21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ; iki haftadır kamuoyunu ayağa kaldıran “kâğıdın (belgenin) sahte olduğuna inandıklarını ve bu ne- denle askeri savcılığın soruşturmaya gerek gör- mediğini” söyledikten sonra… Sivil savcılıktan beklediklerini açıklıyor: Sahte belgeyi kim veya kimlerin hangi amaçla tezgâh- ladığını saptamalarını istiyor. Başbakan ise Başbuğ ile aynı kanıda değil. Ter- sine görüşler sergiliyor. “Kâğıt parçasına” sahte diyemiyor. Hatta “fo- tokopi dahi olsa” üzerindeki araştırmaların devam etmesini istiyor. “Askeri yargının konuya farklı yak- laştığını” açıklıyor. Orgeneral Başbuğ, savcıların yanı sıra devletin istihbarat servislerinin sahte belge yapımcılarını bulmalarını istiyor. Başbakan ise bu konuyu araştırmalarını em- rindeki istihbarat servislerinden istemeyi aklının ucundan geçirmiyor. İktidar siyasal gıdası olan darbe söylentilerinin -belge sahte de olsa- sürekli gündemde kalma- sını istiyor. Orgeneral Başbuğ; komutan ve Genelkurmay Başkanı olarak demokratik rejime aykırı düşe- ceklerin TSK bünyesinde olmadığının ve bulu- namayacağının altını çiziyor. Başbakan ise -açıkça söylemiyor ama- TSK için- de hâlâ cuntalar peşinde. Zira din kökenli siyaset anlayışı laik demokra- tik cumhuriyet ordusunu daima potansiyel tehdit olarak görüyor. Askerin sesini gücünü kesmek için her fırsattan yararlanıyor. Bu politikayı demokratik rejimin koruyucusu söy- lemleriyle örtüyor. Orgeneral Başbuğ, “TSK’nin üzerinden elinizi çe- kin” derken; acaba malum amaçlarına varabilmek için önlerindeki tek engel olarak gördükleri ordu düşmanı, asker karşıtı kimi gazeteleri mi hedef alı- yor? Yoksa “TSK üzerinden kendinizi siyasi tanımlama düşüncesinden ve gayretlerinden vazgeçi- niz…TSK’ye karşı medya üzerinden asimetrik bir psikolojik harekât yürütmeye son veriniz” derken; uyum içinde görünme çabalarına karşın darbe söy- lentilerini sürekli işleyen ve gündeme taşıyan ik- tidara mı sesleniyor? Oysa bir gece yarısı: Başbuğ Mersin’e RTE ter- sine giderken AKP iktidarı, askere darbeyi içeren önceden planlanmış bir uygulamayı TBMM’de yü- rürlüğe koyuyor. 25 Haziran’ı 26’ya bağlayan gece yarısı RTE; Er- genekon yetkili savcılarına (veya savcılara) yeni ola- naklar sağlayan, askeri Ergenekon davasına çekmesi olası ve askersel yargıya darbe niteliğinde bir adım atıyor. 26 Haziran sabahı saat 01.30’da bir değişiklik önergesiyle AKP iktidarı: “TCY’de yapılan deği- şiklikle askerlerin bundan böyle işlediği anayasal düzene karşı suçlar ile terör ve silahlı örgüt suç- ları (darbe vs.), Ergenekon davasında olduğu gi- bi özel yetkili sivil savcılar tarafından” soruşturu- lacak ve yargılama bu suçlara bakan özel yetki- li ağır ceza mahkemelerinde yapılacak!.. Bu, ne demek? Şu demek: Ergenekon savcıları diledikleri anda astsubay, subay (tüm veya or) ge- neral veya amiral olduklarına bakmaksızın.. da- ha önceki örneklerde görüldüğü gibi muvazzaf as- kerin evini basabilecek, gözaltına alacak, sorgu- layacak ve tutuklanmasını sağlayabilecek! Yasadaki bu değişiklikle Orgeneral Başbuğ’un “Askerin suçlarına askeri yargı bakar” vurgusu ha- vada kalıyor. Değişikliğin getireceği önemli sakıncalar bir ya- na, TBMM’de bir sabaha karşı kabul edilen de- ğişiklik, daha başka ancak rejimsel açıdan hazin manzarayı da beraberinde getiriyor. “Uyuyan güzel” muhalefetimiz; CHP’si, MHP’si, AKP çoğunluğunun TCY’de yapmaya giriştiği de- ğişiklikten haberi bile yok. Muhalefet partilerinin grup başkanvekilleri, belki de milletvekilleri o sı- rada genel kurulda bulunmuyor. Beri yandan Orgeneral Başbuğ da 26 Haziran günü saat 11.00’deki basın toplantısında, 10 sa- at önce kabul edilen yasanın sözünü etmediğine göre değişiklik konusunda -herhalde- bilgilendi- rilmedi. Basın toplantısını izleyen medyaya gelince: “Uyuyan güzel” muhalefet gibi... 10 saat önce TBMM’den AKP’nin geçirdiği değişikliğe dair tek bir soru sormuyor. Bilgisi olmadığı için fikri de yok! Bu değişiklik Çankaya’dan geçerse, ne çare as- ker de Ergenekon davasına ortaklığı olası bir ko- numa getiriliyor. Kafasındaki plana göre RTE; gerekçe olarak Av- rupa Birliği kriterleri, sivil demokrasi diye diye as- kere yeni bir darbe daha vuruyor. Tabii son hamleye asker düşmanlarının alkış- ları arasında girişiyor. Basın toplantısındaki açıklamalar sadece bir sahte belgeyle bağlantılı gerçekleri dile getirmi- yor. Asker gerçeğini de anımsatıyor. Başbuğ “TSK’den elinizi çekin” diyor. Diyor, diyor ama; boşuna! RTE’nin eli her fırsatta TSK’nin içinde! SAYFA 28 HAZİRAN 2009 PAZARCUMHURİYET 14 HABERLERİN DEVAMI İstanbul PB 30 Edirne Y 32 Kocaeli PB 31 Çanakkale Y 27 İzmir PB 32 Manisa PB 33 Aydın PB 33 Denizli PB 34 Zonguldak PB 26 Sinop PB 28 Samsun PB 29 Trabzon Y 25 Giresun Y 26 Ankara Y 31 Eskişehir Y 30 Konya PB 30 Sıvas PB 28 Antalya PB 33 Adana PB 34 Mersin B 32 Diyarbakır B 36 Şanlıurfa B 37 Mardin B 33 Siirt B 35 Hakkâri Y 24 Van Y 26 Kars Y 21 Oslo PB 30 Helsinki PB 19 Stockholm PB 31 Londra PB 27 Amsterdam Y 24 Brüksel Y 25 Paris PB 25 Bonn Y 30 Münih Y 27 Berlin Y 27 Budapeşte Y 26 Madrid Y 33 Viyana Y 22 Belgrad Y 24 Sofya Y 24 Roma Y 24 Atina Y 29 Zürih Y 26 Moskova Y 29 Aşkabat B 34 Astana Y 21 Taşkent B 39 Bakû Y 27 Bişkek Y 33 Tiflis B 22 Kahire B 32 Şam B 33 Ülkemizin kuzey iç ve doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Mar- mara’nın güneyi, İç Ege, Batı Karadeniz’in iç kesimleri gök gürül- tülü sağanak yağmurlu, diğer yerler az bulutlu geçecek. Hava sıcaklı- ğı ülkenin kuzeydoğu kesimlerinde 2 ila 4 de- rece azalacak. GÖKÇE DOĞAN (YILDIRIM) ile M. FATİH DOĞAN Evlendiler. Mutluluklar diliyoruz. 27.06.2009 İstanbul Asiye - Basri Yılmaz / IŞIL ÖZGENTÜRK Ne biçim yaz, hani öyle bir hale geldik ki, sanõrsõn yarõn ülkede darbe olacak. Yapma- yõn Allah aşkõna, zaten sivil bir darbemiz var, askerisi kusur kalsõn. Ne beklenmedik bir şey, Michael Jackson ölmüş. O dünyanõn yaşayan en büyük efsa- nelerinden biriydi, sevseniz de sevmeseniz de o vardõ. Elli yaşõnda, çok genç öldü. Kalabalõklarõn önünde şarkõ söylemeye beş yaşõnda başlayan Jakcson’õn kõrk beş yõ- lõ hep o kalabalõklarõ doyurmak, onlara hep daha iyisini sunmak için insanüstü bir çalõş- mayla geçti. Üstelik o bir siyahtõ ve henüz Obama Amerikan Başkanõ seçilmemişti, ne kadar iyi müzik yaparsa yapsõn, mahallede ve okulda, beyaz çocuklarõn onu “pis zen- ci” diye çağõrdõklarõnõ asla unutmamõştõ, umutsuzca beyaz bir tene sahip olmaya ça- lõşmasõ bundandõ. O, Amerika’da siyahlarõn hak mücadele- sinin en yoğun olduğu seksenli yõllarõn şar- kõcõsõydõ, şarkõlarõnda ezilen, adam yerine kon- mayan, en alttakilerin hikâyeleri, başkaldõrõ- larõ vardõ. Sadece Amerika’nõn değil bütün ezilmişlerin yanõndaydõ, 1985 yõlõnda Afrika için “We Are The World” harekâtõnõ dü- zenleyen, onlarca müzik insanõnõ Afrika’- daki açlõğa dikkat çekmek için şarkõlara da- vet eden oydu. Amerika için fazlaydõ, sözleriyle, çocuksu tavõrlarõyla aykõrõydõ ve Amerika onu ceza- landõrdõ, çocuk taciziyle suçlandõğõnda tüm medya karşõsõndaydõ. Davalarõ beyazlarõn in- tikam çõğlõklarõ içinde görüldü ve aklandõ. Obama’yõ başkan seçen toplum, savaşa, sö- mürüye karşõ olan bir başka siyahõ, sinsice ce- zalandõrmõştõ. Çünkü o sokaklarõn kara ço- cuğuydu. isilozgenturk gmail.com Baştarafı Arka Sayfada Dünya dönüyor sen ne dersen de... TRT Başkanı’ndan ‘komik’ itiraf SELDA GÜNEYSU ANKARA - TRT Destek Hizmetleri Dai- resi Başkanõ Mesut Ertanhan, başkan yar- dõmcõlarõ ve müdürlere gönderdiği yazõda, başkanlõğõn hizmet alanlarõnõn geniş olma- sõndan ötürü “işlere yetişemediğini” itiraf etti. TRT çalõşanlarõ Ertanhan’õn gönderdi- ği yazõyõ “komik” buldu. Ertanhan, birimdeki diğer daire başkan- lõklarõna gönderdiği 4557 sayõlõ resmi yazõ- sõnda şöyle dedi: “Bilindiği üzere Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, 2008 yılında kurumumuzda yaşanan yeniden yapı- lanma sonucu yeni kurulan ancak yasa de- ğişikliğinden önceki dönemde yer alan Sosyal İşler ve İç Hizmetler Dairesi Baş- kanlığı, Yapı İşleri Dairesi Başkanlığı ve Savunma Sekreterliği birimlerinin (yani 3 daire başkanlığının) birleştirilmesi ile oluşturulmuş büyük ve çok değişik hizmet alanları olan daire başkanlığıdır. Bunun neticesi olarak Daire Başkanı olmam do- layısıyla bütün yapılacak işlemleri, iş- lem bazında takip etmem fiilen ve huku- ken mümkün değildir.” Ertanhan ilgili yazõsõnda ayrõca, işlerin ge- cikmesinden doğacak zararlardan müdür ve başkan yardõmcõlarõnõn sorumlu tutula- cağõnõ bildirdi. ‘Daha ne kadar görevde kalacak?’ TRT çalõşanlarõ Ertanhan’õn kaleme aldõ- ğõ resmi yazõyõ “komik” olarak değerlen- dirdi. Adlarõnõ vermek istemeyen TRT ça- lõşanlarõ, konuyla ilgili yaptõklarõ açõklama- da, “Sayın TRT Genel Müdürü İbrahim Sa- hin, sizin Daire Başkanı olarak atadığınız Mesut Ertanhan diyor ki ‘Ben bütün işle- ri takip edemiyorum’. Siz de adama ikin- ci bir daire başkanlığının vekâletini ve- riyorsunuz. Böyle bir itirafta bulunan bir başkanı daha ne kadar görevde tutacak- sınız? Ayrıca Mesut Ertanhan, TRT’nin yeniden yapılanması ile ilgili yasa deği- şikliği dahil bütün süreçlerde yer aldı. Ba- zı dairelerin kaldırılması, bazılarının bir- leştirilmesi önerisini bizzat kendisinin de içinde bulunduğu 5 kişilik komisyon yap- tı. Adam şimdi kalkmış, ‘Bu kadar daire bir- leşti, iş yükü arttõ, ben yetişemiyorum’ di- yor. Peki, bu dairelerin birleştirilmesini önerirken, altına imza atarken, aklınız nerdeydi diye sormazlar mı adama” de- diler. Ertanhan, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlõğõ’nõn yanõnda Eğitim Dairesi Baş- kanlõğõ görevini de vekâleten yürütüyor. Destek Hizmetleri Dairesi Başkanõ Mesut Ertanhan: İşlere yetişemiyorum TEVFİK AKBAŞ AYDIN - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 9 Mart 2009’da Aydõn’da düzenlediği mi- tingden sonra kendisini protesto eden 13 yaşõnda- ki N.O. aleyhine Aydõn Çocuk Mahkemesi’nde ha- karet davasõ açtõ. N.O’nun avukatõ ve CHP Mer- kez İlçe Başkanõ Barkan Kalınomuz, “Başba- kan’ın N.O’ya fiziksel şiddet uyguladığına iliş- kin takipsizlik kararına itiraz etmiştik. İlk du- ruşmayı beklerken karşı dava geldi. Bu yargı- ya müdahaledir” dedi. İddiaya göre N.O, Erdoğan’õn Aydõn mitinginin ardõndan babasõnõn işsiz kalmasõna tepkisini “Al- lah cezanızı versin” sözleriyle gösterdi. N.O bu- nun üzerine gözaltõna alõndõ. N.O. savcõlõktaki ifa- desinde Erdoğan ve korumalarõnõn Başbakanlõk oto- büsünde fiziksel şiddet uyguladõğõnõ söyledi. Avu- kat Kalõnomuz’un yaptõğõ suç duyurusunun ar- dõndan Aydõn Cumhuriyet Başsavcõlõğõ takipsizlik kararõ verdi. Kalõnomuz karara itiraz ederken son olarak Başbakan’õn Aydõn Çocuk Mahkemesi’nde N.O. hakkõnda hakaret davasõ açtõğõ belirtildi. ÖDP’li Taş: AKP’nin dini imanı para ALİCAN ULUDAĞ ANKARA - Özgürlük ve Daya- nõşma Partisi’nin (ÖDP) yeni Ge- nel Başkanõ Alper Taş, “AKP maneviyat adına iktidara geldi. Fakat AKP’nin dini imanı para oldu. AKP piyasa tanrısına tapı- yor. Zengin bir İslami kesim ya- rattı. Bu kesim yoksullara öteki dünyayı öneriyor ama kendisi bu dünyanın nimetlerine tapı- yor. Zenginlerin İslamını bugün AKP ve Fethullahçılık temsil edi- yor” dedi. ÖDP’nin yeni genel başkanõ Al- per Taş sorularõmõza şu yanõtlarõ ver- di: - En önemli hedefiniz nedir? - Bugün ÖDP gibi devrimci bir partiyi, siyasal olarak güçlendirecek toplumsal damarlarõmõz zayõf. Sos- yalizmi amaçlayan bir parti ancak toplumsal güçlere dayanarak siya- seten güç olabilir. O yüzden en önemli hedeflerimizden biri siyaseti toplumsallaştõrmak. - Ekonomik kriz bunun için fırsat olabilir mi? - Serbest piyasa ideolojisinin dar- be yemesi ve bunun yerine kamu- cu, sosyalist fikirlerin topluma ak- tarõlmasõ konusunda bize önemli bir fõrsat sunuyor. Ama kriz dönemle- ri aynõ zamanda gerici, faşist ve oto- riter yönelimlerin de gelişebileceği bir zemine işaret eder. - CHP lideri Deniz Baykal’ın 12 Eylül darbecilerinin yargılana- bileceği yönündeki sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? - Baykal’õn bu önerisini olumlu bulduk ancak bu öneriyi yapmakta çok geç kaldõ. Bu öneri aslõnda AKP’nin bu konudaki samimiyeti- nin testi haline geldi. Yani ortada ya- põlmõş bir darbe var. Bunlar hâlâ da- ha yargõlanmamõş, yargõlanmayõ engelleyen bir anayasa maddesi var. Bir de ortada darbe girişimin- de bulunmakla suçlanan insanlar var ve bunlar yargõlanõyor. - Ergenekon’u mu kastediyor- sunuz? - Evet. AKP paşalarõn yargõlan- masõnõ öyle bir hale getirdi ki; san- ki kendisi darbe karşõtõ, gerçekten demokrat ve Türkiye’nin darbeler- le köklü hesaplaşmasõnõ istiyor gi- bi bir demokrasi havasõnõ pompalõ- yor herkese. Bütün darbelerin ar- kasõna dizilmiş, desteklemiş sağcõ- lar demokrat ilan ediliyor. Darbe- lerin mağduru olmuş, işkence gör- müş, idam sehpalarõnda asõlmõş sol darbecilikle itham ediliyor. Dar- becilerle hesaplaşmayõ istiyorlarsa, bunun turnusolu 12 Eylül darbeci- leriyle hesaplaşmaktõr. - Peki, bu tartışmalar içinde Gü- len cemaatini nasıl değerlendiri- yorsunuz? - 12 Eylül özellikle siyasal İslamõn önünü açtõ. Fethullah Gülen’le devlet arasõndaki ilişki inişli-çõkõş- lõ bir ilişkidir. Zaman zaman uz- laşma, zaman zaman da çatõşma şek- linde... Bugün gelinen aşamada õlõmlõ İslamcõlõğõn sosyal anlamda karşõlõğõ Fethullahçõ cemaattir, si- yasal alanda karşõlõğõ ise AKP’dir. - Gündemde bir de Deniz Fe- neri soruşturması var... - Deniz Feneri meselesinin özü şu- dur: Yetim hakkõ, kul hakkõ yeme- yiz diyenlerin yetim hakkõ, kul hak- kõ yiyerek nasõl zenginleştikleri- nin bir göstergesidir. Aslõnda AKP maneviyat adõna, din-iman adõna ik- tidara geldi. Fakat AKP’nin dini imanõ para oldu. AKP piyasa tanrõ- sõna tapõyor. İslami bir zengin kesim yarattõ. Ve bu kesim yoksullara öteki dünyayõ öneriyor ama kendi- si bu dünyanõn nimetlerine tapõyor. Bu da şöyle bir tablo yaratõyor: Zen- ginlerin İslamõ ile yoksullarõn İsla- mõ sõnõfsal olarak ayrõşõyor. Zen- ginlerin İslamõnõ bugün AKP ve Fet- hullahçõlõk temsil ediyor. Ama yok- sullarõn İslamõna şu an Saadet Par- tisi yön vermeye çalõşõyor. Ama bir taraftan da yoksullarõn İslamõ her an Hizbullah gibi gerici, kõyõcõ bir yõ- kõma yol açabilecek dinamikleri de besliyor. - AKP, Deniz Feneri’nin üzeri- ne gitmek mi istemiyor? - Gidemez. Bu bir yerden, bir tuğ- layõ çektiğinizde gerisi gelir. Çün- kü Deniz Feneri olgusu ve bu tür ku- rumlar, AKP’nin gelişmesinin önemli bir altyapõsõnõ oluşturmuştur. AKP’nin kendi bastõğõ yeri sarsacak girişimler içerisine girmesini bek- lemek mümkün değil. Onun için Er- genekon soruşturmasõnda yayõn ya- sağõ yok, herkes konuşuyor; ama Deniz Feneri’nde yayõn yasağõ var, konuşamõyor, araştõramõyorsun. Bu- nun kendisi bile her şeyi ortaya ko- yuyor. - Son olarak, medyada, bir sü- re imam hatiplerde okuduğunuz ön plana çıkarıldı. Neler söyleye- ceksiniz ? - Kasõt aramõyorum. Basõn işin da- ha medyatik kõsmõyla ilgileniyor. Bu bizim gerçekliğimiz. Lise 2’ye ka- dar imam hatipte okudum. İmam ha- tipte okurken bizim burada Dev- Genç vardõ. Dev-Genç’in temsil ettiği siyaset, halkõn gündelik so- runlarõnõ sahiplenen davranõşlar bir imam hatipli olarak etkiledi beni. 80 öncesinin Türkiye devrimci ve sos- yalist hareketi, imam hatip okuyan bir insanõ bile etkileyen bir hareketti. Biz de böyle bir hareket olmayõ amaçlõyoruz zaten. Demir’e yargıyolu göründü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski BAŞKENTGAZ Genel Mü- dürü Veysel Karani Demir hakkõn- da, yõlbaşõ günü Ankara’da 7 öğren- cinin ölümüyle sonuçlanan doğalgaz faciasõyla ilgili basõn toplantõsõnda, “kimisi belden üstü yarı çıplaktı” diyerek “ölen kişinin hatırasına hakaret” ettiği gerekçesiyle 4 yõla kadar hapis istemiyle dava açõldõ. Demir’in, olayla ilgili olarak bilgi vermek amacõyla 2 Ocak 2009’da dü- zenlediği basõn toplantõsõnõn ardõndan ölen öğrencilerin aileleri, Demir hakkõnda, suç duyurusunda bulundu. Dilekçede Demir’in, herhangi bir sorunun karşõlõğõ olmadan, “Hadiseyi kimsenin görmesini istemem. Gençlerin her biri bir tarafa düş- müş. Kimisi yerde yüzükoyun, ki- misi belden üstü yarı çıplak” ve “Bu ekonomik kriz ortamında bu tür etkiler şirketin değerini dü- şürmektedir” şeklinde açõklama- larda bulunduğu kaydedildi. 2. Asliye Ceza’da yargılanacak Soruşturma sonucu Cumhuriyet Savcõsõ Kürşat Kayral’õn hazõrladõğõ iddianamede, Demir’in beyanlarõ- nõn “kopyala-kes” yöntemiyle oluş- turulduğu iddia edilerek, “gayenin belediyenin yıpratılması olduğunu” savunduğu belirtilirken konuşmaya ilişkin haber CD’sinde “şikâyete konu sözlerin aynen bulunduğu, bu şekliyle yayımlandığı” kaydedildi. İddianamede, Demir’in Türk Ce- za Yasasõ’nõn “ölen kişinin hatıra- sına hakaret” suçunu düzenleyen maddeleri uyarõnca 4 yõla kadar hap- si istendi. Demir, Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargõlanacak. 7 ÖĞRENCİ ÖLMÜŞTÜ Kürtçe açõlõmõnda çelişki MAHMUT ORAL DİYARBAKIR - Diyarbakõr’da geçen dö- nem “çok dilli belediyecilik” kararõ nede- niyle Sur Belediye Başkanõ’nõn yargõlanma- sõna yol açan Diyarbakõr Valiliği, benzer bir uygulamaya giderek “Kürtçe Çağrı Mer- kezi” açtõ. TRT Şeş’te Kürtçe yayõnlar devam ederken, pek çok DTP’li hakkõnda Kürtçe ko- nuştuklarõ için soruşturmalar başlatõldõ. Tüm bu çelişkilere karşõn Kürtçe ile ilgili son açõ- lõm ise Kültür Bakanõ Ertuğrul Günay’dan geldi. Günay, gerekirse Kürtçe bilen perso- nel alõmõna gidilebileceğini bildirdi. TRT Şeş’in Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’õn “TRT Şeş bi xer be / TRT Altı ha- yırlı olsun” ile başlayan yayõnõnõn ardõndan Kürtçe ile ilgili dikkat çeken açõlõmlarõ gün- deme damgasõnõ vururken Kürtçeyi konuşa- nõn ceza alõp almayacağõ konuşanõn siyasi du- ruşuna göre değişiyor. Bunun en çarpõcõ örneği ise Diyarbakõr Sur İlçe Belediyesi’nde yaşandõ. Belediye mecli- sinden Çok Dilli Belediyecilik kararõ aldõran başkan Abdullah Demirbaş, valilik kararıyla görevinden alõnmõştõ. Ancak Kürtçeyi ihbar ko- nusu yapan valilik, geçtiğimiz günlerde Sur Be- lediyesi’nde alõnan “Çok Dilli Belediyecilik” kararõnõn tõpatõp benzeri bir gerekçe ile “Kürt- çe Çağrı Merkezi” açtõ. Kürtçeye ilişkin en son iddialõ açõklama ise Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Gü- nay’dan geldi. Günay “TRT Kürtçe yayın yapıyor, Devlet Tiyatrolarımız Kürtçe oyun oynamakta bir sakınca görmüyor” dedi. Ancak Devlet Tiyatrolarõ Genel Müdürü Lemi Bilgin ise bu öneriye karşõ çõkarak, “Kürtçe oyunlar için sahne tahsisinden öte- ye gidilemez. Türkü söylemek kadar ko- lay değil, tiyatro oynamak. Kürtçe oyna- mak teknik olarak mümkün değil” diye ko- nuştu. Tayyip Erdoğan’dan 13’lük çocuğa dava Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eşi Hayrünnisa Gül ve be- raberindeki heyet üyeleri Çin’in Şian kentinde toprak as- ker heykellerinin sergilendiği Terracotta Savaşçıları Mü- zesi’ni gezdi. Gül, müzedeki şeref defterini imzaladı. (AA) Gül’ün Çin gezisisürüyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle