19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1933 Temmuz Eyüp’te doğdum. Ba- hariye semtinde. Pierre Loti’nin evine ya- kõn. Fabrika ve mezarlõklarla çevrili. Babam bu fabrikalardan birinde işçiydi. Annem de garip bir göçmendi. İki erkek, iki kõz, dört kardeştik. 1940-45 İlkokulda, öğretmen, yazõmõn güzelliğini ve resimlerimi övüyor. Daha sonra mahallede de, komşular, suluboyala- rõmõ, pastellerimi beğenecek, aralarõndan bazõlarõnõ çerçeveletip duvarlarõna asacak. 1949-52 İstanbul Lisesi’ne giriyorum. Re- sim çalõşmalarõm sürüyor. Resim hocamõzõn desteğiyle, ilk yapõtlarõmõ okulun koridorunda sergiliyorum. Klee’nin etkisinde bir şeyler bunlar. Kararõmõ verdim: Ressam olaca- ğõm! 1953-54 Lise bitti. Güzel Sanatlar Aka- demisi’ne girmek yerine Sanat Tarihi Ens- titüsü’ne yazõlõyorum. Ressam olmadan da, daha önce gidilmiş yollardan gidilmeden de resim yapõlabilir, ressam olunabilir. 1954 Adalet Cimcoz’un Maya Galeri- si’nde 20 kadar resimden oluşan ilk sergimi açõyorum. Bu sergimi hocam Mazhar Ş. İp- şiroğlu ile Sabahattin Eyüboğlu’ya borç- luyum. O günlerin büyük günlük gazetesi Va- tan’õn etkili sanat sayfasõ için Ferit Edgü bir söyleşi yapõyor benimle. Söyleşiden sonra, Maya’dan çõkõp, Balõkpazarõ’nda Lefter’in meyhanesine götürüyor beni. Böylece ya- zarlarla, gazetecilerle, ressam, sinemacõ ve tiyatrocularla tanõşõyorum. 1958-61 1958’de İstanbul’da açtõğõm ilk sergimin adõ: “Phallisme”. Bu erotik ve otobiyografik resimler ortalõğõ birbirine ka- tõyor. Galerici Raymond Cordier, bir ser- gimi yapabileceğini söylüyor Ferit’e. Fe- rit’ten mektup: Paris’e gel. Eyvallah Eyüp! Eyvallah Boğaziçi, eyvallah meyhaneler, ra- kõ, mezeler! Cordier, resimlerimi nasõl ad- landõracağõnõ bilmiyor. Fransõzcada resim an- lamõna gelen sözcük “peinture”. Ama bu yağlõboya resim demek. Oysa benim yap- tõklarõm “peinture” değil. Ben de yapõtlarõma “Arture” adõnõ veriyorum. Paris’te ger- çekleştirdiğim ilk “Arture”leri, Galerie Ri- ve Droite’ta sergiliyorum. 1963-65 Korkunç günler. Handiyse se- falet. Sokakta izmarit topladõğõm bile oluyor. Ama “Arture”ler bir yandan çoğalõyor. 1966-69 Büyük boyutta “Arture”lere yö- neliyorum. Psikiyatri. Pavlov. Sonra Marx ve Engels. Türkiye’den ayrõlalõ 6 yõl olmuş. İstanbul ve Ankara’da bir sergi yapmak için “yurduma” dönüyorum. Ankara ser- gisinde, Cumhuriyet Savcõlõğõ on yapõtõma el koyuyor. Suç: “Genel adaba mugayir eser”. Yani “pornografi”. Bir sanat yapõtõ ile “porno” arasõndaki ayrõmõ bilmeyen yargõçlar. Neyse ki, bilirkişi biliyor ve dört celse sonra “Arture”leri kurtarõp kapağõ Pa- ris’e atõyorum. 1968 Nisanõ’nda Paris’e kü- çük bir “marxiste” olarak dönüyorum. 1969-75 Marx’õn “Kutsal Aile” kitabõ- nõ okurken bir karar alõyorum. “Kapital”i re- simlemek. Yeni bir dizi yapmak: “Kapital Artures”. Yavaş yavaş kendimi sanat çev- resinden çekip “büyük yapıt”õ okumaya ve- riyorum. “Kapital” dizisini, Tony Philip- part (Maloine Yayõnevi) yayõmlõyor. 1975-80 “Kapital”den sonra ne yapa- bilirim. Beni çeken birkaç konu var. Düşü- nüp taşõnõp “Kapital”i güncelleştirmeye karar veriyorum. Bu arada Türkiye’de ilk ki- tabõm yayõmlanõyor: “Bir Dönem: 1951- 1961”. 1980-86 Galerie Jean Briance’ta “Poli- tik Yapıtlar”õ sergiliyorum. Bu sergi sõra- sõnda görüyorum ki resimlerimin tekniği bir- çok insanõn merakõnõ çekiyor. Bu konuda o kadar soruyla karşõlaşõyorum ki, tutup “Bir Arture Nasıl Yapılır?” başlõklõ, tekniğimin gizlerini (!) ele veren bir metin kaleme alõ- yor ve yayõmlõyorum. Artõk herkes kendi “Arture”ünü yapabilir. 1984 güzünde, ye- ni bir diziye başlõyorum: “Autoartures”. Ha- yatõm boyunca etkilendiğim düşünür, ozan, yazar, bestecileri konu alan “Etkiler” dizi- sinin doğal bir sonucu. 1987-96 Bir ressamdan çok bir okur, Brecht’in, aydõna dalga geçerek verdiği ad gibi bir “Tui”yim ben. Bu kez, kõsaca “İn- san”õ seçtim. Tüm boyutlarõ içinde. (“İn- sanoğluna ait hiçbir şey bana yabancı de- ğildir.”) Ben okuyarak, inceleyerek öğrenen ve öğrendiklerimden bir bölümünü resim yo- luyla dile getiren biriyim. Bu nedenle re- simlerimin estetik bir heyecan uyandõrmasõna çalõşmam. Çizgilerimin düşündürmesini is- terim. Benim okuduğum gibi resimlerime ba- kanlar da onlarõ okusunlar isterim. İnsa- noğlunu okumayõ ve çizmeyi sürdürüyorum şu sõralar… 12 EYLÜL 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR [email protected] CMYB C M Y B Kültür Servisi - Dünyanõn önemli piyanistle- rinden kabul edilen ve ilginç hayat hikâyesi ile “Shine” isimli filme konu olan David Helfgott, Kültür ve Turizm Bakanlõğõ ve İstanbul 2010 Kültür Başkenti Ajansõ’nõn desteği ile konser vermek için İstanbul’a geldi. Konser öncesi Four Seasons Bospho- rus Otel’de düzenlenen basõn toplantõsõnda David Helfgott’un oğlu Scott Murray: “Onun sanatçı kişiliğinden çok etkileni- yorum; o ruhen oldukça derin bir insan” dedi. Helfgott, Bilim İlaç tarafõndan düzen- lenen “Gerçekler Maskelenmesin” proje- sine de destek veriyor. Şizofreni hastalarõ- nõn katõlacağõ projenin yarõşma ayağõ olan “Ateşin Düştüğü Yerden Sesler, Yüzler, Öyküler” öykü yarõşmasõnõn seçici kuru- lunda David Helfgott, Yılmaz Erdoğan, Mario Levi ve Haldun Soygür var. Helf- gott, bu proje ile şizofreni hastalarõna ilham vermek istediğini söylüyor. Bugün Aya İri- ni ve 14 Eylül’de de CRR Konser Salo- nu’nda konser verecek Helfgott, Sergei Rachmaninoff’un 3. Konçertosu’nu başa- rõyla çalabilen sayõlõ piyanistlerden. (0 212 327 84 86) Nedim Gürsel Vendome’da Kültür Servisi - Vendome’da düzenlenen ‘4. Zinc de Livres’ Edebiyat Festivali Fransa’da Türk Mevsimi etkinlikleri kapsamõnda Nedim Gürsel’i de konuk ediyor. Aralarõnda Hafid Aggoune, Gilles Heuré, Xavier Houssin, Macha Méril ve Laurence Tardieu’nun da bulunduğu 40’õn üzerinde yazarõ okurlarõyla buluşturmayõ amaçlayan festival bugün başlayõp yarõn sona erecek. Bakandan Karagöz açıklaması ANKARA (AA) - Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay, UNESCO’nun Karagöz’ün Türk mirasõ olduğunu onaylamasõyla ilgili, “Yakõn coğrafyamõzda benzer sahne gösterilerini kullanan başka toplumlarõn da bu konuda gayretleri vardõ. Ama artõk Karagöz ve Hacivat’õn özbeöz Anadolu Türk geleneğinin bir motifi, güzelliği, simgesi olduğu ortaya çõktõ” dedi. Günay, bu zenginliğin turizme de önemli katkõ yapacağõnõ dile getirdi. Side Festivali sona eriyor Kültür Servisi - Side 9. Uluslararasõ Kültür ve Sanat Festivali bugün sona eriyor. Festivalin kapanõşõ, Ankara Devlet Opera Balesi sanatçõlarõndan Ayhan Uştuk, Aykut Çõnar ve Şenol Talõnlõ’nõn sahne alacağõ “3 Tenor” konseri ile yapõlacak. Piyanoda Fügen Serbest’in eşlik edeceği konserde sanatçõlar ünlü bestecilerin aryalarõnõn yanõ sõra türküleri de yorumlayacaklar. Kadınlar bugün Galatasaray’da Kültür Servisi - ‘12. Uluslararasõ Kadõn Filmleri Festivali” çerçevesinde Ankara’da açõlan “Kadõnlar Saçlarõnõ Çözüyor / 12 Eylül’e Mektuplar” sergisi, 1-10 Ekim tarihleri arasõnda garajistanbul’da tekrarlanõyor. Darbenin yõldönümü olan bugün de, yine sergiyle ilişkili olarak saat 12.30’da İstanbul’da Galatasaray Lisesi önünde bir basõn açõklamasõ yapõlacak. Basõn açõklamasõnda serginin manifestosu niteliğindeki “Kadõnlar Saçlarõnõ Çözüyor” başlõklõ, Kürtçe ve Türkçe olarak yazõlmõş bildiri okunacak. garajistanbul, sergi boyunca yazar ve sanatçõ kadõnlarõn mektuplarõ okuyacaklarõ performanslara da sahne olacak. VECDİ SAYAR VENEDİK - Dünyanõn en eski film festivali olan Vene- dik, 66. yõlõnda güçlü bir prog- ramla sinemaseverlerin karşõ- sõna çõktõ. Festival, yarõşmaya katõlan ünlü yönetmenlerin çokluğu kadar, filmlerdeki si- yasi mesajlarla da ilgi çekiyor. Bu gece yapõlacak ödül tö- reninde sahiplerini bulacak Altõn ve Gümüş Aslan ödülleri için çok sayõda aday var. Ang Lee başkanlõğõnda, Sergey Bodrov, Sandrine Bonnaire, Liliana Cavani, Joe Dante, Anurag Kashyap ve Lucia- no Ligabue’den oluşan ve 24 filmi değerlendirecek Ana Yarõşma Jürisi’nin işi hiç de kolay olmayacak. Jürilerin kararõ beklenirken, ödüller üzerine tahminler yü- rütülmeye başlandõ. Ameri- kan sinemasõndan Todd So- lenz’in ‘Savaş Zamanı Ha- yat’ ve Michael Moore’un ‘Kapitalizm: Bir Aşk Hikâ- yesi’nin yanõ sõra, Fatih Akın’ın ‘Soul Kitchen’õ da en beğenilen filmler arasõnda. İsrailli yönetmen Samuel Maoz’un ‘Lübnan’õ, Hong- Kong’lu Soi Cheang’in ‘Ka- za’sõ, İranlõ Şirin Neshat’õn ‘Erkeksiz Kadınlar’õ ve Clai- re Denis’in ‘White Material’õ öne çõkan yapõmlar. Werner Herzog, Jacques Rivette, Tornatore ve Comencini gi- bi isimlerin hayal kõrõklõğõ ya- rattõğõ festivalde, henüz izle- mediğimiz ‘Mr. Nobody’ (Toto le Heros’nun yönet- meni Jaco van Dormael) ya da Tom Ford’un ‘Bekâr Bir Adam’õ da sürpriz yapabilir. Bu yõl Venedik’te öne çõkan iki tema var; ikisi de günümüz dünyasõnda eksikliği hissedi- len olgular: aşk ve adil bir dün- ya… Sinemacõlarõn bir kõsmõ ‘aşkın imkânsızlığı’ gibi ev- rensel bir tema etrafõnda do- laşõrken, bir kõsmõ da umut- suzluk içinde çõrpõnan insan- lara umut aşõlamak için el bir- liği yapõyor sanki… Aşkõn ve yeni bir hayatõn mümkün ol- duğuna bizi inandõrmaya ça- balõyorlar. Fatih Akõn, belki de bunu en iyi yapan sinemacõ, çünkü se- yircisine ders vermek yerine, mesajini eğlendirerek verme- yi yeğliyor. ‘Soul Kitchen’õn, yönetmenin filmografisinde farklõ bir yeri var. Bu akşam, en iyi yönetmen, hatta en iyi film ödülünü almasõ bile sürp- riz olmaz. Kültür Servisi - Tophane’deki Antrepo No: 3, dün 11. Uluslararasõ İstanbul Biena- li’nin hõzlõ trafiğine sahne olurken hemen yanõndaki İstanbul Modern’de de tek kişilik, dev bir sergi kapõlarõnõ açõyordu. Yerleştir- me sanatõnõn önemli isimlerinden Sarkis’in “Site” başlõklõ sergisi, sanatçõnõn bugüne kadar açtõğõ yüzlerce serginin bir toplamõ ya da yeniden yaratõmõ olarak tanõmlanabilecek bir retrospektif. Sarkis, müzeyi bir atölye gibi kullanarak sokak sokak kurduğu ‘Site’ için “Bu sergi- de büyük görüntüler göreceksiniz. Gö- rüntüler size renkler ve mekânlar açacak. Bu büyük tiyatro sahnesinin içinde dolaş- manızı istiyorum” derken “İnsan Neyle Yaşar?” başlõğõnõ Brecht’in Üç Kuruşluk Operası’ndan alan bienale de göndermede bulundu. “Politik yapıt, politikayı kullan- madan yapılan yapıttır” diyerek sergisinin Brecht’le doğrudan ilişkili olduğunu, çünkü sahnelerden oluştuğunu ve soka- ğõn dilinin kullanõldõğõnõ vurguladõ. Ga- ranti Bankasõ Genel Müdürü Ergun Özen, İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanõ Oya Eczacıbaşı, serginin küratörü Levent Çalıkoğlu’nun da hazõr bulunduğu açõlõşta, Çalõkoğlu ise müzenin ilk kez yaşayan bir sanatçõnõn büyük bir sergisine ev sahipliği yaptõğõnõ vurguladõ. Sergi 10 Ocak’a kadar görülebilir. (0 212 334 73 00) Retrospektifini santralistanbul’da izleyeceğimiz Yüksel Arslan’õn kendi kaleminden... Dâhi piyanist İstanbul’da İnsanoğlunu okumak Venedik’te aşk ve siyasetVenedik’te aşk ve siyaset Yüksel Arslan’ın santralistanbul’da sergilenecek ‘Arture’ dizisinden bir yapıt. Festivale ‘Soul Kitchen’ filmiyle katılan Fatih Akın, ‘Er- keksiz Kadınlar’ın yönetmeni Şirin Neshat, yazar Shahr- nush Parsipur ile birlikte. ‘SİTE’ SERGİSİ İSTANBUL MODERN’DE Sokak sokak Sarkis’in izinde Kültür Servisi - Gerek ele aldõğõ konular, gerek tekniği açõsõndan başka hiçbir ressama benzemeyen Yüksel Arslan’õn ilk retrospektif sergisi yarõn Santralistanbul’da açõlõyor. Küratörlüğünü Levent Yõlmaz’õn üstlendiği sergi 21 Mart 2010’a kadar izlenebilecek. Öte yandan Yüksel Arslan’õn ‘Arture’lerinden bir seri de bugün başlayan 11. Uluslararasõ İstanbul Bienali kapsamõnda Antrepo No:3’te sergileniyor. Yüksel Arslan’õn bienaldeki çalõşmalarõ ve santralistanbul’daki sergi dolayõsõyla, daha önce “P Sanat Kültür Antika” dergisinde yayõmlanmõş bir yazõdan bölümlere yer vermek istedik. Derginin 1996 baharõnda yayõmlanan ilk sayõsõnda, elli yõla yakõn bir zamandõr Paris’te yaşayan Arslan, kendi kaleminden tanõtõlõyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle