16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Clinton da doğrusu aldığı paranın hakkını vermedi değil, verdi. Bol bol Türkiye yi övdü. Batı dan Doğu ya eksen kayması olduğu iddialarını yalanlarken Türkiye nin Batı ile Doğu arasında bir köprü olduğunu söyledi. Kalkınma hızımız böyle giderse Avrupa Birliği nin kapımızı çalacağının altını çizerek ekonomimizi bir güzel övdü. Övgüleri arasına bir soru üzerine sıkıştırdığı cümle şöyleydi: Türkiye ye baktığımızda bugünkü liderlerinin Atatürk ün 1920 lerde rahat hissetmeyeceği ölçülerin üzerinde dindar ancak siz yine de onlara anayasa değişikliği için güveniyorsunuz. Bill Clinton ın bu cümlesini şöyle okumak olanaklı: Halkınız 1920 lerden bu yana Atatürk ün kurduğu laik Cumhuriyet in temel ilkelerine bağlı bir halk. Ne var ki bugünkü AKP iktidarının yöneticileri Atatürk Cumhuriyeti nin temel ilkeleri, başta laiklik ilkesi üzerinde dindar bir iktidar. Halkınız hem Atatürk ün başta laiklik bütün ilkelerine bağlı hem de... Atatürk ilkelerinin üstünde dindar bir iktidar kadrosunun anayasa değişikliğini onaylıyor. Clinton ın mantığı; Atatürk ilkelerine bağlı halkla; dindar bir iktidarın hazırlayıp önüne koyduğu anayasa değişikliğini onaylayan halkı yan yana getiremiyor. Halkımızın demokrasi geleli beri, iktidarlar veya bu iktidar döneminde Atatürk ilkelerine bağlılıktan vazgeçemediğini, ne ki çeşitli nedenlerle şik yetçi olduğu... ...o iktidara oy verdiğini bir türlü anlayamıyor Clinton. O bir Batılı. Kimi aksaklıklarına karşın ABD de gerçek demokrasiyi yaşıyor. Halkın şik yetçi olduğu, devletin kurucu ilkelerine aykırı hareket eden, kalkınma hızı içinde toplumdaki yoksullaşmayı giderek büyüten bir iktidarı halkın al aşağı etmesine alışmış Bu koşullarda yaşayan bir siyaset adamına: Halkımızın yeni gelinlere benzediğini, her seçim öncesi ağlaştığını ama yine gidip sandığa iktidara destek oyu bıraktığını... bu tezadın gerekçelerini anlatabilirsen anlat! Bill Clinton bu sözleriyle bize; bu ne perhiz ne lahana turşusu deyişini anımsatıyor. Övdü diye seviniyoruz! Yoksa eleştiri dozunu kaçırdık mı? Bu ülkede demokrasiyi geliştirme çabalarını önemsemiyor muyuz? Örneğin Akşam da dün CHP nin yeni yıldızı diye takdim edilen Enver Aysever in yeni CHP ye yeni hız verecek önerilerini önemsemeyerek gelişen demokrasimizi küçümsedik mi acaba? Hani şu, Çıktık açık alınla... diye başlayan 10. yıl marşımız var ya; Aysever, aynı zamanda sanat sever elbette; bırakın bu marşı artık diyor. 10. yıl yerine koşar adım yeni bir marş! 2023 e ne kaldı şurada? 100. Yıl Marşı bestelenmeli artık, diyor. Bestecilere 13 yıl süre tanımış. İnsaflı! Enver Aysever e göre; hele çocuklarımıza okullarda Ne Mutlu Türk üm diye bağırtmanın da yeni demokraside yeri yok! Diyor ki: Rakel Dink in Sevgilim mektubunu okutmalıyız! Oldu olacak; çocuklar her sabah; Ne Mutlu Türk üm yerine Ne mutlu Dink im Diyene diye bağırsınlar! Sözün kestirmesi şu: Yazarı olduğu Akşam; Enver Aysever i şöyle tanıtıyor: Kılıçdaroğlu nun kontenjanından parti meclisine giren Aysever, televizyon programcılığı nedeniyle popüler bir isim... ...Kendisine enternasyonalist solcu diyor. Bu ülkede her sabah yeni bir şey öğreniyor insan. İşte örneği: Dün sabah pozitif muhalefetin genç yüzüyle tanıştık! SAYFA 5 EK M 2010 SALICUMHUR YET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 5 Ekim Oslo PB 9 Helsinki PB 13 StockholmPB 13 Londra Y 17 AmsterdamPB 18 Brüksel Y 18 Paris Y 18 Bonn PB 19 Münih PB 17 Berlin PB 17 Budapeşte Y 12 Madrid Y 22 Viyana Y 13 Belgrad Y 19 Sofya Y 15 Roma Y 22 Atina PB 22 Zürih Y 16 Moskova B 8 Aşkabat B 29 Taşkent B 31 Baku Y 20 Bişkek PB 26 Tiflis Y 21 Kahire B 31 Şam B 30 İstanbul Y 22 Edirne B 21 Kocaeli Y 21 Çanakkale B 22 İzmir PB 26 Manisa PB 26 Denizli PB 25 Zonguldak Y 17 Sinop Y 19 Samsun Y 19 Trabzon Y 18 Giresun Y 19 Ankara PB 20 Eskişehir PB 19 Konya PB 20 Sıvas B 17 Antalya B 32 Adana B 30 Mersin B 31 Diyarbakır PB 27 Şanlıurfa PB 29 Mardin PB 26 Siirt PB 28 Hakk ri Y 22 Van Y 19 Kars Y 18 Ülkemizin kuzey ve doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Batı ve Orta Karadeniz kıyıları, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu nun kuzey ve doğusu ile Edirne, Kırk lareli, İstanbul, Kocae li ve Sakarya çevreleri sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yağışların; Giresun, Trabzon, Rize ve Hopa çevrelerinde kuvvetli olması bekle niyor. Hava sıcaklığın da önemli bir değişiklik beklenmiyor. Mevsim normalleri civarında seyredecek. IŞIL ÖZGENTÜRK Baştarafı Arka Sayfada dolarlar ve bütün bir yaz boyunca köpekleri, kuşları serseme çeviren, havai fişek gösterileri. Resmen havaya atılan para. Sanki burası dünyanın en zengin ülkesi sanki burada insanlar daha ucuz ekmek için kuyrukta değil. Sanki iftar sofralarının önünde bekleyenler uzaylı. Nik h şahitleri ayrı bir olay. İtibarlı olanlar günün siyasileri. Gerçi bu konuda kimse Başbakanımız Tayyip Bey in eline su dökemez. En itibarlı siyasi şahitler onda. Hatta bu konuda uluslararası bir rekor kırmış olmalı! Neyse, geçenlerde acaba başka ülkelerde de siyasiler böyle düğün düğün dolaşıp, televizyonlarda boy gösteriyorlar mı diye merak edip sordum soruşturdum, hayır böyle bir şey yok. Elbette oralarda da siyasiler, askerler düğünlere, vaftiz törenlerine gidiyorlar, ama onların tanıklıkları ya da vaftiz babalıkları televizyonların haber bültenlerinde yayımlanmıyor. Çünkü oralarda kimseler siyasileri düğün tanığı yapıp, güç gösterisinde bulunmuyorlar. Bizdeyse her alanda kantarın topuzu epeyce kaçtı. Bu ihtişamlı düğünleri izleyenlerin neler düşündüğünü doğrusu merak ediyorum. Çünkü bu ülkede binlerce genç insan parasız oldukları için evlenemiyorlar. Üstelik onların istedikleri öyle havai fişekli, ihtişamlı düğünler değil. Onların çoğu iki odalı, suyu akan, ısınan bir ev, oturulabilen bir koltuk takımı, yatılabilen bir yatak, bir buzdolabı ve bir çamaşır makinesi istiyorlar. Ama bunları alacak güçleri yok. Onlara sadece muhteşem düğünlerin fotoğraflarına bakıp iç çekmek düşüyor. İç çekenlerin bol olduğu bir ülkedeyse ne sosyal barıştan söz edilebilir ne de mutluluktan. Düşünün en güzel yaşlarında sokaklarda derin bir iç kırıklığıyla dolaşan binlerce genç. Ne zaman hangi koşullarda evlenip barklanacaklar. Çoğunluğu umutsuz, çalışma şansı olanların aldıkları paralar kendilerine bile yetmiyor, nerede kaldı ev geçindirecekler. İki genç tanıyorum. Kız da erkek de dünya iyisi, dünya dürüsttü, dünya sevimlisi. Kız