25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, parti- sinin kadõn kollarõ eğitim programõnda yaptõğõ ko- nuşmada, gündemdeki konulara ilişkin değer- lendirmelerde bulundu. TBMM kürsüsünde sergilenen densizliğin Türk siyasi hayatõ kadar MHP’nin tarihine de ka- ra bir leke olarak kazõna- cağõnõ savunan Erdoğan, “Ürkek değil erkek par- ti diye yola çıkanlar da- ha Meclis kapısında U dönüşü yapmış, bugün ülkenin kadınlarına dil uzatacak, bu milletin peygamberiyle istihza edecek, başörtüsünü ayaklarının altında çiğ- neyecek kadar izansızlık abidesine dönüşmüştür” diye konuştu. Erdoğan, peygamber ifadesini kul- landõğõ için AKP’den 2 yõl sonra istifa ettirilen eski Aydõn İl Başkanõ İsmail Hakkı Eser’in “sürçü lisan” ettiğini savundu. Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’õn Güldal Mumcu’ya yönelik tav- rõnõ savunan Erdoğan, Mumcu’nun sõnõrsõz yan- lõşlara fõrsat verdiğini ile- ri sürdü. Arõnç’õn “CHP’nin militanı gibi yönetiyorsunuz, siz ta- rafsız olmak durumun- dasınız” sözlerini Mum- cu’nun “yürütmenin ya- samaya baskısı” olarak nitelendirmesini eleştiren Erdoğan, “Senin ifade- lerin yasamanın yürüt- meye baskısıdır, bunu böyle gör” diye konuştu. MHP’nin milliyetçi oy- larõ geçmiş dönemde DSP ve ANAP’a, bugün ise CHP’ye teslim ettiğini ileri süren Erdoğan, Bah- çeli ile Baykal için “tek yumurta ikizi” nitele- mesinde bulundu. Bah- çeli’nin medya sahipleri- ni tehdit ettiğini belirten Erdoğan, “Faşizm diye bir şey varsa bugün temsilcisi bu zihniyet- tir, bunlar faşizmi iyi bilirler” diye konuştu. CHP lideri Baykal’õn Ergenekon davasõyla ilgili olarak, “Bazı davalar vardır ki o davalarda bı- rakın avukatı olmayı sanık olmak tercih edi- lir” dediğini belirten Er- doğan, “Seni tutan yok Sayın Baykal. Madem sanık olmak tercih edi- lir, kalk sen de git Siliv- ri’de, Danıştay saldır- ganının katil zanlısının yanında oturuver. İçine sindirebiliyorsan Da- nıştay’da yüksek yar- gıcı katleden sanıklarla fotoğraf ver. İrticayı hortlatmıştınız ne çıktı, Ergenekon çıktı. Sev- sinler seni Baykal” dedi. Bahçeli’ye yine dava açtı Öte yandan Başba- kan Erdoğan, TBMM Genel Kurulu’ndaki olaylara ilişkin önceki gün yaptõğõ yazõlõ açõk- lamayla kişilik haklarõna saldõrõda bulunduğu ge- rekçesiyle, MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçe- li’ye 100 bin TL’lik manevi tazminat davasõ açtõ. Bahçeli’nin açõk- lamalarõnõn bazõ bölüm- lerine yer verilen dava dilekçesinde ifadelerin eleştiri ve ifade özgür- lüğünün sõnõrlarõnõ aştõ- ğõ ileri sürüldü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dev- let Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç, Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ’un Başbakan Tayyip Erdoğan’õn eşi Emine Erdoğan’õn GATA’ya alõnmamasõy- la ilgili olarak “Keşke olmasaydı” açõkla- masõnõ, alaycõ bir şekilde “Böyle bir program var televizyonlarda, hangisi o?” sözleriyle değerlendirdi. AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK), dün Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlõğõnda toplandõ. Toplantõ öncesinde ga- zetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Başbakan Yardõmcõsõ Arõnç, Genelkurmay Başkanõ Or- general Başbuğ’un Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn eşi Emine Erdoğan’õn GATA’ya alõn- mamasõyla ilgili olarak “Keşke olmasaydı” sözlerinin anõmsatõlmasõ üzerine, “Keşke ol- masaydı mı? Böyle bir program var tel- evizyonlarda. Hangisi o?” yanõtõnõ verdi. İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, benzer yön- deki sorular üzerine Genelkurmay Başkanõ’nõn makul ve iyi bir açõklama yaptõğõnõ söyledi. De- mokratik açõlõm çerçevesinde Mahmur kam- põyla ilgili gelişmelerin hangi aşamada oldu- ğunun sorulmasõ üzerine Atalay, çalõşmalarõn sürdüğünü söyledi. Atalay, “Süreç hızlana- cak mı?” sorusu üzerine, demokratik açõlõm sürecinin bütün boyutlarõyla sürdüğünü, insan haklarõ kuruluyla ilgili tasarõnõn TBMM’ye gönderildiğini, kolluk gözetim mekanizmasõyla ilgili tasarõnõn da önümüzdeki hafta Bakanlar Kurulu’na sunulacağõnõ bildirdi. Ayrõmcõlõk- la mücadele konusunda tasarõnõn da ilgili kurumlarõn görüşüne sunulduğunu belirten Atalay, tasarõnõn iki hafta içinde Bakanlar Ku- rulu’na sunulacağõnõ kaydetti. AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hüseyin Çelik, demokratik açõlõmla ilgili sanatçõlar- la yapõlacak toplantõnõn ne zaman gerçekle- şeceğine ilişkin soru üzerine, toplantõnõn il- kinin 20 Şubat’ta Dolmabahçe Sarayõ’nda Er- doğan’õn ofisinde brunch şeklinde gerçekleş- tirileceğini söyledi. Çelik, ilk toplantõya ses sa- natçõlarõnõn, ikinci toplantõya ise sinema ve ti- yatro sanatçõlarõnõn, üçüncüsüne de yazarla- rõn davet edileceğini bildirdi. Çelik, Baş- buğ’un açõklamalarõyla ilgili olarak da “Elbette memnuniyet verici. Olmuş bitmiş bir şeyi geri getirmek mümkün değil, ama bundan nedamet duyulması, bunun olmamasını temenni etmek iyi bir gelişmedir. Hem demokrasimiz hem insan hakları açısından iyi bir gelişmedir. Doğrusunu isterseniz bu- nu çok olumlu buluyorum” dedi. AKP MKYK toplantõsõ öncesi Orgeneral Başbuğ sözlerine karşõ alaycõ bir yaklaşõm ser- gileyen Bülent Arõnç, cuma namazõ sonrasõnda yaptõğõ açõklamayla tavrõnõ yumuşattõ. Arõnç, Başyazõcõoğlu Camisi’nden ayrõlõrken gaze- tecilerin Orgeneral Başbuğ’un sözlerini anõm- satmasõ üzerine, “En yetkili şahsın böyle bir açıklamasını ben fevkalade olumlu ve insani yaklaşım olarak görüyorum” dedi. Özür polemiği CHP lideri Deniz Baykal’õn, “Bülent Arınç, TBMM Başkanvekili Mumcu’dan özür dilemeli” yönündeki açõklamasõ ile ilgili soru üzerine de 3 gündür konuyla ilgili açõk- lamalar yaptõğõnõ belirten Arõnç, “Sayın Bay- kal’ın da özür dilemesi gereken pek çok ki- şi var. Ben kendisine de bunları yeri gel- diğinde hatırlatacağım... Sayın Deniz Bay- kal kendisi özür dilemesi gereken pek çok kişiden özür dileyerek bu görevini yapsın. Sadece Cüppeli Ahmet Hoca Efendi’ye geçmiş olsun demek yeterli değil. Geçmiş ol- sun demesi gerektiği başka kişiler de var. Ben yeri geldiğinde bunları açıklayacağım. Sayın Güldal Mumcu ile aramızda geçen olayları bütün çıplaklığıyla anlattım” dedi. CMYB C M Y B 6 ŞUBAT 2010 CUMARTESİ HABERLER Akşamın dibinde bekleyen bir yalnızlık, bir iç çekiş, ölümle yaşam arasında o ince çizgi... Bak kar dindi, güneş açtı. İstanbul günlük telaşın içinde. Ve sen ayrılalı bir yıl oldu bugün! Bilmem Cunda adasında kış nasıl geçiyor? Kıyıdaki balıkçı lokantaları dolu mu? Deniz, güneşin batışı, ilkyaz gibi görkemli mi? Seni yağmurlu bir İstanbul öğlesinde, Fatih Camii avlusundan Ayvalık’a gönderirken yağmur yağıyordu. Bir yıl içinde değişen bir şey yok sevgili Türkel Minibaş... Geçen yaz yine bildiğin gibi geçti... Homeros’un “Işık sahili”, Ören Festivali, Kaz Dağları etekleri, zeytin ağaçları, çokuluslu altın avcıları... Deniz Kavukçuoğlu, Turan Günay ve ben bir akşamüstü, Ören’de çay bahçesinde seni ve Türkan Saylan’ı anmıştık. Fırtınalı bir yazgıdan, sevgiden, aşktan söz etmiştik uzun uzun... Gözlerinin rengini, yüreğinin aklığını, çabalarını, o çok sevdiğin çocukları anlatmıştık. Akşam, gün Behramkale’nin üzerinden kızıl bir ateş topu gibi Ege’nin sularına gömülürken, Tarık Akan ve Rutkay Aziz’le senin kulaklarını çınlatmıştık. Birsel, eşi Cano’nun boynuna sarılıp ağlamıştı. Halil, Işık, Murat, Şefik ve öteki dostlarla suskun ormanları dolaşmış, yarasaların mağaralarının nasıl yok edildiğini; dağlarımızın, ovalarımızın birilerine hangi amaçla peşkeş çekildiğini konuşmuştuk uzun uzun... Giuseppe Ungaretti’nin Cevat Çapan’ın çevirdiği bir şiiri geldi aklıma şu anda... “Güneş kapıp götürüyor şehri Artık göremiyoruz Mezarlıklar bile daha fazla direnemiyorlar” Güneş, yıldızlar ve ay kapıp götürdü seni tam bir yıl önce sevgili Türkel... Denize özgü o yalnızlıklar, içindeki çocuksu tutku, durup dinlenmeden katıldığın toplantılar... Yaşamını adadığın Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği... Bir temmuz sabahında yine Ören’de Rutkay Aziz’le birlikte, Çamlık’taki Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği kampına gitmiş, kızlı erkekli öğrencilerle sohbet etmiştik. Kimi Diyarbakır’dan kimi Ankara’dan, kimi Edirne’den, Batman’dan, İzmir’den yüz üniversiteli gençle seni ve Türkan Saylan’ı anmıştık. Kampı Burhaniye Belediye Başkanı Fikret Akova kurmuştu... Aydınlık yüzlü gençlerdi onlar! Güzelliğin ve sevginin bağlarıyla örülmüştü hepsi de. Ben dün sabah yazı masamın başına oturup seninle katıldığım toplantıları anımsadım... Cumhuriyet Kitapları’ndan çıkan “Bu kez düşmanın adı: Terör” kitabının sayfalarını karıştırdım. Bir yazın dikkatimi çekti: “Irak bahaneli savaşa hayır!” Ne denli doğru bir saptama yapmışsın... Büyük Ortadoğu Projesi’ni, ABD emperyalizmini ne güzel anlatmışsın! Medyamızın yalaka takımı, kapitalizmin küreselleşmesi gezegenimizi cennete dönüştürecektir diye yazılar yazanlar tarihsel zaman ölçeğinin farkında bile değillerdi. O cennetin kapısından yoksullar değil varsıllar girecekti! Senin dediğin çıktı Türkel! Bak TEKEL işçileri AKP iktidarını sarsıyorlar, CHP’nin, MHP’nin yapamadığı muhalefeti emekçiler yapıyor! İşçinin örgütlü sendikal gücü Başbakan Erdoğan’ı çileden çıkarıyor... Yıllar bildiğin gibi, bir ırmak gibi akıp gidiyor Türkel... Gündoğumları, utkular, renkler... Bunlar bizim için hep yaşam sevinciydi en acılı ve hüzünlü olduğumuz günlerde... Dokunduğumuz şey yaşamdı! Engin bir sessizlik içinde yeşeren çiçekler, o aydınlık günler, çocukken dinlediğimiz masallar. Işığın ve bilginin tutsaklığında, yitip giden yıldızlar. Bir kara mum gibi yanan yüreğimizde, senin çocukların çalıyor kapıları. TEKEL işçileri Ankara’nın ayazında açlık grevinde. Başını kaldırıp bir bak istersen! Bir bak, yağmuru, soğuğu göreceksin... Direnci, umudu, sevgiyi ve aşkı!.. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Türkel’e Mektup... Erdoğan, Arõnç’õ savunup Güldal Mumcu’yu suçladõ ‘Yasama yürütmeye baskõ yaptõ’ dedi ‘Baskõn’ savunmasõErdoğan, MHP’yi eşi Emine Erdoğan’a dil uzatmakla suçlarken; Güldal Mumcu’nun odasõna baskõn yapan Arõnç’õ da savunarak, Mumcu’nun sözlerinin yasamanõn yürütmeye baskõsõ olduğunu ileri sürdü. Arõnç,GenelkurmayBaşkanõBaşbuğ’un‘Keşkeolmasaydõ’sözleriniTVprogramõnabenzetti Başbuğ’a alaycı yaklaşım İstanbul Tophane’deki “Ali Baba Nargile Salo- nu”nda soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Ab- dullah Gül, TBMM’deki kavgaya ilişkin, “Olup bi- tenler Meclis’in mehabetiyle (büyüklük) uyuş- mayan üzücü olaylardır. Bunların tekrarlanma- sını istemeyiz” dedi. GATA tartışmasına yönelik ısrarlı sorular üzerine Gül,“Bu konular geçmişte kaldı. Bildiğim kadarıyla şu anda herkese hasta- neler açıktır. Zaman zaman belki yanlış uygula- malar olabilir” diye yanıt verdi. Gül TEKEL ey- lemine yönelik soru üzerine de “Bunu bugünkü gerçekler çerçevesinde konuşarak bitirmek lazım. Böyle kış gününde işçilerimizin mağdur olmasını da istemeyiz ama diğer taraftan yapılabilecekler neyse başka işçilerin hakları, hukukları bütün bun- ları dikkate alarak bunun çözülmesi lazım. Çok da- ha uzamaması lazım. Yeteri kadar uzadığı ka- naatindeyim” ifadesini kullandı. Gül, nargile sa- lonunda bir süre Bakanlar Taner Yıldız ve Ömer Dinçer, İstanbul Valisi Muammer Güler, Büyük- şehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve işadamı Nadir Güllüoğlu ile sohbet etti. (Fotoğraf: AA) Gül: Hastaneler herkese açık ERDOĞAN’A PROTESTO Başbakan Erdoğan, AKP MKYK top- lantısına verilen arada, Başyazıcıoğlu Camisi’ne giderek cuma namazını kıldı. Erdoğan’a, camiden ayrılırken Adnan Yıldırım adlı bir kişi “Başba- kanım maruzatım var” diye seslendi. Korumalar , Yıldırım’ı hemen uzak- laştırdı. Yıldırım, bu sırada, “Başını secdeye koydun, Başbakan beni iyi ta- nır. Memleketi ne hale getirdin” diye bağırdı. Yıldırım gözaltına alınırken Anadolu Ajansı (AA), haberinde Yıl- dırım’ın akli dengesinin bozuk oldu- ğunu iddia etti. (Fotoğraf: AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle