20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 ARALIK 2010 CUMARTESİ EKONOMİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER ...Ne Bu Şiddet, Bu Celal? Ergenekon’a tıbbi müdahalede sıra; Prof. Haberal’a ilişkin. 19 aydır tutuklu tedavi gördüğü İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü’ne önceki gün yapılan polis baskını ile, odasının kamera kayıtları ve ziyaretçi defterine el koyulan operasyonun “ayakta tedavi görebilir” raporunun mahkemeden gizlendiği üzerine başlatılan soruşturma kapsamında olduğu duyuruldu. Dün de tedavisinden sorumlu 4 doktorun ifadelerinin şüpheli sıfatıyla alındığı bildirildi. Silivri özel yargısınca, yaşını başını almış Ergenekon sanıklarının sağlık sorunları bağlantılı, 12 Mart, 12 Eylül cezaevi koşullarına, acımasız tecrit uygulamaları ile rahmet okutan Silivri Cezaevi’nden hastanelere kaldırılmalarına duyulan alerji, tepki, bilinmeyen bir durum değil. Tutukluların sevk işlemlerinin altında imzası olan doktorların evlerine yapılan baskınlar, görevden alınmalarıyla baştan işin sıkı tutulması, sevklerin zorlaştırılması gündemde. Zaten cemaat, yandaş medyada yapılan yayınlarda bitmeyen bir kinin yansıması olarak, kimi sanıkların hastanelerde yatıyor olmalarına karşı duyulan tepki, “Özel hastane odası, ..misafirhanesi..” türünden tanımlarla sık sık dillendiriliyor.. Yine de o kadar çok sağlık sorunu olan tutuklu hasta var ki.. Birçok sanığın, Haberal da içlerinde olmak üzere, hastaneden yayınla sorgularının yapılması zorunluluğu önlenemiyor. Sürekli duruşma izlemediğim halde, sağlık sorunları çok ağır birçok sanığın doktor denetiminde yapılan sorgularında insanlık adına utandım. Ancak utancımı katlayan sorgu sürecinde yöneltilen soruların Ergenekon iddianamesine odak yapılan gizli darbe örgütü içeriğinden kopuk, olsa olsa düşünce suçu, sempatizanlık çerçevesinde kalabilecek içerikli olmalarıydı. Elbette bu soruları da katlayacak biçimde utanca konu olan boyut, savunmalarda suç kanıtı olarak sunulmuş belgelerin ciddiyetsizliği, gerçek dışılığına ilişkin sanıkların, avukatlarının sundukları kanıtlar, açıklamalardı.. Yargılamalara, sorgulamalara ilişkin yayımlanmış metinleri taramış başka gazeteci arkadaşlarım da, Haberal’ın sorgu tutanaklarının bu anlamdaki bütününden, hukuk, insan hakları adına suçlama ana konusu ile ilişkisizliğinden, tutukluluk süreci ile ilişkilendirilmesi güçlüğünden.. insanlık adına duydukları rahatsızlığı dile getiriyorlar... Aklın, vicdanın yaralandığı bir yargısız infaz içeriği kazanmış olsa olsa düşünce suçu olabilecek suçlamalarla tutukluluk halinde bir an önce tahliye beklenirken, hastane baskını ne anlam içerebilir? Başbakan Erdoğan’ın çok sevdiği sözcükle “varsayalım ki” ortada saklanmış “ayakta tedavi görebilir” raporu var. Kalp damar sorunu olan, yaşını başını almış, dünya çapında marka bir bilim insanının tedavi eden bir doktor olsam. Silivri Cezaevi koşullarını da bile bile “ayakta tedavi görebilir” anlamında bir rapora imza atmaya aklım, vicdanım elvermezdi. Tıp uzmanlığı ile ilişkisi olmasa da aklı başında olan her insan bilir ki, hastane yatışları hastanelerde yapılabilecek tedavilerle ilişkilidir. Söz konusu bu türden kronik hastalıklarda dışardan tedavi ortadan kalkmayacağından koşulların da elverişli olması gerekmektedir. Sağlıklarının ayakta olsa da sürekli, özenli tedavisi gereken durumlarda çok fazla tutuklusu olduğu içindir ki, Silivri’den birçok tutuklu, durumları çok ağırlaşmış olarak taburcu edildikten kısa süreler sonra öldüler. Evet, sizi bilmem ama ben yargılanmayı, sanık olmayı göze alarak Haberal Hoca’nın hastalığının teşhisi konmuş bir hastayı asla cezaevine döndürecek rapora imza atmazdım.. Bu kesin yargımın Sayın Haberal’ın uğradığı haksızlıklara, insan hakları ihlallerine isyanımla da bir ilişkisi yok. Uzun yıllar İnsan Hakları Derneği’nin kuruculuğu, yöneticiliğinde çalışmayla da edindiğim insan hakları standartları çerçevesinde, en karşı olduğum, tutuklu kalması gerektiğine inandığım insanlar için de olması gereken ilkeler sınırları çerçevesinde söylüyorum.. Hatta sağlık gerekçeli Cumuhrbaşkanımız ile Başbakanımızın devreye girmesi ile hiç tutuklanmamış mahkum Erbakan Hoca’nın bugün bir siyasi partinin başına oturmasını sağlayan çifte standardı da gündeme taşımıyorum.. Ve elbette olup bitenleri yazımın başlığına taşıdığım İstiklal Marşımızdaki “ne bu şiddet, bu celal?” sözcüklerinin anlamları ile sorguluyorum.. Son günlerde Başbakan Erdoğan’ın medyaya dönük öfke dolu cümleleri içinde de yeri olan, üst üste gelen; Müslümanlık, ahlak dini üzerinden siyaset, iş yapanların inançlarının gereğinin içinde yeri büyük günah, cehnemlik olan, “kin, öfke, intikam..” güdülerindeki bu tırmanışın akılcı nedenlerini bulmaya çalışıyorum.. İstanbul Deklarasyonu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TOBB Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu, Suriye Ulaştırma Bakanı Yaroub Bader, DEİK İcra Kurulu Başkanı Rona Yırcalı, DEİK Yönetim Kurulu Üyesi, Türk – Ortadoğu İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Mehmet Habbab, Lübnan–Türkiye İş Konseyi Başkanı Vagi Bizri, Suriye–Türkiye İş Konseyi Başkanı Abdülkader Sabra, Türk – Suriye İş Konseyi Başkanı Ruhsar Pekcan, Ürdün–Türkiye İş Konseyi Başkanı Hamdi Tabba ve Türk–Ürdün İş Konseyi Başkanı Şerif Egeli’nin katıldığı basın toplantısı ile imzalandı. Hisarcıklıoğlu’na göre, bölgeye artık refah ihraç eden ülkenin yeri Avrupa’nın kenarı değil başka bir odak Avrasya’nın merkezi olduk Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin bu topraklar üzerinde kurduğu siyasi ve ekonomik yapının, çok daha önemli hale geldiğine işaret ederek “Türkiye artık Avrupa’nın çevresinde değil, Avrasya’nın merkezinde yer alıyor” dedi. Ekonomi Servisi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından, “Sürdürülebilir Kalkınmada İşbirliği” teması ile düzenlenen “Boğaziçi Bölgesel Ortaklık Zirvesi”nde yaptığı konuşmada, zirvenin amacının Avrasya ve Ortadoğu coğrafyasındaki ticari ve ekonomik işbirliğinin artırılmasına katkı sağlayacak tartışma ortamını yaratmak olduğunu söyledi. 14 BAŞLIKTA 75 PROJE İMZALADI Ekonomi Servisi Hisarcıklıoğlu, Türk iş dünyası olarak hükümetin “barış ve refah alanı ortadoğu” politikasına güçlü biçimde destek verdiklerini belirterek “Huzur olmadan ticaret ve yatırım olmaz. Bunlar olmadan zenginlik olmaz. Zenginlik olmadan da istikrar olmaz” dedi. Türkiye, Suriye, Lübnan ve Ürdün’ün iş dünyası temsilcileri, Levant İş Forumu’nu kurdu. Hisarcıklıoğlu, “Levant Doğu Akdeniz Dörtlüsü” projesini tanıtmak ve “Levant İş Forumu” anlaşmasını imzalamak amacıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, oluşturulan iş formu ile 14 başlıkta 75 hedef belirlendiğini, 2015’te satın alma paritesine göre Türkiye, Suriye, Lübnan ve Ürdün’den oluşan 4 ülkenin toplam ekonomik büyüklüğünün 1.5 trilyon dolar olacağına işaret eden Hisarcıklıoğlu, toplam ithalatın da yarım trilyon doların üzerine çıkacağını açıkladı. Hareket planı, Levant İş Forumu’nun koordinasyonunda yürütülecek ve merkezi İstanbul olacak. 4 ülke arasında refah ve ekonomik istikrarın arttırılması amacıyla, kişilerin ve malların serbest dolaşımının yanı sıra eğitim ve kültür alanlarında da işbirliğinin arttırılması öngörülüyor. Forumun yönetiminde her ülkeden temsilci bulunacak. İş forumu, her ülkede malların ve hizmetlerin serbest dolaşımı için lobi çalışmaları yürütecek. Kamuoyu duyarlılığını arttırmaya yönelik faaliyette bulunacak. 2014’e kadar entegrasyonunun ilk sonuçlarının alınması ve 4 ülkeye yenilerin katılması hedefleniyor. 2015’te de ilk ilerleme raporu yayımlanacak. Entegrasyon için 14 başlık şunlar: Ulaştırma ve lojistik, girişimcilik, finansal hareketler, bölge içi yatırım hareketleri, gıda güvenliği ortak tarım yatırımları yapılması, enerji güvenliği, mal ve insan hareketliliği, turizm, altyapı projesi piyasası ve proje finansmanı, yatay ilişkilerin canlandırılması, kurumsal kapasite geliştirme çalışmaları, eğitim ve ArGe, kültürel etkileşim, üçüncü ülkelerde işbirliği. GÜL: RAYLARI DÖŞEDİK, ÖZEL YÜRÜYECEK Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, katıldığı Levant İş Forumu tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada. hükümetlerin, devletlerin, aralarında çok imza törenleri yaptıklarını, ancak bunlar arasında özel sektörlerin işbirliği yapacağı böyle bir çalışmaya şahitlik yapmanın kendisi için büyük bir mutluluk kaynağı olduğunu söyledi. Bölgede büyük, geniş bir işbirliği alanı oluşturacaklarını dile getiren Gül, şunları söyledi: “Sınırlarımız günü gelecek sadece idari sınır haline gelecek. Güvenlik bütün bölgede çok daha iyi olacak. İnsanların, malların, sermayenin serbest dolaşımı çok daha rahat bir şekilde gerçekleşecek. Bunların adımları tek tek atılıyor. Özel sektör arasında bu işbirliğinin çok anlamlı olduğuna inanıyorum. Özel sektör elini taşın altına koyanlardır. Bazen resmi imzalar atılır, ama orada kalır. Özel sektör bir şeyi imzalarsa bunun arkası gelir. Bizler devletler, hükümetler olarak sizin önünüzü açıyoruz. Açtığımız bu yollardan, döşediğimiz bu raylardan, yaptığımız bu otobanlardan sizler yürüyeceksiniz.” Küresel güç olacak Bugün Türkiye’nin, giderek güçlenen demokrasisi ve doğal kaynaklara dayalı olmadan büyüyen ekonomisiyle hem istikrar, hem de refah merkezi konumunda olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, dün bölgesinde güvenlik unsuru olan Türkiye’nin, artık bölgeye istikrar ve refah ihraç eden bir pozisyona geldiğini vurguladı. Türkiye’nin bu yeni konumuyla dün yanın odağında olacağını söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Türkiye’nin küresel arenada yükselen gücünü devamlı kılacak asli unsur dinamik iş dünyasıdır. Türkiye önümüzdeki 10 yılda, sadece ‘bölgesel güç’ olmakla kalmayacak, ‘küresel güç’ konumuna yükselecektir. Dünyanın değişen yapısında, Türkiye’nin bu topraklar üzerinde kurduğu siyasi ve ekonomik yapı, çok daha önemli hale gel miştir. Türkiye artık Avrupa’nın çevresinde değil, Avrasya’nın merkezinde yer alıyor. Türk özel sektörü olarak bizim hedefimiz ise, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yerini almış, milli geliri 2 trilyon doların üzerine çıkmış, dünyanın 100 büyük şirketi içinde küresel milli şirketleriyle yer alan, en az üç sektörde dünya lideri olan, 500 milyar dolar ihracat ya pan, taklit etmeyen, icat çıkaran, bilim üreten, teknoloji ihraç eden, kaliteli demokrasisi ve güçlü ekonomisiyle çevresine örnek olan bir Türkiye’dir.” Kendileri için önem arz eden bir konunun da enerji alanında işbirliği olduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, ulaştırma sektöründeki gelişmelerin de önemli bir işbirliği alanını ortaya çıkardığını belirtti. Tamer Özyurt, yıl başında gayrimenkul fiyatlarında yüzde 2025 artış öngörüyor ‘Fiyat düşerse yanıtı gelir’ ANKARA (AA) Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2011 için hiçbir şekilde vergi artışının, yeni vergilerin gündemde olmadığını, ancak bu kapıyı bir tek sektör için açık bıraktığını belirterek “Sigara üreticileri fiyatlarını aşağı çekmek istediklerini arada sırada ifade ediyorlar. Onlar böyle bir şey yaparlarsa mutlaka cevabını bulurlar” uyarısında bulundu. Sigara üreticilerinden maktu ve nispi vergi olmak üzere iki türlü vergi aldıklarını, sigara üreticilerinin fiyatlarını aşağı çekmek istediklerini anlatan Şimşek, fiyatların aşağı çekilmesi durumunda alınan verginin düştüğünü belirterek “Hem de ucuza sigara satacakları için daha çok vatandaşımız zehirlenmiş olur. Biz o konuda çok hassasız” dedi. Konut fiyatları tırmanacak Özyurtlar, 173 ticari birim ve 962 konuttan oluşan yeni projesedeki tüm daireleri, 2011’de bu fiyatların bulunamayacağı öngörüsüyle yıl başına kadar satma çabasında. PELİN ÜNKER Vodafone 50 bin çiftçiye eğitim verdi BAHADIR EYÜP BİLGE ‘Torba tasarı’ alt komisyona havale ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, kamu alacaklarını yeniden düzenleyen 113 maddeden oluşan “torba tasarı”yı alt komisyona gönderdi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Kamuya olan borçların yapılandırılmasının kesinlikle af anlamına gelmediğini, kamu alacaklarının reel değerinden vazgeçmediklerini” ileri sürdü. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, yeşil kart ile ilgili çalışma yaptıklarını, 3 kez iş teklifi yapılan kart sahibinin çalışmayı kabul etmemesi durumunda kartın iptal edileceğini bildirdi. Dinçer, tasarı ile emekli aylıklarında artacağını kaydetti. Dinçer, ocak ayında en düşük emekli aylığı alana 60 TL olmak üzere aylıklarda artış olacağını da söyledi. ANTALYA Vodafone Türkiye Pazarlama Genel Müşteriler Bölüm Başkanı Lütfullah Kitapçı, Vodafone Çiftçi Kulübü’nün 1 yılda 21 ilde 700’den fazla beldede 50 bini aşkın çiftçiye eğitim verdiğini söyledi. Lütfullah Kitapçı, Antalya’da düzenlenen Growtech Eurasia Fuarı’nda bulunan Vodafone Eğitim TIR’ında düzenlediği basın toplantısında, Vodafone’nun çiftçilere sunduğu, hayatlarını kolaylaştıracak bir dizi avantajlı hizmetlerden oluşan çok yönlü Vodafone Çiftçi Kulübü’nün bir yılı geride bıraktığını belirtti. Kitapçı, kulübün başta cazip mobil iletişim fırsatları olmak üzere, tarımda verimlilik eğitimleri, bakanlık bilgilendirme SMS’leri, ücretsiz kaza sigortası, “2434 çiftçilere özel haber paketi” gibi birçok uygulamayı içerdiğini anlattı. Verilen eğitimle ilgili “Vodafone Çiftçi Kulübü 1 yıl içinde 21 ilde 700’den fazla beldede 50 bini aşkın çiftçiye eğitim verdi. Kulübe abone olanlara 2434 çiftçi haber paketini ücretsiz sunuyor. Ayrıca ürüne özel hava tahmini yorumları, ürüne özel hastalık ve zararlı uyarıları, tarımsal destekler gibi işlerini ilgilendiren tüm konularda çiftçilerimizi bilgilendiriyoruz. Hizmet kapsamında çiftçilerimize, şimdiye kadar 40 binden fazla ücretsiz kısa mesaj gönderildi” bilgisini veren Kitapçı, gönderilen mesajların yüzde 33’ünün her ürüne özel borsa ve hal fiyatları ve ürünleri ilgilendiren özel haberlerden oluştuğunu dile getirdi. Özyurtlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt, ilk karma projeleri Ak&Nmerkez’deki tüm daireleri yıl başına kadar satacaklarını söyledi. İç piyasadan yüzde 15 civarında talep aldıklarını belirten Özyurt, “İngiliz yatırımcıların talebiyle ilk kez bir projemizde stüdyolar da yer alıyor. Yüz elli stüdyonun yüzünü İngiliz yatırımcı kapattı. Ön talep döneminde toplam satışın da yüzde 25’ini yaptık” dedi. “Arazi maliyetleri yükseliyor. Binli seviyelerde görebileceğimiz son projeler bunlar” diyen Özyurt, yıl sonundan itibaren fiyatların tırmanacağını, fiyatlarda en az yüzde 2025 arasında artış beklediğini belirtti. Bugüne kadar 3 bin 500 adet konut inşa ettiklerini belirten Özyurt, bunun üç bine yakınını sattıklarını söyledi. İran’dan teklif var [email protected] ‘İtalyan UniCredit Türkiye’de 300 şube açacak’ Ekonomi Servisi ABD’li ekonomi gazetesi Wall Street Journal (WSJ), İtalyan sermayeli UniCredit Bankası’nın Türkiye’de 300 yeni şube açacağını açıkladı. WSJ’nin haberine göre, UniCredit’in Üst Yöneticisi Federico Ghizzoni, bankanın Orta ve Doğu Avrupa’da 5 yılda bölgedeki önemli bankalardan biri olarak etkinleşmek için 900 yeni şube açacağını söyledi. Ghizzoni, bölgede 3 bin 860 şubesi olan UniCredit’in, ayrıca, Romanya’da 300, Macaristan’da 120, Rusya, Bulgaristan ve Sırbistan’da da toplam 180 yeni şube açacağını bildirdi. LFA FIAT, A VE ROMEO Nİ JEEP YE ERİNİ MODELL EK ÜRETEC Ekonomi Servisi Fiat, Chrysler ile birlikte yaptığı stratejik işbirliği kapsamında Fiat’ın Torino’daki Mirafiori fabrikasında Alfa Romeo ve Jeep’in yeni modellerini üretme kararı aldı. 2012’nin 3. çeyreğinde hayata geçmesi hedeflenen yeniden yapılanma planına göre, her marka için üretilecek adetlerle orantılı olarak Fiat ve Chrysler ara sında dağıtılmak üzere 1 milyar Avro’nun üzerinde bir yatırım yapılmasının planlandığı belirtildi. Fabrikanın planına göre Alfa Romeo Giulietta mevcut platformunun Chrysler tarafından geliştirilen bir versiyonunun, yeni Alfa Romeo ve Jeep modellerinin temeli oluşturulacak. Bu modeller, Jeep ve Alfa Romeo’nun amiral gemileri olacak. Yurtdışındaki projelerle de ilgilendiklerini dile getiren Özyurt, “İran yeni inşaat yapılandırmasına gidiyor. İran’a Mesken Bakanlığı’nın davetlisi olarak gittik. Bakanlık teklif getirdi, ancak biz şartların olgunlaşmasını bekliyoruz” dedi. Özyurt, yurtiçinde yeni bir proje daha düşündüklerini, bu projeyi hazirandan sonra hayata geçireceklerini söyledi. Ak&Nmerkez, 962 konut ile 173 mağaza ve dükkândan oluşuyor. 1+0 stüdyo dairelerin fiyatı 39 bin liradan başlarken 162 metrekare 3+1 dairelerin fiyatı 189 bin liraya kadar çıkıyor. Projenin toplam yatırım bedeli 150 milyon dolar. TAV, İspanya özelleştirmelerine talip Ekonomi Servisi TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, İspanya’nın havalimanlarını satışa çıkarması halinde fiyata bağlı olarak ilgilenebileceklerini söyledi. Şener, “İspanya havalimanlarının satışı ile fiyata bağlı olarak ilgilenebiliriz ama şu an için somut bir şey yok” dedi. İspanya Başbakanı Jose Luis Zapatero, hükümetin borç azaltma çabaları kapsamında Madrid ve Barselona havalimanlarının, özel sektör tarafından çalıştırılabileceğini söylemişti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle