25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 6 HABERLER CUMHURİYET 3 ARALIK 2010 CUMA M.G. ve ailesinin agresif tavırları okulda gerginliğe neden oluyor. Öğretmenler: Milli Eğitim Müdürlüğü olayı kendi haline bıraktı Burslar kesiliyor Türbanlı çocuk derse girdi, diğer öğrenciler çıktı MEB’e göre öğretmen çok zengin ABİDİN YAĞMUR MERSİN Mersin Sakarya İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi M.G’nin derslere türbanla girmek istemesi okulda gerginliğe neden oluyor. Son olarak M.G’nin derse türbanla girmesi üzerine öğretmen öğrencileri bahçeye indirerek ders saatini bahçede doldurdu. Okulda görevli bir öğretmen, “Hemen her gün M.G’nin ailesinin tacizlerine maruz kalıyoruz” derken bir okul idarecisi, “Milli Eğitim Müdürlüğü bu olayda okulu kendi haline bıraktı. Sorunla baş başa kaldık. M.G’nin devamsızlığı sınırı aştı. Ama yine de mevzuatlar gereğince okuldan mezun olacaktır” dedi. Sakarya İlköğretim Okulu’nda okuyan 13 yaşındaki 8. sınıf öğrencisi M.G, dönem başından beri derslere türbanla girmek istiyor ve ailesinin de desteğiyle bu girişimini hemen her gün sürdürüyor. Okulda görevli bir öğretmen, M.G’nin haftada birkaç kez ailesiyle birlikte okula geldiğini, derslere türbanla girmek konusunda ısrar ettiğini belirterek “Ailenin zaman zaman sert tepkilerini göğüslemek zorunda kalıyoruz. Yaşanan bu gerginlikler öğrencileri de etkilemeye başladı. Artık öğrencilerimiz de M.G’nin ve ailesinin tavrına tepki göstermeye başladı. Hepimiz huzursuzuz” diye konuştu. KIVANÇ EL Düşler Akademisi’nin atölyesinden mezun yetenekli gençler müziğin evrensel dilinde konuştu Engellerini aştılar ‘Bizimle alay ediyorlar’ SEVİL ARINAN ANKARA Türkiye’deki 8.5 milyon engellinin küçük bir bölümü iş bulma şansını yakalarken, AKP döneminden bu yana engellilerin sadece 8 binine devlet memurluğu kontenjanı açıldı. Özürlülüğe Dayalı Ayrımcılığın Ölçülmesi Araştırması’na göre ise özürlülerin yüzde 77.3’ü yol, kaldırım ve park gibi kamuya açık alanlarda, yüzde 70.2’si de kamuya yönelik hizmet sunulan binalarda erişim zorluğu yaşıyor. Ayrıca engelli kamu görevlilerinin kötü muamelesine maruz kalanlarının oranı yüzde 42.7. Kamuya açık alanlardan, toplu taşım araçlarının kullanımına kadar birçok sıkıntı yaşayan engelliler ayrıca işsizlikle de baş başa. Türkiye’deki 8.5 milyon engellinin küçük bir bölümü iş bulma şansını yakalarken AKP döneminden bu yana engellilerin sadece 8 binine devlet memurluğu kontenjanı açıldı. Özürlülüğe Dayalı Ayrımcılığın Ölçülmesi Araştırması’na göre ise engellilerin büyük bölümü hem kamusal hem de kamu kurumlarında erişim sıkıntı yaşıyor. Tanımadıkları kişilerin “alay”ıyla karşı karşıya kalan engellilerin oranı yüzde 65. Kamu görevlilerinin kötü muamelesine maruz kalanlarının oranı ise yüzde 42.7. Araştırmada an çok zihinsel engellilerin ayrımcılıkla karşı karşıya kaldığı vurgulanıyor. Engellilerin yüzde 31.5’i çalışma yaşamında ayrımcılığa maruz kalıyor. “Müzik engel tanımaz” sloganıyla, fiziksel ve sosyal açıdan dezavantajlı gençlerin toplumsal yaşama katılımını, kültür sanat etkinlikleriyle sağlayan “Düşler Akademisi”nin müzik atölyesinden mezun öğrencilerin oluşturduğu “Social Inclusion Band”, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle Cahit Berkay, Bengü ve Tibet Ağırtan gibi popüler isimlerle sahne aldı. İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın (İKSV) ev sahipliğinde önceki akşam gerçekleşen konserde, gençler yeteneklerini sergilerken, aileleri, arkadaşları ve dinleyenlerinin dışında sahneye gururla bakan biri daha vardı. Alternatif Yaşam Derneği Başkanı ve Düşler Akademisi kurucusu Ercan Tutal, iki yıllık hazırlık sürecinin ardından, o an, ilk günkü düşüncesini yeniden anımsıyor ve anımsatıyordu: “Hem üretilirken hem de tüketilirken sınır tanımayan, dil, cinsiyet, din gibi farklılıkları önemsiz kılan müzik, bazen sağır bir virtüözün notalarından çıkıp kulaklarımıza gelir, bazen de görme engelli bir perküsyon sanatçısının parmaklarından.” Fotoğraf: VEDAT ARIK Engelliler Günü’nde Türkiye’den manzaralar MELTEM YILMAZ ANKARA Bazı öğretmenler, çocuklarının devletten burs alabilmeleri için gelir beyannamelerinde eksik bilgi verdi, Milli Eğitim Bakanlığı, çocuklara 3 ayda bir verilen 267 TL’lik bursu kesme kararı aldı. Bu durumda yaklaşık 2 bin öğretmen olduğu belirlendi. MEB, eksik beyan vererek çocuğunun burs almasını sağlayan velilerin araştırılması için illere yazı gönderdi. Araştırma sonucunda fert başına düşen yıllık geliri 4 bin 590 lirayı geçenlerin bursluluklarının iptal edilerek MEB’e bildirilmesi istendi. Devlet parasız yatılılık ve bursluluk sınavına yapılan başvurularda velilerin tüm gelirlerini bildirmesi gerekiyor. Parasız yatılılık ve bursluluk sınavına başvuruda, ailenin yıllık gelirinin kişi başına düşen net miktarı esas alınıyor. Bu miktar 2007’de 5 bin 100 TL iken 2010’da 4 bin 590 lira olarak belirlendi. Miktarın giderek düşmesi ve beyannamede tüm gelirlerin bildirilmesi şartı dolayısıyla 34 çocuklu öğretmen veliler burslara başvuramamaya başladı. Burs alabilmek için 4 kişilik bir ailenin evine yıllık 18 bin 360 TL’den az gelir girmesi gerekiyor. Ortalama 1500 TL maaş alan bir öğretmenin yıllık geliri 18 bin TL’ye karşılık geliyor ve bu durumda çocuğuna burs imkânından faydalanabiliyor. Ancak maaşa ek ders ve yıllık ödenekler eklendiğinde yıllık gelir 23 bin TL’yi bulduğundan, öğretmen çocukları burs alamıyor. 2010 içerisinde 144 binden fazla ortaöğretim öğrencisi MEB’den 3 ayda bir 267 TL burs alıyor. 144 bin burs alan çocuktan yaklaşık 2 bininin öğretmen çocuğu olduğu da belirlendi. Enstrümanlara yaşam veriyorlar 18 yaşındaki down sendromlu Emir Murat Vatansever, Social Inclusion Band konserini izlemeye gittiği sırada grupla tanışmış ve ardından onların bir parçası haline gelmiş. Kısa sürede, Düşler Akademisi’nin başarılı öğrencileri arasına girmiş. 16 yaşındaki görme engelli Ezgi Polat bongoya, yine görme engelli 18 yaşındaki Orhan Kıvılcım ise darbukaya öyle bir hayat veriyorlar ki, konser boyunca gözlerinizi kapatıp onları dinlemekten kendinizi alamıyorsunuz. Orhan, Düşler Akademisi’nde aldığı eğitimin ardından şimdi kendi öğrencilerine ritim dersi verdiğini, bir yandan da üniversitede okuduğunu anlatıyor. En büyük hayalinin ise konservatuvara girebilmek olduğunu söylüyor. Kızılaslan’a işi iade edilecek Kollarını kullanmayı öğrendi Social Inclusion Band, sanatın bu evrensel, engel tanımayan gücünü kendine temel alıyor. Grup, dokuz kişiden oluşuyor ve bunların 5’i engelli, artık “engel”i nasıl tanımlıyorsanız. 17 yaşındaki Tolga Kaan Tungur, Düşler Akademisi’yle 2 yıl önce ritim atölyesine geldiğinde tanışmış, atölye sayesinde kol kaslarını kullanmayı öğrenerek, Social Inclusion Band’in kurulduğu ilk günden bugüne kadarki tüm konserlere Surdo’su ile eşlik ediyor. 18 yaşındaki Şilay Turhan, görme engelli. Eline bageti ilk kez Düşler Akademisi’nde almış, söylediğine göre daha önce bagetin ne olduğunu bile bilmiyormuş. Düşler Akademisi ekibi, Şilay’ın şarkı söylemeyi çok sevdiğini ve ezberinde 100’ün üzerinde şarkı olduğunu öğrenince Şilay, 300 kişilik bir koronun en genç koristi olmayı başarmış. Şilay bugün, Social Inclusion Band’de hem timbal çalıyor hem de ünlü sanatçılarla birlikte şarkı söylüyor. 113 gün direndi davayı kazandı İstanbul Haber Servisi Betesan’da işten atıldığı için fabrika önünde direnişe geçen Zeynel Kızılaslan, direnişinin 113. gününde görülen işe iade davasını kazandı. Kartal 3. İş Mahkemesi’nde görülen işe iade davasında mahkeme heyeti Zeynel Kızılaslan’ın talebini kabul ederek işe iadesine karar verdi. Kızılaslan duruşma sonunda yaptığı açıklamada, mücadelesinin sonucu olarak mahkemenin işe iade kararı verdiğini söyleyerek, “Karar uygulanana kadar direnişimi sürdüreceğim” dedi. Haklarınızı öğrenin, talep edin İstanbul Haber Servisi Kamu kurum ve kuruluşlarındaki binalardaki altyapı eksiklikleri, toplu taşıma araçlarının kullanım zorlukları, işgal edilen kaldırımlar ile eğitim, sağlık, sosyal yaşam, istihdam gibi alanlarda çok sayıda sorun ile karşı karşıya olan engelli yurttaşlar, devletin kendilerine tanıdığı çok sayıda hakkı bilmiyor. Engellilerin bilmediği hakları şöyle: “50 ve daha fazla işçi çalıştıran her kamu kurumu yüzde 4, özel sektör ise yüzde 3 engelli çalıştırmak zorunda. Devlet Tiyatroları gösterileri ücretsiz, THY engelli yolculara iç hat seyahatlerde yüzde 20, dış hatlarda ise yüzde 40 oranında indirim uyguluyor. Demiryollarında ise yüzde 20 indirim hakkı bulunuyor. Engelliler H sınıfı sürücü belgesi alabilme hakkına sahip. H sınıfı sürücü belgesine sahip olan engelliler özel tertibatlı araç alımlarında vergi indirimlerinden yararlanıyor. İETT’de engelli ve refakatçisi ücretsiz ulaşımdan yararlanabiliyor. GSM şebekeleri de engelli yurttaşlar için yüzde 40 indirimli tarifeler düzenliyor. 18 yaşını bitirmiş ve herhangi bir yerden geliri olmayanlar Emekli Sandığı’na veya bulunduğu yerdeki valilik veya kaymakamlığa başvurarak aylık talep edebiliyor.” TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ PKK Pusudayken CHP Ne Yapacak?.. Salı günü bu köşede Öcalan’ın İmralı’da yükselen öfkesini ve AKP’ye aba altından sopa göstermesini yorumlarken Kürt sorununun çözümünün giderek tıkandığına ısrarla vurgu yapmıştım... Okurlardan onlarca mail aldım... Herkesin ortak sorusu şu: Peki süreç nereye gidecek, bu sorunu kim çözecek, özellikle CHP ne yapacak?.. Gazetecilik yaşamımın 11 yılı Güneydoğu’da geçti. İstanbul’daki son on beş yılı da sayarsanız, tam 26 yıldır o kanlı coğrafyanın sosyal, siyasal, kültürel sorunlarıyla terörün yarattığı kaosu yazıyorum... Tek amacım var; şiddet bitsin, onu besleyen gerekçeler ortadan kalksın, bölge insanına ve ülkeye huzur gelsin... Bıkmadan usanmadan; kitaplarımda, yazılarımda, konferans ve televizyon programlarında geri kalmışlığın yarattığı cendereyi, eğitimsizliğin bağnazlığı nasıl körüklediğini, feodalitenin sosyopolitik ranttan nasıl nemalandığını sorguladım. Yani tam çeyrek yüzyıl boyunca bölge insanının yürek yakan çığlığını yansıttım... O coğrafyadaki herkesin terör yandaşı olmadığını ısrarla vurgularken, Güneydoğu’ya yönelik tutarsız politikalarla Kürtlere yönelik yanlış yaklaşımların PKK’nin ekmeğine yağ sürdüğüne özellikle dikkat çektim... Tek hedefim vardı, bu ülkenin bütün yurttaşlarının kardeşçe yaşayabileceği bir ortam yaratılması!.. Üstelik Kürt hareketinin tüm unsurları da kıskaçta iyice daralan bu sorunun ancak devleti kuran partinin müdahalesiyle çözümlenebileceğine dikkat çekiyor... CHP Kemal Kılıçdaroğlu ile iktidara doğru gitmeye çalışırken, ülkenin en önemli sorunu da partinin önüne sürükleniyor... Şiddetin ülke gündeminden çıkması, Güneydoğu’nun sosyopolitik, sosyal kültürel ve sosyoekonomik sorunlarının çözümüne yönelik akılcı, kucaklayıcı ve etkin projelerin bir an önce yaşama geçirilmesiyle mümkün olabilecek... CHP Doğu’dakilerden sonra Batı’daki Kürt yurttaşları da kaybetmeden bu elzem sorunla ilgili projelerini, planlarını ve hedeflerini kitlelere sunmak zorundadır. Üstelik CHP kendi kırmızı çizgileri içinde bunu başarabilecek donanımdadır. CHP yeter ki partinin iktidara susamış vefalı tabanını ürkütmeden elini taşın altına koymak istesin... Görülecektir ki, şiddetin 26 yıldır yorduğu ve bezdirdiği kitleler, zeytin dalını tüm güçleriyle kavrayacaktır... Eminim aklıselim davranabilen her yurttaş, şiddetin dışlandığı, kardeşliğin kucaklandığı projelere destek verecektir. mfarac@cumhuriyet.com.tr www.mehmetfarac.com Puslu Havadaki WikiLeaks!.. Okurlar soruyor, WikiLeaks’tan ne anlıyorsun diye?.. Ben öteden beri bu işlerin rastlantı olamayacağına inanırım... Hele konu ABD olunca daha ötesi işin içinde CIA ya da ABD Dışişleri olunca, kuşkularım daha da büyür... Dünyanın süper gücünün diğer devletlerle olan ilişkilerinin, ABD elçilerinin gizli yazışmalarının, kısacası devlet sırrı da denilebilecek kozmik bilgilerin bu denli kolaylıkla internete sızmasına da kuşkuyla bakıyorum... Ben bu dosyaların bilinçli olarak bizzat ABD yönetimince sızdırıldığına inanıyorum... İçinizden ABD’nin bundan ne çıkarı olabilir ki diye sorabilirsiniz... Hemen yanıtlayayım; istihbarat kaosunda yaratılan puslu havadan kurtlar yararlanır!.. Su bulanık da olsa birileri balık avlayabilir!.. Yani Amerika, deşifre edilmiş kriptolarla da pekâlâ birilerini vurabilir! Nitekim büyükelçi raporlarının medyaya yansımasının ardından dünyada allak bullak olmamış devlet de kalmadı... Anlayacağınız ABD, kendi ürettiği kaosla tüm dünya rejimlerinde korku ve panik yaratmayı, iktidarları sarsmayı başardı... Üstelik Amerika, her ülkede iktidarlar aleyhine medyanın ve muhalefetin eline çok büyük yıpratma malzemesi vermekten de çekinmedi!.. Analizi daha da derinleştirelim; bakın ABD bu belgelerin sızmasının ardından tüm dünyanın odak noktası haline geldi. Aslında bu belgeler ABD’yi zayıflatmadı, tam aksine güçlendirdi!.. Dikkat edin önümüzdeki haftalardan itibaren bu belgelerde adı geçen dünyanın tüm ülkelerinin yöneticileri aman dilemek, affı şahanelerine mazhar olabilmek, imaj düzeltmek, destek almak, diğer kirli çamaşırların ortaya saçılmasını engellemek, kısacası zararın neresinden dönersek kârdır zihniyetiyle yılışabilmek için Beyaz Saray’ın kapısında sıraya girecektir... Sizce dünyanın jandarması olmaya çalışan bir süper güç için tüm bunlar bile büyük bir kazanım değil midir?.. Dosyaların henüz çok büyük bölümü deşifre olmamasına karşın aklıma bir sürü WikiLeaks gerekçesi geliyor... İşte kategorize edilmiş gerekçelerden bazıları: ABD’nin handikapları: Amerikan istihbaratı yediklerini kusuyor!.. Sam Amca ishal olmuş, çevreyi kirletiyor!.. ABD’deki iç çekişme, derin devletin kaynaklarını deşifre ediyor... Dünya devinin merkezinde istihbarat savaşları yaşanıyor... Uluslararası güçler CIA’nın karizmasını çiziyor... ABD istihbaratının hiç de ketum olmadığı anlaşılıyor... Beyaz Saray’da kocaman fareler dolaşıyor!.. Birileri ABD dışişlerinin façasını fena bozuyor... Beyazlar, siyahi bir liderin altını oyuyor!.. ABD derin devleti, iktidarların ipliğini pazara çıkarıyor... Türkiye’ye yönelik gerekçeler: Washington Türkiye’deki iktidarı tokatlıyor... Amerika, AKP’nin ipini çekmeye çalışıyor... CIA, AKP içinde çatlak çıkarmayı amaçlıyor... Yahudi lobisi Türkiye’de huzursuzluk yaratıyor... Büyük birader, Türkiye’deki korku imparatorluğuna dur demek istiyor... Uluslararası gerekçeler: ABD, dünya ülkelerine hepiniz mercek altındasınız diyor… CIA, tüm ülkelerin yöneticilerine ensenizdeyiz mesajı veriyor... Amerika Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmek için kirli çamaşırları ortaya saçıyor... ABD, İran’a saldırmak için altyapı hazırlıyor!.. Sanal âlemde rüzgâr eken fırtına biçiyor!.. WikiLeaks’in kurucusu belki de ABD’nin gelecekteki başkanı olmayı hedefliyor!.. Kılıçdaroğlu’nun önündeki sorun Şunu bir kez daha vurgulamak istiyorum, BDP ile AKP’nin özellikle son sekiz yıldaki çekişmesi Güneydoğu sorununu çıkmaza soktu. Kavga ve kaosla geçen, üstelik terörün şiddetini arttırdığı bu süreçte Kürtçe yayın yapan bir televizyon kanalı açılması dışında bir arpa boyu yol alınmaması da bunun kanıtı!.. Yıllardır kanayan bir yara siyasal sorumsuzluğun ortasında kangrenleşirken bölge insanı da şiddet yorgunu haline geldi. Doğu’da yaşayan milyonlarca insan da Batı’da toplumla entegre olmuş milyonlarca Kürt kökenli yurttaş da, artık Güneydoğu sorununun siyasal rant aracı olmaktan bir an önce kurtarılmasını ve en barışçıl yöntemlerle ülke gündeminden çıkarılmasını istiyor. CHP işte giderek etkinleşen bu düşüncenin merkezine artık daha fazla oturtuluyor. AKP o coğrafyayı oyalarken, çıkış arayan kitleler yüzünü CHP’ye dönmek istiyor!.. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle