23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN 2009 PAZAR 16 KÜLTÜR ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Ölüdeniz’den Sevgiler... Ölüdeniz Kültür ve Sanat Festivali, bu yıl al- tıncı kez yenileniyor. Akşamüstü saat altı oldu mu, ya Fethiye Kültür Merkezi’nin önünde ya Ölü- deniz Sanat Evi’nin bahçesinde yemyeşil çimenler üstünde, püfür püfür salınan okaliptüs ve sedir ağaçları altında millet toplanıyor.. hem yörenin ya- zarları, sanatçıları hem “dışardan” gelenler, bir soh- bet, bir sohbet... Önceki gün Behiç Ak, Sunay Akın ve Akgün Akova’nın eğitici, düşündürücü, eleştirel ve tadına doyulmaz sohbetinde her yaş- tan dinleyicinin mutluluğunu görmeliydiniz... Ak- şamları ise Hisarönü’nde, pazaryerinin ortasına ku- rulan dev bir sahne, önünde yüzlerce iskemle, ço- luk çocuk, yerlisi yabancısı herkes yer kapıyor, sonra konserler, gösteriler, halkoyunları birbirini izliyor... Öte yanda resim ve heykel sergileri... Eği- tim, üretim, çağdaşlık ve dayanışma seferberliği içinde “Mavi Kuş” Derneği’nin el işi sergileri... Doğrusu, konuşmacı olarak ilk kez katıldığım bu festivalin böylesine popüler, yöre insanıyla böy- lesi sıcak ve yoğun ilişkisi olduğunu bilmiyordum. Aydınlık bir Türkiye umuduyla sarılmalar, kucak- laşmalar bitmek bitmiyor... Festivalin amaçlarından biri de yerlilerle yabancı turistleri birbirine kaynaştırmak. Nitekim bir akşam kendimi, Hisarönü pazarındaki kitap standında bir grup Fransıza, Türkiye ve Fransa’daki kadın so- runları üzerine konferans verirken buldum! Ölüdeniz Belediyesi ve Hisarönü Güzelleş- tirme Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği festiva- lin mimarı, 2004’ten beri Ölüdeniz Belediye Baş- kanı olan Keramettin Yılmaz. İlginç bir kişiliği var. Doğma (1960) büyüme buralı. Çifçilik, minibüs şo- förlüğü, otel pansiyon işletmeciliği derken, yöre- nin ilk turizmcilerinden... Yolunuz buraya düşer- se, yabancı turistlere eşeklerle nasıl safari dü- zenlediğini, keçileri nasıl yamaç paraşütüyle uçurduğunu bura halkına anlattırın mutlaka. (Baş- kanın eşi Ümit Hanım, festivalin dinamosu.) Fes- tivalin amblemi de sevimli bir keçi. Hem buralar- daki keçi kültüründen, hem de ne yapıp edip Ölü- deniz’i bir dünya markasına dönüştürme azmi ve inadından, böyle bir seçim yapmışlar! Cennetten bir rica Ölüdeniz hiç bunca temiz olmamıştı. Teknele- rin “içeri” girişi çoktandır yasak. Arıtma tamam- lanmış. Yöre doğadan, tarihten, coğrafyadan nasibini fazlasıyla almış. Krize karşın turisti bol.. öteki yörelere oranla daha az etkilenmiş. Cen- netten farksız Ölüdeniz’de kimle konuşsam her- kes ayni dertten mustarip! Özetle mesele şu: Son zamanlarda belki siz de gördünüz, televizyonlarda sık rastlanan bir reklam var: Denizi temiz tutmaya yönelik iyi niyetli bir rek- lam! Orada çöp içinde, berbat, rezil, bitmiş tü- kenmiş bir denize “Ölüdeniz” deniyor. Buralılar, çok haklı olarak “Oysa Ölüdeniz bu cennet yörenin adı, bizim yöremizin adı” diyorlar. Korkunç bir çağrışım! Reklamda “Ölü deniz” ye- rine, “ölmüş deniz”, “tüketilmiş, kirletilmiş, pisle- tilmiş, yok edilmiş deniz” dense mesele yok... Ama “Ölü deniz”, ister istemez bu cennet “Ölüdeniz”i çağrıştırıyor. Tam da onlar dünya markası olma- ya çalışırken! Yöre halkının ricası: Değiştirin şu sözcükleri! Aracı olmaya söz verdim, işte yerine getiriyorum. Sözcüklerin gücü müthiş. Festivalin ilk gününde yine buralı bir yazarın, Salim Şengil’in, Fethiye öy- külerinden oluşan “Es be Süleyman Es” kitabı üs- tüne bir sohbet vardı. Sevgili “Salim Amca”nın, ya da Naim Tirali’nin deyişiyle “küçük hikâyenin büyük ustası”nın bu öykülerini okuyorum bir yandan ve sözcüklerin gücüne doyamıyorum. Çok yakında Ölüdeniz Kültür ve Sanat Festivali tüm yazarların ve sanatçıların buluşmak için can attıkları bir platforma dönüşürse hiç ama hiç şa- şırmayın! www.zeyneporal.com e-posta: zeynep@zeyneporal.com kultur@cumhuriyet.com.tr Kamuran Şipal’in toplu öyküleri Kültür Servisi - Çağdaş Alman edebiyatõndan ve Franz Kafka’dan yaptõğõ çevirilerle de tanõnan Kamuran Şipal’in Toplu Öyküleri, “Gece Lambalarõnõn Işõğõnda” adõ altõnda yayõmlandõ. Yapõ Kredi Yayõnlarõ’ndan çõkan kitapta, Şipal’in “Beyhan” (1962), “Elbiseciler Çarşõsõ” (1964), “Büyük Yolculuk” (1969), “Buhurumeryem” (1971) ve “Köpek İstasyonu” (1988) adlõ öykü kitaplarõ bir araya getirildi. “Gece Lambalarõnõn Işõğõnda”, okurlarõ, öykülerinde orta sõnõftan insanlarõn iç ve dõş yaşamlarõ arasõndaki ilişkileri ve çatõşmalarõ gerçekçi-düşçü bir yaklaşõmla ele alan Şipal’in dünyasõnda keyifli bir yolculuğa çõkarõyor. Yeni açõlan Akropolis Müzesi’nde Londra’ya kaçõrõlan kabartmalar için yer ayrõldõ AtinaElginmermerlerinibekliyor ÖLÜM NEDENİ, BORÇLARI VE YAS Herkes Michael Jackson’ı konuşuyor Jackson’õn ardõndan, ölüm nedeni ve bõraktõğõ borçlar konuşuluyor. Doktorlar sanatçõnõn ölümünde olağan dõşõ bir neden bulamazken hayranlarõ yas tutmaya devam ediyor. ‘ALLAH’INKIZLARI’ROMANI Nedim Gürsel yabancıbasında İngiliz Reuters’e göre benzeri davalar Türkiye’nin AB nazarõndaki prestijine zarar veriyor. Kültür Servisi - ‘Allah’ın Kızları’ ad- lõ kitabõn yazarõ Nedim Gürsel’in, hakkõnda ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme’ suçundan açõlan dava- dan aklanmasõ, yabancõ basõnda da yankõ uyandõrdõ. Fransõz haber ajan- sõ AFP, davacõ Ali Emre Bukağı- lı’nõn Evrim Teorisi’ni reddeden ‘Adnan Hoca’ adlõ İslami bir toplu- luğa dahil olduğuna dikkat çekti ve Bukağõlõ’nõn “İfade özgürlüğünün de bir sınırı var, kimse Allah ve pey- gamber hakkında istediğini söyle- yemez” sözlerine yer verdi. İngiliz Reuters haber ajansõ ise Türkiye’de halkõn çoğunluğunun Müslüman, devletinse laik olduğunu söylediği ha- berinde, ifade özgürlüğüyle ilgili açõ- lan davalarõn AB’ye uyum sürecine olumsuz etki ettiğini, ancak böyle da- valarõn genellikle yazarlarõn lehine so- nuçlandõğõnõ söyledi. New York Ti- mes ise Orhan Pamuk’un da benzeri bir davadan sonra Nobel Edebiyat Ödülü aldõğõna dikkat çekti. Kültür Servisi - Micha- el Jackson’õn ölüm nedeni ile ilgili söylentiler devam ederken, Los Angeles Adli Tõp kurumu sözcüsü Craig Harvey, otopside Jack- son’õn ölümünde olağan dõ- şõ bir neden bulunmadõğõ- nõ kaydetti. Kesin sonu- cun açõklan- masõ içinse toksikoloji testi de dahil bir dizi rapo- run sonucu bekleniyor; bu da yaklaşõk 5 hafta demek. Öte yandan, Jackson’õn ardõnda 500 milyon dolar borç bõraktõğõ belirtiliyor. Uzmanlara göre Michael Jackson’õn ölümü yaşama- sõndan daha değerli. Ölü- münden bir buçuk gün son- ra düzenlenen ilk müzaye- dede Jackson’õn özel eşya- larõna büyük ilgi vardõ. Las Vegas’taki Planet Holly- wood Resort-Casino, 205 bin dolarlõk m a l z e m e sattõ.Jack- son’õn naaşõ ailesine tes- lim edildi, ne ki cenaze tö- reni ile ilgili bir bilgi yok. J a c k s o n hayranlarõ ise beklen- medik ölü- mün ardõndan yasta. Ölüm- le birlikte, albümlerinde sa- tõş patlamasõ yaşanõyor, in- ternetten en çok onun şar- kõlarõ indiriliyor. Balkan ezgileri Maçka’da Balkan müziğinin en iyileri, bugün İstanbul Maçka Küçükçiftlik Park’ta “The Balkan Soundz Festival” kapsamında bir araya geliyor. Festivalde, Goran Bregoviç ile birlikte Balkan müziğinin en önemli isimleri arasında yer alan ve Sırbistan’ın en iyi trompetçilerinden biri olan Markoviç’in “Boban Markovich Orkestar”ı; çingene ve klzemer tınılarını birleştirmiş bir punk grubu olan “Firewater”; çingene müziğini giderek daha geniş bir harman ve yaratıcı bir üslupla sunan Praglı müzisyen Stani Vana önderliğindeki “DelaDap!”; Roman kökenli Türk müzisyen ve klarnet virtüözü Selim Sesler ve Anadolu ile Balkan ezgilerini bir araya getiren “Kolektif İstanbul” yer alıyor. Balkanlar’ın hareketli ve neşeli ezgilerinin İstanbullu müzikseverlerle buluşacağı festival yaklaşık 8 bin kişi kapasiteli bir açıkhava mekânı olan Küçükçiftlik Park’ta saat 14.00’te başlayacak. (0 212 247 71 12) ÖZGEN ACAR Atina’nõn koruyucu “savaş tan- rıçası” Athena’ya adanan Parthenon Tapõnağõ’nõn eteğinde yapõlan gör- kemli yeni Akropolis Müzesi açõl- dõ. Bu olaydan kõsa bir süre önce Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay’õn “Ankara’da büyük bir ‘Anadolu Uygarlõklarõ Müzesi’ ya- pacağız” sözleri beni çok heye- canlandõrdõ. 40 yõl önce gündemde olan, yeni Adliye Binasõ’nõn ya- nõndaki boş alanda öngörülen bu anõtsal “müze-kültür merkezi” tasarõmõnõn şimdi raftan indirilme olasõlõğõ umutlandõrdõ. Ama geçen yõl Mart’ta açõlmadan önce gezdi- ğim yeni Akropolis Müzesi’nin öyküsünü bildiğim için umutlarõmõ anõnda frenlemek zorunda kaldõm! Yeni Akropolis Müzesi’nin 35 yõllõk öyküsünü görev yaptõğõm Yunanistan’da 1981’den bu yana yakõndan izleme olanağõ buldum. Son olarak da geçen yõl Mart ayõn- da müzeyi hemen hemen bitmiş ha- li ile gezme olanağõ buldum. Neden frene bastõğõmõ peşinen söylemeliyim! Müze için 130 mil- yonu inşaat, 20 milyonu sergileme, 3 milyon Avro’su açõlõş töreni için toplam 153 milyon Avro (yaklaşõk 335 milyon TL) harcandõ. TC büt- çesinde Ankara’daki müze yapõmõ için 1 TL’lik bile ödenek ayrõlma- dõğõnõ bildiğim için umudum sera- ba dönüştü! Toplam 25 dönümlük binanõn 14 dönümünde, 4 bin kadar yapõtõn sergilendiği 4 katlõ müze binasõ 2007’de bitti. İki yõldõr da sergile- me çalõşmalarõ yapõlõyordu. Gü- nay’õn Ankara için öngördüğü mü- ze binasõnõn 40 dönümle Akropolis Müzesi’nin 1.5 katõ olacağõnõ da anõmsayalõm! Neyse! Biz yeni Akropolis Mü- zesi’ne dönelim… Yunanistan, 1821’de Osmanlõ’dan bağõmsõzlõ- ğõnõ aldõktan sonra, son Yeniçeri bir- liği de 1833’te, konuşlandõğõ Ak- ropolis Tepesi’nden inip çekilmiş- ti. Ulusalcõlõk rüzgârõnõn estiği o günlerin Yunanistan’õnda tarihsel, kültürel, dinsel mirasa sahip çõkmak amacõyla dönemin hükümeti, 1865’te 800 m2’lik bir müze yap- tõ. 20. yüzyõlõn ikinci yarõsõnda tu- ristlerin hac yerine dönüştürdüğü Akropolis Tepesi’nde büyütülen ikinci müze de yetersiz kaldõ. 1974 Kõbrõs olayõnõn askeri cun- tayõ yõkmasõndan sonra döndüğü Atina’da Cumhurbaşkanõ olan Konstantin Karamanlis, Akro- polis’te yeni bir müze yapõlmasõ gi- rişiminde bulundu, ancak düşüncesi gerçekleşemedi. 1981’de başbakan seçilen An- dreas Papandreu’nun Kültür Ba- kanõ ünlü sanatçõ Melina Merku- ri, “müze” yapõmõndan önce, Bri- tish Müzesi’nde sergilenen Parthe- non kabartmalarõnõn geri alõnmasõ- na ağõrlõk verdi. Tapõnağõ çevrele- yen 160 m uzunluğundaki 96 par- ça kabartmadan 56’sõnõ, sonradan “Lord Elgin” unvanõ ile tanõnan İs- tanbul’daki İngiliz Büyükelçisi Thomas Bruce 1800’lerin ilk yõl- larõnda Londra’ya kaçõrmõştõ. Ancak İngilizler “Antik Yunan uygarlığını biz sizden daha iyi ko- ruyoruz, çünkü sizdeki ‘nefos (hava kirliliği)’ bu yapıtlara zarar verir” diyerek Merkuri’yi püs- kürttüler. Yunan hükümeti, İngi- lizlerin bu kozunu ellerinden almak için Akropolis’te müze yapõmõ için harekete geçti. Yeni müze için 2000’de uluslar- arasõ bir yarõşma düzenlendi. Ya- rõşmayõ Amerikalõ Bernard Tschu- mi ve Yunan Mihail Fotiadis’dan oluşan mimarlar grubu kazandõ. Binayõ güçlendiren betonarme, geometrik görünümlü tasarõmda, yatay ve dikey cam olgusu öne çõ- kõyor. Temel atõlõrken, yörede evleri ka- mulaştõrõlanlar ile uluslararasõ mü- zeciler örgütünün tepkileri öne çõk- tõ. Akropolis tepesinin yamacõnda kalan bu alandaki kalõntõlarõn ne olacağõ bilim insanlarõnca tartõşõlõr hale geldi. Gerek müzeye girişte, gerek ilk katõnda ziyaretçiler yatay cam üzerinde yürürken aydõnlatõl- mõş olan korumaya alõnmõş bu ka- lõntõlarõ da görme olanağõnõ bulu- yorlar. En üst kat, Londra’daki kabart- malarõn geri geleceği umuduyla genel olarak boş bõrakõlmakla bir- likte, şimdilik alçõdan kopyalarõ sergileniyor. Ziyaretçiler, müzede gezerken dikey cam alanlardan da Akropolis Tepesi’ndeki tapõnağõ görerek zaman tünelinde dolaşõ- yorlar. Açõlõşta konuşan Kültür Bakanõ Antonios Samaras, “Ne yazık ki müzeyi Parthenon’a tüm kalbi- mizle adayamıyoruz. Çünkü İÖ 5. yüzyılda yapılmış bu heykellerin yarısının zorla sürgüne götürül- mesi yalnız Yunanistan için değil, tüm dünyaya da haksızlıktır. British Müzesi’nde rehin tutul- maları olacak iş değildir” dedi. Bu yõl sonuna değin “bir otobüs bileti fiyatı” olan 1 Avro’ya gezi- lecek müzenin giriş ücreti yeni yõlda 5 Avro’ya yükselecek. Mü- zenin yõlda 2.5 milyon turist çek- mesi bekleniyor. tina’daki müze açılmadan önce, Kültür ve Turizm Bakanı Günay’ın “Ankara’da büyük bir Anadolu Uygarlıkları Müzesi açacağız” sözleri umut vermişti. Ama müze yapımı için bütçede 1 TL’lik bile ödenek ayrılmaması, umudu seraba dönüştürdü. Yeni Akropolis Müzesi’nin yılda 2.5 milyon turist çekmesi bekleniyor. (Fotoğraf: METİN İLEM) Bugün Maçka Küçükçift- lik Park’ta gerçekleşecek festivalde Boban Markovich Orkestar, Deladap!, Selim Sesler gibi Balkan müziğinin hem ağõr toplarõ hem de taze gruplarõ var. A Jackson’ın ilk kez 9 ya- şında sahneye çıktığı Apollo Tiyatrosu’nun önü. Deladap! NLP TRAINER Practitioner Master Practitioner Koçluk Hõzlõ Okuma Eğitmeni Hafõza Eğitmenliği 6 Eğitim 1.800 TL Son Kayõt: 30 Haziran Eğitim: 1-24 Temmuz www.nlp2009.com Tlf: 0322 232 90 04
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle