17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 5 MAYIS 2009 SALI 6 HABERLER TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ [email protected] - www.mehmetfarac.com Güvenlik güçlerinin, geçen hafta 3 radikal din- ci örgüte yönelik eşzamanlı olarak düzenledi- ği operasyonlar, şeriatçı grupların son dö- nemdeki hareketliliğiyle ilgili ürkütücü mesajlar içeriyor! Acaba “Karases” olarak bilinen Ce- malettin Kaplan’ın Almanya’da kurduğu “Ana- dolu Federe İslam Devleti/İslami Cemaat ve Ce- miyetler Birliği” (AFİD/İCCB), Hizbullahi Vasat ve Türk El Kaidesi eylemsel entegrasyona mı giriyor? Dahası bu kuşku içinde bir Güneydo- ğu kenti radikal dinciliğin fraksiyonlarına neden kucak açıyor?.. Türkiye’de radikal dinci grupların yeniden ha- reketlenmesine aslında El Kaide’deki devinim neden oldu. İBDA-C, Hizbullah ve Vasat gibi ör- gütlerin 2000 yılından itibaren önemli oranda yeraltına çekilmesinin ardından Afganistan’da eğitilen Türk El Kaidesi 2003 yılında atağa geç- ti. Radikal dincilik, şiddetin dozajını işte bu dö- nemde tanıdı. Hem de hiçbir örgütün cesaret edemeyeceği eylemlerle!.. El Kaide tıpkı ABD’deki 11 Eylül saldırılarını andıran 4 intihar eylemini 15-20 Kasım 2003’te İstanbul’da ger- çekleştirdiğinde Türkiye’deki şeriatçılar bile şaşkınlık geçirdi. Selefi dinciliği, Türk Hizbullahı gibi Güneydoğu kentlerinde insanları arkala- rından kurşunlamadı. Ya da domuz bağıyla top- rağa gömmedi. Hıristiyanların ve Musevilerin ti- cari ve dini merkezlerini hedef alan uluslarara- sı çaptaki eylemleri El Kaide’yi cihad yanlıları- nın çekim merkezi haline getirdi! Örgüt Gazi- antep’te polisle çatışınca, İstanbul’da Mason lo- casını basınca ve ABD Konsolosluğu’na saldı- rınca yeni hücreler kazandı! El Kaide’deki bu devinim işte son iki yılda di- ğer dinci grupları da hareketlendirdi. Militanla- rını El Kaide’ye kaptırmaya başlayan Vasat ve Hizbullah örgütlenmeye hız verdi. Polis işte bu yapıyı çökertmek için geçen hafta Türkiye’de ilk kez üç örgüte eşzamanlı olarak operasyon- lar yaptı. Gaziantep merkezli olarak 6 kentte ya- pılan operasyonlarda Vasat’a üye oldukları ileri sürülen 52 kişi gözaltına alındı. Yakalananlar arasında imamlar ve örgüt lideri Şahmerdan Sarı da vardı. İkinci operasyon Konya’da AFİD/İCCB terör örgütüne yönelik yapıldı ve 13 kişi gözaltına alın- dı. Hizbullah operasyonunun merkezi ise Ma- latya’ydı. “İlim Grubu”na yönelik operasyonlarda Malatya’da 16, Bitlis’te ise 3 kişi yakalandı. Fraksiyonların başkenti!.. Tüm bu operasyonlarda dikkat çeken tek yer Gaziantep’ti!.. Güvenlik birimlerinin 1990’larda PKK’ye yönelik yoğunlaştırdığı operasyonlar bu kente göç dalgası başlatmıştı. Hizbullah’ın hem PKK hem de kendi yandaşı Menzil grubuyla gir- diği çatışmalar Güneydoğu’dan kaçışı hızlan- dırmıştı. Tüm bu göç dalgasının merkezi ilk etap- ta Gaziantep’ti. Bölge kentlerinden gelenler, Ga- ziantep’in Urfa girişindeki varoşlarda koloniler oluşturdu. Türk, Kürt, Arap ve Yörüklerin bu- lunduğu kozmopolit bir kentin demografisi de değişim geçirdi. Radikal dinciliğin oldum olası gelişemediği kentte, Hizbullahçılar kaçak Kuran kursları ile denetimsiz cami ve medreselerde ses- siz ve derinden örgütlenmeye başladı. Örgüt Mardin’den sonraki en büyük karar- gâhını bu kentte kurarken güvenlik güçleri uyudu! 1997’de İncil satılan Müjde Kitabevi’ne el bombası atılınca polis Gaziantep’te Vasat ad- lı bir dinci örgütü de keşfetti! Şahmerdan Sa- rı’nın liderliğini yaptığı Vasat’ın çevre illerde de örgütlendiği ortaya çıktı. Ancak Antep’i şaşır- tıcı kılan bu değildi. 17 Ocak 2000’de İstanbul Beykoz’da düzenlenen Hizbullah operasyo- nunun ardından 52 kentte yürütülen çalışma- larda Gaziantep yine şaşırttı! Hizbullah’ın bu- radaki karargâhının bodrumunda cesetler, cephaneliğinde ise 120 Kalaşnikof tüfek, 28 ro- ketatar, G-1, G-3 silahlar, çok sayıda el bom- bası, TNT kalıpları ve patlayıcı düzenekleri bulundu. Örgüt lideri Hüseyin Velioğlu’nun ma- kam aracı olarak kullandığı tanker de hücre evi- nin yakınlarında ele geçirildi. Üç başlı El Kaide!.. Hizbullah’ın çökmesinin ardından bu kez Selefi gruplar Gaziantep’te palazlandı. Örgüt, hem Habur-Mersin karayolu üzerinde olması, hem Suriye’ye yakınlığı hem de karmaşık ya- pısı nedeniyle Gaziantep’i özel bir merkez ola- rak kullanmaya başladı. Aslında burada üç ay- rı hücre vardı. “Haldi El Türki” kod adlı Mehmet Yılmaz’ın, Mehmet Reşit Işık adlı militanla bir- likte 2007 yılının haziran ayında Kerkük’te Amerikan askerleriyle girdikleri çatışmada öl- dürülmeleri üzerine başlayan liderlik kavgası El Kaide’yi Gaziantep’te üçe bölmüştü. Hücre- lerden birini Mehmet Polat yönetiyordu. Bu mi- litana bağlı gruba 24 Ocak 2008’de operasyon düzenlendi. Militanlar, Karşıyaka Mahallesi Te- kel Caddesi’ndeki bir evde polisle 11 saat bo- yunca çatıştı. Çatışmada “Ebu Zeki” kod adlı Mehmet Polat, oğlu Mehmet Zeki Polat ile Ser- vet Sarıoğlu ve Cebrail Kirazoğlu öldürüldü. Çatışmada 1 polis memuru şehit oldu, 4’ü de yaralandı. Bu operasyonun ardından Polat’a bağlı hücreler tek tek basıldı ve gözaltına alınan 24 militandan 17’si tutuklandı. Hücre evlerin- de 7 tabanca, 2 Kalaşnikof tüfek, 4 pompalı tü- fek, bu silahlara ait çok sayıda şarjör ve mer- mi, patlayıcı madde yapımında kullanılan amon- yum nitrat ve kükürt ile çok sayıda örgütsel mal- zeme ele geçirildi. Gaziantep Emniyet Müdürü Ali Yılmaz o dö- nemde, “El Kaide’ye yönelik operasyonlarımız olmasaydı, örgüt büyük kentlerde ses getiren ey- lemler yapacaktı” demişti. Ancak örgütün Gaziantep hücresi çökerti- lememişti. Kentteki Usame bin Ladin yanlısı ikinci grubu Ramazan Gökdere yönetiyordu. Gaziantep polisi bu militana bağlı hücrelere yö- nelik olarak İstanbul’un çeşitli ilçelerinde 2 Mart 2008’de operasyon düzenledi. Gözaltına alınan 44 kişinin sorgusuna MİT de katıldı. İddiaya gö- re bu sorgularda örgütün dış bağlantılarını me- rak eden bazı CIA elamanları da bulundu. Gaziantep El Kaidesi’nin üçüncü biriminin ba- şında ise 33 yaşındaki Mahmut Kaplan bulu- nuyordu. Polis işte bu gruba yönelik operas- yonu nisan ayının son haftasında düzenledi. Ga- ziantep merkezli olarak Adana, Konya, Kah- ramanmaraş ve Şanlıurfa’da gerçekleştirilen operasyonlarda “Ebu Muhammed” kod adlı Kaplan’ın yanı sıra lider kadrodan “Ebu Zeyd” kod adlı Mustafa Z. Bozkurt ile “Hoca” kod adlı Hikmet A’nın da aralarında bulunduğu 32 kişi yakalandı. Kaplan’a bağlı hücrenin Afga- nistan ile Pakistan’da eğitildiği saptandı. Po- lisin üç operasyonda bastığı evlerde gençleri intihar eylemlerine özendirecek CD’ler ve Ada- na’daki İncirlik Üssü’nün havadan çekilmiş kro- kisi de bulundu. Gaziantep, El Kaide’nin Türkiye’deki özel ör- gütlenme alanı içersinde giderek öne çıkıyor. Örgüt diğer dinci grupları bir yandan parçalı- yor diğer yandan da onlara kendi devinimi için- de hareket kazandırıyor. Bu hareketlilik bir ey- lemsel entegresyonu da zorluyor. Kentin çok ama çok dikkatle izlenmesi gerekiyor! Eylemsel Entegrasyonu Kim Zorluyor?.. BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Emret Komutanım! Yeni kabine üzerine herkes yazıp çiziyor. Biz de ek- sik kalmayalım: Kabine kuruluşunda siyasal kültür ve etik açısın- dan en çok ayıplanacak konu, insanların bakan ol- duklarını Başbakan’ın TV’deki açıklamasıyla öğren- mesiydi. Galiba tek istisnası Bülent Arınç... Türkiye’nin bu ezeli hastalığının yıllardır hiç de- ğişmeden sürmesi, ülkemizdeki “politika yapımında” umutsuzluğu körüklüyor: İnsan ilişkileri, politik ne- zaket, insana değer vermek vb. gibi “uygar politik kül- tür”ün, siyasi hayatımıza yerleşmesi olanaksız mı? Başbakan’ın mesajı: Vezir de yaparım rezil de! Em- rimdesin, askerimsin! Emir komuta zinciri, siyasal hayatı nasıl de eziyor! Biz, sorunların kaynağında “askerin” yattığını sanan aptalca bir siyasal kültürün esirleriyiz! Oysa siyasetçiler, saygıdeğer ve güvenilir bir siyasal kültür inşa edemedikleri sürece, “asker”e de siyasal oyun alanı açtıklarının ayırdında değil! Sadece “se- çilmiş” olmak yeterli mi? Siyaset, bir siyasi ve kül- türel uygarlık bütünlüğü içinde inşa edilmeli. Yol- suzluklara, hukuksuzluklara, adaletsizliklere.. ses çı- karmayan bir yönetim, ne kadar “seçilmiş” olursa ol- sun, saygınlık yaratamaz! Çünkü çok haklı ahlaki bir itiraz var: Kardeşim millet sana oyu, yolsuzlukları, edepsizlikleri, hukuk- suzlukları koru, örtbas et diye mi verdi? Buna karşı ileri sürülen “Gelecek seçimlerde de mil- let dersini versin” gerekçesi ise siyasetin aşınması- nı, gözden düşmesini ve politik zeminini kaybetme- sini önleyemez. Siyaset giderek “ahlaksız bir yapı” inşa eder, herkes güvenini kaybeder, böylece tek- melenecek bir kuruma dönüşür! Siyasetin, “Ben seçilmişim” gibi yaygara kopar- maktan başka yaptığı nedir? Siyaset, “askeri mutlak otorite” alanı mı! Ama Tür- kiye’de öyle! Türkiye’de sorunları yaratan siyasetin ta kendisi! Şimdi “asker” bakanlardan birine bakalım: AKP Grup Başkanvekili, yeni Sanayi ve Ticaret Bakanı Ni- hat Ergün, “Ben de TV’den öğrendim, Başbakan her şeyin en iyisini yapar..” gibi şeyler söyledi! Sanayi ile ilişkisi ise sıfır! Diyor ki “İzmit milletvekiliyim, orada- ki sanayicileri bilirim”... Vay vay vay... Bakan olmak uzman olmayı gerektirmezmiş.. bakanlık zaten bü- rokrasi ile hükümetin siyasi kararları arasında eşgü- dümü sağlamakmış... Yeni kabinenin bu açıdan niteliği: Başbakan, AKP’nin çekirdek ağır toplarıyla yola çıktı! Önünde iki yıl var. Bazı yorumlara göre, kendi kadrosuyla “mer- kez parti” olmaya yönelecek. Bu doğru olabilir. Ka- bineyle Saadet Partisi’ni engellemeye çalışacak, ama esas açılımı merkeze doğru olacak. AKP, Saadet oylarına (marjinal oylara) açılarak bü- yüyemez, “kim daha fazla İslamcı” kapışması ancak küçülmeyi ve parçalanmayı hızlandırır. Buna karşı- lık, oy kaybetmeyi merkeze açılmakla durdurabile- ceği görüşü, partinin genel düşüncesi olabilir. Bu bağlamda, Erdoğan sertlik politikasını azalta- bilir, dahası terk edebilir. Çünkü bu politika, seçmence hazmedilebilir sınırlarını aştı, geri tepmeye başla- dı! Daha uzlaşmacı politikaya yönelirse, kaybettiği iti- barı geri alabileceği hesaplarını yapıyor olabilirler. Nitekim Ergenekon davasında hukuksuzlukların ay- yuka çıkması karşısında ilk kez “aşırılıklar olabilir” de- di; ama “bırakalım hukuk suçluyla suçsuzu ayırt et- sin” sözleri ile eski görüşleriyle temas halinde. Çünkü, yıllarca sürecek bir davada, yüzlerce insanı haksız hukuksuz yerlerde süründür, arkasından da “bak adalet yerini buldu” de! (Sevgili Balbay merhaba, nasılsın?) Bu süre içinde de, liberal ve cemaatçi faşistler, in- sanları asmayı sürdürsünler! Erdoğan’ın daha alacağı çok yol var! Bir okur soruyor: Polis, 1 Mayıs’ta halay çeken gru- bun üzerine biber gazı atıyordu! Kendi insanına bu ka- dar vahşi davranan, dünyada hangi ülkeler kaldı? Not 2: Siyasetçisi, polis şefi, hepsi, bir laf edi- yor, sonra büyük tepki gelince “beni yanlış anla- dılar” diyorlar. Onlar ilahlar katında insanlar! Hiç yan- lış bir şey söylemez, hep doğruyu söylerler! İçle- rinden biri de kalkıp, yahu bu söylediğim yanlıştı, bunu görüyorum dememiştir! Yanlış anlaşıldım diyenler, aslında doğru anlaşılmıştır ve söylediğinden de hiç pişman değillerdir! IG Metall’in yönetim kurulu üyesi Wolfgang Rhode’den 1 Mayõs değerlendirmesi ‘Polisorantõsõzgüçkullandõ’MELTEM YILMAZ Türkiye’ye 1 Mayõs gözlemcisi olarak gelen Almanya’nõn ikinci bü- yük sendikasõ IG Metall’in yönetim kurulu üyesi Wolfgang Rhode, Tür- kiye’de bu yõlki 1 Mayõs gösterile- rinde de polisin orantõsõz güç kul- landõğõnõ ifade etti. Geçen yõl 1 Mayõs eylemlerinde- ki polis terörünü bir rapor halinde ka- leme alarak AB’nin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’e sundu- ğunu belirten Rhode, bu yõl 1 Ma- yõs’õn resmi tatil ilan edilmesinde bahsi geçen raporun öneminin göz ardõ edilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Rhode, ayrõca Türkiye’deki sendikalarõn giderek tarafsõzlõğõnõ yi- tirip siyasi partilerin birer aracõ ha- line geldiğini kaydetti. Türkiye tekstil işkolu, son yõllarda sosyal hak gasplarõ, iş güvenliği ile örgütlenme çalõşmalarõnõn önündeki engeller nedeniyle uluslararasõ sen- dikalarõn da dikkatini çekti. ‘Ortak çalışmalar yapılacak’ Yõllardõr Almanya’da Türkiye kö- kenli işçilerin çõkarlarõnõ savunan, yerli ve göçmen emekçiler arasõnda ortak yaşam ve mücadelesinin sağ- lanmasõ temelinde çalõşmalar yapan Rhode, tekstilin de içinde olduğu Tür- kiye’deki yetkili sendikalarla görüş- melerin başladõğõnõ, kot kumlama iş- lerinde çalõşan işçilerin durumunun yanõ sõra aralarõnda bir dizi tekstil şir- ketinde yaşanan hak gasplarõnõ in- celemek üzere TEKSİF, Birleşik Metal-İş sendikalarõ ile DİSK ve di- ğer konfederasyonlarla ortak çalõş- malar yapõlacağõnõ söyledi. 1 Mayõs Taksim kutlamalarõnda edindiği gözlemleri gazetemize an- latan Rhode, emekçilerin barõşçõl bir havada hareket ettiğini, polisin ise yi- ne orantõsõz güç kullanma yoluna git- tiğini belirterek şöyle devam etti: “1 Mayıs’ta ben de Taksim’dey- dim. Emekçilerin barışçıl bir or- tamda, diyalog yanlısı bir tavırla bayramlarını kutlamak istedikle- rini gördüm. 1 Mayıs İşçi Bayramı demokratik ülkelerde nasıl kutla- nıyorsa Türkiye’deki emekçiler de bu şekilde kutlamak istiyorlar- dı. Yani işçiler bayramlarını Tak- sim’de kutlamak istiyorlarsa, kaç kişi kutlamak istiyorsa bırakın o şe- kilde kutlasınlar. Aksi takdirde yetkililerle emekçiler arasında ya- şanan alan ve ‘makul sayõ’ tartış- maları gerginliğe zemin hazırlıyor. Diğer taraftan polisin, bu yıl da orantısız güç kullandığını söyle- yebilirim. Kolluk kuvvetleri, ta- mamen barışçıl hareket eden emekçilere barışçıl olmayan yön- temlerle cevap veriyor.” Sendikalar ve tarafsızlık Geçen yõl 1 Mayõs kutlamalarõnõn adeta polis terörü havasõna bürün- düğünü anõmsatan Rhode, diğer göz- lemcilerle birlikte buna ilişkin bir ra- por hazõrlayõp raporu AB’nin geniş- lemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’e TRT’YE TEPKİ Yönetici odaları için ihale SELDA GÜNEYSU ANKARA - TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in göreve getirdiği dört genel müdür yardõmcõsõnõn odalarõ yenileniyor. Yeni genel mü- dür yardõmcõlarõnõn odalarõnõn ye- nilenmesi için 7 Mayõs’ta ihaleye çõ- kõlacak. Şahin’in göreve gelmesiyle TRT’de 4 genel müdür yardõmcõsõ değişmişti. Şahin, İçişleri Bakanlõ- ğõ’nda müfettiş olarak görev yapan Ahmet Koyuncu’yu, Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’nda müsteşar yar- dõmcõsõ olarak görev yapan Zeynel Koç’u, Maliye Bakanlõğõ’nda hesap uzmanõ olarak görev yapan Mehmet Canpolat’õ ve TRT Ankara Rad- yosu’nda teknik müdür olarak görev yapan Alaattin Korkmaz’õ genel müdür yardõmcõlõğõ görevine getir- mişti. TRT’nin internet sitesinde yer alan duyuruya göre genel müdür yar- dõmcõlarõnõn kurum içindeki ma- kam odalarõ yenilenmesi için 7 Ma- yõs’ta ihaleye çõkõlacak. “5. Kat Makam Odaları Tadilatı” başlõ- ğõyla duyurulan ihale sözleşmesin- de, “5. Kat Makam Odaları Ta- dilatı yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Yasası’nın 19. maddesine gö- re açık ihale usulü ile ihale edile- cektir” denildi. Haber-Sen Genel Başkanõ Ali Yılbaşı, yeni genel müdür yardõm- cõlarõnõn makam odalarõnõn yeni- lenmesine neden ihtiyaç duyuldu- ğunu sordu. Yõlbaşõ, “Böyle bir ihale kabul edilemez” dedi. sunduklarõnõ anlattõ. Rhode, şöyle devam etti: “Geçen yıl 1 Mayıs, gerçekten korkutucuydu. Polis oldukça yük- sek dozajda şiddet gösterisinde bulunmuştu. Polisin bu çıkışı, Türkiye hakkında ‘polis devleti’ yorumlarına neden olmuştu. Za- ten bunun üzerine biz, döndü- ğümüzde gözlemlerimizi bir ra- por halinde kaleme aldık. Bu raporu AB’nin genişlemeden so- rumlu bakanı Olli Rehn’e ilettik. Bu yıl 1 Mayıs’ın resmi tatil ilan edilmesinde bunun önemli bir pa- yı olduğunu düşünüyorum.” Rhode, Türkiye’nin AB süre- cinde ekonomik politikalardan çok insan haklarõ vurgusunun giderek daha fazla önem kazandõğõnõ ifade ederek özetle şunlarõ söyledi: “Bir de sendikacılık sorunu var tabii Türkiye’de gözlemle- diğim. Türkiye’deki hükümetin, emekçileri kendisine yakın duran sendikalara bağlı kılmaya çalış- tığını, aksi takdirde emekçiler üzerinde baskı kurarak onları sindirmeye çalıştığını biliyoruz. Ancak hiçbir sendikanın bir si- yasi partiye yakın durmaması ge- rekiyor. Bundan en çok demok- rasi zarar görür.” DTP’nin, PKK’ye yönelik operas- yonda aralarında 3 DTP genel başkan yardımcısının da bulunduğu çok sa- yıda DTP’linin gözaltına alınmasını protesto etmek amacıyla önceki gün Diyarbakır Koşuyolu Parkı’nda başlattığı açlık grevi sona erdi. DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, “Hal- kımız bu duruşuyla, bu demokratik direniş tarzıyla sivil diyaloğun, siyasetin önünün açılması- nın ne kadar zaruri olduğunu göstermiştir. Hükümetten beklentimiz bu mesajı doğru okuma- sıdır. Eğer hükümet bu askeri politikalarında; bu inkârcı, baskıcı politikalarında devam eder- se korkumuz ve kaygımız odur ki Türkiye’yi çok daha zor günler bekliyor olacak” dedi. DTP açlõk grevini bitirdi Kartal Belediye Başkanõ Öz, kentsel projenin halkõ da içine almasõ gerektiğini söyledi ‘Kartal’da kentsel sürgüne geçit yok’ ÖZLEM GÜVEMLİ Kartal CHP’li yeni Belediye Başkanõ Altınok Öz, ilçede ünlü mimar Zaha Hadid tarafõndan hazõrlanan kentsel dönüşüm projesinin, halkõ içine alacak şekilde değiştirilmezse uygulanmasõ- na izin vermeyeceklerini söyledi. Öz, “Her türlü kentsel sürgün projesine karşıyız” dedi. Altõnok Öz, Kartal’õn kentsel dönü- şüm bölgesi olduğunu ancak burada ya- põlan dönüşüm projelerini destekle- mediklerini ifade etti. İlçenin 1/5 bin ve 1/25 bin ölçekli imar planlarõnõn ha- zõrlandõğõnõ dile getiren Öz, “Ama bu üst planlara uymayan 1/1000’lik planlar hazırlanmış. Biz, halkın içinde olmadığı hiçbir şeye ‘evet’ de- meyeceğiz. O planlar halkın içinde olacağı şekilde değişecek. Hak sa- hiplerini buradan kovmadan sorun çözülecek” diye konuştu. Öz, Hadid ta- rafõndan hazõrlanan kentsel dönüşüm projesini de ancak yerinde dönüşümü sağlayacak şekilde değiştirilirse des- tekleyeceklerini belirtti. İlçenin aynõ za- manda deprem bölgesinde olduğunu ifade eden Öz, “Kartal’daki yapıla- rın deprem incelemesi yapılmamış. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne izin için başvurdum. İzin çıkarsa önce okulları ele alacağız” diye konuştu. Altõnok Öz, borçlu bir belediye dev- raldõklarõnõ ancak kurumun borcunu ödeyebilecek potansiyelinin bulundu- ğunu söyledi. İlçenin sahilini Kartal Meydanõ olarak düzenlemek için ça- lõşmalara başladõklarõnõ belirten Öz, “Kartal sahilini kesen binalar yıkı- lıp meydan oluşturulacak. Kafeler, barlar orada toplanacak” dedi. Almanya’nõn ikinci büyük sendikasõnõn yönetim kurulu üyesi Rhode, Türkiye’deki sendikalarõn giderek tarafsõzlõğõnõ yitirip siyasi partilerin birer aracõ haline geldiğini kaydetti. Wolfgang Rhode. Altınok Öz. El Kaide 24 Ocak 2008’de polisle bu evde çatıştı. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle