Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Hanefi Avcı’nõn başõnda bulunduğu Eskişehir
Emniyeti’nin 1 ay önce denetlenmesine karşõn, “Haliç’te
Yaşayan Simonlar” kitabõnõn yayõmlanmasõndan sonra yeni-
den incelemeye alõndõğõ ortaya çõktõ. Avcõ, merkeze çekilme-
sinden 20 gün önce tüm işlemlerin denetlendiğine işaret etti.
“Terör örgütüne yardım ve yataklık” suçlamasõyla tu-
tuklanan Avcõ, hakkõndaki suçlamalarõn kendisi için “küçük
ama uğraştırıcı” olduğunu söyledi. Eskişehir Emniyet Mü-
dürlüğü’nden ayrõlmasõndan 20 gün önce tüm iş ve iş-
lemlerinin Mülkiye başmüfettişleri tarafõndan 1
ay süresince denetlendiğini kaydeden
Avcõ, yeniden denetleme yapõlmaya
başlanmasõnõ eleştirdi.
Müfettişlere savunma veren Avcõ’nõn
kantin harcamalarõnõn da incelemeye
alõndõğõ ortaya çõktõ. Avcõ, özellikle
“kantin harcamaları, özel kalem,
şoför, yardımcı hizmetli, temiz-
lik görevlisi gibi hususların
müfettişlikçe incelenmesinin”
normal gibi gösterilmeye çalõ-
şõlsa da alõşõlagelmiş bir de-
netleme olmadõğõnõ kaydetti.
2010 yõlõnda hiç kantin har-
camasõ yapmadõğõnõ müfet-
tişlere anlatan Avcõ, şunlarõ
söyledi: “Polisevine emsal-
lerimin çok üstünde tüm
özel harcamalarımı maa-
şımdan ödediğim, tüm
muhasebe kayıtları ile sa-
bittir. Göreve başladığım
günden itibaren görevim
haricinde devlet imkânlarını
hiç kullanmadığım gibi em-
niyet müdürlüğü makam hiz-
metlerine hiçbir yeni şeyi tah-
sis etmedim. Var olan araç ve
personel sayısını yüzde elli ora-
nında azalttım. Var olan kendi ko-
ruma ekibimi bile kaldırdım. A’dan
Z’ye kadar mutad denetimden geçmiş,
teftiş raporlarının yeni incelendiği bir sı-
rada yazdığım kitaptan dolayı araştırma ve
incelemeyle görevli olmanıza rağmen, kitap iç-
eriğiyle alakası olmayan, şoför, temizlikçi, garson-
lardan ifade alma işlemleri; bana küçük ama uğraştı-
rıcı isnatlar, tamamen suç bulmaya yöneliktir.”
CMYB
C M Y B
1 EK M 2010 CUMA CUMHUR YET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
İktidar Partisi
Yan Çizerken
Kılıçdaroğlu’nun, yeni bir anayasa için, genel
seçimden önce geniş tabanlı bir Uyum
Komisyonu kurulması önerisini, Erdoğan
partisinin MKYK’si eliyle geri çevirirken; CHP
Genel Başkanı’nı samimiyetsiz olmakla suçluyor.
Lise sıralarında okutulan kimya dersinin başucu
kitaplarına veda edeli, yıllar oldu. Bu nedenle bir
sıvının asit içerip içermediğini anlayabilmek için
,”turnusol“ adı verilen özel bir kâğıdın kullanılarak
o kâğıdın renk değiştirmesini beklemek gerektiğini
sadece bu kadarı ile anımsıyorum.Çok iyi bildiğimi
sandığım şey ise özellikle politikacıların birbirlerine
samimiyet testi yapmalarının en kestirme ve
gerçekçi yöntemi, onun önerisini yaşama
geçirmesi için gerekli deneylerin yapılmasına
hayır dememektir.
CHP’nin sabıkası
Ana muhalefet partisinin, Erdoğan’ın anayasa
değişikliği için kendilerine yapılan öneriyi,
koşulsuz geri çevirerek görüşüp tartışma kapısını
kapatmış olmak gibi bir sabıkası olduğu biliniyor.
Ancak yakın geçmişte, tüm kamuoyunun gözleri
önünde yapılmış olan bu yanlışlığın, CHP
yönetimine “siz bundan sonra da mızıkçılık
yaparsınız “ denilerek sürdürülmesinin arkasında
yatan asıl nedenin tamamen başka gerekçelere
dayandığını, bir önceki yazımda da belirtmiştim.
2011 Haziranı’nda yapılacak genel seçimle
oluşacak Meclis’in ilk işinin yeni bir anayasa
hazırlamak olduğunu söylerken iktidarın gerçek
hareket noktası, seçim kampanyasında
seçmenlerin en geniş desteğini sağlamak
amacıyla bir kısmı “örtülü” olarak yapılacak
vaatler olacaktır. Erdoğan özellikle son
referanduma boykot kararı alarak katılmamış olan
doğu ve güneydoğu seçmeninin de desteğini
almak amacıyla, yeni anayasanın içeriğinde
özerklik isteyenler için de, özel mesajlar
verecektir. Bu düşüncenin, asla kehanete
dayanmadığını; İmralı hükümlüsününün birkaç
gün önce sözünü etmiş olduğu, protokol isteğinin
içinde de bulmak olasıdır.
Elini güçlendiren Öcalan
Bugün oluşun konjonktür sayesinde elinin hayli
güçlendiği anlaşılan Öcalan, Aysel Tuğluk’a
“Gördüğünüz gibi işler geldi bana düğümlendi.
Başbakan ne yapmaya çalışıyor“ derken
seçimden sonra yeni parlamentoda görüşülmesini
istediği “demokratik haklar ve anayasa
boyutu”nu belirleyecek bir protokolün, İmralı ile
Ankara arasında hazırlanmasından yana. Öcalan
da tıpkı Erdoğan gibi yeni anayasa ile ilgili
tarıtışmalardan sonra çıkacak sonuca göre
oluşacak taslağın seçimden sonra oluşacak
yeni parlamentoya sunulabileceğini söylüyor.
(DHA) Kılıçdaroğlu’nun Başbakan tarafından
samimi bulunmayan önerisi ise Bağdat’taki duyma
özürlü sultanların da bildiği gibi parlamentoda
grubu bulunan partilerin eşit temsiliyle oluşan bir
uyum komisyonudur. O komisyonda elbette BDP
de temsilci bulunduracaktır. Ben eski
parlamenterlik deneyiminin içgüdüsü ile olmalı,
önerinin sadece grubu bulunan partilerin değil;
özellikle baraj mağduru olanların da, yani
TBMM’de temsil edilen bütün partiler olarak
revize edilmesini savunuyorum.
Nitekim, bu yazıyı tamamlarken Genel Sekreter
Hasan Erçelebi başkanlığında bir DSP heyetinin
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’e bu yönde
istekler içeren önerilerini yaşama geçirilmesi için
başvurduğu haberi, ajans bültenlerine düşmüştü.
Kimin sepetinde ne tür pamuk varsa onlar bir
araya getirilerek, yeni anayasanın dokumasını
sağlayacak iplikler oluşturulacaktır.
Bu çalışma en geç 2011 Martı başında
tamamlanır ve o ay içinde Meclis’te ele alınır.
Dolayısıyla seçim kampanyası başlayacak,
parlamento nisan ayından sonra verimli çalışma
yapamayacak türünden mazeretler de geçersiz
kalır.
Kimse kimseyi kandırmaya kalkışmasın. Hele
başkaları için peşin samimiyet testini ortaya
atmasın. İktidar partisi, barajın düşürülerek,
kendisine yakın düşünceler savunan küçük ya da
orta boy partiler de AKP’nin bugün sahip olduğu
sandalyelerin üstünde mülkiyet iddia edebilecek
güce kavuşur diye korkmasın. Akıl ve mantık
sahibi olan herkes, önümüzdeki ilk genel seçimin,
yeni Meclis’te toplumun tüm görüşlerini
yansıtacak bir anayasa istiyor. Her adımlarını
acaba Avrupa bu konuda ne düşünüyor sorusuna
yanıt arayarak atmakta olan bir kısım liberal
aydınımızın da bu taslağa sıcak bakmalarını
sağlamak için şunu da eklemeliyim.
Haber ajanslarının dünkü bültenlerinde AP’nin
sözü etkili üyelerinden Andrew Duffi de “ ..
seçimler öncesinde geniş bir siyasi katılım ve
toplumun bütün kesimlerinin bulunacağı bir ortam
oluşturulursa anayasa çalışmalarının
başlatılabileceğini” savunuyor.
Uyum komisyonu oluşturulmasına hayır demek;
İmralı’nın istekleri ile uyum sağlandığını çağrıştıran
bir yönteme evet demek, AKP’ye yakışıyor mu?
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
CHP’li Değer cezaevinde ziyaret ettiği Avcõ’nõn ‘hukuksuz bir olay hukukla savunulamaz’ dediğini söyledi
Avcõ koğuşta tek başõna
İstanbul Haber Servisi -
CHP PM Üyesi avukat Mesut
Değer, eski Eskişehir Emniyet
Müdürü Hanefi Avcı’yõ Silivri
Cezaevi’nde ziyaret etti. Avukat
sõfatõyla Avcõ’yla görüşen Me-
sut Değer, avukat tutmasõ yö-
nündeki telkinlerine karşõlõk
Avcõ’nõn, “Hukuksuz bir ola-
ya karşı, hukuk işletmem söz
konusu değil” dediğini aktardõ.
Mesut Değer, ziyaretin ar-
dõndan gazetecilerin sorularõnõ
yanõtladõ. Değer görüşmeye yö-
nelik şunlarõ kaydetti: “Bu ka-
nunsuz dinlemelerle kendisi-
ne Necdet Kõlõç ile bir komplo
kurulduğunu, bu dinlemeleri
örtbas etmek için monte edil-
diğini söylüyor. Bildiğiniz gi-
bi Cumhuriyet Savcılığı’nda
ifade vermemiş, yargıda ifade
vermiş, bir avukat da tutma-
mıştır. Olayın hukuksuz ol-
duğunu söyleyip, hukuksuz
bir olayı hukukla
savunula-
ma-
yacağını söylüyor. ‘9 aydõr şi-
kâyet ettikleri kişilerin halen
aynõ yerde olduğunu’ da söyle-
yip ‘tahkikatõ da onlar yürütü-
yor’ diyor. Bu nedenle asıl
önemli olan kitaptır. Kamo-
yununun dikkatle okuması
gereken bölümün ikinci bölüm
ihbar ve şikâyetler bölü-
mü’nün iyi anlaşılması ge-
rektiğini vurguluyor. Kendi-
si bir emniyet müdürü olarak
hukuksuz dinlemeleri ihbar
ettim, şikâyet ettim, diyor. Bu
konuda bir
inceleme yapılması gerekiyor.
Sadece bu olay nasıl kapatı-
lacak? Avcı’ya örgüt suçla-
masıyla bunun sağlanmaya
çalışıldığını söyledi. İçişleri
ve Adalet Bakanlığı’nın so-
rumlu olduğunu hatırlatıyor.
Bu konuda bir araştırma ve
inceleme yapılmadığını vur-
guluyor. Kendisinin yapı iti-
barıyla bir illegal sol örgütle
ile ilişkisinin olmasının im-
kânsız olduğunu da söy-
ledi.”
CHP PM Üyesi avukat Mesut Değer, Avcı’nın Silivri 4 No’lu L Tipi Cezaevi’nde
11 numaralı koğuşta kaldığını, televizyon izleyebildiğini ifade etti.
‘Morali iyi’Değer, Avcı’nın sağlığının ve moralinin
iyi olduğunu söyledi. Koğuşta tek başına kaldığını belirten Avcı,
“Önümüzdeki süreçte diğer mahkûmlarla görüşür mü
bilemiyorum. Ancak moralinin yüksek, sağlığının yerinde
olduğunu ifade edeyim ben. Bu süreçte kendisini savunması
gerektiğini ifade ettim. Bir avukat tutması gerektiğini,
tutuklamaya itirazın uygun olacağını söyledim” dedi.
Arınç ‘onların’
yalancısı
Başbakan Yardõmcõsõ ve Devlet
Bakanõ Bülent Arõnç, Avcõ’nõn
“Haliç’te Yaşayan Simonlar” kita-
bõnõ yazdõğõ için tutuklandõğõ de-
ğerlendirmelerine tepki gösterdi.
Bu söylemin yargõya inanmamak
anlamõna geldiğini söyleyen Arõnç
“Gözaltõna alõnacağõnõ, böyle bir
soruşturmayla karşõlaşacağõnõ bili-
yordu, onun için kitabõ alelacele
piyasaya çõkardõ diyenler var. Ben
onlarõn yalancõsõyõm” dedi.
fadesine
başvuracağız
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Adalet Bakanı Sadul-
lah Ergin, Hanefi Avcı’yla il-
gili bakanlık soruşturmasında
belli bir mesafe aldıklarını be-
lirterek “Avcı’nın müşteki sı-
fatıyla ifadesine başvuraca-
ğız” dedi. Ergin, bir gazeteci-
nin Hanefi Avcı’nın tutuklan-
masıyla ilgili soru üzerine Er-
gin, soruşturma sürecinin de-
vam ettiğine işaret ederek “İh-
tiyatlı yaklaşmak lazım, bekle-
mek lazım” diye konuştu.
Avcõ, merkeze alõnmadan 20 gün önce tüm iş ve işlemlerinin 1 ay boyunca denetlendiğini belirtti
Kantin alışverişi de incelendi
‘Sosyal hayatım
yargılanmasın’
HATİCE TUNCER
İkinci Ergenekon davasõnda tutuk-
lu sanõk Kara Pilot Teğmen Mehmet
Ali Çelebi, çapraz sorgusu sõrasõnda
iddia makamõna “Burada sosyal ha-
yatım yargılanmasın. Masumiyet
karinesini size hatırlatıyorum. So-
mut bir şey ortaya koymadan suç-
suzluğumu ispat etmemi istiyorsu-
nuz” diye tepki gösterdi.
Silivri Cezaevi’nde görülen dava-
nõn 84. duruşmasõnda Çelebi’nin çap-
raz sorgusuna devam edildi. Savcõ Ni-
hat Taşkın, Çelebi’nin Neriman ve
Kemal Aydın ile ilişkisinden üstle-
rinin bilgi sahibi olduğuna ilişkin
sözlerine açõklõk getirmesini istedi.
Çelebi, “Bildirmek zorunlu değildir
ama teamüller gereği ‘Aile dostlu-
ğumuz başladõ, bilgi sahibi olunma-
sõnõ arz ederim’ diye rapor ettim. Not
alınmıştır mutlaka, cevap veril-
medi. Hiçbir sorun olmadığı, dip-
lomamı Genelkurmay Başka-
nı’ndan alarak mezun olmamdan
belli oluyor” diye konuştu. Savcõ
Mehmet Ali Pekgüzel tutuklu sanõk
Neriman Aydõn’õn, tutuklu sanõk
Durmuş Ali Özoğlu ile bir telefon
görüşmesinde “Çelebi çok önemli
bilgiler verdi. Çok kötü şeyler olu-
yor diyor. Çok dehşet bir şey, re-
zalet bir şey” dediğini belirterek re-
zaletin ne olduğunu sordu. Sanõk Çe-
lebi şöyle konuştu: “İlgili cemaatin
sızmaya çalıştığını söyledim. Ce-
maatin kızlarının Harbiyeli öğ-
rencilere peşkeş çekildiğini söyle-
dim. İnsanlar konuşuyor, yayılıyor.
Herkesin konuştuğu bu konuyla il-
gili neden konuşmayalım.”
Taşkõn’õn, tutuksuz sanõk Teğmen
Noyan Çalıkuşu, Çelebi ve Kemal
Aydõn’õn da bulunduğu bir toplantõ-
ya ilişkin ses kaydõnda Neriman Ay-
dõn’õn “Hilmi Özkök devleti yıkmak
için görevlendirilmiş bir firavun”
ifadesini anõmsatmasõ üzerine Çele-
bi, “Bu özel bir sohbet. Ben size bu-
rada saygı göstermek zorundayım
ama sevmek zorunda değilim. TSK
aleyhine bir olay oluşturmaya ça-
lışıyorsunuz” diye konuştu.
Faili meçhulleri açıklayacağım
Sanõk Çelebi’ye yöneltilen sorularla
ilgili olarak tutuklu sanõk Kemal
Aydın açõklamalarda bulundu. Sav-
cõ Pekgüzel ise söz alarak heyete
“Kemal Aydın konuşmasında sık
sık ‘Zekeriya Öz ve takõmõ’ ifadesi-
ni kullanıyor. Kimdir bunlar. Açık-
layabilir mi” diye sordu. Aydõn
“Emperyalist güçlerin hazırladığı
istihbarat raporunun altına imza
atan savcılar” açõklamasõnda bu-
lundu. Tutuklu sanõk yayõncõ Durmuş
Özoğlu “ Yarın (bugün) Eşref Bit-
lis, Cem Ersever, Turgut Özal sui-
kastlarını kimin yaptığını açıkla-
yacağım” dedi.
TUTUKLU TEĞMEN ÇELEB ’DEN ERGENEKON SAVCISINA
Ergin’den Avcı açıklaması
Adli Tıp: Şahin’in cezai
sorumluluğu tam değil
İstanbul Haber Servisi - İkinci Ergenekon da-
vasõna bakan İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahke-
mesi’ne gönderilen Adli Tõp Kurumu (ATK)
4. İhtisas Kurulu raporunda, tutuklu sanõk eski
Özel Harekât Daire Başkanvekili İbrahim Şa-
hin’in gözaltõna alõndõğõ 7 Ocak 2009 tarihin-
de “cezai sorumluluğunun tam olmadığı”
yönünde oyçokluğuyla görüş bildirildi. Göz-
lem İhtisas Dairesi Ruh Sağlõğõ ve İç Hatalõk-
larõ uzmanõ Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu ra-
pora “cezai sorumluluğunun olmadığı” şek-
linde muhalefet şerhi koydu. Şahin’in 24 Şu-
bat 2010 tarihindeki muayenesi sonucunda ha-
zõrlanan ATK’nin raporunda ise “Şahin’in
cezai sorumluluğunun tam olmadığı” yö-
nündeki karar oybirliğiyle alõnmõştõ.
Albay Arif
Doğan
ifade verdi
İstanbul Haber Servisi - Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Ge-
nel Başkanõ Rıdvan Turan’õn da aralarõnda bulunduğu 10 kişinin
tutuklanmasõna itiraz edildi. Devrimci Karargâh örgütüne üye olduk-
larõ iddiasõyla tutuklanan SDP ve Toplumsal Özgürlük Platformu üye-
lerinin avukatlarõ, dün Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne gelerek İstan-
bul 10. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne itiraz dilekçesi sundu. Adliye önünde
basõn açõklamasõ yapan avukat Sinan Varlı, dosyada gizlilik kararõ ol-
duğuna dikkat çekerek savunma olarak dosyada herhangi bir belgeyi in-
celeme olanağõ bulamadõklarõnõ, imza attõklarõ tutanaklarõ dahi alama-
dõklarõnõ kaydetti. Tutuklamalarõn somut bir delile dayanmadõğõnõ savu-
narak “Bazı müvekkillerimizin 1 Mayıs mitingine, basın açıklamaları-
na katılmaları suç sayılıyor. 1 Mayıs mitingine katılmak suçsa bu ül-
kede 200 bin kişinin örgüt davasından yargılanması mı gerekiyor?
Basındaki tutuklular, SDP ve yasal temsilciliklere ilişkin karalama
kampanyasını da protesto ediyoruz” dedi. Avukat Züleyha Gülüm de
tutuklanan Hanefi Avcı’nõn tutuklanan SDP üyeleriyle bir ilgisinin
olmadõğõnõ belirtti. Gülüm, emniyet kaynaklõ haberlerin doğru ol-
madõğõnõ ifade ederek bu haberlere ilişkin yayõn durdurma talebin-
de bulunduklarõnõ, aleyhte yapõlan yayõnlarla ilgili suç duyuru-
sunda bulunduklarõnõ belirtti. SDP PM Üyesi Sultan Seçik ise
emniyette örgütsel herhangi bir soruyla muhatap olmadõğõnõ
ifade ederek “Evimiz basıldı ama herhangi bir yasadışı
delil elde edilemedi. Biz yasal olarak faaliyet yürüten
partiyiz. Emniyette de Orhan Yılmazkaya’yı tanıyıp
tanımadığımı sordular” diye konuştu. Seçik,
operasyonun hükümetin muhaliflere yönelik
gözdağõ olduğunu kaydedetti.
‘Operasyonlar
muhaliflere gözdağõ’
SDP’L LER N TUTUKLULUĞUNA T RAZ
İstanbul Haber Servisi- Ergenekon da-
vasõ sanõğõ, JİTEM’in kurucusu olduğu id-
dia edilen emekli Albay Arif Doğan, Er-
genekon soruşturmasõnõ yürüten cumhu-
riyet savcõsõ Zekeriya Öz’e, Orgeneral Eş-
ref Bitlis’in ölümü ve JİTEM’in faaliyet
alanõna ilişkin 8 saat ifade verdi. Teker-
lekli sandalye ve okjisen tüpü ile adliye-
ye gelen Doğan’õn, ifade verme işlemi bu-
gün de devam edecek.
Albay Arif Doğan, savcõ Öz’ün Erge-
nekon soruşturmasõ kapsamõnda ele geçen
Eşref Bitlis’e ilişkin belgeler nedeniye baş-
lattõğõ inceleme nedeniyle ek ifade verdi.
Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne sabah
saat 09.30’da gelen Arif Doğan, savcõ ve
yargõçlarõn kullandõğõ protokol kapõsõndan
06 plakalõ Mercedes aracõyla adliye bah-
çesine girdi. Aracõndan inerken basto-
nundan destek aldõğõ halde ayakta dur-
makta zorlanan Doğan, üç korumasõ ta-
rafõndan aracõn bagajõnda getirilen te-
kerlekli sandalyesine bindirildi. Doğan,
savcõya ifade verirken de yanõnda getirdiği
oksijen tüpünü kullandõ. Saat 17.50’de ad-
liyeden ayrõlan Doğan, gazetecilerin so-
rularõ üzerine, ifade verme işlemi bittik-
ten sonra bir açõklama yapacağõnõ söyle-
di. Yarõn (bugün) öğleden sonra ifade ver-
meye geleceğini belirten Doğan, “Mü-
saade edin, rahatsızım. Biraz istirahat
edeceğim” dedi. Bitkin olduğu gözlenen
Doğan, korumalarõndan yardõm aldõğõ
halde güçlükle aracõna bindi. Doğan, ara-
cõna biner binmez de oksijen tüpünü tak-
tõ. Doğan’a Orgeneral Eşref Bitlis’in ölü-
müne, JİTEM’in görevleri ve faaliyet
alanõna ilişkin çok sayõda soru yöneltildi.
İnternete düşen ve kendisine ait olduğu id-
dia edilen ses kaydõna ilişkin de ifade ve-
ren Doğan’õn, JİTEM’e ilişkin sorularõ ay-
rõntõlõ bir şekilde yanõtladõğõ belirtildi. Do-
ğan’a dünkü sorguda, faili meçhul cina-
yetlere ilişkin herhangi bir sorunun yö-
neltilmediği iddia edildi.
Albay Arif Doğan’ın adliyeden ayrı-
lırken bir hayli bitkin olduğu görüldü.
Fotoğraf:UĞURDEMİR