Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 5 MAYIS 2009 SALI
6 HABERLER
TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ [email protected] - www.mehmetfarac.com
Güvenlik güçlerinin, geçen hafta 3 radikal din-
ci örgüte yönelik eşzamanlı olarak düzenledi-
ği operasyonlar, şeriatçı grupların son dö-
nemdeki hareketliliğiyle ilgili ürkütücü mesajlar
içeriyor! Acaba “Karases” olarak bilinen Ce-
malettin Kaplan’ın Almanya’da kurduğu “Ana-
dolu Federe İslam Devleti/İslami Cemaat ve Ce-
miyetler Birliği” (AFİD/İCCB), Hizbullahi Vasat
ve Türk El Kaidesi eylemsel entegrasyona mı
giriyor? Dahası bu kuşku içinde bir Güneydo-
ğu kenti radikal dinciliğin fraksiyonlarına neden
kucak açıyor?..
Türkiye’de radikal dinci grupların yeniden ha-
reketlenmesine aslında El Kaide’deki devinim
neden oldu. İBDA-C, Hizbullah ve Vasat gibi ör-
gütlerin 2000 yılından itibaren önemli oranda
yeraltına çekilmesinin ardından Afganistan’da
eğitilen Türk El Kaidesi 2003 yılında atağa geç-
ti. Radikal dincilik, şiddetin dozajını işte bu dö-
nemde tanıdı. Hem de hiçbir örgütün cesaret
edemeyeceği eylemlerle!.. El Kaide tıpkı
ABD’deki 11 Eylül saldırılarını andıran 4 intihar
eylemini 15-20 Kasım 2003’te İstanbul’da ger-
çekleştirdiğinde Türkiye’deki şeriatçılar bile
şaşkınlık geçirdi. Selefi dinciliği, Türk Hizbullahı
gibi Güneydoğu kentlerinde insanları arkala-
rından kurşunlamadı. Ya da domuz bağıyla top-
rağa gömmedi. Hıristiyanların ve Musevilerin ti-
cari ve dini merkezlerini hedef alan uluslarara-
sı çaptaki eylemleri El Kaide’yi cihad yanlıları-
nın çekim merkezi haline getirdi! Örgüt Gazi-
antep’te polisle çatışınca, İstanbul’da Mason lo-
casını basınca ve ABD Konsolosluğu’na saldı-
rınca yeni hücreler kazandı!
El Kaide’deki bu devinim işte son iki yılda di-
ğer dinci grupları da hareketlendirdi. Militanla-
rını El Kaide’ye kaptırmaya başlayan Vasat ve
Hizbullah örgütlenmeye hız verdi. Polis işte bu
yapıyı çökertmek için geçen hafta Türkiye’de
ilk kez üç örgüte eşzamanlı olarak operasyon-
lar yaptı. Gaziantep merkezli olarak 6 kentte ya-
pılan operasyonlarda Vasat’a üye oldukları
ileri sürülen 52 kişi gözaltına alındı. Yakalananlar
arasında imamlar ve örgüt lideri Şahmerdan
Sarı da vardı.
İkinci operasyon Konya’da AFİD/İCCB terör
örgütüne yönelik yapıldı ve 13 kişi gözaltına alın-
dı. Hizbullah operasyonunun merkezi ise Ma-
latya’ydı. “İlim Grubu”na yönelik operasyonlarda
Malatya’da 16, Bitlis’te ise 3 kişi yakalandı.
Fraksiyonların başkenti!..
Tüm bu operasyonlarda dikkat çeken tek yer
Gaziantep’ti!.. Güvenlik birimlerinin 1990’larda
PKK’ye yönelik yoğunlaştırdığı operasyonlar bu
kente göç dalgası başlatmıştı. Hizbullah’ın hem
PKK hem de kendi yandaşı Menzil grubuyla gir-
diği çatışmalar Güneydoğu’dan kaçışı hızlan-
dırmıştı. Tüm bu göç dalgasının merkezi ilk etap-
ta Gaziantep’ti. Bölge kentlerinden gelenler, Ga-
ziantep’in Urfa girişindeki varoşlarda koloniler
oluşturdu. Türk, Kürt, Arap ve Yörüklerin bu-
lunduğu kozmopolit bir kentin demografisi de
değişim geçirdi. Radikal dinciliğin oldum olası
gelişemediği kentte, Hizbullahçılar kaçak Kuran
kursları ile denetimsiz cami ve medreselerde ses-
siz ve derinden örgütlenmeye başladı.
Örgüt Mardin’den sonraki en büyük karar-
gâhını bu kentte kurarken güvenlik güçleri
uyudu! 1997’de İncil satılan Müjde Kitabevi’ne
el bombası atılınca polis Gaziantep’te Vasat ad-
lı bir dinci örgütü de keşfetti! Şahmerdan Sa-
rı’nın liderliğini yaptığı Vasat’ın çevre illerde de
örgütlendiği ortaya çıktı. Ancak Antep’i şaşır-
tıcı kılan bu değildi. 17 Ocak 2000’de İstanbul
Beykoz’da düzenlenen Hizbullah operasyo-
nunun ardından 52 kentte yürütülen çalışma-
larda Gaziantep yine şaşırttı! Hizbullah’ın bu-
radaki karargâhının bodrumunda cesetler,
cephaneliğinde ise 120 Kalaşnikof tüfek, 28 ro-
ketatar, G-1, G-3 silahlar, çok sayıda el bom-
bası, TNT kalıpları ve patlayıcı düzenekleri
bulundu. Örgüt lideri Hüseyin Velioğlu’nun ma-
kam aracı olarak kullandığı tanker de hücre evi-
nin yakınlarında ele geçirildi.
Üç başlı El Kaide!..
Hizbullah’ın çökmesinin ardından bu kez
Selefi gruplar Gaziantep’te palazlandı. Örgüt,
hem Habur-Mersin karayolu üzerinde olması,
hem Suriye’ye yakınlığı hem de karmaşık ya-
pısı nedeniyle Gaziantep’i özel bir merkez ola-
rak kullanmaya başladı. Aslında burada üç ay-
rı hücre vardı. “Haldi El Türki” kod adlı Mehmet
Yılmaz’ın, Mehmet Reşit Işık adlı militanla bir-
likte 2007 yılının haziran ayında Kerkük’te
Amerikan askerleriyle girdikleri çatışmada öl-
dürülmeleri üzerine başlayan liderlik kavgası El
Kaide’yi Gaziantep’te üçe bölmüştü. Hücre-
lerden birini Mehmet Polat yönetiyordu. Bu mi-
litana bağlı gruba 24 Ocak 2008’de operasyon
düzenlendi. Militanlar, Karşıyaka Mahallesi Te-
kel Caddesi’ndeki bir evde polisle 11 saat bo-
yunca çatıştı. Çatışmada “Ebu Zeki” kod adlı
Mehmet Polat, oğlu Mehmet Zeki Polat ile Ser-
vet Sarıoğlu ve Cebrail Kirazoğlu öldürüldü.
Çatışmada 1 polis memuru şehit oldu, 4’ü de
yaralandı. Bu operasyonun ardından Polat’a
bağlı hücreler tek tek basıldı ve gözaltına alınan
24 militandan 17’si tutuklandı. Hücre evlerin-
de 7 tabanca, 2 Kalaşnikof tüfek, 4 pompalı tü-
fek, bu silahlara ait çok sayıda şarjör ve mer-
mi, patlayıcı madde yapımında kullanılan amon-
yum nitrat ve kükürt ile çok sayıda örgütsel mal-
zeme ele geçirildi.
