Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SİBEL BAHÇETEPE
Beykoz Devlet Hastane-
si’nin Paşabahçe Devlet
Hastanesi; Validebağ Devlet
Hastanesi’nin ise Üsküdar
Devlet Hastanesi ile birleş-
tirilmek istenmesinin asõl
nedenleri olarak Kamu Has-
tane Birlikleri Pilot Uygu-
lama Hakkõnda Kanun Ta-
sarõsõ ve hastanelerin yüksek
rant bölgelerinde yer alma-
sõ gösteriliyor. Sağlõk mes-
lek örgütleri, TBMM Alt
Komisyonu’nda bekletilen
yasa tasarõsõ ile hastanelerin
ilk önce birleştirileceğini ve
7 kişilik ekip tarafõndan yö-
netileceği bunun da özel-
leştirmenin ve taşeronlaş-
tõrmalarõn önünü açacağõnõ
söylediler. İstanbul Tabip
Odasõ ise kararõn geri çekil-
mesi için hukuki girişimle-
re başladõ.
Sağlõk Bakanlõğõ, birbiri-
ne yakõn olduğu ve verimli
çalõşmadõklarõ gerekçeleriy-
le her iki hastaneye gön-
derdiği yazõda, hastanelerin
31 Temmuz’dan itibaren
birleştirileceği, bağlõ olduğu
hastaneye de poliklinik hiz-
meti vereceğini açõkladõ. İs-
tanbul Tabip Odasõ Başkanõ
Prof. Dr. Özdemir Aktan,
hastanelerin birleştirilme ka-
rarõnõn yaklaşõk 1 yõldõr
TBMM’de bekletilen Ka-
mu Hastaneleri Birliği yasa
tasarõsõnõn ilk adõmõnõ oluş-
turduğuna dikkat çekerek,
“Tasarıyla hastanelerin
birleştirilip işletme mantı-
ğında yönetilmesi ve özel-
leştirilmesi amaçlanıyor”
dedi. Hastanelerin bulun-
duklarõ konumlarõnõn ranta
açõk olduğunu da belirten
Aktan şunlarõ kaydetti: “Hü-
kümet amaçları doğrultu-
sunda hastaneleri, teker
teker birleştirmeye başla-
dı. Bu tür kararların İs-
tanbul’da konumu iyi olan
diğer hastaneler içinde ge-
çerli olacak. AKP hükü-
meti, iktidara geldiği gün-
den bu yana sağlığı adım
adım özelleştiriyor. Has-
tane birleştirmeleri bunun
bir parçası. ‘Kamu Hasta-
neleri Birlikleri Yasa Tasa-
rõsõ’ ile de hastaneler A, B,
C, D, E gruplarına ayrıla-
cak. 3-4 hastaneyi birleş-
tirilecek ve buraları 7 ki-
şilik heyetin bulunduğu
ekip yönetecek. İlginç olan
bu heyette valilikten, ti-
caret odasından temsilciler
yer alırken ne hekim ne de
sağlık kuruluşlarından
temsilci bulunmuyor. Ta-
mamen işletme mantığın-
da, hastaneler yönetilecek.
Bu ekipler hastanelerin
satılması, kiralanması ya
da kapatılması gibi yetki-
lere sahip olacak.”
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Bu olasılığa karşın; kimi haberler, kimi köşe yazar-
ları “tehlikeyi” göze alıyor.
“Bu memleketin halinin” beyefendinin buyurduğu gi-
bi olmadığını, “olumsuz düşünmeye ve karamsarlığa ka-
pılmaya neden olacak pek çok sebep bulunduğunu”
yazıyorlar.
Beyefendi, “her geçen gün global krizin etkilerinden
adım adım uzaklaşacağımıza samimiyetle inandığını”
söyleyedursun; “Rakamlara bakınız” diyor, “Olayların
İçinden” bir köşe yazısı.
“Bakınız ve ekonominin ve halkımızın ne durumda ol-
duğuna siz karar veriniz:
Dünyada krizin en ağır yaşandığı ülkeler sıralamasında
3. sıradayız. 2009 yılının birinci çeyreğinde ekonomi-
miz yüzde 13.8 küçüldü.
Son bir yılda imalat sanayiinde üretim yüzde 24.5 ora-
nında geriledi. İstihdamdaki daralma yüzde 10.6 ora-
nına ulaştı.
İhracat gelirlerimiz yüzde 30 azaldı. İç borç stokumuz
30.6 milyar TL artışla 302 milyar TL’ye çıktı.
Bu yıl bütçe 50 milyar TL dolayında açık verecek. Bu-
nu iç borçla kapatacağız.
1 milyar 250 bin sigortalı işçi işini kaybetti, Türkiye
İş Kurumu’na başvurdu. İşsizlik oranı ilk defa Türkiye
rekorları kırarak yüzde 16’ların üzerine çıktı. Genç iş-
sizlerin oranı ise yüzde 30’ları aştı. 450 bin civarında üni-
versite mezunu gencimiz işsiz.”
Şu rakamlar olmasa karamsarlığa düşmenin elbet-
te gereği yok!
“Cumhuriyet tarihinde ilk defa ceza ve tevkif evlerinde
mahkûm sayısı 100 bin barajını aşarak 111 bin kişiye
ulaştı.
Son bir yılda 950 bin kişinin evine, işyerine ya da maa-
şına icra geldi. Bunu 365 güne bölersek her gün orta-
lama 2.600 ev veya işyerine icra memurunun gittiğini
görürüz.
45 bin araç haczedildi.
Kapanan işyeri ve fabrika sayısı 100 bine dayandı. Bö-
lelim 365 güne. Her gün ortalama 270 işyeri veya fab-
rikanın kapısına kilit vuruluyor demektir.
Son bir yılda kanuni takibata intikal eden karşılıksız
çek sayısı 1 milyon 600 bin.
Protestolu senet sayısı 1 milyon 574 bine çıktı.
Bu rakamları Kamu-Sen için iktisatçı Ercan Han’ın
hazırladığı rapordan aktardım…
…bu tablo karşısında Büyük Büyük Türk Büyükleri
acaba neden ilgisiz?
Bu rakamlardan haberleri mi yok? Rakamları bildik-
leri halde, rakamların önemini mi anlamıyorlar? Bu so-
runların kendi kendine çözüleceğini mi sanıyorlar? Ba-
tan batar… Kalan sağlar bize yeter mi diyorlar?
Büyük Türk Büyükleri’ne birilerinin anlatması gere-
kiyor…” (Güngör Uras - Milliyet’teki Olayların İçinden
köşesi yazısından.)
Görülüyor ki rakamlar Mersin’e, RTE tersine!
Zira, Büyük Türk Büyüğü RTE’ye “birileri” rakamsal
gerçekleri anlatamaz.
Daha önceki ezberini bozmadı. Ulusa şöyle seslendi:
“Türkiye’nin şu güzel yaz günleriyle birlikte yakaladığı
iyimser çizgiyi devam ettireceğini” söyledi.
Lakin diyeceksiniz ki, beyefendinin bu rakamlardan
haberi yok mu? Var! Ama o, gerçek rakamlarla değil,
kafasına uygun, halkı uyuttuğunu sandığı rakamlarla
ilgili.
Rakamların önemini önemsemiyor.
Bu sorunların kendi kendine çözüleceğini sanmıyor
belki ama, sorunları çözecek tek kişi olarak kendini gö-
rüyor.
Batan batar.. kalan sağlar, bana destek veren yeşil
sermaye bana yeter, diyor.
Washington çıkışlı PEW Araştırma Merkezi’nin dün-
ya çapında yaptığı araştırmaya göre:
“Ekonomik anlamda her şey nasıl gidiyor” sorusuna
Türklerin yüzde 75’i “Tatmin edici değil” diyor.
“Ekonomik durum kötü” diyenler yüzde 72.
Ekonominin iyileşeceğine inananlar yüzde 27.
Yüzde 61 ise “bir sonraki nesil için her şeyin daha kö-
tü olacağına” inanıyor.
Beyefendi, Antalya’nın Belek turistik bölgesindeki lüks
bir otelde geceliği 7 bin 500 dolar (yaklaşık 11 bin 250
TL - eski para birimi ile 11 milyar 250 milyon TL) olan
Hector Residence adlı villasında aile boyu tatil yapıyor.
