Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 1 AĞUSTOS 2009 CUMARTESİ
10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr
Afganistan, Pakistan, Rusya ve Tacikistan liderleri, artan İslamcõlõk tehdidini görüştü
Orta Asya’da Taliban korkusuDış Haberler Servisi - Afganistan,
Pakistan, Rusya ve Tacikistan dev-
let başkanlarõ, Tacikistan’õn baş-
kenti Duşanbe’de düzenlenen gü-
venlik zirvesinde bir araya gelerek,
güçlenen İslamcõ hareketlerin yarat-
tõğõ güvenlik tehdidini ele aldõlar.
Afganistan Devlet Başkanõ Ha-
mid Karzai, Pakistan Devlet Baş-
kanõ Asıf Ali Zerdari, Rusya Dev-
let Başkanõ Dimitry Medvedev ve
Tacikistan Devlet Başkanõ İma-
mali Rahman, Afganistan ve Pa-
kistan’da Taliban hareketinin güç-
lenmesiyle ortaya çõkan İslamcõ
tehdidin bütün bölgeye yayõlmasõ
tehlikesi üzerinde durdular. Lider-
ler, terörün finansmanõnda ana
kaynak olan artan uyuşturucu ka-
çakçõlõğõ konusunu da görüştüler.
Görüşmelerin ardõndan yapõlan ortak
açõklamada, artan şiddet olaylarõ ve
uyuşturucu kaçakçõlõğõna karşõ ulus-
lararasõ toplumun yeni önlemler alma-
sõ çağrõsõnda bulunuldu. Liderlerin ba-
sõn toplantõsõnda konuşan Medvedev,
bölgede ve uluslararasõ alanda daha şef-
faf, daha kontrollü ve uluslararasõ ya-
salara dayanan bir güvenlik anlayõşõnõn
yerleşmesini istediklerini söyledi.
Afganistan’da 20 Ağustos’ta yapõla-
cak devlet başkanlõğõ seçimleri önce-
sinde ve komşu Pakistan’da Taliban’a
karşõ yürütülen operasyonlar nedeniy-
le artan şiddet olaylarõ ve bu ülkelerden
kaçan İslamcõ militanlarõn çevre ülke-
lere kaçmasõ, özellikle Tacikistan’da en-
dişeleri arttõrdõ.
Taliban’õn, Tacikistan, Özbekistan
ve Kõrgõzistan’daki İslamcõlar için bir
sõğõnak işlevi gördüğü, şimdi de Af-
ganistan ve Pakistan’dan kaçanlarõn
ülkelerine geri dönmeye başladõkla-
rõ bildiriliyor.
Şiddet olaylarõndaki artõşõn, Pakis-
tan’dan Afganistan’a giden konvoyla-
rõn üst üste saldõrõya uğramasõ üzerine,
ABD’nin Tacikistan üzerinden Afga-
nistan’a yeni bir ikmal yolu açmak is-
temesiyle ilgili olabileceği de belirtili-
yor. Tacikistan, topraklarõnõ ABD’ye aç-
mayõ kabul etmişti. Kuzey Dağõtõm
Ağõ diye anõlan ikmal yolu Rusya ve Or-
ta Asya ülkelerinden geçiyor.
Taliban, Tacik hükümetini ABD ile
işbirliği yapmamasõ için uyarmõş, Ta-
cikistan’õn ABD’ye ikmal yolu açma-
sõnõn “istikrarsızlığa” neden olaca-
ğõ tehdidinde bulunmuştu. Tacikistan
hükümeti, geçen cumartesi günü Du-
şanbe’de meydana gelen iki patla-
madan Taliban bağlantõlõ İslamcõla-
rõ sorumlu tutuyor. Bir hafta önce de
üç Tacik, terör eylemlerine hazõr-
landõklarõ gerekçesiyle gözaltõna alõn-
mõştõ. İçişleri Bakanlõğõ, üç kişinin
Afganistan ve Pakistan’da savaşan
Özbekistan İslamcõ Hareketi’nin üye-
si olduklarõnõ duyurmuştu. Söz ko-
nusu örgüt ABD’nin terör örgütleri
listesinde bulunuyor.
Geçen ay da Afganistan sõnõrõnda
dört çatõşma meydana gelmiş ve bu
çatõşmalardan birinde öldürülen 5 mi-
litanõn, uyuşturucu kaçakçõlõğõndan
elde edilen paralarõ Afganistan ve Pa-
kistan’daki örgütlere aktarmayõ plan-
ladõklarõ belirtilmişti.
Öte yandan Rus kaynaklar, Mosko-
va’nõn, Rahman’õn giderek Rusya’dan
bağõmsõz bir politika izlemesinden ve
ABD’nin bu ülkede etkisini arttõrma-
sõndan rahatsõz olduğunu belirtiyorlar.
Rus basõnõnda çõkan haberlere göre
Tacikistan, topraklarõndaki askeri üs için
Rusya’nõn para ödemesini ve Tacik top-
raklarõnda üslenen Rus sõnõr muhafõz-
larõnõn geri çekilmesini istiyor.
Şiilere ait 6
camiye bomba
Dış Haberler Servisi - Irak’õn başkenti
Bağdat’da Şiilerin gittiği dört cami ve iki
mescide düzenlenen bombalõ saldõrõlarda 27
kişi hayatõnõ kaybetti, 50’den fazla kişi de
yaralandõ. Bombalarõn, başkentin kuzey,
doğu ve güneydoğusundaki camilerde kõsa
süre arayla patladõğõ öğrenilirken patlama
meydana camilerden birine Şii lider
Mukteda el-Sadr’õn yandaşlarõnõn sõk sõk
gittiği bildirildi. En şiddetli patlamanõn
Bağdat’õn kuzeydoğusundaki El Şaab
Caddesi’ndeki El Şurufi camii önünde
bombalõ arabayla düzenlenen saldõrõda
meydana geldiği, burada 21 kişinin öldüğü,
35 kişinin de yaralandõğõ açõklandõ.
Bağdat’ta son iki ayda meydana gelen
saldõrõlarõn çoğunda Şiiler hedef alõndõ.
Amerikalõ yetkililer, Irak’ta son zamanlarda
Şiileri hedef alan saldõrõlarõn ülkede
mezhepler arasõ çatõşmayõ yeniden
canlandõrmayõ amaçladõğõnõ belirtiyorlar.
Amerikan ordusu geçen ay ülkedeki kent ve
kasabalardan çekilerek kontrolü Iraklõ
güvenlik güçlerine bõrakmõştõ.
Irak’ta önceki gün de Sünni bir partinin
binasõ ile devriye gezen polisler hedef
alõnmõş, iki saldõrõda 11 kişi yaşamõnõ yitirdi.
Tacikistan’da
yapõlan
güvenlik
zirvesine Asõf
Ali Zerdari,
İmamali
Rahman,
Dimitry
Medvedev ve
Hamid Karzai
katõldõ.
(Fotoğraf: AP)
Afganistan’da
sivil kayıplar
arttı
Dış Haberler
Servisi -
Afganistan’da
çatõşmalarda ölen
sivillerin sayõsõnõn bu
yõlõn ilk altõ ayõnda
yüzde 24 oranõnda
arttõğõ bildirildi.
Afganistan’daki BM
yardõm misyonunun
raporuna göre,
Taliban ve diğer
gruplarõn, intihar
saldõrõsõ, yol kenarõna
bomba yerleştirme ve
suikast yöntemlerini
seçmesi, sivil ölü
sayõsõnda artõşa neden
oldu. Raporda,
Taliban ve diğer
gruplar, yõlõn ilk
yarõsõnda 595 sivilin
ölümünden sorumlu
tutulurken ABD ve
diğer Batõlõ ülke
askerlerinin de
giderek daha fazla
sivili öldürdüğü
belirtildi. Raporda,
ölen sivil sayõsõndaki
artõşõn kõsmen
direnişçilerin
sivillerin arasõna
saklanmasõndan
kaynaklandõğõ da
kaydedildi.
İsrail’e İran’a
yaptırım
brifingi
TEL AVİV (AA) -
ABD’nin, Başkan
Barack Obama’nõn
diyalog teklifini
İran’õn kabul
etmemesi halinde,
Tahran’a karşõ
uygulanmasõ
muhtemel
ağõrlaştõrõlmõş
yaptõrõmlarla ilgili
İsrail tarafõna bilgi
verdiği bildirildi. İsrail
gazetesi Haaretz’in
haberine göre, İran’õn
nükleer programõ ile
ilgili görüşmeler için
İsrail’de bulunan
ABD Ulusal Güvenlik
Danõşmanõ James
Jones, Tahran’õn eylül
ayõ sonunda
toplanacak BM Genel
Kurulu’na kadar
zamanõ bulunduğunu
belirtti. Yeni
yaptõrõmlar esas olarak
Tahran’õn petrol
ürünleri ithalatõnõ
kõsõtlamayõ öngörüyor.
Binlerce muhalif İranlı önceki gün, seçimler sonrasında patlak veren hükümet karşı-
tı gösterilerde ölenleri anmak için yine sokaklara döküldü. Göstericiler protestoların sim-
gesi olan yeşil kurdeleler bağladıkları ellerini havaya kaldırıp zafer işareti yaptı. (AP)
IRAK’TA 27 KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ
ABD askeri
Babil’i ezdi geçti
Dış Haberler Servisi - Amerikan
birliklerinin, Irak’õn işgalinden sonra üs
haline getirdikleri 4 bin yõllõk antik Babil
kentine büyük zarar verdikleri belirtildi.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve
Kültür Örgütü’nün (UNESCO)
yayõmladõğõ raporda, ABD’nin 2003’te
Irak’õ işgalinden kõsa bir süre sonra,
dünyanõn yedi harikasõndan biri olan
Babil’in Asma Bahçeleri’nin bulunduğu
bölgenin “Camp Alpha”ya
dönüştürüldüğü hatõrlatõldõ. Raporda,
askeri birliklerin ve orduyla iş yapan
şirketlerin, bölgeyi askeri standartlara
uygun hale getirmek için yaptõklarõ
çalõşmalarõn, aralarõnda İştar Kapõsõ ve
Tören Yolu’nun bulunduğu ana yapõlarda
“büyük tahribata” yol açtõğõ vurgulandõ.
Raporda, Babil kenti tanrõlarõnõ
simgeleyen hayvan kabartmalarõyla süslü
İştar Kapõsõ’nda, 6 kabartmanõn üzerine
vurularak tahrip edildiği, hendeklerin
siper olarak kullanõldõğõ ve çeşitli yerlere
yerleştirilen dikenli tellerin duvarlara
zarar verdiği belirtildi. Irak Turizm
Bakanlõğõ sözcüsü Abdülzehra el-
Talakani ABD’nin Eylül 2003’ten Aralõk
2004’e kadar kullandõklarõ bölgeye
verdikleri zararõn giderilmesi için 800 bin
dolar ödemeyi kabul ettiğini bildirdi.
UNESCO RAPORU
Tahran yine dış
güçleri suçladı
Dış Haberler Servisi - İran
Dõşişleri Bakanõ Manuçehr
Muttaki, 12 Haziran’daki
cumhurbaşkanlõğõ seçimlerin-
den sonra meydana gelen olay-
lardan yabancõ hükümetleri so-
rumlu tuttu.
Muttaki, önceki gün başkent
Tahran’da, muhalif gösteriler
sõrasõnda öldürülenleri anmak
amacõyla mezarlõktaki protes-
tonun ve olaylarõn ardõndan
yaptõğõ açõklamada, Batõ ve
Avrupa ülkelerinin, açõk ve
örtülü olarak cumhurbaşkanlõ-
ğõ seçimlerine müdahale etti-
ğini, en çok da İngiltere’nin
olaylara karõştõğõnõ söyledi.
Muttaki, televizyon kanalla-
rõ aracõlõğõyla müdahalede bu-
lunan dõş güçlerin, halka nasõl
isyan çõkarõlacağõnõ, patlayõcõ
yapõmõnõ ve diğer gerginlik
yaratacak eylemleri öğrettiği-
ni belirterek, bu ülkelerin işle-
nen bütün suçlarõn, cinayetle-
rin ortağõ olduğunu ve sorum-
lu tutulacaklarõnõ bildirdi.
İranlõ yetkililer daha önce de,
cumhurbaşkanlõğõ seçimlerine
hile karõştõrõldõğõ gerekçesiyle
patlak veren protestolardan ya-
bancõ ülkeleri sorumlu tutan
açõklamalar yapmõşlardõ. Gös-
teriler sõrasõnda 30 kişi hayatõ-
nõ kaybetmişti.
Önde gelen din adamlarõndan
Ayetullah Nasır Makarem
Şirazi ise ülkede sükûneti sağ-
lamanõn, muhalif gösteriler sõ-
rasõnda gözaltõna alõnanlarõ bir
an önce serbest bõrakmaktan
geçtiğini söyledi. Şirazi, Şii
inancõna göre 12. İmam’õn do-
ğum günü olan 7 Ağustos’ta
hapishanelerde muhalif gös-
tericilerden kimse kalmayaca-
ğõnõ umduğunu da belirtti.
‘En çok da İngiltere karõşõyor’
1 AĞUSTOS 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr
Kürt sorunundaki “demokratik açı-
lım açılımları”(!); bana yıllar öncesinin
AB müzakerelerinde “tarih için tarih”
tartışmalarını anımsatıyor…
“İçerik belli olmasa da, bu da bir
şey. Önemli olan ilk adım. Haydi ko-
lay gelsin!” babında bugün bir dizi
hoş ve boş cümleyle Kürt sorununa
yaklaşan “açılımcı arkadaşlar”; o za-
man da gene aynı “boş analizleri”
yapmış, “Kolay gelsin!” demişler-
di…
Yıllar yılları kovaladı…
O günlerde doğan bebeler, ilkokula
başladı…
Ama siyasi irade boşluğu ve ne-
relere varacağı meçhul, müphem
başlangıçlarla; “tarihi sorunlarda”
yol almanın imkânsızlığını bu mes-
lektaşlarımız bir türlü görme ve de id-
rak etme noktasına gelemediler…
Hâlâ.. sözüm ola aynı iyimserlik ha-
valarında çalıyorlar... Aynı geyikler;
aynı “laf olsun, torba dolsun” yakla-
şımlarla, Ankara’yı yağlayıp balla-
maya; arada bir bize dönüp “Eh.. ha-
di kolay gelsin!” demeye devam edi-
yorlar...
Alay eder gibi…
İspanya örneği…
“Kürt sorunu” çapındaki sorunlar;
“söz ola kese savaşı/söz ola kestire
başı” minvalinde tüluat/müsamere
kıvamında söz düellolarının yapıldı-
ğı ortamlarda çözülmez.
Bu tür sorunlarda açılım, iktidarı ve
muhalefetiyle devlet adamlığı ister.
Başka deyişle.. tarih bilinci; sis-
temli ve stratejik düşünce; o dü-
şünceyi destekleyen güçlü bir siya-
si irade; “siyasi irade etrafında” ka-
muoyu oluşturabilme, dönüştüre-
bilme yeteneği ve “dış güçlerin tat-
min/memnun edilmesi”; “müdaha-
le ve yönlendirmeleri” yerine “dış
dünyadan yapıcı destek” teminini ge-
rektirir…
İkide bir laf arasında bir “İspanya-
Bask modeli”, “tecrübesi” filan gibi
örneklere atıf yapılıyor ya…
İspanya modeli ardında istisnasız
bu “unsurlar” vardı…
Demokrasiye geçiş yıllarının baş-
bakanı Felipe Gonzalez 30 yıl aray-
la, hâlâ üzerinde çok konuşulan
Bask modelinin inşasını bir “El Pa-
is” söyleşisinde bakın nasıl anlatıyor:
‘En çetin sorun budur!’
“Bu (o yıllarda) karşı karşıya kaldı-
ğımız en çetin meseleydi. Özünde zi-
ra, otoriter gelenekler üzerine kuru-
lu merkeziyetçi devlet anlayışından,
ademi merkeziyetçi sisteme geçiş
yatmaktaydı. Bu; yepyeni kurumlar
(yerel hükümetler, özerklikler vs.)
oluşturmak demekti… İspanya’da
kısa sürede gerçekleştirdiğimiz en de-
rin tarihi operasyon işte bu; bu ade-
mi merkeziyetçilik oldu…” (“El Pais”
4 Mayıs 2006 Especial 30 Anos-De-
mokrasiye geçişin özel 30. yıl eki-
s.90)
Gonzalez’ in “fevkalade olumlu”
bulduğu bilançoya da sonra geliriz;
ama önce bu modelin nasıl oluştu-
rulduğuna bakalım…
Başlangıç: ‘Demokratik
anayasa’
“Modelin” başlangıç noktası; İs-
panya’nın ’78’de yürürlüğe giren
ilk “demokratik anayasası”…
İspanya örneğinde “açılım” baş-
ka deyişle ayaküstü “kestire ba-
şı/savaşı” atışmalarıyla değil; gayet
somut bir “demokratik anayasa pro-
jesi” etrafında iktidar ve muhalefe-
tin bir araya gelerek, (Bask mode-
lini de kapsayan özerk yönetimler-
le) bir “çerçeve tanım” koymasıyla
başlıyor…
İspanya örneğinin “demokratik-
leşme” serüveni de; “Bask modeli-
ni” tarif eden “ademi merkeziyetçi-
liğe geçiş öyküsü” de, esasen bu;
merkezi devlet esasına dayanan
“otoriter anayasadan”, “özerklikler”
etrafında biçimlendirilen “demokra-
tik anayasaya geçiş” anlamına geli-
yor.
Demokrasiye geçişin Gonza-
lez’den önceki ilk başbakanı olan ve
de sol kökenli Gonzalez’in tersine
sağdan gelen -Franco döneminin
eski faşist bakanlarından- Adolfo
Suarez; bu “demokratik anayasayı
biçimlendirme safhasında” sağcısı,
solcusuyla.. herkesi bir araya geti-
ren “siyasi iradeyi” İspanya’da mu-
habirlik yaptığım yıllarda bana bire-
bir anlatmıştı:
“İspanya’nın birliğine ve bütünlü-
ğüne inancım sonsuz olmakla be-
raber bu bölgelerin, halkların özerk-
liklerini tanımanın kaçınılmaz oldu-
ğunu düşünüyordum… (Bask soru-
nu) 150 yıldır yükünü taşıdığımız bir
sorundu. Özerk yönetimin Bask so-
rununu yumuşattığına inanıyorum.
Baskların bağımsızlık istekleri (geç-
mişte) çok daha fazla ve güçlüydü.
Bask’ta özerk yönetim arttıkça, böl-
gede bağımsızlık isteyenlerin yüzdesi
bu gelişmeye paralel olarak azaldı…”
(Bir Kanlı Gül, s. 60-61)
Diyeceğim o ki İspanya’da “tari-
hi sorun” sıfatıyla adlandırılan “Bask
açılımında”; -Suarez gibi en sağda-
ki politikacılar dahil- kimse kaçak oy-
namadı. Kimse ne olduğu belirsiz laf-
ları, ağzında top çevirircesine çe-
virmedi. Parametreleri önden belir-
lenen bir proje; sivil anayasanın
oluşturulması aşamasında “15 ay”
boyunca konuşuldu; meclis genel
kurul oturumlarında “400” saat tar-
tışıldı. Ve Bask modelinin önünü
açan yeni anayasanın “8. maddesi”
böyle yazıldı…
“İspanya” Türkiye’ye; Türkiye’nin
kendine özgü şartlarında örnek oluş-
turacaksa; o örnek ancak “devlet cid-
diyeti yaklaşımı” olabilir/olmalıdır.
Yarına devam...
Obama, ‘aptalca davranan’ polisle, tutukladõğõ siyah profesörü Beyaz Saray’da ağõrladõ
Beyaz Saray’da bira zirvesiELÇİN POYRAZLAR
WASHINGTON - ABD
Başkanõ Barack Obama si-
yah bir profesörün tutuklan-
masõnõn ardõndan ülkede alev-
lenen õrkçõlõk tartõşmalarõnõ
Beyaz Saray’õn bahçesinde
verdiği bira davetiyle yatõş-
tõrmaya çalõştõ.
Obama Harvard Üniversi-
tesi’nde görevli profesör
Henry Louis Gates ve iki
hafta önce Gates’i evinde tu-
tuklayan polis memuru James
Crowley’i Beyaz Saray’da
bira davetinde ağõrladõ.
Obama Gates’in evine gir-
meye çalõşõrken soygun ihba-
rõ için gelen Crowley tarafõn-
dan tutuklanmasõnõ “polis ap-
talca davrandı” şeklinde
eleştirerek ülkedeki õrkçõlõk
tartõşmalarõnõn hõzlanmasõna
neden olmuştu. Obama gelen
tepkiler üzerine seçtiği söz-
lerden ötürü pişmanlõk duy-
duğunu belirtmiş ve profesör
ile polis memurunu telefonla
arayarak Beyaz Saray’da bi-
ra içmeye davet etmişti.
Obama, toplantõ öncesinde
Gates ve Crowley’nin yanõ sõ-
ra başkan yardõmcõsõ Joseph
Biden’õn da katõldõğõ bira da-
vetinin medya tarafõndan “bi-
ra zirvesi” olarak yansõtõl-
masõnõ zekice bulduğunu söy-
leyerek “Ama bu bir zirve
değil yalnızca üç adam içki
içecek” dedi.
Obama toplantõnõn ardõn-
dan yaptõğõ yazõlõ açõklamada
“Ben her zaman bizi birleş-
tiren şeylerin ayıran şey-
lerden daha güçlü olduğuna
inandım. Bu akşam burada
gerçekleşen olaydan hepi-
mizin bir ders çıkaracağını
ümit ediyorum” dedi.
Toplantõnõn ardõndan basõna
açõklama yapan Crowley ise
toplantõda gerilim yaşanmadõ-
ğõnõ ancak taraflarõn birbirinden
özür dilemediğini söyle-
di. Crowley, “Bu konu
üzerinde iki beyefendi
de farklı görüşte ol-
dukları konusunda an-
laştılar” dedi. Başkan
Obama ise ülkedeki sağ-
lõk sistemi gibi önemli
konulara yoğunlaşmasõ
gerekirken õrkçõlõk tar-
tõşmalarõnõn odağõna yer-
leşmekle eleştirildi.
Pew Araştõrma Mer-
kezi’nin son anketine gö-
re halkõn yüzde 41’i Oba-
ma’nõn bu konuda yaptõ-
ğõ açõklamalarõ onayla-
mazken yalnõzca yüzde
29’u başkana destek ver-
di. Bira zirvesinde Oba-
ma Bud Light, Crowley
Blue Moon, Gates, Sam
Adams ve Biden ise al-
kolsüz Buckler içti.
ABD Başkanõ, gelen tepkiler üzerine polis memuru Crowley’le ilgili
sözlerinden ötürü pişmanlõğõnõ dile getirmiş, profesör Gates ve
Crowley’i biraya davet etmişti. Obama toplantõ öncesinde olayõn “bira
zirvesi” olarak yansõtõlmasõna karşõ “Bu bir zirve değil, yalnõzca 3 adam
bira içki içecek” dedi.
İSRAİL’DEN İSTANBULLU
BAŞKONSOLOS GELİYOR
TEL AVİV (AA) - Ankara’ya
iki yõl önce Türkiye doğumlu bir
diplomat olan Gabi Levi’yi
büyükelçi olarak atayan İsrail, bu
kez İstanbul Başkonsolosluğu’na
Türkiye doğumlu diplomat atadõ.
Beyoğlu doğumlu ve daha önce
Türkiye’de görev yapmõş Moşe
Kamhi, İstanbul Başkonsolosu
olarak atandõ.
İsrail’in Ankara
Büyükelçiliği’nin eski müsteşarõ
Kamhi’nin bu hafta göreve
başlamasõ bekleniyor.
Kamhi, “Bugün arefesinde
olduğum görev bambaşka.
Çünkü bu kez ülkemi,
doğduğum, büyüdüğüm,
edebiyatı, nesri ve şiiriyle,
ezgileri, makamları ve
usulleriyle iç dünyamın
oluştuğu, sularının
menevişlerine gözlerimi
yaşama açtığım İstanbul’a
misyon şefi olarak gidiyorum.
Bu büyük ayrıcalık bana
bahşedilmiştir” dedi.
Kamhi, Başkonsolosluğun görev
yelpazesinin çok geniş olduğunu,
ayrõca İstanbul’da Musevi
cemaatinin de bulunduğunu
belirtti. Kamhi, İstanbul’a tayini
nedeniyle Türkiye’den ve
İsrail’den ilk kez bu kadar çok
sayõda kutlama mesajõ aldõğõnõ,
bunu bir yandan Türk-İsrail
ilişkilerine verilen önem, bir
yandan da kendisine ve ailesine
yönelik beklentilerin ölçüsü
olarak telakki ettiğini söyledi.
Ülkede ırkçılık tartışmalarını
alevlendiren olayı birayla çözüme
bağlayan Obama önceki gün ayrıca,
Filipinler Devlet Başkanı Gloria
Arroyo ile görüştü. Obama,
Arroyo’nun Mindanao’da başlattığı
barış sürecinden ötürü memnuniyetini
dile getirirken, Arroyo da, İslamcı
militanlarla mücadelesinde Filipinler’e
verdiği destekten ötürü ABD’ye
teşekkür etti. (Fotoğraflar: AP)
UFO HACKER’ININ
BAŞVURUSUNA RET
Dış Haberler Servisi - UFO’larla
ilgili gizli bilgilere ulaşmak için
Pentagon ve NASA’nõn
sistemlerine izinsiz giriş yaptõğõ
suçlamasõyla yargõlanan İngiliz
hacker Gary McKinnon’õn,
ABD’ye iadesini önlemek
için Yüksek Mahkeme’ye
yaptõğõ başvuru
reddedildi. ABD, tüm
zamanlarõn en büyük
askeri hackerlõk olayõ
olarak gördüğü eylem için
43 yaşõndaki McKinnon’õ
ABD’de yargõlamak
istiyor. Pentagon ve
NASA’nõn sistemlerine izinsiz
girdiğini kabul eden McKinnon ise
sadece UFO’larla ilgili bilgilere
baktõğõnõ söylüyor. İngiltere’de,
Asperger sendromuna yakalanan
McKinnon’õn ABD’ye verilmesini
önlemek için yoğun bir kampanya
yürütülüyor. McKinnon, eğer 2001
ve 2002’deki olay için ABD’de
suçlu bulunursa, 70 yõla kadar
hapis cezasõna
çarptõrõlabilir.
McKinnon’õn annesi
Janis Sharp ABD
Başkanõ Barack
Obama’dan yardõm
istedi. Asperger
sendromu (AS) ya da
Asperger bozukluğu,
sosyal etkileşimde
zorluklar ve sõnõrlõ ilgi ve
etkinliklerle tanõmlanan otistik
spektrum bozukluklarõndan (OSB)
birisi olarak tanõmlanõyor.
McKinnon.
SAĞNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
Türkiye ve Bask Modeli
nilgun@cumhuriyet.com.tr