bir güzellik enstitüsünde çalışıyor, oğlan iktisat okudu, askere gitti, yeni döndü. O da bir muhasebe bürosunda iş buldu. Bu iki dünyalar güzeli genç birbirlerine deli gibi şıklar, ama bir türlü evlenemiyorlar. Çünkü erkeğin iki kardeşi üniversitede okuyor, ailesi ona diğerlerinin okulu bitene kadar evlenmemesi ve eve para yardımı yapması gerektiğini açık açık söylemiş. Kızın da durumu farklı değil. Aile Levent te kapıcılık yapıyor. Baba Ümraniye de bir arsa almış ve ev yaptırıyor. Kızın da iki yıllık kazancı eve gidecek. Ve bu iki genç her gün gazetelerde, televizyonların haber bültenlerinde, paparazzi programlarında görkemli düğün pastasını kesen çiftler görüyorlar. Bu kadar haksızlık olmaz. Dünyanın hiçbir ülkesinde yoksullarla zenginler böylesine iç içe yaşamıyor. Oralarda zenginler yok mu? l sı var. Ama oralarda parasızlıktan evlenemeyen çiftler yok. Oralarda birileri muhteşem düğünler yaparken birileri onlara imrenerek bakmıyor. Çünkü o da kendi koşullarında karınca kaderince bir düğün yapıyor, bir ev kuruyor. Bizdeyse durum vahim. Bir uçurum var ve bu uçurum gittikçe büyüyor. Bir zamanlar orta kesim diye bir şey vardı. Bunlar zengin olmasalar da yaşamlarını devam ettirebilen bir kesimdi. Mütevazı şartlarda hemen her istediklerini yapabilirlerdi. Özal ve küreselleşme masallarıyla birlikte bu kesim şiddetle kayboldu. Şimdi iki kesim var, bir düğün yapabilenler bir de onlara imrenerek bakanlar. Son yıllarda ülkedeki tablo ne yazık ki, bu. Uçurum giderek derinleşiyor. isilozgenturk gmail.com Gene Zorunlu Askerlik Süresi Konuşuluyor, Oysa... 31 Aralık ta yürürlüğe girecek yasayla birlikte tahliyeler masaya yatırılacak 3 yılı doldurana tahliye yolu İLHAN TAŞCI ANKARA Ceza Muhake mesi Yasası nın 31 Aralık ta yü rürlüğe girecek uygulama yasa sıyla, tutuklu olarak 3 yılını ge çirenlere zorunlu tahliye yolu açılabilecek. Çünkü yasa ağır ce zalık suçlarda tutukluluk süresi nin 3 yılı geçemeyeceğini hüküm altına alıyor. Adalet Bakanı nın hazırlığının sürdüğünü açıkladı ğı elektronik kelepçe önerisi, 2.5 ay sonra gündeme gelecek tahli ye konusunda hem ön alma hem de yeni bir takip hazırlığı ola rak değerlendirildi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, katıldığı bir programda, Ceza İn faz Yasası nda yıl sonuna kadar değişikliğe gidilerek elektronik kelepçe kullanımının da gündeme gelebileceğini açıkladı. Ergin, elektronik kelepçe uy gulamasını uzun süreli tutukluluk eleştirisini dikkate alarak geliş tirmeye çalıştıklarını kaydetti. Bakanın yıl sonuna kadar ta mamlanacağını duyurduğu elek tronik kelepçe ile birlikte Türki ye nin yaşamına bir ilk daha gi recek. 2005 yılında CMY değiş tirildi. Bu değişiklik sırasında ki mi düzenlemelerin yürürlük tari hi 31 Aralık 2010 olarak belir lendi. Bunlar arasında, Ağır ce za mahkemesinin görevine gir meyen işlerde tutukluluk süre si en çok bir yıldır. Ancak bu sü re, zorunlu hallerde gerekçele ri gösterilerek altı ay daha uza tılabilir. Ağır ceza mahkemesi nin görevine giren işlerde, tu tukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, ge rekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı ge çemez hükmü de yer aldı. Bu ne denle Ergenekon soruşturması kapsamında 1 Ocak 2008 tari hinden itibaren tutuklulukta 3 yı lı dolduranların tahliye edilmesi gündeme gelecek. Tahliye edilmeliler Bazı hukukçular ise uzun tu tukluluk süresinin 2 yıl olacağı nı buna artı olarak da 3 yıl uzat mayla toplam tutukluluğun 5 yıl olacağını savunuyorlar. CHP li Şahin Mengü, 31 Ara lık ta üç yıl boyunca tutuklu olan ların tamamının tahliye edilmesi gerektiğine işaret ederek Dü zenleme ilk andan itibaren bu mantıkla geliştirildi. Temel mantık bir kişinin 3 yıldan faz la tutuklu bulunmamasıydı. Üç yıl süren dava olmaz. Zaten yasa da buna yönelik düzen lenmişti. Usul kanunları suçsuz insanların lehine hazırlanır. Usul yasaları suçsuz insanları korumak içindir dedi. DOĞU PER NÇEK Türban esaretin örtüsü İstanbul Haber Servisi İşçi Partisi İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, türbanı, esaretin ör tüsü olarak niteleyerek özgür lüklerin, demokratik devrimlerle geldiğini belirtti. Tutuklu bulunduğu Silivri ceza evinden türban konusunda yazılı açıklama yapan Perinçek, de mokratik bir toplumun, Tevrat ın on emriyle; İncil den ayetlerle, Ku ran la yönetilemeyeceğini, o neden le türban konusunda Kuran a gön derme yaparak yürütülen tartışmala rın, tarih bilgimizi genişleteceğini ama hukukun kaynağı olamayacağı nı kaydetti. Perinçek, devletin temel düzenle rini din esaslarına göre belirlemeye kalkmanın, bütün demokratik ülke lerde anayasaya aykırı olduğunu, en katı yobazın bile, günümüz toplu munu Nisa suresine, Ahzab suresine veya Bakara suresine veya başka bir sure ve ayete dayanarak düzenleye meyeceğini vurguladı. İP Genel Başkanı Doğu Perin çek, Demokratik, özgür bir top lum kurmak isteyen bir parti ve ya insan, türban ve özgürlük kavramlarını yan yana getire mez. Bu, esaret özgürlüğünü sa vunmaktan başka bir şey değil dir. Bireysel özgürlükleri tarihsel içeriğinden koparır ve Ortaçağ kafasıyla yeniden tanımlamaya kalkarsanız, yeniden kul olursu nuz; cariye olursunuz dedi. UCLEMEWADünyaKonseyi ningenelkuruluyapıldı Akgün konsey üyeliğine seçildi İstanbul Haber Servisi Bü yükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün Dünya Konseyi üye liğine seçildi. Birleşmiş Kentler ve Yerel Yöne timler Ortadoğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı UCLEMEWA Dünya Konseyi nin Hilton Oteli nde ger çekleştirilen genel kurulunda Büyük çekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, Türkiye yi temsilen Dünya Konseyi üyeliğine seçildi. 1987 de ku rulan başta Türkiye olmak üzere faa liyet gösterdiği bölgelerde yerel yö netimlerin geliştirilmesi yönünde ça lışmalar yapan IULAEMME, bağlı olduğu dünya teşkilatındaki yeniden yapılanma doğrultusunda 2004 yılın da kurulan UCLEMEWA tarafın dan konsey üyeliğine seçilen B.Çek mece Belediye Başkanı Dr. Akgün; Türkiye yi her zaman olduğu gibi Dünya Konseyi nde de en güzel şe kilde temsil edeceğim. Böyle bir göreve layık görülmek benim için onur meselesi olmuştur dedi. Yalova da kömür yakıtlı termik santrala karşı baş latılan kampanya kapsa mında değişik bölgelere asılan Yalova Duman Olmasın Termik Santral Kurulma sın yazılı pankartlar önce emniyet güçlerince sonra da kimliği belirsiz kişilerce in dirildi. Bu kez Yalova Milletvekili Muharrem İnce, AKP Yalova Milletvekili İlhan Evcin, DP li Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal, Yalova Kent Konseyi Başkanı Şükrü Önder in talebiyle yeniden asıldı. Pankartlar kimliği belirsiz kişilerce indirilince yenileri asıldı. Ancak termik santral karşıtı pankartlar, bir kez daha kimliği belir lenemeyen kişilerce yırtılarak söküldü. Fotoğraf: FARUK KIRTAY Pankarta tahammülsüzlük TUTUKLU SANIK ÇELEB Her şey ortaya çıkar HATİCE TUNCER İkinci Ergenekon davasında tutuklu sanık kara pilot teğmen Mehmet Ali Çelebi nin çapraz sor gusuna devam edildi. Üye h kim Sedat Sami Haşıloğlu, Çelebi ye 2 Ekim Cuma günkü oturumda Orgeneral Eş ref Bitlis, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Jİ TEM ci emekli binbaşı Cem Ersever ve albay Rıdvan Özden in şüpheli ölümleri ve faili meç hul cinayetlerin MİT bünyesindeki Kontrte rör Dairesi ile irtibatlı kişiler tarafından ger çekleştirildiğini iddia eden tutuklu sanık Dur muş Ali Özoğlu nun benzeri iddiaları kaleme aldığı Gizli Savaşın Şehitleri yazısını sordu. Çelebi, Bitlis Paşa nın durumu soruşturul maya başlandı. İddialar bu yöndedir. Zaman la her şey ortaya çıkar yanıtını verdi. Haşıloğ lu nun Derin devlet, devletin derinliği ne ifa de ediyor sorusunu ise Çelebi şöyle yanıtladı: Devletin derinliği, Türk tarihidir. O derinli ğe yan bakanlar o derinliklerde boğulur. Boynuzlu koyun, kulaklı tavuk... Daha sonra eski Mersin Ülkü Ocakları Başka nı, tutuklu sanık Hamza Demir savunmasını yaptı. Demir şöyle konuştu: Koca terör örgü tünün savcıdan başka şahidi yok mu? Şıracı nın şahidi bozacı misali Savcı Öz ün şahidi Savcı Pekgüzel, Pekgüzel in şahidi Savcı Taş kın. Boynuzlu koyun, kulaklı tavuk olmadığı gibi, böyle bir örgüt de yok. Tutuklandıktan sonra Savcı Zekeriya Öz ün kendisini yeniden çağırdığını ifade eden Demir İfademi imzalamamı istedi. Avukatsız alın dığını, ne yazıldığını bilmediğimi söyledim. Bana oğlunu da tutuklatma, imzanı at diye be ni tehdit etti. İmzaladım iddiasında bulundu. ÖZAL IN YAVER GÜNER Özel bir bilgim yok ANKARA Cumhuriyet Bürosu Genel kurmay 2. Başkanı Orgeneral Aslan Güner, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ın vefatında am bulansla Hacettepe Üniversitesi Hastanesi ne götürülmesi dışında ortaya atılan iddialarla ilgili özel bir bilgiye sahip değilim dedi. Güner, 8 inci cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal ın başyaveri imzasıyla yaptığı açıklamada, Bugün dün günlük bir gazete de yer alan bir haberde ve piyasaya bugün dün çıkan haftalık bir dergide yer alan bir söyleşide, Özal ın vefatıyla ilgili isminin de geçtiği bazı iddialara yer verildiğini anımsat tı. Güner, açıklamasında şunları kaydetti: Vefat olayının meydana geldiği 17 Nisan 1993 günü, Özal ın ambulansla Hacettepe Üniversitesi Hastanesi ne götürülmesi dışında vefat ile ilgili ortaya atılan iddialarla ilgili özel bir bilgiye sahip değilim. Söz konusu ha berde ve söyleşide de yer verilen bazı husus larla ilgili gerçekler şu şekildedir: Halen de geçerli olan Köşk mevzuatı ge reği, sayın cumhurbaşkanının sağlık hizme tiyle ilgili sorumluluk başyaverde değil, Genel Sekreterlik İdari Yardımcılığı ndadır. Olay olduğunda 8 inci cumhurbaşkanı, Köşk ün envanterindeki ambulans ve koru malar eşliğinde hastaneye götürülmüştür. Cumhurbaşkanı, doğrudan Hacettepe Üniversitesi Hastanesi nin acil kısmına götü rülmüştür. Dolayısıyla önce GATA ya götü rülerek zaman kaybedildiği iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Olayın ilk anında 8 inci cumhurbaşka nı nın yanında eşi hanımefendi, daha sonra sında da önce hizmetliler ve korumalar, bila hare nöbetçi yaver gelmiştir. Başyaver olay yerine geldiğinde ise cumhurbaşkanının ya nında en az altı kişi bulunmaktaydı. Görgü tanıkları yaşıyor O gün yaşananlara tanık olan ve olayın görgü tanığı durumundaki birçok görevlinin bugün ha yatta olduğuna dikkat çekilen açıklamada, So ruşturmayı yürüten ilgili ve yetkili makamla rın daveti halinde hepimizin adalete yardımcı olacağına şüphe bulunmamaktadır denildi. Dr.Hasan Akgün Yasadaki düzenleme ışığında, tutukluluğun 3 yılı geçeme yeceği biçimindeki olası bir değerlendirme durumunda tah liyeler başlayacak. Ergenekon davası sanıkları Muzaffer Tekin, Ergün Poyraz ve Veli Küçük ün ilk aşamada tahli yesi gündeme gelebilecek. Poyraz ın avukatı Hüseyin Bu zoğlu yasal değişiklikler yapılsa da, mevcut siyasi iktida rın dahil olduğu bir soruşturma ve davada, iktidar yerini koruduğu sürece kamuoyunda tahliyesi dikkate alınacak hiçbir ismin tahliye edilmeyeceği görüşünü dile getirdi. . OLASI S MLER TEK N, POYRAZ VE KÜÇÜK CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Clinton da doğrusu aldığı paranın hakkını vermedi değil, verdi. Bol bol Türkiye yi övdü. Batı dan Doğu ya eksen kayması olduğu iddialarını yalanlarken Türkiye nin Batı ile Doğu arasında bir köprü olduğunu söyledi. Kalkınma hızımız böyle giderse Avrupa Birliği nin kapımızı çalacağının altını çizerek ekonomimizi bir güzel övdü. Övgüleri arasına bir soru üzerine sıkıştırdığı cümle şöyleydi: Türkiye ye baktığımızda bugünkü liderlerinin Atatürk ün 1920 lerde rahat hissetmeyeceği ölçülerin üzerinde dindar ancak siz yine de onlara anayasa değişikliği için güveniyorsunuz. Bill Clinton ın bu cümlesini şöyle okumak olanaklı: Halkınız 1920 lerden bu yana Atatürk ün kurduğu laik Cumhuriyet in temel ilkelerine bağlı bir halk. Ne var ki bugünkü AKP iktidarının yöneticileri Atatürk Cumhuriyeti nin temel ilkeleri, başta laiklik ilkesi üzerinde dindar bir iktidar. Halkınız hem Atatürk ün başta laiklik bütün ilkelerine bağlı hem de... Atatürk ilkelerinin üstünde dindar bir iktidar kadrosunun anayasa değişikliğini onaylıyor. Clinton ın mantığı; Atatürk ilkelerine bağlı halkla; dindar bir iktidarın hazırlayıp önüne koyduğu anayasa değişikliğini onaylayan halkı yan yana getiremiyor. Halkımızın demokrasi geleli beri, iktidarlar veya bu iktidar döneminde Atatürk ilkelerine bağlılıktan vazgeçemediğini, ne ki çeşitli nedenlerle şik yetçi olduğu... ...o iktidara oy verdiğini bir türlü anlayamıyor Clinton. O bir Batılı. Kimi aksaklıklarına karşın ABD de gerçek demokrasiyi yaşıyor. Halkın şik yetçi olduğu, devletin kurucu ilkelerine aykırı hareket eden, kalkınma hızı içinde toplumdaki yoksullaşmayı giderek büyüten bir iktidarı halkın al aşağı etmesine alışmış Bu koşullarda yaşayan bir siyaset adamına: Halkımızın yeni gelinlere benzediğini, her seçim öncesi ağlaştığını ama yine gidip sandığa ikt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle