15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 20 MART 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR AKP’nin Sözlüğünde ‘Açılım’ ‘Kapanma’ Anlamına mı Geliyor? AKP’nin, zaten engebeli ve virajlı bir yolda giden “Ermeni Açılımı” geldi, Türkiye’de kaçak olarak çalışan yüz bin Ermeni vatandaşının sınır dışı edilmesine dayandı. Yüz bin sayısı ve sınır dışı edilme tehdidi doğrudan doğruya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadesi. Başbakan Türkiye’de yüz yetmiş bin Ermeni’nin yaşadığını, bunların yetmiş bininin Türk vatandaşı, yüz bininin ise kaçak işçi olduğunu söylüyor. Üstelik bunu BBC’nin yayınında belirtiyor. Yani sadece içeriye değil, doğrudan doğruya uluslararası kamuoyuna da sesleniyor. Başbakan’ın konuşmasına ilk itiraz, sayı konusunda: Yapılan araştırmalara ve eldeki verilere göre yüz bin kaçak Ermeni sayısı abartılı görünüyor. Bizzat hükümet, geçen yıl bu sayıyı kırk bin olarak belirtmişti. İkinci itiraz, kaçak olduğu bilinen Ermeni işçilere niçin müsamaha edildiği konusunda geliyor. Her şeyden önce kaçaklara izin vermemek gerekir. Hiçbir ciddi devlet, sınırlarının kevgire dönmesine izin veremez. Üçüncü itiraz, eğer bu tavır Ermenistan’a ilişkin bir politika ise, niçin bu kaçak işçiler yasal çerçeve içine alınmaz, hukuk ve bürokrasi eğilip bükülerek izinsiz çalışmalarına göz yumulur biçiminde. Üstelik işin yasallaştırılması, ülkemizin ciddiyetine uygun ve komşumuz Ermenistan’a gösterilen hoşgörünün resmi bir ifadesi olmaz mı! Ama konunun asıl rahatsız edici yönü, zaten soykırım iddiaları ile kuşatılan bir Türkiye’de, Ermeni azınlık ile bu kaçak işçilerin ırk bağlamında aynı kefeye konularak ele alınması. Türkiye Cumhuriyeti, demokratik ve çağdaş niteliğini asıl, inanç ve ırk olarak çoğunluktan farklı kesimlere yaptığı muamele ile göstermek zorundadır. Rumlar, Ermeniler, Yahudiler, hem Türkiye’deki azınlıklar hem de bölgemizdeki ülkelerle bağlantıları bulunan insanlar olarak, üzerlerinde hassasiyetle durmamız, hakları ve özgürlükleri konusunda titizlik göstermemiz gereken kişiler değil midir? Asıl milliyetçilik böyle davranmayı gerektirmez mi! AKP iktidarının her “Açılım” konusunda aynı tutarsızlıkları sergilediğine tanık oluyoruz: Örneğin sonradan adı düzeltilerek “Demokratik Açılıma” dönüştürülen “Kürt Açılımı” sırasında da benzer sorunları yaşadık. Önce Kandil dağından ve Mahmur kampından gelen Kürtlere, Habur sınır kapısında, hukuk eğilip bükülerek, garip ve özel bir muamele yapıldı. Sonra da aralarında belediye başkanlarının da bulunduğu Kürt kökenli politikacılar ve parti yöneticileri tutuklandı. Senaryo, iki “Açılımda” da aynıydı: Önce “Açılım” adına hukuk eğilip büküldü. Sonra, eskisinden daha şiddetle “Açılım” yapılan kitlenin üzerine gidildi. Şimdi “Roman Açılımı” devrede. Ötekilerle arasında sadece bir “takdim-tehir” farkı var: Önce herkesin gözü önünde mahalleleri yerle bir edildi, yaşadıkları yerlerden sürüldüler… Açılım sonra, arkadan geldi. AKP iktidarı için “Açılım” sözcüğü galiba tam ters anlam ifade ediyor! [email protected] www.kongar.org TRABZON / ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - İs- tanbul Zeytinburnu’ndaki tramvay kazasõnda ağõr yaralanan ve bağlõ olduğu yaşam destek ünitesin- de önceki gün yaşamõnõ yitiren Buket Bulut dün Trabzon’un Akçaabat ilçesinde toprağa verildi. Akçaabat’õn Kavaklõ beldesine bağlõ Düz Ma- hallesi’ndeki Lazlar Camisi’nde düzenlenen töre- ne Buket’in babasõ Veysel Bulut, annesi Vesile Bulut ile akrabalarõ ve yakõnlarõ, Trabzon Valisi Recep Kızılcık, AKP Trabzon Milletvekili Mus- tafa Cumur, CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, Akçaabat Kaymakamõ Erol Özkan, Akçaabat Belediye Başkanõ Şefik Türkmen ile çok sayõda yurttaş katõldõ. Buket Bulut’un cenaze- si, ikindi vakti imam olan amcasõ Tufan Bulut ta- rafõndan kõldõrõlan cenaze namazõnõn ardõndan ay- nõ mahalledeki aile mezarlõğõna defnedildi. Tramvay kurbanı Buket uğurlandı Lojmanında intihar eden Er- zincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdoğan Büyükka- sap’ın cenazesi, dün düzenlenen törenlerin ardından Kastamonu’nun Tosya ilçe- sine gönderildi. Rektörlükteki törene, eşi Gülten, kızı Nisa, oğlu Çağrı, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, YÖK Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan ile askeri ve mül- ki erkân katıldı. Büyükkasap’ın oğlu Çağrı, babasına benzemek istediğini belir- terek “Bana nasıl babaysa size de öyleydi. Bazen sıkılıyordum. ‘Baba yeter, proje proje’ diyordum. O sürekli ‘kafamda şu, bu var’ diyordu. ‘Niye’ diye soruyor- dum. O da ‘vatan, millet hizmet bekler’ derdi” diye konuştu. (Fotoğraf: AA) Rektöre hüzünlü veda TRABZON’DA TOPRAĞA VERİLDİ İstanbul Haber Servisi - Gaziosmanpa- şa’da bir apartmanõn birinci katõndaki dai- rede kombiden sõzan gaz faciaya neden ol- du. İkisi baba-oğul üç kişi yaşamõnõ yitirdi. Hürriyet Mahallesi 299 Sokak’taki apartman dairesinde meydana gelen olay- da evde bulunan baba Tuncay Hasde- mirler (50), oğlu Özhan Hasdemirler (24) ve misafirleri olduğu öğrenilen Öz- gür Karakaşoğlu (31) sõzan gazdan ze- hirlenerek yaşamõnõ yitirdi. Baba, banyo- da, oğlu ve misafirleri ise odada ölü bu- lundu. Yaşamõnõ yitiren 3 kişinin cesedi yapõlan incelemelerin ardõndan Adli Tõp Morgu’na kaldõrõldõ. Bu arada olay yerin- de toplanan Karakaşoğlu ve Hasdemir ai- lelerinin yakõnlarõ sinir krizi geçirdi. Doğalgaz sızıntısı: 3 ölü GAZİOSMANPAŞA’DA FACİA Radyasyonu taşla kapattılar! RİZE (Cumhuriyet) - Rize Üniversitesi kampu- sunda Çernobil faciasõndan kalma radyasyonlu çay gömüldüğü belirlenen alanõn üzerinin 80 kamyon dolusu taşla kapatõlmasõnõn ardõndan alanda rad- yasyon miktarõnõn iki katõna çõktõğõ tespit edildi. Üniversitenin Fener Mahallesi’ndeki kampusun- da 24 Aralõk 2009’da yapõmõna başlanan halõ saha inşaatõ için kazõ yapõlõnca daha önce çay fabrikasõ olarak kullanõlan alana, 26 Nisan 1986’da Çerno- bil Nükleer Santralõ’nda meydana gelen patlama sonrasõ yayõlan radyasyondan etkilenen çaylarõn çuvallarla gömüldüğü tespit edildi. Radyasyon öl- çümü yapõlan alan, çoğunluğu granit taşlardan olu- şan 80 kamyon malzemeyle kapatõldõ. Alanda ikinci kez yapõlan ölçümde radyasyon düzeyinin granit taşlarõn da radyasyon taşõmasõ nedeniyle iki katõna çõktõğõ belirlendi. Alan radyasyonsuz mal- zeme döküldükten sonra betonlanarak kapatõldõ. Muğla’da “Biber Gazı Kullanma Eğitimi”ne katılan polisler zor anlar yaşadı. Ula İlçe Emni- yet Amiri Nevzat Erem “Biber gazının acısını çek- meden kullanılmasını istemiyoruz” diyerek ga- zı memurlarının yüzüne sıktı. Polisler yüzlerine su sıkarak gazın etkisini azaltmaya çalıştı. Fotoğraf:AA Polisler de biber gazı tattı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle