19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB 1 AĞUSTOS 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK 15 PROF. DR. COŞKUN ÖZDEMİR Yürürlükteki sağlık sistemi, halka en te- mel haklarından biri olan sağlık hizme- tini yeterli düzeyde ulaştıramıyor. Ak- sayan pek çok şey var. İyi bir sağlık ör- gütlenmesi, başarılı ilk basamak hekimliği ve rasyonel bir sevk sistemi gerçekleş- tirilemedi. Sosyalizasyon ve sağlık ocakları çok iyi, çok umut veren bir modeldi. Büyük hekim Nusret Fişek önü kesilmeseydi, onu başarıya ulaştıracaktı. Yazık ki sağ- lık yöneticileri bunun önemini kavraya- madılar. Hastaneciliğe, özelleştirmeye öncelik verildi. Bugün büyük şehirlerimiz sayısız özel hastanelerle donatılmış bu- lunuyor. Yakında onlardan birinde bir bu- çuk gün yatarak sevgili öğrencilerimin koruyucu kanatları altında 2 bin 500 TL ödemek zorunda kaldım. Yöneticiler öteden beri doktor sayısını arttırmayı önemsediler. Bugün 70’i aşkın tıp fa- kültesi var. Oysa doktor sayısını arttıra- rak sağlık hizmetinin kalitesi yükseltile- mez. Her yıl 7 bin 500 mezun veren tıp fakültelerindeki doktor eğitiminin duru- mu da iyice sorgulanmaya değer. Ayrı- ca iyice bilinir ki hekimlerin yanı sıra çe- şitli faktörlerin rol oynadığı bir alandır sağ- lık. Doktorlarla birlikte kaliteli sağlık per- soneli ve onların en iyi, en verimli şekil- de kullanımı büyük önem taşır. Sağlık hizmeti bir ekip işidir. Türkiye yönetimi bunu öğrenemiyor. Doktorlarla birlikte kaliteli sağlık personeli, sağlıklı ve yeterli beslenme, içtiğimiz sular, içinde yaşa- dığımız konutların sağlık koşulları, hava ve su temizliği elbette her biri büyük önem taşıyor. Tıp fakülteleri ve öğretim elemanları da yanlış kullanılıyor. Onlar ya özel hastanelere kaçıyor ya da elveriş- siz koşullarda ağır bir yük altında ezili- yorlar. Öğretim üyelerinin eğitim ve araştırma değil, hasta bakma, tedavi etme po- tansiyeline ağırlık veriliyor. Tam gün çalışma yürürlüğe girdiği zaman per- formans, eğitim ve araştırmaya değil dö- ner sermaye getirisine bağlı olacak ve çok kazanan öğretim üyesi hekimler fa- külteyi terk edeceklerdir. Yineleyip dururum, sağlık hizmetleri- nin başarısında halkın sağlık bilinci ne- redeyse başrolü oynar. 50 yıldan beri bu- na tanık olmaktayım. Eğitim yoksunu bı- rakılmış halkım, çoğunlukla genetik has- talıkları, akraba evliliğini, tedavisi olma- yan kronik hastalıkları, tansiyon kont- rolünü, tedavide idame dozunu kolay ko- lay anlayamaz. Tedavisi yok ama onun çok daha iyi yaşaması mümkün. Reha- bilitasyon diye bir kavram var, organi- zasyonlar var.. buna önem verelim ve ya- şam kalitesini yükseltelim önerisi çok de- fa halktan yanıt bulmaz. Tedavi için daha iyi doktor aranır. Konu komşu, dost arkadaş tavsiyelerde bulunur. Anka- ra’da ise İstanbul’da, İstanbul’da ise An- kara’da, İzmir’de daha marifetli doktor arayışına girilir. Avrupada en iyi mer- kezlerde bakılan hastalar daha iyi dok- tor bulmak için Türkiye’ye gelebilirler. Herbalistler, otçular, bioenerjiciler, mag- netik yatakçılar TV’lerde, gazetelerde faa- liyettedirler. Onlar özgürce bilimdışı uy- gulamaların reklamını yaparlar. Halkı kandırmak sadece politikacının tekelin- de olacak değil ya... Onlar tedavisi ol- mayan hastalıklar için türlü çeşitli çare- ler sunarlar. Hastanın içinden 21 tane cin çıkarmak da gündemdedir. Yatırlar ve türbeler de ne güne duruyor!.. Onlar da benim aldatılmış halkıma şifa sunmaya hazırdırlar. Aptes suyunu da unutama- yız. Anlı şanlı sabık Milli Eğitim Bakanı, onun kan yapıcı etkisini onaylamıştı. Tür- kiye’de halkımız demokrasiye, insan haklarına, yeterli eğitime, kadın hakları- na ve düzeyli bir sağlığa ancak; halkçı, çağdaş, hümanist, bilime, akla, eşitliğe, emeğe, sosyal sorumluluğa dayanan bir eğitim desteği ile bilinçlenerek kavuşa- bilecektir. Bu gerçekleşmedikce ikti- darlar halkın yoksunluklarından yarar- lanarak ve o iyi bilinen demagojileri ile on- ları uyutmaya devam edeceklerdir. E-Posta: [email protected] Doktor ve Tedavi Arayışı Yõlda 1 milyon 300 bin hastaya hizmet veren Haydarpaşa Numune’nin Başhekimi Doç. Dr. Sökmen: Bilimselçalõşmalaryetersiz SİBEL BAHÇETEPE Haydarpaşa Numune Eği- tim ve Araştõrma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mehmet Sökmen, hekim sayõsõ ye- tersizliği ve bazõ kliniklerde şeflerin olmamasõ nedeniyle ülkemizde bilimsel çalõşma- larõn yeteri kadar yapõlama- dõğõnõ söyledi. Anadolu ya- kasõnda en yoğun hasta po- tansiyeline sahip hastane ol- duklarõnõ da anõmsatan Sök- men, hastalarõn yanõnda ka- lan refakatçilerle birlikte gün- de yaklaşõk 10 bine yakõn ki- şinin ziyaret ettiğini, zaman zaman zor durumda kaldõk- larõna dikkat çekti. 1906 yõlõnda Mektebi Tõb- biye-i Şahane’nin Serirriyat Pavyonlarõ adõ altõnda açõlan, bir süre sonra tõp fakültesine dönüştürülerek 30 yõl faali- yette bulunan hastane, 1936 yõlõndan bu yana Haydarpa- şa Numune Hastanesi adõ al- tõnda hizmetlerini sürdürüyor. “Modern tıp” anlamõnda en eski hastane olduğu belirtilen Haydarpaşa Numune’nin Başhekimi Doç. Dr. Sök- men, geçmiş yõllarda ulus- lararasõ çalõşmalara Türki- ye’nin dahil edilmediğini an- cak son yõllarda bu düşünce- nin yavaş yavaş değişmeye başladõğõnõ belirterek “Ülke genelinde bilimsel anlamda çalışma kıtlığı bulunuyor. Çalışmalar yetersiz olma- sına karşın yine de yapılan çalışmaların birçoğunun sağlık alanında olduğu gö- rülüyor” diye konuştu. Hastanelerinin Anadolu yakasõnõn en yoğun hasta potansiyeline sahip olduğu- nu ifade eden Sökmen, “Has- ta refakatçileriyle birlikte yılda 1 milyon 300 bine ya- kın kişi hastaneye geliyor. Her hastaya 1-2 refakatçi geliyor. Bu da sayı yoğun- luğumuzu daha da arttırı- yor. Günde hasta ve refa- katçiyle bu sayımız 10 bine yaklaşıyor. Bu sayı da gün- lük işlerimizi aksatıyor” açõklamasõnõ yaptõ. Hastane- nin 35 kliniğinin olduğunu, bunlarõn 31’inin aktif ola- rak çalõştõğõnõ kaydeden Sök- men, hastanenin modern ça- ğa ayak uyduracak şekilde yenilendiğini, odalarõn 2-3 ki- şi ya da tek kişi şeklinde ta- sarlandõğõnõ kaydetti. Sök- men, Sağlõk Bakanlõğõ ve İl Sağlõk Müdürlüğü tarafõn- dan alõnan karar sonrasõ has- tanenin güçlendirilmesine karar verildiğini söyledi. Ye- ni binalarõnõn inşa edileceği yaklaşõk 10 dönümlük arsa- ya kavşak yapmak isteyen Üsküdar ve İstanbul Büyük- şehir Belediyeleri ile mah- kemelerinin devam ettiğini ve sonlanmasõnõ beklediklerini vurgulayan Sökmen, şöyle devam etti: “750 hekim, 450 asistan, 300 uzman ile günde 5 bin 300’e yakın hastaya hiz- met veriyoruz. 1.5 yıl önce başhekimlik binasının ya- nındaki araziye yeni bina inşa ettik, bu bina son de- rece modern. 5 katlı yeni bi- nada hastalarımız tüm po- liklinik hizmetlerini alı- yorlar. Bu binanın en üst katında helikopter pisti de var. Bina modern ve çağa uygun bir bina. Amacımız tüm binaları bu şekilde ta- sarlamak, yenilemek. Yeni yapılacak binalarda da odalar 2-3 ya da tek kişilik olacak. Onkoloji, hemato- loji, kalp ve damar cerra- hisi kliniği, göğüs hasta- lıkları kliniği, radyoloji on- kolojisi, endokronoloji, pa- toloji kliniğinin yan dal kli- nikleri var. Bu kliniklerin bazılarının özellikle onko- loji gibi yoğun hasta po- tansiyelinin olduğu klinik- lerin açılması gerekiyor. Bu hastaların yan dal kli- niklerinde tedavileri sağla- nıyor ancak bu yetersiz ka- labiliyor.” Şişman arkadaşõ olanlar dikkat: Şişmanlık bulaşıcı ANKARA (AA) - ABD’de yapõlan yeni bir araştõrmaya göre, şişman arkadaşõ olan gençlerin kendilerinde de bir süre sonra kilo problemi görülüyor. Ekonomi ve İnsan Biyolojisi adlõ dergide çõkan araştõrmanõn sonuçlarõna göre, gençlerin kendi kilolarõ ile en yakõn arkadaşlarõnõn kilolarõ arasõnda bağlantõ bulundu. 5 bin genç üzerinde 2 yõl boyunca yapõlan araştõrmada, bu durum “taklitçi şişmanlık” olarak adlandõrõldõ ve sorunun yakõn arkadaşlarõn birbirlerinin alõşkanlõklarõnõ taklit etmesinden kaynaklandõğõ kaydedildi. Hawaii Üniversitesi’nden araştõrmayõ yapan uzmanlar, gençler arasõndaki dostluklarõn, şişmanlarõn birlikte takõlmasõ gibi, kiloya göre kurulma eğilimi gösterdiğini de belirttiler. Uzmanlar, bu çalõşmalarõna bakarak, şişman gençlerin kilo almalarõnda arkadaşlarõnõ etkileyip etkilemediği ya da gerçekten şişman gençlerin birlikte takõldõğõna dair sonuca varamayacaklarõnõ kaydettiler. Hekim sayõsõ yetersizliği ve bazõ kliniklerde şeflerin olmamasõnõn büyük sorun yarattõğõnõ belirten Doç. Dr. Sökmen, Anadolu yakasõnda en yoğun hasta potansiyeline sahip olduklarõnõ belirtti. HASTALAR ŞİKÂYETÇİ AVM inşaatına protesto İstanbul Fizik Tedavi- Rehabilitasyon Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nin yanõndaki alõşveriş merkezi inşaatõnõn hastaneye zarar verdiğini belirten hastalar ve yakõnlarõ protesto gösterisi yaptõ. İstanbul Haber Servisi - İstanbul 75. Yõl Fizik-Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nde tedavisi süren bazõ hasta ve hasta yakõnlarõ ile engelli dernekleri, hastanenin yanõndaki CarrefourSA alõşveriş merkezi temelinin çok derin kazõlmasõ nedeniyle hastanenin bir blokunun çöktüğünü, bu nedenle yeterli hizmet alamadõklarõnõ öne sürerek protesto eylemi düzenlediler. Bahçelievler ilçesindeki Şirinevler’de alõşveriş merkezi önünde dün sabah saatlerinde toplanan ve büyük bölümü tekerlekli sandalyeli olan hastalar, “Sağlık hakkı satılamaz”, “Hastanemizi geri istiyoruz”, “Engelsiz yaşam istiyoruz” şeklinde sloganlar atarak yolu trafiğe kapattõ. Tekerlekli sandalyeleriyle yolun ortasõnda duran engelliler, yolun açõlmasõnõ isteyen sürücülere de tepki gösterdi. Mağduriyetimiz giderilsin Grup adõna açõklama yapan Muammer Uzun, hastanenin bir blokunun çöktüğünü, 140 hasta yatağõ, 2 laboratuvar, konferans salonu, kütüphane, hasta odalarõ, 2 hidroterapi havuzu ve 35 yataklõ çocuk servisinin faaliyet dõşõ kaldõğõnõ söyledi. Engelleri ortadan kaldõrmanõn, yurttaşa gereken hizmeti vermenin sosyal devletin bir zorunluluğu olduğunu vurgulayan Uzun, şöyle devam etti: “Kısa sürede yatması gereken hastalar bu durumdan dolayı 5-6 ay gibi uzun bir süre boş yatak beklemek zorunda kalmıştır. Birkaç kişinin mevcut şartlarda elde edeceği rant binlerce kişinin kaderi olmamalı. Mağduriyetimizin giderilebilmesi için kapsamlı bir hastaneye ihtiyacımız var.” Sigara yasağõ denetimleri sürüyor İstanbul Haber Servisi - 19 Tem- muz’da yürürlüğe giren genişletilmiş si- gara yasağõ sonrasõnda belediye zabõta ekipleri ile güvenlik güçleri, ilçelerin- deki restoran, kafeterya, lokanta, kah- vehane gibi yerleri sürekli denetleyerek yurttaşlarõ uyarõyor. Esnaf ve özel iş- letmelerin yasağa uyup uymadõğõnõ kontrol eden zabõta ekipleri, yurttaşla- rõ sözlü olarak uyararak bu konuda duyarlõ olmaya çağõrõyor. Sigarayla Savaşanlar Vakfõ ise yap- tõğõ yazõlõ açõklamada, yasağa toplumun büyük bir çoğunluğunun destek verdi- ğini, ancak sigara lobisinin çalõşmala- rõnõ durduramadõğõnõ belirtti. Vakõf ta- rafõndan yapõlan açõklamada, “Sigara lobileri, bir taraftan sigara içme ko- nusunu bir insan hakları konusu gi- bi göstermeye çalışarak kafaları ka- rıştırıyor, diğer taraftan da işletme- cilerin ve yanlarında çalışanların iş- siz kalacağı duyurularıyla ortalığı kı- zıştırmaya çalışıyorlar. Bunu yapar- ken de işletme sahiplerini kullanı- yorlar. Uygulamaların delinmesinden kârlı çıkacak olan, sadece ve sadece sigara endüstrisidir” denildi. ARAŞTIRMA Kadõnlar daha çok ilaç kullanõyor İstanbul Haber Servisi - İlaç En- düstrisi İşverenleri Sendikasõ (İEİS) tarafõndan yapõlan bir araştõrmaya göre toplumumuzun yarõya yakõnõ memnun kaldõğõ ilaçlarõ yakõnlarõ- na tavsiye ediyor, tedavide ise ha- len geleneksel yöntemler ve bitki- ler kullanõlõyor. Türkiye’de en faz- la görülen kalõtõmsal hastalõklar şe- ker, tansiyon, kalp, kanser ve ro- matizma olarak ortaya çõkarken; sürekli ilaç kullanan kadõnlarõn ora- nõnõn da erkeklere göre 2 kat daha fazla olduğu görülüyor. İEİS, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafõndan açõklanan ve Türkiye’nin tamamõnõ temsil eden 26 ilde yaş, cinsiyet, eğitim durumu, yerleşim yeri ve sosyo-ekonomik statüye göre 2 bin 403 kişi üzerin- de, yüz yüze anket yöntemiyle “İlaç Kullanımında Demografik Özel- likler” araştõrmasõ yaptõrdõ. Araştõrmaya göre Türkiye’de şe- ker hastalõğõ yüzde 41.7, tansiyon hastalõğõ yüzde 37.9, kalp hastalõk- larõ yüzde 25.7, kanser yüzde 15.1 ve romatizma yüzde 10.2 ile en çok görülen kalõtõmsal hastalõklar ara- sõnda yer aldõ. Kronik hastalõğõ ne- deniyle sürekli ilaç kullanan kişile- rin oranõ yüzde 9.9 iken, psikolojik rahatsõzlõklar nedeniyle sürekli ilaç kullanan kadõnlarõn oranõnõn da er- keklere göre 3 kat daha fazla oldu- ğu görüldü. ACI KAYBIMIZ Türkan Ulubay’ın 51 yıllık kıymetli eşi, Haluk ve Mert’in sevgili babaları, İlkcan’ın sevgili kayınpederi, Aydın’ın doyamadığı dedesi, Kabataş Erkek Lisesi mezunlarından İSMAİL TULU ULUBAY’ı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Merhumun cenazesi 1 Ağustos 2009 Cumartesi günü (bugün), öğle namazından sonra Yıldız Camii’nden kaldırılarak Ortaköy Mezarlığı’ndaki Ulubay Aile Kabristanı’na defnedilecektir. Mekânı cennet olsun. AİLESİ Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Hepgül Burat
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle