23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2. Abdülhamit döneminde “sansür binası” olarak kullanõlan tarihi yapõ, 1988 yõlõndan beri Basõn Müzesi olarak Tür- kiye’nin gazetecilik tarihine ev sahipli- ği yapõyor. Öldürülen gazeteciler bölü- münde Çetin Emeç, Abdi İpekçi, Uğur Mumcu gibi hain saldõrõlara kurban gi- den yazarlarõn resimlerinin ve eşyalarõ- nõn sergilendiği müzenin müdürü Saa- det Altay, kendini dünyanõn en talihsiz müze müdürü olarak görüyor ve “Öldürü- len gazetecilerin anı- ları burada duruyor. İnsanlara sürekli kanlı bir tarih ve hüznü hatırlatıyo- ruz” diyor. Çemberlitaş’ta bu- lunan Basõn Müze- si’nin bulunduğu bina Maarif Nazõrõ Saf- fet Paşa tarafõndan 1865 yõlõnda neo-kla- sik tarzda inşa edildi. Maarif-i Umu- miye Nezareti ve İstanbul Darülfünun hizmetle- rinde kullanõlan bina, II. Ab- dülhamit dö- neminde sansür binasõ olarak hizmet verdi. Yasaklı kitaplar 1908 yõlõnda Şehremaneti’ne yani bugünkü İstanbul Büyükşehir Beledi- yesi’ne devredildi ve 1983 yõlõna kadar belediyenin bazõ bölümleri burada faa- liyet gösterdi. 1983 yõlõnda Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanõ Nezih Demirkent’in girişimi ile bu binanõn Ba- sõn Müzesi olarak hizmet vermesi ka- rarlaştõrõldõ. 1984’te başlayan ve 1988 yõ- lõnda sona eren restorasyonun ardõndan 9 Mayõs 1988’de müze açõldõ. 4 katlõ binanõn asma katõ depremden zarar gördüğü için şu an kullanõlmõyor. Üçüncü katõnda kütüphane, arşiv ve Nezih Demirkent Konferans Salonu bulunuyor. 1998’de yeniden düzenlenen kütüphanede, Atatürk ve İstanbul ile il- gili kitaplarõn yanõ sõra yargõlanmõş ya- saklõ kitaplar da bulunuyor. İlk iki kat- ta da taşbaskõ örnekleri, düz baskõ ma- kinesi, rotatif tipo entertip, prova tez- gâhlarõ, giyotin, eski daktilolar, teleks- ler, telefotolar sergileniyor. İlk matbaanın maketi Müzedeki nostaljik gezi, 1729’da İbrahim Müteferrika tarafõndan kurulan Türkiye’nin ilk matbaasõnõn maketi ile başlõyor ve Türk gazete- cilik tarihinin başlangõcõ olan 1828 tarihli Vekayi- i Mõsriye gazetesi, Latin harflerine geçiş ve günü- müze kadar olan gelişme- lerle devam ediyor. 6 ayrõ sergi salonu bulu- nan müzede şu an Mar- mara Üniversitesi öğren- cilerinin resim sergisi sü- rüyor. Müzede Güler Kazmacı güzel konuşma ve diksi- yon, Orhan Sakin Osmanlõca, Ebulfeyz Ferecoğlu da resim se- minerleri veriyor. ‘Kimse müzesine sahip çıkmıyor’ Basõn Müzesi’nin yönetici kadrosu da üç kişiden olu- şuyor: Müze Müdürü Saa- det Altay, Kütüphane So- rumlusu Duygu Tutkanevi, Ödül Yönetmeni Nedim Ka- vuk. Müzenin müdürü Altay, ilk ve son röportajõnõ 15 yõl önce Cum- huriyet’e verdiğini, o zaman söylediği “Kimse müzesine sahip çıkmıyor” serzenişinin de hâlâ geçerli olduğunu belirtiyor. Özellikle gazetecilerin il- gisizliğinden yakõnan Altay, geçen yõl müzeye gelen 22 bin ziyaretçinin ço- ğunluğunu yabancõ turistlerin oluş- turduğunu ifade ediyor. Dünyanõn sayõlõ müzelerinden biri oldukla- rõnõ anlatan Altay, “Hem baskı makinelerini hem de bu maki- nelerde basılan materyalleri ay- nı anda sergiliyoruz” diyor. ‘Yer kalmadı’ Altay, müzenin en ilgi çeken bölü- münün TGC’nin tarihçesi ile ilgili bölüm ve öldürülen gazeteciler bö- lümü olduğunu ifade ediyor. Şu an Bandõrma’da öldürülen gazete- ci Cihan Hayırsevener’in res- mini beklediklerini üzülerek anlatan Altay, “Artık yer kalmadı. Bir iki kişilik bir bölüm var. Oraya da geçmiş dönemlerde öldürülen gazetecilere ait yazıları koyduk. Artık bitsin yeter de- dik” diyor. Burasõnõn 2. Abdülhamit döneminde sansür binasõ olarak kulla- nõlmasõnõn ironisine dikkat çeken Altay, “Sansürlene- cek eserler burada okunup hamamda yakılıyordu” diyor. CMYB C M Y B 6 ŞUBAT 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 Çemberlitaş’taki tarihi binada katledilen gazetecilerin fotoğraflarõnõn yer aldõğõ bölümde artõk yer kalmadõ Sansür binasõndan Basõn Müzesi’ne Öldürülen gazeteciler bölümün- de şu an 27 gazetecinin resim- leri sergileniyor. Resimlerinin yanı sıra Uğur Mumcu’nun kol saati, Çetin Emeç’in suikasta uğradığı sı- rada kırılan gözlüğü ve tek kalan kol düğ- mesi, Abdi İpek- çi’nin kırılan ka- lemi de müzede bulunuyor. Öl- dürülen gazete- cilerin dışında Türk basınında iz bırakan birçok ismin de anı eşyaları ve resimlerini Ba- sın Müzesi’nde görmek mümkün. B A S I N Ş E H İ T L E R İ İ stanbul halkõnõn 19. yüzyõlda günlük hayatõnda kullandõğõ eş- yalar, Osmanlõ İmpa- ratorluğu’nun dördüncü büyük sarayõ olan Yõldõz Sara- yõ’nõn Güzel Sanatlar binasõndaki Şehir Müzesi’nde sergileniyor. Os- manlõ döneminde halkõn ve esnafõn sosyal hayatõnõ yansõtan eşyalara Elif Naci, İbra- him Çallı, Bedri Rahmi Eyüboğ- lu gibi önemli res- samlarõn İstan- bul’a ait resim- leri eşlik ediyor. İstanbul Bü- yükşehir Belediyesi’ne bağlõ Şehir Müzesi’nin yöneticisi Yasemin Masaracı, müzenin 1939 yõlõnda İstanbul Belediyesi tara- fõndan Beyazõt Medresesi içinde bir kütüphanede açõldõğõnõ, orasõ ye- tersiz kalõnca 1945 yõlõnda U n k a p a - nõ’ndaki Ga- z a n f e r a ğ a Medresesi’ne taşõndõğõnõ anlatõyor. Masaracõ, 40 yõl burada zi- yaretçilerini ağõrladõktan sonra 1988 yõlõnda müzenin, Yõldõz Sa- rayõ’nda hizmete açõldõğõnõ belir- terek “Şu an içinde bulunduğu- muz ve kayıtlarda Abdülhamit’in müzehanesi olarak bilinen bina, 1800’lerin sonlarında yapılıyor. Uzun süre metruk durumda olan bina restore edilerek Şehir Mü- zesi’nin yeni mekânı oluyor” di- yor. Yõldõz Sarayõ’nõn yanõnda yer almalarõ nedeniyle burada sergile- nen eşyalarõn saraya ait olduğunun sanõldõğõnõ dile getiren Masaracõ, “Öyle zannedenlere 19. yüzyıl sarayında 19. yüzyıl İstanbul halkının eserleri bunlar diyo- ruz. Gelenlerden bazıları ser- gilenen objeleri görüp he- yecanlanıyor ‘aynõsõndan de- demden, ninemden bana da kalmõştõ’ diyorlar. Burada, elle- rindeki eşyaların değerini anlı- yorlar” diye konuşuyor. Koleksiyon, gazete ilanı ile oluşturulmuş Masaracõ, dönemin İstanbul’da- ki sosyal yaşamõna ait 2000’e ya- kõn eseri müzede sergilediklerini ama depolarda 20 bine yakõn obje bulunduğunu söylüyor. Koleksi- yonun 1930’larda belediyenin ga- zetelere verdiği ilanlarla toplandõ- ğõnõ ifade eden Masaracõ, objelerin ya bağõşlandõğõnõ ya da satõn alõn- dõğõnõ kaydediyor. Son dönemde de koleksiyonlarõna yeri eserler kat- tõklarõnõ belirten Masaracõ, “Mü- zayedeleri izliyoruz. Belediyeye ‘bizim koleksiyonumuza uygun bir eser var, alõnabilir’ diyoruz. Uygun görülürse alınıyor” diyor. Yeni ve büyük bir müze Son bir yõldõr müzedeki tüm eserleri tekrar elden geçirip en- vanter çõkarma çalõşmasõ yaptõkla- rõnõ belirten Masaracõ, “Yeni bir Şehir Müzesi açma heyecanı için- deyiz. Hazırlıklar sürüyor. Daha büyük bir yere taşın- mamız gerekiyor. Ciddi bir şekilde yer aranıyor. Önce- likle müzenin deposunu taşı- mak için yer bakılmaya baş- landı. 1-2 ay içinde belli olacak. Önce depomuzu taşıyacağız, daha sonra nasıl büyük bir proje haline getirece- ğimize bakacağız” diyor. 2009 yõlõnda 15 bine yakõn kişinin müzeyi ziyaret ettiği- ni ve bu rakamõn düşük oldu- ğunu söyleyen Masaracõ, “Mü- zenin ilk açıldığı yıllara göre zi- yaretçi sayısında yüzde 70’lik bir artış oldu. Ziyaretçi pro- filimiz çok geniş. Ama fazla turist gelmiyor” diyor. 640 metrekarelik alanda 2 katlı bir yapıya sahip olan Şehir Müzesi’nde kentin 19. yüzyıldaki hayatına dair etnografik ve tarihi eserler bir arada sergileniyor. Tavanı orijinaline sadık kalınarak restore edilen müzenin birinci katında evlerde kullanılan günlük eşyalar ve kadın süs aksesuvarları bulunuyor. Ka- dınların kullandığı süs eşyaları içinde 16. yüzyıla ait bir ayna arkası müzenin en orijinal eserlerinden sa- dece biri. Eyüp işi sürahi ve fincanlar, Tophane işi taş ve lüleler, Beykoz cam işleri, “Eser-i İstan- bul” damgalı günlük kullanım kapları, kurbanlık koç başlığı, nargile, fildişi taraklar, sedef mahfa- zalar, yelpazeler, yazıyla yapılan resim örnekleri ile Civanyan, Şevket Dağ, Prieur Bardin, Ziya Keseroğlu, Feyheman Duran gibi önemli ressamların eserleri de müzede görebilece- ğiniz eserler arasında yer alıyor. Şehir Mü- zesi’nin ikinci katında ise İslam sanatı eserle- ri ve esnaf gruplarına ait aletler bulunuyor. Şehir Müzesi’nin yöneticisi Masaracı. Osmanlõ döneminde halkõn ve esnafõn hayatõnõ yansõtan eşyalar Yõldõz Sarayõ’nõn Güzel Sanatlar binasõndaki Şehir Müzesi’nde sergileniyor İstanbul’un geçmişi bu müzede Müzede neler sergileniyor? TÜRKİYE’DEN BEŞ MÜZE Avrupa’nın en iyisi için yarışacaklar SEYFETTİN METE ÇORUM - Çorum Müzesi, Av- rupa Yõlõn Müzesi Yarõşmasõ’na katõlmaya hak kazandõ. 19-22 Ma- yõs 2010’da Finlandiya’da yapõlacak yarõşmada Çorum dõşõnda Sinop Müzesi, Sunay Akõn Oyuncak Mü- zesi, Türkiye İş Bankasõ Müzesi ve Beşiktaş Müzesi de yarõşacak. İncelemelerde bulunarak müze hakõnda bilgi veren Çorum Valisi Mustafa Toprak, müzenin görü- nümü, eserlerinin çeşitliliği ve tek- nolojiden de yararlanõlmasõ nede- niyle yõlõn müzesi seçilme olasõlõ- ğõnõn yüksek olduğunu belirtti. Mü- zeyi her yõl 100 bin turistin ziyaret ettiğini, hedeflerinin 500 bin turist olduğunu anlatan Toprak, “Ço- rum’un turizm pastasından aldı- ğı pay çok düşük. Turist geldi- ğinde onlara farklı imkânlar sun- malıyız. 2-3 konağın onarılması yetmiyor” dedi. Çorum İl Kültür ve Turizm Müdürü Ali Özüdoğru da müzeye laboratuvar kurulduğunu ve vitrin arka planlarõnõn değiştirildiğini belirtti. Müzeye birkaç dilde eserler hakkõnda bilgi veren sesli rehberlik sistemi alõndõğõnõ anlatan Özüdoğ- ru, engelli yurttaşlarõn müzeyi rahat gezmesi için de rampalar ve engel- li asansörü yapõldõğõnõ ifade etti. Abdi İpekçi’nin daktilosu S Ü R E C E K Mumcu’nun saati İpekçi’nin kurşun isabet eden kalemi (Fotoğraflar:SERKANYILDIZ) Saadet Altay Çemberlitaş’ta bulunan Basın Müzesi. Eski daktilo ve matbaa Küçük baskı makinesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle