23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 23 ŞUBAT 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Sanremo’da ‘Prens İsyanı’ Yıllarca sürgün yaşamış bir “Osmanlı hanedan prensinin”; vatan sathına girdiği günün ertesinde; TV şovları, festivalleri; tüm siyasi seçimlerin “tefçisine” dönüştüğünü düşünün… İtalya’nın böyle bir “hiperaktif”(!) prensi var: Emanuele Umberto Reza Ciro Rene Maria Filiberto di Savoia… Kısa adıyla: Emanuele Filiberto. Dede Umberto di Savoia İtalya’yı vaktiyle faşizme teslim ettiği için, sınır dışına kışkışlanmış… Oğul Vittorio Emanule ile şimdilerde 30’larını süren genç torun Filiberto; “Berlusconi İtalya’sına” nihayet dönüş yapmak imkânı buluyor. Ancak “küçük prens”, sınırdan içeri adım attığı an; soluğu televizyon stüdyolarında alıyor. Yakışıklılığıyla “Beckham’a benzetilen” Filiberto’yu; o gün bugün TV ekranlarından sökene aşkolsun! Dans yarışmasını açıyorsunuz, o. Şarkı yarışmasına bakıyorsunuz, o. Seçim kampanyası izliyorsunuz, gene o. Sonu gelmeyen bu “kitsch kâbusu”; bir yandan da izlemeden yapamıyorsunuz. Hani vardır ya! Abuk sabukluğun dayanılmaz ısrarı karşısında röntgenciliğiniz depreşir. İlle de müptela olursunuz… “Prens”, insanların üzerinde bu duyguyu yaratıyor. “Prens”in dahil olduğu bir “reality programı” mı var; -“Anlı şanlı aristokrasi ile gözünü sevdiğim demokrasinin kaydettiği şu düzey kaybına bak!” kontenjanından- ekrana mıhlanıp; mutlaka bakmak istiyorsunuz… Son “Sanremo” festivalinde de böyle oldu. Çocukluk, gençlik yıllarımın en büyük müzik idolleri -Mina, Gianni Morandi, Peppino di Capri, Vasco Rossi, Lucio Battisti…- ve o en muhteşem, en şiirsel aşk şarkılarıyla hatırladığım- “Volare!”, “Non ho l’ eta”, “İl Cuore e uno zingaro”, “Zingara”- “Sanremo”yu yıllardır izlememiştim... Orkestra partisyonları yırttı Sanremo sahnesinde birden düşünülebilecek en inanılmaz, en detone sesle şarkı söyleyen Prens’i görünce, elimde olmadan, TV karşısında kaldım. Hanedan varisine kıyak geçmek adına, yanına bir “tenör” ve iyi kötü/orta sınıf şarkıcı “Pupo”yu katmışlar. Üçlü; ancak “üçüncü dünya ülkelerinde” şarkı adına tedavüle sokulacak bir şey mırıldanıyor… “Aman yarabbim bu da ne?” derken, şarkının sözleri -“Kültürüme, dinime inanıyorum/Bu yüzden fikrimi beyan etmekten çekinmiyorum/Böyle bir İtalya’nın kalbinin daha güçlü attığını inanıyorum/Çocukken hayallerimle seyahat eder/Gözlerimi kapatıp/(Çizmeyi) kollarımın arasında sıkardım.. vs…”- kulağıma çalındı. “Demokrasiyi”, “aristokrasiyi” ve Avrupa’nın göbeğinde alıp başını giden bu kontrolsüz “milliyetçiliği” geçtim… “Müziğin ülkesi İtalya’da artık bu kadarı da olur mu?” hesabına ekrana kilitlendim. “Kilitlenmekte” haklıymışım. İtalya’nın bu en büyük festivali sonuçta, sıradışı bir “orkestra isyanıyla” sonuçlandı. “Düğün evinin tefçisi, cenaze evinin yasçısına” dönüşen şaklaban Prens’e isyan; tabulaştırılan “popüler kültüre” dokunamayan aydınlar ile varlıkları yoklukları bir olan muhalefet saflarından değil; “müzik camiasından” yükseldi. “Tapon” sözler ve kulakları tırmalayan bir güfteyle; Prens’in “ikinci” olması komedisini “profesyonel gururlarına” yediremeyen “Sanremo Festival Orkestrası”; yarışma sonuçları ilan edilir edilmez, önlerindeki notaları “yırttı”. Stüdyo konuklarının; “Utanın! Ayıp! Yuh! Bu kadarı olmaz!” sesleri arasında partisyonları buruşturup havalara fırlattılar… Siyah tuvaletleri, frakları ile onlarca kişilik muazzam bir festival orkestrasının notalarının havada uçuşması.. belleklerden silinmeyecek görsellikte bir olaydı… ‘Benim oyumla çobanınki bir mi?’ İsyana yol açan süreç; yarışma sonucunun, “realty şov” ve “yetenek programlarında” yapılageldiği üzere, “halk oylaması” ile belirlenmesi oldu. “Reyting” gerekçesiyle; “profesyonel jüri” oylaması yerine, “yüzde 50” halk oylamasına başvuran “Sanremo Festivali”, aslında güya orkestra tercihini de -“yüzde 50” oranında- hesaba katıyor. Orkestra tam da bu noktada “müzikal kalite” açısından “eksilerde” değerlendirdiği bir adayın; “halkoyu” ayağıyla baş tacı edilip, “ikinciliğe yükseltilmesini”; “Hoop! Bizim oyumuz ne oluyor? Müziğin kuralları ve müziğin kutsallığına kim sahip çıkacak?” niyetine ayaklandı... İtalyan gazetelerinin yorum sayfalarında baş köşeye oturan bu son derece ilginç “orkestra isyanı”; Çizme’de bir büyük “televizyon demokrasisi/telekrasi” tartışması başlattı: “Müzikten zerre kadar nasiplenmemiş insanların, profesyonel bir müzik yarışmasında oylama yapmasının ne anlamı var?”dan başlayan… “Çobanın oyu ile benimki bir mi?” noktalarına dek varan; TV programlarındaki “halkoylaması” ile “SMS” katılımlarının güvenilirliğini sorgulayan, sorgulamak ötesinde.. “aday kayıran SMS paketlerinin” açıkça satışa çıkarıldığını ortaya atan yolsuzluk iddialarına, polemiklere çanak açan bir olay oldu Sanremo’nun “Prens Filiberto isyanı”… İlerde fırsat olduğunda, konuya tekrar geri döneriz. Tanilli’nin sağlık durumu iyi İstanbul Haber Servisi - Gazetemiz yazarõ Prof. Server Tanilli (79) bir enfeksiyon nedeniyle rahatsõzlanarak kaldõrõldõğõ Şişli Florence Nightingale Hastanesi Cerrahi Yoğun Bakõm Servisi’nden normal servise alõndõ. Tanilli’nin tedavisini sürdüren Nefroloji Uzmanõ Dr. Serhat Azizler, Tanilli’nin durumunun kritik olmadõğõnõ ve antibiyotik tedavisinin sürdürüldüğünü açõkladõ. PKK’ye eğitim görüşülüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD’de yüksek mahkeme, PKK ve Tamil Kaplanlarõ gibi terörist gruplara hizmet eğitimi verilmesini yasaklayan maddenin anayasadaki durumunu bugün değerlendirmeye alacak. İnsani Hukuk Projesi örgütü, söz konusu terör örgütlerinin şiddet içermeyen yasal faaliyetlerini desteklemek amacõyla çõkarõlan vatanseverlik yasasõnõn değiştirilmesi için dava açmõştõ. Medikal operasyonu DENİZLİ (Cumhuriyet) - İl emniyet müdürlüğü ekiplerinin 1.5 yõldan bu yana yürüttüğü teknik takip sonucu düzenlediği operasyonda, ihaleye fesat karõştõrdõklarõ iddiasõyla Servergazi Devlet Hastanesi’nin başhekimi, hastane müdürü, başhekim yardõmcõlarõ ile beyin cerrahi uzmanlarõ 7 doktor ile medikal firmasõ ortaklarõ 2 kişi olmak üzere 9 kişi gözaltõna alõndõ. Hastanenin Ortopedi ve Beyin Cerrahi bölümlerinin satõn alma evraklarõ ve belgelerine de el konuldu. Maariv’den afiş yorumu Haber Merkezi - İsrail gazetelerinden Maariv, İstanbul’da yapõlan bir açõlõşta, İsrail Cumhurbaşkanõ Şimon Peres’i Başbakan Tayyip Erdoğan önünde eğilirken gösteren afişle ilgili olarak “Türkiye- İsrail ilişkilerinde yeni kriz” ifadesini kullandõ. Haberde, “Görünen o ki Ankara, Danny Ayalon’un yapmõş olduğu büyükelçi aşağõlanmasõnõ affetmedi” denildi. Çılgın âşık okul bastı: 1 ölü MERSİN (Cumhuriyet) - Mersin’de TIR tamircisi Soner Ekin (22), 3 yõldõr arkadaş olduğu Durdunaz Hakverdi’yi (20) sekreter olarak çalõştõğõ özel okulda bõçaklayarak öldürdü. Kendisine engel olmak isteyen temizlik görevlisini de yaralayan Ekin, boğazõnõ keserek intihara kalkõştõ. Olayla ilgili soruşturma başlatõldõ. EMO kongresinde usulsüzlüklerin gündeme getirilmesi gerginliğe neden oldu AKP eleştiri istemiyorBEKİR ŞAHİN GAZİANTEP - Elektrik Mühendisleri Odasõ Gazian- tep Şubesi’nin Olağan Genel Kurulu’nda Elektrik Mü- hendisleri Odasõ Genel Baş- kanõ Musa Çeçen, özelleş- tirmelerdeki usulsüzlükleri ve haksõzlõklarõ, yandaş şir- ketlere peşkeş çekilen ihale- leri dile getirdiği sõrada kon- greyi izleyen AKP Gaziantep Milletvekilleri Mehmet Er- doğan, Halil Mazıcıoğlu ve Özlem Müftüoğlu ile AKP İl Başkanõ Ahmet Uzer aya- ğa kalkarak, “Siyaset yapı- yorsun, git parti kur” di- yerek tepki gösterdi. Gaziantep Büyükşehir Be- lediyesi Çetin Emeç Salo- nu’nda gerçekleştirilen EMO Gaziantep Şubesi’nin olağan genel kurulu AKP milletve- killerinin tepkisine sahne ol- du. EMO Genel Başkanõ Mu- sa Çeçen, ülkenin içinde bu- lunduğu durumu, sõkõntõ ve sorunlarõ dile getirdi. Devle- tin kaynaklarõnõn yandaş şir- ketlere peşkeş çekildiğini, böylelikle işsizliğin arttõrõl- dõğõnõ vurgulayan Çeçen, “Bu ülkede yapılan özel- leştirmelere ve elde edilen gelirlere rağmen ülkenin borç stokunda azalma ol- mamıştır. Politika yapmak sadece siyasilere verilen as- li bir hak değildir. Sokak- lar işsiz dolu. Bunları söy- lerken siyaset mi yapıyo- ruz” diye konuştu. Çeçen’in konuşmasõ sõra- sõnda ayağa kalkan AKP İl Başkanõ Ahmet Uzer, “Si- yaset yapacaksan git parti kur” diye tepki gösterdi. AKP Milletvekili Mehmet Erdoğan da, “Burası siyaset yeri değil. Siz solculara rağ- men bu özelleştirmeler ya- pılacaktır” dedi. Diğer AKP milletvekille- ri Müftüoğlu ile Mazõcõoğ- lu da ayağa kalktõ. CHP milletvekilleri Akif Ekici ve Yaşar Ağyüz araya gi- rerek eleştirilere tahammül edilmesini, tepkilerin yersiz olduğunu söyledi. Salondan çõkan milletve- killerinden Erdoğan giriş ka- põsõndan el işaretleri yaparak, “Saygısız ve terbiyesiz” di- ye bağõrdõ. Oda üyesi bazõ mühendisler de Çeçen’e tep- ki göstererek, “Yeter inin kürsüden, sizi dinlemek is- temiyoruz” dedi. Konuşmalarõn ardõndan yö- netim kurulu üyeliklerine Prof. Dr. Kemal Kıymık, Hasan Coşkun, Halil Uğur, Faruk Baştürk, İslim Arı- kan, Kenan Tankut ve Ba- hattin Uylukçu seçildi. Elektrik Mühendisleri Odasõ Genel Başkanõ Musa Çeçen’in sözlerine sinirlenen AKP’liler, “Siyaset yapõyorsun, git parti kur” diyerek tepki gösterdi. Milletvekili Erdoğan ise salondan çõkarken “Saygõsõz ve terbiyesiz” diye bağõrdõ. BAKANLIK GECİKTİRİYOR EÜAŞ’ta diz boyu yolsuzluk MURAT KIŞLALI ANKARA - Başbakanlõk Yüksek Denetle- me Kurulu (YDK), Elektrik Üretim A.Ş’de (EÜAŞ) tespit ettiği ve bir önceki raporda hak- kõnda özel inceleme raporlarõ hazõrladõğõ yol- suzluk dosyalarõnõn soruşturmasõnõn Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlõğõ Teftiş Kurulu ta- rafõndan hâlâ tamamlanmadõğõnõ bildirdi. YDK’nin hazõrladõğõ “EÜAŞ 2008 Yılı Ra- poru”nda yer alan tespitler şöyle: Ambarlõ Doğalgaz Çevrim Santralõ’nõn ih- tiyacõna binaen 08.01-20.02.2008 tarihleri arasõnda 42 milyon litre motorin, 22 ayrõ alõ- ma konu edilerek 73.9 milyon YTL civarõnda ödeme yapõlmõştõr. Kamu İhale Kanunu’na açõkça aykõrõ bir yöntemle gerçekleştirilen alõmlar konusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Teftiş Kurulu’nca yürütülen soruşturmanõn bir an önce tamamlanmasõ önerilir. Teşekkülün yaptõğõ alõmlar yüzde 18 artarak 114 milyon YTL seviyesinde gerçekleşmiştir. İncelemelerde, gerek ihale dokümanlarõnõn hazõrlanmasõ, gerekse tekliflerin değerlendir- mesi aşamasõnda yapõlan eksik ve hatalõ iş- lemlerin devam ettiği, bu işlemlere rağmen bir- çok alõm dosyasõnõn karara bağlanõp alõm ger- çekleştirildiği gibi, bazõ alõm dosyalarõnõn da hatalar nedeniyle iptal edildiği görülmüştür. Afşin-Elbistan (B) Santralõ’nda, kömür te- minine bağlõ olarak üretim darboğazõ yaşana- cağõ gerekçesiyle “Sıvas Kangal Ocağı’ndan 450 bin ton kömürün Afşin-Elbistan Termik Santralı’na taşıttırılması işinin herhangi bir ihale yapılmaksızın imzalanan protokol çerçevesinde 40 YTL/ton birim fiyatla Tür- kiye Kömür İşletmeleri Kurumu’na, bu kurumca da yine ihalesiz olarak iştiraki olan bir şirkete yaptırılması” konusunda yürütü- len soruşturmanõn tamamlanmasõ önerilir. Yüzünde çizikler olduğu için gözaltına alınan Mustafa Balaban, ifadesinde anne, baba ve kız kardeşini öldürdüğünü itiraf etti. Anne, baba ve kõz kardeşini öldürüp evi ateşe verdi Yangın değil cinayet ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - Eskişehir’de önceki gün sabaha karşõ çõkan yangõnda evde ölü bulunan baba, anne ve kõzõnõn yangõndan değil, ailenin üniversi- te öğrencisi erkek çocuğu tarafõn- dan öldürüldüğü ortaya çõktõ. Eskişehir İl Emniyet Müdürlü- ğü Asayiş Şubesi Gasp ve Cina- yet Büro Amirliği ekipleri, Ali İh- san (47), eşi Nuray (44) ve kõz- larõ Melike Balaban’õn (18) ev- lerinde ölü bulunmasõ ile ilgili so- ruşturma başlattõ. Polis ekipleri, yüzünde çizikler bulunan üniver- site öğrencisi Mustafa Balaban’õ (23) ifadesini almak üzere gözal- tõna aldõ. Yüzündeki çizikler so- rulduğunda Balaban, arkadaşlarõ- nõn evine gittiği sõrada darp edil- diğini öne sürdü. Polis ekipleri, Balaban’õ darp ettiği iddia edilen kişilerle görüştü ve böyle bir ola- yõn olmadõğõnõ belirledi. Soruşturmayõ derinleştiren ci- nayet şubesi ekipleri, Balaban’õn, gece saatlerinde eve geldiğini ve burada çõkan tartõşma sonucu ilk önce şõrõngaya tuzruhu doldurup uyuyan babasõ Ali İhsan Bala- ban’õn boğazõna sapladõğõnõ, an- nesi ile kõz kardeşini boğarak öl- dürdüğünü belirledi. Zanlõ Mustafa Balaban sorgu- sunda şunlarõ söyledi: “Babam sürekli içki içer. Yi- ne sarhoştu. Biraz kendisi ile dertleştik. Anneme ağır haka- retlerde bulundu. Benle sürek- li kavga ederdi. Beni evden ko- vardı. En son olarak babama emekli olmasını ve emekli ikra- miyesi ile Ankara’da bilgisa- yar dükkânı açmayı teklif ettim. Hep beraber Ankara’da yaşa- caktık. Kabul etmedi. Gece sa- at 01.30 sıralarında eve gittim. Babam tek başına yatıyordu. Annem ile kız kardeşimde öbür odada birlikte uyuyordu. Evin içine uyuşturucu özelliği olan kloroform spreyini sıktım. Da- ha sonra babamın boğazına en- jektör ile tuzruhu enjekte ettim. Aramızda boğuşma da çıktı. Morluk ve çizikler oradan oluş- tu. Bu sırada gürültüye annem ve kız kardeşimin kalktığını gördüm. Onları da yatağa yatı- rarak, boğdum.” RTÜK’ün 3 toplantõsõna katõlmadõ, geçerli mazeret göstermezse çekilmesi gerekiyor Akman’õn Deniz Feneri korkusu FIRAT KOZOK ANKARA - Almanya’daki Deniz Feneri e.V. davasõ çerçevesinde geç- tiğimiz hafta evi aranan ve bazõ bel- gelerine el konulan RTÜK üyesi Za- hid Akman kayõplara karõştõ. Akman, üst kurulun son 3 toplantõsõna katõl- madõ. RTÜK Yasasõ’na göre “ge- çerli” bir mazeret bildirmeden 3 kez toplantõya katõlmayan kişi üyelikten çekilmiş sayõlõyor. Akman, Almanya’da sürdürülen Deniz Feneri e.V. davasõ nedeniyle gün geçtikçe çõkmaza giriyor. Akman, Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanõ Ze- keriya Karaman ile Kanal 7 yöne- ticilerinin 2003 - 2006 yõllarõ arasõn- da Almanya’daki Deniz Feneri e.V. yöneticilerinden alarak Türkiye’ye ge- tirdikleri 7 milyon 158 bin 500 Av- ro’nun belgesi, dernekle Türkiye’deki bağlantõlarõnõn araştõrõldõğõ soruştur- ma dosyasõna girmişti. Belgede, Al- manya’da mahkûm olan Mehmet Taşkan, Mehmet Gürhan ve Fir- devsi Ermiş’in, Karaman’a 38 tesli- matta 3 milyon 869 bin Avro, Ak- man’a da 4 teslimatta 164 bin Avro verdikleri bilgisi yer alõyordu. Frank- furt savcõlõğõnõn talebi üzerine Kara- man ve Akman’õn da aralarõnda bu- lunduğu 8 kişinin Türkiye’deki evleri geçtiğimiz günlerde aranmõş, bilgi- sayar hard-diskleri yedeklenerek ba- zõ belgelere el konulmuştu. Akman’õ köşeye sõkõştõran bir di- ğer konu da RTÜK uzman denetçi- si Cengiz Özdiker’in kendisiyle birlikte 3’ü eski 9 RTÜK üyesi ve 5 bürokratõ hakkõnda “Danıştay ve idare mahkemelerinin kararları- nı uygulamamak suretiyle görevi kötüye kullandıkları” iddiasõyla açõlan dava oldu. RTÜK’teki geleceği bir kez daha tehlikeye giren Akman, üst kurul toplantõlarõna da katõlmõyor. RTÜK, gündemindeki konularõ görüşmek üzere 9 Şubat Salõ günü İstanbul’da yaptõğõ toplantõnõn ardõndan 16 Şubat Salõ günü ve 18 Şubat Perşembe gü- nü Ankara’da toplandõ. Üst kurula ge- çerli bir mazeret sunmadõysa Ak- man’õn görevden çekilmesi gerekiyor. Akman’õn mazeretinin yapõlan 3 toplantõda da üyelere aktarõlmadõğõ, durumdan yalnõzca RTÜK Başkanõ Prof. Dr. Davut Dursun’un haberdar olduğu öğrenildi. Davut Dursun, Ak- man’õn ne tür bir mazeret bildirdiği konusunda net açõklama yapmazken çevresine “Zahid Bey, bana maze- retini bildirdi” demekle yetindi. Almanya’daki Deniz Feneri e.V. davasõ çerçevesinde evi aranan ve bazõ belgelerine el konulan RTÜK üyesi Zahid Akman kayõplara karõştõ SAVCI DURUŞMAYA KATILMADI Çeber davası ertelendi İstanbul Haber Servisi - Met- ris Cezaevi’nde tutuklu bulunan Engin Çeber’in işkence ile öldü- rülmesinden sorumlu kamu gö- revlilerinin yargõlandõğõ davanõn dünkü duruşmasõna savcõ mazeret bildirerek katõlmadõ. Mahkeme de duruşmayõ 12 Nisan’a erteledi. Çeber’in 28 Eylül 2008’de göz- altõna alõndõğõ İstinye Şehit Muhsin Bodur Polis Merkezi’nden tutuklu olarak götürüldüğü Metris Ceza- evi’nde işkenceyle öldürülmesiyle ilgili, 6’sõ tutuklu 60 kamu görev- lisi hakkõnda açõlan davanõn 11. du- ruşmasõ Bakõrköy 14. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanõklar Mu- rat Çise, Nihat Kızılkaya, Sami Ergazi, Fuat Karaosmanoğlu, Se- lahattin Apaydın ve Yavuz Uzun ile bazõ tutuksuz sanõklar katõldõ. Tahliye taleplerini reddeden mah- keme başkanõ, mütalaayõ hazõrlayan cumhuriyet savcõsõnõn raporlu ol- masõ ve avukatlarõn süre talepleri- ni dikkate alarak duruşmanõn 12 Ni- san’a ertelendiğini bildirdi. HABER PORTALI Cumhuriyet İngilizce yayında Haber Merkezi - Cumhuriyet Haber Portalõ’nõn İngilizce bölümü yayõna girdi. Okurlar www.cumhu- riyet.com.tr adresinden yayõn yapan Cumhuriyet Haber Portalõ’na bağ- lanõp İngilizce bölümünü seçerek “Cumhuriyet İngilizce”ye ulaşabi- lecekler. Cumhuriyet İngilizce’ye doğrudan ulaşmak için “en.cumhu- riyet.com” adresi de kullanõlabilecek. Cumhuriyet, Türkiye’deki geliş- meleri İngilizce okuyan okurlara da ulaştõracak. Cumhuriyet İngilizce, “Türkiye”, “Dünya”, “Ekonomi” ve “Kültür” olmak üzere dört bö- lümden oluşuyor. İngilizce bölümde yazarlarõn İngilizceye çevrilen ya- zõlarõ da okunabilecek. Portalda Cumhuriyet’in uluslararasõ muha- birlerinin değerlendirme ve yorum- larõ da yer alacak. Cumhuriyet İngi- lizce, yayõna başlarken Cumhuriyet Gazetesi Başyazarõ İlhan Selçuk’un köşe yazõsõnõ manşetine taşõdõ. Cum- huriyet Haber Portalõ’nõn tüm cep te- lefonlarõndan ve iphone’dan okuna- bilmesi için “Cumhuriyet Mobile” çalõşmalarõ ise sürüyor. Kısa pist kapatılıyor İstanbul Haber Servisi - Atatürk Havalima- nõ’nda kõsa pist olarak bilenen 06-24 pisti, onarõm ve uzatma işlemleri için trafiğe kapatõlõyor. Pist üzerindeki dolgu ve kaplama işlerinin yaz sezonu öncesinde yapõlabilmesi için pistin 8 Mart - 1 Temmuz tarihleri arasõnda trafiğe kapatõlacağõ, trafiğin 18-36 R/L pistinden sağlanacağõ bildirildi. 10 Numara çekildi 3, 6, 8, 14, 16, 17, 22, 23, 25, 27, 38, 39, 46, 47, 49, 55, 56, 59, 63 66, 68, 69 nilgun@cumhuriyet.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle