19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SİBEL BAHÇETEPE Beykoz Devlet Hastane- si’nin Paşabahçe Devlet Hastanesi; Validebağ Devlet Hastanesi’nin ise Üsküdar Devlet Hastanesi ile birleş- tirilmek istenmesinin asõl nedenleri olarak Kamu Has- tane Birlikleri Pilot Uygu- lama Hakkõnda Kanun Ta- sarõsõ ve hastanelerin yüksek rant bölgelerinde yer alma- sõ gösteriliyor. Sağlõk mes- lek örgütleri, TBMM Alt Komisyonu’nda bekletilen yasa tasarõsõ ile hastanelerin ilk önce birleştirileceğini ve 7 kişilik ekip tarafõndan yö- netileceği bunun da özel- leştirmenin ve taşeronlaş- tõrmalarõn önünü açacağõnõ söylediler. İstanbul Tabip Odasõ ise kararõn geri çekil- mesi için hukuki girişimle- re başladõ. Sağlõk Bakanlõğõ, birbiri- ne yakõn olduğu ve verimli çalõşmadõklarõ gerekçeleriy- le her iki hastaneye gön- derdiği yazõda, hastanelerin 31 Temmuz’dan itibaren birleştirileceği, bağlõ olduğu hastaneye de poliklinik hiz- meti vereceğini açõkladõ. İs- tanbul Tabip Odasõ Başkanõ Prof. Dr. Özdemir Aktan, hastanelerin birleştirilme ka- rarõnõn yaklaşõk 1 yõldõr TBMM’de bekletilen Ka- mu Hastaneleri Birliği yasa tasarõsõnõn ilk adõmõnõ oluş- turduğuna dikkat çekerek, “Tasarıyla hastanelerin birleştirilip işletme mantı- ğında yönetilmesi ve özel- leştirilmesi amaçlanıyor” dedi. Hastanelerin bulun- duklarõ konumlarõnõn ranta açõk olduğunu da belirten Aktan şunlarõ kaydetti: “Hü- kümet amaçları doğrultu- sunda hastaneleri, teker teker birleştirmeye başla- dı. Bu tür kararların İs- tanbul’da konumu iyi olan diğer hastaneler içinde ge- çerli olacak. AKP hükü- meti, iktidara geldiği gün- den bu yana sağlığı adım adım özelleştiriyor. Has- tane birleştirmeleri bunun bir parçası. ‘Kamu Hasta- neleri Birlikleri Yasa Tasa- rõsõ’ ile de hastaneler A, B, C, D, E gruplarına ayrıla- cak. 3-4 hastaneyi birleş- tirilecek ve buraları 7 ki- şilik heyetin bulunduğu ekip yönetecek. İlginç olan bu heyette valilikten, ti- caret odasından temsilciler yer alırken ne hekim ne de sağlık kuruluşlarından temsilci bulunmuyor. Ta- mamen işletme mantığın- da, hastaneler yönetilecek. Bu ekipler hastanelerin satılması, kiralanması ya da kapatılması gibi yetki- lere sahip olacak.” CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Bu olasılığa karşın; kimi haberler, kimi köşe yazar- ları “tehlikeyi” göze alıyor. “Bu memleketin halinin” beyefendinin buyurduğu gi- bi olmadığını, “olumsuz düşünmeye ve karamsarlığa ka- pılmaya neden olacak pek çok sebep bulunduğunu” yazıyorlar. Beyefendi, “her geçen gün global krizin etkilerinden adım adım uzaklaşacağımıza samimiyetle inandığını” söyleyedursun; “Rakamlara bakınız” diyor, “Olayların İçinden” bir köşe yazısı. “Bakınız ve ekonominin ve halkımızın ne durumda ol- duğuna siz karar veriniz: Dünyada krizin en ağır yaşandığı ülkeler sıralamasında 3. sıradayız. 2009 yılının birinci çeyreğinde ekonomi- miz yüzde 13.8 küçüldü. Son bir yılda imalat sanayiinde üretim yüzde 24.5 ora- nında geriledi. İstihdamdaki daralma yüzde 10.6 ora- nına ulaştı. İhracat gelirlerimiz yüzde 30 azaldı. İç borç stokumuz 30.6 milyar TL artışla 302 milyar TL’ye çıktı. Bu yıl bütçe 50 milyar TL dolayında açık verecek. Bu- nu iç borçla kapatacağız. 1 milyar 250 bin sigortalı işçi işini kaybetti, Türkiye İş Kurumu’na başvurdu. İşsizlik oranı ilk defa Türkiye rekorları kırarak yüzde 16’ların üzerine çıktı. Genç iş- sizlerin oranı ise yüzde 30’ları aştı. 450 bin civarında üni- versite mezunu gencimiz işsiz.” Şu rakamlar olmasa karamsarlığa düşmenin elbet- te gereği yok! “Cumhuriyet tarihinde ilk defa ceza ve tevkif evlerinde mahkûm sayısı 100 bin barajını aşarak 111 bin kişiye ulaştı. Son bir yılda 950 bin kişinin evine, işyerine ya da maa- şına icra geldi. Bunu 365 güne bölersek her gün orta- lama 2.600 ev veya işyerine icra memurunun gittiğini görürüz. 45 bin araç haczedildi. Kapanan işyeri ve fabrika sayısı 100 bine dayandı. Bö- lelim 365 güne. Her gün ortalama 270 işyeri veya fab- rikanın kapısına kilit vuruluyor demektir. Son bir yılda kanuni takibata intikal eden karşılıksız çek sayısı 1 milyon 600 bin. Protestolu senet sayısı 1 milyon 574 bine çıktı. Bu rakamları Kamu-Sen için iktisatçı Ercan Han’ın hazırladığı rapordan aktardım… …bu tablo karşısında Büyük Büyük Türk Büyükleri acaba neden ilgisiz? Bu rakamlardan haberleri mi yok? Rakamları bildik- leri halde, rakamların önemini mi anlamıyorlar? Bu so- runların kendi kendine çözüleceğini mi sanıyorlar? Ba- tan batar… Kalan sağlar bize yeter mi diyorlar? Büyük Türk Büyükleri’ne birilerinin anlatması gere- kiyor…” (Güngör Uras - Milliyet’teki Olayların İçinden köşesi yazısından.) Görülüyor ki rakamlar Mersin’e, RTE tersine! Zira, Büyük Türk Büyüğü RTE’ye “birileri” rakamsal gerçekleri anlatamaz. Daha önceki ezberini bozmadı. Ulusa şöyle seslendi: “Türkiye’nin şu güzel yaz günleriyle birlikte yakaladığı iyimser çizgiyi devam ettireceğini” söyledi. Lakin diyeceksiniz ki, beyefendinin bu rakamlardan haberi yok mu? Var! Ama o, gerçek rakamlarla değil, kafasına uygun, halkı uyuttuğunu sandığı rakamlarla ilgili. Rakamların önemini önemsemiyor. Bu sorunların kendi kendine çözüleceğini sanmıyor belki ama, sorunları çözecek tek kişi olarak kendini gö- rüyor. Batan batar.. kalan sağlar, bana destek veren yeşil sermaye bana yeter, diyor. Washington çıkışlı PEW Araştırma Merkezi’nin dün- ya çapında yaptığı araştırmaya göre: “Ekonomik anlamda her şey nasıl gidiyor” sorusuna Türklerin yüzde 75’i “Tatmin edici değil” diyor. “Ekonomik durum kötü” diyenler yüzde 72. Ekonominin iyileşeceğine inananlar yüzde 27. Yüzde 61 ise “bir sonraki nesil için her şeyin daha kö- tü olacağına” inanıyor. Beyefendi, Antalya’nın Belek turistik bölgesindeki lüks bir otelde geceliği 7 bin 500 dolar (yaklaşık 11 bin 250 TL - eski para birimi ile 11 milyar 250 milyon TL) olan Hector Residence adlı villasında aile boyu tatil yapıyor. Bir haftalık aile dinlencesi ülkemize yaklaşık 79 bin TL’ye (eski birimle 79 milyara) mal oluyor. Elbette “İstikrarı bozdurmayız” diyecek, TV’lerden hal- ka seslenirken. Geceliği 7 bin 500 dolar lüks otel, 65 milyon dolar- lık özel uçaklı yaşam keyfini sağlayan istikrarının bo- zulmasını ister mi Beyefendi? SAYFA 1 AĞUSTOS 2009 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul Y 29 Edirne PB 33 Kocaeli Y 28 Çanakkale PB 31 İzmir B 33 Manisa B 34 Aydın B 37 Denizli B 35 Zonguldak Y 25 Sinop Y 25 Samsun Y 27 Trabzon Y 24 Giresun Y 26 Ankara PB 29 Eskişehir PB 28 Konya B 30 Sıvas PB 27 Antalya A 38 Adana B 35 Mersin B 32 Diyarbakır A 37 Şanlıurfa A 37 Mardin A 34 Siirt A 36 Hakkâri PB 26 Van Y 24 Kars Y 18 Oslo B 20 Helsinki Y 18 Stockholm Y 22 Londra Y 20 Amsterdam Y 25 Brüksel B 25 Paris Y 26 Bonn PB 27 Münih PB 30 Berlin PB 28 Budapeşte B 31 Madrid Y 33 Viyana B 28 Belgrad Y 31 Sofya B 31 Roma B 27 Atina A 32 Zürih B 29 Moskova Y 26 Aşkabat PB 34 Astana PB 27 Taşkent A 38 Bakû B 28 Bişkek PB 33 Tiflis A 30 Kahire A 34 Şam B 36 Ülkemizin kuzey ke- simleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzeydoğusu ile Kırk- lareli, Tekirdağ, Balı- kesir, Muş ve Van çevreleri aralıklı sağa- nak diğer yerler az bulutlu ve açık geçe- cek. Kamu çalõşanlarõnõn çoğunun borç içinde yaşadõğõnõ söyleyen Bircan Akyõldõz: Devlet memuru borçlu yaşıyor ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Türkiye Kamu-Sen Genel Baş- kanõ Bircan Akyıldız, ülkedeki ka- mu çalõşanlarõnõn çoğunun borç içinde yaşadõğõnõ belirterek, “Şu anda kredi kartı borcu olanları bir inceleyin. O kredi kartı bulunan- ların yaklaşık yüzde 67’sinin dev- let memuru olduğu ifade ediliyor. Devlet memuru borçlu yaşıyor” dedi. Akyõldõz, tüm dünyayõ etkisi al- tõna alan ekonomik krizin Türkiye’yi de “teğet” geçmediğini vurgulaya- rak, ülkede bir günde ortalama 2 bin 600 aracõn haczedildiğini kaydetti. Türkiye Kamu-Sen Genel Başka- nõ Bircan Akyõldõz, önceki gün, sendikaya bağlõ Türk Yerel Hizmet Sendikasõ Genel Başkanõ İlhan Ko- yuncu, Türk Tarõm Orman Sendi- kasõ Genel Başkanõ Ahmet Demir- ci, Türk Kültür Sanat Sendikasõ Ge- nel Başkanõ Hüseyin Yılmaz ve di- ğer çalõşanlarla birlikte gazetemiz Ankara Temsilciliği’ni ziyaret etti. Hükümetle, 15 Ağustos’ta, bir top- lu iş sözleşmesi süreci daha yaşa- yacaklarõnõ belirten Akyõldõz, “Ma- sada, kamu çalışanlarının mali ve sosyal hakları ile demokratik haklarını gündeme taşıyacağız. Ancak bu hakları gündeme geti- rirken siyasilerden, haklılık te- meline dayanan bir talep listesinin oluşturulmasını isteyeceğiz” dedi. Kamu çalõşanlarõnõn bugünkü du- rumu hakkõnda da değerlendirme- lerde bulunan Akyõldõz, şunlarõ söy- ledi: “Kamu çalışanlarıyla ilgili olarak 7 yıldır sadece, ‘Enflasyo- nun altõnda ezdirmedik’ politikası gündeme taşındı. Bu ifade gerçe- ği yansıtmamaktadır. Enflasyon rakamları hesaplanırken 1300 ka- lem, yanlış hatırlamıyorsam, TÜ- İK’in esas aldığı değerler ifade edilmektedir. Halbuki kamu çalı- şanı dar ve sabit gelirlidir. 100 kü- sur kalemlik muhatap olduğu mal ve hizmet dizisi vardır. O mal ve hizmet fiyatlarına göre enflasyon, TÜİK’in belirlediği enflasyon ra- kamının en az iki mislidir. Bu ne- denle, ‘Enflasyon altõnda ezdirme- dik’ diyenler, bir kere gerçek an- lamda bizim yaşadığımız enflas- yonu ifade etmemektedirler. Bu anlamda ciddi bir mağduriyet vardır. Şu anda kredi kartı borcu olanları bir inceleyin. O kredi kartı bulunanların yaklaşık yüz- de 67’sinin devlet memuru oldu- ğu ifade ediliyor. Devlet memuru borçlu yaşıyor. Siz, ‘Yõlda yüzde 6 büyüdük’ dediniz. Bu, yedi yılda yüzde 42 büyüdüğünüzü söyle- mektir. Bu yüzde 42’lik büyüme- den hiçbir fark vermediniz. Şim- di büyümeden pay alamayan me- murun, bu mevcut ücretleriyle, bu ekonomik krizle mücadele etme- sini ve ekonomik krizin faturası- nın memura yüklenmesini kabul etmek mümkün değildir. Eğer ta- lep arttırmak istiyorsanız, dar ve sabit gelirli kesime, memura, iş- çiye, emekliye, dul ve yetime; Türkiye’de toplam 5 milyon aile- dir bu, her ay iki yüz liralık har- cama çeki vermelisiniz diyoruz. 54.6 milyar TL’lik ekonomi paketi hazırlandı. Peki kim aldı bu paketi diye soruyorum. İşçide, memurda, çiftçide, emeklide, üreticide yok. Kimde bu para? Bu para devlete gelecek olan paraydı, ondan vaz- geçildi.” Ülkedeki işsizlik oranõnõn yüzde 17’ye çõktõğõnõ, yõlõn ilk üç ayõ için- de yaşanan daralmanõn da yüzde 13.8 olduğunu, ülke genelinde yüz binin üzerinde işyerinin kapatõldõğõnõ anõmsatan Akyõldõz, “Bu durumda nasıl ekonomik krizden çıkıldığı- nı ifade ediyorlar? Bu mümkün değil. Böyle büyük bir daralmanın olduğu yerde, dar ve sabit gelirli- nin etkilenmediğini söylemek, sa- bit gelirliye yapılmış bir hakaret- tir diye düşünüyoruz” dedi. Hastanelerin birleştirilmesine tepki Yüzme havuzu süs havuzuna çevrildi İstanbul Haber Servisi - Kum- burgaz’da Güzelşehir Sitesi sakinle- rinin ortak kullanõma açõk “yarı olim- pik yüzme havuzu” süs havuzuna dönüştürüldü. İsmailağa cemaatinin li- deri Cüppeli Ahmet Hoca’nõn da oturduğu sitede başlayan “harem- selamlık” uygulamasõna tepki göste- ren site sakinleri, yönetim hakkõnda da- va açtõ. Milliyet gazetesinin haberine göre Güzelşehir’de satõşlar 2000 yõlõnda in- şaatla birlikte başladõ. Ancak 2001 kri- zinde projenin sahibi İhlas Holding sõ- kõntõya düşünce 2004’e kadar ciddi bir ilerleme olmadõ. İnşaat da satõşlar da 2004 yõlõndan sonra hõzlandõ. Sitenin pazarlamasõ maket ve tanõtõm broşür- leri üzerinden yapõldõ. Hem alõcõlara gösterilen maketlerde hem de basõlõ bü- tün tanõtõm broşürlerinde ‘yarı olim- pik havuz’ vardõ. Güzelşehir’in ya- põmõ sürerken İhlas Holding, projeyi Konak İnşaat’a devretti. Güzelşe- hir’de ilk villalar 2005 yõlõnda yeni sa- hipleri döneminde teslim edilmeye başlandõ. Bu tarihte sitenin merkezinde bulunan yarõ olimpik havuz da faali- yete açõldõ ve yaklaşõk bir yõl boyun- ca site sakinleri bu havuzdan yarar- landõ. Ancak yönetim daha sonra ha- vuzu yüzmeye kapatarak süs havuzu- na çevirdi. Şaşkõna dönen site sakin- leri, havuzun yeniden açõlmasõ için yö- netime başvurdu. Yönetim, “Burası yüzmeye müsait değil” yanõtõnõ ve- rince, konuyu sitenin genel kurulun- da çözmek istediler. Site yönetimine iletilen “Biz bu villaları havuzlu di- ye aldık. Neden havuzu kapattı- nız?” itirazlarõna yönetimden çözüm bulunamayõnca konu yargõya taşõndõ. Önümüzdeki günlerde sitede keşif yapõlacak. “Havuzumuzu isteriz” diyen site sakinlerini ikna edemeyen site yöne- timi, belediye ile anlaşarak sitenin dõ- şõnda havuz yaptõ. Ancak sitenin dõ- şõnda olduğu ve belediyeye ait alan üzerinde yapõldõğõ için bu havuz her- kese açõk durumda. Davacõlarõn avu- katõ Nimet Özkan, “Şimdi ‘Size ha- vuz yaptõk daha ne istiyorsunuz’ diye soruyorlar. Havuz sitenin dışında. 70 milyona açık. Belediye Başkanı Hüseyin Çorbacõoğlu’nun giderayak yaptığı bir uygulama. İnsanlar kan- dırıldı. Yeni havuzu yapmış olma- sı içerdekini kapatma hakkını ver- miyor. Sitenin kapalı bölümündeki havuzlarda harem-selamlık uygu- laması var. ‘Sağlõk açõsõndan gerek- li’ diyorlar. Burası şehirden uzak. İnsanlar aileleriyle birlikte vakit geçirmek istiyorlar. Onlar izole bir yaşam alanı yaratmaya çalışıyor” dedi. Cüppeli Ahmet Hoca’nõn da eşi Mine Ünlü üzerine kayõtlõ bir villasõ bulunan Güzelşehir sitesinde, İhlas Holding’in sahibi Enver Ören’in de evi olduğu belirtiliyor. Sitede villa fi- yatlarõ 400 bin liradan başlõyor, 1.3 milyona kadar çõkõyor. Sitede 721 villa bulunuyor. Sincan hâkiminden suç duyurusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün kayõp trilyon davasõndan yargõlanmasõna karar veren ve hafta başõnda mahkemesine adalet müfettişlerince baskõn düzenlenen Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ Osman Kaçmaz, müfettişler hakkõnda suç duyurusunda bulundu. Kaçmaz suç duyurusunda, yasadõşõ dinlendiğini ve bu delillerle kendisinin suçlanmaya çalõşõldõğõnõ bildirdi. Sincan Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ Osman Kaçmaz, Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu (HSYK) ile Adalet Bakanlõğõ Teftiş Kurulu Başkanlõğõ’na gönderdiği suç duyurusuyla ilgili dilekçesinde, yõllõk iznini kullandõğõ tarihte iki adalet başmüfettişi ile bir adalet müfettişinin hakkõnda inceleme ve soruşturma yapmak üzere görevlendirildiğini anõmsattõ. Kaçmaz dilekçesinde, müfettişlerin tanõklara ne şekilde elde edildiği belli olmayan birtakõm telefon görüşmelerini okuduklarõnõ, soruşturma konusuyla ilgisi olmayan sorular sorduklarõnõ vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptõ: “Tanıkların birtakım tehdit ve baskı yöntemleriyle beyanları alındı. Bu şekilde hakkımda delil oluşturulmaya çalışıldığını öğrenmiş bulunmaktayım.” Müfettişlerin yasadõşõ sorgu yöntemleri izlediklerini belirten Kaçmaz, dilekçesinde telefonlarõnõ dinleyen, bu görüşmeleri soruşturma sõrasõnda kullanan müfettişler hakkõnda şikâyetçi olduğunu vurguladõ. Osman Kaçmaz, dilekçesinde, hakkõnda yürütülen soruşturmada yansõz ve tarafsõz müfettişler görevlendirilmesini istedi. Adalet Bakanlõğõ müfettişlerinin hakkõnda teftiş yaptõğõ Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ Osman Kaçmaz, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül hakkõnda kayõp trilyon davasõ kapsamõnda verdiği “yargılanmalı” kararõ nedeniyle Cumhurbaşkanõ ve hükümetin hedefi haline gelmişti. ‘GÜL YARGILANSIN’ DEMİŞTİCÜPPELİ AHMET HOCA’NIN SİTESİ Müfettişlerin yasadõşõ sorgu yöntemleri izlediklerini be- lirten Kaçmaz, dilekçesinde telefonlarõnõ dinleyen, bu gö- rüşmeleri soruşturma sõrasõnda kullanan müfettişler hak- kõnda şikâyetçi olduğunu vurguladõ. Çocuk kavgasõnda 3 ölü 24 yaralõ Koylarda sõkõntõlõ denetim BATMAN (Cumhuriyet) - Bat- man’da çocuklarõn futbol topu tar- tõşmasõ yüzünden iki Roman aile arasõnda çõkan silahlõ kavgada 3 ki- şi öldü, 24 kişi yaralandõ. Yaralõ- lar kentteki hastanelerde tedavi altõnõ alõnõrken, polis kentte geniş güvenlik önlemleri aldõ. Batman’õn Seyit Mahallesi’nde yaşayan Roman ailelerinin ço- cuklarõ arasõnda futbol topu yü- zünden tartõşma çõktõ. Tartõşmaya büyüklerin de karõşmasõ üzerine olay taşlõ sopalõ kavgaya dönüştü. Kavga sõrasõnda iki aile fertlerinin evlerinden getirdikleri pompalõ tüfeklerle ateş etmesi sonucu Re- fik Günel, Kerem Günel (25) ve 35 yaşõndaki Kerem Günel yaşa- mõnõ yitirdi. Kavgada 24 kişi ya- ralanõrken durumlarõ ağõr olan Ek- rem, Cüneyt ve Seval Gezici, Diyarbakõr’daki hastanelere sevk edildi. Polis kavga eden iki aileyi güçlükle ayõrdõ. Mahalle ve yara- lõlarõn tedavi gördüğü hastaneler- de sõkõ güvenlik önlemleri alõndõ. Polis, kavgaya karõşan iki aileden birçok kişiyi gözaltõna alõrken olayla ilgili soruştõrmanõn sürdü- ğü belirtildi. ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - Fethiye koylarõnõn korunmasõ için tur tekneleri bugünden itibaren randevu sistemiyle koylara girebilecek. Muğla Valisi Ahmet Altıparmak, “Alınan bu kararla koyların kirlenmesi önlenecek” dedi. Fethiye Belediye Başkanõ Behçet Saatçi ise, “Koylar herkese açık olmalı. Koylar herkesin ortak malı” diye konuştu. Çevre ve Orman Bakanlõğõ Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlõğõ’nõn (ÖÇK) biyolojik çeşitlilik ve çevre değerlerinin korunmasõ ve kirliliğin önlenmesi amacõyla belirlediği “Göcek Körfezi’nde bulunan koyların Koruma ve Kullanma Usul ve Esasları” başlõklõ kararlarõ, bugünden itibaren uygulanmaya başlanacak. Muğla Valisi Ahmet Altõparmak, karar kapsamõnda günübirlik tur teknelerinin randevu sistemiyle koylara girebileceğini ve birçok koya da girişin engelleneceğini açõkladõ. Altõparmak, “Dünyanın farklı ülkelerinde buna benzer çok sayıda koruma kararı var. İtalya’da bazı koylara insanlar randevu ile giriyorlar. Kaç tane mapa, kaç bağlama yeri var ona göre girebiliyor. Koruma altına alınan koyların başka bir amaçla tahsisi söz konusu değil. Alınan kararlara herkes uyacak” dedi. Başkan tepkili Tur teknesi sahiplerinin geçen günlerde eylemle protesto ettiği karara, Fethiye Belediye Başkanõ Behçet Saatçi de tepki gösterdi. Saatçi, “Koylar herkesin ortak malıdır. Kullanıma kapatılan koylar ÖÇK bölgesi. Türkiye’nin güzellikleri bir kısım insana kapatılıp, sadece belirli insanlara açılamaz. Bu yasağın mantığını anlamak mümkün değil. Dünyanın farklı ülkelerinden doğal güzellikleriyle ünlü koylar ücret karşılığında kullanıma açılmıştır” diye konuştu. Saatçi, Fethiye’de 120’si günübirlikçi olmak üzere yaklaşõk 500 tur teknesi bulunduğunu da bildirdi. Türk-İş’in 57. kuruluş yıldönümü ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Türk-İş Yö- netim Kurulu, konfede- rasyonun kurulduğu gün- den bu yana, temsil ettiği kesimin ve emeğiyle ge- çinen herkesin hak ve öz- gürlüklerini koruma ve ge- liştirme mücadelesi ver- diğini açõkladõ. Türk-İş Yönetim Kuru- lu’nca, konfederasyonun 57. kuruluş yõldönümü do- layõsõyla yapõlan yazõlõ açõklamada, Türk-İş’in iş- çi liderlerince her türlü zorluk hiçe sayõlarak bü- yük bir özveriyle oluştu- rulduğu belirtildi. İşçi ha- reketinin ilk örgütü ve o günlerden bu günlere en büyük örgütlü gücü olma onurunu sürdürdüğü ifade edilen açõklamada, “Türk- İş, kurulduğu günden bu yana, temsil ettiği kesi- min ve emeği ile geçinen herkesin hak ve özgür- lüklerini koruma ve ge- liştirme mücadelesi ver- miştir. Tabanında her türlü eğilimi barındıran Türk-İş, hükümetler ve siyasi partilere karşı ba- ğımsızlığı ilke edinmiş, hükümetlerin çalışanlar lehine attığı her adım desteklenirken aleyhte tüm adımlara karşı çı- kılmıştır” denildi. Açõk- lamada, konfederasyonun, Türkiye’nin karşõ karşõya bulunduğu sorunlarõn çö- züm yolunun tartõşmasõz bir şekilde demokrasiden geçtiğine inandõğõ, de- mokrasiyi sadece bir siya- sal mücadele yöntemi ola- rak değil, bir yaşam tarzõ olarak gördüğü ve bu ha- yat tarzõnõn toplumun tüm unsurlarõ tarafõndan içsel- leştirilmesi özlemini taşõ- dõğõ ifade edildi. Geçtiğimiz haftalarda Beykozlular hastanenin açık kalması için eylem yapmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle