25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada etkin ve etkili kaynakların çabalarıyla artık olağanlık kazandığına inandığım… …hemen her gün gündemin ilk sırasında olmazsa olmaz konuma yerleşen -bir konuda bir haber- değişik içerikle sürekli yer aldı. Sonuncu haber pehlivan tefrikasına dönüştü: Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast!.. Bir başka dikkat çeken haber ise medyamızın her çeşidinde manşetlere taşınan, TSK ile hükümet arasında süregelen anlaşmazlıkları, çatışmayı yalanlamaya çalışan resmi demeçler. İçlerinde en firaklısı Çankaya’daki AKP’liye ait... Çankaya, anayasa gereği başkomutanı olduğunu nihayet anımsadı. TSK’ye yönelik suçlamalardan, askeri yıpratmaktan kaçınılmasını tavsiye eden mesajlar veren noktaya gelebildi... Çankaya’daki AKP’li, cumhurbaşkanı seçilmeden önce beş yıl Dışişleri Bakanlığı yaptı. TSK’ye hem içeriden hem de özellikle dışarıdan gelen sistematik saldırılara, çoğu haksız eleştirilere karşı tek bir gün olsun tek bir demeç vermedi. Örneğin üyelik görüşmeleri açıldığı günden itibaren AB’nin bütün resmi belgelerinde TSK aleyhine saptamalar yer aldı. O zamanlar Dışişleri Bakanı, bugün Cumhurbaşkanı olarak devleti temsil eden AKP’li, AB saldırılarına susarak onay verdi. Şimdi askeri savunmak zorunluluğunu hisseden Çankaya’daki AKP’liye sormak lazım: Asker üzerinde geçmişteki yoğun suçlamalardan bugün ne değişti ki… …halkın ne yapsanız güven duyduğu TSK’ye dün yöneltilen haksız, insafsız ve dayanaksız pek çok eleştirilere karşı nihayet bugün TSK’yi savunan, koruyan bir davranış içine girdiniz ve içtenlik bunun neresinde?.. Ya Başbakanı ile arasındaki kurumlar arası güven yitmesine, gerginliğe, hatta çatışmaya bakış açılarındaki birbirine aykırı görüşlere ne demeli? RTE, her fırsatta -yılbaşı mesajında- “kurumları (TSK’yi) yıpratmanın, kurumlar arasında sorun varmış gibi göstermenin hiç kimseye yararı olmayacağını” ve böyle bir olgunun da söz konusu olmadığını söyler durur… …lakin Çankaya’daki biraderi, “Kurumlar arasında uygulamalardan doğan rahatsızlıklar veya yanlış yapanlardan kaynaklanan sorunlar bulunabilir” diyerek.. TSK ile hükümet arasında sorunlar olduğunu doğrular. Bu tezat, devlet yönetiminde kel başa şimşir tarak değil de nedir? Bülent Arınç’a suikast olayına gelince... Biliyorsunuz, muhterem “olayın mağduru” ama kişisel hiçbir kaygısı yok! Bu, olayın bir yüzü. Son demecinde gelişmeleri “dışarıdan izlediğini” söyleyerek olay üzerinde yorum yapmaktan kaçındığı gibi bir hava estirdi. Öyle mi acaba? Öyleyse neden Genelkurmay’ın iki resmi araçla ilgili açıklamasını sindiremediğini anlatmaya çalışıyor? Medya 2009’un son gününde kozmik odada arama yapan hâkimi takip ettikleri gerekçesiyle gözaltına alınan askerlerin elektrik teknisyeni, marangoz ve.. aşçı çıktıklarını ayrıntılarıyla yazdı ve aşçısı gözaltına alındığı için Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın yılbaşını sahanda yumurta yiyerek kutladığını anımsatacak haberler yayımladı. Fakat suikasta artık yargı el attı, alacağı sonucu beklemek gerek diyen, gelişmeleri dışarıdan izlediğini söyleyen Bay Arınç var ya; “Orada ortaya çıkan şahısların sivil kıyafetle ama asker kişiler oldukları söyleniyor. Bu haberleri ayıklamak lazım” diyor. Böylece ne Genelkurmay’ın resmi açıklamasına, ne de medyadaki yoğun bilgilere itibar etmediğini ve de inanmadığını açığa vuruyor. Acaba diyorum; Manisa’da avukatlıktan bugünlere gelen, AKP önderlerinin “ağabeyi” Bay Arınç başbakan yardımcısı olmasaydı yaşanan olayın adı suikast olabilir miydi? Sarı çizmeli Mehmet Ağa’nın başına gelen olay der, geçerdik! Arınç’ın bunca gündür kamuoyunu meşgul etmesindeki ve TV’lerde günübirlik boy gösterip demeçler vermesindeki neden, üstün niteliklerinden kaynaklanmıyor. Sadece ve sadece sıfatıyla bağlantı. O kadar! Daha çok dinci rejimlerin peşinde koşanların yegâne korkusudur asker ve bu nedenle - Dostoyevski’nin dediği gibi- “Korku yalan doğurur!”... Hemen her köşe yeni yıl tahminlerini yazdı. Tahminleri boş verelim; beklentimi Deniz Baykal, yeni yıl mesajında özetledi: “…Artık açıkça ortaya çıkmıştır ki ırka, dine, dile, mezhebe, cinsiyete dayalı hesaplaşmalardan, yolsuzluk ve kirlilikten uzak bir yıl, ancak yeni bir yapılanma ve de demokratik yollardan.. bu.. ik-ti- dar-dan kur-tul-mak ile mümkündür.” Evet, evet! Bin kere, milyon kere evettttt! SAYFA 5 OCAK 2010 SALICUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 5 Ocak Oslo B -13 Helsinki K -8 Stockholm K -13 Londra B 2 AmsterdamK 3 Brüksel B -1 Paris B -1 Bonn PB 0 Münih PB -5 Berlin B -6 Budapeşte K 2 Madrid B 13 Viyana K 1 Belgrad Y 5 Sofya Y 5 Roma Y 16 Atina Y 18 Zürih K 2 Moskova PB -14 Aşkabat Y 13 Taşkent PB 21 Bakû Y 5 Bişkek PB 11 Tiflis PB 4 Kahire B 17 Şam PB 16 İstanbul B 8 Edirne Y 6 Kocaeli B 9 Çanakkale Y 11 İzmir B 13 Manisa B 13 Denizli B 13 Zonguldak B 8 Sinop PB 10 Samsun B 10 Trabzon Y 10 Giresun Y 10 Ankara PB 4 Eskişehir PB 5 Konya PB 3 Sıvas PB -2 Antalya PB 17 Adana PB 16 Mersin PB 15 Diyarbakır PB 4 Şanlıurfa PB 7 Mardin B 5 Siirt B 4 Hakkâri K 2 Van K 4 Kars B -2 Ülkemizin kuzey ve doğusu parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz kıyıları ile Edirne, Tekir- dağ, Çanakkale, Van, Hakkâri ve Şırnak çev- releri yağışlı geçecek. Yağışlar; Doğu Karade- niz kıyıları ile Çanakkale çevrelerinde yağmur, Edirne ve Tekirdağ çev- relerinde karla karışık yağmur, Van, Hakkâri ve Şırnak çevrelerinde kar şeklinde olacak. Marmara ile yurdun iç ve doğu kesimlerinde yer yer sis, iç ve doğu ke- simlerde buzlanma ve don hadisesi görülecek. AKP’nin hedefi emekçiler İşçiler ve kamu çalõşanlarõ, yõl boyunca haklarõnõ almak için AKP iktidarõnõn uygulamalarõnõ kitlesel gösterilerle protesto etti. Emekçiler her seferinde tazyikli su ve biber gazõna maruz kaldõ CİHAN ORUÇOĞLU AKP hükümeti, çalõşanlarõn hak aramaya dönük taleplerini “polisiye yöntemle” bastõrmayõ denerken yak- laşõk 5 bin emekçinin direnişi sürü- yor. AKP’nin iktidara geldiği günden bugüne dek uyguladõğõ özelleştirme, taşeronlaştõrma politikalarõ sonucu, 2010 yõlõna 5 bine yakõn işçi birçok işyerinde direnerek grevlerle girdi. İş- çiler ve kamu çalõşanlarõ, yõl boyun- ca AKP iktidarõnõn uygulamalarõnõ, kit- lesel gösterilerle protesto etti ancak taz- yikli su ve biber gazõna maruz kaldõ. TEKEL işçilerinin özlük haklarõyla birlikte kamu işletmelerine nakil hakkõ verilmesi istemiyle başlattõk- larõ eylem 20 günü aşkõndõr sürerken, eylemin ilk günlerinde yaşanan ve polisin çok sayõda milletvekilinin de aralarõnda bulunduğu gruba yönelik biber gazlõ saldõrõsõ tepkilere neden olmuştu. Çalõşanlar haklarõnõ alõncaya dek direnişte kararlõ olduklarõnõ be- lirtirken değişik kentlerde TEKEL iş- çilerinin eylemine destek gösterile- ri de artarak sürüyor. Belediye-İş Sendikasõ üyesi İs- tanbul İtfaiyesi işçileri taşeronlaş- tõrma ve özelleştirmelere karşõ kad- rolu olmak istedikleri için eylemle- rini sürdürüyor. Eyleme katõlan it- faiyecilere polis biber gazõ ve tazyikli suyla müdahale etti. Tuzla tersane- lerinde ekonomik kriz bahanesiyle çok sayõda işçi işten atõlõrken bazõ ter- sanelerde de işçilere aylarca ücret ödenmedi. Torgem Tersanesi’nin taşeronlarõndan Yet Denizcilik için çalõşan 25 işçi, 4 aylõk maaşlarõ ile sosyal haklarõnõn ödenmemesi üze- rine açlõk grevine girdi. Tersane patronunun sosyal haklarõn ödene- ceğine yönelik söz vermesi üzerine işçiler eylemi durdurdu. Okmeyda- nõ Eğitim ve Araştõrma Hastane- si’nde Dev Sağlõk-İş Sendikasõ’na üye olduklarõ gerekçesiyle 18 taşe- ron sağlõk işçisi işten atõldõ. İşten atõ- lan işçiler hastane önünde yaklaşõk 45 gün süren bir direniş başlattõ. Has- tane yönetimi sendikanõn isteklerini kabul ederek işçileri işe geri almayõ kabul etti. AKP’li Esenyurt Beledi- yesi’nin işten çõkardõğõ 12 işçinin be- lediye önünde direnişi sürüyor. İstanbul’daki Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu Sinter Metal işyerinde çalõşan ve DİSK/Bir- leşik Metal-İş’e üye olan 380 işçi, 22 Aralõk 2008 günü sendikalõ olduklarõ için işten çõkarõldõ. İşyeri önünde di- renişlerini sürdüren işçilere henüz kõ- dem ve ihbar tazminatlarõ da öden- medi. Eskişehir’de RENTA fabri- kasõnda işveren sendikalaşmadan rahatsõz olduğu için, 18 işçi fabrika önünde direnişe başladõ. RENTA iş- vereni işçileri parça parça işe alma- yõ kabul etti. Eti Gõda Sanayi ve Ti- caret AŞ’nin Eskişehir ve Bilecik’e bağlõ Bozöyük ilçesindeki fabrika- larõnda çalõşan 2067 işçi, toplu iş söz- leşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanmayõnca greve çõktõ. Direnişler sürüyor Toplu görüşmeler sonrasõnda or- talama 500 TL ücret alan işçilere yüz- de 11.6 oranõnda zam yapõldõ. İG- DAŞ’õn taşeronu Beypõnarlõlar şir- ketinde çalõşan sayaç okuma işçileri haziran, temmuz ayõ ücretlerinin, as- gari geçim haklarõnõn verilmemesine sigortalarõnõn eksik yatõrõlmasõna kar- şõ Fatih, Zeytinburnu, Bahçelievler, Küçükçekmece ve Avcõlar’da iş bõ- rakarak direnişe geçti. Toplam 45 iş- çinin başlattõğõ direniş devam ediyor. DİSK’e bağlõ Birleşik Metal-İş’e üye işçiler, işverenle insanca yaşa- yacak düzeyde ücret konusunda an- laşamadõklarõ için greve başladõ. ASEMAT fabrikasõndaki 59 işçinin grevi devam ediyor. Gebze Organi- ze Sanayi Bölgesi’ndeki E-Kart fir- masõnda çalõşan ve Türk-İş’e bağlõ Basõn-İş Sendikasõ’na üye 17 işçi, top- lusözleşme hakkõ ve Basõn-İş Sendi- kasõ’nõn işveren tarafõndan tanõnma- sõ için greve başladõ. Stil Tekstil fir- masõnda çalõşan 50 işçi, 4.5 aydõr ma- aşlarõnõ ve 2.5 aydõr mesailerini ala- madõklarõ için direnişe geçti. Mer- sin’in Anamur ilçesindeki devlet hastanesinde temizlik ve bilgi işlem şirketlerinde çalõşan 32 emekçi, yõlõn ilk günü, işten çõkarõldõ. Edirne’de yine gerginlik EDİRNE (AA) - Tutuklanan Edirne Gençlik Derneği üyesi 5 kişiye destek vermek amacõyla İstanbul’dan önceki gün Edirne’ye gelen ve kente sokulmadõklarõ için geceyi Babaeski’de geçiren grup, dün yeniden Edirne’ye gelmek is- teyince jandarma ekiplerince durduruldu. 3’ü polis 7 kişinin yaralandõğõ olayõn ardõndan yeniden Edirne’ye gelmek isteyen grup, TEM Otoyolu’nda jandarma ekiplerince durduruldu. Göstericilerin otobüsten inmesine izin verilmez- ken polisler de jandarmaya destek için geldi. İstanbul Haber Ser- visi - Ergenekon soruş- turmasõ kapsamõnda ifa- desi alõnan eski Hava Kuvvetleri Komutanõ İb- rahim Fırtına, “Sarı- kız”, “Ayışığı”, “Yaka- moz” ve “Eldiven” isim- li darbe planlarõnõ emek- li olduktan sonra basõn- dan duyduğunu söyledi. NTV’nin haberine göre, Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ’na gelerek 5 Aralõk’ta ifade veren Orgeneral Fõr- tõna, “Bir darbe suçla- ması kapsamı içerisinde bana soru yöneltilmesini üzüntü ile karşılıyorum ve reddediyorum” dedi. Savcõlõğõn eski Deniz Kuv- vetleri Komutanõ Özden Örnek’e ait olduğu öne sürülen günlüklerden soru yönelttiği Fõrtõna, şöyle konuştu: “Görev yaptı- ğım dönem içerisinde Cumhuriyetçi Çalışma Grubu’ndan haberim yoktur. Emekli olduk- tan sonra Şener Eruygur ile bir iki kez sosyal or- tamlarda bir araya gel- dim. Böyle bir çalışma yapmış olmasına ihtimal vermiyorum.” Annan Planõ’na karşõ yavru vatanõn sokağa dö- külmesi, Türkiye’de tepki gösterilmesi iddialarõnõn doğru olmadõğõnõ ve bu iddialarõn uluslararasõ bo- yutta tartõşmaya yol aça- cağõna dikkat çeken Fõrtõ- na, bu hususun iddiana- mede yer almamasõnõ talep etti. “Ayışığı” darbe pla- nõnda geçen 22 Eylül 2003’teki toplantõda, eski Genelkurmay Başkanõ Hil- mi Özkök’e hitaben “Ya sen çekil ya da biz çeki- leceğiz” notunun verilme- diğini söyleyen Fõrtõna, mektupta TSK’nin proto- kol kurallarõnõn ihlal edil- miş olduğunu belirtti. “Ha- va Kuvvetleri Komutan- lığı, Deniz Kuvvetleri Ko- mutanlığı’ndan önce ya- zılmış. Böyle bir yanlışı Şener Eruygur’un yapa- cağına ihtimal vermiyo- rum. Bu nedenle yazı- nın Şener Paşa’ya ait ol- madığını, bir kurgu ol- duğunu düşünüyorum” diyen Fõrtõna, Cumhur- başkanõ Sezer’in görevini sürdürmesi için ne gibi görüşmelerde bulunduğu yönündeki bir soruyu ise “Bu ifade Türkiye Cum- huriyeti’ni ve TSK’nin, birliğini tahrip etmek amaçlı bir kötü niyet be- yanıdır, lanetliyorum” diye yanõtladõ. İşadamlarõ Rahmi Koç, Aydın Do- ğan ve Engin Akçako- ca’yõ tanõyõp tanõmadõğõ sorulan Fõrtõna, Koç’u sa- nayici olmasõ nedeniyle tanõdõğõnõ, Doğan ve Ak- çakoca’yla ise tanõşmadõ- ğõnõ söyledi. İstanbul Haber Servisi - Büyükşehir Belediyesi’nde çalõşan itfaiye işçileri- nin çõkarõlmasõnõ protesto eden, arala- rõnda Belediye-İş Sen, İP, ESP, Genç- Sen ve TKP’nin de bulunduğu bir grup, meşalelerle Taksim Meydanõ’ndan Ga- latasaray Lisesi önüne dek yürüdü. Grup adõna açõklamayõ okuyan Türk-İş 1. Bölge Başkanõ Faruk Büyükkucak, “İtfaiye ve TEKEL işçisi direniyor. Bu zulmü durdurmak için yarın (bu- gün) saat 12.00’de Ankara’dan gele- cek olan konfederasyon temsilcileri- nin katılımı ile İBB önünde eylem yapacağız. Başbakan ve Topbaş bu sesi duyana kadar eylemlere devam edeceğiz. Bu ses demokrasinin ve is- yanın sesidir” diye konuştu. Demokra- tik Haklar Federasyonu (DHF) üyeleri de yeni yõla direnişte giren TEKEL ve İtfaiye işçilerine destek vermek ama- cõyla Galatasaray Lisesi’nden Saraçha- ne’ye değin bir yürüyüş yaparak des- teklerini iletti. (Fotoğraf: ALİ AÇAR) İtfaiyeci direnişine destek ‘İddialarõ basõndan duydum’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TE- KEL işçilerinin başkentteki eylemi bugün 22. gününe girdi. Demokrat Parti (DP) Ge- nel Başkanõ Hüsamettin Cindoruk, Türk- İş Genel Merkezi önündeki işçilere destek ziyaretinde bulundu. TEKEL işçilerine hitaben yaptõğõ ko- nuşmasõnda eyleme katõlanlarõn Ankara’da “soğuğa ve baskılara rağmen açık ev in- şa ettiklerini” ifade eden Cindoruk, işçi- lerin yaşadõklarõ sorunlarõ bütün Türkiye’nin öğrendiğini ve demokrasiye inanmõş bütün vatandaşlarõn simgesel direnişi haline gel- diğini söyledi. Cindoruk, “Bu hükümet sendikayı reddediyor, işçi haklarını red- dediyor. Size sadece parasal olarak yak- laşıyor. Ancak artık herkes sizin kaza- nılmış haklarınızı aradığınızı biliyor. Ben de bu nedenle sizi kutluyorum” de- di. İşçilerin “Ölmek var, dönmek yok” slo- ganõna, “Ben sizden ölmenizi istemiyo- rum. Bu hükümetin inadından dönme- sini istiyorum” karşõlõğõnõ veren Cindoruk, işçilerin, “gemileri yaktık, geri dönüş yok” sözlerine karşõlõk olarak da “Sayın Başbakan’ın oğlunun gemileri var, o yak- mıyor gemileri” karşõlõğõnõ verdi. Türk-İş’e bağlõ Türkiye Motorlu Taşõt İşçileri Sen- dikasõ Ankara Şubesi’ne üye bir grup da işçilere destek ziyaretinde bulundu. İşçilere destek fonu Sanatçõ Ferhat Tunç da Türk-İş Genel Merkezi önünde işçilere konser verdi. Tunç, TEKEL çalõşanlarõnõn halklarõn kardeşliğini ortaya koyduklarõnõ ve emek mücadelesi ver- diklerini ifade etti. İşçilerin “Direne dire- ne kazanacağız” sloganlarõ üzerine Tunç, “Evet kazanacaksınız. Eğer susarsanız bu haksızlıklar bitmez” dedi. TEKGIDA-İŞ Sendikasõ’ndan yapõlan yazõlõ açõklamada da TEKEL işçilerine destek için fon oluşturulduğunu belirtile- rek isteyenlerin bu fona katkõ sağlayabi- leceği bildirildi. Açõklamada, isteyenlerin, Vakõflar Bankasõ Türk-İş Şubesi’nde TL, Avro ve Dolar cinsinden açõlan hesaplara para yatõrõlabileceği bildirildi. DP LİDERİ CİNDORUK TEKEL İŞÇİLERİNİ ZİYARET ETTİ ‘İşçi haklarını reddediyorlar’ Haber Merkezi - Eski KKTC Cumhur- başkanõ Rauf Denktaş, kendi talepleri doğrultusunda Özel Kuvvetler’in kurduğu Türk Mukavemet Teşkilatõ’nõ (TMT) “kontrgerillanın bir uzantısı olarak ta- nımlamanın günah olacağını” söyledi. NTV’ye konuşan Denktaş, Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’a suikast iddia- sõyla ilgili soruşturma kapsamõnda gündeme gelen Özel Harp Dairesi’nin Kõbrõs’taki faa- liyetlerine ilişkin sorularõnõ yanõtladõ. 1957 yõlõnda 2 arkadaşõyla birlikte EOKA’ya kar- şõ direniş için TMT’yi kurduklarõnõ anla- tan Denktaş, dönemin Dõşişleri Bakanõ Fa- tin Rüştü Zorlu ile yaptõklarõ temaslar so- nucu Özel Harp Dairesi’nin Kõbrõslõ genç- leri eğiterek TMT’ye silah desteği verdi- ğini kaydetti. Denktaş, “Silah vermiştir, Allah razı olsun ki vermiştir, yoksa bu- rası şimdi Yunan adası olacaktı. Biz Se- ferberlik Dairesi dendiğinde, karşımız- da orduyu gördük. Türkiye ile resmi te- maslarda bulunduk, bütün işlemler res- mi temaslarla yapıldı” dedi. Kontrgerillanõn Ada’ya girmediğini sa- vunan Denktaş, “Türkiye’nin kolordusu var. Kolordunun içinde hangi seksiyon- lar var, bunu bilemem” diye konuştu. ‘Mektup arşivlerde vardır’ Kendisinin TMT’nin siyasi kanadõnõ yö- nettiğini belirten Denktaş, “Ben Özel Harp Dairesi’nde eğitim görmedim, sadece siyasi kanadını sevk ve idare ettim. Ba- na gelen istihbaratı değerlendirip teşki- lata ve Türkiye’ye gönderiyordum” de- di. Denktaş, Ergenekon soruşturmasõnda bahsi geçen, emekli Orgeneral Şener Eruy- gur tarafõndan 2004 yõlõnda kendisine ya- zõlan ve “Devlete ve millete ihanet eden- lerin tarihin karanlıklarına yuvarlana- caklarına inanarak biz 4 kuvvet komu- tanı sonuna kadar sizin desteğinizde olacağımızı arz eder, derin saygılar su- narız” ifadelerinin geçtiği iddia edilen mektupla ilgili ise “Bu mektup bana gel- mişse muhakkak Cumhurbaşkanlığı ar- şivinde vardır” diye konuştu. ESKİ KKTC CUMHURBAŞKANI RAUF DENKTAŞ ‘Kontrgerilla Ada’ya girmedi’ Eski Hava Kuvvetleri Komutanõ İbrahim Fõrtõna’nõn Ergenekon savcõlarõna verdiği ifade
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle