23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 1 EK M 2010 CUMA 20 SPOR BASKET YORUM/ AHMET KURT Emir Büyük Yerden! “Aydınlanma önderimiz” İlhan Selçuk’un vasiyetinin takipçisi olacağım. Söz! Yayın yaşamına yeni başlayan www.cumhuriyetspor.com.tr’nin sayfalarının tamamını futbola kaptırmayacağım. Ben basketbol adına söz veriyorum! Diğer sporlar kendi haklarının takipçisi olsunlar çünkü... Bu iş emek ister. İlgi ister. Haber ister. Takip ister... Diğer sporların yazarları, çizerleri, yorumcuları! Benden söylemesi: Bu site sizin siteniz. Sahip çıkarsanız sporunuz burada yer alır, yoksa hava cıva! İşte size bir tüyo: Emir büyük yerden! Bakın: Cumhuriyet gazetesinin Spor Müdürü Arif Kızılyalın sitenin başlangıç yazısında kendini bağlamış: “İlhan Selçuk diğer sporların da bu sitede yer almasını vasiyet etti” demiş. İşte o satırlar: “Hastaydı, zor konuşuyordu. Genel Yayın Yönetmenimiz , yönetim kurulu üyemiz ve birkaç ziyaretçi ile laflarken, Sayın Yıldız, “İlhan Ağabey, bu sporcu çocuklar bir internet sitesi hazırlıyor” dedi... İlhan Ağabey’in verdiği yanıt bizler için yol haritası olacak cinstendi. “Oooo elinize sağlık. Bu Cumhuriyet siz gençlerin... Aman Arif, bisikletçileri, tenisçileri unutmayın... Spor yazarları tarihe tanıklık eden insanlardır, işinizin kıymetini bilin...” demiş. Başka söze gerek var mı? Biz basketbol adına elimizden geleni yapıp bu sitede olabildiği kadar geniş yer almak için çaba harcayacağız. Evet! İşte anahtar sözcük: “Çaba harcamak”. Futbol dışındaki bütün sporlar, medyada yer kapmak için çaba harcamak zorundadırlar. Siz medyaya haber akışı sağlayacaksınız ki medya size yer versin. “Onların işi bu, bulsunlar haberi” derseniz, sonuç bu olur: Okuyucusu hazır futbolun haberleri domine eder her yeri. Haber ilgiyi, ilgi de haberi peşinden sürükler. Ve... Diğer sporlara olan ilgi futbolun gölgesinde kalıp, yok olur gider... Bakın: Futbol sezonu başladıktan sonra dünya ikincisi basketbolumuz bile eski küçük köşesine sıkışıp kaldı. Oysa... Şu sıralar kulüplerimiz Avrupa arenasında boy gösteriyorlar. Eeee! Nerede haberler? Bence bu soruyu şöyle sormak gerekir: Kulüplerimiz ne yaptılar haber olmak için? Evet! Bir şeyler yapmak gerekir haber olmak için. Yalnızca maç kazanmak yetmez. Başka şeyler de yapılmalı... Dünya Şampiyonası sırasındaki ilginin büyük bölümünü sponsorlara (dolayısıyla Federasyona) borçluyuz. İlgiyi reklamlar yarattı. İlgi başarıyı tetikledi. Başarı ilgiyi katladı. Sonra... Ulusal takım maçları bitti. Federasyon fişi çekti ve... Görüyorsunuz! Şimdi umudumuz dün tohumları atılmış olan Kulüpler Birliği’nde. Eğer bu Kulüpler Birliği olması gerektiği gibi kurulur; küçük hesaplar peşinde koşmak yerine basketbolu büyütme projeleri ile uğraşırsa, ligimiz de ulusal takımımız gibi sponsor bulur, reklam yapar, gündemde kalır... Yoksa... Başka bir ulusal takım maçına kadar boşu boşuna bekleriz basının ilgisini... Arif Kızılyalın’dan söz aldım. cumhuriyetspor.com.tr at yarışı dahil tüm sporların hizmetinde olacakmış. Haydi bakalım! Hepimize kolay gelsin... Emir büyük yerden! E-Posta: info@basketdergisi.com GÖRÜŞ / METİN TÜKENMEZ Misimovic’in Halleri G.Saray’ın ligde aldığı iki yenilgiden sonra biraz da taraftar ve camia tepkisini dindirmek amaçlı son dakika transferiyle kadrosuna dahil ettiği Misimovic tanıdığımız, değerini bildiğimiz bir futbolcu. Almanya Ligi’nde çok fazla izlemediğim halde, Bosna Hersek ulusal takımında gördüğümde biz neden böyle futbolcular yetiştiremiyoruz diye düşünmüştüm. G.Saray’a transfer edildiğinde Brezilyalı Lincoln’e benzetenler olmuştu. Bu, pek yerinde değildi kanımca. Çünkü Misimovic özel yeteneklerinin yanı sıra Alman temel eğitiminden geçtiği için daha komple bir oyuncudur. Şu sıralar Lincoln’ü bile aratacak bir performans sergileyen Bosnalı’nın uyum dönemini çabuk atlatıp Galatasaray’ın lideri olma ihtimali zayıf görünüyor. Bayern Münih’in ikinci takımında dört yıl oynayan, sonrasında VFL Bochum, FC Nürnberg ve VFL Wolfsburg’da zirve yapan Misimovic özgörevini (misyonunu) tamamlamış gibi geliyor bana. Bir orta alan futbolcusu olmasına karşın Bochum’da forma giydiği 92 maçta çoğu forvet oyuncusundan fazla gol atması (21 gol) ve özellikle Wolfsburg’un şampiyon kadrosunun en önemli futbolcularından biri olması çok belli ki onu fazla yıpratmış. Almanya’daki başarılı kariyerine Bosna ulusal takımındaki üstün performansı da eklendi. Örneğin forvet oyuncusu olmalarına karşın bizim Nihat Kahveci ulusal forma altında 65 maçta 19 gol, Tuncay Şanlı 78 maçta 22, Arda Turan 42 maçta 10 gol atmasına karşın Misimovic 49 ulusal maçta 15 gol atmış. Bu başarılı kariyer göz önüne alındığında ve Misimovic’in hallerini görünce insan ister istemez acaba kariyerinin sonuna mı geldi diye sormadan edemiyor. Galatasaray ile dört yıllık sözleşme imzalayan Bosnalı bu durumuyla sözleşme süresini nasıl dolduracak? Bir başka yönüyle bakacak olursak transfer konusunda yabancıların işbilirliği bizim ise acemilikten bir türlü kurtulamadığımız gözler önüne seriliyor. Öyle ya, Misimovic performansının zirvesindeyken Wolfsburg, Nürnberg’e 4 milyon Avro bonservis parası verirmiş. Buna karşın inişe geçtiği muhtemel olan bir dönemde Alman takımı yeterince ürün aldıktan sonra 7 milyon Avro bonservis bedeli karşılığı Galatasaray’a satabiliyor. Acaba böyle oynamaya devam ederse Galatasaray bu bonservis bedelinin yarısına Misimovic’i gönderebilecek mi? Galatasaray, Misimovic’ten anlamlı bir katkı almadan son dört maçını kazandı. Mehmet Topal gibi çorak futbol ortamımızda yetişmiş bir değeri ve geçen yılın iyi futbolcusu Keita’yı kaybettiği halde maçlarını rahat kazanmaya başladı. Bu da Galatasaray’da futbolcu sorunu olmadığını, asıl sorunun Rjjkaard’ın uygulamalarından kaynaklandığını su yüzüne çıkartıyor. Bir de asist sorunumuz var. Başta Rijkaard olmak üzere Aydın’ın Baros’a verdiği pasa asist diyenlerin tümü utanmalıdır. Bu söylem benim tarzım değil ancak başka da anlatacak sözcük kalmadı. Aydın pası Baros’un istediği yere, yani önüne veremedi. Pas arkasına gittiği için dengesini kaybedip düştü, topu sektirip volesini vurdu. Yani golün yaratıcısı tek başına Çek futbolcudur. Sahada çoğunlukla işe yaramaz futbolcular bu şekilde yalan ve yanlış yaklaşımlarla “asist kralı” oldu. Tabii ki sözüm Aydın Yılmaz’a değil. Keşke Rijkaard onu her maç oynatsa… Spor Servisi - F.Bahçe kaptanõ Alex, Sarõ - Lacivertli kulüpten ayrõlacağõ yönündeki iddialara son noktayõ koyarken, kendi performansõyla takõmõn form durumunun birbirinden bağõmsõz düşünülemeyeceğini söyledi. Brezilyalõ futbolcu FB TV’ye yaptõğõ açõklamada, “Basında yazılıp çizilenlere kafamı takmam. Takımın bir parçası olarak nelerin doğru, yanlış ve yalan olduğunu net bir şekilde biliyorum. Bu kulübü seven, bu takımı takip eden milyonlarca insan var ve gazetelerde kontratım bittikten sonra Beşiktaş’a ve G.Saray’a gideceğim yazılmış. Taraftarlara sadece şunu söyleyebilirim: burada, F.Bahçe’de forma giyen, F.Bahçe’nin başarısı için çalışan ve onunla yatıp onunla kalkan bir kaptanları var” dedi. Alex’in çarpõcõ sözleri şöyle: Benim performansımla, takımın performansını birbirinden bağımsız düşünmek yanlış olur. Avrupa kupalarından elendiğimizde olumsuz bir dönem geçirdik. Oyuncuların birçoğu bireysel kalitesinin en üst seviyesinde değildi ve bu da takıma yansıdı. Her geçen gün daha iyiye gidiyoruz. Geçen sezonla kõyasladõğõmda sistemler aynõ. Fakat oyun oynama tarzõ ve oyunculardaki farklõlõğõ söyleyebilirim. Yükselen grafiğimizi devam ettireceğiz. Yeni transferler gayet hızlı ve süratli oyuncular. Bu oyuncular F.Bahçe’nin kadrosunda uzun süredir görmediğimiz tarza sahipler. Semih, Güiza ve Gökhan’a oranla Niang farklı bir tarzda. İlk hedefim formasõnõ taşõdõğõm takõmõmõn başarõlõ olmasõ ve belirli süredir kazanamadõğõ kupalarõ kazanmasõnõ sağlamak. Katõlmadõğõm tek organizasyon Dünya Kupasõ. Bu da sebebini hâlâ anlayamadõğõm bir konu. Sabırsızlık futbolun doğasında var. Pazar günü bir maç kazanıyorsunuz, insanlar hemen sizi yeni maça dair sorgulamaya başlıyor. Türkiye’deki bu durumu yadırgamıyorum. Kasõmpaşa maçõndaki 6- 2’lik skor bana fazla bir şey ifade etmiyor. 1 gol atõp, birçok pozisyon yaratõp, gole dönüştüremeyip kalende hiçbir şekilde pozisyon görmemeyi; Kasõmpaşa maçõndaki gibi kalemizde 2 gol ve birçok gol pozisyon görüp 6 gol atmaya tercih ederim. ‘Alex’siz F.Bahçe olmaz’ LEVENT GENCELLİ BURSA - Şampiyonlar Ligi C Grubu ikinci maçõnda Rangers karşõsõnda da puan alamayan Bursaspor’da Futbol Şube Sorumlusu Mesut Mestan, “Takım iyi mücadele etti, ezilmeden iyi futbol oynadık. Henüz defteri kapatmadık. 4 maçımız daha var. Birlikte Şampiyonlar Ligi’nin son maçına kadar mücadele edeceğiz. Sıfırdan başlıyormuş gibi puan ve puanları toplayacağımızı düşünüyorum. Futbolcularımıza güveniyoruz” diye konuştu. HAYRİ GÜNER TRABZON - Trabzonspor Başkanõ Sadri Şener, Beşiktaş maçõ için dün kente gelerek takõma moral vermeye başladõ. Şener, “34 maçta 2 - 3 kötü maç olabilir. Beşiktaş maçında onu telafi ederler. Türkiye’nin en iyi kadrosu bizde. Beşiktaş maçında tribünlerin dolmasını istiyoruz. Beşiktaş karşısında zorlanmayız, rakip kuvvetli ama biz de kuvvetliyiz. Bu şehrin marka değeri Trabzonspor’dur. Bu şehir artık Trabzonspor’a sahip çıkmalıdır” dedi. Spor Servisi - Şampiyonlar Ligi D Grubu’nda Rubin Kazan- Barcelona maçõnõ yöneten FIFA kokartlõ hakem Cüneyt Çakır dün yurda döndü. Çakõr, “İyi bir maç oldu. Avrupa’da Türk hakemliği adına çok önemli bir misyona sahibiz. Ben ve arkadaşlarım daha fazla çalışarak hakemliğimizin en üst seviyeye gelmesi için elimizden geleni yapacağız. Geldiğimiz yer son nokta değil; Türk hakemliği adına başlangıç. Ben ve arkadaşlarım ileride Türk hakemliğini en iyi yerlerde temsil edeceğiz” ifadelerini kullandõ. Sarõ-Lacivertliler’in Brezilyalõ futbolcusu takõmõn performansõnõ kendisine bağladõ ÇAKIR’IN GURURUŞENER TAKİPTEBURSA UMUTLU F.Bahçe’de önceki gün antrenmanda sakatlanan Stoch’un sol ayak bilek dış bağlarında yırtık tespit edildi. Slovak futbolcu G.Birliği maçında oynamayacak. STOCH’TA YIRTIK ELEŞT R A D N A N D İ N Ç E R 90 DAK KA VİTALE MEDİNA RAPID WIEN: 1 - BEŞ KTAŞ: 2 STAT: Ernst Happel (Viyana) HAKEMLER: Aleksei Kulbakov (5), Dmitri Zhuk (5), Stanislau Savitski (6) R.WIEN: Hedl (4), Sonnleitner (4), Patocka (5), Soma (4), Tanju (5), Trimmel (5) (dk. 67 Hesselink 3), Kulovits (4), Yasin (6) (dk. 80 Salihi), Veli (6), Hofmann (4), Nuhiu (4) BEŞiKTAŞ: Hakan (6), Hilbert (6), .Toraman (6), Ferrari (5), .Üzülmez (6), Tabata (7), Aurelio (6), Ernst (7), Quaresma (6) (dk. 32 Holosko 7), Guti (6) (dk. 87 Necip), Bobo (7) (dk. 76 Nobre) GOLLER: Dk. 51 Veli, dk. 54 Holosko, dk. 64 Bobo SARI KARTLAR: .Toraman, Hakan (Beşiktaş), Kulovits, Hesselink, Yasin (R.Wien) İşte Beşiktaş VİYANA - UEFA Avrupa Ligi’nde üst turları hedefleyen Beşiktaş, galibiyet için çalıyordu Viyana kapılarını. Avrupa’da 7 maçtaki 6 galibiyet Schuster’in öğrencilerinin derslerine ne kadar iyi çalıştıklarını gösteriyordu. Wien karşısında, oyuna ısınmakta güçlük çeken Kara Kartal, ilk tehlikeli atağını 11. dakikada Quaresma ile yaşadı. İki kez attığı 45 metrelik deparla Wien beklerinin baş ağrısı olacağının sinyalini veren Portekizli, adale sakatlığının nüksetmesi sonucu yerini Holosko’ya bırakınca Beşiktaş kısa süreli ‘panik’ havasına büründü. Siyah - Beyazlılar, Hilbert’in 33. dakikadaki sert şutuyla kendine geldi. Bu anlarda ev sahibi Wien sadece savunma yapmakla yetindi. Gerçekten de Beşiktaş, sanki İnönü’deymiş gibi oynuyordu. Ernst ile Aurelio’nun ‘dengeli’ futbolu, Tabata’ya da yansıyınca Beşiktaş pozisyonlar bulmaya başladı. Tribündeki taraftarlar, soğuk Viyana gecesinde, E.Happel Stadı’nda ilkyarı bitiminde skor tabelasına bakınca 0-0’lık sonucu görüyordu. İkinci devrenin başında Siyah - Beyazlı yandaşlar, Quaresma’nın ilkyarıda yaptığı vuruşun tekrarında topun filelere gitmesiyle adeta şoka girdi. Yasin’in arapası sonucu Veli’nin şık şutunda Avusturya ekibinin ‘Türk yapımı’ golü tribünleri hareketlendirirken Ernst, Beşiktaş’ın geri dönüşünü sağladı. ‘Üstün Alman Teknolojisi’nin pasında Holosko, kaleci Hedl’in ikramını da değerlendirerek skoru 1-1’e taşıdı ama ev sahibi ekibin ‘tecrübesiz’ eldiveniyle karşı karşıya kaldığı iki pozisyonda meşin yuvarlağı filelerle buluşturamadı. Holosko’nun yapamadığını Brezilyalı Bobo gerçekleştirdi. Savunmasını öne çıkaran Avusturya ekibi, sık sık Beşiktaşlı futbolcuların araya bıraktığı paslarla sıkıntı yaşarken Brezilyalı forvet, bu anlardan birinde Siyah - Beyazlıları 2-1 öne geçirdi. Kaleci Hakan da sakatlanma pahasına Rapid Wien’in ’bariz’ golünü çıkartarak hem Beşiktaş’a 3 puanı getirdi hem de Antalya karşısında yaptığı hatayı telafi etti. Futbol Valsi V iyana yine Türklerle nostalji yaşadı. Ama bu kez Kara Kartal ile Rapid Wien’e misafir oldu. Futbolda mazideki başarılarına hasret kalan Avusturya, bu kez kadrosunda üç Türk oyuncunun da yer aldığı Rapid Wien ile ev sahibiydi. Takım oyunu ve genç futbolcularının mücadele gücüyle Beşiktaş’ı durdurmaya çalışan Rapid Wien karşısında Siyah - Beyazlıların en büyük kozu elbette Quaresma’ydı. Kalede yine Hakan ile başlayan Schuster, sağ kanada Hilbert’i, defansın göbeğine de Ferrari’yi koyarken orta alana Guti’yi dahil etti. 4-2-3-1 dizilişiyle rakibini orta alanda karşılayan ve yine ataklarda Quaresma’ya güvenen Siyah - Beyazlılar, beklemedikleri şanssızlığı 27. dakikada bu oyuncusunun sakatlanmasıyla yaşadı. Quaresma, yerini Holosko’ya bırakırken oyunun Beşiktaş adına kimyası bozuldu diyebiliriz. Oysa 13. dakikadaki nefis sağ dış klasiğinin direk dibinde patlamasıyla gole yaklaşan Quaresma, Beşiktaş’ın rahat kazanacağı mesajını vermişti. İkinci yarıda her iki takım da galibiyet için daha açık bir oyun ortaya koydu. Veli’nin attığı golde İbrahim Toraman çok kolay oyundan düşerken Yasin’in yaptığı asist etkileyiciydi. Maçın ilerleyen bölümünde yine Ernst’in ustalığı ortaya çıktı. Arka arkaya Holosko ve Bobo ile kazandığı gollerin ardından çok sayıda pozisyona giren Beşiktaş, grubunda çok önemli bir avantaj elde etti. Her şeye rağmen dikkat çeken en önemli konu, Hilbert ve Hakan’ın zaman zaman yaptığı hatalardı. Buna karşın Ernst’in üstün formu, Tabata’nın mücadeleci ve çalışkan oyunu, Guti’nin usta faktörü yanında hareketsizliği ile Holosko’nun driplingleri dikkat çekiciydi. Beşiktaş’ın dün gece sahaya yansıttığı oyuna göre Siyah - Beyazlıların her geçen gün kazanmak için özgüveninin dengeli biçimde geliştiğini söylemek mümkün olabilir. Aslında Quaresma sakatlanmasa Beşiktaş için çok rahat kazanılabilecek bir karşılaşma ve skor söz konusuydu. Yine de, muhteşem zeminde, tribünleri yıllardır bu kadar dolmayan bir rakip karşısında Türk futbolunun Beşiktaş’la Avusturya’da kazanması çok anlamlıdır. Avrupa’da Kartal uçuşuAvrupa’da Kartal uçuşu BEŞİKTAŞ GERİYE DÜŞTÜĞÜ MAÇTA RAPID WIEN’İ DEPLASMANDA YENEREK UEFA LİGİ’NDE İKİDE İKİ YAPTI www.cumhuriyetspor.com.tr PUAN DURUMU TAKIM O G B M A Y P AVJ. PORTO 2 2 - - 4 0 6 +4 BEŞ KTAŞ 2 2 - - 3 1 6 +2 CSKA SOFYA 2 - - 2 - 2 0 -2 R.WIEN 2 - - 2 1 5 0 -4 Spor Servisi - UEFA Avrupa Ligi L Grubu’nda yer alan Beşiktaş’õn rakiplerinden Porto, CSKA Sofya’yõ 1-0 yenerek puanõnõ 6’ya yükseltti. G Grubu’nda da hakemimiz Bülent Yıldırım’õn yönettiği maçta Hajduk Split, sahasõnda Anderlecht’i 1-0 mağlup etti. Diğer sonuçlar: F Grubu / CSKA Moskova-Sparta Prag: 3-0, G Grubu / Zenit- AEK: 4-2, H Grubu / Odense-Stuttgart: 1-2, Y.Boys-Getafe: 2-0, I Grubu / M.Kharkiv-PSV: 0-2, Sampdoria-Debrecen: 1-0, J Grubu / B.Dortmund-Sevilla: 0-1, PSG-K.Lviv: 2-0, K Grubu / Utrecht-Liverpool: 0-0, S.Bükreş-Napoli: 3-3. PORTO YİNE ZİRVEDE 3 puan geldi, Quaresma gitti VİYANA - Beşiktaş, dün gece tarihinde ilk kez R.Wien’i deplasmanda yenerken Quaresma’nõn sakatlõğõyla sarsõldõ. Portekizli oyuncu, maçõn 27. dakikasõnda Rapid Wien kalecisi Hedl ile çarpõşarak sakatlandõ. Bir süre saha dõşõnda tedavisi yapõlan Quaresma kenara gelerek oyuna devam edemeyeceğini söyledi. Bunun üzerine Siyah - Beyazlõ teknik heyet 32. dakikada Holosko’yu sahaya sürdü. Yõldõz oyuncunun sakatlõğõ Schuster’i sõkõntõya soktu. Sağ arka adalesinden sakatlanan Quaresma’nõn pazar günkü Trabzon maçõnda oynamasõnõn zor olduğu öğrenildi. Portekizli futbolcunun durumu bugün netlik kazanacak. Müthiş seri Rapid Wien’le deplasmanda karşõlaşan Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi L Grubu’ndaki 2. maçõnõ da kazandõ. Siyah - Beyazlõlar böylece bu sezon Avrupa’da oynadõğõ 8. maçta 7. galibiyetini aldõ. Beşiktaş’õn galibiyetinde yine Ernst-Bobo ikilisinin imzasõ vardõ. Son haftalarõn formda ismi Ernst, Siyah - Beyazlõlarõn attõğõ ilk golde Holosko’ya asist yaptõ. Beşiktaş’õ öne geçiren sayõ ise takõmõn bu sezonki en golcü ismi Bobo’dan geldi. Brezilyalõ futbolcu Avrupa kupalarõndaki 11. golünü kaydetti. Schuster, sakat Ekrem’in yokluğunda savunmanõn sağõnda Hilbert’i oynattõ. Alman çalõştõrõcõ, defansõn ortasõnda da Zapotocny’nin yerine Ferrari’yi görevlendirdi. İyileşen Guti ilk 11’deki yerini aldõ. Kaleci Cenk ise ilk 18’e giremedi. Erhan Güven, dõş menüsküsünün ön ve arka kõsmõndaki iki yõrtõk nedeniyle dün ameliyat oldu. Beşiktaş’õ Türk taraftarlar yalnõz bõrakmadõ. Ernst Happel Stadõ’ndaki karşõlaşmada Siyah - Beyazlõ yandaşlar kendilerine ayrõlan 2 bin 800 kişilik bölümü tamamen doldurdu. Avusturyalõ seyircilerin bulunduğu bölümlerde de Türk taraftarlar göze çarptõ. Beşiktaş’õn golleri sonrasõ Türk taraftarlar rakip takõm seyircilerinin üzerine meşale attõ. Zorlu karşõlaşmayõ A Ulusal Takõm Teknik Direktörü Hiddink ve yardõmcõsõ Oğuz Çetin de izledi. R.Wien’in tek golünde Türklerin imzası vardı. 51. dakikada Yasin Pehlivan’ın pasında Veli Kavlak ağları havalandırdı. Wien’de Tanju Kayhan da ilk 11’de oynadı. TÜRK YAPIMI GOL Beşiktaş Teknik Direktörü Bernd Schuster, “Farklı kazanabilirdik. Bu galibiyetle gruptan çıkacağımızı düşünüyorum. Porto hala grubun favorisi. Bizim öncelikli rakiplerimiz CSKA Sofya ve Rapid Wien’di. Bu rakipleri yendik ancak kolay olmadı. Önümüzdeki karşılaşmalarda elimizden geleni yapacağız. Avrupa Ligi’nde kazanma zorunluluğunuz var. R.Wien önünde Holosko’nun hızından yararlanmak istedik. Ama Türkiye Ligi’nde durum farklı. Türkiye’de takımlar daha geride oynuyor” diye konuştu. SCHUSTER: VİZEYİ ALDIK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle