20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 26 EYLÜL 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 - AKP’nin Kürt sorununun çözümü için formülleştirdiği ‘demokratik açılım’ı nasıl de- ğerlendiriyorsunuz. AKP’nin demokratik açılım projesi, Kürt sorununa çözüm olabilir mi? Süleyman Çelebi - AKP’nin bu konuda belirlenmiş bir for- mülü olduğunu zannetmiyoruz, çünkü ortada, genel geçer resmi görüşlerin dõşõnda neleri kapsa- dõğõnõ gösteren elle tutulur bir belge yok. Fakat esas itibarõyla Türkiye, ekonomisinden siya- setine, sosyal yaşamõndan kül- türel boyutlara varõncaya kadar kapsamlõ bir açõlõma acil ihtiyaç duymaktadõr. Bahsedilen projenin Kürt so- rununa çözüm olabilmesi için, bir arada eşit ve özgürce yaşa- yabilmenin ana hatlarõnõn orta- ya çõkarõlmasõ, cesaretli ve gü- venli olunmasõ gerekir. Bu sorunu Türkiye’nin hiçbir başka güce ihtiyaç duymadan çö- zebilme kudretini göstermesi başka bir öneme sahiptir. Kürt sorununda bugün gelinen aşama, en azõndan bu sorunun konuşu- luyor olmasõ ve bazõ demokratik taleplerin tartõşma zemini bul- masõ açõsõndan önemlidir. Soru- nun köklü çözümü konusunda umudumuzu yitirmek istemiyo- ruz. Her dönemde ‘özel’ bir sorun oldu - DİSK Kürt sorununu nasıl tanımlıyor ve çözüm önerileri nelerdir? - Kürt sorunu Cumhuriyet’in kuruluşundan beri her dönemde “özel” bir sorun olarak ortaya çõkmõştõr. Dolayõsõyla bu sorun çözülmeden Türkiye’de gerçek bir demokrasiden söz edileme- yeceği gibi, Türkiye köklü bir demokratikleşme yaşamadan da Kürt sorunu konusunda kalõcõ çö- züm sağlanamaz. Bunlar birbi- rine sõkõ sõkõya bağlõdõr. Yani gelinen aşamada sorun, özünde Türkiye’de demokrasi sorunudur. Her şeyden önce Türkiye’de her alanda özgür- lükleri, insan haklarõnõ ve de- mokrasiyi geliştirecek sivil ve demokratik bir anayasaya ihtiyaç vardõr. DİSK olarak anayasa teklifimizi kamuoyuna sunduk. Toplumun çoğulcu yapõsõ ana- yasa, yasalar ve kurumlar nez- dinde karşõlõğõnõ bulmalõdõr. Her- kesin dilini, kültürünü, inancõnõ özgürce yaşayabileceği “Tür- kiye Cumhuriyeti Yurttaşlı- ğı” çözüm için temeldir. ‘Demokrasi bir bütündür’ Sorunun çözüm yollarõnõn bü- tün boyutlarõyla sõnõrsõzca tartõ- şõlmasõnõ önleyen yasal ve ida- ri engeller kaldõrõlmalõdõr. İlk önemli adõmlar bunlar olmalõdõr. Demokrasi bir bütündür. Biz en geniş hak ve özgürlükleri sade- ce Kürt kökenli yurttaşlar için de- ğil; bu topraklarõn üzerinde ya- şayan herkes için istiyoruz. Ge- nel kapsam bu olmalõdõr. Elbette ki Kürt yurttaşlarõmõ- zõn demokratik, siyasal, kültürel haklarõnõ kullanabilmeleri tar- tõşma konusu bile yapõlmamalõ, toplumsal yaşamõn doğal bir un- suru haline gelmelidir. Genel siyasi af dahil, devletin sorunun demokratik çözümünde kararlõ- lõk göstermesi, bölge halkõnõn eşit yurttaşlar olarak sosyal hiz- metlerden, istihdam ve yatõrõm olanaklarõndan yararlanmasõnõn sağlanmasõ çözümün önünü aça- caktõr. Bir arada yaşama kültürünün sağlamlaşmasõ, bölgesel eşitsiz- liklerin kamu eliyle giderilmesi için kararlõ bir “bölgesel kalkınma planı” uygulanmasõna; insanlarõn kendi yaşamlarõ ile ilgili kararlarõ kendilerinin alabilmesinin önünü açan yerinden yönetim ilkesinin ya- şam bulmasõna da bağlõdõr. Doğu ve Güneydoğu’nun mevcut bölgesel eşitsizliğinin giderilmesi yönünde kamu kay- naklarõ seferber edilmeli; eko- nomik ve sosyal olarak geri bõ- raktõrõlmõş ve çökmüş olan böl- genin yaşam koşullarõ düzeltil- meli; bölgenin iktisadi ve top- lumsal sorunlarõnõn çözümü için önlemler alõnmalõ, istihdam ola- naklarõ arttõrõlmalõdõr. Kürt açõlõmõ konusunda AKP’nin belirlenmiş bir formülü olduğunu zannetmediğini söyleyen DİSK Genel Başkanõ Çelebi: Sorun, özünde demokrasi sorunudur - Siyasetin sağında ve solun- da birçok aydının “açılım Tür- kiye’yi böler” kaygısı gerçekçi midir? - Biz işçilerin etnik yapõlardan, farklõ dillerden, farklõ dinlerden ve gerçek bir demokrasiden kor- kusu yoktur, olamaz. İşçiler ev- rensel bir sõnõftõr. Biz Türkiye’de Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Boşnak işçiler, emekçiler olarak zaten yõllardõr omuz omuza mücadele ediyoruz. Etmeye de devam edeceğiz. De- mokratik bir açõlõmda Türki- ye’nin bölüneceği korkusunu ya- yanlar, toplumda barõş olmadõk- ça demokrasiye, demokrasi ol- madõkça barõşa ulaşõlamayacağõ gerçeğini unutmamalõdõrlar. Tabii ki toprak bütünlüğümüz ve cumhuriyetimizin temel nite- likleri, yani demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olma il- kesi kesinlikle tartõşma konusu yapõlmamalõdõr. - Çözüme yönelik “yol hari- tası” nasıl oluşturulmalı?.. - Yüzü barõşa dönük olan bu at- mosfer iyi değerlendirilmelidir. Çünkü Türkiye’nin artõk yeni genç tabutlar görmeye taham- mülü kalmamõştõr. Ne bir damla kan akmalõ ne de bir damla göz- yaşõ. Öncelikle, dağdaki silahlõ güç- lerin toplumsal yaşama katõlma- sõ için silahsõzlandõrma programõ belirlenmeli ve ardõndan da ba- rõşõn tesis edilmesi yolunda bütün hassasiyetler dikkate alõnmalõ- dõr. Örneğin ilk adõm olarak bü- tün bu süreçlerin normal atmos- ferde yürütülmesi, özgür ortam- da tartõşõlmasõ, silahlõ unsurlarõn sõnõr ötesine çõkarõlarak, her tür- lü çatõşma ortamõndan kaçõnõl- masõyla olanaklõdõr. K alõcõ bir barõş ortamõnõn sağlanmasõ için ise, herkesin kendisini Türkiye Cumhuriye- ti’nin eşit yurttaşõ olarak görecek ve bu eşit- liğin nimetlerinden ekonomik, sosyal, siyasal ve demokratik alanlarda adil olarak yararlanacak bir düzenlemeye ihtiyaç vardõr. Bu demokratik, ba- rõşçõ kültürümüzü geliştirecektir. Demokratik kültürün en zayõf halkasõnõ Kürt sorununun oluş- turduğu düşünülürse, çözümün Türkiye’nin de- mokratikleşmesinin önünü açacağõ da bilinmeli- dir. Böyle bir çözüm içerisinde tabii ki herkesin, dilini, kültürünü özgürce öğrenebilmesi ve kul- lanabilmesi, geliştirmesi için bu olanaklarõn sağ- lanmasõ esastõr. Türkiye’de çatõşmanõn yarattõğõ toplum içi gü- vensizliğin, yabancõlaşmanõn ve önyargõlarõn gi- derilmesi ve kültürler arasõ gerginliklerin azaltõl- masõ, kültürler arasõ alõşveriş ve etkileşimin yay- gõnlaşmasõ ve farklõlõklarõ tanõma sürecinin ge- lişmesi doğrultusundaki girişimler desteklenme- li, geliştirilmeli ve eşit koşullarda bir arada yaşama kültürü toplumsal hayatõn her alanõnda güçlendi- rilmelidir. Demokratikleşme ve özgürlükler bir bütündür. Sendikal hak ve özgürlüklerin kõsõt- landõğõ bir düzende, ne çevre hakkõ, ne kadõn ha- reketi ne de ezilen halklarõn demokratik haklarõ ko- runamaz, geliştirilemez ve güvenceye alõnamaz. Son olarak da şunlarõ ifade etmeliyim ki; eşit- likçi ve özgürlükçü bir Türkiye için, Kürt’üyle Türk’üyle, Çerkez’i, Gürcüsü, Ermenisi, yaşlõsõ, genci, kadõnõ ve erkeğiyle bütün emekçiler ve böy- le bir Türkiye’yi özleyen herkes, demokratik haklar ve özgürlükler mücadelesini, neoliberal sal- dõrõnõn yarattõğõ tahribata karşõ sosyal haklar mü- cadelesiyle birleştirmek için gayret sarf etmeli- dirler. ‘ADİL BİR DÜZENLEMEYE İHTİYAÇ VAR’ AKP’nin Kürt sorununun çözümü konusunda belirlenmiş bir formülü olduğunu tahmin etmediğini, çünkü ortada, genel geçer resmi görüşlerin dõşõnda neleri kapsadõğõnõ gösteren elle tutulur bir belge olmadõğõnõ söyleyen DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, “Kürt sorunu Cumhuriyet’in kuruluşundan beri her dönemde ‘özel’ bir sorun olarak ortaya çõkmõştõr. Dolayõsõyla bu sorun çözülmeden Türkiye’de gerçek bir demokrasiden söz edilemez.” ‘İŞÇİLER EVRENSEL BİR SINIFTIR’ Türk Tabipleri Birliği Başkanõ Gençay Gürsoy, iktidarõn ‘açõlõm’ hakkõndaki kuşkularõ gidermeye çalõşmasõ gerektiğini söyledi: İçerikortayaçõkmadanmahkûmedilmemeli- AKP’nin demokratik açılım projesi, Kürt sorununun çözümünü sağlayabilir mi? Gençay Gürsoy - Zaaflarõna ve eksikliklerine karşõn Kürt sorununun çözümü yolundaki açõlõmlarõ olumlu kar- şõlõyor, daha içeriği ortaya çõkma- dan girişimi en ağõr sõfat- larla mahkûm eden tu- tumlarõ doğru bul- muyoruz. An- cak demok- rasinin sõnõrlarõnõn askeri vesayet ve bu vesayeti kabullen- miş siyasetçiler ve bürokratlar tarafõndan belirlendiği bir or- tamda “Kürt açılımı”ndan ya da “demokratik açılım”dan söz etmenin girişimi daha başõndan anlamsõzlaştõrdõğõnõ da görüyoruz. Bu yüzden her şeyden önce, bu girişimin sahi- bi olan iktidarõn ve kendisini sivil siyasetin meşru aktörü ola- rak tarif eden siyasi partilerin bu vesayeti reddedecek ce- sareti göstermesi ve tabu haline getirilmiş sorunlarõn bütün boyutlarõyla özgürce tartõşõlabileceği demokratik bir yasal ve siyasal ortamõ hazõrlamasõ gerekiyor. İkinci olarak, geçmiş yõllarda siyasal iktidarlarca gündelik küçük hesap- larla verilen sözlerin ve “icraatların” ve özel olarak da bu- gün “adım atan” mevcut hükümetin bu konuyla ilgili geç- miş girişimlerindeki kararsõzlõğõnõn yol açtõğõ güven ek- sikliğini, demokratik açõlõmõ kendi tabanõnõn talepleriyle sõ- nõrlamak istediği yolundaki yerleşik kuşkularõ ortadan kal- dõrmasõ gerekiyor. Bu güvensizlik duygusu giderilmeden yol almak mümkün değildir. Ne yazõk ki kõrõlgan bir ortamda ve bõçak sõrtõnda ilerlendiği için zaman sanõldõğõndan kõsa- dõr. ‘Barışçı çözümde kararlılık’ - TTB’nin çözüm önerileri neler? - Önerimiz bir an önce sorunun, adaletli, demokratik, ba- rõşçõ çözümünde kararlõlõk vurgulayan, herkesi sabõrla or- tak çabaya katkõ sunmaya çağõran, demokratik hak ve özgürlükler konusunda mutlak suret- te eşit ve saygõlõ davranõlacağõnõ ifade eden bir sivil duruşun, hükümet adõna ve hükümeti bağlayan bir çerçevede kamuoyu ile payla- şõlmasõ ve hemen bunun ardõndan silahlarõn susmasõ, operasyonlarõn durdurulmasõ için ge- reken adõmlarõn atõlmasõdõr. Bunun için, ar- tõk uluslararasõ bir siyaset bilimi haline gel- miş olan “çatışma çözümleme” ile ilgili bil- gi, birikimler ve deneyimleri harekete geçi- rerek ne gerekiyorsa yapõlmalõ, şiddet ortamõ sonlandõrõlmalõdõr. Sağlõkçõlar, hekimler için bu iki kere doğru ve geçerlidir. Savaşõn, şid- detin, çatõşmanõn olduğu yerde demokratik- leşme de sağlõk da olamaz. - Çözüm için atılması gereken adımlar... - Yetişkin muamelesi görerek tutuklanan, kimileri 20 yõlõ aşkõn cezalarla yargõlanan 18 yaşõn altõndaki “taş atan” çocuklarõn tümü- nün hemen tahliyesini sağlayacak yasal dü- zenlemeler acilen yapõlmalõdõr. TTB bu ko- nuda çaba gösteren diğer meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarõyla birlikte çocukla- rõn ve ailelerin yaşadõğõ travmalarõn tedavisi sürecinde yer almaya hazõrdõr. - Etnik kimliğe dayanmayan, anayasal yurttaşlõğõ temel alan, yerel yönetimlere ma- kul çağdaş ölçülerde yetki ve sorumluluk ta- nõyan, bireysel ve kültürel hak ve özgürlük- leri önceleyen, insan haklarõna, hukuk devleti ilkelerine saygõlõ, barõşçõ, eşitlikçi ve katõlõmcõ yeni bir anayasal düzen kurulmalõdõr. - Başta ceza, siyasi partiler, seçim ve çalõşma yaşamõ ile ilgili yasalar olmak üzere, 1982 Anayasasõ’nõn antidemok- ratik ve baskõcõ niteliğini yansõtan bütün yasalarda gerekli değişiklikler yapõlarak, seçimde temsil adaletini, parti içi de- mokrasiyi, fõrsat eşitliğini sağlayacak, hõzlõ işleyen, bağõmsõz ve çağdaş bir hukuk sistemi gerçekleştirilmelidir. - Bu çalõşmalar yürütülürken, silahlõ çatõşmalarõn ve ope- rasyonlarõn durdurulmasõ, PKK’nin “dağdan indirilmesi” ve topluma yeniden entegrasyonunun sağlanmasõ, korucu- luk kurumunun tasfiyesi gibi teknik konularda yöntem ge- liştirmek üzere çalõşma yapacak ve gerektiğinde ihtiyaç duy- duklarõ kişi ve kuruluşlarla görüşerek, uygulanabilir öneri- ler oluşturacak deneyime sahip, bölgeyi iyi tanõyan harici- yeci, istihbaratçõ, hukukçu, siyasal bilimci, gazeteci, yerel yönetici ve siyasetçiden oluşan çalõşma gruplarõ kurulma- lõdõr. - Bölgesel ekonomik ve sosyal eşitsizlikler giderilmeli, özellikle sağlõk alanõnda bölgeye yönelik pozitif ayrõmcõlõk politikalarõ geliştirilmelidir. - İsmi değiştirilen yerleşim yerlerine eski isimleri iade et- me konusunda ölçüleri saptamak üzere başlõca sosyolog, ye- rel yönetici gibi kişilerden oluşan çalõşma gruplarõ kurul- malõdõr. - İlk aşamada Kürtçenin seçmeli ders olarak eğitim programõna girmesi ve Kürtçe yayõn yapabilecek özel tele- vizyonlarõn kurulmasõ konusundaki yasal engeller hõzla kal- dõrõlmalõdõr. Kürdoloji Enstitüleri kurma konusundaki mev- cut girişimlere ve başka etnik dil ve kültürlerle ilgili baş- vurulara destek sağlanmalõ, milli eğitim müfredatõnda, et- nik ve kültürel farklõlõklarõ ülkenin bütünlüğüne yönelik teh- ditler olarak değil, birer zenginlik olarak değerlendirecek zih- niyet değişikliği gerçekleştirilmelidir. - Özellikle 1980 sonrasõ dönemde, başta Diyarbakõr ol- mak üzere, cezaevlerinde yapõlan işkence ve insanlõk dõşõ muameleler için geçmiş tüm hükümetler adõna halktan özür dilenmeli ve suçlularõ cezalandõrõlmalõdõr. - Barõşla ilgili sivil toplum girişimleri ve kadõn kuruluş- larõnca oluşturulacak heyetlerle, çocuklarõnõ bu kardeş kavgasõnda kaybetmiş, aynõ acõyõ paylaşan Türk ve Kürt ana- larõnõ buluşturacak girişimler desteklenmeli ve teşvik edil- melidir. - TTB Kürt sorununu nasıl tanımlıyor? - Çok uzun bir geçmişi olan bu sorunun, Kürt kimliğinin, kültürünün, dilinin inkârõndan, asimilasyon, baskõ, sindirme politikalarõyla bu konudaki taleplerin unutturulabileceği varsayõmõndan kaynaklandõğõnõ, geçen zaman içinde çok daha karmaşõk bir sorunlar yumağõ olarak karşõmõza çõktõğõnõ ve yapõsõ gereği askeri yöntemlerle çözülemeyeceğini artõk biliyoruz. Üzerinde birlikte yaşadõğõmõz bu ülkenin gelişmesi, geleceğe güvenle bakan yetkin bir demokrasiye sahip olmasõ ve her anlamda kendini aşabilmesinin önündeki bu tarihsel engelin artõk kaldõrõlmasõ gerekiyor. Bu kararlõlõk ve cesaret gösterildiği takdirde sürecin güvencesi bütün toplum olacaktõr. Sorun acõlar, ölümler, yitirilmiş çocuklar; açõkçasõ “yerine konulamazlarla” bugüne gelmiştir. O nedenle, sabõrlõ, sağduyulu, kapsayõcõ ve katõlõmcõ bir süreç gerekmektedir. Bu yaşanõlmõş olan travmanõn hafifletilmesine yarayabilir. Hepimiz doğrudan “canını” yitirmiş olanlarõmõza karşõ en özenli, en anlayõşlõ, en insani yaklaşõmõ sergilemek zorunda olduğumuzu bilmeliyiz. ‘ASKERİ YÖNTEMLERLE ÇÖZÜLECEK BİR SORUN DEĞİL’ YARIN: KESK’İN AÇILIM YORUMU Gençay Gürsoy. Süleyman Çelebi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle