20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
I VİZYON # Kddin Akll, Erkek Akll Robert Luketic'in yönettiği Kadın Aklı, Erkek Aklı/The Ugly'de Katherine Heigl, Gerard Butler, Eric Winter ile John Michael Higgins oynuyor. Film, cinsiyetler savaşı, erkekler, kadınlar ve düşündüğümüz, hayallerini kurduğumuz ve birbirimizi baştan çıkarmaya çalıştığımız taktikler arasındaki uçurum hakkında, zeki, seksi bir komedi. Katherine Heigl (Knocked Up, "Grey's Anatomy") ve Gerard Butler (300) kaderlerinde birbirlerinden nefret etmek olan iş arkadaşları rolünde kıvılcımlar saçıyorlar. Kadın hayallerindeki sofistike sevgiliyi arıyor. Erkekse kadınlara gerçekçi olmalarını ve erkeklerin aklında bir tek şey olduğunu HfcM kabul etmelerini söylemeyi görev edinmiş. Ama istediği şeyi alması için kadına yardım etmeye karar verdiğinde, ikisi de, taban tabana zıt kutupların birbirlerini ne kadar güçlü çektiğini beklenmedik bir şekilde öğreniyor. Jonathan Mostovv'un yönettiği ve Bruce VVillis, Radha Mitchell, Rosamund Pike ile James Francis Ginty'nin oynadığı Suretler (Surrogates), bilim kurgu ve gerilim türûnde bir film. FBI ajanları (Bruce VVillis ve Radha Mitchell) bir üniversite öğrencisinin gizemli cinayetini araştırmaktadır. Bu öğrenci insanların kendilerinin kusursuz robot versiyonlarına sahip olmalarını sağlayan yüksek teknoloji ürünü suret olgusunun yaratıcısı olan kişiyle bağlantılıdır. Sağlıklı, iyi görünümlü ve uzaktan kumandalı makineler olan suretler, insanların yerini almakta ve böylece insanların evlerinin rahat ve güvenli ortamından çıkmadan dışarıdaki hayatı yaşarnalarına imkah tanımaktadır. Cinayet beraberinde cevap arayışını getirir: Maskelerle dolu bir dünyada kim gerçektir ve kime güvenebilirsiniz? KlCKy François Ozon'un yönettiği Ricky'de Alexandra Lamy, Sergi Lopez, Meiusine Mayance ile Arthur Peyret rol alıyor. François Ozon'un, 2007'de çektiği feminist melodram Angel'dan sonraki bu ilk uzun metrajlı filmi, hayatâ dair bir hikâye. Alelade bir kadın olan Katie ile yine alelade bir adam olan Paco tanışır ve sanki sihirli bir değnek değmişçesine bir mucize gerçekleşir: Âşık olurlar. Aşklarının meyvesi daha da olağanüstüdür: Ricky adında müthiş bir bebek. Ingiliz yazar Rose Tremain'in Moth adlı kısa öyküsünden uyarlanan film, Ozon'un tabiriyle gerilim, bilim-kurgu, komedi ve masal türlerinin öğelerini bir araya getiriyor. Altmışlar: Türk sinemasının altın çağı ASLI SELÇUK 10-17 Ekim'de gerçekleştirilecek 46. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, Altmışların Türk Sineması adlı özel ve önemli bir bölüm düzcnliyor. Birinci Altın Portakal'ın gerçekleştirildiği 1964'ü çıkış noktası alan etkinlik sincmamızın son elli yılmın büyiik panoramasını yapmayı amaçlıyor. 2010'da 70'ler, 2011 'dc 80'ler, 2012'de 90'lar, 2013'te 2000'ler özgün yapımlarla anılacak. 1960 yılı Türk sineması için gerçek* bir döniim noktasıdır. Ülkenin politik yazgısını değiştiren askeri darbe sansürün etkisini azaltarak sinemaya daha özgür bir ortam getirir. Yeni anayasanın getirdiği bu ortam Türkiye'nin toplumsal gerçcklerinin tartışılmasına, birçok alanda olduğu gibi sinemamızda- da yeni yönelimlere neden olur, toplumsal içerikli çalışmalar başlar. Uzun yıllar sinemamızı ctkileycn tiyatrocular döneminden (1923-50) sonra gelen sinemacılar kuşağının (1950-60) ustası Lütfi Akad'dır, onu Menıduh Un'le, Osman Seden izler, Akad ' kendinden sonraki birçoksincınaeıyı etkjlemiştir. Bu dönemde sincmâ dili Önemsenmiş, Metin Erksan, Atıf Yılmaz, Halit Refiğ, Yılnıaz Güney gibi önemli ishnler yetişmiştir. Artık daha önce tabu sayılan konular ele alınır, toplumsal alt katmanlar ön plana çıkar, Gerçekçilik, Halk Sineması, Devrimci Sinema, Ulusal Sinema gibi kavramlar tartışılır. Toplumsal gerçekçilik Üç Arkadaş'la (1958) büyük çıkış yapan Ün, Kırık Çanaklar'da (1960) öncc dağılan sonra yaşanan gerçek anlaşılınca yeniden birleşen bir işçi ailesinin öyküsünü vurgular. Ilk toplumsal gerçekçi film Gecelerin Ötesi'dir (Erksan/60). Hükümetin her mahallede bir milyoner yetiştireceğiz savıyla toplumda yerini bulamamış altı tutunamayan gencin sınıf atlama hırslarmı, ne olursa olsun dalia iyi bir yaşam düşlerini anlatan film paranın tek değer ölçüsü olmaya başladığmı yansıtır. Otobüs Yolcuları (Ertem Göreç/61) konut sahibi olmak isteyen yersiz insanİann hüzünlü öyküsüdür. Yılanlann Öcü (Erksan/62) köydeki çatışmalan, köylülerin çıkmazlarını ödün vennedcn aktanr. îkimize Bir Dünya (Nevzat Pescn/62) iki inşaat işçisi arkadaşın büyük kentte gcçen trajik yolculuklandır. Zonguldak'm kömür madenlcrinde gcçen Şehirdeki Yabancı'da (Reiîğ/62) bir aydımn toplumuna yabancılaşması vurgulanır. Avare Mustata (Ün/62) yoksul insanların sınıf atlama çabalarmı, yine de para mutluluk getinnez iletisini verir. Berlin'de Altın Ayı alarak ilk uluslararası başarıyı kazanan Susuz Yaz (Erksan/63) kırsal kesimde su ve kadın üstünde mülkiyet kunııa sorununu irdeler.-Acı Hayat (Erksan/63) sınıf değiştirmenin, sınıf bilincine varmanın insan davramşları üstündeki etkilerinin yansımasıdır. Türk sinemasındaki ilk grev filmi Karanlıkta Uyananlar (Göreç/64) işçi-patron ilişkisini, sendikalaşmayı, aydın-işçi dayanışnıasını etkileyici bir anlatunla irdeler. Suçlular Aranıızda (Erksan/64) toplumun ayn katmanlarında geçen yine bir sınıf atlama öyküsüdür. lç göçü işleyen Gurbet Kuşları (Refığ/64) Maraşlı bir ailenin lstanbul'a göçerek gerçekleştinneyi umdukları varsıllık beklentilerini, kentte zorlanıp dağılmalarını, umutlarını geride bırakarak dönmelerini anlatır. Son Kuşlar (Erdoğan Tokatlı/65) kent yaşamının acımasız koşullannı yansıtır. 60'ların günümüze etkisi Bitmeyen Yol (Duygu Sağıroğlu/65) Anadolu'dan lstanbul'a gelerek iş bulmaya çalışan yoksul köylülerin çaresizliklerini, işverence sömürülmesini, kente uyumsuzluklarını, yaşadıkları adaletsizliklerden etkilenerck bilinçlenmelerini anlatır. Haremde Dört Kadın (Reiîğ/65) geçmişle günümüz arasında koşutluklar kurarak Osmanlı împaratorluğu'nun başarılı bir portresini çizer. Lütfi Akad'sa kentten uzaklaşıp kırsala yönelir. Hudutların Kanunu'nda (66) Güneydoğu'da insanı kaçakçılığa iten ağır feodal koşulları, Kızılırmak Karakoyun'da (67) göçebe Türkmenlerin ycrlcşik düzene düzenc geçmelerini, Ana'da (67) kırsalda geçen bir kan davasını etkili bir biçemdc yansıtır. Kozanoğlu (Yılmaz/67) ezilen halkın yanında yer alan bir eşkiyayı anlatır. Vesikalı Yarim (Akad/68) bir manavla fahişenin olanaksız aşk öyküsüdür. Kuyıı (Erksan/69) Anadolu kadının yüzyıllarca erkeğe boyun cğişini, ezilmişliğini erkek şiddetini vurucu bir dille anlatır. Bir Türk'e Gönül Verdim (Refiğ/69) dış göç olgusunu tersine işler, Anadolu'ya gclen Alman kadın değişik bir ülke-kültür içinde bocalar. Yılmaz Güney Umut'ta (69) yoksul bir faytoncunun trajik öyküsünü minimalist bir dille aktarır, Yeni Gerçekçi film genç kuşak sinemacılan düşûndürüp tartışmalara yol açar. Bu en genel değerlendinnede bilc altmışların ustalannın birikimlerinin, etkilerinin günümüze dek ulaştığını rahatça söyleyebiliriz. 1914'ten 50'yc dck yoksun kalınan gerçek bir sinema dili 1950-60 arasında oluşur. Bu arada sinema eleştirileri, yayınlan başlar, Kulüp Sinema 7 (62), Sinematek Dcmeği (65) gibi önemli kurumlar oluşur. Antalya Altın Portakal, Adana Altın Koza (•69) film festivallcri gerçekleştirilir. Öteki öneıiıli çalışmalar arasında Namus Uğruna (Seden/60), Denizc lnen Sokak (Tokath/60), Kcşanh Ali Dcstanı (Yılmaz/64), Sevmek Zamanı(Erksan/65), Muradın Türküsü (Yılmaz/65), Çalıkuşu (Seden/66) vb. s a y a b i l i r i z , . , ^ c » .••• ı • ••• • • < •.,•„< ..••: Koskocaman bir • . I ritoil v'l1 -1 •••''"" I'-' HytfJ.'I W X I ' V • I ı li • • ı l ' n - | I M I , | J Bu hafta vizyona giren Sarı Saten: Günahkârların Aşkı ve Kanımdaki Barut kotarılamamış yerli filmlerden. Çıngıraklı Top kısmen daha iyi bir seyirlik. 11'e 10 Kala ise haftayı kurtarıyor. Al ppR TU RGUT . Düşünüyorum da; önceliğimizi Türk Sineması'ndan yapa kullanalım derken acaba hata mı ettik? Son iki haftada üst üste izlediğim; olmamış, kotanlamamış yerli filmler ncdeniyle resmen sinemadan soğudum. Sinema salonunda ruhum daraldı, koltuğuma sığamadım. Kol saatimi çıkartıp elime aldım, tek tek dakikaları saydım. Ve hatta bazıları körüden de öte, bayık bir nıüsamereye dahi rahınet okutacak düzeydeydiler. Önick mi? Bu hafta vizyona giren "Sarı Saten: Günahkârların Aşkı" ne güne duruyor. Lamı cimi yok, bu film, facia bazında "Kanımdaki Baruf'u bile gölgede bırakır. Geçen hafta gösterime sokulan "Çıngıraklı Top" ise kısmen daha iyi bir seyirlik... Neyse ki; belgesel tadını da yakalayacağınız kurmaca bir film olan fcstival gediklisi "11 'e 10 Kala", haftayı kurtanyor. 11 'e 10 Kala, 16. Altın Koza Film Festivali'nde cn iyi film ve senaryo, 28. Uluslararası lstanbul Film Festivali'nde ise jüri özel ödülünü kazanan iyi, güzel ve özgün bir yapıt. Türkiye-Fransa-Almanya ortak yapımı bu filmi, "Oyun" adlı oldukça scs gctircn belgeseliyle tanıdığımız Pelin Esmer, yazdı ve yönetti. 11 'e 10 Kala'nın başrolünü ise Pelin Esmer'in 83 yaşındaki koleksiyoncu amcası Mithat Esmer ile yetenekli aktör Nejat Işler paylaştılar. Filmde; Tayanç Ayaydın. Laçin Ceylan, Savaş Akova ve Sinan Düğmeci'nin de irili ufaklı rolleri var. Hayatını koleksiyonculuğa adayan Mithat Bey, ailesini . geçindirmeye çabalayan kapıcı Ali ve fonda da güzelim lstanbul... Emniyet Apartmanı sakinleri, olası bir d.epremde yıkılma tehlikesi bulunan binalarından kurtulmak istemektcdirler. Lüks daireleriylc cpey değeri artacak yeni bir apartman için önlerindeki tek cngel ise inatçı bir ihtiyar olarak gördükleri Mithat Bcy'den başkası değildir. Koleksiyon, hiç şüphesiz devamlılık arz eden bir meşgaledir vc böylesi bir durumda yaşh bir adamın, kendisine yardımcı ataması da gayet mantıklıdır. Dayısının paha biçilmez koleksiyonunu, talan edilmesi gcrekcn bir hazine olarak gören yeniyetmc ycğcn Ömer yerine, henüz kirlenmemiş Ali'nin bu görcvc tayin edilmesi biraz da zorunluluktur. Çünkü Ömer, paranın kokusunu çoktan almış ve dahası gaza gelip bir antikacı dükkânına ortak olmuştur. Taşralı Ali ise, rutubctli vc yoksul kapıcı dairesinden eşi ve çocuğuyla birlikte kurtulmak istemektedir. Birdedüşü vardır: Memurluk... Yaşam vicdansız bir gerçekliktir Her neyse... Günü gelir ve bizim mazlum Ali'nin koleksiyonculuk stajı başlar. lstanbul'dan bihabcr olan Ali'nin, kcntin muhtelif bölgelcrindc yaptığı turlar, hem ufkunu gehişletecek hem de maymunun gözünü açacaktır. Zamanla komşular da gider ve apartman boşalır. Ali ise önce ufak ufak koleksiyonu tırtıklar ardmdan da para tatlı gelince iyice bir dadanır. Ona göre bu bir hırsızlık değildir, kendince haklı sebepleri vardır. (Aile ve gelecek... Kısaca yeni bir hayat... Üstelik ihtiyar bir adamın yannlan da yoktur) Mithat Bey için manevi bir doygunluğa eşdeğer koleksiyon sevdası, yıllar önce eşinin kaçmasına sebebiyet venniştir ve onun seçilmiş yalnızlığı, Ali'nin varlığıyla sarsmtıya uğramıştır. iki adamın karşıhklı ihtiyaçtan beliren dostluğu, alın yazılannı da değiştirmek üzeredir. Vc ne yazık ki; yaşam denilen vicdansız gcrçeklik, çoğu zaman acıtır, ağntır ve ağlatır. Bunun adı sinema değil Uzun zamandır Almanya'da televizyonculuk işi ile haşır neşir olan Mehmet Çoban, töre cinayctleri, cinsel şiddet, iki arada bir derede kalan Türkler, din ve mafyayı bir potada erittiği bir film çekıniş. Aııcak ortaya çıkan şcy; zaman kaybından ziyade seyirci için tam manasıyla bir sinir harbine ve oflayıp puflayacağınız bir sıkıntı denizine dönüşmüş. San Saten: Günahkârlann Aşkı'nın senaryosunu kötü oyunculuğuyla başrolü de sırtlayan Hatice Balaban Çoban ile Doğan Akhanlı yazmışlar. Filmin diğer önemli rollerini ise usta aktör Mendcres Samancılar ile Anton Algrang ve Lisa Hahn üstlenmişler. Anlamsız diyaloglar, kopuk bir metin, Robert de Niro'nun can verdiği Taksi Şoförü'ne (Taxi Driver /1976) öyküncn acılı bir anne, birbirleriyle "yok artık" dedirtecek kadar kcsişen yaşam öyküleri... Artık izninizle daha fazla yazmak istemiyorum. Ve hatta ileri gidip bu filmlc ilgili olarak sonsuza dek susma karan alıyorum. Fikir iyi, sonuç kötü Evct, sıra "Çıngıraklı Top"a geldi. Senarist ve yönetmcn Egemen Ertürk'ün bu ilk uzun metrajlı filmi için fikir gayet iyi, sonuç ise bir hayli kötü diyorum. Ancak umudunu asla yitirmesin, çünkü onda yönetmcn ışığı var. Beiıcc çckcceği diğer fılmler içiıı şimdiden kollannı sıvamah... Filmin başrollerinde; Zihni Göktay ve llyas Salman gibi ustalar ile Burak Önal, İpek Özkök, Erkan Taşdögen ve Soydan Soydaş'ın aralannda bulunduğu yeni kuşaktan oyuncular var. Spor yazan Osman Tanburacı ile futbolcu llhan Mansız ise Çıngıraklı Top'un sürprizleri... Görnıe engellilerin kurduğu bir futbol takımının öyküsü, yer yer komik unsurlar taşıdığı kadar dramdan da besleniyor. Yönetmen Ertürk, filmiyle ilgili olarak "bu bir sosyal sorumluluk projesidir" demiş. Böylesi bir durumda Çıngıraklı Top'u çok fazla tekmelemek yakışık almaz. O zaman bizlerc düşcn ycgâne görev, filme destek olmaktır. Yanıhyor muyum? [email protected] f
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle