Katalog

CUMHUR ÖNDER ARSLAN F.Bahçe, 2-0 öne geçtiği maçta Bur- saspor’a 3-2 yenilip liderlik fõrsatõnõ ka- çõrõrken, karşõlaşmaya teknik direktör Daum’a bir grup taraftarõn küfür etmesi damgasõnõ vurdu. İkinci yarõda etkisiz bir performans sergileyen Sarõ - Laci- vertliler için tribünlerde Daum’a Se- mih’i oyuna almasõ için baskõ yapõldõ. Seyirciler “Semih gol gol” diye teza- hürat yaparken, Daum, yedek kulübe- sinin arkasõnda yer alan bir grup ta- raftarla sözlü diyaloğa girdi. Alman ça- lõştõrõcõnõn çok sinirlendiği ve el-kol ha- reketleriyle uzun süre bu taraftarlara tepki gösterdiği görüldü. Daum, maç sonrasõ bu tartõşmayla ilgili olarak, “Taraftarımız bana küfür etti. Bu- nun için tribünlere tepki göster- dim” dedi. Alman çalõştõrõcõ, Güi- za’ya destek verilmediğini belirterek, “Güiza ileride yalnız kaldı. Çok koştu ama ona yeterli destek verile- medi. Umarım taraftarımız Semih’e olduğu gibi Güiza’ya da destek ve- rir. Maç 2-0 olduktan sonra Bursa mücadeleyi bırakacak gibiydi ancak bireysel hatayla onları canlandırdık. Takımı mental açıdan Lille karşı- laşmasına hazırlamak istiyoruz” di- ye konuştu. İkinci yarõda Bursaspor ka- lecisi Ivankov, kullanacağõ serbest vuruşta topu ileriye taşõyõnca F.Bahçeli Alex, hakem Bülent Yıldırım’õn üze- rine yürüdü ve uzun süre itiraz etti. İki takõm taraftarlarõ birbirlerine sürekli kü- fürlü tezahüratta bulundu. Küfür edi- lirken yayõnõn sesini kõsarak bunu en- gelleyen Lig TV bu kez ‘bip’li uygu- lama yapmadõ. F.Bahçe taraftarlarõ maç sonrasõ sevinen Bursasporlu oyun- culara cep telefonu ve yabancõ madde attõ. Yeşil - Beyazlõ oyuncular telefo- nu eline alõp, kulağõna götürdü ve tri- bünlere konuşuyormuş gibi hareketler yaptõ. 5 haftadır kayıp Şampiyonluk yarõşõnda rakiplerine oranla sahasõnda oynayacağõ maç sa- yõsõ fazla olan F.Bahçe, bu avantajõnõ kullanamõyor. Sarõ - Lacivertliler yap- tõğõ son 5 resmi maçta galibiyet yüzü göremedi. F.Bahçe son galibiyetini 4 Şubat’ta Ziraat Türkiye Kupasõ’nda Bursaspor’a karşõ almõştõ. ‘Kara bulutlar dolaşıyor’ F.Bahçe kalecisi Volkan Demirel, “Üzerimizde kara bulutlar dolaşıyor. 2-0 öne geçtikten sonra 3-2 yenilmek bana koyuyor” dedi. Emre Belö- zoğlu, “Taraftarımızdan özür dili- yoruz. Her atakta gol yiyoruz. Puan kaybetmeye devam edersek hedeften uzaklaşacağız” diye konuştu. F.Bahçeli taraftarlar Güiza’ya büyük tepki gösterdi. Tribünler, İspanyol golcüyü oyundan çõkarken uzun süre õslõkladõ. Güiza’yõ kaptan Alex teselli etti. İspanyol futbolcu yedek kulübesinde ağladõ. M.City yetkilileri dün Güiza’yõ statta izledi. CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 23 ŞUBAT 2010 SALI 18 SPOR Avrupa kupalarında F. Bahçe, Lille’e 2-1 mağlup olurken G. Sa- ray, A.Madrid ile 1-1 berabere kaldı. Rövanşta her iki takım için de umutlanıyoruz. Zaten şairin dediği gibi “Umut fakirin ekmeği ye Mehmet ye.” Neredeyse bu iki sonuç için bayram yapacağız. Bir türlü küçüklük duygusundan kurtulamıyoruz. Sanırım futbol, dünyanın her bölgesinde oynanıyor. Kolay da bir spor. Fiziği, sağlığı ve biraz da aklı olan herkes futbol oyna- yabilir. Okumak, yazmak, bilgi gibi faktörlere kulak asmayın. Hat- ta zekâları fazla olmayan bazı oyuncuların ulusal takıma kadar yük- seldiklerini ülkemizde çok gördük. Futbol, emek ister, disiplinli çalışma ister. Eskiden şartlar çok kötüydü. Sahalar çamur deryası, statlar ilkel, teknoloji henüz gelmemiş, futbolculara transfer ücretleri ve- rilmiyordu. Ama şimdi böyle mi? Her türlü olanak var. Avrupalı- lardan farkımız yok. Futbolcularımız, Avrupa’nın flaş oyuncuları kadar transfer ücreti alıyorlar. Yabancı futbolcular, çaptan düş- müş olmalarına karşın neden Türkiye’ye koşuyorlar? Tabii ki şart- ların güzelliğinden. Peki şartlarımız onlarınki kadar iyi de neden onlar kadar etkili futbol oynayamıyoruz. Eksik olan bir şeyler var. Sanırım iyi futbolcu yetiştiremiyoruz da ondan. Çünkü kendimiz de iyi yetiştirilememişiz. Son iki Avrupa maçında kazanamadık diye dövünüyoruz. Neden ki? İzlediğimiz bu takımlar, dünyanın her yerinde bizi yenebilirler. Futbolcuların teknikleri, futbol so- rumlulukları, disiplinleri, futbol anlayışları bizden çok üstün. Bu- nu yadsımamak gerekir. Ama bir sürpriz neticesinde onları ye- nebiliriz de... Yendiğimiz günler de olmuştur. Ama futbolumuz- la değil futbolun azizliği ile. Son iki maçta, özellikle de F. Bahçe’de şu veya bu futbolcu suçlanmamalı. Onların hepsi görevlerini yapmak istediler ve çok çalıştılar sahada. Ama biz onları Avrupa’dan kapasiteleri artık düş- müş oldukları halde aldık. Daha fazla ne bekleyebiliriz ki? Bir fab- rika düşünün makineleri çaptan düşmüş, ama fazla üretim almak için zorlanıyor. Sonrasında makineler parça kırıyor ve “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan” da olunuyor. İşte futbolcu- lar da öyle. Kapasitelerini daha yukarı çıkarmak isterseniz ma- kinelerde de olduğu gibi futbolcuların da ya lifleri ya adaleleri ko- par. Daha mevsim ortasında kaç kişi sakat. Sanki kulüp değil- ler de ortopedi kliniği. Hele yabancılar zaten sakat olarak geliyor. Trilyonlar alıyorlar üstelik de benim vatandaşımın muayene için profesörlere verdiği 400 TL’ye karşın adamlar Türkiye’de kendi- lerini bedava onarıyorlar. Oh ne âlâ... Kulüp değil petrol kuyusu. Bizler içinde bulunduğumuz durumun değerlendirmesini yü- zeysel bazı bahaneler ile yapıp, nedenlerini araştırmaz ve dü- şünmezsek hedefe varamayız. G.Saray Teknik Direktörü, sezon başõnõn aksine defansif oyuna döndü Rijkaard savunmayõ hatõrladõ COŞKUN GÜLBAHAR Avrupa Ligi’ndeki Atletico Madrid maçõ- nõn ardõndan Beşiktaş ile de berabere kalan G.Saray’da yüzler gü- lüyor. Sarõ - Kõrmõzõlõ ekibin zorlu iki deplasmanda ye- nilmemesi, oyunculara moral ve- rirken gözler perşembe günü Atle- tico Madrid ile oynanacak rövanş maçõna çevrildi. Futbolcularõ dört gün içinde sergiledikleri üstün per- formans nedeniyle tebrik eden G.Saray Teknik Direktörü Rijka- ard, oyun felsefesinde yaptõğõ de- ğişiklikle dikkat çekiyor. Sezon ba- şõnda hücum futbolunu ön planda tutan Hollandalõ çalõştõrõcõ, son iki maçta takõmõna orta saha ve defans ağõrlõklõ bir futbol oynattõ. Ancak Rijkaard’õn bu kararõnõn doğruluğu alõnan sonuçlarla ortaya çõktõ. Ulusal takõmõn ve G.Saray’õn sa- vunmadaki gözde ismi Servet’i son maçlarda yedeğe alarak Emre Güngör’e şans veren Rijkaard, or- ta alanda da savaşçõ isimlere şans veriyor. Özellikle Elano’nun yük- selen performansõ Sarõ - Kõrmõzõlõ- larõ mutlu ediyor. Beşiktaş maçõnõn yõldõzõ olan Brezilyalõ futbolcu, At- letico Madrid karşõsõnda da takõ- mõn en önemli kozlarõndan biri ola- cak. G.Saray’õn son maçlardaki olumlu performansõnda Emre Gün- gör’ün katkõsõ da kuşkusuz büyük. Rijkaard’õn takõmõn savunmadaki en önemli ismi olarak gösterilen Servet’in yerine ilk 11’de şans ver- diği başarõlõ oyuncu, hocasõnõn yü- zünü kara çõkartmadõ. Kayserispor karşõsõnda gol krallõğõ sõralamasõn- da 1. olan Makukula’yõ savunan Emre, önceki gece de Beşiktaş for- vetlerine göz açtõrmadõ. Hava top- larõndaki hakimiyetinin yanõsõra ilk müdahalelerde de etkili olan ulusal futbolcunun performansõ teknik he- yeti de bir hayli sevindirdi. İki se- zon önce Ankaragücü’nden trans- fer edilen Emre, o dönemde yükse- len formuyla Song’u yedek bõrak- mõş, daha sonrasõnda sakatlanarak bir türlü istenilen oyunu sergileye- memişti. Atletico Madridli Reyes, “Ali Sami Yen’in cehennem ola- cağını sanmıyorum” dedi. Florya’da zirve sevinci G.Saraylõ futbolcular, F.Bah- çe’nin dün gece Bursaspor’a kaybetmesiyle büyük sevinç ya- şadõ. Kaptan Arda ezeli rakiple- rinin mücadelesini birkaç arka- daşõyla izlerken liderliği koru- manõn mutluluğunu yaşadõ. GUIZA AĞLADI UEFA Avrupa Ligi’nde perşembe günü Atletico Madrid ile oynanacak kritik maç öncesi sakatların çokluğu can sıkıyor. Uzun süredir sahalardan uzak olan Baros ve Kewell’ın yanısıra Avrupa’da oynayamayan Jo’dan yoksun olarak sahaya çıkacak Sarı - Kırmızılılar’da Beşiktaş maçında sakatlanan Arda’nın A. Madrid maçına yetişme ihtimali bulunuyor. Genç oyuncunun yanısıra Uğur’un da maç gününe dek tedavi edileceği açıklanırken Elano da dünkü antrenmana çıkmayarak sağlık merkezinde tedavi edildi. Ayrıca Caner’in sağ el bileğinde iki kırık olduğu açıklanırken genç oyuncunun önümüzdeki hafta ameliyat olacağı öğrenildi. Sabri’nin antrenmanın bir kısmında takımla çalışması teknik heyeti sevindirdi. Sakatlar can sıkıyor Rijkaard gözünü A. Madrid ile oynanacak maça çevirdi. GÖRÜŞ / HALİT DERİNGÖR Eksik Olan Bir Şeyler Var MUSTAFA DENİZLİ: ‘Yarıştan kopmadık’ Spor Servisi - Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli, G.Saray’la 1-1 berabere kaldõklarõ derbi sonrasõnda futbolcularõnõ teselli etti. Denizli, takõmõnõ maçtan sonra kamp yaptõklarõ otele götürürken, toplantõda sessiz kalan futbolcularõna, “Üzülmeyin, kaybedilmiş bir şey yok” dedi. Tecrübeli teknik adamõn oyuncularõna “Yüzünüzü asmanızı istemiyorum. Kaybedilen iki puan var ancak bu dünyanın sonu değil. İyi mücadele ettik ama olmadı. Önümüzde daha 13 maç var. Bunu düşünerek hareket edin. İlk yarıda bir sürü pozisyon yakaladık ancak olmadı. Sakın kötü oynadığımızı düşünmeyin, sadace şans yanımızda değildi. İlk yarıdaki pozisyonlardan biri gol olsaydı şimdi çok farklı şeyler konuşacaktık. Salı (bugün) günü kimseyi asık suratla tesislerde görmek istemiyorum” şeklinde konuştuğu öğrenildi. Karşõlaşma boyunca G.Saraylõ Keita ile karşõ karşõya gelen ve bir pozisyonda Fildişi Sahilli oyuncunun darbesiyle yerde kalan İbrahim Üzülmez ise hem Sarõ - Kõrmõzõlõ oyuncuyu hem de maçõn hakemlerini eleştirdi. Üzülmez, hakem kararlarõndan memnun olmadõğõnõ dile getirerek “Benim tokat bile diyemeyeceğimiz darbemi görüp faul çalan hakem, Keita’nın bana attığı dirseği nasıl görmüyor anlamış değilim. Yüzde yüz kırmızı kart olan pozisyona faul bile vermediler” ifadelerini kullandõ. UEFA yorgunu Sarõ - Lacivertliler 2-0’õ buldu ama son dakikalardaki Yeşil-Beyazlõ fõrtõnaya yenildi F.Bahçe durdu, Bursa coştu E L E Ş T İ R İ ALİ İSMET URAL Bir Çuval İncir E L E Ş T İ R İ DR.SEDAT HAYRAN Yazõk Oldu Geçen hafta kaybettiği liderliği geri almak isteyen F.Bahçe ile ligin zirvesini zorlayan Bur- saspor’un tempolu ve göz zevkine hitap eden güzel futboluna tanık olduk dün gece. Genelde takım savunmasını iyi uygulama- sıyla tanınan konuk ekip Bursaspor; bu maç- ta o klasik tarzından oldukça uzaktı. Özellik- le ilkyarıda orta alanda çöktü. Hücuma çıkar- ken çok top kaybı yaptı, rakibe geniş alanlar bıraktı, dönen topları da alamadı.. Yine de bu handikaplara rağmen Batalla, Turgay, Ozan İpek, Mustafa Keçeli, Hüseyin ve Volkan gi- bi isimler sürekli hücumu düşündüler. Özellikle Volkan’ı F.Bahçe savunmasının arkasına sar- kıtıp rakibi yordular. Risk aldıkları bu bölüm- de gol yemeyince dirençleri arttı ve son da- kikalarda gelen gollerle F.Bahçe’yi yenmeyi ba- şardılar. Sarı - Lacivertliler’e gelince; kazanmaya is- tekli göründü ilk bölümde. Savunmadan oyun kurmak istediler. Ne var ki sağ kanatta etkili olamadılar. Ancak sol kanatta Vederson ve Santos ile müthiş kanat bindirmeleri yaptılar. Erken dakikalarda aradığı golü Alex usta ile bulmak da kuşkusuz ki avantajdı. Ardından ikinci golü de atıp rahatladılar. Orta alanda iyi pas yaptılar. Yardımlaşma iyiydi. Emre her za- man olduğu gibi çalışkanlığı ve sergilediği po- zitif nitelikli futbolunu yine ön plana çıkarttı. Güiza, gol kaçırma hovardalığını bu maçta da ihmal etmedi, ki burada 3. gol gelse maç ko- pardı. Ne var ki yorgunluk ve oyuna giren Se- mih’in maça motive olamaması F.Bahçe’yi frenleyecekti. Rakibin hızlı oyununa engel olamadılar. 2-1 önde götürdüğü skor avantajını da maçın sonlarına doğru koruyamadılar. Sonuçta altın değerinde bir 3 puan gitti. Nedir bu işin arkası anlamak çok güç. Bir çu- val incir 10 dakikada nasıl çöpe atılır. Şimdi gel “Suçlu bu” de. Yok Güiza de, yok Bilica de; yazık... Perşembe akşamı kritik Lille maçı ön- cesi sahaya çıkan kadroya bakınca F.Bahçe için ligin daha önemli olduğu aşikardı. Ancak 2-0 öne geçen de son 10 dakikada rakibine teslim olan da aynı takım. Oysa Bursasporlular san- ki F.Bahçe ile bu kadar sık oynamaktan sıkıl- mış gibi başladılar maça. Bu durumdan iyi ya- rarlanan Sarı - Lacivertliler de 2-0 öne geçmeyi bildi. Emre, Alex, Vederson ve Santos Bur- sa’yı öylesine daralttı ki aslında Güiza ‘golcü’ olduğunu hatırlasa ilkyarı 3-4 farkla bitebilirdi. Alex, Güiza’ya müthiş bir asist yaptı ki biz bu filmi Lille maçında iki kez görmüştük. Güiza ka- leye giderken sevgili Rıdvan Dilmen’in meş- hur “gol olur” sözünün tersine “gol olmaz” de- dim. Ne kötü değil mi? Sahanın en çok koşan ve çalışan adamı Güiza ama onun işi gol atmak. Ah bir hatırlasa bunu. Bu arada oyundan alı- nırken tribünlerin tepkisi hiç de hoş değildi. Se- mih’i isteyip durdular. İyi de Semih girdi de ne oldu? Stattaki bu konsantasyon kopukluklarına 75. dakikadan sonra Bursa’nın temposu eklendi- ğinde önce Bilica’nın yardımıyla beraberliği ya- kaladılar. Artık film kopmuştu bir kere. Deli da- nalar gibi saldırmanın Bursa’ya yarayacağını he- saplayamadı F.Bahçeliler. Şimdi herkes maç- tan sonra ‘Bu ligde daha çok şeyler olacaktır’ diyebilir ama dün gece yaşanan 3 puanlık ka- yıp F.Bahçe’den çok şeyleri alıp götürecektir. Perşembe akşamı Lille maçı var. Sarı - Laci- vertliler o maçtan da kötü bir sonuçla ayrılırsa Kadıköy’de oynanacak maçlar kabusa döner. Bunu aşmak sadece futbolcuların ve teknik kad- ronun değil tribünlerin ve camianın ortak ha- reketiyle olur. Yaşayalım görelim. FENERBAHÇE: 2 - BURSA: 3 STAT: Şükrü Saracoğlu HAKEMLER: Bülent Yõldõrõm (5), Cem Satman (5), Alper Ulusoy (5) F.BAHÇE: Volkan (4), Gökhan Gönül (5), Deniz (4), Bilica (6), Andre Santos (6), Özer (6) (dk. 34 Önder 4), Baroni (5), Emre (7), Vederson (6), Alex (7), Güiza (4) (dk. 71 Semih ?) BURSASPOR: Ivankov (6), Ali (7), Ömer (7), İbrahim (6), Yenal (6) (dk. 46 Mustafa 6), Volkan (7), Hüseyin (6), Batalla (7) (dk. 73 Iglesias 4), I.Ergiç (5) (dk. 80 Bekir Ozan), Ozan İpek (8), Turgay (5) GOLLER: Dk. 5 Alex, dk. 21 Andre Santos, dk. 26 Batalla, dk. 85 ve dk. 90+1 Ozan İpek SARI KARTLAR: Alex (F.Bahçe); Mustafa PUAN DURUMU TAKIM O G B M A Y P AVJ. G.SARAY 22 14 5 3 43 23 47 +20 F.BAHÇE 22 14 3 5 44 25 45 +19 BURSA 21 13 4 4 41 21 43 +20 KAYSERİ 22 12 6 4 33 15 42 +18 BEŞİKTAŞ 21 11 6 4 26 14 39 +12 TRABZON22 11 5 6 39 24 38 +15 ESKİŞEHİR22 9 8 5 27 21 35 +6 G.BİRLİĞİ 22 8 7 7 28 24 31 +4 İBB. 21 8 7 6 27 30 31 -3 G.ANTEP 22 8 6 8 27 25 30 +2 ANTALYA22 8 5 9 32 28 29 +4 K.PAŞA 21 7 6 8 35 34 27 +1 SIVAS 22 7 3 12 27 38 24 -11 A.GÜCÜ 22 4 10 8 25 28 22 -3 D.BAKIR 22 4 9 9 20 31 21 -11 MANİSA 22 4 8 10 18 26 20 -8 DENİZLİ 22 3 4 15 16 35 13 -19 ANKARA 22 0 0 22 0 66 0 -66 DAKİKA HİLMİ TÜRKAY 90Tebrikler Bursa’ya Futbol, günümüzde bilinçli bilinçsiz herkesin yaptığı bir spordur. Profesyonellerle amatörler ara- sında çok büyük farklar vardır, kazançları buna bir örnek olabilir. Fakat değişmeyen tek unsur, sa- katlıklardır. İsterseniz dünyanın en ünlü futbolcu- su olun ya da okulunuzun bahçesinde bir maç ya- pın, başınıza gelebilecek sakatlıklar aynıdır. Spor branşları arasında futbol, sakatlık tehlikesi en faz- la olan türlerden biri olmasa da, uzun süreli so- runların yaşanması her an için olasıdır. Burkulma- lar, aşil tendonu ve çarpraz yan bağ sorunları iç- lerinde en fazla görülen sakatlıklar olarak sayılabilir. Kırıklar ve çatlaklar en tehlikeli sakatlıklardandır. En büyük risk faktörü elbette sporcunun ne sıklıkta maç veya idman yaptığıdır. İdmanlardaki sakat- lıklar maç esnasında oluşanlardan daha fazladır. Buna en canlı örnekleri F.Bahçeli futbolculardan gösterebiliriz. Deivid ve Ali Bilgin idman sırasın- da sakatlandı; Mehmet Topuz yine öyle. Uğur ze- minin kurbanı oldu, Lugano da sakat oynayarak iyileşme süresini uzattı. Bunlara dün gece Özer de eklendi. Keza rakip takımdan Sercan. İki hafta önce yine Saracoğlu’nda sakatlanmıştı. Sağlık ekibiniz çok iyi olmak zorundadır, hatır gönül iliş- kisiyle bu işe soyunanlar gün gelir tehlike yaratır- lar. İyi biliyoruz ki geçmişte bir çok sporcu yanlış teşhis sonucu yeşil sahalara erken veda etmişti. Yanlış teşhis, ihmal ve amatörlük; adını ne ko- yarsanız koyun F.Bahçe’nin bu alanda bir sorun yaşadığı gerçek. Sezon başında Daum’un takıma aşırı kondisyon yüklediği ve futbolcuları zorladığı, sakatlıkların bundan kaynaklandığı da kulislerde halen konuşuluyor. Sarı - Lacivertli ekibin 3 kul- varda mücadele ettiği bir ortamda sakatların faz- lası, takım başarısını da olumsuz etkileyebilir. F.Bahçe-Bursa mücadelesine dün üçüncü kez tanıklık ettim. Bu iki takım 15 gün önce de iki kez kupa maçı için karşı karşıya gelmişlerdi. Sarı-La- civertlilerin (3-0) kazandıkları maçta Bursaspor çok kötü, Fenerbahçe ise çok iyi oynamıştı. Bur- sa’daki maçta da tam tersine Bursaspor (3-1) çok iyi, Fenerbahçe çok kötüydü. Sonuçta artı bir ave- rajla yarı finale İstanbul ekibi çıktı. Rövanş maçı hâ- lâ belleğimde. Kolay kolay da unutmam. Hele Fe- nerbahçeliler hiç unutmaz. Oyunun ilk bölümünde tempo çok yüksek sevi- yedeydi. Dolu dolu bir futbol izledik. 3 de şık gol gördük. Alex, dün gece sazı yine eline almıştı. Özer’in sakatlanışına üzüldüm. Güiza için bir şey yazmak istemiyorum. Emre de iyi işler yaptı, Gök- han Gönül’de düzelme görüyorum. Sağ kanadı her iki devrede de çok iyi kullandı. Bursa kötü ta- kım değil özellikle ikinci yarıda takdire şayan bir mücadele örneği verdiler. Hiçbir zaman oyundan kopmadılar ve sonunda da attıkları gollerle iyi oyu- nun karşılığını 3 puanla aldılar. Futbol her zaman sürprizlere gebedir. Dün gece de öyle oldu. Er- tuğrul Sağlam ve öğrencileri kocaman bir alkışı hak etti. Daum’a da sormak gerekir: “Önde gö- türdüğün maçta takımını son 30 dakika niye geri- ye yasladın?” Küfür Daum’u çıldırttı Bursasporlu futbolcular, maç sonrası galibiyet sevincini taraftarlarıyla birlikte yaşadı. (Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU) ÖZER’DE YIRTIK F.Bahçe’de son haftalarda artan sakatlõklara yenisi eklendi. Deivid, Ali Bilgin, Uğur, Lugano ve Mehmet Topuz’dan sonra Özer Hurmacõ’nõn da dün sağ omzu çõktõ ve yõrtõk oluştu. Hastaneye kaldõrõlan genç futbolcu UEFA Avrupa Ligi’ndeki Lille maçõnda oynayamayacak. İnönü’nün kopyasõ F.Bahçe’yi son 5 dakikada attõğõ 2 golle yenen Bursaspor, aynõ tip bir galibiyeti ligin ilkyarõsõnda İnönü Stadõ’nda Beşiktaş karşõsõnda da almõştõ. Yeşil - Beyazlõlar 85 ve 88. dakikadaki golleriyle maçõ 3-2 kazanmõştõ. Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, “F.Bahçe deplasmanında aldığımız 3 puan bizi ligin zirvesine biraz daha yaklaştırdı. Güzel günler göreceğimizi düşünüyorum. Şans da yanımızdaydı” dedi.