25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 12 EYLÜL 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA SPOR 19 GÖRÜŞ / BARBAROS TALI Sosyete Sporu... Tenis, ülkemizde ilk kez 1900’lü yıllarda İngiliz diplomat- larca tanıtılmış. Türklerin tenis oynamaya başladıkları tarih ola- rak 1915 senesi belirtiliyor. Tenise önce Amerikan kolejlerinde başlanmış, ardından Fenerbahçe Tenis Kulübü kurulmuş. 1930 yılında ilk kez katıldığımız Balkan Şampiyonası’nda, çiftlerde Sedat Erkoğlu-Vahram Şirinyan ikilisi şampiyon- luk elde etmişler. Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı bünyesinde 1923 yılında kurulan tenis sporunun yöneticiliğine Server Bey getirilmiş. 1936 yılında Tenis, Eskrim, Dağcılık Kulübü’nün ku- rulmasıyla birlikte yeni atılımlar gerçekleştirilmiş. Atılımların ne olduğu konusunda yeterli bir bilgi yer almı- yor taradığım kaynaklarda. Ancak izlenimim, günümüzde golf sporunda yaratılan ortamın benzerinin o yıllardan itibaren te- nis sporunda yaşanmaya başlandığı yönünde. Üyelik şartları elitlere göre düzenlenmiş kulüplerde, sos- yetenin hizmetine sunulmuş özel alanlarda oynanmaktaydı tenis. Yeşilçam’ın senaryolarına bile girmişti. Aktör ve aktr- islerin sosyetik eğlencelerinden biri olarak lanse edil- mekteydi filmlerde. Tenis kulüpleri işadamlarına buluşma ve görüşme ortamı yaratmaktaydı. Sosyetiklerin boş zamanlarında eğlence niyetine oynadıkları tenis sporunda zamanla top toplayıcı çocuklar kortlara çık- maya başladılar. Çalıştıkları kulüplerde tenis oynama ve an- trenman yapma fırsatı elde ettiler; başarılı oldular. Bu gelişmenin en güzel örneği Nazmi Bari. 1945 yılında Kirlof’un kortlarında top toplayan Bari, TED Kulübü’nde düzenlenen teşvik turnuvasında oynadığı maçlarla dikkati çeker. Şevket Galatalı’nın davetiyle “O devirde girmek çok zordu” dediği TED’e geçer ve onu efsane yapan te- nis yaşamı başlar. İlk şampiyonluğunu Ankara Tenis Kulübü’nde alır. O dö- nemde Türkiye’de düzenlenen bütün turnuvaları kazanır. 1952- 65 yılları arasında Türkiye’nin 1 numaralı tenisçisi olur. Ulus- lararası birçok turnuvada tekler, çiftler ve mix maçlarında fi- nal oynar ve çoğunda şampiyonluk elde eder. 1959’da ilk kez çim korta çıkar ve Wimbledon elemelerinde oynar. 1963’te ise Amerika Açık Tenis Turnuvası’na doğru- dan katılır. 1965 yılından sonra turnuvalara girmez ve yeni spor- cular yetiştirmeye başlar. 2008’in Eylül ayında vefat eder. Tenis, günümüzde hâlâ kimilerinin sosyal statü edinmele- ri, bazılarının sosyetede yer bulmaları için bir platform. Biri- leri hâlâ âşık kıyafetleri, pahalı raketleriyle arzı endam eyliyor kortlarda. Lüks siteler hâlâ kimsenin oynamadığı tenis kort- larıyla prim yapmaya devam ediyor. Ancak sosyete tenisçilerin yerini sporcular almış du- rumda. Doğru ve düzenli antrenman yapan, bir turnu- vadan diğerine koşturan ve başarı uğruna hayatlarını ada- yan birçok sporcu var artık Türk tenisinde. Marsel İlhan da bu tenisçilerden biri. ATP sıralamasına 1370’inci sıradan girip bir sene sonra 215’inci sıraya yükselmiş, bu yıl 171’inci olarak kariyerinde- ki en üst noktaya ulaşmış; son iki yıldır düzenli olarak katılıp başarılı olamadığı Grand Slam elemelerinde üst üste üç maç kazanarak Amerika Açık’ta ana tabloya girme başarısını el- de etmiş ve ardından ilk turda elde ettiği galibiyetle Türk te- nis tarihinin en başarılı sonucunu almış bir sporcu. Demek ki olabiliyormuş. Türk tenisi, profesyonel kariyeri- ne İstanbul’da başlayan sporcusunu bir Grand Slam turnu- vada ana tabloya sokabiliyormuş. Dört senede yaratılan bu başarıda Marsel İlhan kadar Taçspor ve Yeşilyurt kulüpleri ile antrenörü Can Üner’e de teşekkür etmek gerek; başarı uğ- runda sporcularına yarattıkları ortam için. Ve bir de tebrik. Ba- şarıyı sahiplenip, sporcularının önüne geçmedikleri için. Darısı Türk sporunu yönetenlerin ve karar vericilerin başı- na. Kazanılan şampiyonlukların ardından demeçler vermek, gülümseyen fotoğraflarla basında yer almak yerine sporcu- larımızı sahiplenmeyi öğrenirler umarız. Avrupa Şampiyonasõ’nda ev sahibi Polonya’nõn süper yõldõzõ Marcin Gortat rövanşõ bekliyor ‘Ömer beni parkeye gömdü’ CAN İŞBAKAN LODZ - Avrupa Şampiyonasõ’na ev sahipliği yapan Polonya, Türkiye maçõnõ unutamõyor. Özellikle, NBA’de Orlando Magic formasõ giyen, Polonya Ulusal Takõmõ’nõn en önemli yõldõzõ olan Marcin Gortat bir sonraki Türkiye maçõnõ iple çekiyor. Çünkü Ömer Aşık’õn attõğõ 21 sayõ ve gösterdiği müthiş performans Gortat’õn keyfini oldukça kaçõrmõş. Polonya’da her reklam panosunda reklamõ olan Gortat, “Ömer Aşık’ı soracağınızı biliyordum. Aşık, gerçekten çok iyi bir oyuncu. Yaptıkları beni çok etkiledi. Hareketleri, sahayı kullanması, boyalı alandaki etkinliği müthişti. Yalan söylemeyeceğim, beni boyalı alana gömdü. Ondan bunun rövanşını alacağım. Yine 21 sayı atacağını düşünmesin. Bu kez daha zor olacak çünkü ona konsantre olacağım. Ben geçen maçta kısalara da yardım ettiğim için içeriyi iyi savunamadım. Bu da ona fayda sağladı. Ama bir dahaki maçta böyle olmayacak” dedi. Hidayet iyi arkadaşım Hidayet yüzünden tüm takõm arkadaşlarõna rezil olduğunu söyleyen Gortat, “Hido beni mahfetti. Oteldeyken onunla sürekli atıştık. Ona, ‘Sizi yeneceğiz, sana şut attõrmayacağõm, hepsini bloklayacağõm’ dedim. Ama maç başladı ve bizi yendiler. Bu yüzden herkes benle dalga geçti ama olsun, Hidayet benim çok iyi arkadaşım. NBA’e geldiğimde en büyük desteği ondan gördüm. Saha içinde ve dışında neler yapabileceğimi ondan öğrendim. Bana verdiği öğütü hiçbir zaman unutmam: “Ağzõnõ kapat, gözünü aç ve işini yap” Bana göre NBA’deki en iyi 3 oyuncudan biri” diye konuştu. Ersan: İspanya korksun Ulusal takõmõn 4 numaralõ pozisyondaki yõl- dõz ismi Ersan İlyasova, “Barcelona’dan takõm arkadaşlarõma karşõ oynayacağõm. Takõmda her şey yerinde. Bütün arkadaşlar Ay - Yõldõzlõ for- manõn hakkõnõ vermek için ter döküyor. Onlar çok başarõlõ bir takõm olabilir ama biz korkmu- yoruz. Son dünya şampiyonunu yenecek gücü- müz var. Onlar bizden korksun” dedi. Ender: Oyunu biz yöneteceğiz 12 Dev Adam’õn son maçlardaki formda ismi Ender, “Rakibimizin gücünü biliyoruz fakat çekimiyoruz. Onlarõn da bazõ problem- leri var, istedikeri gibi oynaymõyorlar. Onlarõ sistemlerinden çõkartamaya ve kendi tempomu- zu kabul ettirmeye çalõşacağõz. Aynõ oyunumzu sürdürüp, bu grup maçarõna da galibiyetle başlamayõ hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Gasol: Türkiye tehlikeli Rakibimiz İspanya’da Marc Gasol “Türki- ye tehlikeli bir takõm. Sadece Hidayet değil her isim güçlü. Bizim amacõmõz önce bu gruptan çõkmak.” diye konuştu. Koç Sergio Scariolo çok dikkatli olmalarõ gerektiğini söyledi. Scariolo, “Çok dengeli bir rakiple karşõlayoruz. Kazanmamõz için yüksek sevi- yede mücadele etmemiz şart” dedi. İKİNCİ TURDA RAKİP İSPANYA A vrupa Erkekler Basketbol Şampiyonasõ’nda 3’te 3 yaparak ikinci tura çõkan A Ulusal Takõm bu akşam İspanya ile karşõlaşacak. Polonya’da devam eden şampiyonada 2. tur F Grubu’nda ilk maçõnda güçlü rakibi İspanya ile mücadele edecek Ay - Yõldõzlõlarda hedef galibiyet. Lodz Arena Salonu’nda saat 16.45’te başlayacak maç NTV’den naklen ekranlara gelecek. İlk turda kazandõğõ puanlarõ taşõyan ve F Grubu’na lider olarak başlayan Türkiye, ilk 4 takõmõn çeyrek finale çõkacağõ bu bölümde önemli bir avantaja sahip. Ulusallar 14 Eylül Pazartesi Sõrbistan’la, 16 Eylül Çarşamba günü de Slovenya’la ile karşõlaşacak. Onan’ın ateşi yükseldi Ulusal takõmõn yõldõz oyuncusu Ömer Onan’õn İspanya maçõnda forma giymesi zorlaştõ. Dün yine ateşi çõkan Ömer antrenmana çõkmadõ. Bileğinden sakat olan Engin Atsür ise sargõyla forma giyebilecek. Engin, “Bormio kampında da aynı yerden sakatlanmıştım. İspanya maçı çok zor olacak” dedi. TURNUVADA BUGÜN F GRUBU: (19.15) Polonya-Sõrbistan, (22.00)Litvanya-Slovenya Ersan Ender Gasol Gortat’la arkadaşımız Can İşbakan konuştu. Ömer Aşık Polonya maçında Marcin Gortat’a pota altında geçit vermemişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle