Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
23 ŞUBAT 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 9
SAĞNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
Sanremo’da
‘Prens İsyanı’
Yıllarca sürgün yaşamış bir “Osmanlı
hanedan prensinin”; vatan sathına girdiği günün
ertesinde; TV şovları, festivalleri; tüm siyasi
seçimlerin “tefçisine” dönüştüğünü düşünün…
İtalya’nın böyle bir “hiperaktif”(!) prensi var:
Emanuele Umberto Reza Ciro Rene Maria
Filiberto di Savoia… Kısa adıyla: Emanuele
Filiberto.
Dede Umberto di Savoia İtalya’yı vaktiyle
faşizme teslim ettiği için, sınır dışına
kışkışlanmış… Oğul Vittorio Emanule ile
şimdilerde 30’larını süren genç torun Filiberto;
“Berlusconi İtalya’sına” nihayet dönüş yapmak
imkânı buluyor. Ancak “küçük prens”, sınırdan
içeri adım attığı an; soluğu televizyon
stüdyolarında alıyor.
Yakışıklılığıyla “Beckham’a benzetilen”
Filiberto’yu; o gün bugün TV ekranlarından
sökene aşkolsun!
Dans yarışmasını açıyorsunuz, o. Şarkı
yarışmasına bakıyorsunuz, o. Seçim kampanyası
izliyorsunuz, gene o.
Sonu gelmeyen bu “kitsch kâbusu”; bir yandan
da izlemeden yapamıyorsunuz.
Hani vardır ya! Abuk sabukluğun dayanılmaz
ısrarı karşısında röntgenciliğiniz depreşir. İlle de
müptela olursunuz…
“Prens”, insanların üzerinde bu duyguyu
yaratıyor. “Prens”in dahil olduğu bir “reality
programı” mı var; -“Anlı şanlı aristokrasi ile gözünü
sevdiğim demokrasinin kaydettiği şu düzey
kaybına bak!” kontenjanından- ekrana mıhlanıp;
mutlaka bakmak istiyorsunuz…
Son “Sanremo” festivalinde de böyle oldu.
Çocukluk, gençlik yıllarımın en büyük müzik
idolleri -Mina, Gianni Morandi, Peppino di
Capri, Vasco Rossi, Lucio Battisti…- ve o en
muhteşem, en şiirsel aşk şarkılarıyla hatırladığım-
“Volare!”, “Non ho l’ eta”, “İl Cuore e uno
zingaro”, “Zingara”- “Sanremo”yu yıllardır
izlememiştim...
Orkestra partisyonları yırttı
Sanremo sahnesinde birden düşünülebilecek
en inanılmaz, en detone sesle şarkı söyleyen
Prens’i görünce, elimde olmadan, TV karşısında
kaldım.
Hanedan varisine kıyak geçmek adına, yanına
bir “tenör” ve iyi kötü/orta sınıf şarkıcı “Pupo”yu
katmışlar. Üçlü; ancak “üçüncü dünya
ülkelerinde” şarkı adına tedavüle sokulacak bir
şey mırıldanıyor…
“Aman yarabbim bu da ne?” derken, şarkının
sözleri -“Kültürüme, dinime inanıyorum/Bu yüzden
fikrimi beyan etmekten çekinmiyorum/Böyle bir
İtalya’nın kalbinin daha güçlü attığını
inanıyorum/Çocukken hayallerimle seyahat
eder/Gözlerimi kapatıp/(Çizmeyi) kollarımın
arasında sıkardım.. vs…”- kulağıma çalındı.
“Demokrasiyi”, “aristokrasiyi” ve Avrupa’nın
göbeğinde alıp başını giden bu kontrolsüz
“milliyetçiliği” geçtim… “Müziğin ülkesi İtalya’da
artık bu kadarı da olur mu?” hesabına ekrana
kilitlendim.
“Kilitlenmekte” haklıymışım. İtalya’nın bu en
büyük festivali sonuçta, sıradışı bir “orkestra
isyanıyla” sonuçlandı.
“Düğün evinin tefçisi, cenaze evinin yasçısına”
dönüşen şaklaban Prens’e isyan; tabulaştırılan
“popüler kültüre” dokunamayan aydınlar ile
varlıkları yoklukları bir olan muhalefet saflarından
değil; “müzik camiasından” yükseldi.
“Tapon” sözler ve kulakları tırmalayan bir
güfteyle; Prens’in “ikinci” olması komedisini
“profesyonel gururlarına” yediremeyen “Sanremo
Festival Orkestrası”; yarışma sonuçları ilan edilir
edilmez, önlerindeki notaları “yırttı”. Stüdyo
konuklarının; “Utanın! Ayıp! Yuh! Bu kadarı
olmaz!” sesleri arasında partisyonları buruşturup
havalara fırlattılar…
Siyah tuvaletleri, frakları ile onlarca kişilik
muazzam bir festival orkestrasının notalarının
havada uçuşması.. belleklerden silinmeyecek
görsellikte bir olaydı…
‘Benim oyumla çobanınki bir mi?’
İsyana yol açan süreç; yarışma sonucunun,
“realty şov” ve “yetenek programlarında”
yapılageldiği üzere, “halk oylaması” ile
belirlenmesi oldu.
“Reyting” gerekçesiyle; “profesyonel jüri”
oylaması yerine, “yüzde 50” halk oylamasına
başvuran “Sanremo Festivali”, aslında güya
orkestra tercihini de -“yüzde 50” oranında-
hesaba katıyor.
Orkestra tam da bu noktada “müzikal kalite”
açısından “eksilerde” değerlendirdiği bir adayın;
“halkoyu” ayağıyla baş tacı edilip, “ikinciliğe
yükseltilmesini”; “Hoop! Bizim oyumuz ne oluyor?
Müziğin kuralları ve müziğin kutsallığına kim sahip
çıkacak?” niyetine ayaklandı...
İtalyan gazetelerinin yorum sayfalarında baş
köşeye oturan bu son derece ilginç “orkestra
isyanı”; Çizme’de bir büyük “televizyon
demokrasisi/telekrasi” tartışması başlattı:
“Müzikten zerre kadar nasiplenmemiş insanların,
profesyonel bir müzik yarışmasında oylama
yapmasının ne anlamı var?”dan başlayan…
“Çobanın oyu ile benimki bir mi?” noktalarına dek
varan; TV programlarındaki “halkoylaması” ile
“SMS” katılımlarının güvenilirliğini sorgulayan,
sorgulamak ötesinde.. “aday kayıran SMS
paketlerinin” açıkça satışa çıkarıldığını ortaya atan
yolsuzluk iddialarına, polemiklere çanak açan bir
olay oldu Sanremo’nun “Prens Filiberto isyanı”…
İlerde fırsat olduğunda, konuya tekrar geri
döneriz.
Tanilli’nin sağlık
durumu iyi
İstanbul Haber
Servisi - Gazetemiz
yazarõ Prof. Server
Tanilli (79) bir
enfeksiyon nedeniyle
rahatsõzlanarak
kaldõrõldõğõ Şişli
Florence Nightingale
Hastanesi Cerrahi
Yoğun Bakõm
Servisi’nden normal
servise alõndõ.
Tanilli’nin tedavisini
sürdüren Nefroloji
Uzmanõ Dr. Serhat
Azizler, Tanilli’nin
durumunun kritik
olmadõğõnõ ve
antibiyotik tedavisinin
sürdürüldüğünü
açõkladõ.
PKK’ye eğitim
görüşülüyor
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)
- ABD’de yüksek
mahkeme, PKK ve
Tamil Kaplanlarõ gibi
terörist gruplara hizmet
eğitimi verilmesini
yasaklayan maddenin
anayasadaki
durumunu bugün
değerlendirmeye alacak.
İnsani Hukuk Projesi
örgütü, söz konusu terör
örgütlerinin şiddet
içermeyen yasal
faaliyetlerini
desteklemek amacõyla
çõkarõlan vatanseverlik
yasasõnõn değiştirilmesi
için dava açmõştõ.
Medikal
operasyonu
DENİZLİ
(Cumhuriyet) - İl
emniyet müdürlüğü
ekiplerinin 1.5 yõldan bu
yana yürüttüğü teknik
takip sonucu
düzenlediği
operasyonda, ihaleye
fesat karõştõrdõklarõ
iddiasõyla Servergazi
Devlet Hastanesi’nin
başhekimi, hastane
müdürü, başhekim
yardõmcõlarõ ile beyin
cerrahi uzmanlarõ 7
doktor ile medikal
firmasõ ortaklarõ 2 kişi
olmak üzere 9 kişi
gözaltõna alõndõ.
Hastanenin Ortopedi ve
Beyin Cerrahi
bölümlerinin satõn alma
evraklarõ ve belgelerine
de el konuldu.
Maariv’den
afiş yorumu
Haber Merkezi -
İsrail gazetelerinden
Maariv, İstanbul’da
yapõlan bir açõlõşta,
İsrail Cumhurbaşkanõ
Şimon Peres’i Başbakan
Tayyip Erdoğan önünde
eğilirken gösteren afişle
ilgili olarak “Türkiye-
İsrail ilişkilerinde yeni
kriz” ifadesini kullandõ.
Haberde, “Görünen o ki
Ankara, Danny
Ayalon’un yapmõş
olduğu büyükelçi
aşağõlanmasõnõ
affetmedi” denildi.
Çılgın âşık okul
bastı: 1 ölü
MERSİN
(Cumhuriyet) -
Mersin’de TIR tamircisi
Soner Ekin (22), 3
yõldõr arkadaş olduğu
Durdunaz Hakverdi’yi
(20) sekreter olarak
çalõştõğõ özel okulda
bõçaklayarak öldürdü.
Kendisine engel olmak
isteyen temizlik
görevlisini de yaralayan
Ekin, boğazõnõ keserek
intihara kalkõştõ. Olayla
ilgili soruşturma
başlatõldõ.
EMO kongresinde usulsüzlüklerin gündeme getirilmesi gerginliğe neden oldu
AKP eleştiri istemiyorBEKİR ŞAHİN
GAZİANTEP - Elektrik
Mühendisleri Odasõ Gazian-
tep Şubesi’nin Olağan Genel
Kurulu’nda Elektrik Mü-
hendisleri Odasõ Genel Baş-
kanõ Musa Çeçen, özelleş-
tirmelerdeki usulsüzlükleri
ve haksõzlõklarõ, yandaş şir-
ketlere peşkeş çekilen ihale-
leri dile getirdiği sõrada kon-
greyi izleyen AKP Gaziantep
Milletvekilleri Mehmet Er-
doğan, Halil Mazıcıoğlu ve
Özlem Müftüoğlu ile AKP
İl Başkanõ Ahmet Uzer aya-
ğa kalkarak, “Siyaset yapı-
yorsun, git parti kur” di-
yerek tepki gösterdi.
Gaziantep Büyükşehir Be-
lediyesi Çetin Emeç Salo-
nu’nda gerçekleştirilen EMO
Gaziantep Şubesi’nin olağan
genel kurulu AKP milletve-
killerinin tepkisine sahne ol-
du. EMO Genel Başkanõ Mu-
sa Çeçen, ülkenin içinde bu-
lunduğu durumu, sõkõntõ ve
sorunlarõ dile getirdi. Devle-
tin kaynaklarõnõn yandaş şir-
ketlere peşkeş çekildiğini,
böylelikle işsizliğin arttõrõl-
dõğõnõ vurgulayan Çeçen,
“Bu ülkede yapılan özel-
leştirmelere ve elde edilen
gelirlere rağmen ülkenin
borç stokunda azalma ol-
mamıştır. Politika yapmak
sadece siyasilere verilen as-
li bir hak değildir. Sokak-
lar işsiz dolu. Bunları söy-
lerken siyaset mi yapıyo-
ruz” diye konuştu.
Çeçen’in konuşmasõ sõra-
sõnda ayağa kalkan AKP İl
Başkanõ Ahmet Uzer, “Si-
yaset yapacaksan git parti
kur” diye tepki gösterdi.
AKP Milletvekili Mehmet
Erdoğan da, “Burası siyaset
yeri değil. Siz solculara rağ-
men bu özelleştirmeler ya-
pılacaktır” dedi.
Diğer AKP milletvekille-
ri Müftüoğlu ile Mazõcõoğ-
lu da ayağa kalktõ. CHP
milletvekilleri Akif Ekici
ve Yaşar Ağyüz araya gi-
rerek eleştirilere tahammül
edilmesini, tepkilerin yersiz
olduğunu söyledi.
Salondan çõkan milletve-
killerinden Erdoğan giriş ka-
põsõndan el işaretleri yaparak,
“Saygısız ve terbiyesiz” di-
ye bağõrdõ. Oda üyesi bazõ
mühendisler de Çeçen’e tep-
ki göstererek, “Yeter inin
kürsüden, sizi dinlemek is-
temiyoruz” dedi.
Konuşmalarõn ardõndan yö-
netim kurulu üyeliklerine
Prof. Dr. Kemal Kıymık,
Hasan Coşkun, Halil Uğur,
Faruk Baştürk, İslim Arı-
kan, Kenan Tankut ve Ba-
hattin Uylukçu seçildi.
Elektrik Mühendisleri Odasõ Genel Başkanõ Musa Çeçen’in sözlerine sinirlenen
AKP’liler, “Siyaset yapõyorsun, git parti kur” diyerek tepki gösterdi. Milletvekili
Erdoğan ise salondan çõkarken “Saygõsõz ve terbiyesiz” diye bağõrdõ.
BAKANLIK GECİKTİRİYOR
EÜAŞ’ta diz
boyu yolsuzluk
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Başbakanlõk Yüksek Denetle-
me Kurulu (YDK), Elektrik Üretim A.Ş’de
(EÜAŞ) tespit ettiği ve bir önceki raporda hak-
kõnda özel inceleme raporlarõ hazõrladõğõ yol-
suzluk dosyalarõnõn soruşturmasõnõn Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlõğõ Teftiş Kurulu ta-
rafõndan hâlâ tamamlanmadõğõnõ bildirdi.
YDK’nin hazõrladõğõ “EÜAŞ 2008 Yılı Ra-
poru”nda yer alan tespitler şöyle:
Ambarlõ Doğalgaz Çevrim Santralõ’nõn ih-
tiyacõna binaen 08.01-20.02.2008 tarihleri
arasõnda 42 milyon litre motorin, 22 ayrõ alõ-
ma konu edilerek 73.9 milyon YTL civarõnda
ödeme yapõlmõştõr. Kamu İhale Kanunu’na
açõkça aykõrõ bir yöntemle gerçekleştirilen
alõmlar konusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar
Teftiş Kurulu’nca yürütülen soruşturmanõn
bir an önce tamamlanmasõ önerilir.
Teşekkülün yaptõğõ alõmlar yüzde 18 artarak
114 milyon YTL seviyesinde gerçekleşmiştir.
İncelemelerde, gerek ihale dokümanlarõnõn
hazõrlanmasõ, gerekse tekliflerin değerlendir-
mesi aşamasõnda yapõlan eksik ve hatalõ iş-
lemlerin devam ettiği, bu işlemlere rağmen bir-
çok alõm dosyasõnõn karara bağlanõp alõm ger-
çekleştirildiği gibi, bazõ alõm dosyalarõnõn da
hatalar nedeniyle iptal edildiği görülmüştür.
Afşin-Elbistan (B) Santralõ’nda, kömür te-
minine bağlõ olarak üretim darboğazõ yaşana-
cağõ gerekçesiyle “Sıvas Kangal Ocağı’ndan
450 bin ton kömürün Afşin-Elbistan Termik
Santralı’na taşıttırılması işinin herhangi
bir ihale yapılmaksızın imzalanan protokol
çerçevesinde 40 YTL/ton birim fiyatla Tür-
kiye Kömür İşletmeleri Kurumu’na, bu
kurumca da yine ihalesiz olarak iştiraki olan
bir şirkete yaptırılması” konusunda yürütü-
len soruşturmanõn tamamlanmasõ önerilir.
Yüzünde
çizikler olduğu
için gözaltına
alınan Mustafa
Balaban,
ifadesinde
anne, baba ve
kız kardeşini
öldürdüğünü
itiraf etti.
Anne, baba ve kõz kardeşini öldürüp evi ateşe verdi
Yangın değil cinayet
ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) -
Eskişehir’de önceki gün sabaha
karşõ çõkan yangõnda evde ölü
bulunan baba, anne ve kõzõnõn
yangõndan değil, ailenin üniversi-
te öğrencisi erkek çocuğu tarafõn-
dan öldürüldüğü ortaya çõktõ.
Eskişehir İl Emniyet Müdürlü-
ğü Asayiş Şubesi Gasp ve Cina-
yet Büro Amirliği ekipleri, Ali İh-
san (47), eşi Nuray (44) ve kõz-
larõ Melike Balaban’õn (18) ev-
lerinde ölü bulunmasõ ile ilgili so-
ruşturma başlattõ. Polis ekipleri,
yüzünde çizikler bulunan üniver-
site öğrencisi Mustafa Balaban’õ
(23) ifadesini almak üzere gözal-
tõna aldõ. Yüzündeki çizikler so-
rulduğunda Balaban, arkadaşlarõ-
nõn evine gittiği sõrada darp edil-
diğini öne sürdü. Polis ekipleri,
Balaban’õ darp ettiği iddia edilen
kişilerle görüştü ve böyle bir ola-
yõn olmadõğõnõ belirledi.
Soruşturmayõ derinleştiren ci-
nayet şubesi ekipleri, Balaban’õn,
gece saatlerinde eve geldiğini ve
burada çõkan tartõşma sonucu ilk
önce şõrõngaya tuzruhu doldurup
uyuyan babasõ Ali İhsan Bala-
ban’õn boğazõna sapladõğõnõ, an-
nesi ile kõz kardeşini boğarak öl-
dürdüğünü belirledi.
Zanlõ Mustafa Balaban sorgu-
sunda şunlarõ söyledi:
“Babam sürekli içki içer. Yi-
ne sarhoştu. Biraz kendisi ile
dertleştik. Anneme ağır haka-
retlerde bulundu. Benle sürek-
li kavga ederdi. Beni evden ko-
vardı. En son olarak babama
emekli olmasını ve emekli ikra-
miyesi ile Ankara’da bilgisa-
yar dükkânı açmayı teklif ettim.
Hep beraber Ankara’da yaşa-
caktık. Kabul etmedi. Gece sa-
at 01.30 sıralarında eve gittim.
Babam tek başına yatıyordu.
Annem ile kız kardeşimde öbür
odada birlikte uyuyordu. Evin
içine uyuşturucu özelliği olan
kloroform spreyini sıktım. Da-
ha sonra babamın boğazına en-
jektör ile tuzruhu enjekte ettim.
Aramızda boğuşma da çıktı.
Morluk ve çizikler oradan oluş-
tu. Bu sırada gürültüye annem
ve kız kardeşimin kalktığını
gördüm. Onları da yatağa yatı-
rarak, boğdum.”
RTÜK’ün 3 toplantõsõna katõlmadõ, geçerli mazeret göstermezse çekilmesi gerekiyor
Akman’õn Deniz Feneri korkusu
FIRAT KOZOK
ANKARA - Almanya’daki Deniz
Feneri e.V. davasõ çerçevesinde geç-
tiğimiz hafta evi aranan ve bazõ bel-
gelerine el konulan RTÜK üyesi Za-
hid Akman kayõplara karõştõ. Akman,
üst kurulun son 3 toplantõsõna katõl-
madõ. RTÜK Yasasõ’na göre “ge-
çerli” bir mazeret bildirmeden 3 kez
toplantõya katõlmayan kişi üyelikten
çekilmiş sayõlõyor.
Akman, Almanya’da sürdürülen
Deniz Feneri e.V. davasõ nedeniyle
gün geçtikçe çõkmaza giriyor. Akman,
Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanõ Ze-
keriya Karaman ile Kanal 7 yöne-
ticilerinin 2003 - 2006 yõllarõ arasõn-
da Almanya’daki Deniz Feneri e.V.
yöneticilerinden alarak Türkiye’ye ge-
tirdikleri 7 milyon 158 bin 500 Av-
ro’nun belgesi, dernekle Türkiye’deki
bağlantõlarõnõn araştõrõldõğõ soruştur-
ma dosyasõna girmişti. Belgede, Al-
manya’da mahkûm olan Mehmet
Taşkan, Mehmet Gürhan ve Fir-
devsi Ermiş’in, Karaman’a 38 tesli-
matta 3 milyon 869 bin Avro, Ak-
man’a da 4 teslimatta 164 bin Avro
verdikleri bilgisi yer alõyordu. Frank-
furt savcõlõğõnõn talebi üzerine Kara-
man ve Akman’õn da aralarõnda bu-
lunduğu 8 kişinin Türkiye’deki evleri
geçtiğimiz günlerde aranmõş, bilgi-
sayar hard-diskleri yedeklenerek ba-
zõ belgelere el konulmuştu.
Akman’õ köşeye sõkõştõran bir di-
ğer konu da RTÜK uzman denetçi-
si Cengiz Özdiker’in kendisiyle
birlikte 3’ü eski 9 RTÜK üyesi ve 5
bürokratõ hakkõnda “Danıştay ve
idare mahkemelerinin kararları-
nı uygulamamak suretiyle görevi
kötüye kullandıkları” iddiasõyla
açõlan dava oldu.
RTÜK’teki geleceği bir kez daha
tehlikeye giren Akman, üst kurul
toplantõlarõna da katõlmõyor. RTÜK,
gündemindeki konularõ görüşmek
üzere 9 Şubat Salõ günü İstanbul’da
yaptõğõ toplantõnõn ardõndan 16 Şubat
Salõ günü ve 18 Şubat Perşembe gü-
nü Ankara’da toplandõ. Üst kurula ge-
çerli bir mazeret sunmadõysa Ak-
man’õn görevden çekilmesi gerekiyor.
Akman’õn mazeretinin yapõlan 3
toplantõda da üyelere aktarõlmadõğõ,
durumdan yalnõzca RTÜK Başkanõ
Prof. Dr. Davut Dursun’un haberdar
olduğu öğrenildi. Davut Dursun, Ak-
man’õn ne tür bir mazeret bildirdiği
konusunda net açõklama yapmazken
çevresine “Zahid Bey, bana maze-
retini bildirdi” demekle yetindi.
Almanya’daki Deniz Feneri e.V. davasõ çerçevesinde evi
aranan ve bazõ belgelerine el konulan RTÜK üyesi
Zahid Akman kayõplara karõştõ
SAVCI DURUŞMAYA KATILMADI
Çeber davası ertelendi
İstanbul Haber Servisi - Met-
ris Cezaevi’nde tutuklu bulunan
Engin Çeber’in işkence ile öldü-
rülmesinden sorumlu kamu gö-
revlilerinin yargõlandõğõ davanõn
dünkü duruşmasõna savcõ mazeret
bildirerek katõlmadõ. Mahkeme de
duruşmayõ 12 Nisan’a erteledi.
Çeber’in 28 Eylül 2008’de göz-
altõna alõndõğõ İstinye Şehit Muhsin
Bodur Polis Merkezi’nden tutuklu
olarak götürüldüğü Metris Ceza-
evi’nde işkenceyle öldürülmesiyle
ilgili, 6’sõ tutuklu 60 kamu görev-
lisi hakkõnda açõlan davanõn 11. du-
ruşmasõ Bakõrköy 14. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya tutuklu sanõklar Mu-
rat Çise, Nihat Kızılkaya, Sami
Ergazi, Fuat Karaosmanoğlu, Se-
lahattin Apaydın ve Yavuz Uzun
ile bazõ tutuksuz sanõklar katõldõ.
Tahliye taleplerini reddeden mah-
keme başkanõ, mütalaayõ hazõrlayan
cumhuriyet savcõsõnõn raporlu ol-
masõ ve avukatlarõn süre talepleri-
ni dikkate alarak duruşmanõn 12 Ni-
san’a ertelendiğini bildirdi.
HABER PORTALI
Cumhuriyet İngilizce yayında
Haber Merkezi - Cumhuriyet
Haber Portalõ’nõn İngilizce bölümü
yayõna girdi. Okurlar www.cumhu-
riyet.com.tr adresinden yayõn yapan
Cumhuriyet Haber Portalõ’na bağ-
lanõp İngilizce bölümünü seçerek
“Cumhuriyet İngilizce”ye ulaşabi-
lecekler. Cumhuriyet İngilizce’ye
doğrudan ulaşmak için “en.cumhu-
riyet.com” adresi de kullanõlabilecek.
Cumhuriyet, Türkiye’deki geliş-
meleri İngilizce okuyan okurlara da
ulaştõracak. Cumhuriyet İngilizce,
“Türkiye”, “Dünya”, “Ekonomi”
ve “Kültür” olmak üzere dört bö-
lümden oluşuyor. İngilizce bölümde
yazarlarõn İngilizceye çevrilen ya-
zõlarõ da okunabilecek. Portalda
Cumhuriyet’in uluslararasõ muha-
birlerinin değerlendirme ve yorum-
larõ da yer alacak. Cumhuriyet İngi-
lizce, yayõna başlarken Cumhuriyet
Gazetesi Başyazarõ İlhan Selçuk’un
köşe yazõsõnõ manşetine taşõdõ. Cum-
huriyet Haber Portalõ’nõn tüm cep te-
lefonlarõndan ve iphone’dan okuna-
bilmesi için “Cumhuriyet Mobile”
çalõşmalarõ ise sürüyor.
Kısa pist kapatılıyor
İstanbul Haber Servisi - Atatürk Havalima-
nõ’nda kõsa pist olarak bilenen 06-24 pisti, onarõm
ve uzatma işlemleri için trafiğe kapatõlõyor. Pist
üzerindeki dolgu ve kaplama işlerinin yaz sezonu
öncesinde yapõlabilmesi için pistin 8 Mart - 1
Temmuz tarihleri arasõnda trafiğe kapatõlacağõ,
trafiğin 18-36 R/L pistinden sağlanacağõ bildirildi.
10 Numara çekildi
3, 6, 8, 14, 16, 17, 22, 23, 25, 27, 38, 39, 46,
47, 49, 55, 56, 59, 63 66, 68, 69
nilgun@cumhuriyet.com.tr