Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
5 OCAK 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Elinizi Tutan mı Var?..
Geçmişe uzanan içbükey bir mavilik, insani
harflerin, düşüncelerin iniş çıkışını yansıtır
bana.
O düşünceler yaşamın içinde çoğalır kimi
zaman!
Gazeteleri okuyorum böylesine yoğun
duyguları yaşarken...
2010 yılında ABD, Irak ve Afganistan’dan
çekilecek mi?
30 bin asker göndermeye hazırlanıyor ABD
Afganistan’a... Kimileri, “Göndersin, hiç önemli
değil” diyor, bilmiş bilmiş.
“Nasıl olsa ABD 2010 yılında iki ülkeden
çekilecek... Obama’nın planı çekilme... 2010’da
Irak’tan, 2011’de Afganistan’dan çekilecek.”
Devam ediyor:
“Başbakan Erdoğan ve Obama, Kürt
sorununun çözümünde kararlı...”
Bu nasıl kararlılık acaba?
Başbakan’ın şu sözlerinin altını çiziyor
aklıevvel arkadaşlar:
“Ben kaybedeyim, partim kaybetsin hiç
önemli değil... Önemli olan Türkiye’nin
kazanması...”
Türkiye’yi dolaşanlar biliyor ki, AKP tabanı
“Kürt açılımı”ndan rahatsız... AKP
milletvekilleri seçim bölgelerinde seçmenin
tepkisiyle karşılaşıyorlar.
AKP iktidarını koşulsuz destekleyen
kalemler, bunun farkındalar...
Eğer demokrasi diyorsanız, önce 12 Eylül
askeri darbesinin getirdiği Seçim ve Siyasi
Partiler Yasası’nı değiştirin, yüzde 10 olan
seçim barajını yüzde 5’e indirin.
Bakıyorum, bizim yalaka takımı bu konuya
hiç girmiyor... Bir yandan Obama’ya, bir
yandan Erdoğan’a övgüler yağdırıyor.
Sıkıştıkları anda “demokrasi ve özgürlük”
diye ortalığı ayağa kaldırıyorlar...
Meclis çoğunluğu kimin elinde? AKP’nin! O
zaman buyrun, elinizi tutan mı var?
Gazeteci arkadaşım Merdan Yanardağ, Kürt
sorununa ilişkin önemli bir yazı yazdı
(http://haber.sol.org.tr).
Yanardağ yazısının girişinde şöyle diyordu:
“Türkiye’nin siyasal ve entelektüel ortamında
giderek netleşen tuhaf bir durum yaşanıyor;
uzunca denilebilecek bir süredir Kürt siyasal
hareketini oluşturan bileşenlerin önemli bir
kesimi, sağlı-sollu liberaller ve kendilerini hâlâ
solda sayan kimi aydın çevreler, bu toprakların
kadim sorunlarından birinin, Kürt sorununun,
soğuk savaş artığı sağcılar, İslamcılar ve
muhafazakâr çevrelerle birlikte çözüleceğine
inanmış durumdalar.”
Merdan Yanardağ, benim de sık sık
değindiğim soruna ilişkin bir saptama
yapıyordu:
“....Bu gelişmenin yarattığı vahim siyasal ve
toplumsal sonuçların biri şudur: Kürt
hareketinin kimi bileşenleri ve liberaller, bu
ülkenin aydınlanma geleneğinden ve ilerici
birikiminden kopma sürecine giriyor ve
gericileşiyor.”
Gericileşme sürecinden kazançlı çıkanlar
Güneydoğu’da sandıktan çıkan oylarla
besleniyor, dinci ve tarikatçı yapılanma
bölgede giderek ivme kazanmıyor mu?
Öteden beri Türk ve Kürt emekçilerinin
sınıfsal temele dayalı politikalardan
uzaklaştıklarını yazıyorum.
Sorunun çözümü sermaye-emek çelişkisini
ortaya koyup, Marksist öğretilerin ışığında
politika üretmekten geçiyor.
Etnik ve dinsel olguları öne çıkararak
demokrasi ve özgürlük olmaz...
Feodal yapı kırılmadan, etnik-dinsel öğelerle
demokrasi ve özgürlükler sağlanabilir mi?
Güneydoğu’nun ilerici ve sol birikiminin
yerinin dinsel ve etnik kimliğe bırakılması
sadece ABD’nin işine yarar.
Geleceğe uzanan o içbükey maviliğin içinde
akan kanın durmasını istiyorsak, Merdan
Yanardağ’ın yazısındaki “devrimci eleştirinin
yerini gerici eleştiri alıyor” bölümünü, Kürt
sosyalistleri, solcuları, aydınları okuyup
düşünmelidir.
Gerici bir yaklaşım ne feodal yapıyı, ne
toprak ağalarının egemenliğini kırar.
Sorun ortaçağ kafasıyla çözülemez!
Sorunun çözümü sınıfsal mücadeleden
geçer...
Dinsel ve şoven milliyetçilik, Türk ve Kürt
burjuvazisinin ve emperyalizmin işine yarar.
Siz, eski DTP, yeni BDP milletvekillerinin
ağızlarından sermaye-emek çelişkisini, sınıf
mücadelesini duydunuz mu?
Ben bugüne değin hiç duymadım!
[email protected]
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
‘Omuz çıkmadı,
kas zedelenmesi’
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’õn Antalya’da
tatilini geçirirken
omzunun çõktõğõna ilişkin
haberlerin gerçeği
yansõtmadõğõ, spor
yaparken “kas
zedelenmesi” meydana
geldiği bildirildi. Çekilen
MR sonuçlarõna göre de
bir sorun bulunmadõğõ
belirtildi. Spor yaparken
meydana gelen kas
zedelenmesiyle ilgili ilk
müdahalenin Başbakanlõk
sağlõk ekibi tarafõndan
yapõldõğõ, Erdoğan’õn
İstanbul’a dönüşünün de
sağlõk sorunundan dolayõ
değil, bu ildeki
programõnõ
gerçekleştirmek için
olduğu ifade edildi.
Erdoğan 19
ülkeye gitti
ANKARA (ANKA) -
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, 2009 yõlõ içinde
19 ülkeye 23 seyahat,
yurtiçinde 61 şehre 94
gezi düzenledi.
Başbakanlõk’ta hazõrlanan
2009 faaliyet raporuna
göre, Başbakan Erdoğan,
25 cumhurbaşkanõ, 5
Cumhurbaşkanõ
Yardõmcõsõ, 12 Meclis
Başkanõ, 27 Başbakan, 15
Bakan, 7 Genel Sekreter,
4 Büyükelçi, 4 siyasi parti
temsilcisi, 4 üst düzey
yönetici, 1 milletvekili, 1
özel temsilci, 1 konsey
başkanõ ve 19 da diğer
yabancõ konuk olmak
üzere 125 yabancõ heyetle
ayrõ ayrõ görüştü.
Kemal Demir
yaşamını yitirdi
ANKARA (AA) -
Türk Kõzõlayõ’nõn 20 yõl
süreyle genel başkanlõğõnõ
yapan, eski bakanlardan
Kemal Demir vefat etti.
Demir için bugün Türk
Kõzõlayõ tarafõndan, Düzce
Cevdet Komit Kan
Merkezi’nde saat
10.30’da tören
düzenleneceği belirtildi.
Demir’in cenazesi Düzce
Merkez Büyük
Camii’nde, öğle
namazõnõn ardõndan
kõlõnacak cenaze
namazõnõn ardõndan Şehir
Mezarlõğõ’nda toprağa
verilecek. 1957’de, 11.
Dönem Bolu Milletvekili
seçilen Demir, Sağlõk ile
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlõğõ görevlerinde
bulundu. 1979’da Türk
Kõzõlayõ Genel
Başkanlõğõ’na gelen
Demir 1999’daki
Marmara depreminin
ardõndan bu görevinden
istifa etti.
Adana’nın
kurtuluşu
ADANA (Cumhuriyet
Bürosu) - Adana’nõn
düşman işgalinden
kurtuluşunun 88.
yõldönümü törenlerle
kutlanõyor. Büyük
kutlama töreni Uğur
Mumcu Meydanõ’nda
gerçekleştiriliyor. Kentin
kurtuluş yõldönümünde ilk
olarak gaziler tarihi
Büyüksaat Kulesi’ne
bayrak çekecek. Daha
sonra Atatürk Parkõ’ndaki
Atatürk Anõtõ’na çelenk
konulup saygõ duruşunda
bulunulacak. Şehitliklerin
ziyaret edilmesinin
ardõndan da Adana
Valiliği’nde vali, garnizon
komutanõ ve büyükşehir
belediye başkanõ tebrikleri
kabul edecek. Büyük
kutlama töreni ise
10.30’da Uğur Mumcu
Meydanõ’nda
gerçekleştirilecek.
CHP Grup Başkanvekili Anadol: İslami faşizme doğru koşar adõmlarla ilerliyoruz
‘Yargõ baskõ altõnda’ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Grup Başkan-
vekili Kemal Anadol, dün par-
lamentoda düzenlediği basõn
toplantõsõnda “Türkiye de-
mokratikleşiyor, yargılan-
mayan kimse yok, her yer açı-
lıyor” söyleminin bir aldat-
maca olduğunu söyledi.
“Türkiye İslami faşizme
doğru koşar adımlarla ilerli-
yor” diyen Anadol, Başbakan
Tayyip Erdoğan ve Başba-
kan Yardõmcõsõ Bülent
Arınç’õn “Kimsenin ayrıcalı-
ğı yok, herkes yargılanır”
ifadelerine dikkat çekti.
Anadol, “Türkan Saylan’ın,
Sabih Kanadoğlu’nun evine
girildiği vakit bunları söylü-
yorlardı. Sayın Başbakan, se-
nin dosyan var kalpazanlık-
tan, ihaleye fesat karıştır-
maktan. Biz milletvekilleri
ne zaman yargılanacağız?
Yargılanmayan kimse yok,
kimsenin dokunulmazlığı
yok, ifadeleri koskoca bir ya-
lan” dedi.
Yargõlama, soruşturma yolu
açõlmayan bürokratlarla ilgili
örnekler veren Anadol,
“AKP’li bakanların suçlula-
rı himaye ettiğini” söyledi.
Anadol, “İstediğine yargı yok,
istediğine var. Erzincan Sav-
cısı için bu yolu açıyor. Sen
misin cemaatlere dokunan?
Hâkimlerin üstünde adalet
müfettişleri terörü var. Yar-
gı, resmen yürütmenin bas-
kısı altında” dedi.
Anadol, 14 Mayõs 2008 tari-
hinde Anayasa Mahkemesi
Başkanvekili Osman Pak-
süt’ün takip edildiği savõnõn
gündeme geldiğini anõmsatõrken
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kaçakçılıkla ilgili bir gö-
rev olduğu, dinlenmediği söy-
lendi. Savcı gelip araçtakile-
ri indirip arama yaptı mı?
Emniyet Genel Müdürü,
İçişleri Bakanı hemen telaş
içinde, haberler yalan, diye
açıklama yaptı. Bir Osman
Paksüt olayına bakın, bir de
Özel Kuvvetler’de arama ya-
pan hâkimin şüphesi üzerine
yaşananlara. Okyanus öte-
sinden ihbarlar geliyor. Hâ-
kimin kuşkusu üzerine as-
keri araç durduruluyor. Ka-
meralar orada hazır bekliyor.
Devlet sırrının bulunduğu
yer aranıyor. Elbette herkes
yargıya hesap versin, orada
suç işleyenler varsa gereken
yapılsın. Ancak bu kadar
devlet sırrının bulunduğu yer
aranırken. yayın yasağı iste-
ği reddediliyor. Deniz Fene-
ri’ndeki sırlar, AKP’nin par-
ti sırları, özel kuvvetler ka-
rargâhındaki devlet sırların-
dan daha mı önemli bunlar?
Deniz Feneri’nde yayın
yasağı var. Hiç ses yok.
Ergenekon’da var. Ama
şakır şakır servis yapı-
yorlar. Savcı Zekeriya
Öz ve diğer savcılar, po-
lisler servis yapıyor diye
şikâyet ediyoruz. Hak-
larında bir işlem yapıl-
mıyor. Bu gidiş demo-
kratikleşme değil, ter-
sine bir gidiştir.”
Anadol, yurtdõşõndan
gönderilen ve üzerinde
“Anadolu İslam Cum-
huriyeti Anayasası” ya-
zan CD’lerin TBMM’de
dağõtõlmasõ ve arkasõndan
milletvekillerinin odalarõ
aranarak toplatõlmasõyla
ilgili bir soru üzerine
“TBMM Başkanı Meh-
met Ali Şahin’i aradım,
toplanmasını ben em-
rettim, dedi. Milletveki-
li arkadaşlarımızın izni
olmadan odaları arana-
maz, dediğimde, habe-
rim yok, araştıracağım,
dedi. Hâlâ yanıt bekli-
yorum” dedi.
Anadol, erken seçim
beklentisiyle ilgili bir so-
ruya da “Ülkeyi bu kadar
karmaşaya atan iktidar
kurtuluşu kaçmakta bu-
lur. Zamlar yapılıyor,
açılım diye Türkiye’yi
bir çatışma içine sürük-
leyen iktidar kurtuluşu
seçimde bulabilir. Bu
tahminlere katılıyorum.
Erken seçim 2010 gün-
demine girmiştir” yanõ-
tõnõ verdi.
Kemal Anadol, iktidarõn “Herkes yargõlanõyor” söyleminin “koskoca bir
yalan” olduğunu vurgularken “Türkiye hõzla tek parti otoriter yönetimine,
İslami faşizme doğru koşar adõmlarla ilerliyor” dedi. Seferberlik Bölge
Başkanlõğõ’ndaki arama ile ilgili yayõn yasağõ isteğinin reddedildiğine dikkat
çeken Anadol, “Deniz Feneri’ndeki AKP’nin parti sõrlarõ, Özel Kuvvetler
Karargâhõ’ndaki devlet sõrlarõndan daha mõ önemli” diye sordu.
GRUP YÖNETİMİ
BDP’ye
‘Nuri
abi’
formülü
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Kapatõlan
DTP’nin milletvekillerinin
katõlõmõyla Meclis’te grup
kuran Barõş ve Demokrasi
Partisi’nde (BDP) grup baş-
kanlõğõna “ılımlı” kanatta
yer alan eski merkez vali-
si ve Muş Milletvekili Nu-
ri Yaman getirildi. Ya-
man, 1 Şubat’taki olağan-
üstü kongreye kadar bu
görevi yürütecek.
İstanbul Bağõmsõz Mil-
letvekili Ufuk Uras’õn ka-
tõlõmõyla sandalye sayõsõ
20’ye ulaşan ve grup kuran
BDP’nin grup yönetimi,
dün Meclis’te yapõlan top-
lantõyla belirlendi. Genel
Başkan Demir Çelik’in de
katõldõğõ toplantõda, grup
yönetimi ile ihtisas komis-
yonu üyelikleri ve partiye
düşen idare amirliği için
isimler netleştirildi.
Diğer yöneticiler
değişmedi
Toplantõda, genel baş-
kan Çelik milletvekili ol-
madõğõ için grup başkanlõ-
ğõna Muş Milletvekili Nu-
ri Yaman seçilirken, grup
başkanvekilliklerine de
DTP’de de aynõ görevi yü-
rüten Diyarbakõr Milletve-
killeri Gültan Kışanak ile
Selahattin Demirtaş geti-
rildi. Muş Milletvekili Sır-
rı Sakık da idare amirliği
görevini korudu. TBMM
İhtisas Komisyonu üyeleri
de değiştirilmedi.
DTP içinde “ılımlı” ola-
rak tanõnan ve parti için-
deki “en yaşlı” isim olan
Nuri Yaman, grup baş-
kanlõğõna seçilmesinin ar-
dõndan yaptõğõ ilk açõkla-
masõna, “Biliyorsunuz ki
Türk siyasi partiler ge-
leneğinde abi formülü
bir sürü tıkanıklıkları
açan önemli bir formül-
dür ve geçmişte örnekleri
yaşanmıştır” diye başla-
dõ. BDP’nin TBMM’nin
90. kuruluş yõldönümünde
parlamentoya girdiğine
dikkat çeken Yaman,
“BDP olarak, Türk siyasi
hayatına barış, kardeşlik
ve o güzel umutları hal-
kımıza tekrar yaşatmak
için; uğradığımız yol ka-
zasından sonra kaldığı-
mız yerden, daha içten,
daha samimi ve daha
büyük şevkle devam ede-
ceğiz” dedi.
Nuri Yaman, bir soru
üzerine şubat ayõnda ya-
põlacak kongrede “par-
lamento içinden” seçile-
cek eşbaşkanlarla yola de-
vam edileceğini bildirdi.
BDP’nin bugünkü grup
toplantõsõnda Yaman kür-
süden partisinin mesajla-
rõnõ aktaracak.
AKP’den ‘istifa yok’ açıklamaları
DP’ye geçecekleri öne sürülen milletvekilleri Zekai Özcan, Murat Başesgioğlu, Kök-
sal Toptan, Ahmet İyimaya ve Mehmet Sağlam, haklarõnda çõkan haberleri yalanladõ
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - AKP’den istifa ede-
rek Demokrat Parti’ye geçeceği
ileri sürülen milletvekilleri,
böyle bir durumun söz konusu
olmadõğõnõ açõkladõlar. Anka-
ra Milletvekili Zekai Özcan,
açõlõm sürecinin geldiği nok-
tadan rahatsõzlõk duyduğunu,
etnik vurgu yapõlmasõnõ doğru
bulmadõğõnõ, ancak istifa et-
meyi düşünmediğini söyledi.
Eski Çalõşma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanõ, AKP İstanbul
Milletvekili Murat Başesgi-
oğlu, partiden istifa ederek
başka bir siyasi partiye geçe-
ceğine ilişkin haberin tamamen
asõlsõz olduğunu belirtti. Eski
TBMM Başkanõ, AKP
Zonguldak Milletveki-
li Köksal Toptan, ha-
berlerin hiçbir şe-
kilde doğru olma-
dõğõnõ bildirdi.
AKP Ankara Millet-
vekili Zekai Özcan, açõ-
lõm sürecinin geldiği nokta-
dan rahatsõzlõğõnõ dile getirdi-
ğini, etnik vurgu yapõlmasõ,
ayrõşma ve üniter yapõyõ zede-
leyecek adõmlarõn atõlmamasõ
gerektiğini ifade ettiğini belir-
terek, “Bunun dışında başka
bir şey söylemiyorum. Açık-
lamalarımın partiden
ayrılacağım yönünde
anlaşılması yanlıştır. İs-
tifa etmem söz ko-
nusu değildir” dedi.
Adalet Komisyonu Baş-
kanõ Ahmet İyimaya ile
Milli Eğitim Komisyonu
Başkanõ Mehmet Sağlam,
yaptõklarõ ortak yazõlõ açõkla-
mada, partiden ayrõlacaklarõ
yönündeki haberin tamamen
masa başõnda hazõrlandõğõnõ
ve gerçekdõşõ olduğunu belirt-
tiler.
Açõklamada, “Bizler, mille-
timizin AKP adayı olarak
milletvekili seçtiği insanla-
rız ve milletin vekâletini par-
timizin birlik ve bütünlüğü
içinde görev yaparak sürdü-
rüyoruz. Partimizin prog-
ram ve politikalarıyla hiçbir
şekilde fikir ayrılığımız ol-
madığı gibi, özellikle de mil-
letin hayrına olan demokra-
tik açılım konusunda parti-
mizle tam bir fikir birliği
içindeyiz” denildi.
TUTUKLU GAZETECİLERLE DAYANIŞMA PLATFORMU, KARARI PROTESTO ETTİ
Yõldõz 2010’da tutuklanan ilk gazeteci
İstanbul Haber Servisi-
İstanbul Dolapdere’de yaşanan
olaylarõ takip ederken gözal-
tõna alõnan gazeteci İsmail
Yıldız tutuklandõ. Tutuklu
Gazetecilerle Dayanõşma Plat-
formu üyeleri, Yõldõz’õn halkõn
haber alma hakkõnõn gereğini
yerine getirirken tutuklandõğõnõ
belirterek, serbest bõrakõlma-
sõnõ istediler.
Kürtçe ve Türkçe haberlerin
yer aldõğõ www.postager.com
adlõ internet sitesi editörü olan
Yõldõz, Kasõmpaşa Polis Ka-
rakolu’nda bir gece tutulduk-
tan sonra 3 Ocak’ta Beyoğlu
Adliyesi’ne sevk ediltikten
sonra tutuklandõ.Yõldõz’õn
2010 yõlõnõn tutuklanan ilk
gazetecisi olduğuna dikkat
çeken platform üyeleri, tu-
tuklama kararõnõ protesto etti.
Tutuklu Gazetecilerle Daya-
nõşma Platformu Platform
Sözcüsü Necati Abay, bu-
gün (dün) itibarõyla Atõlõm
Gazetesi Genel Yayõn Yönet-
meni İbrahim Çiçek, Özgür
Radyo Genel Yayõn Koordi-
natörü Fisun Erdoğan, DİHA
Şõrnak muhabirleri Behdin
Tunç ve Faysal Tunç’un da
aralarõnda bulunduğu 35 ga-
zetecinin tutuklu olduğuna
dikkat çekti. Abay, gazeteci-
lere yönelik tutuklamayla, ge-
nellikle, sosyalist basõn kuru-
luşlarõnõn çalõşanlarõna yöne-
lik bir uygulama olarak karşõ-
laştõklarõnõ söyledi.
Bağõmsõz İletişim Ağõ’nõn
(BİA) 2009 yõlõ Temmuz-
Ağustos-Eylül Medya Gözlem
Raporu’nda, 74’ü gazeteci
190 kişinin, 80 dava kapsa-
mõnda hapis veya tazminat
istemiyle yargõlandõğõ belir-
tildi. Beşi gazeteci toplam 12
kişinin TCK’nin 216. madde-
sinde belirtilen “halkı kin ve
düşmanlığa tahrik” suçun-
dan, 16’sõ gazeteci toplam 25
kişinin de TMY kapsamõnda
“yasadışı örgüt propagan-
dası” yaptõklarõ iddiasõyla yar-
gõlandõğõ belirtildi.
Kokain operasyonu
Öte yandan, Akşam gazetesi
magazin yazarõ Yiğit K’nin,
“evinde bir miktar kokaini
teslim alırken” gözaltõna alõn-
dõğõ belirtildi. Tutuklanan Yi-
ğit K’nin yõlbaşõ gecesi Be-
şiktaş’taki evinde parti ver-
meye hazõrlanõrken düzenle-
nen operasyonla gözaltõna
alõndõğõ, takibe alõnan S.Ö’nün
Yiğit K’ye kokain poşetini
teslim ederken suçüstü yaka-
landõğõ kaydedildi.