Bir haftalık aile dinlencesi ülkemize yaklaşık 79 bin
TL’ye (eski birimle 79 milyara) mal oluyor.
Elbette “İstikrarı bozdurmayız” diyecek, TV’lerden hal-
ka seslenirken.
Geceliği 7 bin 500 dolar lüks otel, 65 milyon dolar-
lık özel uçaklı yaşam keyfini sağlayan istikrarının bo-
zulmasını ister mi Beyefendi?
SAYFA 1 AĞUSTOS 2009 CUMARTESİCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul Y 29
Edirne PB 33
Kocaeli Y 28
Çanakkale PB 31
İzmir B 33
Manisa B 34
Aydın B 37
Denizli B 35
Zonguldak Y 25
Sinop Y 25
Samsun Y 27
Trabzon Y 24
Giresun Y 26
Ankara PB 29
Eskişehir PB 28
Konya B 30
Sıvas PB 27
Antalya A 38
Adana B 35
Mersin B 32
Diyarbakır A 37
Şanlıurfa A 37
Mardin A 34
Siirt A 36
Hakkâri PB 26
Van Y 24
Kars Y 18
Oslo B 20
Helsinki Y 18
Stockholm Y 22
Londra Y 20
Amsterdam Y 25
Brüksel B 25
Paris Y 26
Bonn PB 27
Münih PB 30
Berlin PB 28
Budapeşte B 31
Madrid Y 33
Viyana B 28
Belgrad Y 31
Sofya B 31
Roma B 27
Atina A 32
Zürih B 29
Moskova Y 26
Aşkabat PB 34
Astana PB 27
Taşkent A 38
Bakû B 28
Bişkek PB 33
Tiflis A 30
Kahire A 34
Şam B 36
Ülkemizin kuzey ke-
simleri parçalı ve çok
bulutlu, Marmara’nın
doğusu, Karadeniz,
Doğu Anadolu’nun
kuzeydoğusu ile Kırk-
lareli, Tekirdağ, Balı-
kesir, Muş ve Van
çevreleri aralıklı sağa-
nak diğer yerler az
bulutlu ve açık geçe-
cek.
Kamu çalõşanlarõnõn çoğunun borç içinde yaşadõğõnõ söyleyen Bircan Akyõldõz:
Devlet memuru borçlu yaşıyor
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Türkiye Kamu-Sen Genel Baş-
kanõ Bircan Akyıldız, ülkedeki ka-
mu çalõşanlarõnõn çoğunun borç
içinde yaşadõğõnõ belirterek, “Şu
anda kredi kartı borcu olanları bir
inceleyin. O kredi kartı bulunan-
ların yaklaşık yüzde 67’sinin dev-
let memuru olduğu ifade ediliyor.
Devlet memuru borçlu yaşıyor”
dedi. Akyõldõz, tüm dünyayõ etkisi al-
tõna alan ekonomik krizin Türkiye’yi
de “teğet” geçmediğini vurgulaya-
rak, ülkede bir günde ortalama 2 bin
600 aracõn haczedildiğini kaydetti.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başka-
nõ Bircan Akyõldõz, önceki gün,
sendikaya bağlõ Türk Yerel Hizmet
Sendikasõ Genel Başkanõ İlhan Ko-
yuncu, Türk Tarõm Orman Sendi-
kasõ Genel Başkanõ Ahmet Demir-
ci, Türk Kültür Sanat Sendikasõ Ge-
nel Başkanõ Hüseyin Yılmaz ve di-
ğer çalõşanlarla birlikte gazetemiz
Ankara Temsilciliği’ni ziyaret etti.
Hükümetle, 15 Ağustos’ta, bir top-
lu iş sözleşmesi süreci daha yaşa-
yacaklarõnõ belirten Akyõldõz, “Ma-
sada, kamu çalışanlarının mali
ve sosyal hakları ile demokratik
haklarını gündeme taşıyacağız.
Ancak bu hakları gündeme geti-
rirken siyasilerden, haklılık te-
meline dayanan bir talep listesinin
oluşturulmasını isteyeceğiz” dedi.
Kamu çalõşanlarõnõn bugünkü du-
rumu hakkõnda da değerlendirme-
lerde bulunan Akyõldõz, şunlarõ söy-
ledi: “Kamu çalışanlarıyla ilgili
olarak 7 yıldır sadece, ‘Enflasyo-
nun altõnda ezdirmedik’ politikası
gündeme taşındı. Bu ifade gerçe-
ği yansıtmamaktadır. Enflasyon
rakamları hesaplanırken 1300 ka-
lem, yanlış hatırlamıyorsam, TÜ-
İK’in esas aldığı değerler ifade
edilmektedir. Halbuki kamu çalı-
şanı dar ve sabit gelirlidir. 100 kü-
sur kalemlik muhatap olduğu mal
ve hizmet dizisi vardır. O mal ve
hizmet fiyatlarına göre enflasyon,
TÜİK’in belirlediği enflasyon ra-
kamının en az iki mislidir. Bu ne-
denle, ‘Enflasyon altõnda ezdirme-
dik’ diyenler, bir kere gerçek an-
lamda bizim yaşadığımız enflas-
yonu ifade etmemektedirler. Bu
anlamda ciddi bir mağduriyet
vardır. Şu anda kredi kartı borcu
olanları bir inceleyin. O kredi
kartı bulunanların yaklaşık yüz-
de 67’sinin devlet memuru oldu-
ğu ifade ediliyor. Devlet memuru
borçlu yaşıyor. Siz, ‘Yõlda yüzde
6 büyüdük’ dediniz. Bu, yedi yılda
yüzde 42 büyüdüğünüzü söyle-
mektir. Bu yüzde 42’lik büyüme-
den hiçbir fark vermediniz. Şim-
di büyümeden pay alamayan me-
murun, bu mevcut ücretleriyle, bu
ekonomik krizle mücadele etme-
sini ve ekonomik krizin faturası-
nın memura yüklenmesini kabul
etmek mümkün değildir. Eğer ta-
lep arttırmak istiyorsanız, dar ve
sabit gelirli kesime, memura, iş-
çiye, emekliye, dul ve yetime;
Türkiye’de toplam 5 milyon aile-
dir bu, her ay iki yüz liralık har-
cama çeki vermelisiniz diyoruz.
54.6 milyar TL’lik ekonomi paketi
hazırlandı. Peki kim aldı bu paketi
diye soruyorum. İşçide, memurda,
çiftçide, emeklide, üreticide yok.
Kimde bu para? Bu para devlete
gelecek olan paraydı, ondan vaz-
geçildi.”
Ülkedeki işsizlik oranõnõn yüzde
17’ye çõktõğõnõ, yõlõn ilk üç ayõ için-
de yaşanan daralmanõn da yüzde
13.8 olduğunu, ülke genelinde yüz
binin üzerinde işyerinin kapatõldõğõnõ
anõmsatan Akyõldõz, “Bu durumda
nasıl ekonomik krizden çıkıldığı-
nı ifade ediyorlar? Bu mümkün
değil. Böyle büyük bir daralmanın
olduğu yerde, dar ve sabit gelirli-
nin etkilenmediğini söylemek, sa-
bit gelirliye yapılmış bir hakaret-
tir diye düşünüyoruz” dedi.
Hastanelerin birleştirilmesine tepki
Yüzme havuzu süs
havuzuna çevrildi
İstanbul Haber Servisi - Kum-
burgaz’da Güzelşehir Sitesi sakinle-
rinin ortak kullanõma açõk “yarı olim-
pik yüzme havuzu” süs havuzuna
dönüştürüldü. İsmailağa cemaatinin li-
deri Cüppeli Ahmet Hoca’nõn da
oturduğu sitede başlayan “harem-
selamlık” uygulamasõna tepki göste-
ren site sakinleri, yönetim hakkõnda da-
va açtõ.
Milliyet gazetesinin haberine göre
Güzelşehir’de satõşlar 2000 yõlõnda in-
şaatla birlikte başladõ. Ancak 2001 kri-
zinde projenin sahibi İhlas Holding sõ-
kõntõya düşünce 2004’e kadar ciddi bir
ilerleme olmadõ. İnşaat da satõşlar da
2004 yõlõndan sonra hõzlandõ. Sitenin
pazarlamasõ maket ve tanõtõm broşür-
leri üzerinden yapõldõ. Hem alõcõlara
gösterilen maketlerde hem de basõlõ bü-
tün tanõtõm broşürlerinde ‘yarı olim-
pik havuz’ vardõ. Güzelşehir’in ya-
põmõ sürerken İhlas Holding, projeyi
Konak İnşaat’a devretti. Güzelşe-
hir’de ilk villalar 2005 yõlõnda yeni sa-
hipleri döneminde teslim edilmeye
başlandõ. Bu tarihte sitenin merkezinde
bulunan yarõ olimpik havuz da faali-
yete açõldõ ve yaklaşõk bir yõl boyun-
ca site sakinleri bu havuzdan yarar-
landõ. Ancak yönetim daha sonra ha-
vuzu yüzmeye kapatarak süs havuzu-
na çevirdi. Şaşkõna dönen site sakin-
leri, havuzun yeniden açõlmasõ için yö-
netime başvurdu. Yönetim, “Burası
yüzmeye müsait değil” yanõtõnõ ve-
rince, konuyu sitenin genel kurulun-
da çözmek istediler. Site yönetimine
iletilen “Biz bu villaları havuzlu di-
ye aldık. Neden havuzu kapattı-
nız?” itirazlarõna yönetimden çözüm
bulunamayõnca konu yargõya taşõndõ.
Önümüzdeki günlerde sitede keşif
yapõlacak.
“Havuzumuzu isteriz” diyen site
sakinlerini ikna edemeyen site yöne-
timi, belediye ile anlaşarak sitenin dõ-
şõnda havuz yaptõ. Ancak sitenin dõ-
şõnda olduğu ve belediyeye ait alan
üzerinde yapõldõğõ için bu havuz her-
kese açõk durumda. Davacõlarõn avu-
katõ Nimet Özkan, “Şimdi ‘Size ha-
vuz yaptõk daha ne istiyorsunuz’ diye
soruyorlar. Havuz sitenin dışında.
70 milyona açık. Belediye Başkanı
Hüseyin Çorbacõoğlu’nun giderayak
yaptığı bir uygulama. İnsanlar kan-
dırıldı. Yeni havuzu yapmış olma-
sı içerdekini kapatma hakkını ver-
miyor. Sitenin kapalı bölümündeki
havuzlarda harem-selamlık uygu-
laması var. ‘Sağlõk açõsõndan gerek-
li’ diyorlar. Burası şehirden uzak.
İnsanlar aileleriyle birlikte vakit
geçirmek istiyorlar. Onlar izole bir
yaşam alanı yaratmaya çalışıyor”
dedi. Cüppeli Ahmet Hoca’nõn da eşi
Mine Ünlü üzerine kayõtlõ bir villasõ
bulunan Güzelşehir sitesinde, İhlas
Holding’in sahibi Enver Ören’in de
evi olduğu belirtiliyor. Sitede villa fi-
yatlarõ 400 bin liradan başlõyor, 1.3
milyona kadar çõkõyor. Sitede 721
villa bulunuyor.
Sincan hâkiminden
suç duyurusu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül’ün kayõp trilyon
davasõndan yargõlanmasõna karar
veren ve hafta başõnda
mahkemesine adalet
müfettişlerince baskõn
düzenlenen Sincan 1. Ağõr Ceza
Mahkemesi Başkanõ Osman
Kaçmaz, müfettişler hakkõnda
suç duyurusunda bulundu.
Kaçmaz suç duyurusunda,
yasadõşõ dinlendiğini ve bu
delillerle kendisinin suçlanmaya
çalõşõldõğõnõ bildirdi.
Sincan Ağõr Ceza Mahkemesi
Başkanõ Osman Kaçmaz,
Hâkimler ve Savcõlar
Yüksek Kurulu (HSYK) ile
Adalet Bakanlõğõ Teftiş
Kurulu Başkanlõğõ’na gönderdiği
suç duyurusuyla ilgili
dilekçesinde, yõllõk iznini
kullandõğõ tarihte iki adalet
başmüfettişi ile bir adalet
müfettişinin hakkõnda inceleme
ve soruşturma yapmak üzere
görevlendirildiğini anõmsattõ.
Kaçmaz dilekçesinde,
müfettişlerin tanõklara ne şekilde
elde edildiği belli olmayan
birtakõm telefon görüşmelerini
okuduklarõnõ, soruşturma
konusuyla ilgisi olmayan sorular
sorduklarõnõ vurgulayarak, şu
değerlendirmeyi yaptõ:
“Tanıkların birtakım tehdit ve
baskı yöntemleriyle beyanları
alındı. Bu şekilde hakkımda
delil oluşturulmaya
çalışıldığını öğrenmiş
bulunmaktayım.”
Müfettişlerin yasadõşõ sorgu
yöntemleri izlediklerini belirten
Kaçmaz, dilekçesinde
telefonlarõnõ dinleyen, bu
görüşmeleri soruşturma sõrasõnda
kullanan müfettişler hakkõnda
şikâyetçi olduğunu vurguladõ.
Osman Kaçmaz, dilekçesinde,
hakkõnda yürütülen
soruşturmada yansõz ve tarafsõz
müfettişler görevlendirilmesini
istedi.
Adalet Bakanlõğõ müfettişlerinin
hakkõnda teftiş yaptõğõ Sincan 1.
Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ
Osman Kaçmaz, Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül hakkõnda kayõp
trilyon davasõ kapsamõnda
verdiği “yargılanmalı” kararõ
nedeniyle Cumhurbaşkanõ ve
hükümetin hedefi haline
gelmişti.
‘GÜL YARGILANSIN’ DEMİŞTİCÜPPELİ AHMET HOCA’NIN SİTESİ
Müfettişlerin yasadõşõ sorgu yöntemleri izlediklerini be-
lirten Kaçmaz, dilekçesinde telefonlarõnõ dinleyen, bu gö-
rüşmeleri soruşturma sõrasõnda kullanan müfettişler hak-
kõnda şikâyetçi olduğunu vurguladõ.
Çocuk
kavgasõnda
3 ölü
24 yaralõ
Koylarda
sõkõntõlõ
denetim
BATMAN (Cumhuriyet) - Bat-
man’da çocuklarõn futbol topu tar-
tõşmasõ yüzünden iki Roman aile
arasõnda çõkan silahlõ kavgada 3 ki-
şi öldü, 24 kişi yaralandõ. Yaralõ-
lar kentteki hastanelerde tedavi
altõnõ alõnõrken, polis kentte geniş
güvenlik önlemleri aldõ.
Batman’õn Seyit Mahallesi’nde
yaşayan Roman ailelerinin ço-
cuklarõ arasõnda futbol topu yü-
zünden tartõşma çõktõ. Tartõşmaya
büyüklerin de karõşmasõ üzerine
olay taşlõ sopalõ kavgaya dönüştü.
Kavga sõrasõnda iki aile fertlerinin
evlerinden getirdikleri pompalõ
tüfeklerle ateş etmesi sonucu Re-
fik Günel, Kerem Günel (25) ve
35 yaşõndaki Kerem Günel yaşa-
mõnõ yitirdi. Kavgada 24 kişi ya-
ralanõrken durumlarõ ağõr olan Ek-
rem, Cüneyt ve Seval Gezici,
Diyarbakõr’daki hastanelere sevk
edildi. Polis kavga eden iki aileyi
güçlükle ayõrdõ. Mahalle ve yara-
lõlarõn tedavi gördüğü hastaneler-
de sõkõ güvenlik önlemleri alõndõ.
Polis, kavgaya karõşan iki aileden
birçok kişiyi gözaltõna alõrken
olayla ilgili soruştõrmanõn sürdü-
ğü belirtildi.
ÖZCAN ÖZGÜR
MUĞLA - Fethiye koylarõnõn
korunmasõ için tur tekneleri
bugünden itibaren randevu
sistemiyle koylara girebilecek.
Muğla Valisi Ahmet Altıparmak,
“Alınan bu kararla koyların
kirlenmesi önlenecek” dedi.
Fethiye Belediye Başkanõ Behçet
Saatçi ise, “Koylar herkese açık
olmalı. Koylar herkesin ortak
malı” diye konuştu.
Çevre ve Orman Bakanlõğõ Özel
Çevre Koruma Kurumu
Başkanlõğõ’nõn (ÖÇK) biyolojik
çeşitlilik ve çevre değerlerinin
korunmasõ ve kirliliğin önlenmesi
amacõyla belirlediği “Göcek
Körfezi’nde bulunan koyların
Koruma ve Kullanma Usul ve
Esasları” başlõklõ kararlarõ,
bugünden itibaren uygulanmaya
başlanacak. Muğla Valisi Ahmet
Altõparmak, karar kapsamõnda
günübirlik tur teknelerinin randevu
sistemiyle koylara girebileceğini
ve birçok koya da girişin
engelleneceğini açõkladõ.
Altõparmak, “Dünyanın farklı
ülkelerinde buna benzer çok
sayıda koruma kararı var.
İtalya’da bazı koylara insanlar
randevu ile giriyorlar. Kaç tane
mapa, kaç bağlama yeri var ona
göre girebiliyor. Koruma altına
alınan koyların başka bir amaçla
tahsisi söz konusu değil. Alınan
kararlara herkes uyacak” dedi.
Başkan tepkili
Tur teknesi sahiplerinin geçen
günlerde eylemle protesto ettiği
karara, Fethiye Belediye Başkanõ
Behçet Saatçi de tepki gösterdi.
Saatçi, “Koylar herkesin ortak
malıdır. Kullanıma kapatılan
koylar ÖÇK bölgesi. Türkiye’nin
güzellikleri bir kısım insana
kapatılıp, sadece belirli insanlara
açılamaz. Bu yasağın mantığını
anlamak mümkün değil.
Dünyanın farklı ülkelerinden
doğal güzellikleriyle ünlü koylar
ücret karşılığında kullanıma
açılmıştır” diye konuştu.
Saatçi, Fethiye’de 120’si
günübirlikçi olmak üzere yaklaşõk
500 tur teknesi bulunduğunu da
bildirdi.
Türk-İş’in 57.
kuruluş yıldönümü
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Türk-İş Yö-
netim Kurulu, konfede-
rasyonun kurulduğu gün-
den bu yana, temsil ettiği
kesimin ve emeğiyle ge-
çinen herkesin hak ve öz-
gürlüklerini koruma ve ge-
liştirme mücadelesi ver-
diğini açõkladõ.
Türk-İş Yönetim Kuru-
lu’nca, konfederasyonun
57. kuruluş yõldönümü do-
layõsõyla yapõlan yazõlõ
açõklamada, Türk-İş’in iş-
çi liderlerince her türlü
zorluk hiçe sayõlarak bü-
yük bir özveriyle oluştu-
rulduğu belirtildi. İşçi ha-
reketinin ilk örgütü ve o
günlerden bu günlere en
büyük örgütlü gücü olma
onurunu sürdürdüğü ifade
edilen açõklamada, “Türk-
İş, kurulduğu günden bu
yana, temsil ettiği kesi-
min ve emeği ile geçinen
herkesin hak ve özgür-
lüklerini koruma ve ge-
liştirme mücadelesi ver-
miştir. Tabanında her
türlü eğilimi barındıran
Türk-İş, hükümetler ve
siyasi partilere karşı ba-
ğımsızlığı ilke edinmiş,
hükümetlerin çalışanlar
lehine attığı her adım
desteklenirken aleyhte
tüm adımlara karşı çı-
kılmıştır” denildi. Açõk-
lamada, konfederasyonun,
Türkiye’nin karşõ karşõya
bulunduğu sorunlarõn çö-
züm yolunun tartõşmasõz
bir şekilde demokrasiden
geçtiğine inandõğõ, de-
mokrasiyi sadece bir siya-
sal mücadele yöntemi ola-
rak değil, bir yaşam tarzõ
olarak gördüğü ve bu ha-
yat tarzõnõn toplumun tüm
unsurlarõ tarafõndan içsel-
leştirilmesi özlemini taşõ-
dõğõ ifade edildi.
Geçtiğimiz
haftalarda
Beykozlular
hastanenin
açık kalması
için eylem
yapmıştı.