Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
1 AĞUSTOS 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Dinci Faşizm...
Bizim Amerikancı demokratlar demokrasi
ve özgürlük şarkıları söylerken ne diyorlar:
“Polis rejimin güvencesidir!”
Tayyip Bey de aynı tümceyi söylemedi mi?
Polis hangi rejimlerin güvencesi olur?
Faşist ve baskıcı rejimlerin!
Demokrasilerde polis devletin iç güvenliğini
yasalara uygun biçimde korumakla yükümlü-
dür.
Son aylarda “askeri vesayet” tartışması sü-
rüyor, Ergenekon üzerinden Türk Silahlı Kuv-
vetleri’ne vuruluyor...
Dinci-tarikatçı medya, piyasa solcularıyla el
ele kol kola sözüm ona “demokrasi ve öz-
gürlük mücadelesi” veriyor.
Obama’nın başkan seçilmesinin ardından
ABD’de Türkiye’ye biçilen “Ilımlı İslam Modeli”
tartışılmaya başlandı.
ABD Türkiye’de yeni bir bağlaşık (müttefik)
arayışına girdi...
ABD’de bazı çevreler, Fethullah Gülen’in Tür-
kiye’de devlet erkinde ne denli örgütlü olduğunu
geç kalsa da öğrendi.
ABD’den gelen haberler şöyle:
“Fethullahçılar sivil bürokraside bir hayli etkili
duruma geldiler. Demokrasi açısından tehlike-
li bir durum.”
“Fethullahçıların Kuzey Irak’taki etkinliği gi-
derek zayıfladı. Seçimlerde Noşirvan Musta-
fa’nın yüzde 25, şeriatçı-komünist ittifakının yüz-
de 13 oranında oy alması bunun en somut ör-
neği. Güneydoğu’da da gücünün kalmadığı za-
ten 29 Mart yerel seçimlerinde ortaya çıkmıştı.”
Telefon dinlemelerindeki usulsüzlükler, özel
yaşamın didik didik edilmesi...
Benim baştan beri söylediğim şu:
Devlet içindeki örgütlü çetelerin, askeri
darbe heveslilerinin, Güneydoğu’da işlenen fai-
li meçhul cinayetlerin ortaya çıkarılması, suç-
luların cezalandırılması, demokratikleşme için
önemli bir adımdır.
Ancak her şeyin demokratik bir hukuk dev-
letine yakışır biçimde olması, suçluyla suçsu-
zun ayrılması gerekir.
Bugün yaşadıklarımız bunun tam tersi. Fa-
şizmin ayak seslerini duyar gibi oluyorum.
Diyarbakır’da başlayan davada gizli tanık
PKK itirafçılarının poliste verdikleri ifadeden cay-
maları düşündürücü değil midir?
Örneğin Albay Cemal Temizöz davası...
PKK itirafçıları, “Bize verilen sözler tutulma-
dı, kandırıldık” deyip ifadelerini geri aldıklarını
söylüyorlar!
Yandaş-dinci-tarikatçı medya 28 Şubat’ın rö-
vanşını alıyor, Fethullahçılar bu eylemde başı çe-
kiyor.
90’lı yıllarda Güneydoğu’da devlet içinde ör-
gütlü silahlı bir gücün varlığını biliyoruz...
Bu örgüt açığa çıkarılıp eski görevlileri ne olur-
sa olsun yargılanmalı.
Türkiye bir hukuk devletidir!
Susurluk’a değin uzanan bir ilişkiler zinciri ay-
dınlatılabilir mi?
PKK’ye karşı Hizbullah’ı eğiten ve tetikçi ola-
rak kullanan yetkililer yargı önüne çıkarılır mı?
ABD, Fethullahçıların giderek büyüdüğünü,
denetlenemez duruma geldiğini gördü.
ABD’deki Fethullahçı okulların mali denetle-
mesi başladı. Odatv.com’un (22 Temmuz
2009) haberine göre Fethullahçıların olduğu öne
sürülen The Beehive Academy’in parasal
kaynakları Eyalet Eğitim Kurumu tarafından in-
celenmeye başlandı.
Bu arada Albay Dursun Çiçek imzalı belge-
nin aslının olmaması olasılığı kafaları karıştırmaya
yetti.
Kim hazırlamıştı o belgeyi ve nereden ser-
vis edilmişti?
Devlet içinde örgütlü “F Tipi” çeteler Türkiye’yi
nereye götürmek istiyorlardı!..
Bir kez daha yineliyorum:
Ümraniye soruşturmasının sonuna değin
üzerine gidilmeli. Hrant Dink cinayeti bu davayla
birleştirilmeli. Bunlar yapılırken suçlu ve suçsuz
olanlar ayırt edilmeli.
Dava “cadı avı”na dönüştürülmemeli.
Türkiye’nin baskıcı polis devleti değil, de-
mokratik bir hukuk devleti olduğu akıldan çı-
karılmamalı!
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Âşık Veysel’in
‘takke’si Meclis’te
ANKARA (ANKA) -
DSP İstanbul Milletvekili
Hüseyin Mert, TBMM
Başkanlõğõ’na verdiği soru
önergesinde, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’a,
Şarkõşla’daki takkeli Âşõk
Veysel heykelinin
kaldõrõlõp
kaldõrõlmayacağõnõ sordu.
Mert, Başbakan
Erdoğan’a “Şarkõşla’da
bulunan Âşõk Veysel
heykelinin kaldõrõlarak
yerine hem fiziki olarak
hem de giyim tarzõ olarak
kendisine hiç benzemeyen
bu heykelin konulmasõnõn
gerekçeleri nedir?” diye
sordu.
Polisten sıkı
denetim
ADANA
(Cumhuriyet) - Adana
Emniyet Müdürlüğü’ne
bağlõ polisler önceki gece
önlem amaçlõ denetim,
kontrol ve arama yaptõ.
Toplam 1200 polisin
katõlõmõyla yapõlan asayiş
ve trafik kontrolünde
yaklaşõk 4 bin kişi
sorgulandõ. Trafikten men
edilen 5 araca el konuldu,
82 araca toplam 15 bin
lira ceza yazõldõ.
Kontrollerde aranan 13
kişi yakalandõ.
Aramalarda bir kurusõkõ,
bir havalõ tabanca, bir
elektrikli şok aleti ve bir
pompalõ tüfekle, 18 gram
uyuşturucu madde ele
geçirildi.
Kocaeli’nde yetki
mücadelesi
KOCAELİ (AA) -
Türk-İş’e bağlõ Belediye-
İş Sendikasõ Eğitim,
Basõn-Yayõn Genel
Sekreteri Bayram Özkan,
2 bin 376 üye ile Kocaeli
Büyükşehir
Belediyesi’nde çoğunluğu
sağladõklarõnõ bildirdi.
Bayram Özkan,
düzenlediği basõn
toplantõsõnda, 112 gündür
Kocaeli’nde bir demokrasi
mücadelesi verdiklerini
söyledi. Belediye-İş’in
Türkiye’de mozaik bir
sendika olduğunu ifade
eden Özkan, “Biz hiç
kimsenin ön bahçesi veya
arka bahçesi olmadõk. 112
gün, bir onur mücadelesi
verdik. 2 bin 376 üyeye
ulaşarak Kocaeli
Büyükşehir
Belediyesi’nde çoğunluğu
sağlamõştõr” dedi.
Eski Başkan’a
dava
ISPARTA (AA) - Eski
Isparta Belediye Başkanõ
Hasan Balaman, eski
Belediye Başkan
Yardõmcõsõ Ahmet
Görgülü ve 8 daire
müdürü hakkõnda,
“işçilerin sendikal
haklarõnõ kullanmalarõnõ
engellemek, işçilere tehdit
ve baskõ yapmak”
suçlamalarõyla dava
açõldõğõ bildirildi.
Belediye-İş Sendikasõ
Isparta Şube Başkanõ
Cemal Kurt, gazetecilere
yaptõğõ açõklamada, 2006
yõlõnda 150 işçinin
sendikal haklarõnõ
kullanmalarõnõn
engellendiği ve tehdit ile
baskõ gördükleri iddiasõyla
Balaman ve yardõmcõsõ
Görgülü ile 8 daire
müdürü hakkõnda suç
duyurusunda
bulunduklarõnõ hatõrlattõ.
Kurt, ilk duruşmanõn 1.
Sulh Ceza
Mahkemesi’nde 19
Ekim’de yapõlacağõnõ
kaydetti.
Eminağaoğlu ucu açõk soruşturmalarla yargõnõn hizaya getirilmek istendiğini söyledi
‘Telekulak bakanlõğõ’ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - YARSAV Başkanõ
Ömer Faruk Eminağaoğlu,
adli yõl içerisinde yaşanan olay-
larõ düzenlediği basõn toplantõ-
sõyla değerlendirdi.
Eminağaoğlu, Dünya Yar-
gõçlar Birliği’nin YARSAV’õ
amaç ve faaliyetleri yönünden
evrensel ölçütlere uygun bula-
rak üyelik teklifinde bulundu-
ğunu, Türkiye’de ise birliğe
yönelik iş ve işlemler ile ya-
yõnlarõn üzüntü verici olduğu-
nu söyledi.
Hükümetin yargõ reformu-
nu gündemde tutmasõna karşõn,
õsrarla 12 Eylül anayasasõnõn
yargõ bağõmsõzlõğõna çekince
koyan hükümlerinde ve bu ko-
şuttaki yasalarda değişikliğe
gitmediğine işaret eden Emi-
nağaoğlu, “Bunun aksine yo-
ğunlukla yargı bağımsızlığı-
nın ve erkler ayrılığının ge-
reği olarak yapılan düzenle-
meleri tartışmaya açmakta-
dır” dedi.
YARSAV Başkanõ Emina-
ğaoğlu, şu değerlendirmeyi
yaptõ: “Yasama organının,
yargı üzerinde yetki sahibi ya-
pılmak istenmesi, siyasi par-
tiler hukukunun mevcut ya-
pısı ve işleyişi gözetildiğinde,
erkler ayrılığını ortadan kal-
dıracak ve yasama yoluyla
yargı bağımsızlığı zedelene-
cek, anılan ilkeler yaşama
geçirilmek bir yana, yargı
etki altına alınmış olacaktır.
Esas olması gereken, ilke ve
değerlerin en etkin nasıl ya-
şama geçirileceğidir. Bu ne-
denle yargı organları ve ku-
rumları üzerinde siyasi ira-
denin etkili olamayacağı bir
yapının tesisi esas alınmak ye-
rine, AB söylemlerine fırsat
olarak dayanılarak, demok-
ratik meşruiyet söylemi ile
yargı bağımsızlığını tartış-
malı kılacak adımlar atılma-
malıdır.”
Gerçek bir yargõ reformu
için yapõlmasõ gerekenleri an-
latan Eminağaoğlu, yaşanan
telekulak tartõşmalarõna da de-
ğindi. Yõl içerisinde Adalet Ba-
kanlõğõ’nõn telekulak konularõ
ile muhatap edilmesine karşõn,
duyarsõz kaldõğõnõ söyleyen
YARSAV Başkanõ, “Ülke-
mizde disiplin incelemesi ve-
ya disiplin soruşturması aşa-
masında iletişimlerinin tespiti
yoluna gidilen tek meslek
grubu yargıç ve savcılardır.
2007 yılında çıkartılan yö-
netmelik bu konuda Teftiş
Kurulu Başkanlığı’nı yetki-
lendirmiştir. Bu yola sıklıkla
başvurulmaktadır. Yargıç ve
savcılar hakkında, katalog
suçlar dışında bile iletişimin
tespiti yoluna başvurulmak-
tadır. Adalet Bakanlığı adeta
telekulak bakanlığı durumu-
na sokulmaktadır” dedi.
İzinsiz soruşturmalar
Adalet Bakanlõğõ’nõn savcõlar
hakkõnda “ucu açık soruş-
turmalar” başlattõğõnõ belir-
ten Eminağaoğlu, “Disiplin
incelemesi aşamasında bile
izin söz konusu iken, devam
eden inceleme sırasında yeni
olaylar için yeni izin koşulu
kaldırılmıştır. Böylece ucu
açık ve uzayan incelemeler
artmış, incelemeler süreçte
izleme niteliğine bürünmüş-
tür” dedi.
Yargõ üzerindeki baskõlarõn
sürdüğüne işaret eden Ömer
Faruk Eminağaoğlu, son dö-
nemde yaşananlara ilişkin şu
değerlendirmeyi yaptõ:
“HSYK üzerinde yaratı-
lan baskı tüm kamuoyunun
bilgisindedir. Ülkemizdeki en
güvenceli kurul HSYK’ye ya-
pılanlar gözlendiğinde, yerel
mahkemelerde çalışan yargıç
ve savcıların ne kadar gü-
vencede olabildiklerini ifade
etmeye gerek yoktur. Hangi
yargıç, savcı, yargı organı ya
da kurul hizaya getirilmek is-
teniliyorsa, tek yanlı yayın-
larla baskı altına alınmaya ça-
lışılmaktadır. Yargı yargıya
bırakılmalı, yargı da rahat bı-
rakılmalıdır. Yargının hu-
kuk devletinin yaşaması için
gerekli olduğunu hatırlat-
maya gerek olmamalıdır.
YARSAV üyeliğinin adeta
gizli bir faaliyet gibi sunul-
ması, hukuk devleti anlayışı
yönünden son derece mani-
dardır.”
YARSAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu, tek yanlõ
yayõnlarla, yargõnõn baskõ altõna alõnmaya çalõşõldõğõnõ belirterek
yargõ ile Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nun “hizaya”
getirilmek istendiğini vurguladõ. Adalet Bakanlõğõ’nõn savcõ ve
yargõçlar hakkõnda ucu açõk soruşturma yaptõğõnõ belirten
Eminağaoğlu, “Adalet Bakanlõğõ adeta telekulak bakanlõğõ
durumuna sokulmaktadõr” dedi.
ANAYASA MAHKEMESİ
‘Rotasyonlu’
kadrolaşma
Aynõ zamanda YARSAV Genel
Sekreteri de olan Anayasa Mahkemesi
raportörü Ali Rõza Aydõn, rotasyon
gerekçesiyle tekrar Sayõştay’a gönderilmek
istendiği için emekli olmak zorunda kaldõ.
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Ata-
türkçü kimliğiyle tanõ-
nan Anayasa Mahke-
mesi raportörü, YAR-
SAV Genel Sekreteri
Ali Rıza Aydın, baş-
kan Haşim Kılıç tara-
fõndan “rotasyon” ge-
rekçesiyle emekliliğe
zorlandõ. Sayõştay de-
netçisi iken 1996 yõ-
lõnda raportörlüğe ata-
nan Aydõn, yeniden Sa-
yõştay’a gideceğinin
bildirilmesi üzerine
emekliliğini istedi. Ay-
dõn, başta eski Başba-
kan Yardõmcõsõ Hüsa-
mettin Özkan’õn Yüce
Divan’da yargõlanmasõ
olmak üzere pek çok
dosyada raportör olarak
görev yapmõştõ.
Kılıç’tan
tartışmalı karar
Hukukçu olmamasõ
nedeniyle sõk sõk eleş-
tirilerin odağõna yerle-
şen Anayasa Mahke-
mesi Başkanõ Haşim
Kõlõç, tartõşmalõ bir ka-
rara daha imza attõ. Edi-
nilen bilgiye göre Kõlõç,
13 yõldõr Yüksek Mah-
keme’de raportör ola-
rak görev yapan Ali
Rõza Aydõn’dan geldi-
ği kurum olan Sayõş-
tay’a gitmesini istedi.
Kõlõç’õn bu isteği üze-
rine de Aydõn, emekli-
liğini istedi.
En kıdemli
raportör
Raportör Ali Rõza
Aydõn, Sayõştay’a gön-
derilmek istenmesinin
gerekçesine ilişkin so-
rular üzerine, “Anaya-
sa Mahkemesi Baş-
kanı Haşim Kılıç’ın,
bunun bir ‘rotasyon
uygulamasõ’ olduğu-
nu söylediğini” bildir-
mekle yetindi. Ali Rõza
Aydõn, 23 raportörün
görev yaptõğõ mahke-
menin en kõdemli ra-
portörü olarak bilini-
yor. Kõlõç’õn, Aydõn’a
ilişkin “rotasyon” ka-
rarõnõ, mahkeme üye-
lerinin bulunmadõğõ bir
dönemde uygulamasõ
da dikkat çekti. Kõlõç’õn
“rotasyon” olarak ni-
telendirdiği uygulama-
nõn ilk kez Aydõn’a yö-
nelik uygulandõğõ öğ-
renilirken, 23 raportö-
rün görev yaptõğõ mah-
kemede gelecek gün-
lerde yeni rotasyonlarõn
olup olmayacağõ da he-
nüz netleşmedi.
Uğur Mumcu Araş-
tõrmacõ Gazetecilik
Vakfõ’nda (um:ag) ana-
yasa, kamu yönetimi,
kamu maliyesi ve de-
netim konularõnda ders-
ler veren Aydõn’õn mes-
leki konularda çok sa-
yõda kitabõ da bulunu-
yordu.
Aydõn’õn emekliliğe
zorlanmasõnda, kurul-
duğu günden bu yana
hükümetle yõldõzõ ba-
rõşmayan Yargõçlar ve
Savcõlar Birliği’nin
(YARSAV) Genel
Sekreterliği görevini
de yürütüyor olmasõ-
nõn etkili olduğu be-
lirtildi. Ali Rõza Aydõn
Yüksek Mahkeme’den
“uzaklaştırılırken”
Abdullah Gül’ün 22
Temmuz seçimlerin-
den önce Cumhurbaş-
kanõ seçilmesini engel-
leyen Anayasa Mah-
kemesi’nin “367” ka-
rarõnõ, yazdõğõ maka-
lede sert ifadelerle eleş-
tiren Kõrõkkale Üniver-
sitesi Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Ali Rıza
Çoban, Başkan Kõlõç
tarafõndan raportör ola-
rak atanmõştõ.
‘Yargı için kara bir leke’
DP lideri Cindoruk, AKP hükümetinin baskõsõ nedeniyle HSYK
kararnamesinin ancak 21 günde tamamlanabildiğine dikkat çekti
HAKAN DİRİK
İZMİR - Demokrat Parti Genel
Başkanõ Hüsamettin Cindoruk,
AKP hükümetinin Hâkimler ve
Savcõlar Yüksek Kurulu’na (HSYK)
yaptõğõ baskõlarõn tarih “kara leke”
olarak geçtiğini söyledi.
Cindoruk, partisinin İzmir İl Baş-
kanlõğõ’nõn açõlõşõnda yaptõğõ ko-
nuşmada, hükümetin müdahalesi
nedeniyle kuruldan tayin kararna-
mesinin 21 günde çõkabildiğini
anõmsattõ. Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’õn oğlu Bilal Erdoğan’õn
da 21 gün askerlik yaptõğõnõ dile ge-
tiren Cindoruk, “HSYK’nin tayin
kararnamesi hiç böyle bir biçim-
de tartışmaya açılmamıştı. Bu
süre bir başbakan oğlunun as-
kerlik süresine eşittir” diye ko-
nuştu.
Hükümetin yargõya müdahale
ederek “senin yargıcın-benim yar-
gıcım” ayrõmõ yarattõğõnõ vurgulayan
Cindoruk, aynõ biçimde Anayasa
Mahkemesi, Danõştay, Yüksek Se-
çim Kurulu gibi kurumlarõn da yõp-
ratõldõğõnõ, son olarak ordunun he-
def alõndõğõnõ kaydetti. Silahlõ kuv-
vetler hakkõnda her gün yeni iddia-
lar atõlarak, ordunun küçük düşü-
rülmek istendiğini dile getirdi.
Bürokrasinin azaltõlmasõna ilişkin düzenlemenin içinden MEB’in yönetmeliği de var
İmam hatip kurnazlõğõMAHMUT LICALI
ANKARA - Bürokrasinin
azaltõlmasõ ve işlemlerin basit-
leştirilmesi amacõyla 170 farklõ
yönetmelikte yapõlan değişiklik-
lerin içinden konuyla ilgisi ol-
mamasõna karşõn Milli Eğitim
Bakanlõğõ’nõn (MEB) imam ha-
tip liselerine ilişkin yeni yönet-
meliği de çõktõ.
Resmi Gazete’nin dünkü sayõ-
sõnda yayõmlanan “Bürokrasinin
Azaltılması ve İşlemlerin Ba-
sitleştirilmesine Yönelik Baş-
bakanlık, Bakanlıklar ile Bazı
Bağlı ve İlgili Kuruluşlara Ait
170 Adet Yönetmelik”in içinden
imam hatip liselerine “yüksek-
öğretim programlarına hazır-
lık” düzenlemesi çõktõ. Bürokra-
sinin azaltõlmasõ ve işlemlerin ko-
laylaştõrmasõna ilişkin yönetme-
likte, imam hatip lisesi ve Ana-
dolu imam hatip lisesine öğren-
ci başvurularõ, kayõt-kabul, nakil,
devam-devamsõzlõk, eğitim ve
öğretim, yönetim ve personelin iş
ve işlemlerine ilişkin usul ve
esaslar belirlendi. Yeni yönet-
melikle ilk kez 1972 yõlõnda ya-
yõmlanan “İmam Hatip Okulu
İdare Yönetmeliği” ve 2005 yõ-
lõnda yayõmlanan “Anadolu
İmam Hatip Lisesi Yönetmeli-
ği” yürürlükten kaldõrõldõ. Yer-
lerine yeni yönetmelik çõkarõldõ.
Böylece imam hatip liselerine
ilişkin yönetmelik tam 37 yõl
sonra değiştirilmiş oldu.
Yeni yönetmeliğin “imam ha-
tip liselerinin kuruluşu”nu dü-
zenleyen 5. maddesinde imam
hatip liselerinin yükseköğretime
hazõrlayõcõ programlar uygulanan
okullar olduğu belirtildi. YÖK’ün
21 Temmuz 2009 tarihli katsayõ
kararõnõn ardõndan yeni yönet-
meliğe imam hatiplerin yüksek-
öğretime geçişte hazõrlayõcõ okul-
lar olduğu ifadesinin eklenmesi
dikkat çekti.
Yeni yönetmelikte imam hatip
liselerinin amaçlarõ da değiştiril-
di. Buna göre imam hatiplerin
amaçlarõ öğrencilere imamlõk,
hatiplik ve Kuran kursu öğreti-
ciliği gibi dini hizmetlerin yeri-
ne getirilmesi için gerekli olan
bilgi ve becerilerin kazandõrõl-
masõnõn yanõ sõra öğrencilerin
“ilgi, istek, yetenek ve başarı-
larına göre hem mesleğe hem
de yükseköğretim programla-
rına hazırlanmalarını” ve “ya-
bancı dil öğrenerek alanların-
da araştırmacılığa yönelmele-
rini” sağlamak olarak belirtildi.