Gaziantep Emniyet Müdürü Ali Yılmaz o dö-
nemde, “El Kaide’ye yönelik operasyonlarımız
olmasaydı, örgüt büyük kentlerde ses getiren ey-
lemler yapacaktı” demişti.
Ancak örgütün Gaziantep hücresi çökerti-
lememişti. Kentteki Usame bin Ladin yanlısı
ikinci grubu Ramazan Gökdere yönetiyordu.
Gaziantep polisi bu militana bağlı hücrelere yö-
nelik olarak İstanbul’un çeşitli ilçelerinde 2 Mart
2008’de operasyon düzenledi. Gözaltına alınan
44 kişinin sorgusuna MİT de katıldı. İddiaya gö-
re bu sorgularda örgütün dış bağlantılarını me-
rak eden bazı CIA elamanları da bulundu.
Gaziantep El Kaidesi’nin üçüncü biriminin ba-
şında ise 33 yaşındaki Mahmut Kaplan bulu-
nuyordu. Polis işte bu gruba yönelik operas-
yonu nisan ayının son haftasında düzenledi. Ga-
ziantep merkezli olarak Adana, Konya, Kah-
ramanmaraş ve Şanlıurfa’da gerçekleştirilen
operasyonlarda “Ebu Muhammed” kod adlı
Kaplan’ın yanı sıra lider kadrodan “Ebu Zeyd”
kod adlı Mustafa Z. Bozkurt ile “Hoca” kod
adlı Hikmet A’nın da aralarında bulunduğu 32
kişi yakalandı. Kaplan’a bağlı hücrenin Afga-
nistan ile Pakistan’da eğitildiği saptandı. Po-
lisin üç operasyonda bastığı evlerde gençleri
intihar eylemlerine özendirecek CD’ler ve Ada-
na’daki İncirlik Üssü’nün havadan çekilmiş kro-
kisi de bulundu.
Gaziantep, El Kaide’nin Türkiye’deki özel ör-
gütlenme alanı içersinde giderek öne çıkıyor.
Örgüt diğer dinci grupları bir yandan parçalı-
yor diğer yandan da onlara kendi devinimi için-
de hareket kazandırıyor. Bu hareketlilik bir ey-
lemsel entegresyonu da zorluyor. Kentin çok
ama çok dikkatle izlenmesi gerekiyor!
Eylemsel Entegrasyonu Kim Zorluyor?..
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
Emret Komutanım!
Yeni kabine üzerine herkes yazıp çiziyor. Biz de ek-
sik kalmayalım:
Kabine kuruluşunda siyasal kültür ve etik açısın-
dan en çok ayıplanacak konu, insanların bakan ol-
duklarını Başbakan’ın TV’deki açıklamasıyla öğren-
mesiydi. Galiba tek istisnası Bülent Arınç...
Türkiye’nin bu ezeli hastalığının yıllardır hiç de-
ğişmeden sürmesi, ülkemizdeki “politika yapımında”
umutsuzluğu körüklüyor: İnsan ilişkileri, politik ne-
zaket, insana değer vermek vb. gibi “uygar politik kül-
tür”ün, siyasi hayatımıza yerleşmesi olanaksız mı?
Başbakan’ın mesajı: Vezir de yaparım rezil de! Em-
rimdesin, askerimsin!
Emir komuta zinciri, siyasal hayatı nasıl de eziyor!
Biz, sorunların kaynağında “askerin” yattığını sanan
aptalca bir siyasal kültürün esirleriyiz!
Oysa siyasetçiler, saygıdeğer ve güvenilir bir siyasal
kültür inşa edemedikleri sürece, “asker”e de siyasal
oyun alanı açtıklarının ayırdında değil! Sadece “se-
çilmiş” olmak yeterli mi? Siyaset, bir siyasi ve kül-
türel uygarlık bütünlüğü içinde inşa edilmeli. Yol-
suzluklara, hukuksuzluklara, adaletsizliklere.. ses çı-
karmayan bir yönetim, ne kadar “seçilmiş” olursa ol-
sun, saygınlık yaratamaz!
Çünkü çok haklı ahlaki bir itiraz var: Kardeşim
millet sana oyu, yolsuzlukları, edepsizlikleri, hukuk-
suzlukları koru, örtbas et diye mi verdi?
Buna karşı ileri sürülen “Gelecek seçimlerde de mil-
let dersini versin” gerekçesi ise siyasetin aşınması-
nı, gözden düşmesini ve politik zeminini kaybetme-
sini önleyemez. Siyaset giderek “ahlaksız bir yapı”
inşa eder, herkes güvenini kaybeder, böylece tek-
melenecek bir kuruma dönüşür!
Siyasetin, “Ben seçilmişim” gibi yaygara kopar-
maktan başka yaptığı nedir?
Siyaset, “askeri mutlak otorite” alanı mı! Ama Tür-
kiye’de öyle! Türkiye’de sorunları yaratan siyasetin
ta kendisi!
Şimdi “asker” bakanlardan birine bakalım: AKP
Grup Başkanvekili, yeni Sanayi ve Ticaret Bakanı Ni-
hat Ergün, “Ben de TV’den öğrendim, Başbakan her
şeyin en iyisini yapar..” gibi şeyler söyledi! Sanayi ile
ilişkisi ise sıfır! Diyor ki “İzmit milletvekiliyim, orada-
ki sanayicileri bilirim”... Vay vay vay... Bakan olmak
uzman olmayı gerektirmezmiş.. bakanlık zaten bü-
rokrasi ile hükümetin siyasi kararları arasında eşgü-
dümü sağlamakmış...
Yeni kabinenin bu açıdan niteliği: Başbakan,
AKP’nin çekirdek ağır toplarıyla yola çıktı! Önünde
iki yıl var. Bazı yorumlara göre, kendi kadrosuyla “mer-
kez parti” olmaya yönelecek. Bu doğru olabilir. Ka-
bineyle Saadet Partisi’ni engellemeye çalışacak, ama
esas açılımı merkeze doğru olacak.
AKP, Saadet oylarına (marjinal oylara) açılarak bü-
yüyemez, “kim daha fazla İslamcı” kapışması ancak
küçülmeyi ve parçalanmayı hızlandırır. Buna karşı-
lık, oy kaybetmeyi merkeze açılmakla durdurabile-
ceği görüşü, partinin genel düşüncesi olabilir.
Bu bağlamda, Erdoğan sertlik politikasını azalta-
bilir, dahası terk edebilir. Çünkü bu politika, seçmence
hazmedilebilir sınırlarını aştı, geri tepmeye başla-
dı! Daha uzlaşmacı politikaya yönelirse, kaybettiği iti-
barı geri alabileceği hesaplarını yapıyor olabilirler.
Nitekim Ergenekon davasında hukuksuzlukların ay-
yuka çıkması karşısında ilk kez “aşırılıklar olabilir” de-
di; ama “bırakalım hukuk suçluyla suçsuzu ayırt et-
sin” sözleri ile eski görüşleriyle temas halinde.
Çünkü, yıllarca sürecek bir davada, yüzlerce insanı
haksız hukuksuz yerlerde süründür, arkasından da
“bak adalet yerini buldu” de! (Sevgili Balbay merhaba,
nasılsın?)
Bu süre içinde de, liberal ve cemaatçi faşistler, in-
sanları asmayı sürdürsünler!
Erdoğan’ın daha alacağı çok yol var!
Bir okur soruyor: Polis, 1 Mayıs’ta halay çeken gru-
bun üzerine biber gazı atıyordu! Kendi insanına bu ka-
dar vahşi davranan, dünyada hangi ülkeler kaldı?
Not 2: Siyasetçisi, polis şefi, hepsi, bir laf edi-
yor, sonra büyük tepki gelince “beni yanlış anla-
dılar” diyorlar. Onlar ilahlar katında insanlar! Hiç yan-
lış bir şey söylemez, hep doğruyu söylerler! İçle-
rinden biri de kalkıp, yahu bu söylediğim yanlıştı,
bunu görüyorum dememiştir! Yanlış anlaşıldım
diyenler, aslında doğru anlaşılmıştır ve söylediğinden
de hiç pişman değillerdir!
IG Metall’in yönetim kurulu üyesi Wolfgang Rhode’den 1 Mayõs değerlendirmesi
‘Polisorantõsõzgüçkullandõ’MELTEM YILMAZ
Türkiye’ye 1 Mayõs gözlemcisi
olarak gelen Almanya’nõn ikinci bü-
yük sendikasõ IG Metall’in yönetim
kurulu üyesi Wolfgang Rhode, Tür-
kiye’de bu yõlki 1 Mayõs gösterile-
rinde de polisin orantõsõz güç kul-
landõğõnõ ifade etti.
Geçen yõl 1 Mayõs eylemlerinde-
ki polis terörünü bir rapor halinde ka-
leme alarak AB’nin genişlemeden
sorumlu üyesi Olli Rehn’e sundu-
ğunu belirten Rhode, bu yõl 1 Ma-
yõs’õn resmi tatil ilan edilmesinde
bahsi geçen raporun öneminin göz
ardõ edilmemesi gerektiğine dikkat
çekti. Rhode, ayrõca Türkiye’deki
sendikalarõn giderek tarafsõzlõğõnõ yi-
tirip siyasi partilerin birer aracõ ha-
line geldiğini kaydetti.
Türkiye tekstil işkolu, son yõllarda
sosyal hak gasplarõ, iş güvenliği ile
örgütlenme çalõşmalarõnõn önündeki
engeller nedeniyle uluslararasõ sen-
dikalarõn da dikkatini çekti.
‘Ortak çalışmalar yapılacak’
Yõllardõr Almanya’da Türkiye kö-
kenli işçilerin çõkarlarõnõ savunan,
yerli ve göçmen emekçiler arasõnda
ortak yaşam ve mücadelesinin sağ-
lanmasõ temelinde çalõşmalar yapan
Rhode, tekstilin de içinde olduğu Tür-
kiye’deki yetkili sendikalarla görüş-
melerin başladõğõnõ, kot kumlama iş-
lerinde çalõşan işçilerin durumunun
yanõ sõra aralarõnda bir dizi tekstil şir-
ketinde yaşanan hak gasplarõnõ in-
celemek üzere TEKSİF, Birleşik
Metal-İş sendikalarõ ile DİSK ve di-
ğer konfederasyonlarla ortak çalõş-
malar yapõlacağõnõ söyledi.
1 Mayõs Taksim kutlamalarõnda
edindiği gözlemleri gazetemize an-
latan Rhode, emekçilerin barõşçõl bir
havada hareket ettiğini, polisin ise yi-
ne orantõsõz güç kullanma yoluna git-
tiğini belirterek şöyle devam etti:
“1 Mayıs’ta ben de Taksim’dey-
dim. Emekçilerin barışçıl bir or-
tamda, diyalog yanlısı bir tavırla
bayramlarını kutlamak istedikle-
rini gördüm. 1 Mayıs İşçi Bayramı
demokratik ülkelerde nasıl kutla-
nıyorsa Türkiye’deki emekçiler
de bu şekilde kutlamak istiyorlar-
dı. Yani işçiler bayramlarını Tak-
sim’de kutlamak istiyorlarsa, kaç
kişi kutlamak istiyorsa bırakın o şe-
kilde kutlasınlar. Aksi takdirde
yetkililerle emekçiler arasında ya-
şanan alan ve ‘makul sayõ’ tartış-
maları gerginliğe zemin hazırlıyor.
Diğer taraftan polisin, bu yıl da
orantısız güç kullandığını söyle-
yebilirim. Kolluk kuvvetleri, ta-
mamen barışçıl hareket eden
emekçilere barışçıl olmayan yön-
temlerle cevap veriyor.”
Sendikalar ve tarafsızlık
Geçen yõl 1 Mayõs kutlamalarõnõn
adeta polis terörü havasõna bürün-
düğünü anõmsatan Rhode, diğer göz-
lemcilerle birlikte buna ilişkin bir ra-
por hazõrlayõp raporu AB’nin geniş-
lemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’e
TRT’YE TEPKİ
Yönetici
odaları
için ihale
SELDA GÜNEYSU
ANKARA - TRT Genel Müdürü
İbrahim Şahin’in göreve getirdiği
dört genel müdür yardõmcõsõnõn
odalarõ yenileniyor. Yeni genel mü-
dür yardõmcõlarõnõn odalarõnõn ye-
nilenmesi için 7 Mayõs’ta ihaleye çõ-
kõlacak.
Şahin’in göreve gelmesiyle
TRT’de 4 genel müdür yardõmcõsõ
değişmişti. Şahin, İçişleri Bakanlõ-
ğõ’nda müfettiş olarak görev yapan
Ahmet Koyuncu’yu, Kültür ve
Turizm Bakanlõğõ’nda müsteşar yar-
dõmcõsõ olarak görev yapan Zeynel
Koç’u, Maliye Bakanlõğõ’nda hesap
uzmanõ olarak görev yapan Mehmet
Canpolat’õ ve TRT Ankara Rad-
yosu’nda teknik müdür olarak görev
yapan Alaattin Korkmaz’õ genel
müdür yardõmcõlõğõ görevine getir-
mişti. TRT’nin internet sitesinde yer
alan duyuruya göre genel müdür yar-
dõmcõlarõnõn kurum içindeki ma-
kam odalarõ yenilenmesi için 7 Ma-
yõs’ta ihaleye çõkõlacak. “5. Kat
Makam Odaları Tadilatı” başlõ-
ğõyla duyurulan ihale sözleşmesin-
de, “5. Kat Makam Odaları Ta-
dilatı yapım işi 4734 sayılı Kamu
İhale Yasası’nın 19. maddesine gö-
re açık ihale usulü ile ihale edile-
cektir” denildi.
Haber-Sen Genel Başkanõ Ali
Yılbaşı, yeni genel müdür yardõm-
cõlarõnõn makam odalarõnõn yeni-
lenmesine neden ihtiyaç duyuldu-
ğunu sordu. Yõlbaşõ, “Böyle bir
ihale kabul edilemez” dedi.
sunduklarõnõ anlattõ. Rhode, şöyle
devam etti:
“Geçen yıl 1 Mayıs, gerçekten
korkutucuydu. Polis oldukça yük-
sek dozajda şiddet gösterisinde
bulunmuştu. Polisin bu çıkışı,
Türkiye hakkında ‘polis devleti’
yorumlarına neden olmuştu. Za-
ten bunun üzerine biz, döndü-
ğümüzde gözlemlerimizi bir ra-
por halinde kaleme aldık. Bu
raporu AB’nin genişlemeden so-
rumlu bakanı Olli Rehn’e ilettik.
Bu yıl 1 Mayıs’ın resmi tatil ilan
edilmesinde bunun önemli bir pa-
yı olduğunu düşünüyorum.”
Rhode, Türkiye’nin AB süre-
cinde ekonomik politikalardan çok
insan haklarõ vurgusunun giderek
daha fazla önem kazandõğõnõ ifade
ederek özetle şunlarõ söyledi:
“Bir de sendikacılık sorunu
var tabii Türkiye’de gözlemle-
diğim. Türkiye’deki hükümetin,
emekçileri kendisine yakın duran
sendikalara bağlı kılmaya çalış-
tığını, aksi takdirde emekçiler
üzerinde baskı kurarak onları
sindirmeye çalıştığını biliyoruz.
Ancak hiçbir sendikanın bir si-
yasi partiye yakın durmaması ge-
rekiyor. Bundan en çok demok-
rasi zarar görür.”
DTP’nin, PKK’ye yönelik operas-
yonda aralarında 3 DTP genel başkan
yardımcısının da bulunduğu çok sa-
yıda DTP’linin gözaltına alınmasını protesto etmek amacıyla önceki gün Diyarbakır Koşuyolu
Parkı’nda başlattığı açlık grevi sona erdi. DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, “Hal-
kımız bu duruşuyla, bu demokratik direniş tarzıyla sivil diyaloğun, siyasetin önünün açılması-
nın ne kadar zaruri olduğunu göstermiştir. Hükümetten beklentimiz bu mesajı doğru okuma-
sıdır. Eğer hükümet bu askeri politikalarında; bu inkârcı, baskıcı politikalarında devam eder-
se korkumuz ve kaygımız odur ki Türkiye’yi çok daha zor günler bekliyor olacak” dedi.
DTP açlõk grevini bitirdi
Kartal Belediye Başkanõ Öz, kentsel projenin halkõ da içine almasõ gerektiğini söyledi
‘Kartal’da kentsel sürgüne geçit yok’
ÖZLEM GÜVEMLİ
Kartal CHP’li yeni Belediye Başkanõ
Altınok Öz, ilçede ünlü mimar Zaha
Hadid tarafõndan hazõrlanan kentsel
dönüşüm projesinin, halkõ içine alacak
şekilde değiştirilmezse uygulanmasõ-
na izin vermeyeceklerini söyledi. Öz,
“Her türlü kentsel sürgün projesine
karşıyız” dedi.
Altõnok Öz, Kartal’õn kentsel dönü-
şüm bölgesi olduğunu ancak burada ya-
põlan dönüşüm projelerini destekle-
mediklerini ifade etti. İlçenin 1/5 bin
ve 1/25 bin ölçekli imar planlarõnõn ha-
zõrlandõğõnõ dile getiren Öz, “Ama bu
üst planlara uymayan 1/1000’lik
planlar hazırlanmış. Biz, halkın
içinde olmadığı hiçbir şeye ‘evet’ de-
meyeceğiz. O planlar halkın içinde
olacağı şekilde değişecek. Hak sa-
hiplerini buradan kovmadan sorun
çözülecek” diye konuştu. Öz, Hadid ta-
rafõndan hazõrlanan kentsel dönüşüm
projesini de ancak yerinde dönüşümü
sağlayacak şekilde değiştirilirse des-
tekleyeceklerini belirtti. İlçenin aynõ za-
manda deprem bölgesinde olduğunu
ifade eden Öz, “Kartal’daki yapıla-
rın deprem incelemesi yapılmamış.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne izin
için başvurdum. İzin çıkarsa önce
okulları ele alacağız” diye konuştu.
Altõnok Öz, borçlu bir belediye dev-
raldõklarõnõ ancak kurumun borcunu
ödeyebilecek potansiyelinin bulundu-
ğunu söyledi. İlçenin sahilini Kartal
Meydanõ olarak düzenlemek için ça-
lõşmalara başladõklarõnõ belirten Öz,
“Kartal sahilini kesen binalar yıkı-
lıp meydan oluşturulacak. Kafeler,
barlar orada toplanacak” dedi.
Almanya’nõn ikinci büyük sendikasõnõn yönetim kurulu üyesi
Rhode, Türkiye’deki sendikalarõn giderek tarafsõzlõğõnõ yitirip
siyasi partilerin birer aracõ haline geldiğini kaydetti.
Wolfgang Rhode.
Altınok Öz.
El Kaide 24 Ocak 2008’de polisle bu evde çatıştı.
[email protected]