Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
1 EK M 2010 CUMA CUMHUR YET SAYFA
HABERLER 5
ABD, Irak’taki askerini geri
çekecek mi? Adına “Kürt Açılımı”
denilen çözüm arayışlarından ne
çıkacak? PKK bu süreçte
“ateşkes”i Temmuz 2011’e değin
uzatacak mı? Genel seçimler 2011’in
haziran ayında yapılacak mı?
Gazetelerde çıkan yorumlara,
haberlere, TV’lerde yapılan
tartışmalara bakıyorum...
“Anadilde eğitim” diyenleri, buna
karşı çıkanları izliyorum.
Elbette “Kürt sorunu”nun tüm
boyutlarıyla tartışılması gerekir...
Ancak televizyonlarda tartışanlar
ister Türk ister Kürt olsun olayın
sınıfsal boyutunu nedense gündeme
getirmiyor, emek-sermaye çelişkisini
göz ardı ediyorlar.
Güneydoğu’da ne doğru dürüst
fabrika var, ne bir üretim...
Batman petrolleri dışında hiçbir
şey kalmadı.
90’lı yıllarda başlayan kırsal
alandan kentlere göç, işsizliği ve
yoksulluğu daha da arttırdı.
Köktendinci terör örgütleri Kuzey
Irak üzerinden Türkiye’ye girdi,
Hizbullah’ın bir kolu Kuran kursları
açtı.
Müslüman Kardeşler’den İslami
Hareket’e; Hizbullah’tan El Kaide’ye,
Taliban’a dek ne ararsanız
Güneydoğu’da var.
Köktendinci örgütlerin büyük
kentlerde de örgütlendiğini zaman
zaman yapılan operasyonlardan
öğreniyoruz...
Ben de Mehmet Tezkan gibi,
dünü ve bugünü sorgularken
kendime soruyorum:
“Anadil eğitimi mi yoksa anadilde
eğitim mi?”
Anadil eğitimine kimsenin karşı
çıktığı yok...
Milli Eğitim Bakanlığı, cumartesi ve
pazar günleri okullarda Kürtçeyi
öğrenmek isteyen çocuklara bu
dili öğretebilir.
Kürtçe öğrenim başka şeydir,
Kürtçe öğretim farklı şey...
Kürtçe öğretim, Kürtçe
üniversiteleri gündeme taşır... Kürtçe
hukuk, Kürtçe tıp, Kürtçe
mühendislik vb. akla gelir.
Bunun sonucu bir ayrışmayı ortaya
çıkarmaz mı?
Bugün üniter devlet yapısı olan
Avrupa ülkelerine bakalım, ABD’yi,
Almanya’yı, Fransa’yı, İngiltere’yi
göz önüne getirelim.
Almanya federal bir devlettir, tıpkı
ABD gibi...
Ama Berlin eyaletinin de bayrağı
aynıdır, bir başka eyaletin bayrağı
da. Oysa Diyarbakır Belediye
Başkanı, bunu bilmiyormuş gibi
şöyle diyor:“Diyarbakır belediye
binasının balkonundaki göndere hem
Türk bayrağı hem de Kürt bayrağı
asılmalı...”
Bunun anlamı nedir?
Ayrı bir devlet kurma düşleri...
Bunu öyle evirip çevirmeye hiç
gerek yok!
Türkler ve Kürtler bu coğrafyada
tümlük ve barış içinde yaşamalı.
Akan kan durmalı, demokrasi ve
özgürlükler geliştirilmeli. Kürtler de
yaşadığımız toprakların sahibi,
Türkler de; Aleviler ve Sünniler de...
Tüm etnik topluluklar kardeşçe
istedikleri bölgede özgürce yaşıyor
ve yaşayacaklar.
Adına ister “demokratikleşme”
ister “Kürt açılımı” deyin, bir yıl
önceye göre daha ılımlı bir hava
var...
Birinci açılımdan ders çıkaranlar
var...
O açılım Irak merkezliydi,
öncülüğünü Barzani yönetimi
yapmıştı ABD desteğinde...
Habur’da başlayan şov, süreci
olumsuz etkiledi... AKP’nin “gayri
ciddi” tavrı ve beceriksiz yönetimi de
etkili oldu.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP
lideri olmasından sonra durum
değişti. Kılıçdaroğlu, Güneydoğu’da
kapıyı araladı.
12 Eylül halkoylamasından yüzde
58 “evet” çıkınca Habur şovunun
unutulduğu, “milliyetçi
söylemlerin” pek işe yaramadığı,
MHP seçmeninin Karadeniz ve İç
Anadolu’da AKP’ye döndüğü öne
sürüldü.
Ben de öyle düşünüyorum...
Bu arada KCK duruşması 18
Ekim’de Diyarbakır’da başlayacak.
Bildiğim kadarıyla seçilmiş belediye
başkanı ve meclis üyeleriyle toplam
151 sanık var. Bunlar aylardır
cezaevinde tutuklu.
Bir salıverilme ve tutuksuz
yargılama olursa hava olumlu yönde
değişir...
Benim merak ettiğim, CHP’nin
hazırladığı “Kürt Sorunu” raporunda
bu konuya nasıl yaklaşıldığı.
Hazırlandığı söylenen raporun
içeriğinde ne var?
Rapor, Güneydoğu’ya ilişkin
sosyal, ekonomik ve kültürel
önlemler de içeriyor mu? Raporu
hazırlayanlar arasında bilim insanları
var mı?
Devletin kimi birimlerinin İmralı’da
yatan Öcalan’la görüşmeler yaptığı,
başta ABD olmak üzere İngiltere,
Almanya ve Fransa gibi ülkelerin
dışarıdan PKK’ye baskı yaptığı
bilinen bir gerçek.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün
“yerel reformdan” söz etmesi,
BDP’lilerin Cemil Çiçek ve Sadullah
Ergin’le, Başbakan Erdoğan’ın CHP
lideri Kılıçdaroğlu’yla görüşmeleri
çok önemli...
Bekleyelim göreceğiz!
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Kürt Sorunu Hangi Aşamada?..
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69
Adalet Bakanlõğõ müfettişlerinin hâkim ve savcõlarõ mahkeme kararõ alarak dinleyeceğini söyledi
Ergintelekulakyetkisinisavundu
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Adalet Bakanõ Sadullah
Ergin, Adalet müfettişlerinin
hâkim ve savcõlarla ilgili dinle-
me isteme yetkisini “Müfettiş-
ler soruşturmalarında doğru-
dan dinleme yapamayacak,
mahkemeden karar çıkması
gerekecek” sözleriyle savundu.
Zaten anayasa gereği mahkeme
kararõ olmadan dinleme yapõl-
masõ mümkün değil.
Bakan Ergin, Şaşmaz Açõk
Cezaevi’nde tutuklu ve hüküm-
lülerin yaptõğõ ürünlerin satõş
mağazasõnõn açõlõşõnda gazete-
cilerin sorularõnõ yanõtladõ.
Bir gazetecinin, HSYK ka-
nun tasarõsõ ön taslağõnda Teftiş
Kurulu müfettişlerine dinleme
yetkisi verildiği yönünde hü-
kümler yer aldõğõnõ anõmsatma-
sõ üzerine Ergin, “Teftiş Kuru-
lu müfettişleri soruşturmala-
rında doğrudan dinleme ya-
pamayacak, mahkemeden ka-
rar çıkması gerekecek. Mah-
keme uygun görürse dinleme
izni verecek. Bakanlıkla yetkisi
tamamen kopartılmış, kurula
bağlı olarak çalışan müfettişler
adli soruşturma yapacakları
için kararı da mahkemeden
alacakları için bizim açımızdan
bir problem yok. Bir anor-
mallik olmadığı kanısındayım”
dedi.
Bakan Ergin, HSYK üyeliği-
ne Adalet Bakanlõğõ bürokratla-
rõndan aday çõkõp çõkmayacağõ-
nõn sorulmasõ üzerine de Ba-
kanlõğõn kimseye ‘bu hakkınızı
kullanmayın’ deme yetkisi bu-
lunmadõğõnõ söyledi.
Baykal: Tüzükdeğişikliğiuygulanmalõ.Kılıçdaroğlu: Dahakapsamlõbirdeğişikliktenyanayõm
Tüzük seçimden sonra
TÜREY KÖSE
ANKARA - Eski CHP Genel Başkanõ,
Deniz Baykal önceki gün Genel Başkan
Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptõğõ görüş-
mede “Kendim için ikbal beklemiyo-
rum. Ne Önder’i, ne de başka kimseyi
tasfiye peşinde değilim. Tüzük değişik-
likleri uygulanmalı. Yargıtay’dan da
partiye bir yazı geldi” dedi. Kõlõçdaroğ-
lu ise “Daha kapsamlı bir tüzük deği-
şikliğinden yanayım. Seçimden sonra
olur” karşõlõğõnõ verdi. Kõlõçdaroğlu Yar-
gõtay’dan gelen yazõdan “haberi olmadı-
ğını” söylerken; parti yöneticileri bunun
bir “uyarı” yazõsõ olmadõğõnõ bildirdi.
Baykal, Kõlõçdaroğlu ile önceki gün
TBMM’de yaptõğõ görüşmede, partide
“güçlü genel sekreter” dönemine son
verecek tüzük değişikliklerinin uygulan-
maya konulmasõ önerisini yineledi. Edi-
nilen bilgiye göre, Baykal şu görüşleri
dile getirdi: “Ben kendim için ikbal
beklemiyorum. Uzun süre görev yap-
tım, partiyi yüzde 4-5’ten yüzde 28’le-
re çıkardım. 7.5 yıl AKP ile ben müca-
dele ettim. 6 aydır sen mücadele edi-
yorsun. Senin iktidar olman benim
için en büyük ödül. Tüzük değişiklikle-
rinin uygulanmasında ısrarlı olurken
hiçbir tasfiye, dışlama beklentim yok.
O tüzük değişikliklerini ben kendim
için, kendim uygulamak için yaptım.
Kaygı duyulacak başka bir hesabım
olamaz. Ben Önder’i ya da başka biri-
ni tasfiye peşinde değilim. Parti kucak-
layıcı olsun, kimse dışlanmasın. Parti
kurumsallaşsın.”
‘Temel değerler zedelenmemeli’
Kõlõçdaroğlu’nun ise “Ben daha kap-
samlı bir tüzük değişikliğinden yana-
yım. Diğer bazı maddelere de bakmak
lazım. Seçimden sonra değerlendirebi-
liriz” görüşünü dile getirdiği öğrenildi.
Baykal ise gülerek “Kaldı o zaman”
derken, Kõlõçdaroğlu “Yok, yok, yapa-
rız” karşõlõğõnõ verdi. Baykal görüşmede
referandumda alõnan “yüzde 42’lik ha-
yır oyunun blok olarak önemsenmesi
ve sahiplenilmesi” gereği üzerinde du-
rurken seçimlerden önce anayasa deği-
şikliği ile ilgili kaygõlarõnõ dile getirdi.
Baykal’õn türban konusunda da “Parti-
nin temel değerleri zedelenmemeli”
uyarõsõnda bulunduğu öğrenildi. Kõlõçda-
roğlu ve Baykal’õn “daha sık görüşme”
isteklerini de dile getirdikleri öğrenildi.
‘Yazıda tüzük uyarısı yok’
Baykal görüşmede Yargõtay Cumhuri-
yet Başsavcõsõ Abdurrahman Yalçınka-
ya’nõn da tüzük değişiklikleriyle ilgili
olarak partiye bir yazõ gönderdiğini, de-
ğişikliklerin uygulanmamasõ durumunda
CHP’nin “uyarılabileceğini” söyledi.
Kõlõçdaroğlu ise böyle bir yazõdan haber-
dar olmadõğõnõ bildirdi. Baykal’õn yakõn
çevresinde “Yazı genel başkandan sak-
lanmış” değerlendirmeleri yapõlõrken,
parti yöneticileri dün bu konudaki sorular
üzerine Yargõtay’dan gelen yazõda tüzük
konusunda herhangi bir uyarõ yer almadõ-
ğõnõ “33. kurultayda yapılan tüzük de-
ğişikliklerinin arşive konulmak üzere
gönderilmesinin” istendiğini söyledi.
Genel Başkan Yardõmcõsõ Hakkı Sü-
ha Okay da dünkü MYK toplantõsõnõn
ardõndan konuya ilişkin yaptõğõ açõkla-
mada, “Burada uyarı yok. Muhteme-
len Yargıtay Başsavcılığı basına yan-
sıyan iddialar üzerine 22 ve 23 Ma-
yıs’taki kurultayda tüzük değişikliği
olduğu düşüncesiyle böyle bir yazı
göndermiş. Kaldı ki öyle bir tüzük
değişikliği olmadı. Bunlar rutin ya-
zışma bağlamında olan işlerdir” dedi.
TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin, anayasa için partilerden görüş alõyor
AKPveMHP‘seçimdensonra’diyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin,
yeni anayasa ile ilgili inisiyatif almak
için siyasi partilerin görüşünü alõrken,
partiler arasõnda “hemen şimdi” ve
“seçim sonrası” tartõşmasõ çõktõ. AKP,
CHP ve MHP komisyona üye vere-
ceklerini açõkladõ. AKP ve MHP ye-
ni anayasayõ seçim sonrasõnda istiyor.
Şahin, dün AKP Grup Başkanvekili
Bekir Bozdağ’õ telefonla arayarak bir
görüşme yaptõ. Bozdağ, Şahin’e şun-
larõ söyledi: “Meclis’in önünde seçim
öncesi sayılı bir zaman var ve bu dö-
nemde ağırlıkla uyum yasaları çı-
kacak. Ama uzlaşma komisyonu
kurulabilir, çalışma başlatılabilir.”
MHP Grup Başkanvekili Mehmet
Şandır da Anayasa değişikliği için ye-
ni bir “uzlaşma komisyonu” kurul-
masõ durumunda, kendilerinin de üye
verebileceğini ifade etti. Şandõr, 2011
seçimlerinden sonra yeni ve artõk de-
ğişiklik gereksinimi duyulmayacak
bir anayasa için çalõşmasõnõ istedik-
lerini bildirdi. CHP Sözcüsü Hakkı
Süha Okay ise Şahin’in partilerin
grup başkanvekillerine çağrõ yapaca-
ğõna ilişkin bilgi geldiğini ancak ken-
di grup başkanvekillerine böyle bir da-
vetin ulaşmadõğõnõ söyledi. Okay,
“Şahin, çağrı yaparsa, CHP’nin
grup başkanvekilleri bu çağrıya
icabet eder, bir uzlaşma komisyonu
da kurulursa bu komisyona üye ver-
meyi uygun görür” diye konuştu.
Kalp krizi sonucu 64 yaşında yaşamını
yitiren RTÜK üyesi avukat Mehmet Da-
dak, dün toprağa verildi. Dadak için sa-
bah RTÜK önünde tören düzenlendi. Tö-
rene, Dadak’ın ailesi, yakınları, RTÜK
üyeleri ve çalışanları ile CHP Milletvekili
Yılmaz Ateş katıldı. Duaların okunması-
nın ardından sona eren törende, Gülten
Dadak eşinin tabutuna sarılarak gözyaşı
döktü. Karşıyaka Mezarlığı’ndaki cami-
de düzenlenen törene, ailesinin yanı sıra
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
eski CHP lideri Deniz Baykal, CHP Ge-
nel Başkan Yardımcıları Hakkı Süha
Okay, Umut Oran ve Gürsel Tekin, CHP
Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ile
milletvekilleri katıldı. Törene katılmak
üzere camiye gelen CHP Genel Sekreteri
Önder Sav’ın, Baykal gelirken törenden
ayrılması dikkat çekti. (Fotoğraf:AA)
Mehmet
Dadak
toprağa
verildi
‘Seçmen sayısından
fazla ‘evet’ oyu var’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Sözcü-
sü ve Genel Başkan Yardõmcõsõ Hakkı Süha Okay,
referandum sonuçlarõna ilişkin olarak kendilerine en-
teresan bilgiler geldiğini belirterek, “Şanlıurfa’nın
Viranşehir ilçesine bağlı 34 köyde tüm seçmenler
oy kullanmış. Hiç geçersiz, hiç ‘hayõr’ oyu yok. Hat-
ta seçmenden fazla ‘evet’ oyu var” dedi.
Okay, MYK’de kendisinin başkanlõğõnda oluşturulan
seçime hazõrlõk komitesinin çalõşmalarõ ve referanduma
ilişkin değerlendirmelerde bulunulduğunu ifade etti.
Referandum sonuçlarõyla ilgili olarak kendilerine en-
teresan bilgiler ulaştõğõnõ belirten Okay, “Mesela Şan-
lıurfa’nın Viranşehir ilçesine bağlı 34 köyde tüm
seçmenler oy kullanmış. Hiç geçersiz, hiç ‘hayõr’ oyu
yok. Hatta seçmenden fazla ‘evet’ oyu var. İnsan
merak ediyor, referandum günü o köylerde hiç mi
vefat eden olmadı, hiç mi köyden ayrılan, başka ye-
re giden olmadı. Bu ve buna benzer örnekler önü-
müze geliyor. Grup başkanvekillerimiz bunlarla
ilgili gerekli yasal girişimleri yapacak” diye konuştu.
Okay, açõklamanõn ardõndan gazetecilerin sorularõnõ
yanõtladõ. Bir gazetecinin, “Sadece türban konusu
için iktidarla masaya oturur musunuz” sorusu üze-
rine Okay, CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğ-
lu’nun çok net açõklamalarõ olduğunu anõmsatarak, so-
runlarõn tamamõnõn toplumsal mutabakat sağlanarak
bir arada çözülmesi gerektiğini kaydetti.
‘Tek kelimesine katılmıyoruz’
Okay, İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn Hakkâri’de
açõklama yaptõğõnõ ve sorunlarõn kaynağõ olarak
CHP’yi gösterdiği şeklindeki soru üzerine de bu açõk-
lamanõn tek kelimesine dahi katõlmanõn mümkün ol-
madõğõnõ söyledi. Okay, “AKP’nin kafa karışıklı-
ğından kurtulması gerek. Bundan 2 gün önce Baş-
bakan Yardımcısı Cemil Çiçek ‘sorunlarõn düğümünü
CHP çözecek’ demişti. Böyle diyen bir başbakan
yardımcısı, sorunların kaynağı CHP diyen bir İç-
işleri Bakanı... İçişleri Bakanı bunu hangi dü-
şünceyle ifade ediyor bilmiyorum” dedi.
Baykal, Genel Sekreter Önder
Sav’õn yetkilerini sõnõrlayacak tü-
zük değişiklikleri konusunda “De-
ğişikliklerinin uygulanmasõnda õsrar-
lõ olurken hiçbir tasfiye, dõşlama
beklentim yok. Önder’i ya da başka
birini tasfiye peşinde değilim” ifade-
sini kullandõ. Kõlõçdaroğlu ise bazõ
maddelere de bakmak lazõm. Seçim-
den sonra değerlendirebiliriz” görü-
şünü dile getirdiği öğrenildi.
Haber Merkezi - YÖK Başkanõ
Prof. Yusuf Ziya Özcan, Türki-
ye’nin domates ve buğday tohum-
larõnõ ABD ve İsrail’den ithal etti-
ğini belirterek “Böyle şeylerle, za-
manla bir milleti yok edebilirsi-
niz. Öyle bir şeyler yerleştirirler
ki 20 yıl içerisinde o tohumdan
yiyen insanlar ölür” dedi.
Nevşehir Üniversitesi’nin aka-
demik yõlõ açõlõşõna katõlan Özcan,
Türkiye’ye ABD ve İsrail’den do-
mates ve buğday tohumu ithal
edildiğini anõmsatan Özcan, şöyle
konuştu: “Bir Türk aydını ola-
rak bazen gerçekten kendimi
çok küçük hissediyorum. Yani
biz ihtiyacımız olan domates to-
humunu bu ülkede üretemez mi-
yiz? Sonunun ne olacağı da belli
değil. Bu domates tohumunu alı-
yorsunuz, artık genetik prog-
ramlama diye bir şey var, içine
bir genetik mekanizma yerleşti-
rirler. Hiç bilmediğimiz hastalık-
lara kapılabiliriz. Böyle şeylerle,
zamanla bir milleti yok edebilir-
siniz. Öyle bir şeyler yerleştirir-
ler ki 20 yıl içerisinde o tohum-
dan yiyen insanlar ölür. Sadece
‘aman paramız dışarı gidiyor’
endişesiyle söylemiyorum. Üni-
versitelerimizin bu konularda
bize yardım etmesini istiyoruz.”
YÖK Başkanı: Domates tohumu
ile bir milleti yok edebilirler
? Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’dan ilginç açıklamalar
İstanbul Haber Servisi - DİSK
Yönetim Kurulu, Genel Başkan Sü-
leyman Çelebi’ye yönelik suikast
girişiminde bulunan Rıza
Tunçbilek’e 5 yõl hapis cezasõ veril-
mesine tepki gösterdi.
DİSK’ten yapõlan açõklamada,
Tunçbilek’in Çelebi’ye yakõn mesa-
feden 9 mermi atõlmasõnõn, saldõrga-
nõn birinci şarjörü boşaltõp ikincisini
takmasõnõn, yakalanmasõnõn ardõn-
dan üzerinde 30 merminin daha bu-
lunmasõ ve yargõlama sõrasõnda Çele-
bi’nin kendisine borcu olduğunu is-
patlayamamasõnõn saldõrõnõn organi-
ze olduğunu kanõtladõğõ belirtildi.
Çelebi’ye suikast girişiminin tüm de-
lillere karşõn “alacak verecek” da-
vasõna dönüştürüldüğüne dikkat çe-
kilen açõklamada, “Bizce saldırı ‘or-
ganizedir’, DİSK Genel Başkanı’na
bir ‘suikast’ girişimidir. Tüm bun-
lar yargılama sırasında da ispat-
landığı halde, mahkemece verilen
sanığın eyleminin, ‘kendiliğinden
hak alma suçu olduğu’, bu amaçla
sadece yaralama suçu işlediği ve
sanık lehine cezasında indirim ya-
pılmasına karar verilmesi,
DİSK’in bu eylemde zarar görme-
diğinin kabul edilmesi anlaşılama-
mıştır. Kararı temyiz edecek ve
saldırganın amacı doğrultusunda
cezalandırılmasını isteyeceğiz.”
‘Suikast girişimi alacak
davasına dönüştürüldü’
? DİSK, Çelebiye saldırı davasında temyize gidiyor