20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 ARALIK 2010 CUMARTESİ 8 İstanbul PB Edirne Y Kocaeli PB Çanakkale Y İzmir B Manisa B Denizli B Zonguldak PB Sinop PB Samsun PB Trabzon PB Giresun PB Ankara PB 20 19 22 20 21 21 22 26 24 26 25 25 19 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB PB PB PB PB B B B B S S S 18 22 18 23 26 26 21 25 21 19 18 14 15 HABERLERİN DEVAMI Oslo K Helsinki K Stockholm K Londra K AmsterdamK Brüksel K Paris B Bonn B Münih B Berlin B Budapeşte K Madrid K Viyana PB 12 3 8 1 1 2 1 0 2 4 2 3 3 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Y Y Y Y K K B PB PB PB PB B B 3 3 9 18 2 4 6 5 15 10 14 25 22 Ülkemizin kuzeydoğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, akşam saatlerinden sonra Marmara’nın batısı ile Kuzey Ege kıyıları sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Ülkenin doğu kesimlerinde gece ve sabah saatlerinde sis görülecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 4 Aralık GÜNCEL Baştarafı 1. Sayfada CÜNEYT ARCAYÜREK Yılmaz geçmiş hükümetleri eleştirirken Karahocagil onu yalanladı GÜNDEM Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Üstelik AKP hükümetinin kafası karışık. Davaları kime ve nerede açacağına da karar veremiyor.. CHP Genel Başkanı, Amerika işte orada. Aç davayı diye RTE’ye sesleniyor. Ama RTE’nin hiddet dolu saldırgan ifadelerinde ABD’yi dava edeceğine işaret eden tek bir cümle, hatta dolaylı bir ifade bulana aşk olsun! Herhalde yüreği ABD’ye dava açmaya elverişli değil. Oysa belgeler şunun bunun değil, ABD’nin malı. ABD’ye dava açmayı göze alamıyorsa RTE; örneğin Amerika’nın eski Ankara Büyükelçisi Eric Edelman’a dava açabilir. Burada kimi yazarlara, kişiliğine hakaret etti diye tazminat davaları açan RTE; İsviçre’deki bankalarda 8 ayrı hesabı olduğunu Washington’a bildiren Edelman’ı aynı suçlamayla dava edebilir mi acaba? Üstelik nerede açacak bu davayı? Ankara’da asliye hukuk mahkemelerine mi yoksa Washington’da ABD yasalarının öngördüğü bir mahkemeye mi? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitse… Bu mahkemenin Kuzey Amerika devleti ABD ile ilgisi kel alaka! Davayı nereye kime açacaklarını bir türlü kestiremediği için, ne yapacağını, ne edeceğini, nereye başvuracağını bilemiyor. Arpacı kumrusu gibi düşünüyor. Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nu örnek alsa ya! ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın özür dilemesini yeterli görüp kişiliği ile ilgili ağır suçlamaları, saptamaları sindirmedi mi Davutoğlu? Yok hayır! RTE asla özürle yetinecek Kasımpaşalılardan değildir. Dava açmasına açar da, ya örneğin Amerika’da bir mahkeme; ABD’yi, bizim medyanın yerden yere vurduğu Edelman’ı diplomat olarak görevini yaptı, yazılanlar doğru mu yanlış mı yargıyı ilgilendirmez diye suçsuz bulursa… Ayıkla pirincin taşını RTE! Dimyata giderken evdeki bulgurdan da olacak. Seçimlerde fakir fukara edebiyatı yaparken İsviçre’de dolarları olmakla suçlandığını gözyaşları içinde anlatma olanağından yoksun kalması da caba! Bak RTE; sen davalar açmaktan söz eder, araştırma yaparken Çankaya’daki AKP’li WikiLeaks belgelerini tuzak diye niteliyor. Uzaktan sana bir ders veriyor: “Tuzağa düşmeyelim!” diyor. Bu, bir yerde davalar açarak Wiki’nin tuzağına düşeceğini RTE’ye anımsatmak anlamına gelmiyor mu? Belgelerde Çankaya’daki ile RTE arasındaki çekişme de yer alıyor. Çankaya’daki hiç değilse isim vermeden “omuz omuza çalışmaktan” söz ederek RTE ile arasında gerginlik, anlaşmazlık olduğunu yadsımaya çalıştı. RTE’nin kafası İsviçre’deki bankalarda. Çankaya’daki ile arasında gerginlik olduğunu yadsıyan tek bir cümle söylemedi şu son güne kadar. Açıklanan son belgelerde Rusya’nın PKK’ye silah sattığı yazılı. ABD’ye ders vereyim derken RTE’nin karşısına bir de Rusya çıktı. Başbakan, Rusya Başbakanı Putin’le sarmaş dolaş, çook yakın dost! İki ülke arasında birtakım ulusal yararlar söz konusu. Tam bir açmazda RTE. Yukarı tükürse Rusya, aşağıda ABD! Moskova PKK’ye silah satışını nasıl açıklar şu sırada bilmiyoruz ama Putin bu konuda zorlanmayabilir. Zira, belgede silah satışının “Boris Yeltsin döneminde 10 Temmuz 1991 – 31 Aralık 1999 tarihleri arasında gerçekleştiği” yazılı. Dışişleri arşivine bakılacak olursa o dönemde Rusya’nın Türkiye’nin yeni bağımsızlığa kavuşan Türki Cumhuriyetlerinde ağabey rolüne soyunmasından ve Moskova’ya isyan eden Çeçenlere yardım etmesinden çok rahatsız olduğunu gösteren kimi belgelere rastlanabilir. Moskova o sıralarda şayet Türkiye, Çeçenlere yardımı ve Türki Cumhuriyetlerine rahatsız olduğu ilgisini sürdürürse karşılık olarak Türkiye’yi bölmeyi ve bir Kürt devleti kurmayı amaçlayan PKK’yi destekleyeceğini Ankara’ya duyurdu. Bu sıralarda Türkiye’ye gözdağı vermek için PKK’ye silah satmış olabilir. Türkiye, Rusya’nın duyarlı olduğu konularda daha dikkatli politikalar izledi. Putin PKK’ye silah satışını geçmişte kalan olaylar diye yorumlayabilir. Bu arada ABD’nin dost ve müttefiki Türkiye’yi arkadan bıçaklayarak PKK’ye yardım ettiğini de anımsatabilir. ABD’ye saldıramayan RTE… Bakalım silah satışını öne sürerek Rusya ile ilişkilerde gerginliğe yol açabilecek mi? Bakan, başkanıyla GAP’ta ters düştü MURAT KIŞLALI ŞANLIURFA Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, “Geçmiş hükümetlerin GAP’a gerekli katkıyı sağlamadığı” iddiasında bulunurken GAP İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, “Önceki bütün hükümetler GAP’a önem vermişler” diye konuştu. GAP İdaresi Başkanlığı’nın GAP’taki gelişmelerin tanıtımı için düzenlediği gezi programına son anda katılmaktan vazgeçen Bakan Yılmaz, geziyle ilgili yazılı mesajında, “GAP uzun yıllardan beri her hükümetin yatırım programında yer alan, ancak sonuca götürücü bir stratejiyle yürütülmemiş bir proje olagelmiştir. Bunda geçmiş hükümetlerin yaşadıkları ve ülkeye yaşattıkları ekonomik darlığın olduğu kadar GAP’a yönelik yanlış algının da payı büyüktür. Geçmiş hükümetlerden farklı olarak artık bu projeyi uygulamakta öde ÖNCELİK İHMAL EDİLEN SULAMADA Karahocagil’in GAP’la ilgili verdiği bazı bilgiler şöyle: 9 ilin yer aldığı GAP’ta ülkenin yaklaşık yüzde 10’u yaşıyor. GAP Master Planı’nın finansman ihtiyacı 2010 yılı fiyatlarıyla 42 milyar lira. 2009 sonuna kadar tahmini 30.5 milyar lira harcama yapıldı. GAP kapsamında 22 baraj ve 19 hidroelektrik santralı ile sulama şebekelerinin yatırımı öngörüldü. GAP’ın tamamlanmasıyla 1.8 milyon hektar sulamaya açılacak. Yılda 27 milyar kilovatsaat hidroelektrik enerji üretilecek. Toplam istihdamın 3.8 milyon kişi olması hedefleniyor. 1 hektar alandaki sulama 2 kişiye istihdam sağlıyor. Göç verme oranı yüzde 80 azaldı. 23 yılda 400 bin hektar sulamayı hayata geçirirsek 800 bin kişiye iş sağlarız. 2009 itibarıyla 9 hidroelektrik santralı tamamlandı. GAP enerji yatırımında yüzde 74 fiziki gerçekleşme sağlandı. Bölgede 2009 sonu itibarıyla 300 bin hektar alan sulamaya açıldı. 15 baraj tamamlandı. Sulama projelerinin sadece yüzde 16’sı işletmede. Sulamaya çok büyük kaynak aktarılamadı. 2008 ortasında başlayan GAP Eylem Planı’nın bütçesinin yarısı sulama şebekeleri olarak ayrıldı. Önceliğimiz sulama. Eylem planında 1.2 milyon hektar alan tapulaştırma hedeflendi. Eylem planının bir ana değişikliği GAP İdaresi’nin taşınmasıydı. Turizm ile ilgili master plan çalışması tamamlanmak üzere. Hedef bölgede hem inanç hem de kültür turizmi için destinasyonlar oluşturmak. Bunun için de hizmet sektörünün altyapısının mesleki eğitimlerle iyileştirilmesi lazım. Destinasyonlar arasına Hatay ve Halep’in de katılması planlanıyor. Kadının geliştirilmesine dönük projede de bölge kaynaklı gönüllü “designer”larımızın hazırladığı kreasyonları Agade markasıyla Mudo’nun 16 dükkânında satıyoruz. Beklenen ölçüde yabancı doğrudan yatırım yok. Ancak yerli yatırımlarda büyük bir artış var. MHP daha etkisiz hale gelirse Meclis’te 2 ana partili yapı mı olur? Oyunu arttırmak için her türlü “affı”, toplumsal ve siyasal muhalefeti sindirmek için her türlü “mahvı” göze alan AKP, devleti tümüyle dönüştürme gücünü elde edebileceği bir sonuç alır mı? Erbakan’dan Kurtulmuş Numan Bey AKP’nin çoğaltıcısı mı olacak yoksa AKP çekirdeğini yıpratacak mı? Önce AKP sonra Türkiye diyen Batı tutumunu sürdürecek mi? PKK ile AKP arasında gidip gelen BDP’nin seçim gücü barajı zorlayabilecek mi? Önümüzdeki dönemin başlıca soruları bunlar görünüyor. Bu sorulara yanıt ararken hemen herkes 12 Eylül’deki 58 42 oranını aklının bir ucunda tutuyor. AKP, her türlü yöntemi kullanarak halkın yüzde 58’inin oyunu alabilecek bir noktaya geldi. 58’de ölüler var, diriler var, AKP’li olan var olmayan var; bu ayrı konu. Sonuçta bu orana ulaştı. Yüzde 42’yi küçümsemediğimi, bu rakamın üzerine pek çok şey inşa edilebileceğini daha önce yazdım. Yüzde 58’i siyasal ivme açısından irdeleyelim. Aralık 1995 seçimlerinde RP ilk kez yüzde 25’lik oy oranına ulaşarak birinci parti oldu. RP’nin rejimi dönüştürebileceği endişesinde olanlar, bir süre sonra şöyle bir “rahatlığa” girdi. “Karşısında yüzde 75 var. Bir şey yapamazlar.” 28 Şubat sürecinin ardından Erbakan hareketi parçalandı, iki ayrı parti doğdu. “Küçük parça” kurulduktan 15 ay sonra girdiği seçimde yüzde 35 oy alarak iktidar çıktı. Gerilimli, kaygılı günlerin ardından yine şöyle bir göreceli “rahatlama” oluştu, “karşısında yüzde 65 var. Rejimi dönüştüremezler.” 2007’de cumhurbaşkanlığı seçiminin çıkmaza girmesinin ardından yapılan genel seçimlerde oy oranı yüzde 47’ye yükseldi. AKP yüzde 47’ye ulaşıncaya kadar merkez sağ ve MHP kökenli olanları da listesine serpiştiriyor, o kesimi kendi şemsiyesi altında tutacak bir hava veriyordu. Bu, Bakanlar Kurulu’na da yansıyordu. Son değişikliklerle birlikte artık hükümet tamamen Erdoğan’a Bakanlar Kurulu haline geldi. 2011 milletvekili listesinin de bu şekilde oluşacağı söylenebilir. Yeni anayasadan türbana, Kürt sorunundan yargı dönüşümünün finaline kadar her şeyi seçim sonrasına bırakan AKP, sandıktan ancak yüzde 50’nin üzerinde bir oranla çıkarsa bunları yapabileceğini düşünüyor. O nedenle de AKP, seçimi seçimden önce kazanmanın yollarını arıyor. Bu yol mutlak mı? Değil... Ancak bunu söylerken yukarıda aktardığım yükseliş süreçlerini de göz ardı etmemek gerekiyor. AKP’nin karşısındaki en önemli seçenek olarak CHP’nin önünde bize göre tek yol var: Halkın içinde çoğalmak. Sadece AKP iktidarının bir dönem daha devam etmesi halinde yaşanacak “olumsuzlukları” anlatmakla alınacak oy belli. Siyasette şu ilke evrensel: Ne kadar büyük, ne kadar güçlü politikalar üretmiş olursan ol, gücün aldığın oy kadardır. Bu bağlamda AKP büyük bir parti değil, büyük oy alan bir parti. Güçlü bir seçenek, AKP’yi ANAP’laştırabilir. [email protected] nek sıkıntımız bulunmamaktadır” dedi. Bakanın bu iddialarına karşın GAP İdaresi Başkanı Karaho cagil, “Önceki bütün hükümetler GAP’a önem vermişler. Bilecik Barajı hariç GAP’ın tamamı bütçeden karşılanmış. Genellikle yatırım bütçesinin yüzde 67’si mertebesinde bir kaynak aktarılagelmiş” dedi. DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ’NDE SORUNLARINA ÇÖZÜM BULUNMASINI İSTEDİLER Fotoğraflar: MÜNEVVER GENÇ/AA Engelli yurttaşlar, Taksim’e kumaştan yaptıkları ‘engelsiz otobüs’ ile çıktı. Barikat Film Festivali de düzenlenen yürüyüşle başladı ‘Artık yeter, engeller kalksın’ Haber Merkezi 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde engelli dernekleri ve engelli yurttaşlar, toplumsal alandaki engellerin kaldırılması ve sorunlarına çözüm bulunması taleplerini yineleyerek “Artık yeter, herkes kadar eşit yaşamak istiyoruz. Engelliler Yasası uygulansın, topluma tam ve etkin katılalım” çağrısını yaptılar. ANKARA: Türkiye Sakatlar Konfederasyonu tarafından, “Ayrımcılığa Karşı Eşit Yurttaşlık Yürüyüşü” düzenlendi. Maltepe’den Kızılay’a kadar yapılan yürüyüşe, DP lideri Hüsamettin Cindoruk da katıldı. İSTANBUL: Türk Tabipleri Birliği, Dev Sağlıkİş Sendikası, Türkiye Sakatlar Derneği, Türkiye Kas Hastalıkları Derneği, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, Görme Özürlüler Derneği, Toplumsal Hakları ve Araştırmalar Derneği, HE Engelli Haklara Atölyesi, Spina Bifida Derneği, Sosyal Hizmetler Uzmanları Derneği İstanbul Şubesi ve Ruh Sağlığında İnsan Hakları üyeleri ile engelliler, dün Taksim Tünel’de bir araya geldiler. Kumaştan yaptıkları sembolik “engelsiz otobüs”ü ile yürüyen engelliler Atatürk Anıtı’na çelenk koydular. Grup adına açıklama yapan TSD Genel Başkan Yardımcısı Turan Hançerli, sorunlarına çözüm bulunmasını istedi. İBB Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi ise Galatasaray Lisesi önünden Taksim Meydanı’na yürüyüş düzenledi. ADANA: Engelli yurttaşlar Atatürk Anıtı’na çelenk bıraktı. Valiliğin düzenlediği etkinlikte Seyhan İşitme Engelliler Okulu öğrencileri gösteri yaptı. VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI Gazetemiz eski çalışanlarından Aydın Tüysüz’ün annesi, çalışma arkadaşımız Şenay Tüysüz’ün babaannesi, ÖSYM’de göreve geri dönüş KIVANÇ EL MADENCİLER GÜNÜ KUTLANIYOR Ekonomi Servisi 4 Aralık Dünya Madencilik Günü, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği’nin (İMİB) girişimiyle bugün Taksim Meydanı’nda da kutlanacak. Fransız Konsolosluğu önünde baret dağıtılmasının ardından 11.00’de Atatürk Anıtı’na çelenk bırakılacak. Etkinliğe Madencilik Sektörü Başkanlar Konseyi Birliği, Türkiye Madenciler Derneği, Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı, Seramik Cam ve Çimento Hammadde Üreticileri Derneği, Genç Maden İşletmecileri Derneği, İTÜ Maden Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü de katılacak. AKP’li başkan bıçaklandı KONYA (Cumhuriyet) Konya’nın Beyşehir ilçesinin AKP’li Belediye Başkanı İzzet Taşçı, Hastane Camisi’nde cuma namazını kıldıktan sonra caminin önünde yurttaşlarla sohbet etmeye başladı. Bu sırada koşarak Taşçı’nın yanına yaklaşan Y.B., Taşçı’yı karnından ve kolundan bıçaklayarak olay yerinden kaçtı. Taşçı, ambulansla Beyşehir Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken Y.B. de gözaltına alındı. Taşçı ile Y.B. arasında husumet olduğu ileri sürüldü. Ameliyat edilen Taşçı’nın hayati tehlikesi bulunmadığı bildirildi. ANKARA KPSS’deki kopya ve sızdırma iddialarının ardından görevden alının 8 isim görevlerine dönüyor. KPSS’de Eğitim Bilimleri Testi’nin iptaline kadar giden soruların sızdırılması ve kopya iddialarının ardından YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın talimatı ile savcılık soruşturmasının sağlıklı ilerlemesi amacıyla görevlerinden alınan eski ÖSYM Başkanı Prof. Ünal Yarımağan’ın özel kalem müdürü Işıl Çıngı, ÖSYM Genel Sekreteri Mehmet Altunay, Bilgi İşlem Müdürü Mustafa Tütüncü ve dershane işlettiği ortaya çıkan eşi Gönül Tütüncü, Araştırma Geliştirme Mü dürü Haydar Altunay, Sınav Hizmetleri Müdürü Feza Kart, Test Geliştirme Uzmanları Burak Özdemir ile Erkan Dündar geri dönecek. Soruşturmalarda somut delillere ulaşılamaması ve personelin açığa alınmasının yasa gereği 3 ayı aşamayacağına ilişkin hüküm gereği, 8 kişinin görevlerine dönüş yazısının YÖK tarafından hazırlandığı ve önümüzdeki günlerde söz konusu isimlere tebliğ edileceği kaydedildi. ÖSYM’nin yeni Başkanı Prof. Ali Demir, göreve başlayınca görevden alınan 8 kişiden 2’sinin yerine görevlendirme yapmıştı. Geri dönenlerden bazı isimlerin emekliliklerini isteyecekleri öğrenilirken bazı isimlerin de yerinin değiştirileceği bildirildi. ELİF TÜYSÜZ 3 Aralık 2010 Cuma günü vefat etmiştir. Cenazesi 04.12.2010 Cumartesi (bugün) saat:13.00’de İkitelli Cem Evi’nden kaldırılacaktır. Çalışma arkadaşlarımıza ve yakınlarına başsağlığı dileriz. C Çalışanları C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle