18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 17 ŞUBAT 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Türkiye’nin Fotoğrafı... Erzincan-Erzurum hattında neler olup bitiyor? Bu sorunun yanıtını, Ankara büromuzdan İlhan Taşcı, çok yakından izledi, Erzincan ve Erzurum’da neler olup bittiğini Cumhuriyet’te yazdı... Türkiye gerçekten kimi zaman şaşırtıcı, kimi zaman düşündürücü bir dönemden geçiyor. Erzincan-Erzurum odaklı bir Ergenekon operasyonu yapıldığı öne sürülüyor... Yazımı yazdığım saatlerde Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in Adliye’deki makam odası, evi, Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal’ın talebi ve Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi nöbetçi hâkiminin kararıyla aranıyordu. Akşam saatlerinde Cihaner gözaltına alındı. Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen Ergenekon soruşturması kapsamında Üçüncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk önceki gün ikinci kez “şüpheli sıfatı”yla ifadeye çağrılmıştı. Cumhuriyet Başsavcısı Sinan Kuş, Berk’in gelmemesi durumunda “yasal prosedürün” işletileceğini açıklamıştı. Burada bir anımsatma yapmamda yarar var: İki MİT çalışanı, bazı subay ve astsubaylar, daha önce Erzincan’da görev yapan Eskişehir Jandarma Alay Komutanı Albay Recep Gençoğlu gözaltına alınmış, ardından tutuklanmışlardı. Erzincan-Erzurum hattında olup bitenleri yakından izleyen arkadaşımız İlhan Taşcı, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı Cihaner’le konuşmuştu. Cihaner, arkadaşımız Taşcı’ya, “Cemaat soruşturmasını başlattığım için hedef tahtası haline getirildim” deyip ekliyordu: “Soruşturma önemli adlara uzanacağı için başımıza bunlar geldi. Büyük bir çarka çomak soktuk. Asıl amaç, bundan sonra cemaatlere yönelik açılacak soruşturmalar için gözdağı vermek.” Başsavcı Cihaner, cemaatlere karşı ne yapmıştı? Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı 2 Kasım 2007’de İsmailağa cemaatinin okulöncesi çocuklara eğitim verdiği ihbarını önemseyip harekete geçti. Cemaatin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun yaşadığı İstanbul başta olmak üzere 16 kentte operasyon hazırlığına başladı. Ancak, örgüt üye ve yöneticilerine “içeriden” bilgi sızdırıldığı öğrenilince operasyonlar ertelendi. 235 kişilik bir şüpheli listesi vardı. Tam bu sırada Erzurum Başsavcılığı ani bir kararla üç gün önce operasyon başlattı. Erzurum Özel Yetkili Savcılığı, Erzincan merkezli yürütülecek baskınları engelledi. Erzincan’dan dosyanın tümünü istedi. Böylece iki başsavcılık arasında “yetki tartışması” başlamış oldu... Adalet Bakanlığı’nın oluruyla İlhan Cihaner hakkında soruşturma başlatıldı. Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi’nde Cihaner hakkında 26 yıla değin ağır hapis cezası istemiyle dava açıldı. Bu arada Cihaner’in Ergenekon kapsamında telefonlarının dinlendiği ortaya çıktı... Cemaat dosyasını Erzincan’dan alan Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal, 235 şüpheliden salt 16’sı hakkında dava açıp ardından Erzincan- Erzurum hattında “Ergenekon” soruşturmasını yürütmeye başladı. Kafaları karıştıran, içinden çıkılmaz bir olay var ortada! Örneğin kişisel çıkar sağladığı savıyla hakkında açılan soruşturmada Adalet Bakanlığı müfettişlerine 12 sayfalık savunma veren Savcı Bayram Bozkurt.. İliç Cumhuriyet Savcısı Bozkurt savunmasında bazı iddialar ortaya attıp “Ergenekon kenesi”nden söz etti; kimi subayların Munzur Dağları’nda hintkeneveri yetiştirdiğini öne sürdü. İliç savcısı şimdi Tunceli’nin Mazgirt ilçesine atandı... Savcı Bozkurt’un Adalet Bakanlığı’na verdiği 12 sayfalık savunmasını okudum dün sabah... Erzurum Üçüncü Ordu Komutanlığı’nda 16 ilin alay komutanının, birkaç general, 12 albayla “seminer” adıyla toplantılar yapıp, üç aşamalı darbe planı hazırladıklarını öne sürüyor savcı Bozkurt. Savcının soruşturmasında yok yok! Savcı Bozkurt’a yönelik suçlamalarda da yok yok... Savcı Bey’in, savunmasında “Aracıma Ergenekon kenesi koydular” sözü var ya, o her şeyi anlatıyor aslında! Bir cemaat hakkında soruşturma yapan bir başsavcının yaşadığı süreç ve bu sürecin etkileri, Türkiye’nin gerçek fotoğrafını hepimize gösteriyor. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Erdal İnönü anılacak İstanbul Haber Servisi - Eski başbakan yardõmcõlarõndan Prof. Dr. Erdal İnönü, İstanbul Kültür Üniversitesi tarafõndan “onursal doktora” unvanõ verilişinin yõldönümünde anõlacak. 19 Şubat Cuma günü saat 14.00’te İstanbul Kültür Üniversitesi Ataköy Yerleşkesi Akõngüç Oditoryumu’nda anõlacak olan İnönü anõsõna gerçekleştirilecek konferansta “barõş için enerji” değerlendirilecek. Konferansa İstanbul Kültür Üniversitesi öğretim görevlisi Necdet Pamir katõlacak. Kandil’den gelenlere dava DİYARBAKIR (AA) - Diyarbakõr Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca hazõrlanan iddianamede, Kandil ve Mahmur kamplarõndan gelen 34 kişilik gruptan 17’si hakkõnda, 30 Aralõk 2009 tarihinde İnsan Haklarõ Derneği Diyarbakõr Şubesi’nde (İHD) düzenledikleri basõn toplantõsõnda, terör örgütü PKK’nin propagandasõnõ yaptõklarõ gerekçesiyle dava açõldõ. Sanõklar hakkõnda 5 yõla kadar hapis istenirken yargõlamaya önümüzdeki günlerde Ağõr Ceza Mahkemesi’nde başlanacağõ bildirildi. Terör örgütüne operasyon Haber Merkezi - Terör örgütü elebaşõsõ Abdullah Öcalan’õn Türkiye’ye getirilişinin 11’inci yõldönümünde PKK’nin eylemler yapacağõ istihbaratõ üzerine Tunceli 4’üncü Komando Tugay Komutanlõğõ’na bağlõ özel eğitimli birliklerle bölgede kapsamlõ askeri operasyon başlatõldõ. Mazgirt ilçesinin dağlõk alanlarõnda düzenlenen operasyona subay, astsubay ve uzman çavuşlar katõlõyor. Profesyonel komandolar herhangi bir durum karşõsõnda Tunceli dõşõnda Bingöl, Elazõğ ve Muş bölgesine de anõnda intikal ederek özel operasyonlara katõlõyor. Hizb-ut Tahrir’de tutuklama ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin dinci terör örgütü Hizb-ut Tahrir’e yönelik 4 Şubat’ta yaptõğõ operasyonda gözaltõna alõnõp serbest bõrakõlan F.C. hakkõnda yeniden tutuklama kararõ çõktõ. F.C. yakalanarak Kürkçüler Cezaevi’ne gönderildi. Radikal’e ‘Ayna’ davası İstanbul Haber Servisi- BDP Mardin Milletvekili Emine Ayna’nõn Radikal gazetesinde yayõmlanan röportajõnda “terör örgütünün propagandasõnõn yapõldõğõ” iddiasõyla gazeteye dava açõldõ. Radikal’in Sorumlu Yazõişleri Müdürü Hasan Çakkalkurt ve röportajõ yapan muhabir Rõfat Başaran hakkõnda 2 yõla kadar hapis cezasõ isteniyor. CHP lideri Baykal, Habur’da yapõlan pazarlõk iddialarõna ilişkin eleştirilerini sürdürdü ‘Yandaş yargõ aşamasõ’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP lideri Deniz Baykal, “Habur’da hâkim ayarlama ve yandaş yargı” ile ilgili eleştirilerini sürdürürken “Ayarlanmadan bu iş olmaz. Yandaş bürokrasi, yandaş medyadan sonra yandaş yar- gı aşamasına gelindi” dedi. Baykal, “Başka bir yerde ayarlama yapmadılar mı? Daha büyük bir ayarlama mı söz konusu? Ayarlama içeride mi, dışarıda mı” so- rularõnõn da altõnõ çizdi. Baykal, grup toplantõsõnda yaptõğõ konuşmada TEKEL iş- çilerinin eylemiyle ilgili de- ğerlendirmeler yaptõ. Baykal, “Vicdanlar harekete geçti Türkiye’de. Aman ha, bura- da bastıralım, yol olmasın anlayışına girdiler. Başba- kan, kimseye TEKEL’de ne menkul, ne gayrimenkul peş- keş çekilen hiçbir şey yok, di- yor. Ya Başbakanlık Denet- leme Kurulu’nun raporları- nı oku, bu özelleştirmenin nasıl peşkeş olduğu yüz tane örneğiyle yazılı” dedi. Vatan gazetesi yazarõ Necati Doğ- ru’nun TEKEL Genel Müdür- lüğü binasõnõn “peşkeş çekil- mesi” ile ilgili yazõsõna dikkat çeken ve kendisini kutlayan Baykal, “Bu binayı dört özel hastanesi bulunan Medipol Grup’a tahsis ediyorlar, kim- seye haber vermeden, ihale yapmadan” dedi. “Bu ikti- darı asker değil ama TEKEL işçisi ve bakkallar götüre- cek” sözlerini yineleyen Bay- kal, sözlerini “Yıldırma mü- cadelesinde ortaya attıkları tehditler bugüne kadar işle- medi. Kullanmadığı bir teh- dit var. İşçilere desin ki, ‘Si- zi buradan alõrõm Silivri’ye Er- genekon mahkemesine taşõ- rõm’. Bir o kaldı, tek başvu- rulmamış tehdit budur. Bel- ki Ergenekon korkutur, bel- ki Silivri korkutur, bir göre- lim bakalım” diye sürdürdü. Baykal, “ayarlama” tartõş- masõyla ilgili olarak da Hatip Dicle’nin ifade tutanağõndan bir bölüm okudu. Erdoğan’õn Danõştay cinayetinden sonra “Savcı arıyoruz” dediğini anõmsatan Baykal, “Başba- kanlar savcı arar mı? Ayar- lamalar, yargıya yönelik teh- ditler ta oralardan başladı. Erzincan savcısına telefon açan Başbakan Yardımcısı bu kudreti nereden alıyor? Artık yandaş bürokrasi, yandaş medyadan sonra yandaş yargı aşamasına gel- dik. Gerektiği zaman ‘Ha- bur’da tahliye et teröristi’, Ergenekon’da ‘Vatanseveri mahkûm et...’ Bunu diye- cektir. Onu deme arayışın- dadır” görüşünü dile getirdi. CHP lideri, cumhurbaşkanõ- nõn görev süresinin 5 yõl oldu- ğunu yinelerken “Ben tanı- mam anayasayı, yedi yıl için buradayıma bunun hiçbir dayanağı yoktur. Fransa ör- neğini veriyorlar. Bu anaya- sa değişikliğinin gerekçesin- de ‘yeni görev süresi bundan sonraki Cumhurbaşkanlõğõ se- çiminden itibaren uygulanma- ya konacaktõr’ deniliyor açık- ça. Bizdeki anayasanın mad- deleri arasında böyle bir ge- çişi düzenleyen bir şey var mı, yok. Süresi dolduktan sonra altına imza atacağı kanunu Anayasa Mahkemesi’ne birisi götürürse ne olacak? Ben söylüyorum ki arkadaşlar tezgâhlarını ona göre kur- sunlar” açõklamasõnõ yaptõ. ‘Anketler bozuyor’ Erdoğan’õn “Moralim bo- zuk” sözlerini anõmsatan Bay- kal, “Anlamıyorum Başba- kan’ın niye morali bozuluyor, bir eli yağda, bir eli balda. Ne çocuğu, ne bakanlar, ne de onların çocukları sıkıntıda. Başbakan’ın moralini, man- eviyatını seçim anketleri bo- zuyor, şu TEKEL işçilerinin durumu.. bize hesap sorarlar mı diye morali bozulmaya başladı. Başbakan’ın haka- retlerine bile artık değer ver- miyorum, kendisi artık acı- nacak bir noktadadır. Sıkış- tıkça, foyası ortaya dökül- dükçe bizlerle kavga ederek, hakaret ederek, gerçekleri örtbas etme çabasına kesin- likle fırsat vermeyeceğiz” de- di. Eğitim politikasõna ilişkin değerlendirmelerde de bulu- nan Baykal, “CHP iktidarın- da üniversite giriş sınavını kaldıracağız. Mesleki eğitimi özendireceğiz” diye konuştu. Dağdan dönüşte pazarlık olmadı Dicle topu Baykal’a attı ‘Habur’da savcõlar ayarlandõ’ diyen DTK Sözcüsü, cezaevinden yaptõğõ açõklamada, sözlerinin CHP lideri tarafõndan nemalanmak için kullanõldõğõnõ öne sürdü MHP ve İP sözcüleri ‘PKK’lileri serbest bõrakma pazarlõğõna’ sert tepki gösterdi ‘Habur’daki olay bir yargõ darbesi’ ABİDİN YAĞMUR MERSİN - Eski DEP mil- letvekili Hatip Dicle’nin, Ha- bur Sõnõr Kapõsõ’ndan giriş ya- pan PKK’lilerin serbest bõra- kõlacağõnõn İçişleri Bakanõ Be- şir Atalay tarafõndan kapatõlan DTP yetkililerine önceden bil- dirildiği yönündeki iddiasõ tep- kilere neden oldu. MHP Grup Başkanvekili ve Mersin Mil- letvekili Mehmet Şandır, Ata- lay’õ istifaya çağõrõrken, İşçi Partisi (İP) Genel Başkan Yar- dõmcõsõ Bedri Gültekin, “Tür- kiye’de bir yargı darbesi ya- pılmıştır” dedi. İçişleri Bakanõ Atalay’õn ya- nõtlamasõ istemiyle TBMM’ye soru önergesi veren Şandõr, önergesinde İçişleri Bakanlõğõ müsteşarlarõnõn 5 Ekim’den önce Diyarbakõr’a gidip git- mediğini ve gittiyse kimlerle görüştüğünü sordu. Şandõr, Atalay’a şu sorularõ yöneltti: “Hâkim ve savcıların ba- kanlığınızca ayarlandığı id- diaları doğru mudur? PKK’li teröristlerin, ‘Pişman değiliz. Önderimiz Abdullah Öcalan’õn talimatõ ile geldik’ demelerine rağmen geldikleri gibi geçtiklerine göre bu so- nuç, iddiaların doğruluğu- nu göstermez mi? İstifa et- meyi düşünüyor musunuz?” İP Genel Başkan Yardõmcõsõ Gültekin ise hükümeti Ha- bur’da özel mahkeme kur- makla suçladõ. Gültekin, “Ül- ke ve milletin çıkarları, yeni yasal düzenlemeler gerekti- rebilir. Gereken yasalar çı- kartılır ve meşruiyet zemi- ninde yasalar çerçevesinde gereken adımlar atılır. Ama Habur’da bunlar olmadı. Açılım politikasına uygun olarak hâkim ve savcılar ayarlandı” diye konuştu. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye’ye gelen PKK’liler için İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn kapatõlan DTP Ge- nel Başkanõ Ahmet Türk’e, “Hâkim ve savcılar ayarlandı. Geldikler gibi geçe- cekler” dediği iddiasõyla gündem oluştu- ran Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Sözcüsü Hatip Dicle, avukatlarõ aracõlõ- ğõyla yazõlõ bir görüş bildirdi. Geçen hafta yaptõğõ açõklamasõyla yar- gõnõn siyasallaştõğõna ve bir siyasi parti gi- bi hareket ettiğine dikkat çekmeyi amaç- ladõğõnõ belirten Dicle, Habur’dan girenlerin tutuklanmasõnõn çatõşma sürecinin yeniden başlamasõna neden olacağõnõ savundu. Dicle, “Bunu dikkate alan DTP heye- ti, 15 Ekim 2009 günü İçişleri Bakanı’nı olayın ciddiyeti konusunda uyarmak ihtiyacını duymuştu. Bu görüşmeden sonra bakanın tutumu, olayın ciddiye- tini kavrar nitelikteydi” ifadelerine yer verdi. Habur’daki tavrõn barõşçõl çözüme katkõ sunduğunu belirten Dicle şunlarõ kaydetti: “Eleştirdiğimiz kuşkusuz ki bu politika ve o gün devletin uyguladı- ğı politika değildir. Çelişki olarak de- ğerlendirdiğimiz Habur’daki aynı sav- cıların bu tarihten iki ay sonra 24 Ara- lık 2009 günü benim de aralarında ol- duğum seçilmiş belediye başkanları ve legal alanlarda faaliyet yürüten insan- lara yönelik tutuklama furyasıydı.” Dic- le, CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õ da eleştirerek, açõklamasõnda “Benim ile Sa- yın Baykal’ın bu konuya yaklaşımı ta- mamen zıttır. Sayın Baykal bu süreçte- ki çelişkiden nemalanmak istemektedir ki hükümet ile birlikte aynı yanlış poli- tikanın aktörleri olmaktadırlar” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BDP Genel Başka- nõ Selahattin Demirtaş parti- sinin grup toplantõsõnda, İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn Ha- bur’dan girişler konusunda ka- patõlan DTP’nin Lideri Ah- met Türk’e “hâkimler ayar- landı” dediği iddiasõnõ değer- lendirdi. Demirtaş, “Habur girişleriyle ilgili olarak, o dö- nem hiçbir parti yetkilimiz, hiçbir hükümet yetkilisiyle, hâkim ve savcılar konusunda, ima düzeyinde dahi, bir gö- rüşme yapmamış, bir taahhüt talep etmemiş, herhangi bir taahhüt de almamıştır” dedi. Ahmet Türk’ün, Atalay’la görüşmenin içeriğinin Ha- bur’da birikecek kalabalõğõn herhangi bir kaosa, karmaşaya yol açmamasõ konusunda ol- duğunu açõkladõğõnõ belirten Demirtaş, “Sayın Hatip Dic- le’nin, duyum üzerine aldığı bu bilgilerin yanlış olduğunu, kendisine de ifade etmek du- rumundayım. Ancak Dicle, Habur’da yaşananların as- lında hukuka uygun oldu- ğunu, yasaların, toplumsal barışa hizmet edecek şekilde uygulandığı yönünde beyan vermek istemiştir” dedi. ‘Canlı inmelerini hazmedemediler’ CHP ve MHP’nin PKK’lile- rin dağdan “canlı inmelerini hazmedemediğini” savunan Demirtaş, bu iki partinin “ce- nazeler dağdan geldikçe var olduğunu” ileri sürdü. Başba- kan Erdoğan’a da açõlõm ko- nusunda “cesur olması” çağ- rõsõnda bulunan Demirtaş, “Ya cesaretli olun, ya da elinizin Habur’uyla bu işe bulaşma- yın artık” diye seslendi. BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık ise görüşmelerin içeri- ğini kendisinin de bildiğini be- lirterek, “dağdan dönüş için pazarlık yapıldığı” savlarõ- nõn gerçek olmadõğõnõ söyledi. Öcalan’a ev hapsi istemi Demirtaş, grup toplantõsõn- da Abdullah Öcalan’õn Tür- kiye’ye getiriliş yõldönümüyle ilgili çõkan olaylarõ da değer- lendirdi. “İmralı rejimi” üze- rinden yürütülen politikanõn hükümet ve devlet politikasõ olduğunu belirten Demirtaş, Öcalan’õn yakalanmasõndan bu yana geçen süreçte Türki- ye’nin iradesini uluslararasõ güçlere teslim ettiğini savun- du. “İmralı sistemi”nin Tür- kiye’nin çõkarlarõna hizmet et- mediğini savunan Demirtaş, Öcalan için “ev hapsi” dahil, çözümde Türkiye’nin işini kolaylaştõracak formüller bu- lunmasõnõ istedi. DEMİRTAŞ: Kanlı Pazar’a lanet yağdı 68’liler Birliği Vakfı, tarihe “Kanlı Pazar” olarak geçen ve Amerikan 6. Filosu’nu protesto gösterileri sırasında gerçekleşti- rilen saldırıyı 41. yıldönümünde bir kez daha lanetledi. Taksim’deki Galatasaray Lisesi önünde toplanan vakıf üyeleri adı- na konuşan 68’liler Birliği Vakfı Başkanı Sönmez Targan, “Türkiye’de irtica her zaman vardı. Menemen’de, Maraş’ta, Sı- vas’ta irtica güçleri işbaşındaydı. İrtica odaklarına karşı 68 gençliğinin gösterdi- ği kararlılık bugün de devam edecektir. Bizler emperyalizme ve irticaya karşı mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu. (Fotoğraf: NİHAN ARIK) Başbakan Erdoğan’õn Danõştay cinayetinden sonra “Savcõ arõyoruz” dediğini anõmsatan Baykal, “Başbakanlar savcõ arar mõ? Ayarlamalar, yargõya yönelik tehditler ta oralardan başladõ. Erzincan savcõsõna telefon açan Başbakan Yardõmcõsõ bu kudreti nereden alõyor? Artõk yandaş bürokrasi, yandaş medyadan sonra yandaş yargõ aşamasõna geldik. Gerektiği zaman ‘Habur’da tahliye et teröristi’, Ergenekon’da ‘Vatanseveri mahkûm et’... Onu deme arayõşõndadõr” görüşünü dile getirdi. Deniz Baykal, gruptaki konuşması öncesinde direnişteki TEKEL işçileriyle sohbet etti. (AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle