Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 12 EYLÜL 2009 CUMARTESİ
6 HABERLER
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Bugün 12 Eylül
Yazımı bir gün öncesinden yazıyor olsam da ga-
zetede yayımlandığı tarih (bu gün) 12 Eylül.
12 Eylül günlerinden söz etmek bana acı veri-
yor.
Bu acı sadece toplumsal alanda yaşanan yı-
kımlar, kişisel yaşamlarda açılmış yaralarla da il-
gili değil.
Geçen zamanı düşünmek de içimi acıtıyor.
12 Eylül 1980’in üzerinden 29 yıl geçmiş.
Bu, kişisel yaşamlarımızın üzerinden de 29 yıl
geçti demek.
Tabii, hâlâ yaşamakta olanlarımız için...
Bu sözleri kendi kuşağım, bizden daha yaşlılar
ve biraz daha gençler için yazıyorum.
12 Eylül 1980’de henüz çocuk olanlar, o yıl ya
da daha sonrasında doğanlar için bu tarih ne gi-
bi bir anlam taşıyabilir?
Ateşin düştüğü yeri yaktığı, burada tam yeri-
ni bulan bir deyimdir.
Birçok kez söylendi, yazıldı. 12 Eylül 1980
öncesindeki birkaç yılda tırmandırılan toplumsal
gerilimin, siyasal cinayetlerin bir plana göre kur-
gulanıp uygulandığı bugün açık seçik görülebili-
yor.
Darbenin lideri görünümündeki general ve çev-
resindekiler de bu amaç için daha uygunları bu-
lunamayacak nitelikte kimselerdi.
Darbe, ülke içindeki işbirlikçileriyle birlikte ülke
dışında planlanmıştı.
Görünürdeki darbeciler bunun ne ölçüde bilin-
cine sahiptiler, ne ölçüde kullanıldılar, bunu bel-
ki hiçbir zaman bilemeyeceğiz.
Fakat bugün son demlerini yaşamakta olan gö-
rünürdeki lider, acımasızlığı, çok bilmiş cehaleti,
irkiltici ve zavallı kibiri ile (size bir başkasını da
anımsatmıyor mu?) böyle bir darbenin liderliği için
biçilmiş kaftandı.
Darbenin böyle bir kişinin genelkurmay baş-
kanlığı sırasında gerçekleşmesi herhalde sıradan
bir rastlantı değildi.
Bu kişi belli ki çok öncelerden mimlenmiş, kol-
lanmış, gözetilmiş, yönlendirilmişti.
12 Eylül’ün yıldönümünde 12 Eylül’den söz et-
mek gerekir, değil mi?
Hele o darbe sonucunda cezaevinde aylar-
ca kalmış, sağlığı zedelenmiş, yıllarca ülke dışında
sürgünde yaşamış biri iseniz.
Ama içimden bunu yapmak gelmiyor.
Çünkü bugün yaşamakta olduğumuz dar-
be bana 12 Eylül darbesinden çok daha tehlike-
li görünüyor.
12 Eylül’de saflar belliydi.
Sol bu kadar bölük pörçük değildi.
Aydınlar bu ölçüde karşıt saflarda konuşlan-
mamıştı.
Bir ülkeyi o ülke yapan temel değerler bu ka-
dar ayaklar altına alınmamış, bu ölçüde kirletil-
memişti.
Bugünkü Türkiye’nin genel görünümü, birkaç
gün önce yaşanan sel felaketi sonrasında geriye
kalan enkazın görünümünden farklı değil.
Ve bugünün iktidar sahipleri, 12 Eylül darbe-
cilerinden de daha acımasız, daha sinik, daha kay-
pak ve tehlikeli.
Bugün 12 Eylül.
29 yıl önce cezaevinde ve dışında, aydın-
lar, yurtseverler, solcular arasında; ülkenin, in-
sanlığın ve solun temel değerleri konusunda her
şeye karşın bir ortak duyarlılık, bir dayanışma bi-
linci vardı.
Yargılanırken, işkence görürken, cezaevinde
ya da sürgünde yaşamaktayken; hasmımızın, düş-
manımızın faşizm olduğu, neredeyse bütün top-
lumca biliniyor, görülüyordu.
Toplum böylesine bir yalan sarmalı içinde sım-
sıkı kapana kıstırılmamış, demokrasi söylemi en
kirli amaçların böylesine aleti durumuna düşürü-
lüp kirletilmemiş, sol değerler ülkenin temel de-
ğerlerinden böylesine uzağa düşürülmemiş, bir za-
manlar aynı saflarda görünen aydınlar bugün zem-
bereği boşalmış bir zevzeklik çukurunda birbir-
lerine böylesine çamur atar, birbirlerinden böy-
lesine nefret eder duruma gelmemişlerdi.
Bunları yazarken, gözlerimin önüne Dan-
te’nin Cehennem’inden bazı görüntüler geliyor...
Kasım 1984’te cezaevinden çıktığım gündeki se-
vincimi, 1989 Eylülü’nde yurtdışı sürgününden
döndüğüm gün duyduğum mutluluğu anımsıyo-
rum.
Bugün içimde bu sevinçten de, mutluluktan da
eser yok.
Oysa ülkemdeyim ve özgürüm!
Öyle mi?
En yeteneksiz, kötü niyetli, karanlık insanların
elinde parça parça olmak üzere bir ülke...
Her an tümüyle yok edilip zindan karanlığına gö-
mülmek üzere bir özgürlük...
12 Eylül 1980’in 29. yıldönümünde bulundu-
ğumuz nokta tam olarak budur.
ataolb@cumhuriyet.com.tr
Faks: (0212) 343 72 64
İstanbul Haber Servisi - Çağdaş Hu-
kukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi üye-
si avukatlar, sel felaketinin sorumlusu olarak
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bayõn-
dõrlõk ve İskân Bakanõ Mustafa Demir, İç-
işleri Bakanõ Beşir Atalay, Ulaştõrma Bakanõ
Binali Yıldırım, Çevre ve Orman Bakanõ
Veysel Eroğlu, Çalõşma ve Sosyal Güven-
lik Bakanõ Ömer Dinçer, İstanbul Valisi Mu-
ammer Güler, İstanbul Büyükşehir Beledi-
ye Başkanõ Kadir Topbaş, Küçükçekmece
Belediye Başkanõ Aziz Yeniay, AKOM
Başkanõ Adem Baştürk, Küçükçekmece
Kaymakamõ Orhan Öztürk, İstanbul İl
Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve sele
neden olan bölgeye imar planõ veren uzmanlar
hakkõnda suç duyurusunda bulundular.
Sultanahmet’teki İstanbul Adliyesi önün-
de bir araya gelen avukatlar, “Doğal afet de-
ğil katliam, sorumlular hesap versin” ya-
zõlõ pankart taşõdõ. Grup adõna açõklama ya-
pan ÇHD İstanbul Şubesi Başkanõ Taylan
Tanay, “Sel ne kaderdir, ne de doğaldır.
Felaketin yerleri dere yatakları, su hav-
zaları ve tarım arazileri. Bu alanları kent-
sel gelişime açanlar bu felaketin sorum-
lusudur” dedi. Yağmurun değil siyasal ik-
tidarõn sorumlu olduğunu vurgulayan Tanay,
rant nedeniyle bölgeyi imara açanlarõn yar-
gõlanmasõnõ istediklerini belirtti. Tanay, sav-
cõlõğa verdiği suç duyurusu dilekçesinde,
“Onlarca insanımızın yaşamını kaybet-
mesine neden olan bir olayın takdir-i ila-
hi denilmesi kabul edile-
mez” dedi. Dere yatağõnõn
imar planlarõnõ onaylayan
belediye başkanõ ve meclis
üyelerinin ölüm ve yaralan-
malardan sorumlu olduklarõ-
nõ ifade eden Tanay, yağ-
murun önceden bilinmesine
karşõn Basõn Ekspres yolun-
da hiçbir önlem alõnmadõğõ-
na dikkat çekti. AKOM’un
hiçbir önlem almadõğõnõ,
olaylara acil müdahale et-
mediğini kaydeden Tanay,
“Yağmuların şiddetli yağ-
maya başlamasından itibaren bölgeye
hiçbir kurtarma ekibi ulaşmadığı gibi
trafik yönetimi anlamında selin ilk etkileri
geçene kadar hiçbir müdahalede bulu-
nulmadı. Bu nedenle yağma olayı meydana
geldi. İdari amirleriyle emniyet görevlile-
ri suç işlemişlerdir” dedi. Tanay, dilekçe-
sinde, sorumlularõn “kasten öldürme, kas-
ten yaralama, genel güvenliğin kasten
tehlikeye sokulması görevi kötüye kul-
lanma, imar kirliliğine neden olma ve
çevrenin kasten kirletilmesi” suçlarõndan
yargõlanmalarõnõ talep etti.
Bölgelerde su tahliye çalõşmalarõ sürerken Silivri ve Selimpaşa’da 100’e yakõn araç denizden çõkarõldõ
Yaralar sarõlmaya başlandõ
ÇHD’den suç duyurusu
Çağdaş Hukukçular Derneği: Doğal afet değil katliam, sorumlular hesap versin
ÇHD İstanbul Şubesi Başkanõ
Taylan Tanay, “Sel ne kaderdir ne de
doğaldõr. Felaketin yerleri dere ya-
taklarõ, su havzalarõ ve tarõm arazileri.
Bu alanlarõ kentsel gelişime açanlar
bu felaketin sorumlusudur” dedi.
Marmara
sel için
alarmda
Yurt Haberleri Servisi - Marmara ve
Trakya’da sel felaketine neden olan ve 32
can alan etkili yağõş yurt geneline yayõldõ.
Marmara’da tüm kentlerde sel alarmõ ve-
rilirken Rize’de 1 kişi yõldõrõm düşmesi
sonucu yaşamõnõ yitirdi, Bitlis’te 1 kişi
yaralandõ.
TEKİRDAĞ: Tekirdağ’õn Saray ilçesin-
de sele kapõlan Çakar ailesinin 8 yaşõndaki
Berna’yõ arama çalõşmalarõnõn sürdüğü
bildirildi. Afetin yaşandõğõ ilk günden iti-
baren dere yatağõnda arama çalõşmalarõnõ
sürdüren Emniyet Müdürlüğü’ne bağlõ Su-
altõ Grup Amirliği dalgõç polisleri, önceki
gece yaklaşõk 10 kilometrelik hat üzerinde-
ki aramalarõnõ tamamladõ. Küçük Berna’yõ
arama çalõşmalarõnõn kõyõ hattõ üzerinde
yürütüleceği ifade edildi. Saray’da salõ gü-
nü yaşanan selde Çakar ailesinden Fatih
Çakar (50), eşi Handan (30), kõzlarõ Büş-
ra (12), Afra (6) yaşamlarõnõ yitirmişti.
RİZE: Rize’de önceki gün başlayan
şiddetli yağõş nedeniyle bazõ dere ve õr-
maklar taştõ, kent merkezi sular altõnda
kaldõ. Kentte sõk sõk elektrik kesintileri
yaşanõrken kent içi ulaşõm da olumsuz et-
kilendi. Mermerdere Mahallesi’nde yaşa-
yan emekli öğretmen Mikail Medetoğlu
(55), televizyon antenini düzeltmek için
çõktõğõ çatõda yõldõrõm düşmesi sonucu
olay yerinde yaşamõnõ yitirdi. Rize’de
aralõklarla etkisini sürdüren şiddetli yağõş
İyidere, Derepazarõ, Çayeli, Pazar, Gü-
neysu ve Fõndõklõ ilçelerinde de etkili ol-
du. Çayeli’de dün öğle saatlerinden itiba-
ren başlayan şiddetli yağõş öncesi deniz
üzerinde hortumlar oluştu. İlçede bazõ iş-
yerlerinin bodrum ve zemin katlarõnõ su
bastõ. Güneysu ve Salarha derelerinde de
su seviyesi yükseldi. Rize Belediyesi yap-
tõğõ anonslarla yurttaşlarõ uyardõ.
AĞRI: Ağrõ’nõn Doğubeyazõt ilçesinde
önceki gün meydana gelen ve 1 kişinin
yaşamõnõ yitirdiği selin ardõndan kriz ma-
sasõ kuruldu. Vali Yardõmcõsõ Muhittin
Güler, selde Diyadin ilçesine bağlõ Kuş-
burnu köyünde 1 evin kullanõlamaz hale
geldiğini, 5 evde maddi hasar oluştuğunu,
köyün girişindeki köprünün zarar gördü-
ğünü, Doğubeyazõt ilçesinde de 15 evin
sular altõnda kaldõğõnõ açõkladõ. Güler, böl-
gede yağõşlarõn 1 hafta etkili olacağõ uya-
rõsõnda buludu.
BİTLİS: Bitlis’in Ahlat ilçesine bağlõ
Ovakõşla beldesinde evinin önünde cep
telefonuyla konuşan Hasan Demir’e (76)
yõldõrõm çarptõ. Yaralanan Demir’in sağ-
lõk durumunun iyi olduğu bildirildi.
BALIKESİR: Balõkesir’in Bandõrma il-
çe belediyesi, kentte etkili olmasõ beklenen
sağanak yağõş ve oluşabilecek su baskõnla-
rõna karşõ işyerlerine 2 bin adet kum torba-
sõ dağõttõ. Bandõrma Ticaret Borsasõ’na ait
depolarda bulunan 374 ton buğday, 35 ton
ayçiçeği, 26 ton gübre, 2 ton mõsõr küspesi
ve 1 ton arpanõn kullanõlamaz hale geldiği
bildirildi. Borsa Başkanõ Halit Sezgin,
“Maddi zarar yaklaşık 300 bin TL civa-
rında. Zararların karşılanması yönünde
çalışma başlattık” dedi. Ticaret odasõ sel-
den zarar gören yurttaşlara dağõtmak üzere
500 yardõm paketi hazõrladõ. Bir beyaz et
tesisi de üretimini geçici olarak durdurdu.
KOCAELİ: Kõzõlay İzmit Şube Başkanõ
Muzaffer Şişmanoğlu, Türk Kõzõlayõ’nõn
Marmara Bölgesini olumsuz etkileyen sağa-
nak yağõşlarõn ardõndan bölgeye 17 afet ara-
cõ, 1 mobil ekmek fõrõnõ, 2 mobil mutfak, 82
afet müdahale uzmanõ, 20 modern barõnma
ünitesi, 17 çadõr, 2 bin 800 şişe içme suyu,
bin 200 gõda kolisi, 500 kumanya, bin kişi-
lik sõcak yemek, bin 600 battaniye, bin 150
yatak, 20 mutfak seti, gönderdiğini belirtti.
RİZE’DE YILDIRIM 1 CAN ALDI
İstanbul Haber Servisi - İstanbul’da et-
kili olan sağanak yağõş ve sel felaketi son-
rasõ oluşan hasarõn giderilmesi için çalõş-
malar devam ederken, Meteoroloji İşleri Ge-
nel Müdürlüğü yurttaşlara bugün ve yarõn
yeni bir yağõşlõ hava dalgasõnõn Marmara
bölgesinde etkili olacağõ uyarõsõnda bulun-
du. İstanbul’da yeni bir sel felaketi yaşan-
mamasõ için İstanbul Valiliği ve Afet Ko-
ordinasyon Merkezi (AKOM) en üst dü-
zeyde alarma geçti. Yurttaşlara, zorunlu ol-
madõklarõ sürece evlerinden çõkmamalarõ,
gerekli durumlarda toplu taşõma araçlarõnõ
kullanmalarõ ve dere yakõnlarõndaki bodrum
katlarõ boşaltmalarõ çağrõsõ yinelendi. Diğer
yandan aşõrõ yağõş sonucu bölgedeki me-
zarlarõn da tahrip olduğu belirlendi. Kent-
te hafta başõndan bu yana etkili olan sağa-
nak yağõş sonrasõ sel baskõnõ yaşanan Silivri,
Selimpaşa, Çatalca ve İkitelli bölgelerinde
yaralar sarõlmaya çalõşõlõyor. Selimpaşa’da
selden en çok etkilenen sahil bölgesindeki
su tahliye çalõşmalarõ sürerken, Silivri ve Se-
limpaşa’da denize saplanan 100’e yakõn araç
denizden çõkarõldõ.
EKSPRES YOLU KAPALI
Sağanak yağõş sonrasõ çok sayõda ev ve iş-
yerinin su altõnda kaldõğõ Başakşehir, Bağ-
cõlar, Küçükçekmece’de ise hayat normale
dönüyor. Tamamen sular altõnda kalan Ba-
sõn Ekspres Yolu ise halen trafiğe kapalõ tu-
tuluyor. Doğalgaz hatlarõnda meydana gelen
tahbibat nedeniyle Selimpaşa’ya gaz akõşõ ha-
len verilemiyor. Halkalõ ve İkitelli’nin bazõ
bölgelerindeki elektrik kesintileri ise sürü-
yor. İstanbul ve çevresinde bugünden itiba-
ren etkili olacak yeni sağanak yağõş dalga-
sõ nedeniyle İstanbul Valiliği ve AKOM alar-
ma geçti. AKOM’dan yapõlan yazõlõ açõkla-
mada, aşõrõ yağõş beklentisinin bulunduğu
Anadolu ve Avrupa yakalarõnda 2 bin 220
araç gereç ve 6 bin 370 personelin kritik böl-
gelere konuşlandõrõldõğõ kaydedildi. İstan-
bul’daki devlet dairelerinde görevli me-
murlar ise sağanak yağõş ve sel riski nede-
niyle dün saat 15.00’ten sonra izinli sayõldõlar.
SUYA SÜPER KLORLAMA
Silivri, Çatalca ve İkitelli çevresinde su
hatlarõnda “süper klorlama” yapõldõğõ
bildirildi. Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ, Si-
livri, Çatalca ilçeleri ile İkitelli Organize
Sanayi Bölgesi’nden alõnan içme suyu
örneklerinin sürekli analiz edildiğini, klor
ölçümlerinin yapõldõğõnõ belirtti. Bakan Ak-
dağ, “Evlerdeki musluklardan klor ba-
kiyelerini ve mikrobiyolojik kontrolünü
sürekli yapıyoruz. Bölgeye klorlama
tabletleri gönderdik, süper klorlama
yapıyoruz. İçme suyu açısından sıkıntı
yok” diye konuştu. Sel bölgesindeki Ça-
talca, Selimpaşa ve Silivri hastanelerinin
de selden zarar gördüğünü belirten Akdağ,
tedavi gören yurttaşlarõn diğer hastanele-
re sevk edildiğini de ifade etti.
Yeni yağõşlõ hava dalgasõ nedeniyle
Kartal, Sarõyer ve Maltepe Belediyeleri kriz
masasõ kurdu. Kartal’da Belediye Çocuk
Gelişim Merkezi, Kartal Belediyesi Kõz
Öğrenci Yurdu ve Huzurevi yemek yapõm,
dağõtõm ve konaklamasõ için hazõr hale ge-
tirildi. Kartal’da yurttaşlar (0216) 387 41
39- 353 58 12- 353 11 91- 353 96 80, Sa-
rõyerliler de (0212) 242 75 75 no’lu tele-
fondan Kriz Masasõ’na ulaşabilirler.
3ÜLKEDEN YARDIM TEKLİFİ
Sel felaketinden zarar gören İstanbul’da
yaralarõn sarõlmasõ için Hollanda’nõn Rot-
terdam, Fas’õn Rabat ve Ukrayna’nõn Ode-
sa belediyelerinden yardõm teklifi geldi.
Marmara Belediyeler Birliği AB ve Ulus-
lararasõ İlişkiler Merkezi aracõlõğõyla sem-
bolik olarak yardõm çağrõsõ yapan Rotter-
dam, Rabat ve Odesa Belediyeleri, başta İs-
tanbul olmak üzere, Marmara Bölge-
si’ndeki il ve ilçe belediyeleri için her tür-
lü yardõm ve desteğe hazõr olduklarõnõ, sel
bölgelerine doktor ve acil kurtarma ekip-
leri göndermek istediklerini belirttiler.
HAYVAN BARINAĞINDA DRAM
İstanbul Bahçeşehir’de hayvan barõna-
ğõnda bulunan yaklaşõk 265 kedi ve kö-
pekten 130’u, yaşanan sel felaketi sonra-
sõnda telef oldu. Olayõ duyup barõnağa ge-
len hayvanseverler, onlarca terk edilmiş kö-
peği çamur güvenli yerlere nakletti.
Putin, Erdoğan’ı aradı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Rusya
Başbakanõ Vladimir Putin, İstanbul’da meydana
gelen sel felaketi dolayõsõyla Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õ telefonla arayarak “geçmiş
olsun” dileklerini iletti.
Edinilen bilgiye göre Erdoğan’õ arayan Putin,
görüntüleri televizyondan izlediğini belirterek
“Böyle bir felaketin olabileceğine inanamı-
yorum. Çok üzgünüm. Rusya olarak bizden
herhangi bir talebiniz olması halinde her
türlü yardıma hazırız. Türk halkına geçmiş
olsun diyorum” dedi. Erdoğan da şunlarõ söy-
ledi: “Size ve Rusya halkına, gösterdiğiniz ne-
zaketten dolayı çok teşekkür ederim.” Sel fe-
laketi nedeniyle Fransa Cumhurbaşkanõ Nicolas
Sarkozy ve İsrail Cumhurbaşkanõ Şimon Peres
de Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’e birer baş sağ-
lõğõ mektubu gönderdi.
İstanbul’daki sel felaketine İkitelli’de yakalanan, minibüsüyle sulara kapõlõp
yaşamõnõ yitiren Kendal Gönenç’in (32) ölmeden önce İstanbul’daki babasõ
Hacı Gönenç’i cep telefonuyla arayarak, “Baba boğuluyorum” dediği ortaya
çõktõ. Bu sözleri söyledikten sonra telefonuna bir daha ulaşõlamayan Gönenç’in
daha sonra cesedi bulundu. Topkapõ’da minibüs şoförlüğü yapan Kendal Gö-
nenç’in, geçen çarşamba günü sabahõn ilk õşõklarõyla evinden çõkõp, minibüsle
servis yapmaya gittiği öğrenildi. Kullandõğõ minibüs İkitelli’de sel sularõna ka-
põlan Gönenç’in, babasõ Hacõ Gönenç’i cep telefonundan arayõp, sele kapõldõğõ-
nõ belirterek, yardõmcõ olmasõnõ istediği bildirildi. Oğlunun söyledikleri karşõ-
sõnda şaşkõnlõk yaşayan baba Hacõ Gönenç’in ise sakin olmasõnõ isterken, bir
süre görüşmesini sürdürdüğü öğrenildi. Minibüs şoförü Gönenç’in cenazesi
dün yakõnlarõ tarafõndan memleketi Diyarbakõr’õn Hani ilçesine götürüldü.
B A B A Y L A S O N K O N U Ş M A
İstanbul’da
etkili olan yo-
ğun yağõş sonu-
cu Habibler’de-
ki Cebeci Me-
zarlõğõ’nda ger-
çekleşen toprak
kaymasõ nede-
niyle yaklaşõk
100 mezar tah-
rip oldu. İstan-
bul Büyükşehir
Belediyesi
(İBB) Mezar-
lõklar Müdürlü-
ğü ekiplerince
toprak kayma-
sõnõn yaşandõğõ
Cebeci Mezar-
lõğõ 2. ve 5. kõ-
sõmlarda dağõ-
lan mezarlardan
çõkan kemikler
toplanmaya
başlandõ. Ceset
torbalarõna ko-
nan kemikler,
mezarlõğõn üst
kõsõmlarõndaki
boş alana gö-
revliler tarafõn-
dan topluca
defnedildi.
Sel tahribatõnõn izlerinin bulunduğu Halkalõ Gümrüğü’nde bulunan TIR şoförü
Cemal Ateş, seli gördüklerini ve gümrük kapõsõna kadar yöneldiklerini ancak ka-
põyõ güvenlik görevlilerinin açmadõğõnõ iddia etti. Ateş, felaketin yaşandõğõ güne
ilişkin şunlarõ söyledi: “Sabah 06.30’da namaza kaktım, TIR’ın etrafında do-
lanırken sesi duydum ve selin geldiğini hissettim. Apar topar kamyonumu ça-
lıştırdım kornaya basarak arkadaşları uyandırdım. Güvenlik kapıyı açmayınca
kamyonumu yüksek bir yere çektim konteynerin üstüne çıktım.”
Mezarlıklar zarar gördü
‘SELİ GÖRDÜM AMA GÜVENLİK KAPIYI AÇMADI’