18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C M Y B SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN 2009 PAZAR 10 MÜZİK [email protected] HATİCE TUNCER K ardeş Türküler’in konserleri, Anado- lu’dan Rumeli’ye, Karadeniz’den Mezopotam- ya’ya doğru halklarõn şöleni havasõnda geçer. Halklarõn kardeşliği yüreklerde hep bir- likte hissedilir, ritimlerle co- şulur, melodilerle hüzünleni- lir, vokallerle dilden dile do- laşõlõr. Kardeş Türküler, 10 yõldõr gelenekselleşen yaz kon- serlerinde bu kez İstanbul’da- ki buluşmalarõ anlatmaya ha- zõrlanõyor. YAZ KONSERLERİ Boğaziçi Üniversitesi’nde Boğaziçi Gösteri Sanatlarõ Topluluğu’nun (BGST) müzik projesi olarak kurulan Kar- deş Türküler’in Harbiye Açõk- hava Tiyatrosu’nda yõllarca “Geleneksel Açıkhava Yaz Konserleri” son yõllarda Ku- ruçeşme Arena’da gerçekleş- tiriliyor. Müzik ve dansõn bu- luştuğu, BGST’nin çeşitli alanlarõnda üretilenlerin ser- gilendiği bu gösterilerde Kar- deş Türküler; geniş bir coğ- rafyanõn halk şarkõlarõnõ, dans- larõnõ sergiliyorlar ve “Halk- lar bütün farklılıklarıyla ve bütün ortaklıklarıyla bir arada, eşit bir biçimde kar- deşçe yaşasınlar” isteklerini dile getirmeye çalõşõyorlar. SEVGİ, DÜRÜSTLÜK Müzikseverlerin Sezen Ak- su’nun seslendirdiği şarkõlarõnõ özellikle de “Gülümse” bes- tesinden tanõdõklarõ Arto Tunçboyacıyan, 1996 yõlõnda kaybettiğimiz ağabeyi sanatçõ Onno Tunç’un müzik yaşa- mõndaki etkisini her fõrsatta di- le getiriyor. 1981 yõlõnda Ame- rika’ya giden Arto Tunçbo- yacõyan “28 senedir dışarıda yaşıyorum ama.. benim bu- rayı terk etmem kendimi terk etmem demek olur” di- ye konuşuyor. Tunçboyacõ- yan, “güven duygusunun dünyanın en en büyük zen- ginliği” olduğunu her fõrsatta dile getiriyor: “İnsanlar neden silah alır- lar? Çünkü etrafında bir güvensizlik var. Milyarlar, trilyonlar dönüyor. Bir baş- bakan olduğunu düşün. Li- dersin fakat sokağa çıkıp bir şey alamıyorsun. Çünkü halkın lideri olmuyorsun. Güven benim için en büyük bir huzur. Ne kadar zengin olsan altınlarla kaplanmış bir odada yaşamak mecbu- riyetinde kalıyorsun. Bir şeyler yaratıyoruz, ona değer veriyoruz, sonra o değer için birbirimizi öldürüyoruz. Onun için ‘güven en büyük zenginliğimiz’ diyorum. Be- nim cebimde hiç para ol- masın, ama sağımdaki so- lumdaki insanlara güvene- bileyim. Ben gider iş yapar, bir şeyimi bulurum.” Tunçboyacõyan’õn kasketi- nin üzerine İngilizcesini yaz- dõrdõğõ “Sevgi, saygı ve dü- rüstlük” sözcükleri yaşam felsefesinin temelini oluştu- ruyor ve “Bunların haricin- de neye ihtiyacımız var” di- ye soruyor: “Ortada görünmeyen gü- cün tek korktuğu şey insan- lığın birleşmesi, aynı za- manda aynı şey için karar vermesi. Ama insanlığın da kurtuluş yolu bu. Bir araya geldiğimiz zaman o büyük güç değişir. Çünkü biziz onu büyük güç yapan. Biz ol- mazsak o kendi kendine ay- naya bakıp ben en büyü- ğüm mü diyecek...” BEN İNSANIM Arto Tunçboyacõyan “Siz bir müzisyen..” diye başladõ- ğõmõz sözümüzü hemen kese- rek “Yok ben insanım” diye düzeltiyor: “Ben müziği hayatın sesi olarak yaşıyorum. Onun için bu müziğe ‘avangart folk’ diyorum. Zaten dışarda ‘Mr. Avant-garde folk’ benim la- kabım. Böyle bir tarz kimse yapmadı. ‘Özünü kaybetme- den tecrübelerinle yarõnõ hayal edebilmek’ demek. Yaşadı- ğımı ses haline getirdiğim için sanki politikayla ilgile- niyorum gibi oluyor. Hal- buki ben polikita ile ilgilen- miyorum.. ama politika be- nim tuvaletime bile giriyor. O tuvalet kâğıdını bilmem ne kadar vermiş, bilmem hangi şirket satıyor... Be- nim politika ile ilgim yok, kendi geliyor.” Enhõzlõhayvankaplumbağa “Y ön gösterme”yi çok tehlikeli bulan Tunçbo- yacõyan “Çizgilerime bakar- san ihtiyatlı. Ben kimseye yön vermiyorum. Sadece tecrübelerimi paylaşabilirim herkesle” diyor: “Ben sis- temlere, hükümetlere ağzı- ma geleni söylerim ama hal- ka değil. İsrail’i protesto et- tim, gitmedim. Ben herkese insan olarak bakarım, ama fikirler için tartışırım. Onno ile de stüdyoda ağabey-kar- deş tartışırdık. Benim için en hızlı hayvan kaplumba- ğa. Her gün kontrol ettiğim bir nokta var, insanlık için saygısızlık olmasın. Çünkü o benim gururum insanlığım. Ben Ermeni olarak doğma- dım.. insan olarak doğdum. Ermeni olduğumu okulda öğrendim. Biz nefret ve kin- le büyümedik, kimse boşuna aramasın.” YAŞADIĞIN YER Kardeş Türküler’in solistle- rinden Öney neden İstanbul’u anlattõklarõnõ açõklarken “2010 Avrupa Kültür Baş- kenti” için hazõrlanan projele- re dikkat çekiyor ve “Bazıla- rının samimiyetinden insan şüpheleniyor” diyor: “Bizim için ise İstanbul aslında bu senenin gündemi değil. Önce geleneksel mü- ziklerle başladı Kardeş Tür- küler bu işi yapmaya. Ben İstanbul’a geleli 20 yıl oldu ve benim memleketim İstan- bul artık. Nerede doğduğun değil, artık nerede yaşadığın önemli derler ya.. İstanbul’da bilinçlendim, İstanbul’da dünyaya bakı- şım şekillendi. Burada bir hayat oluşturmaya çalışıyo- ruz. Üç-dört yıldır da yavaş yavaş yaşadığımız kente, bütün meselelerine dair bes- teler yapmaya başladık. Sa- dece kimlik sorunu değil, sınıf meselesi, ekonomik kriz.. bunlar da bizi çok et- kiliyor. Biz, bu hayatın gö- rülmeyen ya da gösterilme- yen yönünü ortaya çıkarma derdindeyiz.” Kardeş Türküler’in solist ve müzisyenlerinden Vedat Yıldırım “İstanbul, memleketi- mizin yoğunlaşmış hali” diyor ve devam ediyor: “İstanbul, Kardeş Türküler’in dillendirmesi gereken bir mekân. 2010 Kültür başkenti gündemi de vesile ol- du. Herkesin İstanbul’u anlata- cağı etkinlikler olacak. Kardeş Türküler’in de, İstanbul’un rek- lamlarda, televizyonlarda anla- tılmayan tarafını da anlatması gerekiyor. Bunu yaparken pesi- mist bir yerden söylemiyoruz aslında. Güzellikleri de dillendi- rilecek. Gelenler, gidenler, ne- leri kaybettik? Dans, müzik ve görüntülü gösteri olacak.” Kardeş Türküler’in, 24 Hazi- ran Çarşamba İstanbul Eczacı- lar Odası’nda “Kardeş Türkü- ler’le İstanbul” gösterisiyle yap- tığı basın toplantısında bilgilen- dirme görevini BGST dansçıla- rından Banu Açıkdeniz ve so- listlerden Fehmiye Çelik üstlen- di. Çelik, konserin ilk bölümü- nün İstanbul’a ayrıldığını, ikinci bölümde Kardeş Türküler’in 15 yılı aşan müzikal yolculuğun- dan bir seçki sunacaklarını söyledi: “Severek dinlediğimiz ‘Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul’ şarkısından belki ilham alarak İstanbul’a biraz kenardan, aşağıdan bakmaya çalıştık. Bakarken de gördükle- rimizi kendi sazımızla kendi sö- zümüzle anlatmak istedik.” 15 YILLIK YOLCULUK Reem Kelani 30 Haziran Salõ akşamõ Kuruçeşme Arena’da sahne alacak olan Kardeş Türküler, Arapça ve İbranice şarkõlarõ bir arada seslendirerek Ortadoğu’da barõş çağrõsõ yapacak. Filistinli sanatçõ ve aktivist Reem Kelani’yi konuk edecek Kardeş Türküler, Ermeni sanatçõ Arto Tunçboyacõyan ile sahneyi paylaşacak. İlkem Balseçen Arto Tuncboyacıyan Salih Gürkan Çakar Fehmiye Çelik Burcu Yankın KardeşTürküler,Arena’daArtoTunçboyacõyan veFilistinliReemKelaniilesahneyipaylaşacak İstanbul’a kenardan bakõş Basın toplantısı tam da Kardeş Türküler’e yakışır nitelikteydi. Arto Tunçboyacıyan “Her gün dünyaya doğar bir insan” şarkısını söyledi ve ardından Kardeş Türküler yalnızca ritim ve vokallerle, ezgilerle bir geziyi çıkarıverdiler. 12öğrenciyebiröğretimüyesi FİGEN ATALAY KKTC/GÜZELYURT - ODTÜ Kuzey Kõbrõs Kampusu Rektörü Prof. Dr. Turgut Tümer, başarõlõ üniversite adaylarõnõ, “hem iyi bir üniversitede öğrenim görme- leri hem de istedikleri alanda meslek sahibi olmaları” için OD- TÜ Kõbrõs’a çağõrõyor. ODTÜ Ankara’dan daha düşük puanlarla girilebilen ODTÜ Kõb- rõs’ta uygulanan eğitim program- larõ, ODTÜ Senatosu tarafõndan onaylanõyor ve tüm programlar- da, ODTÜ eğitim anlayõşõ ve de- ğerlendirme standartlarõ uygula- nõyor. ODTÜ, Kuzey Kõbrõs Kam- pusu’nda verilen eğitimin kalite- sini garanti ediyor ve mezunlara ODTÜ Rektörü’nün imzasõnõ taşõ- yan “TC Orta Doğu Teknik Üni- versitesi Kuzey Kıbrıs Kampusu” diplomasõ veriliyor. TAVİZ YOK Üniversite Rektörü’nün verdiği bilgilere göre, eğitim dili İngiliz- ce olan ODTÜ Kõbrõs’a yerleşen öğrencilerin yüzde 85’i İngilizce öğrenmek için önce Hazõrlõk Sõnõ- fõ’nda okuyor. Bir yõlõn sonunda bu öğrencilerden yalnõzca yüzde 70’i 1. sõnõfta öğrenim görme hakkõnõ kazanõyor. Kalan yüzde 30 sõnõf tekrarõ yapõyor. Üniversite yönetiminin en önem verdiği konu “eğitim kalitesi” ve kesinlikle taviz vermiyorlar. Rektör Prof. Dr. Tümer, “Üni- versite adayları neden ODTÜ Kıbrıs’ı tercih etsinler” sorusunu şöyle yanõtladõ: “Gençler üniver- site ve meslek tercihi arasında sı- kışıp kalıyor. Hem iyi bir üniver- site istiyorlar hem de istedikleri bir meslek alanında uzmanlaş- mak. Pek azı bu ikisini birden gerçekleştirebiliyor. ODTÜ en çok tercih edilen üniversiteler- den. ODTÜ Kıbrıs ise gençlere birçok meslek alanı seçeneği su- nuyor. Burayı seçmeleri halinde hem iyi bir üniversitede öğrenim görmüş olacaklar hem de iste- dikleri mesleği seçecekler.” ÖĞRENCİ PROFİLİ ODTÜ Kõbrõs’ta öğrenim gören öğrencilerin yaklaşõk yüzde 90’õ TC uyruklu, yüzde 5’i KKTC uy- ruklu, yüzde 5’i ise üçüncü uyruk- lu öğrencilerden oluşuyor. TC uy- ruklu öğrencilerin yüzde 85’i baş- ta Anadolu Liseleri olmak üzere devlet lisesi mezunlarõndan oluşu- yor. Önümüzdeki yõllarda KKTC ve üçüncü uyruklu öğrenci oran- larõnõn arttõrõlmasõ hedefleniyor. ODTÜ Kõbrõs’ta, Angola’dan 18 öğrenci de British Petrolium (BP) bursuyla öğrenim görüyor. ODTÜ Kõbrõs’ta yõllõk eğitim ücreti 9 bin lira. Okulda çeşitli burs olanaklarõ da bulunuyor. Prof. Dr. Turgut Tümer ODTÜ Kõbrõs, başarõlõ ve çalõşkan gençleri bekliyor. Kampusta yüzde 30’u burslu olmak üzere 1280 öğrenci öğrenim görüyor İstanbul’da toplanan bilim insanlarõ ‘umut’ verdi Kanser tedavisi için yeni ilaçlar İstanbul Haber Servisi - Amerikan Klinik Onkoloji Derneği’nin (ASKO) dün Hilton Oteli’nde düzenlediği toplantõda, uzmanlar tarafõn- dan akciğer, karaciğer, pan- kreas, gastrik ve çeşitli kan- ser hastalõklarõnõ tedavi yön- temleri ele alõndõ. İÜ Çapa Tõp Fakültesi On- koloji Enstitüsü doktorlarõn- dan Mert Başaran, Türki- ye’de kanser ilaçlarõnõn ABD ve Avrupa’ya göre da- ha ucuz olduğunu ifade ede- rek “Türkiye’ye yakında yeni ilaçlar gelecek. Bunlar tedavide çok büyük geliş- meler kaydedecek” dedi. Başaran, prostat kanserinin tedavisinde yeni uygulama- larõn da yakõnda Türkiye’de olacağõna dikkat çekti. GELİŞMELER MASADA Vehbi Koç Vakfõ Ameri- kan Hastanesi Hematoloji Bölümü hekimlerinden Mustafa Çetiner, kanser te- davisindeki gelişmeleri ak- tardõktan sonra sözlerini Einstein’õn “Bir gün her şeyi bilebileceğimiz umu- dunu elimizden almayın” sözlerine gönderme yaparak “Umudumuz bize kalsın” diye tamamladõ. Çukurova Üniversitesi Tõp Fakültesi öğretim görevlile- rinden Prof. Dr. Semra Pay- daş, lösemide yapõlan araş- tõrmalarõn iyi sonuçlar verdi- ğini ifade ederek “Gelinen noktada güzel gelişmeler oluyor” diye konuştu. 42 bin ton çöp çıkarıldı İZMİR (AA) - İzmir Büyükşehir Belediyesi, bir aydõr ara vermeden sürdü- rülen çalõşmalar so- nucu Meles, Arap ve Poligon derelerinden 42 bin ton atõk mal- zeme ve balçõk çõka- rõldõğõnõ duyurdu. Körfez’e kum çakõl girişini önlemek için başlatõlan dere te- mizlik çalõşmalarõ, 15 gün daha süre- cek. Temizlik çalõş- malarõnõn bitmesiyle atõğõn 50 bin tona çõkmasõ bekleniyor. İklim için söz Senato’nun WASHING- TON (AA) - ABD Başkanõ Barack Obama’nõn destekle- diği, küresel õsõnma- dan sorumlu karbon- dioksit ve diğer sera etkisi yaratan gazla- rõn atmosfere salõmõ- nõn önemli ölçüde azaltõlmasõnõ öngö- ren yasa tasarõ mec- listen geçti. Yasalaş- masõ için Sena- to’dan da geçmesi gereken tasarõ, pet- rol rafinerileri ve dev şirketlerin sera etkisi yaratan gazla- rõn salõmõnõ kademe- li olarak azaltmasõnõ öngörüyor. Uzmanlar, akciğer, karaciğer, pankreas kanser hastalıklarının yeni tedavi yöntemlerini anlattı. CMYB C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle