Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 HAZİRAN 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
OSS SORU VE YANITLARI 11
TURKCE
1. Aşağıdakilerin hangisinde, yazara ilişkin açıkla-
mayla ayraç içinde verilen nitelik birbiriyta uvus-
mamaktadır?
A) Oilin anlatım olanaklannın sınıiarını genişleterek
okurlanna yeni dünyalann kapılarını açar. (yara-
tıcı olma)
B) Olayları, insanlan, hatta cansız varlıklan duygu-
lıı, renkli bir biçimde dile getirir. (anlatımsal etki-
leyicilik)
C) Her yafatısından sonra ara vermeden bir yenisini
düşünür. (Cretkenlik)
D) Anlattıklarına yönelik ipuçian vererek okururı dü-
şünme ve düş gücünü kamçılar. (kişiliğini gizle-
E) Yapıilarında, okur yaşananlardan kesitler bulur.
{gerçekleri yansrtrna)
2. Aşağıdaki tanımlardan hangisi ayraç içinde veri-
len kavramla uvusmamaktadır?
A) Şiirde dizeyi, düz yazıda cümleyi oluşturar söz-
cüklerin ses özelliklerine göre sıralanışından do-
ğan uyum. (ahenk)
B) Yazınsal yaratıfarda yer alan ögelerin birbirine
bağlanıp bütünteşerek oluşturduklan düzen. (bi-
çim)
C) Bir yapıtta anlatılmak isteneni örneklerle yansıt-
ma. (aynntı)
D) Sanatçının bir olayı ya da konuyu belli bir yön-
den ele alıp değedendirmesi. (bakış açısı)
E) Yazınsal yaratılarda yansıtılmak isteneni daha
canlı, etkili, görünür kılmak amacıyla zihinde
canlandmlmaya çalışılan görüntü. (imge)
3. Dost canlısı, sevgi dolu, nitelikli bir insandı. Dünyaya
hep yüreğinin penceresinden baktı. Yardıma ihliyaç
duyduğu en güç günlerinde, en çok güvendiği kişileri
yanında görmediğinde bile onları sevmekten, bağış-
lamaktan kaçınmadı. Kırgınlıkların nedenini kendinde
aramayı yeğledi.
Bu parçada geçen "dûnyaya hep yüreğinin pencere-
sinden bakma" sözüyle anlatılmak istenen aşağı-
dakilerden hangisîdir?
A) Olayları, durumlan duygularınagöredeğerlen-
dirme
B) Çevresindekileri üzmekten kaçınma
C) Yaşananlan değişik yönleriyle düşünme
D) Yakınlannın mutluluğunu isteme
E) Kendi düşüncelerinin doğruluğuna ınanma
4. Onun karikatürierinde dondurulmuş kareler birden
harekete geçer, yansıtılan kişiler canlılık kazanırdf.
Bu cümlede, söz konusu karikatürlerin hangi
özelliği belirtilmek istenmiştir?
A) Yaşananlan eleştirme
B) Gerçeklik duygusu uyandırma
C) Öğreticiolma
D) Çok yönlü düşündürme
E) Güncel olanı yansıtma
5. Picasso, "Ben başkalannı değil, asıl kendimi kopya
eîmekten korkanm." der.
Picasso bu sözüyle sanatçılann nasıl birtutum
içinde olmaları gerektiğini belirtmek rstemiştir?
A) Başkalarına benzememe ilkesine bağlı kalma-
hdır.
B) Sıradan şeylerden sıra dışı ürünler yaratabilme-
C) Farklı olma düşüncesiyie anlaşılması güç ürünler
ortaya koymamalıdır.
D) Bireysel konulardan yola çıkarak toplumsal ger-
çekleri dile getirmelktir.
E) Her yeni çalışmasında, öncekilere benzemeyen
özgün yapıtlarortaya koymalıdır.
6. (I) Kütüphaneler kültürel yaşamı besleyen ve gelişti-
ren ana damarlardandır. (II) Ne var ki kâğıt üzerinde
sayılan artmış gibi görünse de Türkiye'de neredeyse
50.000 kişiye bir halk kütüphanesi düşmekte. (III) Oy-
sa Almanya'da bu rakam 6000. (IV) Öte yandan, ül-
kemizde son otuz yıllık dönemde halk kütüphaneleri-
ne üye olanlann oranının da % 1 ya da % 2 olduğurıu
belirtelim. (V) Bu oranın ABD, Ingiltere, Finlandiya'da
% 60 dolaylannda olduğu söylenebilir. (VI) Bu sayısal
değerler, kültürel yaşamımızda etkili bir yeri olan kü-
tüphanelerin yetersiz olduğunu her yönüyle açık seçik
gösteriyor.
Kütüphaneferin efe alındığı bu parçadaki numara-
lanmış cümlelerle ilgili olarak asağıda verîlenler-
den hangisi vanlıstır?
A) I. cümlede, işlevinden söz edilmektedir.
B) II. cümlede, gereksinimleri karşılamadığı belirtil-
mektedir.
C) IV, cümlede, saptama yapılmıştır.
D) V. cümlede, kesinlik söz konusudur.
E) VI. cümlede, önemli bir sorun dile getirilmiştir.
7. fl) Köşe yazılarını dışarıda tutacak olursak günümüz
edebiyatında türier arasında kesin çizgiler pek kal-
madı. (II) Uzun öykü, anlaîi, roman iç içe geçebili-
yor. (III) Bu durum bana kolaylık sağlıyor. (IV) Kal-
dı ki ben yazmaya başladığımda sonunun türsel açı-
dan nereye varacağını kesîiremiyorum çoğu zaman.
(V) Deneme diye başlıyorum öykü çıkıyor, öyküye
başltyorum romanlaştyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangileri,
kendinden önceki cümlede belirtilenleri destekler
niteliktedir?
A) II. ve III. B) II. veV. C) III. ve IV.
D) III. veV. E)IV. veV.
8. "Bu roman tamamen gerçekleri yansıtıyor." demekle,
"Bu yapıttaki her şey ftayal ürünüdür, gerçek hayat-
takilerte benzeşmeler rastlantıdan başka bir şey de-
ğildir." demek aynı ölçüde gerçek dışıdır.
Romanla ilgili bu sözlerie anlatılmak istenen aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Düşle gerçek birbiriyle kaynaştınlarak verilir.
B) Düşsellikle gerçekliğin dengesini kurmak güçtür.
C) Gerçeğe ya da düş gücüne dayalı oluşuna yazar
değil, okur karar verir.
D) Düşselliğin gelişigüzel kullanılması yapıtın değe-
E) Tümüyle gerçeklere dayandırtlması ona inandırı-
cılık kazandırır.
9. Yazı yazmak, yemek pisirmeye benzer. —. Burada
önemli olan, uygun yöntemle, ustalıkla pişirebilmeklir.
Yukanda boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) İkisi de uzun süren ve derinlemesine düşünmeyi
gerektiren bir hazırfık dönemi ister
B) Kimseden etkilenmeden, özgün bir ürün ortaya
koymak gerekir
C) Herkesin başarabileceği, sıradan bir iştir
D) Yalrtız, yetkinleşebilmek için birçok kere yapıp
bozmak gerekir
E) Aynı malzemeyle iki kişi birbirinden çok farklı tat-
larda iki yemek yapar
10. Çevrenizde olup biten her şeyden birkaç dakikalığı-
na uzaklaşıp ruhunuzun derinliklerinden gelen kısık
sesli müziği dinlediniz mi hiç () Aslında bu müziğin
sözü, bestesi tamamen size ait. Enıin olun, o şarkı-
nın sözlerinde çok şey gizli () Beden, ruh sağlığına
dikkat et () para, kariyer önemli ama senden önemli
değil; sevdiklerini, bundan da önemlisi kendini ihmal
ediyorsun () diye fısıldayacak o şarkınm sözleri. Ne-
reden mi biliyorum () Çünkü bunlan yaşıyorum.
Bu parçada ayraçlarla () belirtilen yerlere aşağı-
dakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri
sırasıyla getirilmelidir?
B) (!){:){,)(!)(?)
C) (?)(:)(;)(,)(?) D) (-)(.)(,)(,) (...
E) (?)(-)(.)(.){•)
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yaamyanlışı
vardır?
A) Bu binanın planını Avusturyalı bir mimaria birlikte
çizmişler.
B) Müzenin bugünkü durumuyla ilgili bilgileri bir ön-
ceki sayımızda yayımlamıştık.
C) O gezide yıllardır görmediğim bir arkadaşıma
rastladım.
D) Buraya yeni bir yaya geçiti yapılacak.
E) Şenlikler bu yıl mayıs ayında başlayacak.
12. Salyador Dali'nin bütün resimlerinin yer aldığı sergi-
de, İspanyol ustanın sanat tarihine bıraktığı eşsiz mi-
rası yansıtan iki yüz yetmiş yapıt sanatseveriere tanı-
tıldı.
Bu cümleyte ilgili olarak aşağıda verilenlerden
hangisi yanlıştır?
A) Birden fazla sıfat tamlaması vardır.
B) Yönelme durumu eki alan sözcükler zarf tümleci
görevindedir.
C) Sayı sıfatı kullanılmıştır.
D) Yapım eki almış birden fazla sözcük vardır.
E) Bileşik sözcük kullanılmıştır.
13. (!) Lunaparklar çocukluğumuzun güzel günlerini
anımsatır. (II) Dönme dolaba, atlıkarıncaya, çarpı-
şan otolara binmeden önce duyumsadığımız heye-
can ve kimi zaman korku bu eğlence merkezlerini
farklı ve ilginç kılar. (lil) Çocukken en çok hangileri-
ne binmeyi severdiniz? (IV) Belki de hâlâ içinizdeki
o çocuk sizi götürüyor giderek azalan lunaparklar-
dan birine. (V) Ve hâlâ seviyorsunuz binmeyi dön-
me dolaba, atlıkanncaya...
Bu parçadaki numaralanmış cümielerden hangi-
lerinin ögeJeri özne, belirtili nesne ve yüklemden
oluşmaktadır?
A) I. ve II. B)l.veV.
D) III. ve IV. E) IV. v
C) II. ve Mİ.
14. (I) "Ağın" sözcüğü, çocukluğumda, bazı toprak yığın-
lannın tepesindeki tek kalmtş ağaçları getirirdi gözü-
mün önüne. (II) Fırat'ın bir kolu olan Karasu kıyıların-
daki ekin tarlalarının ortasında yetişen "tek dut", içim-
deki yalnızlığın simgesiydi. (III) Şu yaşa gelmeme
karşın o ağacın "yalnızNğı" çağnştıran görüntüsü bel-
leğimden silinmedi. (IV) Ağın'da elmasından armudu-
na, eriğinden nanna, üzümüne çeşit çeşit meyve ye-
tişmeseydt, "Ağınla "ağu" (zehir, zıkkım) arasında
anlamca bir bağlantı kurulabilirdi belki. (V) Oysa o
küçük kasaba, insanlanyla, kuzulannın melemeleriy-
le, güzelim meyveleriyle zehri bala çeviriyordu.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola-
rak aşağıda verilenlerden hangisi vanlıstır?
A) I. cümle bileşik yapılıdır.
B) II. cümle ad cümlesidir.
C) III. cümlede fiilimsiyle oluştunılmuş birtamlama
vardır.
D) IV. cümlede yeterlik fiili kullanılmıştır.
E) V. cümlede 1le" bağlaç olarak kullamlmıştır.
15. (I) Şu ana kadar tüm öykülerine övgüler düzeceğim
birseçkiyle karşılaşmadım. (ll)özellikle bu seçki ta-
mamen yeni öykülerden oluşuyorsa böyle bir beklen-
tiye hiç girmemeli. (III) Yazarlar birbirlerinden farkfı
edebiyat anlayışlarına sahiptirler. (IV) Sayfaları çe-
virdikçe çok farklı metinlerle karşılaşırsinız. (V) Eğer
çok yönlü bir insan değilseniz bu öykülerin size ses-
lenmesi pek olası değildir.
Bu parçadaki numaralanmış cümielerle ilgili ola-
rak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlenin yüklemi belirli geçmiş zamanın olum-
suzuyla çekimleremiştir.
B) II. cümlede koşul eki almış bir sözcük vardır.
C) III. cümlede özne isimden isim yapma eki af-
mıştır.
D) IV. cümlede zarf-fiil vardır.
E) V. cümlenin yüklemi ek eylemin olumsuz biçimiy-
le çekimlenmiştir.
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde biranlatım bo-
zukluğu vardır?
A) Yann, uzun sürecek bir iş gezisine çıkıyorum.
B) Kızımı Franstzca kursuna kayıt yaptırmak isti-
yorum.
C) Telefonumu nerede bıraktığımr hatırlamıyorum.
D) Bu kursta, güzel konuşmanın inceliklerini Öğre-
niyorum.
E) Davete katılanların hemen hemen hepsini tanı-
yoaım.
17. Benim için yazmaya başlamanın saati, dakikası yok-
tur. Diyebilirim ki günün her saatinde yazmaya baş-
layabilirim. Şimdi emekliyim, zamanı diiediğim gibi
kullanabilirim artık. Ama bu yalnızca bir sanı, yazma
söz konusuysa bu geçerli değildir. Yazmada zamanı
"yazı" belirler, ne yazılacağının belirleyicisi de odur.
Marquez'in, "O kadar acemiydim ki romanların, ya-
zanm istediği gibi değil de kendi istedikleri gibi baş-
ladıklarını henüz bilmiyordum." sözüyle karşılaşınca
"yazmaya" sınır konulamayacağına daha derinden
inandım.
Bu parçamn anlatımında aşağıdakilerden hangisi
voktur?
A) Farklı düşünceleri ardı ardtna verme
B) Anlamca kesinlik bildiren cümleler kullanma
C) Variıklara, insana özgü nitelikler yükleme
D) Ûmeklemelerden yaraıianma
E) Alıntıyladûşünceyi pekiştirme
18. Bir yerde yaşamayı sevmek için orada mutlaka anı-
larınızın olması gerekli. Yoksa evler soğuk birer du-
var yığını, cadde ve sokaklar yabancılara ait yerter-
dir. Size doslça bakmayan bu otobüs durağında eğ-
reti eğreti beklersiniz. Yeni bir eve laşınmanın birçok
irsana hiç çekici gelmemesinin nedenleri de aslında
bunlardır. Evin duvarlannda geçmişînizin o acı tatlı
anılarından hiçbir iz yoktur. Bir tanışla iş dönüşü kar-
şılaşıp dostça iki çift laf edilmiş o eski sokağınızla hiç-
bir benzerliği bulunmaz bu sokağın. Her şey, sesler,
renkler sizin dışınızda akıp gidergibidir. Bu yüzden,
hayatınıza yeni giren bir yeri benimsemek İçin zama-
na ihtiyacınızolacaktır. Orayı sevemezsiniz. Ta ki anı
biriktirene kadar.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) İkilemelere yer verme
B) Karşılaştırmaya başvurma
C) Birden çok duyuya seslenme
D) Betimleyici ögelerden yararlanma
E) Birinci kişili anlatımla oluşturulma
19. Biryazarın yaşamını, çevresindeki insanların yazar
hakkındaki görüşlerint bilmek; giyim kuşamından tu-
tun da gündelik yaşamınm bütün ayrmtılarına göz
atmak birçoğumuza ilginç gelir. Bunların ele alındı-
ğı yazılar, sevdiğimiz bir metnirt arkasındaki yazarı
tanıma olanağı verdiği kadar metinde düe getirileme-
yen ruhsal durumları anlamamıza, boş bırakılan, ta-
mamlanmamış birçok noktayı doidurmamıza da yar-
dımcı olur. Borges'in seksen yaşında kendini kaybe-
dercesine âşık olması, James Joyce'un hiçbir zaman
"Ulysses"i okumayan karısının nasıl biri olduğu, Ce-
mal Süreya'nın Kadıköy sahilinde yürürken her an
karşıdan Fazıl Hüsnü gelebilir düşüncesiyte ceketini
ilikleyerek gezmesi, Turgut Uyar'ın, ardtnda kendi el
yazısıyla oluşturulmuş hiçbir metin bırakmama ilkesi
gibi ilginç bilgilerin ne kadan edebiyatla ilişkilidir?
önemli olan —.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışı-
na göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilfr?
A) bir yazarın yaşam öyküsünün, yazarın yaratılan-
m yorumlamada ne kadar etkili olduğudur
B) kendiyle ilgili bu yazıları başkalanna bırakmayıp
yazarın kendinin yazmasidır
C) bir yazan yazmaya yönlendiren kişisel düş kınk-
tıklarının doğru bir biçimde verilmiş olmasıdır
D) bu tür yazılarda okurun ilgisini çekecek bilgilerir
verilmesidir
E) bu bilgilerin, birçok kaynaktan araştırılıp doğrulu-
ğu denetlendikten sonra verilmesidir
20. Okumayan bir insan, sadece tek bir yaşam sürmüş-
tür. Oysa ben Napolyon'un, Sezar'ın, Dartanyan'm
yaşamlarıyla kendi yaşamımı zenginlestirdim. Bu ne-
denle, gençleri kitap okumalan konusunda her zaman
yüreklendiriyor, yönlendiriyorum, çünkü bu, tek boyut-
lu kişİIİkten kurtulmanın en etkili yotudur. Böylece, —
bu müihiş birayncalıktır.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akısı-
na göre asağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) tarihsel olaylara ilgi duyarsınız
B) ülkeleri tanıma isteğiniz artar
C) değişik yaşantılar edinmiş olursunuz
D) insanlan daha çok sevebilirsiniz
E) sorumluluk duygunuz gelişip güçlenir
21. —-. Montaigne'in kendine dönük, söyleşi havasın-
da, gelişigüzel yazılmış duygusu uyandıran; Bacon'
ın ise nesnel, özlü, betimleyici denemeler yazdığı
söylenir. İki denemecinin yalnızca biçeminin değil,
bakıp yorumladıkları dünyanın da farklı olduğu gö-
rülebilir. Montaigne'in, denemelerini, "kendi benliği-
ni anlamak için" oluşturduğu, Bacon'ınsa "değişik
alanlarda edindiği gözlem ve deneyimleri insanla-
rın yararlanabilecegi bir bilgelikle" yazdığı, dene-
melerinden anlaşılmaktadır.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşa-
ğıdakilerden hangisi £•-*'"' °
A) Denemenin dokusu yazardan yazara değişir
B) Her denemecinin anlatım biçimi kendine özgü-
C) Denemenin konuşma tadı taşıması dilin kullanı-
mıyla ilgilidir
D) Her denemecinin bir çırakiık bir de ustalık döne-
mi vardır
E) Deneme, kişiseltiğe dayalı, rahat okunan bir yazı
türüdür
22. Taşa çalınmış bir nara benzetirim dilimizi. Eşsiz panl-
tılar saçan bazı taneleri kaybolmuştur bu nann, bazı
taneleri unutulmuştur. Bu benzetmeden yola çıkarak
şunları söyleyebilirim: Sokaklar, caddeler, ağızlar ve
gönüller yavaş yavaş benim bilmediğim sözcüklerle
doldu. Bende en küçük anısı bile olmayan, derinliğini
göremediğim sözcükler bunlar "sunucu" spiker, "gös-
teri adamı" showman, "iş ham" plaza, "yıldız" star,
"çarpıcı haber" flaş haber oldu söz gelimi. Daha da
önemlisi "paşa'yı pasha, "efendi'yi efendy, "evef'i
ewet biçiminde yazan bir kuşak çıktı ortaya.
Bunlan sö'yleyen kişi aşağıdakilerin hangisinden
yakınmaktadır?
A) Dil kurallarının geçeriiğini yitirmesinden
B) Dil bilincinin zayjflamasından
C) Sözcüklere farklı anlamlar yüklenmesinden
D) Anlamdaş sözcüklerin birlikte kullanılmasından
E) Yabancı sözcüklerin doğru yazılmamasından
23. Dil, tarih, edebiyat, hukuk, din, ekonomi, tarım, aile
yapısı gibi birçok öge, kültür kavramı içinde yer alır.
Bu bağlamda kültür, bir ulusu oluşturan toplumun ay-
nlmaz parçasıdır. ülusların gelişmişlik düzeyiyle kül-
tür arasında çok sıkı bir etkileşim vardır. Çünkü kül-
tür bir ağaç fidesindeki, bir çiçek tohumundaki öz gi-
bi, toplumu bir arada ve canlı tutan, geliştiren bir et-
kendir. Sağlıklı birtoplumsa zamanın getirdiği yeni-
liklerı, kendi öz değerleriyle kaynaştırarak yol alır. İş-
te bu yönden Atatürk döneminde gerçekleştirilen dev-
rimler de bu amaca yönelik yenileştirme, geliştirme
Bu parçadan kültürle ilgili olarak aşağıdakilerin
hanaisi cıkanlamaz?
A) Uluslararası ilişkilerde gözetilmesi gereken nite-
likler taşıdığı
B) Toplumsal yapıyı kuran değerler bütünü olduğu
C) Toplumlann gelişip değişmesinde önemli bir güç
olduğu
D) Bireyleri birbirine bağlayan özellikler içerdiği
E) Koşullara göre değişime uğrayabileceği
24. Düşünme üzerine söylenmiş ne kadar çok söz var! O
sözlerden biri şöyle: "Uyanan düşünce bir daha uyu-
maz." Öyle midir? Bilinir ki nice uyanan düşüncenin
bir yolu bulunarak uyutulduğu çok olmuştur. Düşün-
ceyi yücelter bir söz datia: "ölümsüz olarak bildiğim
tek şey, düşüncedir." Bu söz için de "Evet, doğru." di-
yesim gelmiyor. Tarihe baktığımızda nice düşüncenin
yozlaştırılıp yokedildigini gördüğümüz İçin... Konfüç-
yüs ise düşönmenin bir başka yönüns vurgu yaparak
"Düşünmeden öğrenmek, vakit kaybetmektir." diyor.
Evet, düşünme ama hangi düşünme? Blz eleştiren ve
yargılayan bir düşünmeden yanayız.
Bu parçadan düşünmeyle ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi cıkanlamaz?
A) Belirli kalıplar içinde dondurulamayacağı
B) Farklı yaklaşımlara göre farklı anlamlar içerebile-
ceği
C) Savunanlann yanı sıra engellemeye çalışanlann
da olabileceği
D) Sorgulayıcı bir nitelik taşıması gerekliği
E) Çağdaşlığın yolunu açma gücü taşıdığı
25. Bu kitapta okur, zaman zaman esprili, zaman zaman
da son derece duygusal ama her durumda sade bir
anlatım üzerinde ilerliyor. Okuru hiçbir zaman yormu-
yor bu aşk ve insan odaklı öyküler. Bunların çoğunda
hüzün saklı. Öykülerin kahramanı olan kadınlartüm
kırılganlıklarıyla çiziliyor. Kentli ve kültürlü, iyi eğitim
almış bu kadınların pek çoğu, aslında içlerinde saklı
olan gücü fark edebiliyor yeri geldiğinde. Son derece
basit bir olay örgüsü çevrestnde insan hâllerini, aşk
karşısında yaşananlan, yalnızlıkları, düş kınklıklarını
ve küçük mutlulukları kaleme alıyor yazar.
Bu parçada sözü edilen öykülerde aşağıdakiler-
den hangisi voktur?
A) Ince anlamli güldürücü sözler
B) Duyguları devindiren bir doku
C) Herkesimden seçilmiş kahramanlar
D) Süsten annmış bir anlatım
E) Değişik yönleriyle yansıtılan kadınlar
26. Sabahattin Ali, olayları kesin sonuca bağlamaktan
kaçınart, okurun kafasında bir ufuk açıp bırakan öy-
küler yazar. Yani o döneme kadar alışıimış olanın
dışına çıkan, Çehov'un "durum öyküsü* diye anılan
öykü tarzının etkileri görülüröykülerinde. Zaman za-
man da, Maupassant'ın geliştirdiği, bizdeyse ömer
SeyfeHin'in öncülük ettiği "olay öyküsü" tarzının izte-
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi sövle-
nemez?
A) Çehov ve Maupassant'ın öykü türüne yenilikler
getirdiği
B) Sabahattin Ali ile ömer Seyfettin'in Öyküye bakış
açılannın bire bir örtüşmediği
C) Yazarlar arasında etkileşim olabileceği
D) Sabahattin Ali'nin öykülerinde olay ve durum öy-
küsü özelliklerinin görüldüğü
E) Yazarların öykü tûrünü daha çok yeğlediği
27. Türkçenin yeterince ayrımına varılmamış bir özelliğin-
den, yoğunlaştırma gücünden ustaca yararlanıyor bu
yazarımız. Yapıtlarındaki duygusal ve düşünsel derin-
lik de buradan geliyor büyük ölçüde. Çünkü az sözle
çok şey anlatma yoludur yoğunlaştırma, anlatımda şi-
irselliğin damarını yakalamadır. "Düşüncenin canı kı-
sa sözdedir." yargısına bağlı kalmadır.
Aşağıdaki cümlelerden hangisi bu parçada aniatı-
lanlara örnek olusturmaz?
A) Zamanı öldürerek kendi ölümünü hazırlayan ne
çok insan var şıı yeryüzünde.
B) İnsanlan fiziksel özellikleriyie değerlendirmenin
yanlışlığı çokça yinelenir.
C) Yaşamını güzelliklerle dokumayan insanın ömrü,
yaşarken tükenmiş demektir.
D) Sabnn ülkesinde soluk alıp vermeyen bir sanat-
çı, adını gelecek kuşaklara bırakamaz.
E) Acıların aieşinde pişmeyen insan, bu duyarsıztık
ortamında nasıl ayakta kalabilir ki.
28. llk ortak çalışmamızda onun kimi özelliklerinin ayrımı-
na varmiftım. Hem zengin bir yazınsal birikimi vardı
hem de brlinçli bir okurdu. llyada, Don Kişot, Hamlet,
Suç ve Ceza, Yabancı gibi basyapıdar derin izler bı-
rakmıştı onda. Sık sık anıyordu bu yapıtları. öte yan-
dan yoklukve yoksullukla geçen çileli, örselenmiş bir
çocukluk dönemi yaşamıştı. O yaralı çocukluk günle-
rini anlatmaktan hiç çekinmiyordu, çekinmek şöyle
dursun anlatırken kahkahalarla gülüyor, az sonra
gözleri buğulanıyordu. Aslında anlattıkları hiç de gü-
lünç değildi. Dinlerken içim burkulur, ağlamamak için
zor ttrtardım kendimi. Kahkahalannın tınısında nasıl
bir duygu gizliydi? Haz mı, acı mı, öç alma mı? Ayı-
ramazdım birtürlü.
Bu parçada anlatılan kişi aşağıdakilerden hangi-
siyle nitelendlrilemez?
A) Neyi niçin okuduğunu bilen
B) Duygusal bir kişıliği olan
C) Okuduğu yazarlara benzemeye çalışan
D) Önemli yapıtlardan etkilenen
E) Yaşadıklarını hiç değiştirmeden anlatan
29. O, dif duyarlığı gelişmiş öykücülerimizden biridir. Ya-
şamı değişik boyutlarıyla yansıtmayı amaçlar. Öte
yandan öykülerinde dili, bir araç olarak görmez. Ya-
zarken dilin olanaklarmı belirli amaçlar doğrultusun-
da zorlar, bu yolla yeni söyîem biçimleri araştırır. Bu-
nu yazarîığın ve yaratıcıiığın doğal bir işlevi olarak
görür, Yoğun, çok katmanlı, çağrışımlı bir anlatım
oluşturma çabası içindedir. Dilin, yeni duyguları, ya-
şantılan yansıtabilmesi için farklı sözcükler seçmek-
ten ve sözcüklere yeni anlamlar yüklemekten çekin-
mez. Bütün bunları yazarlığın temel koşulu sayar,
yazdıklarını bu doğrultuda biçimiendirir.
Bu parçada sözü edilen yazarla il
ğıdakilerdenhangisined. "
li olarak aşa-
A) Dile yaklaşımına
B) Yaşaranlara farkiı açılardan baklığına
C) Işininbilincindeolduğuna
D) Anlatımını geliştirmeye çalıştığma
E) İlginç konular seçtiğine
30. Kimi çağdaş yazarlann hoş bir tutumu var. Önce bili-
nen bir klişeyi alıp yazdıklan öykünün çıkış noktası
yapıyorlar. Siz okur olarak "Eyvah!" der demez, sa-
tııiann arasında verilen ustalıklı ve incelikli anlatım-
lar sizi bambaşka bir şölene çağırıyor. Ama öyle dil
oyunlannın, bilinç akışı gibi metnin anlaşılmasını güç-
leştiren yöntemlerin kullanıldığı bir şölen değil bu. İn-
sanların davranışlannı yönlendiren ögeleri seçiyor,
bunlan çarpıtmadan çağdaş insanın tutkularıyla bizi
yüz yüze getiriyor. Üstelik her şey yalın ve usulca söz
söylemeye dayalı.
Bu parçada sözü edilen yazarlann yapıtlanyla ilgi-
li olarak aşağıdakilerden hangisi sövlenemez?
A) Anlaşılması çaba gerektiren nitelikler taşıdığı
B) özgün olmayan konulardan yola çıktığı
C) Belirli teknikleri kullanmaktan kaçındiğı
D) Anlatılanların beklentilere ters düştüğü
E) Karakterieri kendi gerçeklikleri içinde yansıttıği
SOSYAL BILCILER
1. Hitrtlerinilkzamanlannda,
I. fethedilen toprakların yönetiminin prenslere ve-
himesi,
II. prenslerin kendilerine verilen topraklara karşılık,
savaş sırasmda kraiın ordusuna katıiacak asker
ve araba temin etmesi,
III. ekonomilerinde hayvancılığın önemli bir yer
tutması
durumlanndan hangilerinin feodal timar sistemi-
nin uygulandfğını gösterdiği savunulabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E)llvelll
2. Orta Asya'da Mö 1200-700 ytllanna ait Karasuk kOJ-
türünden dört tekerlekli araba, keçeden çadır, koyun
yapağındanesya; MÖ 700-100 yıllari arasındaki Ta-
gar kültüründen ise çok sayıda ok uçlan, toka, taç, bi-
lezik gibi üzerleri kabartma hayvan başı işlemeli süs
eşyaları ve hançerier bulunmuştur.
Yalnız bu bilgiler doğrultusunda,
I. Her iki küliüre ait tüm kalmtılar bulunmuştur.
II. Tagar kültürü zaman bakımından Karasuk kültü-
ründen sonradır.
II!. MÖ 3. yüzyılın sonlarında kurulduğu bilinen Hun
DevleÜ, Karasuk küitürüyle aynı dönemde siyasi
varhğmı sürdürmüştûr.
yargılanndan hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
DJİveli EJIIveill
3. Abbasilerde Halife Mutasım'dan sonra devlet yöneti-
minde Türklerîn etkisi giderek artmış, Türk komutan-
lar istediklerini halife yapmaya, istemediklerini indir-
meye başlamiş ve bu komutanlar bazı eyaletleri de
kendi aralarında paylaşmıştır.
Bu durumun aşağıdakilerden hangisini gösterdiği
savunulabilir?
A) Siyasal birtiğin çözüldüğünö
B) Saltanat sisteminin dikkate alındığını
C) Türklerin Abbasiler Döneminde Islamiyet'i kabul
ettiklerini
D) Mutasım Döneminde sınırlann çok genişlediğini
E) Abbasilerin kendilerinden önceki devletlerin etki-
sinde kaldığını
4. Kapitülasyonlar Osmanlı Devleti'nin gelişme yıllarm-
da sorun olmadığı hâlde, daha sonraki dönemlerde
sorun olmuştur.
Bu durumun Osmanlı Devleti'yle ilgili olarak asa-
ğıdakilerden hangisinin göstergesi olduğu savu-
nulabilir?
A) Avrupalı devletlerden biri sayıldığının
B) Reform hareketlerinin dışında kaldığının
C) Antlaşmalan yaptığı devletler karşısında siyasal
gücünün giderek azaldığının
D) Azınlıklann ticaret yapmasına izin verildiğinin
E) Inanç özgüiüğünün dikkate alındığının
5. Tanzimat'tan sonra birçok alanda yeni kurumlar ku-
rulmuş, eskilerine dokunulmamış ancak bunlar işlev-
siz hâle getirilmiştir.
Bu tutumun,
I. medrese mezunlarının iş olanaklannın daral-
M. modern eğitimin yaygınlaşması,
III. modern yargılama usullerinin uygulandığı mah-
kemelerin sayıca artması
durumlanndan hangilerine ortam hazırladığı sa-
vunulabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve il E) I, II ve lil
6. Birinci Dünya Savaşı sırasmda Ingiltere, Fransa,
Rusya ve İtalya'nm, Osmanlı Devleti'nin toprak-
lanyla ilgili yaptıklan gîzli antlaşmalardaki pay-
laşımdan sonra,
I. İtalya'ya bırakılan İzmir'in, İngiltere'nin desteğiy-
le Yunanistan'a verilmesi,
II. Rusya'nın savaştan çekilmesi,
lil. Bulgaristan'ın savaştan çekilmesi
durumlanndan hangileri paylaşımda değişiklik
olduğunu gösterir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yatnız III
D)lve I! E)ll ve III
7. Demirci Mehmet Efe ve Çerkez Ethem, Batı Anadolu"
da Yunanlılann ileriemesinin kısmen engeltenmesin-
de, TBMM'nin kurulması ve ayaklanmaların bastınl-
masında etkili olmalanna rağmen, daha sonra TBMM'
ye karşı ayaklanmışlardtr.
Ayaklanmalannın nedeninin aşağıdakilerden han-
gisi olduğu savunulabilir?
A) MİIİs güçlerin düzenli orduya bağlanmak isten-
mesi
B) Hıyanet-i Vataniye Kanunu'nun çıkanlması
C) Damat Ferit'in sadrazamlık görevinden çekilmesi
D) Isüklal Mahkemelerinin kurulması
E) Kuvayımiliiye şeflerinden Topal Osman'ın öldü-
rülmesi
8. Kurtuluş Savaşı'nda,
• Sovyet Rusya'nın, Anlaşma Devletlertnin
Anadolu'dan yapabilecekleri saldınya engel
olmak için TBMM Hükûmetini tanıması ve
desteklemesi,
• Fransa ile Almanya arasında somn olan Ren
Bölgesi konusunda, Almanya'ya yakınlık gös-
teren İngiltere üzerinde etki yaratmak ama-
cıyia, Fransa'nın TBMM Hükûmetiyle ateşkes
imzalaması
geiişmelerinin aşağıdakilerden hangisinin göster-
gesi olduğu savunulabilir?
A) Anlaşma Devletlerinin birlikte hareket ettiğinin
B) Aynı rejimde olan devletlerin birbiriyle ilişki içinde
oktuklannın
C) Devlet çıkarlannın ülke potitikalarına yön verdiği-
D) Güçlü devieöerin, güçsüz devletleri sömürdüğü-
nün
E) TBMM Hükûmetini tüm komşu devle«erin des-
teklediğinjn
9. Lozan barış görüşmelehnin kesilmesi üzerine Ankara'
ya dönen Ismet Inönü ve heyeti, Bakanlar Kurulunda
Misakımillî'ye uymamakla eleştirilmiş ve suçlanmıştır.
Bu dunjm Meclis çalışmalannı zora sokmuştur. Daha
sonra Anlaşma Devletleri ve Türk tarafının isteği üze-
rine görüşmelerin yeniden başlayacağı düşüncesi
güçlenince, milletvekili seçimlerinin yapılmasına karar
verilmiştir.
Milletvekili seçimlerinin yapılmasıyfa ilgili bu ka-
rann aşağıdakilerden hangisine gerek duyulması-
nın bir sonucu olduğu savunulabilir?
A) Kabine sistemine geçilmesine
B) Seçim sisteminde değişiklik yapılmasına
C) Mecliste bir munalefet partisinin kurulmasına
D) Mecliste görüşmelerin uzamasına
E) İç siyaset kargaşasından yararlanılmasının ön-
lenmek istenmesine
10. Atatürk, 1 Mart 1922'de TBMM'nin üçüncü toplantı-
sında, "Efendiler, milletimiz çiftçidir. Milletin çiftçilikte-
ki çabasını, çağdaş ekonomik önlemlerle azami had-
dine ulaştırmalıyız. Köylünün çalışmasının sonuçları-
nı ve ürünlertni kendi menfaati lehine azami haddine
çıkarmak ekonomik siyasetimizin temel ruhudur." de-
miştir.
Atatürk'ün bu sözlerinin aşağıdakilerin hangisin-
de birlikte verilen ilkelerle doğrudan ilgili olduğu
savunulabilir?
A) İnkılapçılık - Cumhurîyetçilik
B) Halkçılık-İnkılapçılık
C) Devletçilik - Laiklik
D) Laiklik-Halkçılık
E) Cumhuriyetçilik-Devletçilik
11. Bir başka ulusun diliyle konuşanlar, giderek o ulus
gibi düşünürler.
Yukanda verilen yargı ile asağıdaklterden hangi-
sine u!a? ılabtlir?
A) Ulusal dillerin okunduğu gibi yazılmast gerekti-
ğine
B) Uluslararası ilişkilerde farklı dillerin güçlük yarat-
tığına
C) Dilin ulusal bilincin gelismesinde başlıca etken
olduğuna
D) Ulusal dillerde yabancı sözcüklerin kullanılması
gerektiğine
E) Uluslann uygartıkdünyasına katkıda bulunduk-
larına
12. Türkiye, ikinci Dünya Savaşı'nda 1939 yılında Ingilte-
re ve Fransa ile ittifak, 1941 yılında Almanya ile dost-
luk antlaşması imzalamıştır.
Yalnız bu bilgiyle, Türkiye'nin İkinci Dünya Sava-
Şi'ndaki bu tutumunun,
I. savaşm değişen koşullarına göre hareket ettiği,
II. savaş dışı kalmaya çaiıştığı,
III. Milletler Cerniyetine üye olduğu
durumlanndan hangilerini gösterdiği savunula-
bilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız II!
D) I ve il E)ll velll
13. Yüzyıllar öncesinde ilkel araçlarta dar alanlarda olan
çatışmalar, bugün son derece karmaşık silah ve araç-
larla geniş alanlarda ortaya çıkan, kapsamı geniş sa-
vaşlara dönüşmüştür.
Buna göre,
I. çatışmalann sorun olması,
II. sivil savunmanın önemkazanması,
III. savaş alanına ulaşımın kolaylaşması
durumlannın hangilerinde, bilim ve tekniğin ge-
lişmesinin etkisi olduğu savunulabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II velll
14. X ve Y noktaları aynı meridyen üzerinde olmalanna
karşın yaz mevsiminde, Y kentinde Güneş X kentin-
den daha önce balmaktadır.
Bu durumun oluşum nedeniyle aşağıdakiterden
hangisinin oluşum nedeni aynı d
A) Aydınlanrna çemberinin yıl içinde yer değiştır-
mesi
B) Yerin, ekseni etrafındaki dönüşünün batıdan do-
ğuya doğru olması
C) Kuzey Yanm Küre'de yazmevsimi yaşanırken,
Güney Yanm Küre'de kış mevsiminin yaşanması
D) Yeryüzündeki bir noktaya güneş ışınlarının düş-
me açısının yıl içinde değişmesi
E) Gündüz süresinin yıl içirde değişm
10° 20° 30° 40° 50° 60°
II
1
III
1
-50°
-40°
Türkh/6'nin coğrafi koordinatlan göz önüne alın-
dığında, yukanda numaralarla gösterilen merkez-
lerden hareket eden uçaklann Türkiye'ye ulaşabil-
meleri için hangi yönü izlemeleri gerekmektedir?
II III
A)
B)
C]
D)
E)
Doğu
Kuzeydoğu
Kuzey
8ai'
Kuzeydoğu
Kuzeydoğu
Doğu
Batı
Doğu
Güneydoğu
Kuzey
Kuzeybatı
Güneydoğ
Kuzeybatt
Batı
16. "Dün Ankara'da hava sıcaklığı mevsim normallerinin
altına düştü. Kuzeybatıdan esen orta şiddetteki rüz-
gâr sıcaklığın daha da düşük hissedilmesine neden
olurken aralıksız yağan yağmur birçok semtte su bas-
kınınayolaçtı.-
Yukanda veriien herhangi bir güne ait meteoroloji
bültenine göre, Ankara'da belirtilen günle ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Gün boyunca alçak basıncın etkili olduğuna
B) Sıcaklık değerlerinin 0 X'nin aliına düştüğüne
C) Ocak ayına ait bir gün olduğuna
D) Yağışın konveksiyonel olduğuna
E) Bağıl rtemin düşük olduğuna
17. Orman üst sınınnı sıcaklığın yetersizliği ve yükselti
belirler.
Buna göre, haritadaki numaralanmış yerlerin han-
gisinde orman üst sınınnın en vüksek olması bek-
lenir?
A)l B)ll C)lll D) IV E)V
18. Birgrup coğrafyacı mayıs ayında Ankara'dan yola
çıkarak, üçgün süren araştırma gezisi sonunda Kon-
ya üzerinden Antalya'ya ulaşmışlardır.
Yolculuk boyunca ve yolculuk sonundaki gözlem-
lerle ilgili aşağıdaki değerlendirmelerden hangisi
vapılamaz?
A) Tuz Gölü çevresindeki toprakların bir kısmında
ekim yapılmadığı
B) Akdenrz'e yaklaştıkça bozkırın yerini orman örtü-
sünün ve makinin aldığı
C) Güneye gidildikçe geceyle gündüz arasındaki
sıcaklık farkının azaldığı
D) Dağltk alanlarda rüzgâr erozyonunun oluşturdu-
ğu biriktirme şekillerinin yaygın olduğu
E) Toroslann güneyine geçildiğinde arpa, buğday
tarialarının yerini sebze ve meyve bahçelerinin
aldığı
19. Orhan: Hafta sonu Sinop'taki Hamsilos Koyu'nu gez-
dik. Rehberimiz burasınırt IV. Jeolojtk Zaman'
daki buzullaşmaların etkisiyle oluştuğtnu ve
Türkiye'nin tek fiyordu olduğunu söyledi.
Yeliz: Rehberiniz bir hata yapmış olmalı. Çünkü,
Yeliz, aşağıdakilerden hangisini söylerse Orhan'a
doğru bilgi vermiş olur?
A) IV. Jeolojik Zaman'm hiçbir döneminde buzul-
laşma olayı etkili olmamıştır.
B) Hamsilos Koyu, dalga aşındırması ile oluş-
muştur.
C) fîyortlan oluşturan kuvvet, buzullaşma değildir.
D) Hamsilos Koyu'nun oluşmasında gelgit olaylan
etkili olmuştur.
E) Anadolu'da buzullar deniz seviyesine inemedi-
ğinden bu koy fiyort değildir.
20. Kırsal yerleşmeler fiziki çevre, ekonomik etkinlikler ve
nüfus bakımından çeşitli özelliklere sahiptir. Kırsal
yerleşmelerin büyüklüğüne, kuruluş yerine, süreklili-
ğine ve dokusuna göre sınıflandırılması bu özellikler
göz önüne alınarak yapılır.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisinin Türkiye'
deki kırsal yerleşmelerin ortak özelliği olduğu
sövtenernez?
A) Sürekliliğinin geçim kaynaklannın türüne bağlı
olması
B) Yapı malzemesi olarak kerpiç kullanılması
C) Kaynakların belli sayıda nüfusu besleyebilmesi
D) Gereksinimlerin önemli bir kısmının yerel üretim-
den karşılanması
E) Yerteşme şeklinde doğal koşulların etkili olması
21.-22. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRECEVAPLAYINIZ.
Tarımla uğraşan bir çiftçiyim. Küçükbaş hayvancılık
ve tahıl tanmı başlıca ekonomik etkinliklerimizdendir.
Yaşadığım yörenin, Türkiye'nin tahıl tarımında önemli
bir yeri vardır. Her ne kadar gübre ve kaliteli tohum
kullanıp rahat bir şekilde makineli tarım yapma ola-
nağına sahip olsak da üretimde yıldan yıla dalgalan-
malar görülür.
21. Bu parçaya göre, çiftçinin asağıdaki yerlerden
hangisinde yaşadığı söylenebilir?
A) Muş Ovası B) Menteşe Yöresi
C) Konya Ovası D) Göller Yöresi
E) Çarşamba Ovası
22. Bu parçada sözü edilen yerde, tahıl üretiminin yıl-
lar arasında dalgalanmalar göstenmesi aşağıdaki-
lerden hangisine kanıt olabilir?
A) Doğa koşullarına bağımlıltğm devam ettiğine
B) Farklı larım ürünlerinin yetiştirildiğine
C) Nadas alanlannın giderek daraldığına
D) Tarım alanlarımn yerleşmeye açıldığına
E) Tarımla uğraşan kişi sayısının azaldığına
23. Yeryüzünde doğal, beşerî ve ekonomik yönden birbi-
rine benzer ya da farklı yeierin olması çeşitli özellik-
Eere göre bölgelerin oluşturuldbilmesini sağlamıştır.
Bu özelliklerdeki değişme bölge sınırlannın da değiş-
mesine neden olmaktadır.
Buna göre, belli özelliklere dayanarak oluşturulan
aşağıdaki bölgelerden hangisinin sınırlannda za-
manla değişme olması bşklenmez?
A) Tarım bölgeleri B) Askerî bölgeler
C) Turizm bölgeleri D) İklirrt bölgeleri
E) Maden bölgeleri
24. Dünyanın başlangıcı, sonu ve niçin var olduğuna iliş-
kin sorular hep merak uyandırır. Heidegger, bu tür-
den sorulara ilişkin genel fikirlerin ve bunların tarifıinin
ayrıca bunlardan kaynaklanan başka şeylerin beltrtil-
mesinde felsefe sözcüğünün kullanılmasını olanaksız
kılmıştır. Bunun da Heidegger'in felsefeye en temel
katkîsı olduğu söylenebilir.
Bu parçaya göre Heidegger'in felsefe sözcüğü-
nün kuDamlmasını istemediği alan aşağıdakiler-
den hangisidir?
A)
B)
C)
D)
E)
Etik
Metafizik
Estetik
Bilim felsefesi
Bilgi kuramı
25, Bilgiler yalnızca var olma möcadelesinde kullandığı-
mız araçlar olduğundan, doğru olmaları için uymaları
gereken nesnel gerçeklik diye bir şey yoktur.
Bu parça "bilgi kuramı"nın hangi temel sorusuna
yanıt niteltğindedir?
A) Doğoı bilginin ölçütü nedir?
B) Duyu bilgisine güvenilir mi?
C) Akılherşeyibilebilirmi?
D) Neyi bilebiliriz?
E) Bilgi doğuştan mıdır?
26. Modern dünyamızda tek bir bilim felsefesi var; mo-
dern bilimlerin felsefesi. Buna bilimin kendi kendisinin
yorumu veya bilimin bilimsel kurumlar tarafından ya-
pılan yorumu da diyebiliriz. Bilim, bilimin hem davalı
hem davacı hem de yargıç olduğu bir mahkemede
yargılanmaktadır. Neyin bilim olduğuna bu mahkeme-
de karar verilmekte, bu mahkemeden geçiş izni ala-
mayan her unsur bilim dünyasından kovulmaktadır.
Böyle bakıldığında bütün bilgi türlerini yargılayabile-
cek adil mahkeme bulmak güç gibi görünüyor.
Bu parçada sözü edilen güçlüğün nedeni aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Yeniliklere açık olmama
B) Olumsuz eleştirilere karşı koyma
C) Bilgileri sorgulamada yine bilimin ölçütlerini kul-
lanma
D) On yargılardan kurtulamama
E) Bilimin gelişme sürecini tamamladığmı düşünme
27. Bilimin ilk ve son şeyler hakkındaki soruları yanıtlaya-
mayacağını kabul edersek, ki etmek zorundayız, bu
durumda bile bilimin yanıtlayabileceği sorular için bili-
nen veya düşünülebilecek hiçbir sınır yoktur. Çünkü
bilim, ancak bilimciler gerçeğirı ne olabileceği konu-
sunda hayal etme gücünü veya dürtüsünü yitirdikleri
zaman sona erer.
Aşağıdaki yargılardan hangisi bu parça için "karşı
tez" oluşturur?
A) Mutlak kesinlik hiçbir zaman bilinemez.
B) Bilimin geliştiği dönemde felsefeye gerek yoktur.
C) Hayal etme gücünün sınırı yoktur.
D) Bilinebilecek her şey biliniyor yeni bir şey aramak
gereksizdir.
E) Bilgiler arttıkça bilinebilir şeyler de orantılı olarak
artar.
28. Çiçek açmış bir erik ağacının önündeduruyoruzve
ağaç da karşımızda. Ağaç oradayken ve biz onun
karşısında durduğumuzda, ağaç ve biz, karşılıklı bu-
lunuyoruz. Birbirimize göre, karşılıklı konumumuz
içinde vanz. Demek ki bu karşılaşmada söz konusu
olan şey kafamızın içinde uçuşan tasarımiar değil.
Bu parça aşağıdakilerden hangisinin varlıkla ilgili
görüşlerine örnek oluşturur?
A) Rasyonalizm
B) Septisizm
C) Realizm
D) Nominalizm
E) Nihilizm
29. Ahlak felsefesinde nesnelcilikte, değerlerin dış dün-
yada, onlara ilişkin kavrayışımızdan ayrı ve bağımsız
olarak var olduğu ve bunlann insan tarafından bitine-
bileceği ileri sürülür. Değerlerin ahlaki yargıları ve ey-
lemleri belirleyen ilkeler olarak kullanılmak durumun-
da olduğu ve nesnelerie eylemlerin, kendilerinde in-
sandan bağımsız olarak var olan bir nitelikten dolayı
iyi ya da değedi olduğu savunulur.
Bu parçaya göre bir eylemin "iyi ya da değerii" ol-
ması asağıdakilerden hanglslyle açıklanabilir?
A) Kişiye yarar sağlamasıyla
B) Evrensei ahlak yasasına uygun olmasıyla
C) Kişinin özgür iradesine bağlı olmasıyta
D) Özgürlüğün sorumluluk gerektirdiği düşüncesine
uygun olmasıyla
E) Kişinin, öyle davranmasmın ödevi olduğunu dü-
şünmesiyle
30. Bir resim, düşünülerek bulunmaz, bizzat ele alınma-
dan kurgulanmaz. Bir insanın düşüncelerinin değiş-
mesi gibi, bir resim de yapılırken sürekli değişir. Ve
hatta bittiğinde bile, ona bakanların bilinç durumlarıy-
la bağlantılı olarak değişmeye devam eder. Günden
güne ve yaşamın bize dayattığı değişimlere katlana-
rak... Bir canlı gibi resmin de kendine özgü bir yaşa-
mı vardır. Aslında bu çok doğai, resim ona bakan
insan aracılığıyla yaşar.
Bu parçadan aşağıdaki yargılann hangisi cıkanla-
maz?
A) Resim alımlayıcıya göre şekillenir.
B) Sanat ürünü olmuş bitmiş bir yaptds değiidir.
C) Sanatçının yapmayı düşündüğüyle yaptığı aynı
değildir.
D) Sanat ürününün varlığı alımlayamn olmasına
bağlıdır.
E) Sanat yapıtı olmadan sanattan söz edilemez.
MATEMATIK
işletninin sonucu kaçtır?
0,1 Q,02
0,01 0,2
işleminin sonucu kaçtır?
A) 8 B)8.9 C)9 D)9,9 E) 10,1
işleminin sonucu kaçtır?
A) -2 B) -1 C) 0 D) V2~ E) 2^2
4. 3
m
= 2 olduğuna göre,
ifadesinin değeri kaçtır?
A) 5 B)9 C)12 D)15 E) 18
ifadasi aşağıdakilerden hangisine eşiHir?
A) 4 B)6 C)9 D)12 E) 18
C + D = 13
olduğuna göre, A + D toplamı kaçtır?
A) 15 B) 14 C) 13 D} 12 E) 11
7. a, b, c, d veegerçel sayılan için
a < c
b<d
c < e
b<a
eşitsizlikleri veriliyor.
Buna göre, bu beş sayının en kücüğü hangisidir?
A) a B)b C)c D)d E)e
I. x sıfır olamaz.
II. x ve y nin işareti aynıdır.
III. x tam sayıysa y de tam sayıdır.
ifadelerinden hangileri her zaman doğrudur?
AJYalntzl B) I ve II C) I ve III
D)ll veill E)l, II velll
9. A, B ve C doğal sayıiarı aşağıdaki özellikleri sağla-
maktadır:
• A tek sayıysa B ve C nin her ikisi de çift
sayıdır.
• A çift sayıysa B de çift sayıdır.
• B ve C den en az biri tek sayıdır
Buna göre, bu sayılardan hangileri çifttir?
A) Yalnız A B) Yalnız B C) Yainız C
D) A ve B E) B ve C
ifadesinin sadeleştirilmiş biçimi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) -3a^ B) -aT C) 2a
z
D) a-2 E)a + 1
a+b + c = A
a-b-c=B
olduğuna göre, A
2
- B
2
ifadesi aşağıdakiterden
hangisine eşittir?
A) 4a(b + c) B) 4b(a + c) C) 2c(a + b)
D) 2a(b-c) E) 2b(a-c)
12. a ve b pozitif tam sayılar olmak üzere,
660 = k. 2
a
. 3
b
eşitliğini sağlayan en kücük k pozitif tam sayısı
kaçtır?
A) 30 B) 44 C) 55 D) 60 E) 66
denklemini sağlayan x gerçel sayılannm toplamı
kaçtır?
A) -2 B) -1 C)0 D) 1 E)2
14. Tam sayılar kümesinden tam sayılar kümesine f ve g
fonksiyonları aşağıdaki biçimde tanımlanmıştır.
2x + 1, x = 0 (mod 2) ise
3x, x = 1 (mod 2) ise
x, x = 0 (mod 3) ise
900 = I (mod 3) ise
x-1, xs2 (mod 3) ise
Buna göre, g(f(6)) değeri kactır?
A)55 B)40 C)18 D)17 E)12
15. Herhangi A ve B kümeleri için (AuB)-(AAB)
fark kümesi aşağıdakilerden hangisine eşittir?
A) An(A-B) B) AU(A-B)
C) (A-B)U(B-A) D) (A-B)n(B-A)
E)(AUB)-(A-B)
|AB| = 20 km
|BC| = 25 krr
A kentinden hareket eden bir araç, saatte ortalama
60 km hızla giderek a dakikada C kentine varıyor.
^ f m İSTANBUL
1 L V KÜLTÜR
^ ^ ÜNİVERSİTESİ
www. dogrutercih.com
Geleceğiniz Doğru Tercih ile Şekilleniyor...
Bilgi için:
www.iku.edu.tr
0212 498 41 41
CQ
ü
C M B