16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 5 EK M 2010 SALI 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI RTE Üzerine Notlar Toplantıya katılan bir gazete genel yayın müdürü söyledi... Bunu okumamıştım. RTE bu marka Cüneyt Arcayürek ağabeye ait değil mi?! Dolmabahçe deki çalışma ofisine gazetecileri çağırdığı o ünlü toplantıda, referandum sonuçlarına gönderme yaparak ve namlı misafirlerinin gözlerinin içine bakarak demiş... Tabii, kimse sesini çıkarmadı, çıkaramazdı da en azından ayıp olurdu! Sayın Başbakan, demokratik bir ülkede yaşıyorsak eğer, en az sizinki kadar da olmak herkesin hakkı... Biz başka görüşlere de yer vererek suç mu işledik? Bir ev sahibi kalkıp da böyle der mi, derse ayıp olmaz mı... Başbakan referandum sonuçları üzerinde gövde gösterisi yapmak için mi medyayı çağırdı? Böylece Erdoğan ın, evet oyu vereceğini açıkça ilan etmeyen işverenlere karşı en hafif davranış normu da belirlenmiş oldu. Karşısına gelecek işadamlarına hadi özeleştiri zamanı... sözlerini, en azından gözlerinin içine uzun uzun bakarak demiş kadar olacak. Gıcık olduklarını ise artık kırk katır mı bekler yoksa kırk satır mı! RTE ne demişti oylamadan hemen önce? Mealen şöyle: Bizim ekonomimizden, uyguladığımız politikalardan yararlanıyorlar, paralarını kazanıyorlar, büyüyorlar ama politik olarak bizi desteklemiyorlar... Böyle şey olur mu? Dünya üzerinde sadece Türkiye isimli bir ülkede Erdoğan isimli bir başbakan böyle bir şey diyebilir! Bu açıkça, kazançlardan pay, diyet, karşılık... istemek anlamına gelir... Para kazanıyorsan, bu benim sayemde, o halde payımı vereceksin! Başbakan sermayeyi ayırıyor, Anadolu sermayesini, TÜSİAD patronlarına örnek gösteriyor. İkincisinin belini kırmaya dünden hazır, neredeyse bunu ilan ediyor. Onları, tercih ettiği o ünlü Anadolu sermayesine katacak da koşullar tam uygun değil... Ama henüz, uyduruktan da olsa şimdilik bir var. Katil medyası, balta elde kafaları koparıp duruyor olsa bile! Ümit Boyner e bakıyorum: Epey dirençli çıktı, ben ha kaçtı ha kaçacak diye düşündüğüm her an, boynu dik ortalıkta dolaşıyor!.. Referandumdan sonra nasıl daha ileri bir demokrasiye geçtiğimizin en iyi anlatımı, geçen cumartesi günü gazetemizin içinde her hafta verilen mizah yaprağında vardı: Bir güruh, Hanefi Avcı yı basıyor evinde. Arama, gözaltı izniniz var mı , diye soruyor... Silahlarını doğrultan güruhtan bir ses: Yüzde 58 evet ... Cumertesi müthiş, keyifle okuyup gülüyorum. Sayfa tepesinde minik haber: Umre vazifesi için Pensilvanya ya giderek Fethullah Hoca yı ziyaret eden 150 gazeteci yurda döndü !!! Hazırlayan arkadaşların beyinlerine cila! Basın özgürlüğü raporları dehşet. Basın özgürlüğünün ağır baskı altında olduğuna ilişkin raporların biri gidiyor biri geliyor... İleri demokrasi için Bekir Coşkun ilk kurbanlardan... Genel Yayın Yönetmeni büyük bir hevesle aldı. Patron göz yumdu, Eh artık zamanı geldi... dedi ve attı. Coşkun un gelmesiyle elde ettiği primi cebine koydu; gazete satışının geldiği noktada, Bekir i atarsam artık fazla bir etkisi olmaz, diye düşündü! Olsa bile, iktidarla ilişkilerinde elde edeceği primi düşününce, Bekir le uğrayacağı kaybın, bir dilenci parası olarak kalacağını biliyor. Patron, nereye ne zaman nasıl yatırım yapacağını, kimi alıp kimi atacağının zamanlamasını bilen adamdır!!! İktidarın ruhunu okuyarak, ne yapması gerektiğini bilen iyi patron dur. Bu açıdan, Ciner i hep başarılı bulurum! Yüzde 42 yi aşağılama ve yüzde 58 i yüceltme ve mutlaklaştırma uğraşıları mideleri altüst ediyor. İktidar sahipleri ve aşağıdaki ayaktakımı yaltakçıları, şöyle bir omuzu aşağıda bir omuzu yukarıda yalpalayarak dolaşmıyorlar mı! Bedenime kasıntılar giriyor, lavoboya koşacağım tutuyor. Evet in binbir nedeni, hayır ın ise bir iki nedeni! Evet, onlarca parçaya ayrılacak heterojen bir bütünlüktür; hayır ise homojen, fazla parçalanmayacak bir bütünlük... İktidar sahiplerinin ağzından dökülen, demokrasi de özgürlük de hepsi yalan, totaliter bir iktidarın mutlakiyetçi adımları... Rap rap rap... Hükümetle KamuSen arasındaki toplantıyla toplu görüşme süreci tamamlanmış olacak Pazarlıkta son buluşmaMUSTAFA ÇAKIR ANKARA Hükümetle memurlar arasındaki toplu görüşme pazarlığın da Uzlaştırma Kurulu nun kararının ardından bugün bir kez daha bir ara ya gelecek. Toplantıya katılacak olan Türkiye KamuSen, taban aylıklara yapılacak zam, genel sağlık sigorta sında uygulanan katkı payları ve ça lışanların haklarını yok eden 4B, 4 C gibi düzenlemeleri bir kez daha gündeme getirecek. Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Uz laştırma Kurulu kararını müzakere etmek için geçen hafta Türkiye Kamu Sen i görüşmeye çağırmıştı. Görüşme bugün saat 15.30 da gerçekleştirilecek. Hükümetin önerisini kabul eden Me murSen ile görüşmelerden çekilen KESK toplantıya çağrılmadı. Hükümet, toplu görüşmede son ola rak memur maaşlarına gelecek yıl yüzde 4 artı 4 zam, ek ödeme kapsa mındakilere 80 lira ek ödeme, aile yar dımının birinci ve ikinci 6 aylarda 20 şer lira arttırılması ve 3 ayda bir 45 lira toplu görüşme primi verilmesi öne risinde bulunmuştu. Türkiye KamuSen, taban aylığa birinci ve ikinci 6 ayda 30 lira zam ya pılması talebi kabul görmediği için Uz laştırma Kurulu na başvurmuştu. Toplu görüşme heyetinin yapacağı toplantıyla toplu görüşme süreci ta mamlanmış olacak. Kurul, hükümetin önerisine ilave olarak taban aylığa ilk altı aylık dö nem için 16, ikinci altı ay için ise 22 lira artış önermişti. Uzlaştırma Ku rulu nun kararının bağlayıcılığı bu lunmuyor. Hükümet bugüne kadar 6 kez Uzlaştırma Kurulu kararlarını reddetmişti. Memur maaşlarına ya pılacak zam konusundaki son kararı Bakanlar Kurulu verecek. Yağmanın önü açılıyor İstanbul Haber Servisi Her ekim ayının ilk pazartesi günü kutlanan Dünya Mimarlık ve Dünya Habitat gü nü bu yıl Daha iyi kentler, daha iyi yaşamlar teması ile kutlanıyor. Mi marlar Odası İstanbul Büyükkent Şu besi de Dünya Mimarlık Günü nü ne deniyle yıkım süreci ile karşı karşıya olan Emek Sineması önünde eylem yaptı. Odanın Genel Başkanı Eyüp Muhcu, referandum sonrası geçmiş te yargı tarafından iptal edilen yağma girişimlerinin yeniden gündeme geti rilmesinin manidar olduğunu söyle yerek yeni anayasa paketi ile ran tın ve yağmanın önünün açılmasının hedeflendiğine dikkat çekti. Beyoğlu nda bulunan geçen aylar da kapatılan tarihi Emek Sineması önünde toplanan mimarlar adına ortak açıklamayı Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu yaptı. Muhcu, bu yıl seçilen temanın kentsel yaşam ve çevrede görülen krizin ulaştığı seviye karşısında toplumsal ve mesleki so rumlulukların yeniden anımsanması için göreve çağrı niteliği taşıdığını söy ledi. Muhcu, Kıyıların yapılaşma ya açılması, limanların portlaşma sı, akarsuların üzerinde 200 ü aşkın HES yapma girişimleri, tarım alan larının ekolojik tarım , orman alan larının ekolojik turizm adı altında veya yasa yapmak suretiyle yok edilmesi için her şey yapılmaktadır diye konuştu. Muhcu, son yıllarda kuralsız yatırım kararları, mimari estetikten yoksun tek tip projeler, katılımı dışlayan plan lama süreçleri ile kentsel sorunların bü yümesinde TOKİ nin başrol oynadı ğına dikkat çekti. MOROĞLU: KADIN İNSAN HAKLARI ÇİĞNENİYOR İstanbul Haber Servisi İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği İKKB Koordinatörü Nazan Moroğlu, 2001 yılında Medeni Kanun da günün koşullarına uygun değişiklik yapıldığını ancak, TBMM de erkek egemen zihniyetin kadının kişilik hakkı olan soyadı ve ekonomik hakkını ilgilendiren mal rejimi kurallarının kadın yurttaşlar açısından göz ardı edilmesine yol açtığını belirtti. Moroğlu, Medeni Yasa nın yürürlüğe girişinin 84. yıldönümü nedeniyle yaptığı değerlendirmede, Ceza Kanunu açısından suç olan, Medeni Kanun un tekeşlilik kuralının ihlal edildiğini, kadının insan haklarının çiğnendiğini kaydetti. Moroğlu şunları kaydetti: Günümüzde, Ceza Kanunu açısından suç olan, Medeni Kanun un tekeşlilik kuralı ihlal edilmekte, kadının insan hakları çiğnenmektedir. 84 yıl sonra günümüzde ise kadınların eğitimde, iş yaşamında, siyasette eşit hak ve temsili yaşama geçirilemedi. Kadına yönelik şiddet sorunu artarak devam ediyor. İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği olarak, kadınları toplumsal yaşamın gerisine iten, eğitimden, çalışma yaşamından ve siyasetten dışlayanlara karşı çağdaşlaşma yolundaki mücadelemizi sürdüreceğiz. Acılı babadan ailelere uyarı AKSARAY AA Trabzon da kaldığı yurt ta fenalaşan ve yaşamını yitiren Karadeniz Teknik Üniversitesi öğrencisi Avni Fidan ın cenazesi Aksaray da toprağa ve rildi. Baba Bekir Fidan, Lanet olsun enerji içe ceğine, çocuklarınıza bu nu içirmeyin dedi. Güvel den depo sorusu ADANA Cumhu riyet Bürosu CHP Adana Milletvekili Hu lusi Güvel, Toprak Mah sulleri Ofisi ne TMO ait kentteki bazı depola rın AKP yandaşlarına verildiğini savundu. Gü vel, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker in yanıtlaması istemiyle TBMM ye soru önergesi verdi. TMO nun üretici lerden depoların yetersiz kaldığı gerekçesiyle mı sır alımı yapmadığını bildiren Güvel, açıklama yapılmasını istedi. Sağlıkçılardan adalet çağrısı ANKARA Cum huriyet Bürosu Türk SağlıkSen, sağlık çalı şanlarının döner serma yelerinde artış yapılma sını istedi. Türk Sağlık Sen, Sağlık Bakanı na Diğer personelin hakla rından niye bahsetmiyor sunuz? Onları sağlık per soneli olarak görmüyor musunuz? Hekim dışın daki sağlık çalışanlarına üvey evlat muamelesi ta vırlarından ne zaman vazgeçeceksiniz? Üzerine benzin döküp yaktı İstanbul Haber Servisi Şişli de eşinin çalıştığı iş merkezi önü ne gelen G.T, eşiyle aynı işyerinde çalışan ve onu taciz ettiğini öne sürdü ğü kişiyle görüşmek is tediğini söyleyerek içeri girmek istedi. İzin veril meyen G.T, yanında ge tirdiği pet şişedeki yakıtı üzerine dökerek kendini ateşe verdi. G.T hasta neye kaldırıldı. 10 Numara çekildi 3, 6, 7, 8, 14, 17, 25, 30, 31, 35, 41, 43, 45, 54, 56, 59, 60, 63, 64, 70, 72, 79 Bakan baskıcı bir süreç yaşattı T ürkiye KamuSen Başkanı Bircan Akyıldız, bugünkü toplantının Me murSen ile hükümetin kendi anlaştıkları noktalar üzerinden süreci bi tirme haklarının olmadığını da ortaya koyacağını söyledi. Akyıldız, Sa yın Bakan oraya hangi hakla oturduğunun farkında değil. Siyasi gücünü ku rarak emrivaki ile baskıcı bir toplu görüşme süreci yaşattı. Bu baskıcı tavra karşı Türkiye KamuSen in başlattığı mücadele sonuç vermiştir. Uzlaştırma Kurulu kararı ile haklılığımız ortaya çıkmıştır dedi. MemurSen in referandum öncesinde yakalanan fırsatı heba ettiğini dile getiren Akyıldız, iktidarın da kendilerine güven vermediğini, her konuya siyasi baktığını vurguladı. Hemşirelere evde bakım kursu Fotoğraf:VEDATARIK Mimarlar Odası, Dünya Mimarlık Günü nedeniyle eylem yaptı TERÖR VE TOPLUM MEHMET FARAÇ [email protected] www.mehmetfarac.com Dünyanın neresinde yaşanabilir böyle bir ikiyüzlülük?.. Medya dünyanın neresinde ülkeyi uçuruma götüren iktidar partisi dururken sanki yürütmeden sorumlu olan muhalefetmiş gibi davranabilir?.. Türkiye de medya çok eskilerde iktidarın yanlışlarını, hatalarını, yolsuzluklarını ve rezaletlerini araştırır, kamuoyu oluştururdu Yurttaşlar her sabah gazeteleri ellerine aldıklarında ihale vurgunları, çıkar ilişkileri ve yanlış icraatların ülkeyi sürüklediği ortama dikkat çekerdi!.. Gazetelerin dinci çetelerin, rantiyenin, çıkar örgütlenmelerinin elinde olmadığı dönemlerde iktidar partileri, medyadan çekinirdi!.. Çünkü medya hükümetin hep ensesindeydi!.. Muhalefetin iktidara yönelik müdahaleleri medya tarafından takip edilir, ülkenin çıkarı için muhalefet, basın, kitle örgütleri ve sendikalar birlikte hareket ederdi Türkiye de son yıllarda yaşananlar ikiyüzlülük olarak bile nitelendirilemez! Çünkü ülkemiz ne yazık ki iktidarın dizayn ettiği medyatik bir yozlaşmanın çifte standardını yaşıyor... Çünkü kimi medya kuruluşları bırakın iktidara yağ çekmeyi, onun dümen suyundan gitmeyi, tetikçisi ve borazanı olmayı artık kutsal bir görev sayıyor!.. CHP işte tüm bu çabaların tam ortasında hedef tahtasına oturtulmak isteniyor... Son günlerde CHP ye yönelik saldırıların artmasının tek nedeni var; partide huzursuzluk çıkartmak, hizip ve çatışma yaratmak, parti kadrolarının moralini bozmak ve en önemlisi de uyduruk CHP haberleri yaparak dikkatleri AKP den uzaklaştırmak!.. Türkiye de ve dünyada artık herkes biliyor ki, CHP Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte ciddi bir ivme kazandı. Kılıçdaroğlu nun sinerjisi partinin tüm organlarını hatta umut peşindeki yılgın kitleleri harekete geçirdi. Ancak, kimi zavallıların iddia ettiği gibi, partinin diğer kadroları yan gelip yatmadı!.. Genel Sekreter Önder Sav ve Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay, özellikle referandum sürecinde olağanüstü bir çaba harcayarak örgütlere enerji verdi. CHP bu ikilinin çabalarıyla büyük miting organizasyonları ve başarılı bir referandum sürecine imza attı... Partinin diğer genel başkan yardımcıları, genel sekreter yardımcıları, MYK ve PM üyeleri, milletvekillerinin çabaları ve de özellikle İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek in performansı, genel başkan ve genel sekreterin yarattığı sinerjiye büyük katkı sundu. Tüm bunlara rağmen CHP ye saldıran iki kesim var; cemaat örgütlenmeleri, ihale yolsuzlukları, diplomatik beceriksizlikler, işsizlik ve terörü bir tarafa bırakıp Türkiye yi güllük gülistanlık göstermek için yarışanlar CHP siz bir Türkiye peşindeler!.. Onlar hükümetin yanlışlarını irdeleyeceklerine, toplumun giderek daha fazla kucakladığı CHP yi yıpratmak için nafile bir çaba içinde çırpınıyorlar! Diğer kesim ise kafası karışıklardan oluşuyor. Örneğin kimileri kişisel kıskançlıklarını parti meclisine çamur atarak göstermeye çalışıyorlar. Kimileri ise tek kanatlı pencerelerinden dünyayı yorumlayıp CHP ye strateji dersi vermeye kalkışıyorlar!.. Bizden görünüp bizi vurmaya çalışan zavallılara söylenecek iki söz var... Birincisi; CHP nin hikmeti kendinden menkul köşe rantiyeleri ile siyaset dansözlerinin aklına gereksinimi yok!.. İkincisi; hiç kimse merak etmesin, liboşlara, gericilere, kalem uşaklarına, iktidar kölelerine ve Truva atlarına rağmen CHP de her şey yolunda... İşbirlikçiler Saldırdıkça CHP Güçleniyor!.. Gazetecilik son yıllarda iğrenç ilişkiler üzerine inşa ediliyor. Hükümetin uşağı olmak yetmiyor. İktidardan nemalanmak yetmiyor... Tehdit ve baskı aracı olmak da yetmiyor Adına ne yazık ki gazete denilen kimi mevkuteler ise yalancılığı ve iftirayı meslek edinmişler. Bunlar ülkedeki şeriat özlemcilerinin tetikçi olarak kullandığı zavallılar... Bunlar arasında adını bile anmaktan utandığım bir mevkute var!.. Ahmet Taner Kışlalı yı, Danıştay üyesi Mustafa Özbilgin i ve Gümüşhane Barosu Başkanı nı türban nedeniyle hedef gösterip ölümüne yol açan bu gazete, AKP iktidarı döneminde tam zıvanadan çıktı... Türkiye nin tek parti faşizmine sürüklenmesinde toplumu sindirmekle görevlendirilen bu mevkute, CHP nin yakaladığı yükselişten oldukça rahatsız... Tetikçi gazetenin CHP ye saldırmasının altında çok önemli bir gerekçe daha var. Bu gazete tarikat, cemaat ve radikal dinci örgütlerin Güneydoğu sorununun gerisinde kalmasını içine sindiremiyor. Bu gazete, Hizbullahi örgütlerin de tıpkı PKK gibi Kürt sorununun çözümünde aktör olması için çırpınıyor. CHP nin Güneydoğu komisyonunun son bir haftada üç kez hedef alınmasının asıl nedeni, tarikat ve cemaatlere siyasi misyon yüklemek!.. Neymiş efendim, CHP nin Güneydoğu heyeti, bölgedeki muhafazak r kuruluşlarla görüşmüyormuş!.. Külliyen yalan ve iftira!.. Çünkü AKP yanlısı kuruluşlar CHP nin toplantılarına katılmaktan ısrarla kaçınıyor! Vakit denilen tetikçi gazete, geçen hafta utanmadan arlanmadan, CHP komisyonunda STK ayrımcılığı başlığıyla haber yapmış ve Güneydoğu heyeti içinde görüş ayrılığı olduğunu iddia etmişti. Haber diye sunulan saçmalıklar, yalan rüzg rı halinde sürdürülüyor! 29 Eylül de manşet yapılan haberde, CHP çözüm kaçkını başlığı vardı. Bu iki haberin amacı da Güneydoğu komisyonu içinde sanki bir sorun varmış gibi göstermek ve partinin çalışmalarını sabote etmekti!.. CHP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay, bu haberler üzerine yaptığı açıklama ile iftiracıların ağzının payını vermişti. Okay şöyle demişti: Yalan üretim merkezlerinden biri olan Vakit in haberinde yer alan, CHP; Kürt raporunda da geri adım attı. Fikir çatışmaları yaşanan CHP de rapor rafa kaldırıldı. CHP, Kürt raporu hazırlamak üzere Güneydoğu ya gönderdiği heyeti de geri çekti iddiası tamamen yalandır. Vakit, üç gün önce CHP Sözcüsü Okay tarafından yapılan resmi açıklamanın mürekkebi kurumadan yalanlarını dün de sürdürdü. Dün sürmanşetten verilen CHP li arkadaşlar çalışıyor başlıklı haberde özellikle benim fotoğrafım kullanılarak hedef gösterildik... Yalanlarla örülmüş bu haberde de, CHP nin Kürt raporu için Güneydoğu daki muhafazak r çevrelerle görüşmediği iddia edildi. Yalan ve iftirayı sürmanşetten verecek kadar pervasızlaşan bu mevkutenin kimlerin sözcüsü olduğunu herkes biliyor!.. Bu mevkutenin Ankara temsilciliğini yapan televizyonzedeye sormak isterim; nasıl hem bu kadar dinden imandan bahsedip aynı zamanda bu kadar rahatlıkla yalan yazabiliyorsun?.. İkincisi; kuyruk acısının yeniyetme tetikçilere provokatörlük yaptırarak geçmeyeceğini bilmiyor musun?.. Bağnazın Yalan Vakti!.. Vakit, yazarımızı dinci çevrelere hedef gösterdi. [email protected] İstanbul Haber Servisi Türkiye Kas Hastalıkları Derneği, ülkemizde kas hastalarının bakımları ve ihti yaçları için gerekli olan ekibi yetiş tirmek amacıyla dün 1 hafta sürecek olan evde bakım kursu başlattı. İn giltere Oxford Üniversitesi evde ba kım hemşirelerinden Rachael Marsden ile Heather Ryan ın ver diği kurslara 20 hemşire katılacak. Kurs sonrasında kas hastaları konu sunda eğitim alan kursiyerleri solu num, beslenme, yutma problemi gi bi sorunları olan hastalara evde ba kım hizmeti sunacak. Türkiye Kas Hastalıkları Derne ği nin organize ettiği ve derneğin Yeşilköy deki binasında verilen kurs, Uluslararası ALS MND Der neği nce finansa ediliyor, İstanbul Üniversitesi İÜ , Florence Nightin gale Hemşirelik Yüksekokulu ile Oxford Üniversitesi nin de desteği ile gerçekleştiriliyor. 6 hemşire eğitildi Türkiye Kas Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Coşkun Özdemir, ülkemizdeki kas hastaları nın sayılarının yüz binleri bulduğu nu, hastalar içinde yaklaşık 5 bininin ALS hastası olduğunu ve genellikle bu hastaların bakıma ihtiyacının bu lunduğunu söyledi. Özdemir, benzer kursun geçen yılda yapıldığını ve 6 hemşirenin eğitildiğini, bu yıl da İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet ve Florence Nightingale Hemşirelik Yüksekokulu nun desteği ile kursi yerlerin sayısının 20 ye ulaştığını anlattı. Özdemir, bu kursların Türki ye için bir model olacağını belirtti. Özdemir Kursların sürekli hale gelmesini, yalnız İstanbul ile sınır lı olmayıp Anadolu da da yaygın laştırılmasını bekliyoruz. Sağlık Bakanlığı da bu kursa kendi hem şirelerini gönderiyor dedi. KAS HASTALIKLARI CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 5 EK M 2010 SALI 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI RTE Üzerine Notlar Toplantıya katılan bir gazete genel yayın müdürü söyledi... Bunu okumamıştım. RTE bu marka Cüneyt Arcayürek ağabeye ait değil mi?! Dolmabahçe deki çalışma ofisine gazetecileri çağırdığı o ünlü toplantıda, referandum sonuçlarına gönderme yaparak ve namlı misafirlerinin gözlerinin içine bakarak demiş... Tabii, kimse sesini çıkarmadı, çıkaramazdı da en azından ayıp olurdu! Sayın Başbakan, demokratik bir ülkede yaşıyorsak eğer, en az sizinki kadar da olmak herkesin hakkı... Biz başka görüşlere de yer vererek suç mu işledik? Bir ev sahibi kalkıp da böyle der mi, derse ayıp olmaz mı... Başbakan referandum sonuçları üzerinde gövde gösterisi yapmak için mi medyayı çağırdı? Böylece Erdoğan ın, evet oyu vereceğini açıkça ilan etmeyen işverenlere karşı en hafif davranış normu da belirlenmiş oldu. Karşısına gelecek işadamlarına hadi özeleştiri zamanı... sözlerini, en azından gözlerinin içine uzun uzun bakarak demiş kadar olacak. Gıcık olduklarını ise artık kırk katır mı bekler yoksa kırk satır mı! RTE ne demişti oylamadan hemen önce? Mealen şöyle: Bizim ekonomimizden, uyguladığımız politikalardan yararlanıyorlar, paralarını kazanıyorlar, büyüyorlar ama politik olarak bizi desteklemiyorlar... Böyle şey olur mu? Dünya üzerinde sadece Türkiye isimli bir ülkede Erdoğan isimli bir başbakan böyle bir şey diyebilir! Bu açıkça, kazançlardan pay, diyet, karşılık... istemek anlamına gelir... Para kazanıyorsan, bu benim sayemde, o halde payımı vereceksin! Başbakan sermayeyi ayırıyor, Anadolu sermayesini, TÜSİAD patronlarına örnek gösteriyor. İkincisinin belini kırmaya dünden hazır, neredeyse bunu ilan ediyor. Onları, tercih ettiği o ünlü Anadolu sermayesine katacak da koşullar tam uygun değil... Ama henüz, uyduruktan da olsa şimdilik bir var. Katil medyası, balta elde kafaları koparıp duruyor olsa bile! Ümit Boyner e bakıyorum: Epey dirençli çıktı, ben ha kaçtı ha kaçacak diye düşündüğüm her an, boynu dik ortalıkta dolaşıyor!.. Referandumdan sonra nasıl daha ileri bir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle