22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Siz evinize gidin, doktor birazdan gelecek CEM SUNGUR •Cumhu HAFr goı ıuriye( FTA ONU çocuk 26 EYLÜL 2009 CUMARTESI 5 Kronik hastalıklar can alıyor ve almaya devam edecek. Hem de azımsanmayacak miktarda. Yapılan araştırmalar sadece 2005 yılında 35 milyon insanın kronik hastalıklar nedeniyle yaşamlarını yitirdiklerini gösteriyor. Sanılanın aksine bu ölümlerin sadece yüzde 20'si gelişmiş ülkelerde, yüzde 80'i ise gelişmekte olan ülkelerde izlendi. Üstelik önlenebilir nitelikteki bu hastalıklar nedeniyle oluşan ölümler büyük çoğunluğu 30-69 yaş arasında yer alan insanları, kadın-erkek farkı gözetmeksizin vurdu. Gelişmekte olan ülkeler iki kez darbe yemiş oldular; hem kronik hastalıkların maliyetlerinin ağır faturasını ödemeye çalıştılar, hem de meslek yaşantılarının en verimli döneminde olan iş güçlerini yitirdiler. 2006 yılında koyulan hedeflere göre, bulaşıcı nitelikte olmayan bu kronik sağlık sorunları nedeniyle kaybedilen yaşamlarda her yıl yüzde 2'lik bir azalma sağlanacak olursa, 2015 yılına ulaşıldığında 36 milyon kişinin hayatı kurtarılmış, bu insanların hayatlarına 500 milyon yaşam yılı eklenmiş olacak. Kronik sağlık sorunlarının başında kalp ve damar hastalıkları, kanserler, diyabet, kronik tıkayıcı akciğer hastalıkları, kronik böbrek hastalıkları ve akıl sağlığı bozuklukları geliyor. Bu sağlık sorunlarına neden olan riskler de belli ve çoğunluğu yaşam biçimimizle ilişkili. Fazla kilolar, yüksek kolesterol, hareket azlığı, yüksek kan basıncı (hipertansiyon) ve sigara tüketimi. Bu sağlık sorunları neden oldukları yüksek maliyetler nedeniyle sağlık sistemlerini çökme noktasına getirebiliyor ve ülke ekonomilerini olumsuz etktliyorlar. Bu nedenle istisnasız olarak bütün ülkeler, sağlık ekonomilerini ve sağlık sistemlerini yeniden yapılandırıyorlar. Geliştirilen çözümlerden birisi "kronik hastalık yönetim programları" adını taşıyor. Kronik sağlık sorunu olan bireylerle sürekli iletişim halinde olarak, sorunun gidişatına göre uygun girişimlerde bulunarak ve hastaları kendi bakım ve tedavileri konusunda bilgilendirip yetkilendirerek sunulan sağlık hizmetleri. Bu programların başarılı bir şekilde yürütülebilmesi için klasik doktor-hasta ilişkisinden çok daha farklı bir takım yaklaşımına gereksinim var. Ayrıca bu programlar için geliştirilmiş bir bilgi işletim sistemine ve yazılımlara gereksinim var. Bu programlar bakım ve tedavinin bütün yönlerinin ölçümlenmesini amaçlıyorlar. Risk faktörlerindeki değişiklikler, hastalıklarla ilgili sonuçlar, hastaların memnuniyetleri ve sunulan programların mâliyetleri sürekli iyileştirilmeye çalışılıyor. Şu anda ABD ve Avrupa'daki ilgi toplayan konulardan birisi olan "hasta odaklı kapsamlı tıp evi" de sağlık sisteminde yavaş yavaş şekillenen değişimlerden bir başkası. özellikle birinci basamak sağlık hizmetlerini yeniden yapılandıracak. Hasta odaklı bu sistem "kronik hastalık yönetimi" programları için gerekli altyapıyı sağlayacak. Hasta güvenliği, tedavi ve bakım süreçlerinin eşgüdümü ve erişimin sürekliliği bu "evin" en önemli özellikleri. Kısacası bambaşka bir bakış açısı, yetişmiş sağlık çalışanları ve yeterli bir altyapı gerektiriyor. Kronik sağlık sorunlarının çözüm/enmesi için hastalık yönetimi programlarının geliştirilmesi konusunda öncülük yapmış son derece seçkin konuklar düzenlenecek bir sempozyum için ülkemize gelecekler. 1 Ekim 2009'da Anadolu Sağlık Merkezi'nde düzenlenecek toplantıda bilgi ve deneyimlerini bizlerle paylaşacaklar. Sağlık sisteminde kaçınılmaz olarak ortaya çıkan değişimleri bütün yönleriyle gözden geçirmek ve gelecek yıllardaki gelişmeleri izlemek heyecan verici olacak. cem.sungur@anadolusaglik.org ABD'deki çocukların tasarım yeteneklerini görüp Türkiye'dekilerin becerilerini merak eden Tınaz Titiz bu amaçla bir proje hazırlıyor. Titiz çocuklardan tasanmlar bekliyor. FİGEN ATALAY ABD'de 5-14 yaş arasındaki çocuklardaır dokuz konuda birer tasarım geliştirmcleri istenmiş. Çocukların bir bölümünün düşüncelerini yazıyla ifade cdenıeyecck kadar küçük olmalan nedeniyle, tasanmlar daha çok çizimle yapılmış. Sonuç inanılmaz olmuş. Çocuklann hepsi de birbirinden yaratıcı sorun çözme becerileri sergilemişler. Örneğin, tasarım konularından biri bir fılin nasıl tartılacağı imiş. Beş yaşındaki Michael, buna çok basit ve çok akıllıca bir çözüm bulmuş. Fil, bildiğimiz cv ölçeklcriyle tartılamayacak kadar iri olduğu için her ayağının altına birer tartı yerleştirmiş. Böylece, dört ağırlığın toplanmasıyla fili tartmak mümkün olabilecekmiş. Bu tasarımlar, Edward De Bono'nun "Children Solve Problems" (Çocuklar Sorun Çözüyor) başhklı kitabında yer alıyor. Beyaz Nokta Gelişim Vakfı Başkanı Tınaz Titiz, Türk çocuklannın da yaratıcı sorun çözme becerilerine sahip olduğunu düşünerek bu fıkri Türkiye'ye uyarlamaya karar vermiş. Çocuklardan, büyüklere önıek olabilecek tasanmlar gelip gelnıeyeceğini merak eden Tınaz Titiz, şimdi tüm çocuklardan tasanm bekliyor. Her birinin içinde bir tasarımcı var l Organizasyon koşulları • Bu organizasyon 5-12 yaş arasındaki çocuklara açıktır. Büyüklerince yapıldığı izlenimi güçlü olan veya yasal sorunlar doğurabilecek tasanmlar başkaca neden gösterilmedcn elenecektir. (daha bu yaşlarda bu işlere girişmelerini özendirmemek için) • lstcnilen tasanm konulan şunlar olup mutlaka her birisi için birer tasanm yapma zorunluğu yoktur; bir tane bile yeterlidir: 1. Sizin bir bireysel sorununuzu çözebilecek bir tasanm yapın, 2. Oturmakta olduğunuz ev, apartman veya siteye ait bir sorunun çözümü için bir tasanm yapın, 3. Yaşadığınız kentin bir sorununun çözümü için bir tasanm yapın, 4. Ülkemizin bir sorununun çözümü için bir tasarım yapın, • Yapılacak tasanmlar bir adet A4 kagıdı üzerindc olacak ve bir tarayıcı ile taranarak jpg fonnatında bir e-postaya eklenerek yollanacak, • Her tasanm kağıdının üst orta kısmma, tasanmı yapan kişinin adı ve soyadı, bitirmiş olduğu yaşı ve halen yaşadığı il adı -gerekirse büyüklerince- yazılacak, • Tasanmlar siyah-beyaz ya da renkli olabilir; herhangi bir çeşit İcalem kullanılabilir, • Yazı yazma konusunda henüz yeterli beceriyi edinememiş çocuklar için dezavantaj olmaması için tüm tasanmlar çizim şeklinde olacak, çizimlere sadece çok kısa açıklalamalar yerleştirilebilecek, • Tasanmlar tinaz@tinaztitiz.com adresine yollanacak, • Gönderilecek tasanmlann e-postada görülecek olan son tarihi 30 Ekim 2009, • Gönderüen tasanmlar özlerine dokunulmadan tasanmcının adı ile www.tinaztitiz.com ve www.beyaznokta.org.tr sitelerindcki birer klasörde yayımlanacaktır. Çöpten çıkan şiirler Katı atık toplayan işçilere mutlaka siz de rastlamışsınızdır. Onlar şimdi dernekleşme çabastnda. Bir de yazdıkları şiirlerden oluşan albüm çıkardılar. En büyük yakınmaları ise karnını çöpten doyurmayı tercih etmelerinin erdeminin anlaşılmaması. mmmgmmmm Ana okulu seçerken bunlara dikkatKüçük çocuğunuza okul öncesi bir kurum anyorsanız, öncelikle bu işe çok zaman ayırmalısınız. "En iyi okul eve en yakın okuldur" deyişindeki doğruluk payını unutmayarak önce . evinize en yakın kurumlan araştırmalısınız. Bu kurumlarda önce kendiniz, eğer beğendiyseniz sonrasında çocuğunuzla birlikte epeyce zaman geçirmelisiniz. Pozitif Gelişim özel Eğitim Ve Danışmanlık Merkezi'nden, çocuk gelişim uzmanı Şenay Yılmaz, anaokulu seçiminde anne-babalara şu önerilerde bulunuyor: • Anaokulunun fiziksel özellikleri çocukların hem sosyal hem de fiziksel gelişimleri İçin önemlidir. Sınıfların çocukların rahatlıkla oynayabllecekleri genişlikte olmasına, çocukların sağlıklarını tehlikeye atacak fiziksel düzenlemelerden kaçınılmış olmasına dikkat edilmelldlr. 0 Seçilen oyuncaklann, eğitim malzemelerinin, çalışan personelin ve en önemlisi gıdaların temiz olup olmadığının gözden geçirilmesi gereklidir. Oyuncak seçimleri önemlidir. Oyuncaklann çocuklann yaşlarına uygun olup olmadığına, eğitici özellik taşıyıp taşımadığına ve özellikle seçilen kitapların çocukların zihinsel, dil ve akademik öncesi becerilerini destekleyici nitelikte olup olmadığına bakılmalıdır. • Aileler gruplardaki çocuk sayılarını mutlaka öğrenmelidirler. Çok kalabalık bir grupta eğitim kalitesinin düşeceği göz önünde bulundurulmalıdır. Anaokulunda 5-6 yaş grubundakl fdeal çocuk sayısı 10 ile 15 kişi aralığıdır. • Öğretmenlerin çocuğa yaklaşımı, çocuklara karşı sevecen anlayışlı ve olumlu bir tutum ir. Anaokulunda çocuğa olabilmektedir. öğrttmenlerin alanında uzman kişiler olup olmadığına dikkat edilmelidir. Gruplardaki ögretmen sayılarının kaç olduğu, kaç çocuk ile kaç öğretmenin ilgileneceği, çalışan öğretmenlerin branşlan ve mezun oldukları okullar sorgulanmalıdır. Çocuk anaokuluna başladığında nasıl bir ön değerlendirmeden geçirileceği, değerlendirme ve gelişimlerin uzman kişiler tarafından takip edilip edilmediği araştırılmalıdır. Katık işçileri ya da atık işçileri; hangisini kullanırsanız kullanın. Geç saatte evinize döncrken yolun bir • _ köşesinde çöplerin arasında gördüğünüz, ne Ü LKÜTEKİ N yaptıklanna bir anlam veremedığınız oysa orada sabaha kadar sürecek mesaisini tükctmekte olan insanlar. Yıllarca atık sektörünün ülke ekonomisine getirileri hakkında çarpıcı haberlcr okumuşuzdur. Genel tablo getirisi hiç de azımsanmayacak bir sektörle karşı karşıya olduğıunuz şeklindedir. Fakat sektörün çalışanları, işleyiş şekli genelde göz ardı edilir. Katık işçileri, birkaç yıldır dernekleşme çabası içinde. Bu çaba bilinen bilinmeyen bir sürü engcllerle karşılaşıyor. En bilinen örnck yazın Beyoğlu Belediyesi'nin atık toplama ihalesini özel bir finnaya vermesinin ardından zabıtaların bölgede çalışan atık işçilerine yaptığı baskılardı. Firma yctkilisi Senıa Kale de yıllardır bu işle geçimini sağlayaıı insanlar için "onlar benim gözümde hırsız" demekte sakınca görmedi. Önyargıları kıracak Hrsız mı? Belki de hırsızlık yapsalar çok dalıa iyi yaşam vc çalışma koşullanna sahip olurlardı. Katık sektörü işçileri için zorluklan fazla getirisi az bir alan. Ancak görüncn o ki hikayesi de bol. "Katık Şiirleri" katık işçilerinin bizzat kendi yazdıkları şiirlerin biraraya geldiği bir albüm. Atık Kağıt İşçileri Derneği Başkanı Ali MendiUioğlu şiir albümü yayınlamaya tüm maddi sıkıntılara karşın düzenli olarak çıkarmaya çalıştıkları "Katık" isimli dergiye gelen şiirleri gördükten sonra karar verdiklerini söylüyor. On şiirden oluşan albümdc şiirleri seslendirmcci Gökhan Ulusan ve kağıtçı Şanlıbeş Alabay yapmışlar. Mendillioğlu'na göre albümün katık işçilerine karşı varolan ön yargının kırılmasına katkısı olacak: "Bclediye baskıları, enfeksiyon, eklem rahatsızlığı ve yaralanmalar gibi sık görülen hastalıklar barındığımız alanların sağlıksızlığı en önemlisi toplumun bize karşı edindiği ön yargı. Çöple yaşayanlar potansiyel tehdit olarak görülüyor. Ancak kiıııse insanların kolay yoldan para kazanmaya tenezzül etmeyip karnını çöpten doyurmayı tercih ctmesinin ne büyük bir erdcm oiduğunu anlamıyor." Birlikte hareket etmeliyiz Ancak iş şiir albümü çıkarmakla hallolacak gibi değil. MendiUioğlu ve meslektaşı da bunu biliyor. Bu yüzden yaklaşık yedi yıldır dernek kurmaktan cylem yapmaya kadar bir çok girişimleri olmuş. Çöp alanında 2004'le birlikte girilen yeniden yapılanma sürecinde neredeyse meslcklerini yapamaz hale gelnıişler. Sektörün özelleşmeye başlaması hayatlarında çok şeyi değiştirmiş. O zamana kadar kendilerini çok zorlamayan belediye miidahaleleri sistematik hale gelmeye başlannş. "Binlerce el arabasma yasadışı şekilde el konuldu, onlarca arkadaşımız daıp edildi, kimileri ağır yaralandı" diyor MendiUioğlu. Bu baskılan yapan finna yetkilileri öte yandan depoları dolaşarak katık işçilerinin topladıkları malzemeleri kendilerine vcrmeleri durumunda belediyenin baskılarının son bulacağı konusunda güvence bile veriyorlarmış. Ancak katı atık işçileri denıekleşerek tüm kamusal ve toplumsal alanlarda nıücadeleyi seçmişler. Mendillioğlu geri dönüşüm sektörünün topladıklan atıklan sattıklan yerlerde çalışanları da kapsadığını bu yüzden birlikte mücadele etmeleri gercktiğini söylüyor. Çünkü çalışma alanlan farklı olsa da sorunlar aynı. Çoğunun sigortası ya da iş güvencesi yok. "Birlikte hareket etmeden yaptırım gücü oluşturanıayız" diyerek bitiriyor sözlerini Mendillioğlu. ı » Eyüp Şahin ve Ziya Şimşek iki atık kâğıt işçisi. 17 Mayıs 2007de Ankara - Konya yolu üzerindeki Metropolitan Oteli'nin önünde iklsine de araba çarptı. Şimşek hastaneye götürülürken Şahin'in cansız cesedi topladığı gazetelerle örtüldü... Alf MendDjJoğlu Saat 24.00 Konya yolu Ziya Sürükler düşlerini el arabasmda yol boyu. Kim bilir ne düşünür? Nerden bileceksin Yatılmaz ki düşüne düşenin. Ziya, Zulada gizli sevda Sofrada ekmek. Gurbetten gelcn haber. herkes için bir şcy. Ziya Zayi olmuş yaşam. Ziya kendinden başka herkes. Karşı Metropolitan Otel adını bilir Ziya, bir dc çöpünü. Ambalaj türlü zibil. Aliminyumu, peti, plastiği, Hepsi janjanlı, gavurca etikctli. lçindckinin tadını bilmez amma, Ziya bilir ki boşu zulada gizli sevdadır sofrada ekmek. Aha Ziya karşı Metropolitan Otel. Yürü rızkına Ekmeğine yürü Ziya Sürükle el arabanı düşlerin gibi karşıya Karşı Metropolitan Otel Karşı saltanat Senin devletins£™ekrheğin İki devlet arasındaki sınır Şimdi Konya yoludur Nereye gitsek sınırlar Nereye gitsek kaçak Nereye gitsek kaçakçı Kato'dan, kızılgedikten öte Kaçağa giderdik Çaya cigaraya Geldik Ankara'ya Bu sefer adımızı koydular Kaçak çöp avcısı Dinine yanam Vazgeçmiyormuş essahtan huylu huyundan Ya bizde var bir arıza Ya bu töresi batası dünya ....
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle