Katalog

CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada peygamberin (RTE’nin) türbanlı eşini GATA’nın kabul etmeyişine değinmesi... zaten güncel kavgalar içinde çalkalanan siyaseti yeni, sert çatışmalara sürükledi. Kavganın baş aktörü RTE idi. Osman Durmuş’a yanıt verirken AKP’lilerin MHP grubu üzerine saldırmasını kürsüden seyretti. Lakin saldırgan grubuna hiçbir uyarıda bulunmadı ama, hayret! MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi grubunun başında olmamakla suçladı. AKP böyle bir parti. Suçlu, sorumlu olduğu olayları bile başkaları üzerine yıkmakta, sorumluluğu muhalifleri üzerine atmakta beis görmeyen bir yapıya ve önderlere sahip! Askerler uzunca bir süredir orduevlerine ve askeri hastanelere türbanlı başların girmesine izin vermiyor. RTE ve yakın çevresi bu olayı kendi anlayışına göre yorumluyor; asker Anadolu kadınının başörtüsüne yasak koydu diye gerçeği saptırmaya çalışıyorlar. Bu çaba yine hortladı ve kimi önemli sonuçlara kadar uzandı. Türbanlı Emine Hanım tartışması sırasında kürsüde bağırıyor RTE; “Eşime yapılan saygısızlığı yapanları eleştireceğine... türbanı ile alay ediyor” diye kimi sözcüklerle MHP milletvekiline hakaret ediyor. Bu arada eşine yapılan muamelenin “insanlık dışı bir davranış” olduğunu söyledi. Ertesi günü yandaşlık dışı kalemler de, Emine Hanım’a yapılan muamelenin “hem insani hem de nezaket kuralları açısından kabul edilemeyeceğini” vurgulayan yazıları yayımladılar. Türkiye’nin tek sorunu, türbanlı Emine Hanım! Gazeteler, TV haberleri yatıp kalkıp bu konuyu işlediği sırada... ...Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ; yalaka yandaş basın dışında kalan gazeteler arasında tercihini Hürriyet için kullandı ve gazetenin iki gün manşetten verdiği açıklamalar yaptı. Dünkü manşet haberde Org. Başbuğ da, Emine Hanım olayını ayıp sayan kampanyaya katılıyor ve olaya -askerin- bakış açısını özetliyor: “...Gerçekten insani boyut içeriyor...” Bu yorumu yadsımak elbette olanaksız. Lakin: Yorumu yapanın konumuna bakarak yorumu yadırgamak olanaklı. Zira GATA, herhangi bir sağlık kurumu değil. Askeri bir hastane. Genelkurmay’ın koyduğu kuralları diğer askersel kesimlerde olduğu gibi aynen uygulamak zorunda. Üstelik Emine Hanım’ın durumu neden “özel bir durum” oluyor? Başörtülüleri değil, siyasal bir simge olarak kullanılan sıkma başları, türbanlı kafaları hastane kabul etmiyor. Mehmet oğlu Mehmet’in eşine uygulanan Emine Hanım’a da uygulanıyor. Emine Hanım’a, başbakan eşidir diye bir ayrım, özel bir muamele... neden? Sorudan başka bir soru çıkıyor: Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ; askerin koyduğu bir kuralın uygulanmasını neden “özel bir durum” diye yorumluyor? Şayet Genelkurmay Başkanı GATA’ya artık türbanlı başların da girmesini onaylıyorsa... çözüm yolu açık: Bir emirle askeri hastanelerin, hatta orduevlerinin kapılarını siyasal simge türbana... hatta kara çarşafa... hatta hatta takkelilere, cüppelilere ardına kadar açabilir. Tabii geçmişte bu kurala neden gerek görüldüğünü anımsayarak, anlatarak!.. Kuşkusuz gerçeklere değinmenin de -kimi yazarlar, tabii AKP indinde- sakıncaları var... Örneğin askerin attığı kimi adımlar RTE demokrasisini güçlendirdiği inancında olanları sevindiriyor. Aksine kimi yorumlar yazan ve söyleyenler ise karalanıyor: Darbeci, Ergenekoncu! Askerin kimi girişimlerini, attığı adımları, Atatürk Cumhuriyeti’ni Atatürk Cumhuriyeti olmaktan çıkarmayı hedef alan AKP önder kadrosu acaba yeterli buluyor mu? Yoksa Cumhuriyet kurulduğundan beri yaptırımlarına engel gördüğü askeri de diğer devlet kurumları gibi kendine benzetmeye mi çalışıyor ve... bugün gelinen noktada askere bakış açısı nedir acaba? AKP’nin asker konusundaki rengini Çankaya’daki ve Başbakanlık’taki AKP’lilerin ağabeyi Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç açıkladı. Türbanlı Emine Hanım olayını değerlendirirken AKP’nin askere bakışını özetledi: “...Geçmişe göre TSK ile ilişkilerimiz daha sağlıklı, demokratik ve katılımcı. Genelkurmay Başkanı ve diğer kuvvet komutanlarının sivil iktidarla, geçmişten daha iyi ilişkiler içinde olduğunu görmekten mutlu oluyorum...” diyor ve... ...AKP lider kadrosunun askere bakış açısını ve varmayı istedikleri noktayı özetleyen şu cümleyi ekliyor: “...Bu, ideal seviyede değil!..” Kafalarındaki “ideal seviye”; cuma namazlarını kaçırmayan bir genelkurmay başkanıyla kuvvet komutanları neden olmasın? SAYFA 6 ŞUBAT 2010 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 6 Şubat Oslo B -3 Helsinki K -6 Stockholm B -1 Londra B 6 AmsterdamB 4 Brüksel K 6 Paris Y 8 Bonn K 3 Münih K 2 Berlin K 4 Budapeşte K -1 Madrid PB 14 Viyana K 1 Belgrad K 5 Sofya Y 7 Roma Y 15 Atina Y 16 Zürih Y 8 Moskova B -12 Aşkabat PB 5 Taşkent Y 15 Bakû PB 4 Bişkek B 3 Tiflis PB 8 Kahire PB 15 Şam PB 10 İstanbul B 7 Edirne B 5 Kocaeli B 6 Çanakkale B 8 İzmir B 12 Manisa B 11 Denizli B 8 Zonguldak B 6 Sinop Y 8 Samsun Y 9 Trabzon Y 9 Giresun Y 7 Ankara PB 3 Eskişehir PB 3 Konya PB 4 Sıvas PB -1 Antalya B 13 Adana PB 13 Mersin PB 14 Diyarbakır B 7 Şanlıurfa B 6 Mardin K 6 Siirt K 6 Hakkâri K -3 Van K 1 Kars K -2 Ülkemizin kuzey ve doğusu ile zamanla batısı parçalı ve çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadeniz kıyıları, Do- ğu Anadolu’nun do- ğusu ile Bartın, Sinop, Artvin, Mardin, Siirt ve Batman çevreleri kar- la karışık yağmur ve kar yağışlı, gece saat- lerinden itibaren Ça- nakkale, İzmir ve aydın çevreleri yağmurlu, Edirne çevreleri kar ya- ğışlı, diğer yerler par- çalı bulutlu geçecek. TEKEL işçilerinin direnişi Başbakan’õn tehdidine karşõn 54 gündür devam ediyor Süresiz açlõk grevi başladõANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türk-İş Genel Merke- zi’nin önünde 54 gündür eylem yapan TEKEL işçilerinden bir bölümü süresiz açlõk grevine başladõ. Türk-İş Genel Merkezi’nde, 3 gündür açlõk grevi yapan TE- KEL işçileri dün eylemlerini sona erdirdi. İkinci işçi grubu ise dünden itibaren süresiz açlõk grevine başladõ. 3 günlük açlõk grevini sonlandõran işçiler, Türk- İş Genel Merkezi’nin önüne çõk- tõ. Bu sõrada dõşarõda bekleyen iş- çiler, sloganlar ve alkõşlarla ar- kadaşlarõnõ karşõladõ. Tek Gõda- İş Sendikasõ Genel Sekreteri Macit Amaç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn “6 bin ki- şinin hesabına yatan paraları çektiğini, 450 kişinin de 4- C’ye müracaat ettiğini” açõk- ladõğõnõ söyledi. ‘İktidar mücadeleyi kırmaya çalışıyor’ Başbakan’õn bu sözlerini duyan 200 işçinin “şok geçirdiğini” vurgulayan Amaç, “200 kişi bu- radaydı. Dışarı çıkmamıştı ve hesaplarıyla oynamamıştı. Bir- kaç arkadaşımızı görevlilerle bankaya gönderdik. Öğren- dik ki kendi istekleri dışında banka işgüzârlık yaparak ar- kadaşlarımızın hesaplarında bulunan kıdem ve ihbar taz- minatlarını fon hesabına ak- tarmış” dedi. Bankanõn böyle bir yetkisi olmadõğõnõ belirten Amaç, bu konuda bankaya gerekli uya- rõlarõn yapõldõğõnõ söyledi. Ban- kanõn ayrõ bir işgüzârlõk yaptõğõ- nõ dile getiren Amaç, “Arka- daşlarımızın bankalarda kre- dileri var. Arkadaşlarımızın taksitli olan bu alacaklarının tümüne banka el koymuş. Bu da kanunsuzdur, hukuksuz- dur. Ortada yapılan bir anlaş- ma vardır. Banka bu anlaş- mayı yok sayarak arkadaşla- rımızın hesabına el koyamaz. Bununla ilgili hukuki müca- deleyi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu. İktidarõn bu mücadele- yi kõrmaya çalõştõğõna dikkat çe- ken Amaç, “Tek Gıda-İş Sen- dikası olarak TEKEL işçisi di- renme azmini sürdürdüğü sü- rece onların yanında olacağız, onlarla olacağız, ölüm gereki- yorsa onlarla öleceğiz” görü- şünü dile getirdi. Bir kardeş, bir düşman Erdoğan’õn TEKEL işçileri- nin eylemiyle ilgili sözlerini anõmsatan Amaç, şunlarõ kay- detti: “Sayın Başbakan’ın ro- tası değişmiş. Bir gün bizi kar- deş yapıyor, bir gün düşman. Sayın Başbakan’dan şunu is- tiyoruz: TEKEL işçisi eğer bu ülkenin yurttaşı, seçmeni de- ğilse, 72 milyonun içinden sa- yılmıyorsa o zaman çıksın açıkça söylesin. ‘Siz bu ülkenin vatandaşõ değilsiniz’ desin. Biz de ne olduğumuzu bilelim.” Kamu İşletmeciliğini Geliştir- me Merkezi Vakfõ (KİGEM) Başkanõ Mümtaz Soysal da dün yaptõğõ yazõlõ açõklamada, TEKEL işçilerinin direnişine destek ver- di. Hükümetin son açõklamasõnõn 4-C’yi iyileştirmeden başka bir şey olmadõğõnõ belirten Soysal, “4 Şubat günü işçi ve memur sen- dikalarının ülke çapında ger- çekleştirdikleri eylemler, bas- kılara karşın başarıyla ger- çekleştirilmiştir. TEKEL işçi- lerinin önderliğinde başlayan bu eylem fırtınası aslında top- lumun işsizlik, yoksulluk ve huzursuzluğunun bir tepkisi olarak yansımıştır” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel mer- kez binasõnda düzenlenen kadõn kollarõ eğitim toplantõsõnda konuşurken bina önünde toplanan 20 kişilik bir grup belediye işçisi ellerinde pan- kartlarla içeriye girmek istedi. Kendisini ben- zinle yakmak isteyen bir işçi de Başbakanlõk korumalarõ tarafõndan durduruldu. Batman’õn ilçesi Beşiri Belediyesi’nde çalõş- tõklarõnõ söyleyen işçiler, kadrolu işçi olduklarõ halde işten çõkarõldõklarõnõ ifade etti. İşe dönüş davasõnõ kazandõklarõ ve ellerinde Yargõtay ka- rarõ olmasõna rağmen işe geri alõnmadõklarõnõ belirten işçiler, polis tarafõndan engellendi. İşçi- ler “Erdoğan ile görüşmek istiyoruz” ve “Açız” sloganlarõ atarken adõ Muzaffer Demir olduğu öğrenilen bir başka işçi elindeki şişede bulunan benzini üzerine dökerek kendini yak- mak istedi. Demir’e, binada görevli polisler ile Başbakanlõk korumalarõ müdahale etti. Daha sonra olay yerine çağrõlan çevik kuvvet ekiple- ri, işçileri parti önünden uzaklaştõrdõ. Polis ta- rafõndan işçilere, partiden bir yetkiliyle görüşe- cekleri söylendi. Bunun üzerine işçiler dağõldõ. AKP BİNASI ÖNÜNDE EYLEM Başbakan’a işçi tepkisi ‘Yeniuygulamayla tıbbihatalarartar’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Muhalefetin TEKEL iş- çilerinin üzerinden hükümeti zaafa uğratmayõ hedeflediğini ileri süren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iş akdi feshe- dilen 8 bin 237 işçiden 6 bin 294’ünün hesaplarõna yatõrõlan paralarõyla ilgili tasarrufta bu- lunduğunu, geriye 2 bin işçinin kaldõğõnõ savundu. Partisinin ka- dõn kollarõ eğitim programõnda yaptõğõ konuşmada işçilere çağ- rõda bulunan Erdoğan, “Bu ay sonuna kadar istifade ettiniz ettiniz, 4-C’ye girdiniz girdi- niz. Ay sonu itibarıyla bu iş bitiyor. Ondan sonra yasal ol- mayan o tür eylemlere müsaa- de etmeyiz” dedi. Açlõk grevin- den sendikalarõn sorumlu olaca- ğõnõ kaydeden Erdoğan, “Bir adım daha bu iş oynamaz, bit- ti bu iş, her şey bitmiştir. İşçi- ler, hükümete karşı sinsi ope- rasyonun aleti olmasın” dedi. ERDOĞAN: BU İŞ BİTTİ İşçi ve memur konfederasyonlarõ, TEKEL işçilerinin sorunlarõ için ortak karar aldõ Zirveden randevu talebi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - İşçi ve memur konfede- rasyonlarõ, TEKEL işçilerinin sorununun çözümü amacõyla Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’dan randevu talep etme- yi kararlaştõrdõ. Taleplerinin ka- bul edilmemesi halinde “çok daha etkin ve yaygın bir ey- lem” biçimi ve tarihi dahil olmak üzere değerlendirme yapmak için 12 Şubat’ta tekrar bir araya gelecek olan konfederasyonlar, ayrõca uluslararasõ işçi konfede- rasyonlarõ düzeyinde TEKEL iş- çileriyle dayanõşmanõn arttõrõl- masõ için de çaba gösterecek. Türk-İş, DİSK, Hak-İş, Me- mur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ve KESK’in Genel Başkan ve yöneticileri, TEKEL işçilerinin sorununa ilişkin değerlendir- melerde bulunmak üzere KESK Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Konfederasyonlarõn aldõ- ğõ ortak kararõ Türk-İş Genel Başkanõ Mustafa Kumlu açõk- ladõ. Kumlu, toplantõda Maliye Bakanõ Mehmet Şimşek’in “sendikaların aidat için bu mücadeleyi yürüttüğüne” iliş- kin yaklaşõmõyla Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Ömer Dinçer’in “işçilerin rızasına rağmen sendikanın uzlaşmayı engellediği” yönündeki yakla- şõmlarõnõn gerçeği yansõtmadõğõ tespitinin yapõldõğõnõ söyledi. Kumlu, toplantõda ayrõca Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan’õn “TEKEL ile ilgili son noktayı koyduk” yaklaşõmõnõn toplum- sal vicdanda karşõlõğõnõn olma- dõğõ tespitinden hareketle sorun çözülmedikçe konunun toplan- tõya katõlan konfederasyonlarõn gündeminde olmaya devam ede- ceği konusunda görüş birliğine varõldõğõnõ bildirdi. TEKEL işçilerinin eylemine destek vermek amacõyla bundan sonra neler yapõlabileceğini ko- nuştuklarõnõ ifade eden Kumlu, “Toplantıda bütün uzlaşma gayretine rağmen talepleri- mizin haksız olduğu konu- sundaki kanaat sürdürüldüğü takdirde çok daha etkin ve yaygın bir eylemi gerçekleş- tirme kararlılığı dile getirilmiş, bu çerçevede altı konfederas- yon başkanı, ortak eylem bi- çimi ve tarihi de dahil olmak üzere değerlendirme yapmak için 12 Şubat 2010 tarihinde saat 10.00’da Türkiye Kamu- Sen Genel Merkezi’nde bir araya gelinmesini kararlaş- tırmıştır” diye konuştu. ‘Birlikteyiz’ Kumlu, basõn mensuplarõnõn sorularõ üzerine, önceki gün 81 il- de gerçekleştirilen “çalışmama hakkını kullanma” eyleminin ufak tefek eksikliklerine karşõn başarõlõ olduğunu söyledi. Kum- lu, Memur-Sen’in eylem kara- rõndan çekildiği yönündeki de- ğerlendirmeler üzerine çekilme- nin söz konusu olmadõğõnõ be- lirtti. Kumlu, “Burada altı kon- federasyon birlikteyiz” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tek Gõda-İş Sendi- kasõ Genel Yönetim Kurulu, TEKEL işçilerinin maaşlarõnõn yattõğõ bankanõn işçilerin hesap bilgilerini hem kanuna hem de kurumsal etiğe aykõrõ bir şekil- de, hükümet yetkililerine aktar- dõğõnõ açõkladõ. Sendika, banka- nõn hükümetin propagandasõna alet olduğunu bildirdi. Tek Gõda-İş Sendikasõ Genel Yönetim Kurulu’ndan yapõlan açõklamada, bankanõn Bankacõ- lõk Kanunu hükümlerini çiğne- diği, buna karşõ TEKEL işçile- rinin de dava açacaklarõ belirtil- di. Bankanõn hükümetin özel şirketi gibi davranarak kanuna aykõrõ davrandõğõ belirtilen açõklamada “TEKEL işçileri- nin kişisel hesaplarına işve- ren TTA AŞ tarafından yatı- rılan kıdem ve ihbar tazmina- tını, üyelerimizin açık ve ya- zılı beyan ve iradeleri olmadı- ğı halde, kendi inisiyatifiyle yatırım hesaplarına geçirmiş- tir. Bu da yetmemiş, yatırım hesabına geçirirken kişi başı 25 TL işlem ücreti tahakkuk ve tahsil etmiştir. Bu da yet- memiş, üyelerimizin hesap hareketlerinde kendi istekleri dışında yarattığı bu işlemlerle ilgili olarak, özel hayatın giz- liliği kurallarını ihlal ederek hükümet yetkililerine bilgi aktarmıştır” denildi. ‘MESAİ DIŞI POLİKLİNİK’E TEPKİ POMPALI TÜFEKLE ATEŞ AÇILDI SİBEL BAHÇETEPE Sağlõk Bakanlõğõ’nõn durumlarõ aciliyet ge- rektirmeyen, hastanelere mesai saatleri dõşõnda başvuracak hastalar için “mesai dışı polikli- nik” uygulamasõ başlatmasõ, hekimlerin ve ta- bip odalarõnõn eleştirilerine neden oldu. Hekim- ler yeni uygulamayla çalõşma saatlerinin artaca- ğõnõ ve bunun da tõbbi hatalarõn artmasõna yol açacağõnõ söyledi. Sağlõk Bakanlõğõ Müsteşarõ Nihat Tosun, yayõmlanan genelge ile acil ser- vislere mesai saatleri dõşõnda, genel ve resmi tatil günlerinde, acil müdahale gerektirmeyen ve ayaktan tedavisi sağlanabilecek durumdaki hasta başvurusunun yüksek olduğunu, durum- larõ acil olan hastalara müdahalelerde aksaklõk- lar yaşandõğõnõ, bunu önlemek için söz konusu uygulamaya gittiklerini söyledi. Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Eriş Bilaloğlu da, “Yurttaşlar sağlık ocakları yerine 2. ve 3. basamak sağlık kuruluşlarını tercih eder oldular. Ayrıca hastanelerin acil servisleri ücretsiz olduğundan her vaka buralara gel- meye başladı. Bakanlık hem bunu durdur- mak, hem de Tam Gün Yasası ile 1500- 1700 TL arası maaş alacak olan hekimlere ‘mesai dõşõ çalõşarak daha fazla para kazanabi- lirsiniz’ demek istemektedir” dedi. Konferedasyonlar işçilerle dayanışmanın uluslararası düzeyde arttırılması için çaba gösterecek. Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ İŞÇİLER BANKAYA DAVA AÇACAK BDP’ye saldırı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Barõş ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Merkezi bi- nasõna akşam saatlerinde kimliği belirsiz kişi- lerce pompalõ tüfekle ateş açõldõ. Emniyet yetkililerinden alõnan bilgiye göre, Balgat 1388. Sokak’ta bulunan BDP Genel Merkezi binasõ önüne, saat 21.30 sõralarõnda içinde iki kişinin bulunduğu siyah bir otomobil geldi. Otomobilden binaya doğru pompalõ tü- fekle ateş açõldõ. Bina önünde görevli polis memurunun silahla karşõlõk vermesi üzerine, bu kişiler otomobille olay yerinden kaçtõ. Ola- yõn ardõndan alarma geçen polis ekipleri, pla- kasõ tespit edilen otomobilin yakalanmasõ için çalõşma başlattõ. Parti binasõna gelen olay yeri inceleme ekipleri, saldõrõda kullanõlan kovan ve fişekleri inceledi. Ateş açõldõğõ sõrada parti yöneticilerinden kimsenin binada bulunmadõğõ belirtildi. Saldõrõda kurşunlarõn binanõn tabela- sõyla camlarõna geldiği kaydedildi.