25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 5 OCAK 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Hindistan’ı Yaşamak… Yeniden merhaba! Merak eden, telefonla, e-postayla... arayan soran tüm sevgili okurlarıma öncelikle yakın ilgilerinden dolayı çok teşekkür ediyorum… Biliyorum biraz fazlaca uzun bir ara oldu. Ben de gazeteyi, sizleri çok özledim… Ama lamı cimi yok… Abartmıyorum, Hindistan aklımı başımdan aldı… Uzatmayayım; Hindistan’daydım. Hemen size şunu söyleyebilirim; Afrika’sıyla, Güney Amerika’sıyla… Dünyayı köşe bucak dolaşmak imkânınız yoksa… Hayatta egzotik bir ülkeye, bir kez uzun bir yolculuk yapmayı düşünüyorsanız; “bir tek yolculuk” imkânınız varsa, bu imkânı Hindistan için kullanın. Hindistan yolculuğu, pek kolay değil... Çünkü “orta direk turiste” hitap edecek; kitle turizmi zerre kadar gelişmemiş. Bir yandan, tam da ülke, turizm fazla gelişmediği için çekici. Aslında dışardan tam tersini düşünürüz, değil mi? Yıllardır insanlar, Hindistan’a gider gelir… Kimi hızını alamaz. Üç, beş kere gider. Ama koskoca Hindistan’ı ziyaret eden turist sayısı ne biliyor musunuz? Topu topu yılda 5 milyon! Hindistan’ın dörtte biri büyüklüğündeki Türkiye’ye gelen turist sayısının, sadece beşte biri… diğer deyişle. Bu yüzden ya en üst kategoride, beş yıldızlı oteller var… Ya en altta, ancak sırt çantalı gençlerin kalabileceği salaş yerler… İstisnalar dışında; üç dört yıldızlı oteller kalınır gibi değil. Üst kategoriler dışında, turistik tesislerin taşıdığı “yıldız sayısı” hemen her şey gibi.. alabildiğince “keyfi” Hindistan’da. Bu yüzden Türkiye’den gidecek turist için, en uygun yol; turlar… Film gibi ülke Himalaya’dan çöllere, okyanusa uzanan.. doğa zenginliği; kültür, tarih, anıtlar, tapınaklar, çok boyutlu inanç âlemi… Ne ararsanız var Hindistan’da. Ama bu ülkede benim asıl aklımı çelen şeyler, bu çok renkli evrenin başlı başına bu özellikleri olmadı - ki bunlar, Hindistan’a gitmek için yeterli neden kuşkusuz… Herhangi bir kentin herhangi bir sokağında yürümek bile; insanı sersem edici, başdöndürücü bir serüvene dönüşebiliyor rahatlıkla. Rickshaw’lar, tuk-tuklar, rengârenk sariler, türbanlar, seyyar satıcılar, farklı kokular, sıcak, nem, kalabalık… Her an, her yer insan kaynıyor. Hiçbir şey önden kestirilemiyor. Her an, her şey durdurulamaz bir hareket halinde. Film gibi. İnsanlık, dolayısıyla yaşam, her an yanınızdan akıp geçiyor. “Aman da gideyim şunu göreyim, bunu yapayım!” diye fazla bir çaba harcamanıza gerek kalmıyor. Her dakika, her saniye yanınızdan görülecek bir şey geçiveriyor. En olmadık yerde, bakıyorsunuz; bir ağacın altında “açık hava berberi” müşterilerin saçını tarıyor, kesiyor, boyuyor…. Beri yana dönüyorsunuz; başka bir gölgelik alanda benim çocukluğumda bile görmediğim elektriksiz “kömür ütüsü” ile, adamın biri “açık havada ütücülük” yapıyor. Nereye bakacağınızı şaşırıyorsunuz… Şaşırıyorsunuz.. şaşırıyorsunuz ama bir yandan da bunların, beklediğiniz.. hayalinizdeki.. klasik Hindistan manzaraları olduğunu/olabileceğini düşünüyorsunuz. Hindistan’ı gördüğüm “en çarpıcı”, “en ilginç ülke” kılan özellikler öte yandan; uzun boylu yoga, meditasyon, guru kültürü de olmadı. Özel merakım olmadığı için “ayurveda”ya filan da takılmadım... Bunlar da “Hindistan” deyince, hemen akla gelen şartlanmalar. Küreselleşmenin merkez üssüne yolculuk “Eh geriye ne kaldı?” diyeceksiniz… Şu: Hindistan benim “Asya usulü küreselleşmeye” yaptığım ilk seyahat oldu. Çin’e gitmemiştim. Hindistan’da gördüğüm “Asya usulü küreselleşmeden” çok etkilendim. “Çok etkilendim” derken “çarpıldım/feleğimi şaşırdım” demek daha doğru. Küreselleşmenin merkez üssüne gitmiş gelmiş gibi oldum… Küreselleşmenin gerçekte tam ne menem bir şey olduğunun Hindistan’da ayırdına vardım diyebilirim. Emre Hoca (Kongar) der ya: “Küreselleşme Türkiye’de körlerin fili tanımlamaları gibi tanımlanıyor. Kimi bacağını tutuyor, ağaç gövdesi diyor. Kimisi dişini tutuyor, mermer gibi kılıç diyor. Kimisi kulağını tutuyor, büyük bir kepçe diyor. Küreselleşme aslında son derecede karmaşık, kompleks bir konu. Tek bir değişkene indirgenecek gibi değil…” İşte bu çok değişkenli kompleks konunun unsurlarını; küreselleşmenin “tsunami” gibi yaşandığı, boyutları denli uçurumları da büyük ve derin Hindistan’da keşfettim diyebilirim. Galiba sonunda Hindistan’da “fil”i gördüm. Hindistan’ın simgesi de –işe bakın ki- zaten “fil”!!! Perşembeye devam ederiz… Hepimiz için (daha!) aydınlık bir yıl temenni ediyorum. nilgun@cumhuriyet.com.tr Helsinki’de tren otele girdi Dış Haberler Servisi - Finlandiya’nõn başkenti Helsinki’de frenleri tutmayan bir tren Holiday Inn oteline girdi. Fin Ulaştõrma Kurumu’ndan yapõlan açõklamada, trende yolcu bulunmadõğõ, istasyonda bekleyen yolcularõn önceden uyarõlarak bölgeden uzaklaştõrõldõğõ, trenin içine girdiği oteldeki konferans salonunun da boş olduğu belirtildi. Frenlerin neden tutmadõğõ soruşturma konusu olurken olayda ölen ya da yaralanan olmamasõ sevinç yarattõ. Blackwater için dava Dış Haberler Servisi - Irak hükümeti, 2007 yõlõnda en az 14 Iraklõ sivili öldürmekle suçlanan Amerikan özel güvenlik şirketi Blackwater çalõşanlarõ hakkõndaki davanõn düşmesi üzerine aynõ şirket aleyhinde ABD’de dava açõlmasõ için başvuruda bulundu. Irak Başbakanõ Nuri Maliki, “ABD Adalet Bakanlõğõ davanõn düşürülmesini protesto etti. Biz de komite kurup ABD’ye Blackwater aleyhinde dava açõlmasõ için dilekçe sunduk. Irak’ta da dava açacağõz” dedi. Maliki, Amerikalõ yargõcõn “usul hatasõ” gerekçesiyle davayõ düşürmesinin, “Iraklõlara acõ verdiğini” belirtti. Amerikan şirketinin 5 görevlisi, 2007 Eylülü’nde Bağdat’ta kalabalõğõn üzerine ateş açarak sivilleri öldürmekle suçlanõyordu. ETA mahkûmları açlık grevinde MADRİD (AA) - İspanya’nõn kuzeyindeki Bask bölgesinin bağõmsõzlõğõ için mücadele eden ve AB terör örgütleri listesinde bulunan ETA örgütü üyesi mahkûmlar, İspanya ve Fransa’daki cezaevi şartlarõnõ protesto etmek için açlõk grevine başladõ. “Gara” adlõ gazetede yer alan ETA bildirisinde, İspanya ve Fransa’daki cezaevi politikalarõ “zalimce” olarak nitelendi. Bulgaristan tazminat istiyor SOFYA (AA) - Bulgaristan, 1878’deki Osmanlõ-Rus savaşõndan sonra Türkiye’den göç eden Bulgarla- rõn, ülkede bõrakmak zorunda kaldõk- larõ mal ve mülkleri için 10 milyar do- lar tazminat ödenmesi konusunda res- mi başvuruya hazõrlanõyor. Yurtdõşõn- daki Bulgarlardan sorumlu Devlet Ba- kanõ Bojidar Dimitrov, Bulgar basõ- nõna yaptõğõ açõklamada, söz konusu tazminatõn ödenmemesi durumunda Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üye- liğinin Bulgaristan tarafõndan engelle- neceğinin sinyalini verdi. Dimitrov, tazminat konusunun AB’nin Türkiye için hazõrladõğõ ra- porlarda da yer aldõğõnõ belirterek, “Bu sorunun çözümü Türkiye’nin AB üyeliği için vazgeçilemeyecek bir önkoşuldur” dedi. Avrupa Parla- mentosu’nun 21 Mayõs 2008 tarihinde oylayarak karara bağladõğõ “2007 Tür- kiye İlerleme Raporu İlke Kara- rı”nda Bölgesel Meseleler ve Dõş İliş- kileri konularõnõn ele alõndõğõ 40. mad- desinde: “...Türk makamlarını iyi komşuluk ilişkileri ruhuna uygun olarak, önemli ikili sorunları çözmek için Bulgaristan (Bulgar Trakya göçmenlerinin mülkiyet sorunları vb.) ile diyaloğu geliştirmeye davet eder” deniliyor. Türkiye’den istenecek tazminat ko- nusunda yapõlacak resmi başvuru için devlet arşivindeki tapu kayõtlarõ ve belgelerin tek tek incelendiğini kay- deden Dimitrov, 2009 yõlõnda 306 mi- rasçõya taleplerine ilişkin tasdikli tapu ve evrak kopyasõ verildiğini açõkladõ. Dimitrov, işlemlerin devam ettiğini belirterek hak sahiplerine zaman ge- çirmeden devlet arşivlerine başvuruda bulunmalarõ çağrõsõ yaptõ. Bojidar Dimitrov, tazminat mesele- sinin, Türkiye ile Bulgaristan arasõnda 1925 yõlõnda imzalanan ve halen yü- rürlükte olan Ankara Anlaşmasõ’nda yer aldõğõnõ ileri sürerek “Türkiye’den anlaşmanın gereklerini yerine ge- tirmesini bekliyoruz” dedi. Borisov Ankara’ya iletecek Göçmenlerin Türkiye’deki mal ve mülk varlõklarõyla ilgili istedikleri taz- minat konusunun, Bulgaristan Başba- kanõ Boyko Borisov’un ay sonuna doğru Türkiye’ye yapmasõ planlanan resmi ziyaret sõrasõnda da gündeme ge- tirileceği öğrenildi. Türkiye ile Bulgaristan arasõnda 18 Ekim 1925 tarihinde imzalanan An- kara Anlaşmasõ, Osmanlõ-Rus sava- şõ (1878) ile 1925 yõllarõ arasõndaki zaman diliminde gerçekleşen karşõ- lõklõ göçleri içeriyor. Bulgaristan Trakya Dernekleri yetkilileri, an- laşmanõn ek protokolünün “V.” mad- desine dayanarak, Bulgar göçmen- lerin varisleri adõna, Türkiye’deki malvarlõklarõ için tazminat istiyor. Oysa anlaşma sadece Türkiye’den Bulgaristan’a göç eden Bulgarlarõ de- ğil, Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç eden Türkleri de kapsõyor. Araştõrmalar, aynõ dönem içeri- sinde 2 milyona yakõn Türk’ün Bul- garistan’daki bütün mal ve mülkle- rini geride bõrakmak zorunda kala- rak Türkiye’ye göç ettiklerini orta- ya koyuyor. Ankara Anlaşmasõ’nõn ek protokolü, her iki ülke sõnõrlarõ içerisinde kalan taşõnmazlarõn ilgi- li ülkenin mülkiyetine geçeceğini de öngörüyor. Sofya, Osmanlõ-Rus savaşõndan sonra Bulgaristan’a göç edenlerin Türkiye’de bõrakmak zorunda kaldõklarõ mal ve mülkler için 10 milyar dolar istemeye hazõrlanõyor ABD’DE SIKI GÜVENLİK 14 ülkeden uçanlar didik didik aranacak Dış Haberler Servisi - Nijerya asõllõ bir saldõrganõn 25 Aralõk günü Amster- dam-Detroit seferini yapan bir uçağa gizlice soktuğu patlayõcõ düzeneği ateşle- meye çalõşõrken son anda engellenmesinin ardõndan, Amerikan havalimanlarõn- da 14 ülkeden gelen yol- culara yönelik denetimin sõ- kõlaştõrõlacağõ bildirildi. ABD Ulaştõrma Güven- liği İdaresi’nin (TSA) açõk- lamasõnda, ABD’nin “te- röre destek veren ülkeler” listesinde yer alan Küba, İran, Sudan ve Suriye’nin yanõ sõra Afganistan, Ce- zayir, Irak, Lübnan, Libya, Nijerya, Pakistan, Suudi Arabistan, Somali ve Ye- men’den gelen yolcularõn “kapsamlı aramadan” ge- çirileceği duyuruldu. Açõk- lamada ayrõca yeni talima- tõn, “güvenlik yetkilile- riyle yerel ve uluslarara- sı ortaklarla istişareler sonucu geliştirildiği ve uzun vadeli, sürdürüle- bilir güvenlik tedbirleri- ni içerdiği” belirtildi. Yeni güvenlik talimat- larõna göre, uluslararasõ uçuşlarla ABD’ye gelen tüm yolcular rutin arama- dan geçirilecek, ancak şüp- heli davranõşlar sergile- yenlere yönelik “tehdit te- melli” aramalarõn sayõsõ arttõrõlacak. ABD’ye gelen yolcularõn vücut ve çanta- larõnõn aranmasõnõn ardõn- dan, patlayõcõ maddelerin tespit edilmesi için gelişmiş arama teknolojilerinin kul- lanõlacağõ kaydedildi. ABD’de son dönemde, Başkan Barack Obama üzerinde “teröre karşı ye- ni güvenlik önlemleri al- ması” yönündeki baskõ ar- tõyor. Obama da 25 Ara- lõk’taki saldõrõnõn ardõn- dan, yeni güvenlik önlem- leri alõnacağõnõ söylemişti. Amerikan-Arap Ayrõm- cõlõk Karşõtõ Komite üyesi Nevar Şora, TSA’nõn açõk- ladõğõ yeni önlemlere kar- şõ çõkarak “Bu çok aşırı ve tehlikeli. İnsanlar sadece geldikleri ülkeye bakıla- rak terörle bağlantılıy- mış gibi etiketlenecekler” diye konuştu. Havaalanında panik Yeni önlemlerin yürürlü- ğe girmesinden birkaç saat sonra, ABD’de New York yakõnlarõndaki Newark Uluslararasõ Havaalanõ’nda, bir kişinin arama yapõlma- dan yasak bölgeye girmesi panik yarattõ. Olayõn ardõn- dan, havaalanõnõn C termi- nalinin kapatõldõğõ ve ter- minaldeki tüm yolcularõn dõşarõ çõkarõldõğõ bildirildi. TSA, yasak bölgeye giren kişinin bulunamadõğõnõ, an- cak tüm yolcularõn yeniden arandõğõnõ açõkladõ. Avrupa ülkelerinde de son haftalarda, bazõ havaa- lanlarõnda tüm vücudu gös- teren tarayõcõlarõn kullanõl- maya başlanmasõ tartõşma yaratõyor. Washington, diplomatik ilişkisi olmayan Küba, İran, Sudan ve Suriye’nin yanõ sõra 10 başka ülkeden gelen yolcularõn ‘kapsamlõ aramadan’ geçirilmesi kararõ aldõ. Hollanda’dan ABD’ye giden bir uçakta meydana gelen terör saldõrõsõ girişimi üzerine alõnan karara tepki gösteren Amerikan-Arap Ayrõmcõlõk Karşõtõ Komite, insanlarõn ülkelerine göre terör şüphelisi olarak gösterilmesini kõnadõ. ABD’de AIDS yasağı kaldırıldı Dış Haberler Servisi - 2012 yõlõnda ilk kez küresel HIV ile mücadele zirvesine ev sahipliği yapmaya hazõrlanan ABD, AIDS hastalarõnõn ülkeye girişini engelleyen 22 yõllõk yasağõ kaldõrdõ. ABD Başkanõ Barack Obama, bu yasağõn Amerika’nõn HIV/AIDS ile mücadelede lider ülke olma hedefiyle uyuşmadõğõnõ dile getirdi. Uzmanlar yasağõn devamõ durumunda, uluslararasõ konferansõn yapõlmasõnõn da tehlikeye gireceğini belirtiyorlardõ. Yasak, AIDS’in panik yarattõğõ 1980’li yõllarõn sonunda getirilmiş, ABD, aralarõnda Suudi Arabistan ve Libya’nõn da bulunduğu, AIDS hastalarõnõ topraklarõna kabul etmeyen 12 ülke arasõna katõlmõştõ. TEŞEKKÜR Eşim AYSEL ALTUNKAYNAK’ı Sağlõğõna kavuşturan, soluk alõp vermesini sağlayan Sayõn Dr. ELİF ALTUĞ KOLSUK ve Vehbi Koç Vakfõ Amerikan Hastanesi Göğüs Hastalõklarõ Bölümü doktor, hemşire ve tüm çalõşanlarõna, ayrõca Kardiyolog Sayõn Dr. ALPASLAN ERYILMAZ’a yürekten çok teşekkür ediyorum. HİKMET ALTUNKAYNAK Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Elif Tulis İngilizce’yi İngilizce kaynaklardan öğrenin... Westminster University ve Premier College sertifikalarına sahip, London School of Business Administration’da master yapmış, ÖĞRETMENDEN, BRITISH ENGLISH ? Gramer, konuşma, derslere yardımcı, sınavlara hazırlık ? İş İngilizcesi (Business English) ve İngilizce iş görüşmelerine (Interview) hazırlık Bahariye-Kadıköy / İstanbul 0532 701 80 41 - (0216) 418 94 51 CLINTON’DAN, İRAN’A YAPTIRIM AÇIKLAMASI: Hedef Devrim Muhafızları Haber Merkezi - ABD Dõşişleri Bakanõ Hillary Clinton, İran’õn nükleer programõ nedeniyle bu ülkeye yeni yaptõrõmlar uygu- lanmasõ konusunda partnerleriyle görüşme- lere başladõklarõnõ açõkladõ. Dõşişleri Ba- kanlõğõ’nda gazetecilere açõklama yapan Clinton, “Hedefimiz, İran hükümetine, özellikle de Devrim Muhafızları unsur- larına baskı yapmak, bunun yaparken, zaten sıkıntı içinde olan sıradan insanla- rı daha da zor durumda bırakmamak” dedi. Clinton, Yemen’de El Kaide örgüt- lenmesinin de “bölgesel ve küresel istik- rara yönelik bir tehdit” oluşturduğunu söyledi. Clinton, El Kaide’nin tehditleri ne- deniyle kapatõldõğõ bildirilen Yemen’deki ABD Büyükelçiliği’nin “şartlar elverdi- ğinde” tekrar açõlabileceğini de ifade etti. ABD Başkanõ Barack Obama’nõn te- rörle mücadele danõşmanõ John Brennan ise Fox televizyonuna yaptõğõ açõklamada, El Kaide’nin tehditlerine rağmen Ye- men’de yeni bir cephe açmayõ düşünme- diklerini söyledi. Yemen hükümetinin El Kaide’yle mücadelede istekli davrandõğõ- nõ ve ABD’nin de istenen her tür yardõmõ yapmaya hazõr olduğunu belirten Bren- nan, Washington yönetiminin bu ülkeye doğrudan askeri müdahalesi konusunda ise “Bu noktada bununla ilgili bir gün- demimiz yok” dedi. Brennan, El Kai- de’nin Yemen’in başkentindeki büyükel- çiliğe saldõrõ hazõrlõğõ yaptõğõ konusunda ellerinde bazõ veriler olduğunu ifade etti. Brennan, Pakistan, Afganistan ve Ye- men’de El Kaide’yi yok etmeye kararlõ olduklarõnõ sözlerine ekledi. Öte yandan, ABD ve İngiltere’nin ardõn- dan Fransa da, Yemen’deki büyükelçiliği- ni kapattõğõnõ duyurdu. Fotoğraf:AP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle