19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 8 EYLÜL 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR [email protected] R uhr havzasõnõn güneyinde Wupper nehri üs- tüne kurulmuş olan Wuppertal bir sanayi şehri ama, yemyeşil ormanlarõ, bahçeleri, özenle korunmuş tarihi evleriyle aynõ zamanda çok sakin ve o denli de sessiz bir kent. Bu şehre her ge- lişimde aynõ soruyu sorarõm kendime. Bu sefer da- ha da çaresiz ve kõzgõn sordum: 360 bin nüfuslu Wup- pertal’in 900 kişilik şõk bir opera binasõ var. Pina Ba- usch Tanztheater Wuppertal, yõllardõr tüm gösterilerini orada sahneliyor zaten. 12 milyonluk İstanbul’da ve de 2010 yõlõnda Avrupa Kültür Başkenti olmaya ha- zõrlanan İstanbul’da kaç tane opera binasõ var? Bir yõlõ aşkõn bir süredir AKM kapalõ. Süreyya Opera- sõ’nõn ise seyirci kapasitesi ve sahne olanaklarõ kõsõtlõ... Kaldõ ki, bugün, AKM’nin onarõmõnõn 2010’un son çeyreğine yetişip yetişmeyeceği bile belli değil. Olabilir mi böyle bir şey? 2010 yõlõnõn başõndan itibaren AKM’nin cõvõl cõ- võl yaşamasõ gerekmez mi operalarõ, konserleri, ba- le gösterileri, tiyatrolarõ ve de o binaya ruh katacak, gelenleri kucaklayacak aydõnlõk fuayeleri, kitaplõk- larõ, okuma köşeleri, kahveleri, restoranlarõyla? Şu noktada, ‘ruh katmaktan’ geçtim, AKM açõlsõn, ye- ter... İstanbul’da yaşayanlarõn, kentli olma bilincine sahip herkesin sorgulamasõ gerekir bu gecikmeyi. Londra’da, Paris veya Berlin’de olasõ mõdõr böylesi suskun bir bekleyiş? Hiç sanmam. ANLAMLI BİR BULUŞMA 4 Eylül’de, ölümünden üç ay sonra, Pina Bausch anõsõna Wuppertal Operasõ’nda düzenlenen törene sa- natçõnõn birlikte çalõştõğõ festival yöneticileri, tiyat- ro temsilcileri, onun õşõğõndan yararlanan koreograflar ve dansçõlar davetliydiler. Anlamlõ bir buluşmaydõ bu ve hemen herkes oradaydõ. Kore, Amerika, Kanada, Şili, Brezilya, Arjantin, Meksika, Hollanda, Belçika, Fransa, İtalya, İspanya, Portekiz, Yunanistan, Tür- kiye, İsrail, Polonya, Rusya, İngiltere ve Almanya... Tanztheater Wuppertal’in 2005-2008 yõllarõ arasõn- da sorumlu müdürü olan Koza Tamdoğan davetli- den çok ev sahibiydi. Koza ile ilk işimiz, törenden bir gün önce sanatçõnõn mezarõna gitmek oldu. Ormanõn içinde, insanlarõn yürüyüşe çõktõğõ yem- yeşil ve bakõmlõ çayõrlar üstüne serpiştirilmiş mezarlar. Toprakla neredeyse aynõ renkleri taşõyan mezar taşlarõ ve çiçekler. Mezarlõk demeye bin şahit ister... Toprakla, ağaçlarla, çiçeklerle ve arada sõrada ora- dan oraya koşan karacalarla tuhaf bir iletişim kuru- yor insan ve garip bir biçimde huzur buluyor. Ok- lar ‘Pina’ tabelasõyla ona giden yolu işaret ediyor ve her şeyin ta- mamen õssõzlõğa büründüğü, ağaç dalla- rõnõn top- rakla ade- ta öpüş- t ü ğ ü noktada, bir minik gölün kenarõn- da yatõyor Pina Bausch. Modern dansõn efsane ismi olarak anõlan Pina Ba- usch... O minik göl bana “Nefes”in son sah- nesini çağrõştõrdõ. Suya tutkulu sanatçõ ölü- münde de suyla iç içe olmayõ tercih et- miş. Başka tek bir mezar yok çev- rede... “Doğdu-yaşadı-öldü”, eski ve zarif bir taşõn üstünde- ki tek yazõ... Ve biraz daha aşa- ğõda bir köşede ‘Pina’... Wuppertal Belediye Başkanõ, ardõndan da Eyalet Başkanõ, Pi- na Bausch’a Wuppertal adõ- na teşekkürlerini dile ge- tirirken Tanztheater Wuppertal’in Pina Bausch’un anõsõnõ yaşatacağõnõn, ça- lõşmalarõna de- vam edeceğinin altõnõ çiziyorlardõ. Son konuşmayõ ise Wim Wen- ders yaptõ. Wen- ders’in Pina Ba- usch’u selamlayõş konuş- masõydõ bu. Sanatçõnõn ölümüyle yarõda kalan (sa- nõyorum acõlar biraz küllenince dansçõlarla tamam- lanacak bu yapõm) “Wim Wenders Pina’yı Se- lamlıyor” filmine belki de bir göndermeydi. Sanat- çõyõ çok iyi anlatan bir konuşmaydõ. “Hepimiz kendimize göre özlüyoruz onu” di- yordu Wenders ve sanatçõnõn gözlerine, bakõşlarõna duyduğu hayranlõğõn altõnõ çiziyordu. “Pina ba- kışlarıyla konuşan ve yaratan bir insandı” di- yordu. “Keskin ve yumuşak bakışlarıyla başka- larının göremediklerini görebilirdi o. Ya- şamlardaki kırılma noktalarını yakalar ve bunları zarafetle işlerdi.” Wen- ders’e göre insanlarõ hareket eder- ken görmek, izlemek ve bu ha- reketlerden karakter özellik- lerini yakalamak Pina Ba- usch’un en dikkat çeken özel- liklerinden biriydi. “İnsanların nasıl hareket ettikleri değil, neden hareket ettikleri önem- liydi Pina için” diyordu ve dansçõlarõ, Wenders’e göre, Pi- na Bausch’un bakõşlarõnõn or- kestrasõydõ. Konuşmalarõn ardõndan sõra dansçõlara geldi. Pek çok çalõş- madan kõsa bölümler ki “Nefes”ten de çok güzel, duygusal iki koreo- grafi alõnmõştõ, coşkuyla sergilendi. Rengârenk ipek kostümler, aşklar, sevgiler, kahkahalar, hüzünler, sözler salonu doldurdu. Bizlere uzandõ... Sonra, õşõklar karardõ. Sahne bomboştu. Belki on beş dakikadan fazla süren alkõşlara rağmen dansçõlar Pina Ba- usch’suz çõkmadõlar selama... Aynõ akşam, sadece sanat- çõlarla yurtdõşõndan gelen konuklarõn buluştuğu ye- mekte ise çok sev- diği kõrmõzõ şa- rap kadehleri bol bol kalktõ Pina Bausch şerefine... Modern dansõn efsane ismi, Wuppertal Operasõ’nda bambaşka duygular ve çağdaş bir yaklaşõmla anõldõ PinaBausch’uuğurlamak... BİZANS DESTANI DigenesAkrites Türkçede Kültür Servisi - Anadolu’nun günü- müze ulaşan tek Bizans destanõ Di- genes Akrites, Tarih Yurt Vakfõ Yayõnlarõ’ndan çõktõ. Basileios Di- genes Akrites adlõ bir kahramanõ konu alan destan, aynõ zamanda Anadolu’nun ortaçağõna ait önem- li bir tarihsel kaynak. Tarih Yurt Vakfõ Yayõnlarõ tarafõndan ya- yõmlanan Digenes Akrites, Ana- dolu’nun günümüze ulaşan tek Bizans destanõ. Bu destan kahra- manõn soyunu, kahramanlõklarõnõ, evliliğini, vahşi hayvanlara ve in- sanlara karşõ verdiği mücadelele- ri ve sonunda ölümünü konu edi- niyor. 1868’de Trabzon’da Sü- mela Manastõrõ kütüphanesinde ortaya çõkarõlan ilk nüshasõnõn 1875’te yayõmlanmasõna kadar unutulmuş olan Digenes Akrites, Fransõz Chanson de Roland ya da İspanyol Cantar de mío Cid gibi or- taçağa ait diğer destanlardan fark- lõ olarak milli bir destan niteliği ta- şõmõyor. Fransõz ve İspanyol des- tanlarõnda Hõristiyan bir kahra- man Müslümanlara karşõ savaşõyor. Digenes Akrites’te ise kahramanõn babasõ Hõristiyanlõğõ kabul eden bir Arap emiri ve Digenes çoğunluk- la Hõristiyan haydutlara karşõ sa- vaşõyor. Bu çelişkili durum, kah- ramanõn adõna da yansõyor; dige- nes “çift soylu” anlamõna gelen bir sõfat iken, akrites “uç beyi, uç as- keri” anlamõnõ taşõyor. ‘Kara Köpekler’ Amerika’da Kültür Servisi - “Kara Köpekler Havlarken” bu kez de 17- 27 Eylül tarihleri arasõnda California’daki Napa ve Somona vadilerinde düzenlenen ‘23. Wine Country Film Festival’inde yarõşacak. Festival, ‘kültürler arasõ diyalog, çok kültürlülük ve sosyal adaletin sinemadaki yansõmasõ’ konularõna odaklanõyor. Mehmet Bahadõr Er ile Maryna Gorbach’õn yönetmenliğini yaptõğõ filmde, Cemal Toktaş, Volga Sorgu, Erkan Can, Ayfer Dönmez, Murat Daltaban, Mehmet Usta, Ergun Kuyucu, Taylan Ertuğrul, Muhammed Cangören, Şener Savaş, Onur Dikmen rol alõyor. (www.karakirmizifilm.com) Sinematek’ten atölye Kültür Servisi - Sinematek Derneği’nin 10 yõldõr düzenlediği sinema kurslarõ 28 Eylül’de başlõyor. Sinema kurslarõnda, film yapõmõ, senaryo yazõmõ, kurgu - montaj, kamera önü oyunculuk ve belgesel film atölyesi yer alõyor. Atölyeler; İstanbul, Ankara ve Eskişehir’de eşzamanlõ olarak yapõlõyor. (http://www.sinematek.org ) Goethe’de seçme filmler Kültür Servisi - Goethe Enstitüsü’den 11 Eylül - 18 Aralõk tarihleri arasõnda Alman sinema yazarõ Klaus Eder’in seçtiği 14 film gösterilecek. 1950 - 2005 yõllarõ arasõndaki dönemden seçilen filmler ait olduklarõ dönemin Almanyasõ’na göz atma fõrsatõ veriyor. Eylül ayõnda gösterilecek olan filmler şöyle: 11 Eylül’de 1952/53 yõllarõnda fabrika işçisi Doğu Alman bir kadõnla Batõ Alman bir sõnõr polisi arasõnda geçen trajik bir aşk hikâyesini anlatan “Yõldõzsõz Gökyüzü”, 18 Eylül’de “Köpenickli Yüzbaşõ”, 25 Eylül’de ise “Geçmişe Veda”. Olcay, ‘Şölen’le geliyor Kültür Servisi - Tiyatro ve sinema oyuncusu Zuhal Olcay, “Şölen” adlõ oyunla 2 yõlõ aşkõn bir süre sonra yeniden tiyatroseverlerle buluşacak. Oyunun yönetmenliğini, sinema ve tiyatro sanatçõsõ, çevirmen Ahmet Levendoğlu yapõyor. T.C. ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ (22) İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2009/168 Es. Satõlmasõna karar verilen gayrimenkulün cinsi, kõymeti, evsafõ, satõş şartlarõ: Ankara ili, Pursaklar ilçesi, Kavacõk Mahallesi, Bahçeli Sokak’ta 2 Kapõ No’lu, İbrahimbey Apartmanõ’nõn bulunduğu yere rastlayan imarõn, 208 ada, 1 parseli teşkil eden, 1409 m2 arsa üzerine inşa edilmiş 1- 29/1409 arsa paylõ. Zemin kat 22 No’lu, içerisinde WC’si bulunan 66 m2 kullanõm alanlõ Dükkân vasõflõ taşõnmaz, 2- 22/1409 arsa paylõ. Zemin Kat 23 No’lu, içerisinde WC’si bulunan 49 m2 kullanõm alanlõ Dükkân vasõflõ taşõnmaz, 3- 34/1409 arsa paylõ. Zemin Kat 26 No’lu, içerisinde WC’si bulunan 90 m2 kullanõm alanlõ Dükkân vasõflõ taşõnmaz, 4- 33/1409 arsa paylõ. Zemin Kat 28 No’lu, içerisinde WC’si bulunan 78 m2 kullanõm alanlõ Dükkân vasõflõ taşõnmaz, Bir borç nedeni ile açõk arttõrma suretiyle ayrõ ayrõ satõlacaktõr. Gayrimenkullerin geniş evsafõ dosyada mevcut bilirkişi raporunda açõklanmõştõr. S. No Ada - Parsel Bağõmsõz Bölüm Takdir Olunan Kõymeti KDV Satõş Saati 1. 208 - l Zemin Kat 22 No’lu Dükkân35.000.00TL %18 14.00 - 14.10 2. 208 - 1 Zemin Kat 23 No’lu Dükkân25.000,00TL %18 14.15 - 14.25 3. 208 - 1 Zemin Kat 26 No’lu Dükkân45.000,00TL %18 14.30 - 14.40 4. 208 - 1 Zemin Kat 28 No’lu Dükkân40.000,00TL %18 14.45 - 14.55 KDV ALICIYA AİTTİR. 1- Satõş 27.10.2009 günü, yukarõda yazõlõ saatler arasõnda Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda açõk arttõrma sureli ile yapõlacaktõr. Bu arttõrmada tahmin edilen kõymetin % 60’õ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa mecmuunu ve satõş ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmaz ise en çok arttõranõn taahhüdü baki kalmak şartõyla, gayrimenkul 06.11.2009 günü yukarõda yazõlõ saatler arasõnda Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda ikinci arttõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu arttõrmada da bu miktar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok arttõranõn taahhüdü baki kalmak üzere arttõrma ila- nõnda gösterilen müddet sonunda en çok arttõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin % 40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmaz ise satõş talebi düşecektir. 2- Açõk arttõrmaya katõlmak isteyenlerin takdir edilen kõymetin % 20’si nispetinde nakit pey akçesi (TL) bu miktar kadar milli bir bankanõn kesin ve süresiz (Dosya numarasõ belirtilerek) teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir. Satõş peşin para iledir. Alõcõ istediği takdirde kendisine 10 günü geçme- mek üzere mehil verilebilir. Katma değer vergisi, ihale damga vergisi, alõcõ adõna tahakkuk edecek 1/2 tapu harcõ satõn alana ait olacaktõr. Birikmiş emlak vergi borçlarõ, tellaliye resmi ile satõcõ adõna tahakkuk edecek tapu harçlarõ satõş bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale alõcõsõna aittir. 3- İpotek sahibi alacaklõlarla, diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkõ sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ, faiz ve masrafa dahil olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde, haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça, paylaş- madan hariç bõrakõlacaktõr. 4- Taşõnmazõ satõn alanlar, ihaleye alacağõna mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydõyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satõş bedelini derhal veya İİK 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadõr. 5- Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayõ vermezse ihale kararõ fesholunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arz etmiş olduğu bedelle almaya razõ olursa ona, razõ olmaz veya bulunmazsa hemen arttõrmaya çõkarõlõr. Bu arttõrma ilgililere tebliğ edilmeyip, yal- nõzca satõştan en az yedi gün önce yapõlacak ilanla yetinilir. Bu arttõrmada teklifin İİK 129. maddedeki hükümlere uymasõ şartõyla taşõnmaz en çok arttõrana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca te- merrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme gerek kalmaksõzõn İcra Müdürlüğü’nce tahsil olunur. 6- Şartname ilan tarihinden itibaren Müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açõk olup masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örnek gönderilebilir. 7- Satõşa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/168 Es. sayõlõ dosya numarasõ ile Müdürlüğümüze başvurmalarõ rica olunur. (İc. İH K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. Basõn: 49718 BAŞSAĞLIĞI Üniversitemiz Mimarlõk Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. ABDULLAH SARI’yı 6 Eylül 2009 Pazar günü kaybetmiş bulunuyoruz. Cenazesi 8 Eylül 2009 Salõ günü saat 10.30’da Taşkõşla Binasõ’nda yapõlacak tören ve Bebek Camii’nde kõlõnacak öğle namazõndan sonra Aşiyan Mezarlõğõ’na defnedilecektir. Ailesine, yakõnlarõna ve İTÜ camiasõna başsağlõğõ dileriz. İTÜ REKTÖRLÜĞÜ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle