Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 1 EK M 2010 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Hanefi Avcı ve Korku İle Saplantı Toplumu Öyküye göre Karadeniz’in bir yerinde şöyle bir mezar taşı varmış: “Hastayuz deduk, hastayız deduk inanmadınız. N’oldi?!” Hanefi Avcı’nın, gözaltı kararından sonra Ruşen Çakır’a telefon ederek haklı çıktığını söylemesi ba- na bunu anımsattı. Bir insanın haklılığını kanıtlayabilmesi için özgür- lüğünü kaybetmek zorunda kalması herhalde çok hazin bir şey olsa gerek. Bilmem ki, böyle bir du- rumla demokrasilerde karşılaşılmadığını söylemeye lüzum var mı? Gözaltına alınmasına hiç şaşırmadığım Hanefi Avcı’nın kitabını çok karmaşık duygular içinde oku- dum. Çevremdeki çok kişidede de aynı duyguların egemen olduğunu gördüm. Bu karmaşık duyguların nedeni, yasadışı uygula- malardan yakınan Hanefi Avcı’nın, kendisinin de eskiden zaman zaman görev başında aynı yollara başvurmuş olmasıydı. Yine cemaatin Türkiye’de kolluk güçlerine ve de bir kısım yargıya egemen ol- muş olmasından yakınan Avcı’nın, geçmişte ce- maat ile iyi ilişkiler içinde olmasıdır. Hanefi Avcı’nın kitabını okurken, İlhan Abi’nin yıl- lar önce yazdığı enfes bir yazı geldi aklıma. İlhan Selçuk’un yazısının başlığı sanıyorum “İnsan Hak- ları Herkese Lazım”dı. Askerlerin “dediğim dedik, öttürdüğüm düdük” dönemlerinde yazılmış olan yazıda, bir zamanlar sıkıyönetimde insan haklarını hiçe sayan bir komutanın, daha sonra haksızlığa uğraması üzerine yargıya başvurması konu edili- yordu. Hanefi Avcı’nın “avcılıktan avlığa dönüşmesi” öy- küsünün ardında ne var? Acaba Avcı bu gayrimeşru avcılığın yanlışlığını gördüğü için mi bu yolu tuttu? Yoksa Avcı, yavaş yavaş av olmaya başladığını hissettiği için mi gerçekleri açıklamaya başladı? Avcı’nın kimliği ve geçmiş ilişkileri bu konuda kuşku duyulmasını haklı kılar. Ama günümüz Türkiyesi öylesine bir saplantı toplumu haline gelmiştir ki, artık burada kuşkuya yer yoktur. Oysa bizi, gerçeğe götürecek olan öğedir kuşku. Ama bilimin de, demokrasinin de yolunu açan etkenin kuşku olduğunu anlatabilmek, saplantı toplumlarında çok güçtür. Cemaat ilişkisinde kuşkuya yer yoktur. Şeyh’in kerametinden sual olunmaz. Bu durumda, cemaatin veya onun desteklediği, kendisi de cemaat ilişkileri içerisinde olan iktidarın yanlış yapması söz konusu olmadığından, Hanefi Avcı’nın da içtenliğine inanmak, yazdıklarının doğ- ru olabileceğini düşünmek kimileri için mümkün değildir. Saplantı toplumlarında, gerçeğe ulaşmak imkânı yoktur. Oralarda dogmaların peşinde koşulur. Bu durumda, bizatihi Hanefi Avcı’nın gözaltına alınmasının yazılanların doğruluğunun kanıtı olabi- leceğini, dogma tutsaklarına anlatamazsınız. Burada sorulması gereken soruların başında şu geliyor: - Bütün bu yazdıklarından sonra Hanefi Avcı’nın bütün yazdıklarını doğrularcasına fütursuzlukla gözaltına alınmasına nasıl cesaret ediliyor? Sorunun yanıtı pek güç olmasa gerek: - Bütün bunları yapıyorlar, çünkü cemaat kendi- sini, hiç kimsenin hesap sormaya cesaret edeme- yeceği kadar güçlü hissediyor. Ayrıca cemaat ile iktidar arasında herhangi bir ayrılık da söz konusu olmadığından zaten hesap sorma durumunda olanların da böyle bir niyetleri- nin bulunmadığı ortadadır. Bulunsaydı acaba, iktidar cemaate hesap sor- maya cesaret edebilir miydi, sorusu, “Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan” sorusu gi- bi karmaşıktır. Hanefi Avcı’nın gözaltına alınmasından sonra, Türkiye’de çok kişi, Türkiye’nin, artık herkesin ba- şına her an her şeyin gelebileceği bir korku toplu- mu olduğunu düşünmeye başlamıştır. Evet, artık gayrimeşru yollarla, olağanüstü bir gücü ellerinde toplayanlar, herkese her şeyi yapa- bilirler. Bugün varılan bu noktayı önceden görmek mümkündü, eğer toplumun büyük bir bölümü sap- lantılı olmasaydı. Yaşadıklarımız bize gösteriyor ki, saplantı top- lumları eninde sonunda korku toplumlarına dönü- şüyorlar. [email protected] BDP’liler 18 Ekim’de yapõlacak KCK operasyonunda tutuklanan belediye başkanlarõnõn duruşmasõna kilitlendi. Hükümete, “diyalog ve barõş” sürecinin devamõ için belediye başkanlarõnõn salõverilmesi, TMY değişiklikleri ve seçim barajõnõn düşürülmesi konularõnda talebini ileten BDP, bu konuda adõm atõlmasõnõn, önemli bir gösterge olacağõ görüşünde. AYŞE SAYIN ANKARA - Hükümet ile uzun bir aradan sonra geçen haftalarda yüz yüze temas kuran BDP yönetimi, Kürt sorununun çözümüne dönük “barış ve diyalog” ortamõnõn sağlanmasõ için kõsa sürede “iyi niyet adımı” bekliyor. Hükümete, KCK operasyonu kapsamõnda tutuklanan belediye başkanlarõnõn salõverilmesi, yüzde 10’luk seçim barajõnõn düşürülmesi ve Terörle Mücadele Yasasõ değişikliği konularõnda taleplerini ileten BDP’liler, bu kapsamda 18 Ekim’de yapõlacak olan KCK operasyonunda tutuklanan partili belediye başkanlarõnõn duruşmasõna kilitlendi. Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek ve Adalet Bakanõ Sadullah Ergin’e sorunun çözümüne yönelik beklenti ve önerilerini ileten BDP’liler, hükümetten seçimler öncesinde 3 konuda “acil adım” bekliyor. Bu kapsamda BDP’liler, 18 Ekim’de duruşmasõ yapõlacak olan KCK operasyonu kapsamõnda tutuklanan belediye başkanlarõ davasõnõn seyrinin, sorunun çözümüne yönelik, bundan sonra izlenecek politikalarda belirleyici olacağõ görüşünü dile getiriyorlar. Belediye başkanlarõnõn “tutuksuz” yargõlanmasõ gerektiğini savunan BDP’liler, tutukluluğun sürmesinin bölge halkõnõn çözüme inancõnõ “zedeleyeceği” görüşünü ileri sürüyorlar. Baraj beklentisi BDP’nin bugün başlayacak olan yeni yasama yõlõndaki en önemli taleplerinden birisini de Terörle Mücadele Yasasõ değişikliği oluşturacak. BDP Genel Başkanõ Selahattin Demirtaş’õn 10 ay hapis cezasõna çarptõrõlmasõna yol açan Terörle Mücadele Yasasõ değişikliği konusunda õsrarcõ olacak olan BDP’liler, özellikle “Sayın Öcalan” ifadesi nedeniyle haklarõnda sayõsõz dava açõlmasõna neden olan Türk Ceza Yasasõ’nõn “suçu ve suçluyu övme” başlõklõ 215. maddesinin de değiştirilmesini istiyor. BDP Genel Başkanõ Demirtaş’õn Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek ve Adalet Bakanõ Sadullah Ergin’le görüşmelerinde ilettikleri yüzde 10’luk seçim barajõyla ilgili değişikliğin de seçimlerden önce yapõlmasõ konusunda beklentilerini ifade ediyorlar. Ancak bu konuya hükümetin “mesafeli” olduğu biliniyor. KCKoperasyonundatutuklananbaşkanlarõnduruşmasõndançõkacaksonuçgelecektekitavrõbelirleyecek BDP’de beklentisi DTK Eşbaşkanı Tuğluk ‘Çözüm eksenli görüşme yapılıyor’ Haber Merkezi - Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş- başkanõ Aysel Tuğluk, terör ör- gütü lideri Abdullah Öcalan’õn, Hakkâri’nin Geçitli köyünde 9 ki- şinin ölümü, 4 kişinin de yara- lanmasõyla sonuçlanan mayõn saldõrõsõnõn ardõndan, “Hakkâri olayını PKK’nin yaptığı ka- nıtlanırsa, onlara silah bırak- tırırım” iddiasõnda bulunduğu- nu söyledi. İmralõ’da Öcalan ile pazartesi günü görüşen Aysel Tuğluk, NTV televizyonuna görüşmenin ayrõntõlarõnõ anlattõ. Öcalan’õn, “Ben burada hükümetle değil, devletle görüşüyorum. Henüz yolun başındayız. Bir yıl için- de bazı hususlar hayata geçi- rilirse pozitif bir sürece gire- biliriz” ifadelerini kullandõğõ belirten Tuğluk, “Müzakere sü- reci başladı denemez. Ciddi, ayrıntılı çözüm eksenli görüş- meler yapılıyor” yorumunda bulundu. Tuğluk, Öcalan’õn gö- rüşmeleri ‘iki boyutlu’ olarak de- ğerlendirdiğini, bunlardan ilkinin güvenlik yani PKK ve KCK’yle ilgili olduğunu, ikinci boyutun ise anayasa ve demok- ratik haklar oldu- ğunu söyledi. Öca- lan’õn PKK’lilerin uzlaşma sağlanma- dan sõnõr ötesine çekilmesine sõcak bakmadõğõnõ da be- lirten Tuğluk, Öca- lan’õn “uzlaşma halinde silahsız- lanma ve geri çekilmenin gün- deme geleceğini” söylediğini ekledi. Tuğluk, barõş şansõnõ yüz- de 50 olarak gören Öcalan’õn ba- rõş şartlarõnõn askeri operasyon- larõn durdurulmasõna, yeni ana- yasa hazõrlõğõnõn başlatõlmasõna ve kendi koşullarõnõn rahatlatõl- masõna bağladõğõnõ kaydetti. Tuğ- luk, önümüzdeki günlerde yaşa- nacak gelişmelere göre DTK olarak Kandil’e gidebilecekleri- ni, uzun süreli ateşkes sağlana- bileceğini belirtti. ‘Kanıtlanırsa PKK’ye silah bıraktırırım’ Öcalan’õn, eylemsizlik sürer- ken Hakkâri’deki son mayõn pat- lamasõna da dikkat çektiğini söy- leyen Tuğluk, Öcalan’õ, “Hak- kâri olayı araştırılsın. PKK’nin yaptığı kanıtlanırsa, onlara si- lah bıraktırırım” iddiasõnda ol- duğunu vurguladõ. Kürt sorununun CHP yüzünden ortaya çıktığını savundu Atalay suçluyu buldu! D YARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri Bakanı Beşir Atalay, “AKP Türkiye’nin kardeşliğinin çimentosudur. CHP, Türkiye’de şu anda yaşadığımız toplumsal sorunların temelidir. Bu sorunlar biterse bu partiler de biter. MHP de böyledir, BDP de böyledir” dedi. Ata- lay, bölgede yaşanan faili meçhullerin çabuk unutulduğunu savundu. Atalay, dün Geçitli Jandarma Karakolu’nu ziyaret etti. Atalay, daha sonra Geçitli köyünü giderek bir minibüse yönelik mayınlı saldırıda yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı diledi. Atalay, terörist saldırının bu köye yapılmış büyük bir darbe olduğunu belirterek “Büyük bir travmadır. Olayın üzerinde bütün boyutları ile çalışıyoruz. Şimdi biz, sizlerle ilgili, geri kalan acıla- rın tamiriyle ilgili yapılabilecek her şeyi yapıyoruz, yapacağız bundan emin olun. nşallah köyünüz huzurla hayatına devam etsin. Biz buradayız, valimiz burada, milletvekilimiz burada bundan sonra da daha çok burada olacağız. Geç- miş olsun, Allah sizlere sabır versin. Biz yanınızdayız” dedi. Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde Hükümet Konağı’nı ziyaret eden Atalay daha sonra AKP Çukurca İlçe Başkanlığı’na geçti. Ata- lay, “AKP Türkiye’nin kardeşliğinin çimentosudur. Yani ülkemizde kardeşlik ve birliği güçlendirecek olan AKP’dir. Diğer partiler bu kardeşliği zedeleme yönünde çok rol oynamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’de şu anda yaşadı- ğımız toplumsal sorunların temelidir. Diğer partiler, isimlerini saymayayım, beslendikleri, nemalandıkları kaynak bu sorunlardır. MHP de böyledir, BDP de böyledir” diye konuştu. Faili meçhulleri unuttular Sadece AKP’nin etnik ve bölgesel siyaset yapmadığını savunan Atalay, şunları söyledi: “Biz, bu bölgemizde de en fazla oy alan bir partiyiz, en fazla milletvekili çıkaran bir partiyiz. Bütün kamu görevlileri mille- tin hizmetkârıdır, vatandaşlarımıza çok şefkatli davranacağız. Vatandaşın hizme- tinde olduğumuzu her an hissettireceğiz. O eski dönemler geçti. Biz, iktidar olduğu- muz 2002 yılının aralık ayında olağanüstü hali kaldırdık. Bölgede yaşayanlar o gün- lerin ne demek olduğunu çabuk unuttular. O yargısız infazları, o işkenceleri, faili meçhulleri... Bugün onların hiçbiri yok.” Ç ŞLER BAKANI GÜNEYDOĞU’DA DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - BDP’li Şırnak Belediye Baş- kanı Abdurrezak Yıldız, “Terör örgütü propagandası yapmak” suçundan yargılandığı davada ifade vermeye gitmeyince gözaltı- na alındı. BDP’li Iğdır Belediyesi’ne düzenlenen yolsuzluk ope- rasyonunda ise bazı evraklara el konuldu. Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü yolsuzluk soruşturması kapsamında önceki gün ekipler mahkeme kararıyla Iğdır Belediyesi’nde ara- ma yaptı. Atatürk Caddesi Zübeyde Hanım Bulvarı’ndaki bele- diye binasına giden polisler düzenledikleri baskında, 2009 ve 2010 yılına ait evraklara tutanak karşılığında el koydu. BARKIN ŞIK ANKARA - Balyoz sanõkla- rõ arasõnda yer alan üç genera- lin terfilerinin onaylanmamasõ nedeniyle açõlan davada, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) oybirliği ile yürütmeyi durdurma kararõ verdi. Mahkemenin verdiği bu kararõn ardõndan YAŞ’taki terfi kararlarõ Milli Sa- vunma Bakanõ Vecdi Gönül tarafõndan imza- lanmayarak geri gönderilen Tümgeneral Ha- lil Helvacıoğlu, Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu’nun gö- revlerine başlamasõ bekleniyor. AYİM’in yürütmeyi durdurma kararõnõ ön- ceki gün aldõğõ öğrenildi. Mahkeme, Milli Sa- vunma Bakanlõğõ’ndan (MSB) hangi gerek- çeyle terfilerin onaylanmadõğõ konusunda 27 Ağustos’ta savunma istemişti. Milli Savunma Bakanlõğõ ve Başbakanlõk’õn yaptõğõ savun- malar ile AYİM başsavcõsõnõn mütalaasõnõ de- ğerlendiren mahkeme ilk aşamada generallerin lehine bir karar aldõ. Mahkeme, generaller ile ilgili olarak oybirliği ile yürütmeyi durdur- maya karar verdi. AYİM başsavcõsõ, başvu- ranlar ile ilgili olarak hazõrladõğõ değerlen- dirmesinde generallerin başvurusunu haklõ bul- muştu. Davanõn en kõsa süre içinde sonuçla- nacağõ belirtiliyor. Göreve başlamaları bekleniyor Balyoz sanõklarõ arasõnda yer alan üç ismin atamalarõ terfileri onaylanmõş gibi yapõlmõştõ. Tümgeneral Helvacõoğlu, korgeneral kadro- sundaki Jandarma Genel Komutanlõğõ Değer- lendirme ve Denetleme Başkanvekilliği’ne, Tümgeneral Kaya, yine korgeneral kadrosun- daki Harita Genel Komutanlõğõ’na ve Tuğamiral Gavremoğlu, tümamiral kadrosundaki Deniz Kuvvetleri Personel Başkanlõğõ’na atanmõştõ. Üç general, AYİM’den, “Terfi ettirilmemele- riyle ilgili tasarrufun / işlemin iptal ve yürütmenin durdurul- masını” talep etmişti. Başvuru- lar, üzerine AYİM de, “Karar- lar neden, hangi gerekçe ile yü- rürlüğe konulmuyor” sorusuy- la önce MSB’den ardõndan da Başbakanlõk’tan savunma istemişti. Helvacõ- oğlu, Kaya ve Gavremoğlu, yargõ süreci ta- mamlanana kadar süresiz izne çõkarõlmõştõ. Kararõn ardõndan generallerin görevlerine baş- lamasõ bekleniyor. Bu üç isim ile ilgili AYİM’in vereceği nihai karar bundan sonraki şûra top- lantõlarõ açõsõndan büyük önem taşõyor. Uzatmak mümkün değil Bu üç ismin görev süresinin uzatõlmasõ ise mümkün gözükmüyor. Çünkü YAŞ çalõşma- larõ sõrasõnda TSK Personel Kanunu’na göre üst limit olan 47 general ve amiralin görev süre- sinin uzatõlmasõ kotasõ dolduruldu. Mahke- menin terfi ettirmeme işlemini iptal etmesi du- rumunda ise generallerin terfilerini alarak ye- ni rütbelerini takmalarõ mümkün olacak. YAŞ’taki terfi kararlarõ Milli Savunma Bakanõ tarafõndan imzalanmayan ve yargõ süreci bitene kadar süresiz izne çõkarõlan Tümgeneral Helvacõoğlu, Tümgeneral Kaya ve Tuğamiral Gavremoğlu’nun görevlerine başlamasõ bekleniyor. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, terfileri onaylanmayan 3 general için yürütmeyi durdurma kararõ verdi Komutanlar göreve dönüyor Şırnak Belediye Başkanı gözaltında Erdoğan ile Koşaner Genelkurmay’da görüştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan, Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşa- ner ile Genelkurmay Karargâhı’nda görüştü. Koşaner’in göreve gelmesinin ardından Başbakan ilk kez Genelkur- may’a gitti. Başbakan ile Koşaner’in gö- rüşmesi basına kapalı olarak gerçekleş- ti. 13.30’da başlayan görüşme, 15.00’te sona erdi. Bir buçuk saat süren görüş- menin ardından 15.05’te Başbakan Er- doğan, Genelkurmay’dan ayrıldı. Koşa- ner daha sonra Çankaya Köşkü’ne çı- karak, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bir araya geldi. Çankaya Köşkü’nde- ki haftalık olağan görüşme de basına kapalı yapıldı. Gül, daha sonra Erdoğan ile haftalık görüşmesini yaptı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Ge- nel Başkanõ Devlet Bahçeli ve 40 il başkanõnõn bugün Ani Harabeleri’ndeki Büyük Katedral ola- rak bilinen Fethiye Camisi’nde cuma namazõ kõl- mak için yaptõğõ başvuruya, Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’ndan izin çõktõ. Böylece Ani Harabele- ri’nde 946 yõl sonra ilk kez cuma namazõ kõlõna- cak. Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay, girişime ilişkin ilk değerlendirmesinde “Toplu gösteri yapmaya kalkarsa, anayasa, Siyasi Par- tiler Yasası bir siyasi partinin din istismarı ile yola çıkmasını engelliyor” demişti. Fethiye Camisi’nde TBMM’nin açõlacağõ bu- gün cuma namazõ kõlacaklarõnõ söyleyen MHP il başkanõ Oktay Aktaş, camideki hazõrlõklarõn dün tamamlandõğõnõ bildirdi. Aktaş “Kültür ve Tu- rizm Bakanlığı, Fethiye Camisi’nde namaz kı- lınması için verdiği gerekli izin belgesini vali- likten aldım. Alparslan, 16 Ağustos 1064 Pazar- tesi günü Ani’yi fethetti. Dört gün sonra kated- raldeki haçı indirerek, ilk cuma namazını kıl- dı. Biz de 946 yıl sonra Ani’de cuma namazı kılacağız. Hutbe için ses düzeni, mimber, halı- lar hazır” diye konuştu. Ani’deki Fethiye Cami- si’nde kõlõnacak cuma namazõna Iğdõr, Kars, Ağrõ, Erzurum, Ardahan ve komşu Nahcivan’dan çok sayõda yurttaşõn katõlmasõ bekleniyor. Genel Baş- kan Devlet Bahçeli, Genel Başkan Yardõmcõsõ Oktay Vural ve Genel Sekreter Cihan Paçacı bugün sabah tarifeli uçakla Kars’a hareket ede- cek. Bu aynõ zamanda MHP’nin Kars, Ardahan ve Iğdõr’õ kapsayan bir seçim gezisi de olacak. Ani’de namaz izni