Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 26 EYLÜL 2009 CUMARTESİ
14 EKONOMİ
Sanayi ve Ticaret Bakanlõğõ
hem tüketiciyi hem de rekabeti
korumak için yoğunlaştõrõlmõş
bir piyasa gözetim ve denetim ça-
lõşmasõ başlattõ. Birinci aşamasõ
Ağustos ayõnda 10 günlük bir
dönemde gerçekleştirilen, Anka-
ra, İstanbul, İzmir, Bursa, Gazi-
antep, Konya ve Adana’da eşza-
manlõ olarak yürütülen çalõşma-
larda 807 firma denetlendi. İnce-
lenen 68 bin 252 üründen
1494’ünün “aykırı ürün” oldu-
ğu tespit edildi.
Denetimlerin ikinci aşamasõ
ekimden itibaren 3-4 aylõk bir pe-
riyotta yapõlacak. 2010 yõlõnda ise
uzun vadeli bir plan çerçevesin-
de aşamalõ piyasa gözetim ve
denetim faaliyeti yürütülecek.
Sanayi ve Ticaret Bakanõ Nihat
Ergün, son zamanlarda hem tü-
keticilerden hem de birçok sana-
yi ve ticaret odasõndan piyasada
yerli ve ithal standart dõşõ ürün-
lerin dolaştõğõ yönünde şikâyet al-
dõklarõnõ söyledi.
Bakan Ergün, bu denetimlerin
sonucunda özellikle Uzakdoğu-
dan gelen standart dõşõ ve kalite-
siz pek çok ürünün piyasada ser-
bestçe dolaştõğõnõ, bunlarõn ba-
şõnda da klimalar, saç kurutma
makineleri, bazõ küçük iş maki-
neleri, kaynak makineleri, el alet-
lerinin bulunduğunu söyledi.
Bu tespit doğrultusunda itha-
latçõ firmalarõn uyarõldõğõnõ ve
bir kõsõm ürünlerin laboratuvarlara
gönderildiğini anlatan Ergün, ba-
zõ saç kurutma makinelerinin tü-
keticilerin saçlarõnõ yaktõğõnõ,
tekstil ürünlerinde bir takõm za-
rarlõ boyalarõn kullanõldõğõnõ ve
bazõ kõrtasiye ürünlerinde sağlõğa
zararlõ unsurlar tespit ettiklerini de
kaydetti.
Bakan Ergün, bu firmalara ne
gibi yaptõrõmlar uygulanabilece-
ği konusunda da şunlarõ söyledi:
‘’Maalesef bu ürünlerin bir
kısmı AB üzerinden, Gümrük
Birliği anlaşmasının verdiği
avantajlarla giriyor. Avrupa
ülkeleri transit mallarda ‘nasõl
olsa bu Türkiye’ye gidiyor’ diye
kendi gümrüklerinde gerekli
denetimi yapmıyorlar. O ne-
denle piyasa gözetim ve dene-
timini içerde yoğunlaştırıyo-
ruz.Tespit ettiğimiz ürünlerin
ve firmaların listesini hem güm-
rüğe hem dış ticarete bildiri-
yoruz. O firma başka mallar da
ithal ediyor olabilir ama eğer o
firmalardan bu standart dışı
kalitesiz ürünler ve halk sağlı-
ğına aykırı ürünler giriyorsa he-
men hemen bütün malları güm-
rüklerde denetime tabi mallar
haline gelebilir. Bu riski her-
halde göğüsleyemezler.”
Buna göre imalat, inşaat, maden-
cilik ve taş ocakçõlõğõ, elektrik gaz,
buhar ve iklimlendirme üretimi ve
dağõtõmõ faaliyetleri sektörlerindeki
tüm işletmeler, KOSGEB kredile-
rinden yararlanabilecek. Toptan ve
Perakende Ticaret, Motorlu Kara
Taşõtlarõnõn ve Motosikletlerinin
Onarõmõ sektöründe, alkollü içecek
ve tütün ürünlerinin toptan ticareti ha-
riç diğer alt başlõklardaki işletmeler
KOSGEB kredilerinden yararlana-
bilecek.
Konaklama ve yiyecek hizmeti
faaliyetlerinde, barlar, tavernalar,
kokteyl salonlarõ, diskotekler, bira-
haneler, kahve salonlarõ dõşõndaki iş-
letmeler KOSGEB desteklerinden
yararlanabilecek.
Bilgi ve iletişim sektöründe de si-
nema filmi, video yapõm faaliyetle-
ri ile çekim sonrasõ faaliyetler, da-
ğõtõm faaliyetleri, film gösterimleri ile
ses kaydõ ve müzik yayõncõlõğõ faa-
liyetleri dõşõndaki işletmeler KOS-
GEB’den kredi alabilecek.
Mesleki, bilimsel ve teknik faali-
yetlerdeki işletmelerden, hukuk, mu-
hasebe, defter tutma ve denetim ile
vergi müşavirliği ve veterinerlik
hizmetleri dõşõndaki işletmeler KOS-
GEB tarafõndan kredilendirilebilecek.
Sanayi ve Ticaret Bakanõ Nihat
Ergün, girişimciliği özellikle des-
tekleyen projeler geliştireceklerini,
girişimcilik kurslarõ açacaklarõnõ be-
lirten Ergün, yenilikle ilgili projeler
yapan KOBİ’lerin, “yeni bir ürün
tasarladık, işletmemizi, üretimi-
mizi iyileştirdik, şu konuda bir Ar-
Ge faaliyeti yapmak istiyoruz’’
diyen KOBİ’lerin ürettiği projelerin
finansmanõna daha çok odaklana-
caklarõnõ dile getirdi.
Geçmişte esnaf kredilerinde bir-
takõm olumsuzluklarõn görüldüğüne
de değinen Ergün, “İşletme ser-
mayesi olarak işini geliştirmek,
yeni bir makine almak için ya da
yeni mal almak için temin ettiği
krediyle tatil yapmak olur mu? İş-
letme kredisiyle oğlumu evlendi-
reyim, kızımı evlendireyim, ara-
bamı yenileyeyimi kabul etmiyo-
ruz. Al parayı ne yaparsan yap ol-
mayacak. Proje olacak ve bu pro-
jeyi yakından takip edeceğiz” di-
ye konuştu.
Hükümet, Türkiye’nin 2012 yılına kadar olan dö-
nemdeki ekonomik hedeflerini üç aylık bir gecikme
ile açıkladı. Bizzat Başbakan Yardımcısı Ali Baba-
can’ın ağzından açıklanan orta vadeli program, özel-
likle işletmeler açısından yaşanan ekonomik dur-
gunluğa çare olacak kararlardan çok rakamsal ön-
görüleri içeriyor.
Katılım Öncesi Ekonomik Program ile hükümet, kü-
çülme hedefini negatif yönde bir kez daha yeniden
belirledi. Bu yıl için önce yüzde 4 olan büyüme he-
defini yüzde 3.6 küçülme yönünde revize ederken bu
ikinci revizyonla da küçülme rakamı yüzde 6’ya yük-
seltti.
Ali Babacan’ın verdiği bilgilere göre, programın en
önemli politik kararı bütçe açığının milli gelire oranının
ortaya konulması. Gelecek yıl yine bir miktar faiz dı-
şı açık verilerek borç artışımızın 2010’da yavaşlayarak,
2011’de durması ve 2012’de düşüşe geçmesi ön-
görülüyor. Ayrıca hükümet tarafından ekonomik
durgunluğa çare olarak uygulanan KDV ve ÖTV in-
dirimlerinin 30 Eylül’de sona erecek olması nedeniyle
bu geçici uygulamanın bitiminde yeni kararların alı-
nabileceğine işaret ediliyor. Babacan’ın bizzat “Ba-
kan arkadaşlarımızın önce bunu tartışması gereke-
cek. Başbakan Erdoğan’ın onayıyla ne yapacağımız
belli olacak” diye açıkladığı bu durum hükümetin ya-
kın dönemde sürpriz kararlar alabileceğini gösteri-
yor.
Önceki gün Ankara’da düzenlenen “Orta vadeli
program ve mali planla ilgili değerlendirme toplan-
tısı”na katıldım. Program genel olarak Reel Sektör
ve KOBİ’lerin beklentilerine, yeni yatırımlar ve istih-
dam açısından beklentilere yanıt vermekten uzak ola-
rak değerlendirildi. Değerlendirmede dikkat çeken
nokta “hükümetin krizin ilk günlerinden itibaren izlediği
‘bekle ve gör’ taktiğinin hâlâ devam ettiğidir”. Top-
lantıdaki değerlendirme ve yorumların kısa bir öze-
ti ise aşağıdaki şekilde: Aslında alınabilecek önlemler
konusunda birçok kesimden ciddi gecikmeler ol-
duğuna yönelik eleştiriler alan hükümetin hâlâ bu tak-
tiğini devam ettirmesi özellikle mikro ölçekte re-
formların önünde büyük bir engel oluşturuyor. Alınan
kararlar içerisinde 1.5 yılı kapsayan, fırsatlar sunan
yeni yatırımların teşvik edilmesine yönelik teşvik pa-
keti çok daha cazip fırsatlar bekleyenleri hayal kı-
rıklığına uğrattı. Bu hayal kırıklığının en çok hissedildiği
kesim ise krizden önceki günlerinin çok uzağında
ayakta kalma mücadelesi veren mevcut işletmeler.
Yeni program reel sektör ve KOBİ’ler açısından be-
lirsizlikleri ortadan kaldırmıyor. Bütçedeki harcama
kalemlerinin ve gelir unsurlarının neler olacağı net bi-
çimde görülmüyor. Ancak reel faizlerde uzun yıllar-
dır görmeye alışık olmadığımız düşük rakamlar, ya-
tırımlar açısından olumlu bir faktör olarak görülse de
bir vergi reformu ve kayıt dışı ile mücadelede kaçı-
nılmaz görülüyor. Özellikle mikro ölçekli işletmeler ve
KOBİ’ler için bir borç yapılandırılmasına gitmek, kre-
dileri temerrüde düşmüş olan bu işletmelere bir ye-
niden yapılanma şansı vermek, önemli bir istihdam
kapısı olan bu işletmelerin ayakta kalması ve yeni-
den büyümesi için son derece önemlidir.
Gelinen noktada orta vadeli program Türkiye
için aynı zamanda krizden çıkışın stratejisi olacak.
Programın IMF’li veya IMF’siz olmak üzere iki yolu
var. IMF ile görüşmelerde önemli bir faktör olan fa-
iz dışı denge şu an yüzde eksi 1.5 civarında. Bu ora-
nın artı 2.5 olması için GSYİH hesabı üzerinden 40
milyar TL gibi bir tasarrufa ihtiyaç var. 2010 yılında
ekonominin finansal gereksinimlerinin çok daha
fazla olacağını düşündüğümüzde sıkıntıyı daha ko-
lay kavrayabiliriz. Güçlü ve istihdamın sağlandığı bir
ekonomik ortama yeniden dönebilmek için belki bir-
kaç sonbahara ihtiyaç duyacağız. Geçen eylülle ge-
len sonbahar krizinin ilkbaharla iyileşme tomurcuk-
ları açması en büyük dileğimiz. Böyle bir iklimin müj-
deleri doğal olarak hükümetin alacağı kararlarda giz-
li. Türkiye ekonomisi her zamankinden daha keskin
bir dönüm noktasında...
Bekle göre dayalı, çekingen ve ürkek bir anlayışı
yansıtan bu OVP ile reel sektörün, KOBİ’lerin, yeni
yatırımcıların beklentilerine nasıl yanıt verilir sorusunun
cevabı ise sanırım “Birkaç güz sonra göreceğiz” ola-
cak...
hilmideveli@hotmail.com
S A T I R A R A S I HİLMİ DEVELİ
5 sektöre daha
KOSGEB desteği YAHYA ARIKAN malicozum@ismmmo.org.tr
YAŞAMDA MALİ ÇÖZÜM
Dikkat, siz de para cezasõ
ödemek zorunda kalmayõn!
S
evgili okurlarõm, bildiğiniz gibi toplum-
sal yaşamõn gereklerinden biri de kural-
lardõr. Kamu düzenini sağlamak amacõyla
hepimizin uymasõ gereken kurallar olmasõ kaçõ-
nõlmaz… Olmalõdõr da. Ancak bu kurallarõn,
keyfi uygulamalara izin vermeyecek biçimde be-
lirlenmesi ve çifte standart şüphesi yaratmayacak
bir şekilde hayat bulmasõ da vazgeçilmez ilke ol-
malõdõr.
Toplumsal yaşam, kayõtlõ bir ekonomi, yü-
kümlülüklerini yerine getiren işletmeler ve bireyler
için belirlenen kurallar, keyfi uygulamalara alet edi-
lebildiğinde işte o zaman en büyük tehdidi oluş-
tururlar.
Türkiye’de de geçerli kurallar var; sosyal ya-
şamda, ekonomide… Burada eksiklikler varsa ya
da yoruma açõk yasalar söz konusu ise isabetli öner-
melerde bulunmak hukukçularõmõzõn işidir... Bi-
zim amacõmõz bu kurallarõn varlõk nedenlerini, ek-
siklerini sorgulamak değil, uygulamaya bakmak-
tõr. Rakamlara baktõğõmõzda görüyoruz ki; devle-
tin kestiği para cezalarõ hõzla artõyor. 2005 yõlõn-
da 8.7 milyar olan para cezasõ tahakkuku, küresel
finansal krizin etkilerinin yaşandõğõ, iç
piyasada durgunluğun derinleştiği ve
vergi gelirinin de azal-
dõğõ 2009 yõlõnõn ilk al-
tõ ayõnda ikiye kat-
lanarak 15 milyar
lirayõ geçmiştir.
Son 4.5 yõlda,
ağõrlõğõ vergi cezalarõ
olmak üzere ayda orta-
lama 1.2 milyar liralõk
para cezasõ kesilirken,
‘kurallara uy-
mayan’ kişi ve
kuruluşlara 64.5 mil-
yar liralõk fatura çõ-
kartõlmõştõr. Son olarak
Doğan Grubu’na kesi-
len 3.7 milyar TL’lik ver-
gi cezasõ da eklendiğinde 4.5 yõlda kesilen ce-
za miktarõ 68.2 milyar TL’yi bulmuştur. Bu mik-
tara karşõlõk 2005 ile 2009 yõllarõ arasõnda,
(DYH’ye kesilen 3.7 milyar TL hariç) tahakkuk
eden toplam 64.5 milyar liralõk para cezasõnõn sa-
dece 14.5 milyar lirasõ tahsil edilebildi.
Tahsilatõn bu seviyede kalmasõ devletin hemen
her alanda “ne koparsam kâr” anlayõşõyla ceza
yağdõrdõğõnõn bir göstergesi. Olur olmaz yerde ce-
za kesiliyor, konu davalõk olunca idare kaybedi-
yor ki kâğõt üzerinde olan para cezalarõ kasaya gir-
miyor.
Yine de, siz siz olun cezalandõrõlmamak için uya-
rõlarõmõza kulak verin… İşte ceza kesilmesine ko-
nu olabilecek durumlara örnekler:
İşyerleri bunları yapmamalı
İşyerlerinin özen göstermesi gereken pek çok
konu var. Aşağõdaki suçlarõn işlenmesi duru-
munda 88 lira ila 9 bin lira arasõnda değişen mik-
tarlarda para cezasõ uygulanõyor. İşçilerle ilgili tu-
tarlar işçi başõna ceza olarak faturaya yansõyor. Bu
davranõşlar özetle şöyle:
İşyerinin açõlõşõnõ ve kapanõşõnõ bildirmemek,
işyerini bildirme yükümlülüğüne aykõrõ davranmak.
İşçilere eşit davranma ilkesine aykõrõ dav-
ranmak.
Geçici İş İlişkisine ilişkin yükümlülük-
lere uymamak.
Çalõşma koşullarõna ilişkin belgeyi ver-
memek.
Çağrõ üzerine çalõşma hükümlerine aykõrõ
davranmak.
İşten ayrõlan işçiye Çalõşma Belgesi verme-
mek, belgeye gerçeğe aykõrõ bilgi yazmak.
Madde hükmüne aykõrõ olarak işçi çõkartmak
(toplu işçi çõkarma).
Özürlü ve eski hükümlü çalõştõrmamak.
Ücret ile bu kanundan doğan veya TİS’den
ya da iş sözleşmesinden doğan ücreti kasten öde-
memek veya eksik ödemek.
Ücret hesap pusulasõ düzenlememek.
Yasaya aykõrõ ücret kesme cezasõ vermek ve-
ya kesintinin sebep ve hesabõnõ bildirmemek.
Asgari ücreti ödememek veya eksik ödemek.
Fazla çalõşma ücretini ödememek veya işçiye
hak ettiği serbest zamanõ 6 ayda vermemek veya
işçinin onayõnõ almadan fazla çalõştõrmak.
Yüzde ile ilgili belgeyi temsilciye vermemek,
Yõllõk ücretli izni yasaya aykõrõ şekilde
bölmek.
İzin ücretini yasaya aykõrõ şekilde ödemek
veya eksik ödemek.
Sözleşmesi feshedilen işçiye yõllõk izin üc-
reti ödememek.
Yõllõk izin yönetmeliğinin esas usulleri-
ne aykõrõ olarak izni kullandõrmamak veya ek-
sik kullandõrmak.
Çalõşma sürelerine ve buna dair yönetmelik
hükümlerine uymamak.
Telafi çalõşmasõ usullerine uymamak,
Kõsa çalõşma ve kõsa çalõşma ödeneği dü-
zenlemelerine uymamak.
Ara dinlenmesini uygulamamak.
İşçileri geceleri 7.5 saatten fazla çalõştõrmak,
gece ve gündüz postalarõnõ değiştirmemek.
Çocuklarõ çalõştõrma yaşõ-
na ve çalõştõrma yasağõna aykõrõ
davranmak.
Yer ve sualtõnda çalõştõr-
ma yasağõna uymamak.
Çocuk ve genç işle-
ri gece çalõştõrmak ve-
ya ilgili yönetmelik
hükümlerine aykõrõ ha-
reket etmek.
Doğum öncesi -
sonrasõ sürelerde kadõn iş-
çiyi çalõştõrmak veya ücretsiz
izin vermemek.
İşçi Özlük dosyasõnõ
düzenlememek.
Çalõşma sürelerine
ilişkin yönetmeliklere mu-
halefet etmek.
İş sağlõğõ ve gü-
venliği hükümlerine
aykõrõ davranmak.
İş sağlõğõ ve güvenliği tüzük ve yönet-
meliklerine aykõrõ davranmak.
Kurma izni ve işletme belgesi almadan iş-
yeri açmak.
Faaliyeti durdurulan işi, izin almadan devam
ettirmek, kapatõlan işyerini izinsiz açmak.
İş sağlõğõ ve güvenliği kurullarõnõn ku-
rulmasõ ve çalõştõrõlmasõ ile ilgili hükümlere ay-
kõrõ davranmak.
İşyeri hekimi çalõştõrma ve işyeri sağlõk bi-
rimi oluşturma yükümlülüklerine uymamak.
İş güvenliği ile ilgili görevli mühendis ve-
ya teknik eleman görevlendirme yükümlülüğünü
yerine getirmemek.
Ağõr ve tehlikeli işlerde 16 yaşõndan küçükleri
çalõştõrmak veya yönetmelikte gösterilen yaş ka-
yõtlarõna aykõrõ işçi çalõştõrmak.
Ağõr ve tehlikeli işlerde çalõşanlar için sağ-
lõk raporu almamak.
18 yaşõndan küçük işçiler için sağlõk rapo-
ru almamak.
Gebe ve emzikli kadõnlar hakkõndaki yö-
netmelik hükümlerine uymamak.
İş sağlõğõ ve güvenliği yönetmeliklerine ay-
kõrõ davranmak,
İş ve işçi bulmaya aracõlõk faaliyetini İş-
Kur’dan izin almadan yürütmek.
Teftiş sõrasõnda davete gelmemek, ifade ve
bilgi vermemek, gerekli olan belge ve delilleri ge-
tirip göstermemek, iş müfettişlerinin 92/1. fõkra-
da yazõlõ görevlerini yapmak için kendilerine her
çeşit kolaylõğõ göstermemek ve bu yoldaki emir ve
isteklerini geciktirmek, yerine getirmemek.
İfade ve bilgilerine başvurulan işçilere iş-
verenlerce telkinlerde veya kötü davranõşlar-
da bulunmak.
İş müfettişlerinin teftiş ve denetim gö-
revlerinin yapõlmasõnõ ve sonuçlandõrõlmasõnõ
engellemek.
Evet, ilgili kesimler bu kurallara uymalı. Hâ-
kim irade de yasalar çerçevesinde hareket eden,
kayıt içinde çalışan ve vergisini ödeyen mü-
kellefleri mağdur etmemeli... Unutulmasın
ki, “gözünün üstünde kaşın var cezaları” sa-
dece kayıtdışı ekonomiye yarayacaktır.
İmalat, inşaat, madencilik ve taş ocakçõlõğõ, elektrik gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve
dağõtõmõ faaliyetleri sektörlerindeki tüm işletmeler, KOSGEB kredilerinden yararlanabilecek.
Piyasaya daha sõkõ denetim
Uzman olmayõp da laboratuvar açanlar
veya izinle açtõklarõ laboratuvarlarõ uzman ol-
mayan kişilere bõrakanlara, diploma ve bel-
gesi olmadõğõ halde ebelik yapanlara, idari pa-
ra cezasõ uygulanõrken sahte doktor ve diş he-
kimlerine hapis ve adli para cezasõ verilebi-
liyor.
Diplomasõz diş protez teknisyenliği ya-
panlar adli, yetkisi olmadõğõ halde hemşire-
lik yapanlar idari para cezasõna çarptõrõlõyor.
Kayõt, malzeme, alet, eşya ve binalarõn
sõhhi koşullarõnda eksiklikleri zamanõnda gi-
dermeyen özel hastanelerle, laboratuvar tet-
kiklerini gerçekleştirmeden ameliyat yapan
özel hastane doktorlarõna idari para cezasõ ve-
riliyor.
Hastalarõnõ vekil bõrakmadan izinsiz
terk eden uzman doktorlarla, hastalardan,
fazla ücret alan özel hastaneler idari para
cezasõna, kaçak ilaç getirenler ilaçlarõn mik-
tarõ ve değerine adli para cezasõna uğruyor.
Durak dışı yolcu indirene ceza
Sürücü mesleki yeterlilik belgesi al-
madan karayolu yük ve yolcu taşõmacõlõğõ
faaliyetinde bulunan işletmeciler ve şoförler
idari para cezasõ öderken terminal ve ara du-
rak dõşõnda yolcu indirip bindiren taşõma-
cõlar da cezaya çarptõrõlõyor. Bilette tayin
edilen yeri başka bir kişiye satanlara her yol-
cu için taşõma ücretinin beş katõ ceza veri-
lebiliyor.
Kõyõda ve uygulama imar planõ bulu-
nan sahil şeritlerinde,
duvar, çit, parmaklõk,
tel örgü, hendek, kazõk
ve benzeri engelleri
oluşturanlarla, kõyõ-
lardan kum, çakõl alan
veya çekenler para
cezasõ ödemek zo-
runda kalõyor.
Sorularınız için
malicozum ism
mmo.org.tr ad-
resine mail ata-
bilirsiniz. Tüm
sorular e-posta
ile tek tek ce-
vaplanacaktır.
SAĞLIKÇILAR DA BUNLARI ATLAMASIN
İzmir’de kadınlara
girişimcilik desteği
İzmir Kalkõnma Ajansõ’nõn Sosyal Kal-
kõnma Mali Destek Programõ kapsamõn-
da destek alan Ege Bölgesi Sanayi Oda-
sõ’nõn (EBSO) ‘“İzmir’in Girişimci Ka-
dõnlarõ” projesi için başvurular başladõ.
EBSO tarafõndan İzmir Valiliği ve İZ-
SİAD ortaklõğõ ile yürütülecek “İzmir’in
Girişimci Kadõnlarõ” Projesi ile kadõnla-
rõn bir araya gelmeleri, üretmeleri, istih-
dam yaratmalarõ ve ekonomik açõdan da-
ha etkin konuma gelmeleri için koopera-
tif, dernek ve şirket oluşumu süreçlerine
yönlendirilmeleri amaçlanõyor.
Proje ile iş dünyasõndan, sivil toplum-
dan, yerel yönetimlerden kadõnlar ve eği-
timli ev kadõnlarõ olmak üzere 100 kadõn
belirlenecek. 9 ay sürecek olan proje sü-
recinde kadõnlara, dernekleşme, şirket-
leşme ve kooperatifleşme eğitimleri veri-
lecek. Bu yolla kadõnlar arasõndaki etki-
leşim arttõrõlarak, hem iş dünyasõnda hem
de sosyal hayatõn içinde daha fazla yer al-
masõ, kurumsal yapõlar oluşturarak sür-
dürmesi desteklenecek.
İş kadõnlarõndan 30, sivil toplum kuru-
luşlarõndan 30, ev kadõnlarõndan 40 katõ-
lõmcõnõn seçileceği projede katõlõmcõlarõn
25-50 yaş arasõnda, en az lise mezunu ol-
malarõ temel kriterler olarak dikkate alõ-
nacak. Proje hakkõnda detaylõ bilgi ve baş-
vuru formu www.ebso.org.tr sitesinde yer
alõrken başvurular 30 Eylül’e kadar web
sitesinden veya bizzat Ege Bölgesi Sana-
yi Odasõ Proje servisine yapõlabilecek.
Nihat Ergün.
“Al parayõ ne yaparsan yap
olmayacak. Proje olacak ve
bu projeyi yakõndan takip
edeceğiz’’ diyen Bakan
Ergün, yenilikle ilgili projeler
yapan KOBİ’leri özellikle
destekleyeceklerini söyledi.
Ankara, İstanbul, İzmir,
Bursa, Gaziantep, Konya ve
Adana’da eşzamanlõ olarak
yürütülen çalõşmalarda 807
firma denetlendi. İncelenen
68 bin 252 üründen
1494’ünün “aykõrõ ürün”
olduğu tespit edildi.
Uşak’ta 25 yõl önce arkadaş ziyareti sõrasõnda
tadarak tanõştõğõ bõldõrcõn yumurtasõnõn üretimine
geçen Firuzan Saçlı, günde 4 bine ulaştõğõ yu-
murta üretimiyle ülkenin dört yanõna satõş ya-
põyor. Saçlõ, asõl mesleğinin elektronik ev aletleri
tamiratõ olduğunu belirterek girişiminin öyküsünü
şöyle anlattõ:“Yaklaşık 25 yıl önce bir arka-
daşımın evine konuk oldum. Aile, çocukla-
rına bıldırcın yumurtası yediriyordu. Ev-
den ayrıldıktan sonra tesadüfen bıldırcın yu-
murtasının faydaları üzerine bir kitap oku-
dum. Bunun üzerine tesis kurmaya karar verdim. Ge-
rekli araştırmayı yaptıktan sonra çiftliği kurdum. Sa-
dece dünyada kuş gribi salgınının yaşandığı dönemde üretime ara
verdim. Ancak son 7 yıldır yine sürekli olarak üretim yapıyorum.”
Saçlõ, Bölme beldesinde bina kiralayõp bõldõrcõnlarõn yaşadõğõ de-
mir kafesi satõn alarak başladõğõ üretimde günlük 4 bin 500 yumur-
taya ulaştõğõnõ ifade etti.
Çiftliğinde 6 bin bõldõrcõn beslediğini, pazar sorununun hiç bu-
lunmadõğõnõ bildiren Saçlõ, yumurtalarõ İstanbul, Eskişehir, Konya,
Diyarbakõr, İzmir, Denizli, Malatya illerine gönderdiğini söyledi.
Bõldõrcõn yumurtasõnõn tavuk yumurtasõndan küçük olmasõna rağ-
men daha lezzetli ve besin değerinin eş olduğunu ifade eden Saçlõ,
özellikle çocuk gelişiminde birçok yararlarõ bulunduğunu, çiğ olarak
da tüketilebilecek ürünün, bronşit, astõm, şeker hastalõklarõna yarar-
lõ olduğunun bilindiğini söyledi.
Bıldırcın yumurtası girişimci yaptı
Ekonomide Güz Sancısı...