Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 9 EYLÜL 2009 ÇARŞAMBA 10 DIŞ HABERLER [email protected] Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da küçük bir köri dükkânı olarak faaliyet gösteren “McCurry”, Amerikan fast-food zinciri McDonald’s’a karşı sekiz yıldır verdiği hukuk mücadelesini kazandı. Malezya Yüksek Mahkemesi, “Mc” ön ekini sadece kendisinin kullanabilmesi için 8 yıl önce dava açan McDonald’s’ın talebini reddetti ve bir başka mahkemenin McCurry’nin bu ön eki kullanmasına izin veren kararını onayladı. McCurry’nin McDonald’s’ın şöhretinden faydalanarak müşteri çekmeye çalıştığına yönelik herhangi bir kanıt bulunmadığını bildiren mahkeme, fast-food devinin mahkeme giderlerinden dolayı köri dükkânına 2 bin 900 dolar ödemesi gerektiğine hükmetti. McDonald’s kararı saygıyla karşıladığını açıklarken, McCurry’nin sahipleri mutluluklarını dile getirdi. (Fotoğraf: AFP) Ötanazi ve biyolojik miras yasalarõndan yana tavõr alan 41 din adamõ hakkõnda soruşturma açõldõ Vatikan içinde engizisyon ASLI KAYABAL MİLANO - İtalya’da geçen yõl geçirdiği bir trafik kazasõnõn ardõndan 17 yõl bitkisel ya- şamda kalan Eluana Englaro’ya ailesinin is- teğiyle uygulanan ötanazinin ardõndan tartõ- şõlmaya başlanan ve önümüzdeki günlerde par- lamentoda gündeme getirilecek olan ötenazi ve biyolojik miras yasa tasarõsõ Vatikan üst yö- netimi ile ötanaziden yana olan 41 din adamõnõ karşõ karşõya getirdi. Siyasi kültür ve politika dergisi Micro- mega’da beş ay önce yayõmlanan ötanazinin yasalaşmasõ konusundaki çağrõ metnine im- za atan 41 din adamõ hakkõnda soruşturma açõlmasõ ve Katolik kilisesine karşõ geldik- leri için gerekirse cezalandõrõlmalarõ istendi. Kardinal Angelo Bagnasco imzasõ ile 41 din adamõnõn bağlõ olduğu Piskoposluğa iletilen uyarõ mektubunda, ötanazinin Katolik dini ve Hõristiyan dini doktrinine aykõrõ olduğu, Tanrõ’nõn verdiği canõ bir tek Tanrõ’nõn ala- bileceği, ölme hakkõna bireyin sahip ola- mayacağõ uyarõsõnda bulunularak metni im- zalayan din adamlarõnõn imzalarõnõ derhal ge- ri çekmesi istendi. Vatikan’da görevli 41 din adamõ ve rahibin de imzaladõğõ çağrõ metninde, bireyin ölme hakkõ özgürlüğüne mantõk ve inancõn deste- ğiyle sahip olmasõ gerektiği vurgulandõ. Çağ- rõ metninde, “İnançlı bireyler olarak kişinin hayatta iken yaşama özgürlüğüne sahip ol- duğu gibi bu hayatı terk etme zamanı gel- diğinde de ölme özgürlüğü hakkına sahip olması gerektiğine inanıyoruz” denildi. Beş ay sonra Vatikan’a bağlõ Adista Enformasyon Ajansõ aracõlõğõyla haklarõnda soruşturma açõldõğõnõ öğrenen din adamlarõ önümüzdeki günlerde Katolik kilisesine karşõ mücadele et- mek ya da baskõlar konusunda imzalarõnõ ge- ri çekmek konusunda karar verecekler. Vatikan’õn haklarõnda soruşturma açtõğõ din adamlarõ arasõnda Vicenza’da inşa edilen yeni Amerikan üssüne karşõ geçen 19 Ağus- tos’tan bu yana açlõk grevi yapan rahip Albi- no Bizzotto, Bari’de göçmenlerin haklarõ için mücadele eden Angelo Cassano, Paler- mo mafyasõna karşõ mücadele veren Segno der- gisinin yayõn yönetmeni peder Nino Fasullo, işçi din adamlarõ Carlo Carlevaris ve Roberto Fiorini de bulunuyor. Ötanaziden yana tavõr alan ve çağrõ metni- ni imzalayan Cenovalõ rahip Paolo Farinel- la, Vatikan’õn yeni bir cadõ avõ başlatacağõna inanmadõğõnõ söyleyerek “Soruşturma açıl- sa da ben mücadeleme devam edeceğim. Bu ülkede bir değişim olacağı yok. Berlusconi hükümeti ötanazi yasasını sınırlı bir çer- çevede tartışacak. Ardından özel Katolik okullara bütçe ayırdıklarını açıklayacak, kürtaj hapına karşı gelecekler. Ama ben mücadelemi sürdüreceğim, akıl ve mantı- ğın önde geldiğine inanıyorum” dedi. Micromega dergisinin başlattõğõ kampanyada kişinin tõbben yapõlabilecek bir şey olmadõğõ noktada, dingin bir biçimde yaşama veda edebilmesini sağlayan ötanazi hakkõ ve hayatta iken bir koma ya da bitkisel yaşama girme du- rumunda tercihinin ne olduğunu ifade ede- bilmesini güvence altõna alan, bu konuda başka otoritelerin bireyin geleceği hakkõn- da karar almasõnõn önüne geçen biyolojik mi- ras yasasõnõn hazõrlanmasõ önerildi. Hükümette kabineye başkanlõk eden Ulusal İttifak Partisi lideri Gianfranco Fini de ötanazi yasasõ konusunda parlamentonun Katolik ki- lisesinin arzularõndan bağõmsõz bir karar almasõ gerektiğini savunmuş ve konunun parlamen- toda dini tercihlerden bağõmsõz tartõşõlmasõnõ önermişti. PARİS (AA) - Türkiye ile Fransa arasõndaki ilişkileri güçlendirmek amacõyla, bağõmsõz ve objektif bir düşünce platformu oluşturmak üzere Fransa’da kurulan “Paris Boğaziçi Enstitüsü” (Institut du Bosphore) dün düzenlenen basõn toplantõsõyla resmen açõldõ. Türk Sanayicileri ve İşadamlarõ Derneği (TÜSİAD) öncülüğünde oluşturulan enstitünün kurucu üyeleri, öncelikli amaçlarõnõn, iki ülke arasõndaki ilişkilerin geliştirilmesi için halklar arasõndaki önyargõ ve bilgi eksikliklerinin giderilmesi ve iki ülke arasõndaki ilişkilerin, siyasetçilerin kõsõr çekişmelerinden arõndõrõlmasõ olduğunu söyledi. ‘Din engel mi’ sorusu Basõn açõklamasõ sõrasõnda Fransõz bir gazetecinin “din faktörünün, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda engel olup olmadığı” sorusu üzerine, TÜSİAD Başkan Yardõmcõsõ Ümit Boyner, nüfusunun çoğunluğunun Müslüman olmasõna rağmen Türkiye’nin laik bir devlet yapõsõna sahip olduğunu belirterek Türkiye’de din ve devlet işlerinin birbirinden ayrõldõğõnõ söyledi. Aynõ soruya cevap veren TÜSİAD Yüksek Yürütme Kurulu Başkan Yardõmcõsõ Pekin Baran, AB’de ve Fransa’da çok sayõda Müslüman yaşadõğõna dikkat çekerek, Müslüman, laik ve demokratik Türkiye’nin, AB için gerçekte bir zenginlik teşkil edeceğini söyledi. Paris Boğaziçi Enstitüsü’nün başkanlõk görevine getirilen Haluk Tükel, 22-23 Ekim’de İstanbul’da düzenlenecek bir konferansla kuruluşun etkinliklerine başlayacağõnõ bildirdi. Tükel, enstitünün, Türkiye’nin özellikle AB ve Fransa ile ilişkilerinin önemini vurgulamak amacõyla jeopolitik, ekonomik, sosyal ve kültürel konularda çalõşmalar yürüteceğini belirtti. ‘Beyaz bayrak’ soruşturmaları Dış Haberler Servisi - İsrail ordu poli- sinin, Gazze Şeridi’ne yõl başõnda düzen- lenen kanlõ Dökme Kurşun operasyonu sõ- rasõnda, ellerinde beyaz bayrak taşõyan si- villere ateş açõlmasõyla ilgili soruşturmalar yürüttüğü bildirildi. İnsan Haklarõ İzleme Örgütü (HRW) geçen ay yayõmladõğõ ra- porda, İsrail ordusunun, 27 Aralõk 2008’de başlayõp yaklaşõk 3 hafta süren ve 1400 ci- varõnda Filistinlinin hayatõnõ kaybetiği operasyon sõrasõnda, sivil olduklarõnõ gös- teren beyaz bayrak taşõyan 11 Filistinliyi katlettiğini açõkladõ. Örgüt, uluslararasõ savaş hukuku kurallarõnõ çiğneyen İsrail as- kerlerinin yargõlanmasõ çağrõsõ yaparken, İs- rail ordusu raporun güvenilmez şahitlere da- yandõrõldõğõnõ savundu. Jerusalem Post’un haberine göre, İsrail or- dusu HRW’yi yalanlamasõna rağmen, ra- pordaki olaylardan en az biriyle ilgili res- men soruşturma açõldõ. Gazze kentinin ku- zeyindeki Cebeliye mülteci kampõnda 2 ço- cuklarõnõ kaybeden Abd Rabbo ailesi adõ- na El Mizan İnsan Haklarõ Merkezi’nin yap- tõğõ başvuru kabul edildi. Bunun üzerine İs- rail ordu müfettişleri, ölen çocuklarõn ba- basõ Halid ve annesi Suad ile Erez sõnõr ka- põsõnda görüştü. Anne ve baba, ellerinde be- yaz bayrak olmasõna rağmen, İsrail asker- lerinin kõsa mesafeden ateş açarak iki kõz çocuklarõnõ öldürdüğünü ve bir çocuğun ağõr yaralanmasõna sebep olduklarõnõ anlattõ. Rapordaki kanıtlar HRW raporunda Abd Rabbo ailesinin yaşadõklarõ ayrõntõlarõyla anlatõlõyor. Ra- pordaki ifadelere göre, 7 Ocak günü Gazze Şeridi’ni işgal eden İsrail kara bir- likleri ateş açarak 2 yaşõndaki Emel ile 7 yaşõndaki Suad’õ öldürdü; kõzlarõn 54 yaşõndaki büyükanneleri Suad ile 4 ya- şõndaki kardeşleri Semir’i ise yaraladõ. Büyükanne olayõ şöyle anlattõ: “Arka- sında başkaları da olan bir tank gör- dük. Sivil olduğumuzu görmeleri için elimizde beyaz bayraklar taşıyorduk. 7 ila 9 dakika boyunca onlara bakarak bayrakları salladık. Sonra birden ateş açtılar ve kızlar yere düştü.” Kanõtlarõ değerlendiren HRW, “İsra- il askerlerinin teşhis edilebilir ve si- lahsız kadın ve çocuklara ateş açtığı” sonucuna vardõ. McCurry’nin fendi McDonalds’õ yendi Dış Haberler Servisi - Küresel ekonomik krizin ülkeler arasõ göç üzerin- deki etkilerini inceleyen bir araştõrma, göçmen iş- çilerin anayurda gönder- diği döviz miktarõnda en büyük düşüşün yüzde 43’lük bir azalma ile Tür- kiye’de olduğunu göster- di. İngiliz yayõn kuruluşu BBC için Washington merkezli bağõmsõz Göç Politikasõ Enstitüsü tara- fõndan hazõrlanan rapor, ekonomik durgunluk ne- deniyle daha az kişinin yurtdõşõna çalõşmaya git- tiğini, bu kişilerin ailele- rine daha az döviz gön- derdiklerini, yurtdõşõnda çalõşanlarõn eve dönüşle- rinde ise artõş gözlenme- diğini ortaya koydu. Aralarõnda Pakistan, Polonya, Filipinler, Ban- gladeş, Fas, Ekvador, Meksika ve Honduras’õn da bulunduğu 14 ülkede- ki gelişmelerin değerlen- dirildiği rapora göre, işçi dövizindeki en büyük azalma Türkiye’de oldu. Raporda, Türkiye’de işçi dövizi girişlerinin bu yõlõn ilk yarõsõnda önceki yõlõn eş dönemine göre yüzde 43 gerilediğine dikkat çe- kildi. Moldova’daki yüz- de 37’lik düşüş ise, ülke- nin milli gelirinin üçte biri göçmen işçi dövizle- rinden oluştuğu için özel- likle önem taşõyor. Hemen hemen her ülkede yurtdõ- şõndan gelen işçi dövizi miktarõ düşme eğilimin- deyken, özellikle Pakistan ve Bangladeş’te artõş göz- leniyor. Raporda işçi dö- vizi girişlerinin yanõ sõra ihracattaki gelişmelere ilişkin karşõlaştõrmalara da yer veriliyor. Bu çer- çevede ihracatõ yüzde 26 gerileyen Türkiye araş- tõrmaya konu olan 14 ül- ke arasõnda 4. sõrada bu- lunuyor. Eve geri dönülmüyor Öte yandan, çoğunluk- la ekonomik durgunlu- ğun en fazla vurduğu in- şaat, turizm ve eğlence sektörlerinde çalõşan göç- men işçiler, yerli işçiler- den daha fazla işlerini kaybetme riskiyle karşõ karşõyalar. Yurtdõşõnda çalõşanlarõn gelirleri düş- se de birçok yerde eve dönüş yaşanmõyor. Bun- da, göçmen işçilerin ken- di ülkelerinde ekonomik koşullarõn çok daha kötü olmasõnõn yanõ sõra ülke- lerine döndüklerinde tek- rar yurtdõşõna çõkmak is- terlerse bunun zor ve ma- liyetli olacak olmasõnõn etkisi var. Dünyada göç edenlerin sayõsõnda da düşüş gözleniyor. EVE GÖNDERİLEN PARA AZALIYOR İşçi dövizi girişinde en fazla düşüş Türkiye’de KABİNE KRİZİ DERİNLEŞİYOR Dış Haberler Servisi - Lübnan’da muhalefetin 7 Haziran’daki genel seçimlerde birinci olan 14 Mart koalisyonu lideri Başbakan Saad Hariri’nin hazõrladõğõ “ulusal birlik hükümetine” itiraz etmesi, ülkede uzayan kabinenin kurulmasõ sürecinin yeniden tõkanmasõna yol açtõ. Saad Hariri, muhalefet partilerinin oluşturduğu 8 Mart İttifakõ’yla anlaşmaya varamayõnca önceki gün tek taraflõ olarak kabineyi Cumhurbaşkanõ’na sunmuştu. Listedeki 30 bakanlõktan 10’u muhalefete ayrõlmõş durumda. Hizbullah’a 2 bakanlõk verilirken kimin hangi bakanlõğõ üstleneceği konusunda ise anlaşmazlõk sürüyor. 8 Mart İttifakõ, Hariri’nin kendilerine danõşmadan hazõrladõğõ kabine listesini kabul etmeyeceklerini bildirdi. Muhalefetin açõklamasõnda, “Hariri’den taleplerimize daha uygun ve kabul edilebilir bir liste sunmasını istiyoruz” denildi. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah da, Cumhurbaşkanõ Mişel Süleyman’a sunulan listenin hükümet krizini daha da derinleştireceğini kaydederek muhalefetin dayanõşma halinde bu tasarõya karşõ duracağõnõ söyledi. Hairiri’nin muhalefetin itirazõ üzerine kabine kurma görevini bõrakabileceği belirtiliyor. Kardinal Bagnasco imzalõ uyarõ mektubunda, siyasi kültür ve politika dergisi Micromega’da beş ay önce yayõmlanan ötanazinin yasalaşmasõ konusundaki çağrõ metnine imza atan Vakitan’da görevli 41 din adamõ hakkõnda Katolik kilisesine karşõ geldikleri için gerekirse cezalandõrõlmalarõ isteniyor. Batı Şeria’da yerleşimcilerin yoğun olduğu Kudüs’ün hemen yanındaki Maaleh Adumim bölgesinde yapılması planlanan yeni yerleşimler, İsrailli sağcı ve solcu grupları karşı karşıya getirdi. Maaleh Adumim yakınlarında önceki gün bir araya gelen “Barış Şimdi” grubu üyeleri, Batı Şeria’da yeni yerleşim inşaatlarına karşı sloganlar atarken aynı bölgede toplanan sağcı gruplar da, “doğal genişleme” olarak nitelendirdikleri yeni yerleşimleri savundu. İsrail Batı Şeria’da yüzlerce yeni yerleşime onay vermişti. (Fotoğraf: AFP) Yerleşim eylemleri ENSTİTÜ ‘BONJOUR’ DEDİ Boyner’den laiklik vurgusu VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Cemiyetimiz Üyesi, Sürekli Basın Kartı sahibi Değerli Arkadaşımız CENGİZ GÜNTEKİN 3 Eylül 2009 Perşembe günü vefat etmiştir. Kaybı topluluğumuzda üzüntü yaratan Güntekin’in cenazesi 4 Eylül 2009 Cuma günü Eyüp Sultan Camii’nde kılınan ikindi namazının ardından Eyüp Mezarlığı’nda toprağa verilmiştir. Arkadaşımızı saygı ve sevgiyle anarken ailesine, basın topluluğuna başsağlığı dileriz. TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ T.C. İZMİR 12. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN GAYRIMENKUL SATIŞ İLANI DOSYA NO: 2009/5 SATIŞ Mahkememizce satõş suretiyle satõlarak ortaklõğõn giderilmesine karar verilen ve satõşõ İcra İflas Kanunu hükümlerine göre yapõlacak olan, SATIŞA KONU TAŞINMAZ: İzmir İli, Konak İlçesi, İsmetpaşa Mahallesi 395 ada,63 Pafta, 29 Parsel, 1 Cilt, 114 Sayfada kayõtlõ,62,50.m2.hane niteli- ğindeki taşõnmaz,Sakarya Mah.822 Sk.No:39 Konak İzmir adresinde olup, MAHALLİNDE YAPILAN İNCELEMEDE; 822 Sokağa cepheli ana taşõnmaz üzerinde, yõğma yapõ tarzõnda inşa edilmiş, kiremit çatõlõ, yaklaşõk 90 yõl- lõk, iki katlõ bir bina bulunmaktadõr. Bina zemin kat kullanõm alanõ 62,50 m2, l.kat kullanõm alanõ 62,50 m2 olmak üzere toplam 125,00 m2 kullanõm alanlõ- dõr. Zemin kat 3 oda, hol, holün sonunda solda kapõ ve doğramalarõ olmayan WC ve yanõnda banyodan ibarettir. Bu katta hol zeminleri karo taşõ, odalar ahşap rabõta kaplõdõr. Banyo ve WC zeminleri şaplõ betondur. Duvarlar sõva üstü kireç badanalõdõr. Kapõ ve pencere doğramalarõ ahşaptõr ve pencerelerde demir kor- kuluk bulunmaktadõr. 1.katõn zemin katla aynõ olduğu, fakat harap vaziyette olduğu için kullanõlmadõğõ, bu sebeple holden 1 kata çõkõşõn önüne tahta çakõla- rak perdelenmiş olduğu görülmüştür. Taşõnmaz yaklaşõk %80 yõpranma oranlõdõr. Tarihi Agora’ya, Havra Sokağõna ve Kemeraltõ‘na yakõndõr. Eşrefpaşa Cad- desine yaklaşõk 140,0 m.mesafede bulunan taşõnmazõn ulaşõm imkanlarõ çok iyidir. Taşõnmazm bulunduğu mevkii, konumu, alanõ, imar durumu,ulaşõm ve ta- şõma imkanlarõ, taşõnmaz üzerindeki ana yapõ inşaatõnõn tarzõ, sõnõfõ, inşaatta kullanõlan malzemelerin teknik özellikleri, yõpranma ve belediye hizmetlerinden yararlanma oranlarõ, çevresindeki mevcut yapõlaşmalar gibi taşõnmazõn değerini etkileyecek faktörler bilirkişi tarafõndan değerlendirilerek, tespit edilmiştir. Ay- rõca taşõnmazõn tapu kaydõnõn irtifak beyanõnda, iş bu parsel lehine 28 parsel aleyhine 60*70 ebadõnda bir pencere ve 30 parsel aleyhine 120*120 ebadõnda ve 50*100 ebadõnda iki pencere õşõk haklarõ ile iş bu parsel aleyhine 25 parsel lehine 120*40 ebadõnda bir pencere õşõk hakkõ vardõr denilmekle, bu şerhle yükümlü olarak satõlacaktõr. İMAR DURUMU: Taşõnmaz konut bölgesinde kalmakta olup,bitişik nizamda, H=9,80 m. Ç.Katsõz bina yüksekliğinde, 3 katlõdõr. Eski eser bitişiği-Kemeraltõ Kentsel SİT ve 3.derece arkeolojik SİT alanõnda olduğundan hertürlü işlem için, K.T.V.K.B.Kurulundan izin alõnmasõ gerekir denilmiştir. MUAMMEN BEDELİ: 30.000.00.-TL 1.İHALESİ: 02/11/2009 Günü saat 13.30-13.45 arasõnda İzmir 12 Sulh Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda açõk arttõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu ar- tõrmada satõşa konu taşõnmaza muhammen bedelinin %60’õna müşteri çõkmadõğõ takdirde 2. ihalesi ON GÜN SONRA aynõ mahkemenin duruşma salonunda yapõlacaktõr. 2.İHALESİ: 12/11/2009 Günü saat 13.30-13.45 arasõnda yapõlacaktõr. Bu artõrmada verilecek bedel masraflarõ ile birlikte %40’õnõn altõnda satõlmayacaktõr. İhaleye girmek isteyenler %20 nakdi teminatlarõnõn İzmir 12 Sulh Hukuk Mahkemesinden alacaklarõ yazõ ile İzmir Vakõfbank Adliye Şubesine yatõrõlacaklar- dõr. İhaleye girmek isteyenler satõş şartnamesini okumuş, kapsamõnõ aynen kabul etmiş sayõlõrlar. İhale bedelinden başka alõm harcõ, damga resmi, katma de- ğer vergisi ve masraflar alõcõsõna ait olup, KDV’nin süresinde yatõrõlmamasõ veya eksik yatõrõlmasõ halinde sonradan çõkartõlan masraflarõ dahi alõcõsõna aittir. Alõcõsõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Satõş şartnamesi ilan tarihinden itibaren herkese açõk olup başka bilgi almak isteyenlerin me- murluğumuzun 2009/5 satõş dosyasõna müracaatlarõ ilan olunur. 02/09/2009 (Basõn: 49995)