23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 20 MART 2010 CUMARTESİ 16 EKONOMİ Ankara Ticaret Odasõ’nõn (ATO) ha- zõrladõğõ “Türkiye Ar-Ge Yoksulu” baş- lõklõ rapora göre, Ar-Ge’ye milli gelirinin yaklaşõk binde 7’si kadar harcama yapa- bilen Türkiye, yüksek teknoloji ürünü ih- raç edemediği için yüksek oranlarda dõş ticaret açõğõ veriyor. ATO Başkanõ Sinan Aygün rapo- ru değerlendirirken Ar-Ge’nin yüksek maliyet gerektirdiğini ancak ek bir yatõrõm olduğunu vurgulayarak şunlarõ ifade etti: “Türkiye’nin sürekli dış ticaret açığı vermesi dı- şarıya düşük teknolojili ürünler satıp ileri tek- noloji ürünü almasın- dan kaynaklanıyor. Ki- losu 50 sentten demir satıp, kilosu 4-5 bin dolara cep telefonu satın almaya devam edersek ne dış ticaret açığımızı ne de cari işlemler açı- ğımızı kapatabiliriz. Ucuz mallar satıp pahalı mallar almaya devam ettiğimiz sürece ihracatımızı ne kadar büyütür- sek büyütelim, ithalat çok daha yüksek büyüyeceği için dış ticaret açığımız da artarak büyümeye devam edecektir.” ATO’nun Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eurostat ve OECD verilerine da- yanarak hazõrladõğõ rapora göre, Türkiye araştõrma ve geliştirme için uluslararasõ şir- ketler kadar bile kaynak ayõramõyor. Tür- kiye’nin bu yatõrõmlarõ arttõrmadan, dõşa bağõmlõlõktan ve yüksek cari işlemler açõ- ğõ vermekten kurtulmasõ mümkün gö- rünmüyor. Eurostat’õn belirlemelerine göre, birçok uluslararasõ şirketin yõllõk olarak Ar-Ge için yaptõğõ harcama, Türkiye’nin kamu ve özel sektör olarak bu alana yaptõğõ yatõrõmla- rõn oldukça üzerinde seyrediyor. Türkiye’nin 2.3 milyar Avro Ar-Ge ya- tõrõmõ yaptõğõ 2005 yõlõnda Ford Motor tek başõna 6.8 milyar Avro, Pfizer 6.3 milyar, General Motors 5.7 milyar, Daimler Chrysler 5.6 milyar, Microsoft 5.6 milyar, Toyota 5.4 milyar, Johnson and Johnson 5.4 milyar, Siemens 5.2 milyar, Samsung 4.6 milyar, Glaxo Smith Kline 4.6 milyar, IBM 4.6 milyar, Intel 4.4 milyar Avro har- cama gerçekleştirdi. Eurostat’õn yaklaşõk 2 bin şirketi sõra- ladõğõ Ar-Ge harcamalarõna ilişkin liste- ye Türkiye’den 63 milyon Avro’luk har- camayla sadece Koç Holding giriyor. Eurostat’õn havacõlõk, bilgi işlem maki- neleri, ofis makineleri, elektronik aletler, ilaç, elektrikli makineler ve silah gibi ürün- lerin ihracatõnõ dikkate alarak yaptõğõ be- lirlemelere göre, ileri teknoloji ürünleri- nin Türkiye’nin ihracatõ içindeki payõ yüzde 1.7 düzeyinde kalõyor. İleri tekno- loji ürünlerinin ihracat içindeki payõ ABD’de yüzde 26’yõ, Japonya’da yüzde 20’yi, Almanya’da yüzde 14’ü, Fran- sa’da yüzde 18’i aşõyor. Bilgisayar mühendisi Zafer İn- kaya’nõn başarõsõ, bir anlamda yer- li yazõlõmcõlarõn açõk bulduklarõ bir alana odaklanarak ciddi kaza- nõmlar elde edebileceklerinin güzel bir örneği. ODTÜ Bilgisayar Mü- hendisliği mezunu olan ve İTÜ’de insan kaynaklarõ üzerine doktora yapan İnkaya’nõn 1992 yõlõnda La- farge Türkiye için tasarladõğõ “İnsan Kaynakları Yönetim Siste- mi/HUMANIST” bugün başta Ar- çelik, Ford Otosan, Eczacõbaşõ, Tek- fenbank ve Beko Elektronik olmak üzere birçok büyük şirkette kulla- nõlõyor. İnkaya’nõn sahibi olduğu Bi- lin Yazõlõm’da bugün 40 kişilik bir ekip Humanist’i hem geliştiriyor hem de dünya pazarlarõna uygun ha- le getiriyor. - İnsan Kaynakları’na (İK) odaklanmak nereden aklınıza gel- di? Bu alanda bir eksiklik mi vardı? - 1992 yõlõnda yönetim raporlama sistemleri kurulmasõ konusunda da- nõşmanlõk hizmeti verdiğimiz La- farge Türkiye firmasõ için yaptõğõmõz bir araştõrma sonucunda bu eksikli- ği fark ettik. Firmanõn o zamanki İK yöneticilerinin talebi sonucunda HUMANIST’i geliştirmeye başla- dõk. Biz de çalõşmalarõmõz sõrasõnda bu alanõ bakir ve gelişmeye çok açõk bir alan olarak gördüğümüzden, sa- dece bu alana odaklanmaya karar verdik. - Humanist programının diğer- lerinden farkı ne? - Biz diğerlerinden farklõ olarak Humanist’te global uygulamalar ile yerel ihtiyaçlarõ bütünleştirerek ku- rumlarõn yapõlarõna göre uyarlana- bilir bir sentez oluşturduk. Aslõnda bu farkõ birbirini tamamlayan ve güçlendiren birkaç unsur oluşturu- yor: Öncelikle Humanist, bir ku- rumda İnsan Kaynaklarõ ile ilgili te- mel süreçlerin tümünü tek bir veri ta- banõnda toplayan ihtisaslaşmõş bir uygulama platformu. Bu özelliği ile dünyada da nadir örneklerden bi- ri. Bu entegre yapõ, ülkemizde sõk- ça değişen ve uygulama farklõlõkla- rõ da içerebilen yasal mevzuatõn ge- reklerini de karşõlõyor. Üstelik bunu, yasal değişikliklerde güncelleme garantisi ile birlikte sağlõyoruz. Bu gibi değişikliklerde alternatif ürün kullanan firmalardaki toplam uyum sağlama maliyeti, hata maliyetleri- ni bile arõndõrsak Humanist’in top- lam edinim maliyetini kat kat aşa- biliyor. YTL’ye geçiş ve TL’ye ge- ri dönüşler, 2000 yõlõ geçişi, Sosyal Güvenlik Kanunu’ndaki ciddi de- ğişiklikler gibi birçok örnekte müş- terilerimizin “burnu bile ka- namadı” desek abartmõş ol- mayõz. - Daha çok hangi sek- törlere hitap ediyor? - Aslõnda özellikle hedef aldõğõmõz bir sek- tör yok. Ama bankacõlõk, otomotiv, sağlõk, sigorta- cõlõk, beyaz eşya sektörle- rinde en önemli aktörler bizi tercih ettiler. - Türkiye’de şirketlerin İK ko- nusundaki yazılımlara yaklaşım- ları nasıl? - Günümüzde neyin değer yarat- tõğõ konusundaki anlayõş giderek değişiyor. Türkiye’de de özellikle son yõllarda dünyadaki gelişmelere paralel olarak, ancak bilgi ve o bil- giye sahip insanlar ile değerler ya- ratõlabildiği anlayõşõ yerleşmeye başladõ. Dolayõsõ ile İnsan Kaynaklarõ de- partmanlarõ; sadece işe alõm, özlük, eğitim, ücret yönetimi gibi temel in- san kaynaklarõ işlevlerinin yanõnda daha stratejik fonksiyonlara da ağõr- lõk veriyorlar. Organizasyonun viz- yonunu aksiyona geçirebilecek do- nanõmda olan doğru niteliği işe alma, yerleştirme, doğru ücret po- litikalarõ ile kurumla uyumlandõrma, geliştirme, kariyer yollarõnõ planla- ma, performanslarõnõ arttõrma ve elde tutma adõna iç süreçlerini ge- liştiriyorlar. Özelikle 200 kişinin üzerindeki kurumlar IK yazõlõmlarõna yönelmekte. - İşletmelerin yüzde 99’unun KOBİ olduğunu düşündüğümüz- de bu durumu nasıl değerlendiri- yorsunuz? - KOBİ’lerin bizim hedef kitle- mizde önemli bir yer tuttuğunu dü- şünüyoruz. O nedenle de Humanist’i KOBİ’lerin de kullanabileceği şe- kilde yeniden yapõlandõrdõk. Bu ya- põyõ gün geçtikçe daha da güçlen- diriyoruz. Büyük devlerin kullandõ- ğõ aynõ yazõlõmõ, kendi merkezi- mizde kurduğumuz güçlü bir plat- form ile internet üzerinden paylaşõm ile kullanõlabilir hale getirdik. Bu şe- kilde, kullandõğõn kadar öde mantõ- ğõ ile Humanist’i bu platform üze- rinden KOBİ’lere sunabiliyoruz. Şu anda az sayõda da olsa müşterileri- miz oluştu ve ciddi bir başarõ ya- kaladõğõmõza inanõyoruz. - Yıllık cironuz? Geçen sene 5 milyon TL civarõn- da bir ciro gerçekleştirdik. Kriz dö- nemleri de dahil her sene istikrarlõ bir biçimde büyümeyi sürdürdük. Öy- le 10 kat 50 kat falan büyümüyoruz bir anda, ama 20 yõldõr da buradayõz ve daha çok uzun yõllar burada ol- mayõ planlõyoruz. - Başka ülkelere yazılım ihra- catı yaptınız mı? - Hayõr. Ama birkaç ihale dene- yimimiz oldu. Bize çok ciddi dene- yimler kazandõrdõ bu faaliyetler. 2010 yõlõ ile birlikte, uluslararasõ açõ- lõmõmõzõ başlattõk. Öncelikle mevcut müşterilerimizin yurtdõşõ kuruluş- larõnõn İK faaliyetlerini de ay- nõ veri tabanõnda yönetmek üzere yazõlõmõmõzõ çok dilli ha- le getirdik. Bundan sonraki he- defimiz ise yabancõ firmalara da Humanist’i pazarlamak. TOSYÖV, TOBB ve KOSGEB’in birlikte düzenlediği “Değişen piyasalarda KOBİ’lere yol haritası” ana temalı 6. KOBİ Zirvesi 11-12 Mart günleri İstanbul’da gerçekleştirildi. 1083 kişinin giriş kartı alarak izlediği zirvenin sonuç bildirgesine göre KOBİ’lerin sorunlarında geçmiş yıllara göre azalma değil tam tersi yıllardır uygulanan düşük kur yüksek faiz ve enflasyona odaklı ekonomi politikalarının sonucu ve küresel ekonomik krizin de etkisiyle artış görülüyor. “Kendilerini ancak küreselleşmenin kurallarına göre şekillendiren ve sürece hızla uyum sağlayabilen KOBİ’lerin ayakta kalacağının” vurgulandığı sonuç bildirgesinde bilişim ve Ar-Ge’nin önemine dikkat çekilirken işletmelerin istihdam, ihracat, üretim vb. güncel verilerine yönelik bir KOBİ envanteri oluşturulmasının şart olduğu vurgulandı. Sonuç bildirgesinde yapısal önlemlere ilişkin öne çıkan saptamalar ile şöyle: - “KOBİ’lerden sorumlu birçok kurumda üretilen politika ve hizmetler değişik sayıda ve koordinasyondan uzaktır. Sorunun çözümü için KOBİ’lerden sorumlu bir bakanlık oluşturulmalıdır. Patent, sınai mülkiyet ve özellikle fikri mülkiyet haklarının koruma altına alınması ve KOBİ’lerin bu yönde bilinçlendirilmesi, yasal mevzuatta gerekli düzenlemelerin yapılması ve bunların maliyetlerinin makul düzeylere çekilmesi sağlanmalıdır. - Türkiye’de kümelenme politikasının uygulamada başarıya ulaşması ile KOBİ’lerin ortak çalışma kültürü kazanmaları arasında kopmaz bir bağ bulunmaktadır. Bu nedenle kümelenme KOBİ’ler bazında teşvik edilmeli, sistemin başarılı olabilmesi için gerekli yan sanayi desteği verilmeli, üretim zincirinin daha geniş bir bölümünü ülke içerisinde tutacak tedbirler alınmalıdır. - KOSGEB yapı, kaynak ve kadro yönünden güçlendirilmelidir. - Planlı ve örgütlü sanayi yerleşimlerinin (OSB’lerin ve KSS’lerin) gelişmesinin önündeki engeller, gerekli yasal düzenlemeler yapılarak kaldırılmalıdır. - KOBİ’lerin nitelikli ara eleman açığını kapatacak ve istihdama katkı sağlayacak somut ihtiyaçlar temelinde planlanmış mesleki eğitim seferberliği bir an önce başlatılmalı, KOBİ’lerin nitelikli ara eleman ihtiyacına dönük devlet desteği yaygınlaştırılmalıdır. - Bankaların verdiği kredilerin yanı sıra Dış Ticaret Müsteşarlığı, KOSGEB, İGEME ve KGF gibi kurumların kaynakları arttırılarak hibe ve desteklerine KOBİ’lerin erişimi kolaylaştırılmalıdır. - Girişimcilere Başlangıç Sermayesi sağlayabilmek için Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklıkları teşvik edilmelidir. Girişimcilere İş Melekleri (Business Angels) sistemi gibi yeni finans mekanizmaları oluşturmak için yasal altyapı oluşturulmalıdır.” hilmideveli@hotmail.com S A T I R A R A S I HİLMİ DEVELİ ‘Sõra yerli yazõlõmõ dünyaya açmakta’ YAHYA ARIKAN malicozum@ismmmo.org.tr YAŞAMDA MALİ ÇÖZÜM Menkul kõymette vergi yol haritasõ K üçük ve büyük bireysel yatı- rımcıları yakın- dan ilgilendi- ren, menkul kıymet gelirlerinin vergi- lendirilmesi için önümüzde kısa bir zaman kaldı. 2009 yılında elde edilen, Hazine bonosu, devlet tahvili faiz gelirleri ve alım-satım ka- zançları, hisse senedi kâr payları ve alım satım ka- zançları ile mevduat faizi ve repo kazançları ve benze- ri menkul kıymet gelirlerinin beyanı ve vergilendirilme- sine ilişkin bazı kurallar bu yıl da ne yazık ki değişti. Yani mükellefte biraz ka- falar karışacak... “Tam mükellef gerçek ki- şi” konumundaki çoğu ya- tırımcı açısından anlaşıl- ması zor bir konu olan yıl- lık gelir vergisi beyanna- mesi için son tarih ise 25 Mart. Hesaplanan vergi de mart ve temmuz aylarında iki eşit taksitte ödenecek. Buradan, konunun genel çer- çevesine girmeden, öncelikle ana tablo ola- rak verdiğimiz “Menkul Kıymet Gelirinde Beyanname Yol Haritası”nın bu aşamada birçok soruyu yanıtlayacağını tahmin edi- yoruz. Menkul kıymet vergisinin pratik rehberi görünümündeki tablomuzu kesip her za- man gözünüzün önünde olacak bir yere as- manızı öneririm. Öte yandan Hazine bonosu ve devlet tahvili geliri elde eden bir mü- kellefin beyanname örneğini de küçük tabloda görebilirsiniz. Vergide iki yöntem var Mevzuata gelirsek; halen Gelir Vergisi Ka- nunu’nda menkul kıymetlerden elde edilen gelirler menkul sermaye iradı, menkul kıy- metlerin elden çıkarılmasından doğan ge- lirler ise değer artış kazancı olarak vergi- lendirilmektedir. Vergilendirmede iki usul vardır. Bunlar kaynakta kesinti ve yıllık be- yannamedir. Menkul kıymet gelirlerinde tev- kifat GVK’nin 94. maddesine göre yapılır- ken, 1.1.2006 tarihinden itibaren yürürlü- ğe giren GVK’nin geçici 67. maddesi ile tev- kifat esaslı ve daha geniş kapsamlı yeni bir vergileme rejimine geçilmiştir. Menkul kıymetlerin elde tutulması veya elden çıkarılmasından elde edilen gelirle- rin yanı sıra mevduat faizleri, repo ka- zançları, faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları gibi menkul sermaye iratları da geçici 67. madde kapsamında stopaja konu edilmektedir. Geçici 67. madde uyarınca tevkifata ta- bi tutulan kazançlar için gerçek kişilerce yıl- lık veya münferit beyanname verilmeyecek, diğer gelirler dolayısıyla verilecek yıllık beyannameye bu gelirler dahil edilmeye- cektir. GVK’nin 86. maddesine göre, vergiye ta- bi gelir toplamının 103’üncü maddede ya- zılı yıllık G.V. tarifesinin ikinci gelir dilimin- de yer alan tutarı (2009’da 22.000 TL) aşmaması ha- linde, tamamı kesintiye ta- bi tutulmuş olan menkul ve gayrimenkul sermaye irat- ları için yıllık beyanname verilmeyecek ve bunlar di- ğer gelirler için verilen be- yannamelere dahil edilme- yecektir. İnsan Kaynaklarõ yönetimine ilişkin Humanist yazõlõm programõnõ geliştiren Bilin Yazõlõm’õn sahibi Zafer İnkaya: “Babam emekli çalışan, yasal tatil hakkı kaç gündür?” Sibel Yıldız. İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yasada nettir. Buna göre; bir yıldan beş yıla kadar olanların izin süresi 14 günden; beş yıldan fazla on beş yıldan az olanların 20 ve on beş yıl ve daha fazla olanların izin süreleri 26 günden az olamaz. On sekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi ise 20 günden az olamaz. Bu süreler iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile arttırılabilir. Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr ad- resine mail ata- bilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek ce- vaplanacaktır. 50 YAŞ ÜSTÜ İŞÇİNİN İZİN SÜRESİ 20 GÜNDEN AZ OLAMAZ Bugün başta Eczacõbaşõ olmak üzere birçok şirketin yabancõ insan kaynaklarõ yazõlõmlarõndan vazgeçerek Humanist’e yöneldiklerini kaydeden İnkaya, aynõ yazõlõmõ KOBİ’lere de uyguladõklarõnõ söyledi. Son yıllarda emeğin milli gelirden aldığı pay giderek azalırken, “esnek çalışma” yöntem- lerinin giderek yaygınlaştığını görüyoruz. Ne yazık ki, patronların AB standardı, konu işçi olunca geçerli olmuyor. “Çağrı üzerine çalışma” da bunlardan bi- ri. İşte, yaklaşık 7 yıldır hayatımızda olan an- cak çok da anlaşılamayan konunun püf noktaları... İş Kanunu’na göre, işçinin haftalık çalışma süresinin 30 saatten daha az belirlenmesi du- rumunda, kısmi süreli iş sözleşmesi söz ko- nusu olmaktadır. Çağrı üzerine çalışma da bunun özel bir şeklidir. “Çağrı üzerine çalışma sözleşmesi”nde, iş- çinin çalışma zamanı belirtilmemişse, haftalık çalışma süresi 20 saat sayılacaktır. Bu sü- rede işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın üc- rete hak kazanacaktır. Taraflar sözleşmede, işçinin haftada/ay- da veya yılda kaç gün çalışacağı, çağrının en az kaç gün önceden yapılacağı ve günlük ça- lışma süresinin ne olacağına ilişkin hüküm- leri belirleyeceklerdir. Kısmi süreli çalışan sigortalıların ay içinde çalıştığı toplam saat sürenin 7.5’e bölün- mesiyle, ayda kaç gün sigortalı olacağı he- saplanmaktadır. Burada, işçinin hafta tatili- ne hak kazanması halinde, toplam süreye bu da eklenir. Ayrıca, 7.5 saatin altındaki çalışmalar da 1 güne tamamlanacaktır. Yani kısmi süreli ça- lışan personelin aylık sigortalılık süresi; (Aylık çalışma gün sayısı = Ay içinde ça- lışma saati / 7.5) şeklinde hesaplanacaktır. Örneğin, ay içinde toplam 30 saat çağrı- lan ve çağrı üzeri çalışma iş sözleşmesinde de çağrılmadığında aylık 15 saat çalışılmış gibi kabul edileceği kararlaştırılan bir işçinin SGK’ye bildirilecek gün sayısı; Aylık çalışma gün sayısı = 30 saat / 7.5 saat, Aylık çalış- ma gün sayısı = 4 gün olarak hesaplanacaktır. Kısmi süreli (part-time) iş sözleşmesi, si- gortalıların eksik gün bilgi formu (Ek: 10) ekin- de ilgili SGK müdürlüğüne verilmesi veya APS ile gönderilmesi gerekmektedir. Bu sözleşmenin, özel sektör işyerleri için izleyen ayın 23’üne kadar SGK’ye verilme- siyle, sözleşme işverenlerden her ay tekrar istenmeyecektir. ‘Çağrı üzerine çalışma’da püf noktaları... Menkul Kıymet Gelirinde Beyanname Rehberi 1) Hazine Bonosu İndirim Beyan sınırı Beyanname Devlet Tahvili /Kesinti 22.000 TL Var Enflasyon Yok Yok a) 26.07.2001-31.12.2005 %16.7 b) 01.01.2006 sonrası Stopaj % 10 ihraçlar 2) Mevduat faizi ve repo Stopaj % 15 Yok Yok geliri 3) Off-shore ülkelerdeki faiz Yok 1.070 TL Var geliri 4) Alacak faizi gelirleri Yok 1.070 TL Var 5) A ve B tipi yatırım fonu Stopaj % 10 Yok Yok 6) Borsa kazançları Yok Yok Yok 7) Şirket kâr payı % 50 istisna 22.000 TL Var (1) 8) Eurobond faiz geliri a)Türkiye’de yerleşikler Yok 22.000 TL Var b) Yerleşik olmayanlar Yok Yok Yok 9) Eurobond alım-satım kazancı a) Türkiye’de yerleşikler İstisna Yok Var a.1) 01.01.2006 öncesi 17.900TL Yok 1.070 Var (2) ihraç Yok Yok Yok a.2) 01.01.2006 sonrası ihraç b) Yerleşik olmayanlar (1) Vergiden, kâr payı dağıtan şirketin kestiği % 15 stopaj mahsup edilecek. (2) Endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının % 10 ve üzeri olması gerek. Hazine bonosu ve devlet tahvili kazancı örnek beyannamesi 1/01/2006 tarihinden önce ihraç edilen HB-DT faiz geliri : 50.000,00.-TL Enflasyon indirimi (GVK Md. 76) % 16,7 (-) : 8.350,00.-TL Kalan : 41.650,00.-TL Vergi Matrahı : 41.650,00.-TL Hesaplanan ve ödenecek vergi : 9.270,50.-TL Türkiye Ar-Ge yoksuluATO’nun raporuna göre, demir satõp cep telefonu satõn almakla dõş ticaret açõğõ küçülemez KOBİ’den Sorumlu Bakanlık Oluşturulmalı... ATO Başkanı Sinan Aygün
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle