22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 23 ŞUBAT 2010 SALI 6 HABERLER TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com Siyasi partilerin çok sayıda mitingi ve salon toplantısını izledim. Taşıma suyla değirmen döndürmeye çalışan parti yöneticileri, bindirilmiş kıtalarla liderlik taslayan çakma siyasetçiler gördüm!.. Ancak geçen cumartesi günü CHP lideri Deniz Baykal’ın Bolu’daki salon toplantısını izleyince iki önemli gerçeğe tanık oldum; sağcısından solcusuna, muhafazakârından liberaline kadar tüm yurttaşlar bir kurtuluş kapısı arıyor, toplumun her kesiminden AKP’ye öfke yükseliyor!.. Gençler, kadınlar, işçiler, memurlar ve esnaf CHP Bolu İl Kongresi’nin yapıldığı salonu hıncahınç doldurmuştu. Hepsi AKP’nin ülkeyi bataklığa götürmesinden mustaripti ve Baykal’ın ağzından çıkan her kelime bu yüzden imdat çığlığına yol açıyordu! Baykal, “Türkiye’de bir darbe yapıldı haberimiz yok” deyince salondan “yuh” sesleri yükseldi. CHP lideri, “Kuzey Irak ve Mahmur kampından gelenlerin, hukukun ırzına geçilerek içeriye alındığını” söyleyince salondakilerin iktidara yönelik öfkesi doruğa ulaştı. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in tutuklanmasına değinirken, “Vicdan var, adalet var, insaf var. Niye tutukladılar?” diye tepki gösteren Baykal’a salondaki yüzlerce insan alkışlarla ve sloganlarla destek verdi. CHP’nin Bolu kongresi sıradan bir salon toplantısı değildi... O salon; işsizlikten yolsuzluğa, “Ergenekon” tertibinden teröre kadar ülkeyi cendereye alan tüm sorunlara yönelik öfkenin doruğa çıktığının işaretiydi... CHP lideri Bolu’da interaktif bir söyleşi gerçekleştirdi, yurttaşların tepkisini gözlemledikçe destek aldı, kitleyle adeta bilgi alışverişi yaparcasına kucaklaştı ve bu şekilde çok önemli bir olguyu dışa vurdu; halk infial halinde çıkış arıyor, kurtuluşa ulaşmaya çalışırken CHP’ye sarılıyor... Deniz Baykal’ın konuşmasının sonunda verdiği şu örnek de ülkeyi yönetenlerin içinde bulunduğu psikolojiyi anlatmaya yetiyor: “Bunlar 6-7 yıl yiyip içtiler. Şimdi garson pusulayı uzatınca hesap ödememek için hır çıkarıyorlar!..” İşte Tayyip Erdoğan ve kadrosunun Cumhuriyet rejimine karşı yürütülen psikolojik harp ortamındaki ahval ve şeraiti bu kadar nettir!.. Hır Çıkaran İktidar!.. Şüphesiz hır çıkaranların başında Bülent Arınç geliyor... İleride birileri çıkıp Arınç’ın biyografisini yazarsa, kitabın üzerine kesinlikle çocukların okumaması için bir uyarı koyması gerekecek!.. Düşünebiliyor musunuz, herhalde ülkeyi yöneten başbakanın yardımcısı her sabah yatağından kalkar kalkmaz acaba memleketi nasıl karıştırırım diye hesap yapıyor!.. Sonra televizyon kameralarının karşısına geçip ağzına geleni sayıyor!.. Asker, siyasetçi, çiftçi, gazeteci kim varsa kin kusuyor! “Allah’a çok şükür ediyorum ki Türkiye bunların zamanında bir savaşa falan girmemiş” diyerek başta Hurşit Tolon olmak üzere generalleri tahkir ediyor! BDP milletvekili Emine Ayna’ya “yaratık” diyor, CHP milletvekili Çetin Soysal için “sarhoş” deyimini kullanıyor. Kemal Kılıçdaroğlu gibi halkın sevgisini kazanmış bir siyasetçiyi, “Gandi, Dandi oldu” diye utanç verici biçimde aşağılamaya çalışıyor! Kendi memleketi Manisa’da kamulaştırmadan yakınan köylüye, “Arsamdan yol geçecek diye fiyatını 5 katına çıkartıp anasının nikâhını istemeyin” diye bağırıyor! Bir sabah kalkıp “Bayramdan sonra ne Arınç ne de Danıştay kalır” diye kafa bulandırıyor sonra da “Bana suikast yapılacak” diyerek ortalığı boş yere velveleye veriyor!.. Hem kabadayı edasıyla CHP’li Güldal Mumcu’nun odasını basıyor hem de “Baykal Cüppeli’yi aradı” şeklindeki bir yalanı gündeme getiriyor!.. Dokunulmazlığın ardına sığınarak önüne gelene hakaret eden Arınç artık gazetecileri hedef alıyor... Haliç Kongre Merkezi’ndeki toplantıda basına “tuu size” diye tükürük saçıyor!.. Arınç bir türlü durmuyor... Akıncılar geleneğinden olsa gerek elinde kılıcı önüne gelene savuruyor! Çünkü devir onun devri!.. Kimse ona “hadi gerginlikten öte ülkeye bir faydan yok, seçim bölgen Manisa’ya bu kadar yıl ne kazandırdın” diye de sormuyor! AKP’de ağzını açan her milletvekilini disipline sevk eden Tayyip Erdoğan ise Milli Görüş’ün radikallerini kızdırmama uğruna Arınç’a ses çıkaramıyor!.. Arınç da bundan cesaret alarak tıpkı Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay’ın dediği gibi “çok ve boş” konuşmaya devam ediyor!.. Ve değişmez bir fiziki kuraldır ki, boş teneke her zaman fazla ses çıkarıyor!.. Ses Çıkaran Teneke!.. Hır çıkaranlar, çok ve boş konuşanlar!.. Ve de birileri susunca işin geldiği vahim nokta!.. Evinde el bombası bulunduğu ileri sürülen astsubaydan başladı her şey... Sonra subaylara geldi sıra... Oraya buraya gömülmüş kuşkulu silahların mizanseninde derin bir oyun sergilendi!.. Bazen içinden at eşek kemikleri çıkan karanlık kuyulardan medet umuldu, bazen bayatlamış el bombalarından!.. Ardından karargâha kadar girildi, kozmik oda altüst edildi!.. 30 yılı aşkın süredir terörle, gericilikle mücadele eden; ordunun en kritik merkezlerinde görev yapmış generaller Cumhuriyete karşı yürütülen bir psikolojik harbin tam ortasında hedef tahtasına konuldu!.. Sonunda, Öcalan gibi bir terör örgütü liderini Türkiye’ye getirmiş subayların bile tepesine “Balyoz” indirildi!.. Sözün bittiği yerdeyiz!.. Eski hava ve deniz kuvvetleri komutanları, albaylar, yarbaylar ve diğerleri... Hepsi gözaltında... Cumhuriyetin dönüştürülmesi operasyonunda emir komuta artık başka ellerde!.. Kimse; niye bu gözaltılar ülkenin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un ses kasetinin dinci internet sitelerinde yayımlanmasının hemen ardından başladı diye düşünüyor mu acaba?.. Şunu da sormak gerekiyor; acaba birileri komuta kademesine “Sizi dinliyoruz. Elimizde daha çok kaset var, olacaklara ses çıkarmayın, sıra size de gelir” diye son gözaltı dalgası öncesi mesaj mı göndermiş oldu?.. Evet, İlker Başbuğ, “Sınır aşılırsa bildiklerimizi halkla paylaşmaya başlayacağız. Bizim de elimizde pek çok bilgi var” dedikten sonra birileri düğmeye bastı... Paşa ise halen susuyor!.. Ah Mustafa Balbay ah!.. Şu tezgâhın ortasında zindana tıkılmamış olsaydın da... şu bahtıkara Ankara’da neler olup bittiğini yazsaydın da okuyabilseydik!.. Sevgili kardeşim Balbay, evet, birileri hır çıkarıp birileri teneke çalarken, birileri de kesinlikle darbe yapıyor!.. Hem de bir ordu gözaltındayken, üstelik susarken!.. Sessiz Kalan Ordu!.. BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Boş Yazıyor, Boş Konuşuyorsunuz - 1 Şu sıralarda hedefte yüksek yargı var ya, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)... Bunları iktidar bizzat seçmek istiyor ya... Atayarak kendi amaçları için kullanmak istiyor ya... Yüksek yargı için anayasa değişiklikleri uzun zamandır hazır... İktidarın anayasa siparişi verdiği Prof. Özbudun, Siyah Gözlüklü Kadın ve diğerleri ile hazırlıklar zaten tamamlanmıştı. Yüksek yargıya son darbeyi indirmek için son birkaç yıl içinde irili ufaklı olaylar çıkarıldı; medyadaki yazarları da her seferinde borazanlarını öttürüp durdu: Yargının millet iradesi bağlantısı eksik... Yargı meşru değil... Hâkimler iktidarı... tarafsız yargı... Falan filan. Yargıçlara bir ana avrat küfretmedikleri kaldı! (Onu da, köktendinci tetikçi basılı kâğıtlar ve ellerine kalem tutuşturulmuş utanmazlar yapıyor ya!!) Ancak anayasa değişikliğini Meclis’e indirmek için gerekli koşulları tam uygun görmediler ki, daha büyük bir olay yaratmanın peşine düştüler! Anlaşılan büyük tezgâh, Erzincan savcısı ve dosyası üzerine kuruldu! Erzincan savcılığı olayında, hedefin yüksek yargı olduğu ayan beyan. “Birinci sınıf savcıların görevleriyle ilgili suç nedeniyle Yargıtay’da yargılanabileceği” yasada açık seçik olmasına rağmen, Erzincan savcısının tutuklanması, yargıyı kışkırtma operasyonuydu! HSYK, Erzurum savcılarının özel yetkilerini kaldırıncaaaa... Yüksek yargıyı yerle bir etmek için bombardıman başladı yeniden! CIA gladyosuyla işbirliği halindeki cemaat ve iktidar elemanları, işbirlikçileri, arsızlar ve uğursuzlar bir dosya ortaya atıyor, ne idüğü bile henüz belirsizken arkasından hurraaa, hangi isimler hedefe konmuşsa yakasına yapışılıyor... Aynı tezgâhı şu sıralarda çok yönlü görüyoruz. Cihaner de, yüksek yargıyı hizaya getirmenin tutuklusudur! Ne oldu? Bağımsız değil tarafsız yargı üzerinde titreyen yazara bakıyorsunuz, HSYK’ye veryansın ediyor, tavsiyesi: Normal süreci bekleyebilirdi, Cihaner’in tutukluluğuna itiraz yolu açık, mahkemesi var, normal hukuki yollar izlenmeliydi! İşe bak! Sanki normal hukuk koşullarında yaşıyormuşuz gibi! Bırakın Balbay’ın bir yıldır içeride tutulmasını.. Aydınlık gazetesi yayıncılarının içeri atılmasını... Ve daha neler neleri... Erzurum’da bu işleri kotaran savcıya ve yaptıklarına bakarsanız zaten görürsünüz, hukukun nasıl olağanüstü işletildiğini!.. Kimin yazdığı belli olmayan, ama yazdırıldığı açık seçik olan ihbar mektuplarını kılavuzu edinen... Soruşturulacaklar listesinde Fethullah cemaatini ve dinci kuruluşların para trafiklerinin izlenmesi önerilerini görünce tüyleri diken diken olan... Gözü kararmışçasına ordu komutanının kapısına dayanan... bir hukuk düzeyi... Bu tezgâhtan, yarasız beresiz kim çıkabiliyor? Okkır’lar ve daha kimler öldü? Kaç kişi sakat kaldı? Kaç kişi, hukuksuzluk girdabında boğazlanıp gidiyor? Kaç kişinin eşi, dostu, ailesi yasadışı uygulamalarla çökertildi... İktidarın destekçisi Bay Sağcı Liberal, normal hukuk yollarını öneriyor! O tezgâha bir gir hele, gerisi Allah kerim! İktidar, Erzincan Savcısı Cihaner’i, dinci faaliyetleri soruşturmaya başlayınca, dinlemeye almış! 1.5 yıl dinlemişler! Bir şey bulamamışlar! Cemil Çiçek, kendisine tutulan çanakta diyor ki, “Vallahi billahi sadece ne oluyor diye sordum, Savcı Bey’e, seçimlere giriyoruz..” Savcı Cihaner’i derhal dinlemeye alan ve soruşturmasını, görevini yapmasını engelleyen bir siyasal iktidar ortada... İktidar bütün ceberutluğuyla yargının üzerine çökmüş durumdadır! Evet anlıyoruz, durumlar zor, tezgâh büyük, baskı gökleri deliyor... ama en azından biraz Çiçek’e başka sorular da sor değil mi?! Türkiye eğik düzlemde hızla dibe kaydırılır, milletin yüreği yanarken! İktidarın mahvetmeye çalıştığı Aydın Doğan’ın medyasında, üstelik kendisine de yönelik yıkıcı faaliyetlerini maaşını ödeyerek finanse ettiği, iktidarın borazancıbaşısı bir başkasını daha bu köşeye misafir etmeden geçmeyelim! İktidarın hukuk dışılıklarını ve istibdat arayışlarını “demokrasi” diye bu millete yutturmaya çalışan, askeri darbecilikten Özalcılığa, oradan da şimdi köktendinci darbeciliğe sıçrayan bir başka yazar, yüksek yargının Avrupa ülkelerinde nasıl oluşturulduğuna ilişkin ahkâm kesmiş yine! Bozacının şahidi şıracı! (*) Şıracısı, Özbudun, yazdığı bir kitap! Efendim, orada meclis atarmış, şurada da Cumhurbaşkanı.... Avrupa’da neyse, biz de onu istiyoruz... Avrupa kalitesinde öce bir siyasetçi iste be adaaamm! Konu önemli, gündemde! (*) Wikisözlük: “Toplumda uygunsuz işleri yapanlar kendi haklılıklarını, benzer kişileri göstererek savunmaya çalışırlar” anlamında bir söz. Haber Merkezi - “Balyoz Darbe Planı” id- dialarõna ilişkin soruşturma kapsamõnda eski Ha- va Kuvvetleri Komutanõ İbrahim Fırtına, es- ki Deniz Kuvvetleri Komutanõ emekli Orami- ral Özden Örnek, eski 1. Ordu Komutanõ emekli Orgeneral Ergin Saygun, eski Kuzey De- niz Saha Komutanõ emekli Oramiral Ahmet Fey- yaz Öğütçü, eski Güney Deniz Saha Komuta- nõ emekli Koramiral Lütfü Sancar, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’õn Kenya’da yakalan- dõğõ operasyonu yöneten emekli Korgeneral En- gin Alan ile emekli Albay Kubilay Aktaş ve aralarõnda muvazzaf subaylarõn da bulunduğu yaklaşõk 50 kişi gözaltõna alõndõ. Gözaltõna alõ- nan emekli ve muvazzaf askeri personel için 1 günlük ek gözaltõ süresi alõndõ. Gözaltõ kararõ çõ- karõlan subaylardan birinin yurtdõşõnda görev- li olduğu öğrenildi. Balyoz planõ iddialarõna ilişkin soruşturma kap- samõnda İstanbul’da yapõlan operasyonlarda, emekli Oramiral Özden Örnek, eski 1. Ordu Ko- mutanõ Saygun, eski Kuzey Deniz Saha Komu- tanõ emekli Oramiral Öğütçü ile emekli Albay Ku- bilay Aktaş’õn da aralarõnda bulunduğu kişiler gözaltõna alõnarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Şube Müdürlüğü’ne getirildi. Gözaltõna alõnarak sağlõk kontrolünden geçirilenler arasõnda Ali İhsan Çuhadaroğlu, Suat Aydın, Bülent Tuncay, Özer Karabulut ve Emin Küçükkı- lıç’õn da bulunduğu belirlendi. Başkent’te eski Hava Kuvvetleri Komutanõ emekli Orgeneral İbrahim Fõrtõna, emekli Kor- general Ayhan Taş ile emekli Tümamiral Deniz Kutluk ve emekli albaylar Mustafa Çalış, Yu- suf Z. Toker ve Hasan B. Arslan gözaltõna alõ- narak İstanbul’a getirildi. İzmir’de eski Güney Deniz Saha Komutanõ emekli Koramiral Lütfi Sancar ve emekli De- niz Kurmay Albay Ümit Özcan gözaltõna alõn- dõ. Sancar ile Özcan İstanbul’a getirildi. Soruşturma kapsamõnda Bursa’da Türk Silahlõ Kuvvetleri’ni Güçlendirme Vakfõ Genel Müdü- rü emekli Korgeneral Engin Alan ve emekli Al- bay Ahmet Metin Dikici Terörle Mücadele Şu- be Müdürlüğü ekiplerince gözaltõna alõnarak İs- tanbul’a getirildi. Çetin Doğan da gözaltında Eski 1. Ordu Komutanõ emekli Orgeneral Çe- tin Doğan ve eski Genelkurmay Başkanlõğõ Stratejik Araştõrmalar ve Etüt Merkezi Başkanõ emekli Tuğgeneral Süha Tanyeli’nin ev ve ofi- sinde de arama yapõldõ. Tanyeli’nin Gözte- pe’deki evi ile Mehmetçik Vakfõ’nõn İstanbul Temsilciliği’nin Caddebostan Plaj Yolu Sokak Tan Apartmanõ giriş katõnda bulunan temsilcili- ğinde arama yapõldõ. Vakõftaki arama 6 saat sü- rerken, bazõ belgeler incelenmek üzere emniye- te götürüldü. Doğan’õn Bodrum’daki villasõnda da arama yapõldõ. Arama çalõşmasõna Bodrum İl- çe Emniyet Müdürü Niyazi Turgay ve çok sa- yõda polis memurunun katõldõğõ görülürken, vil- lanõn perdelerinin kapatõldõğõ gözlendi. Aramalar protesto edildi Kadõköy’de bulunan TSK Mehmetçik Vakfõ İs- tanbul Temsilciliği’ndeki arma sõrasõnda topla- nan bazõ yurttaşlar, aramalarõ ve polisi alkõşlar- la protesto etti. Bina önüne gelen bir araçtan ise askeri marş çalõnarak uygulamaya tepki gösterildi. Savcılara koruma verildi Soruşturmayõ yürüten savcõlar Mehmet Berk, Bilal Bayraktar ve Ali Haydar’a koruma verildi. Daha önce adliyenin servisini kullanan 3 savcõ- nõn özel araçla adliyeye gelip gideceği belirti- lirken, savcõlara koruma polisleri eşlik edecek. Büyük gözaltı dalgası ‘Balyoz Darbe Planõ’ iddialarõ soruşturmasõ kapsamõnda eski kuvvet komutanlarõ Özden Örnek ve İbrahim Fõrtõna’nõn da aralarõnda bulunduğu 40’tan fazla emekli ve muvazzaf subay sorguya alõndõ İstanbul Haber Servisi - Anadolu Ajansõ (AA) emekli 1. Ordu Komutanõ Orgeneral Çe- tin Doğan’õn evinin arandõğõ, TRT 2 ise emekli Orgeneral İb- rahim Fırtına’nõn gözaltõna alõndõğõ haberlerini arama ve gözaltõlar başlamadan saatler önce duyurdu. Orgeneral Doğan’õn evinin arandõğõ haberini abonelerine 10.46’da duyuran AA’nõn haberi üzerine Doğan, “Evimde ara- ma yok, iddialar hayal mahsu- lü” açõklamasõnõ yaptõ. Do- ğan’õn evi ajansõn haberi yayõm- lamasõndan yaklaşõk 3 saat sonra aranmaya başladõ. Doğan, ope- rasyonu, “Nihayet geldiler. Evimde arama başladı” sözle- riyle doğruladõ. Emekli Orgene- ral İbrahim Fõrtõna’nõn gözaltõna alõndõğõ yönündeki haberleri sa- bah saatlerinde ilk olarak TRT 2, “İbrahim Fırtına gözaltın- da” başlõğõyla duyurdu. Fõrtõ- na’nõn gözaltõnda olduğu söyle- nilen saatlerde Fõrtõna’nõn eşi Melahat Fırtına iddialarõ yalan- ladõ. Fõrtõna, eşinin açõklamalarõ- nõn ardõndan saat 11.00 sõrala- rõnda gözaltõna alõndõ. TRT 2, 7 Ocak 2009’da Yargõtay Onursal Başsavcõsõ Sabih Kanadoğ- lu’nun evindeki aramalar başla- madan 4 saat önce “Kanadoğlu gözaltına alındı” haberini du- yurmuştu. TRT’nin haberinden 4 saat sonra 13.30 sõralarõnda polis ve jandarma Kanadoğ- lu’nun evine giderek arama baş- latmõştõ. Haberin ardõndan hak- larõnda arama ile gözaltõ kararõ çõkartõlanlarõn listesinin önceden TRT’ye ulaştõrõldõğõ tartõşmalarõ başlamõştõ. AA, Doğan’õn evinin arandõğõnõ, TRT ise Fõrtõna’nõn gözaltõna alõndõğõnõ saatler önce duyurdu Öncehabersonraoperasyon İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlõ birimler, bomba ihbarõ üzerine Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nin çevresindeki işyerleri ve evlerde arama yaptõ. Arama çerçevesinde, işyerleri ve evler- de bulunan bazõ şüphelilerin de kimlik bilgileri kontrol edildi. Ayrõca polis ekipleri, cadde üzerinden geçen bazõ şüpheli araç- larõ da durdurarak, içerisinde arama yaptõ. Araç içerisindeki bazõ kişilerin de kimlik bilgilerine başvuruldu. (AA) İSTANBUL ADLİYESİ’NİN ÇEVRESİNDE ARAMA obursali@cumhuriyet.com.tr GÖZALTINA ALINANLARIN İSİMLERİ Muvazzaf amiraller: Tümamiral Ramazan Gündeniz, Tümamiral Se- mih Çetin, Tuğamiral Aziz Çakmak, Tuğamiral Turgay Erdağ. Emekli Orgeneraller: İbrahim Fõrtõ- na, Ergin Saygun, Çetin Doğan. Emekli Oramiraller: Özden Örnek, Ahmet Feyyaz Öğütçü. Emekli Korgeneraller: Engin Alan, Ayhan Taş, Ayhan Poyraz, Mustafa Çalõş, Yavuz Yalçõn. Emekli Koramiral: Lütfi Sancar. Emekli Tümamiraller: Özer Kara- bulut, Ali Deniz Kutluk. Emeli Tuğgeneral: Süha Tanyeli. Emekli Albaylar: Ümit Özcan, Emin Küçükkõlõç, Kubilay Aktaş, Ahmet Metin Dikici, Yusuf Ziya To- ker, Hasan Bahri Arslan, Ali İhsan Çuhadaroğlu, Suat Aydõn, Bülent Tuncay, Emin Küçükkõlõç. Dün yapılan operasyonlarda gözaltına alınan emekli subaylar İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülerek sorguya alındı. (Fotoğraflar: AFP)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle