Katalog

SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU 5 MAYIS 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] CMYB C M Y B Erdoğan, Putin’le görüşecek Dış Haberler Servisi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 13 Mayõs’ta Azerbaycan Cumhurbaşkanõ İlham Aliyev ile Bakû’da, 16 Mayõs’ta da Rusya Federasyonu Başbakanõ Vladimir Putin ile Soçi’de bir araya gelecek. Erdoğan’õn çalõşma ziyareti için 12 Mayõs günü Azerbaycan’õn başkenti Bakû’ya gideceği, ertesi gün de Azerbaycan Cumhurbaşkanõ ile bir görüşme yapacağõ bildirildi. Erdoğan, 14 Mayõs tarihinde ise Polonya’ya resmi ziyaret gerçekleştirecek. Polonya ziyaretinin ardõndan Rusya’nõn Karadeniz kõyõsõndaki Soçi kentine geçecek olan Başbakan, 16 Mayõs’ta Putin ile bir görüşme yapacak. Çin’de ‘sigara iç’ emri Dış Haberler Servisi - Çin’in Hubei eyaletindeki Gong’an bölgesinde, küresel krizin olumsuz etkilediği ekonomiyi canlandõrmak amacõyla yerel hükümet görevlilerine sigara tüketimini arttõrmalarõ talimatõ verildi. İngiltere’de yayõmlanan Daily Telegraph gazetesinin haberine göre eyalet hükümetinin internet sitesinde yayõmlanan tebliğde, yõlda 230 bin paket sigara tüketilmesi isteniyor ve hedefleri yakalamakta başarõsõz olan veya komşu eyaletlerde üretilen rakip markalarõ içen yetkililerin cezalandõrõlacağõ da belirtiliyor. Uygulamanõn, vergi gelirinin arttõrõlmasõnõ ve yerel sigara üreticilerini, sayõlarõ 100’ü bulan diğer üreticilerin rekabetine karşõ korumayõ amaçladõğõ belirtildi. Oğullar buluştu BERLİN (AA) - 2. Dünya Savaşõ sõrasõnda Afrika cephesinin iki rakip generali, İngiliz Mareşal Bernard Law Montgomery ile “Çöl Tilkisi” lakaplõ Alman Mareşal Erwin Rommel’in oğullarõ, David Bernard Montgomery ve Manfred Rommel, Almanya’nõn Stuttgart kentinde buluştu. Oğul Montgomery ve Stuttgart Büyükşehir Belediye Başkanõ olan oğul Rommel, birlikte “Rommel Efsanesi” adlõ sergiyi gezdiler. Oğul Rommel, babalarõnõn birbirlerine komutan olarak büyük saygõ duyduklarõnõ ve savaş sõrasõnda kendilerini birbirlerinin yerine koymaya çalõştõklarõnõ söylerken, oğul Montgomery, her iki komutanõn da kayõplarõn asgari düzeyde tutulmasõ için çaba harcadõklarõnõ belirtti. Amerikalõ askerlerin İncil dağõtarak misyonerlik yapmayõ tartõştõğõ görüntüler ortaya çõktõ Afganistan’dadinsavaşõDış Haberler Servisi - Afganis- tan’da görevli Amerikalõ askerlerin, Müslümanlara İncil dağõtarak Hõ- ristiyanlõk propagandasõ yapmayõ amaçladõklarõnõ gösteren görüntüler ortaya çõktõ. El Cezire televizyonu- nun görüntüleri yayõmlamasõnõn ar- dõndan soruşturma açõlmasõ isteniyor. Görüntülerde, başkent Kâbil ya- kõnlarõndaki Bagram Hava Üs- sü’nde görevli askerlerin, Afga- nistan’da konuşulan Peştun ve Dari dillerinde basõlmõş İncilleri nasõl da- ğõtacaklarõnõ tartõştõklarõ görülüyor. Aynõ görüntülerde Afganistan’daki askeri rahiplerin komutanõ Yarbay Gary Hensley, askerlere Hz. İsa’nõn ta- kipçileri olarak dini sorumluluklarõ ol- duğunu ve insanlarõ Hõristiyan yapma- nõn görevleri olduğunu söylüyor. Hen- sley daha sonra, “Özel kuvvetler esas olarak insan avlıyor. Biz de Hıristi- yanlar olarak aynı şeyi yapıyor, Hz. İsa için halkı avlıyoruz” diye konu- şuyor. Geçen yõl Bagram Üssü’nde bir- kaç gün kalan eski asker ve belgeselci Amerikalõ Brian Hughes’õn çektiği görüntülerde, askeri rahip olmaya ha- zõrlanan Jon Watt adlõ çavuş da bir İn- cil dersi sõrasõnda, bağlõ olduğu kilise- nin Afganistan için İncil almak üzere para topladõğõnõ söylüyor. ‘İslamdan dönen öldürülür’ Toplantõlardan birinde konuşan yüz- başõ Emmit Furner ve bir asker, or- duda dini propagandanõn yasak oldu- ğunu hatõrlatõyor. Bunun üzerine Jon Watt, propagandanõn yasak olduğunu, ancak “hediye verebileceklerini” söy- lüyor. Watt, Irak’ta da İncil dağõttõkla- rõnõ, büyük ilgi gösteren Iraklõlarõn bu konuda “aç” olduklarõnõ da belirtiyor. ABD ordusu talimatnamelerine göre, görevdeki silahlõ kuvvetler mensupla- rõnõn dini propaganda yapmalarõ yasak. Eski Afganistan Başbakanõ Ahmet Şah Ahmedzai, ciddi bir soruşturma açõlmasõ gerektiğini söyledi. El Ce- zire’ye konuşan Ahmedzai, “ABD anayasasının da yaptıklarına izin verdiğini sanmıyorum. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilere çok zarar veren bir durum. Her- kes burada insanların çok muha- fazakâr olduğunu, İslama çok bağlı olduğunu biliyor. İslamı bırakanlar çok ciddi şekilde ce- zalandırılır, ölüm cezası uygu- lanır” dedi. İslami Barõş ve Anlayõş Cephesi’nden Sayed Ee- lam Udin Esser de “Afganis- tan’da takipçisi olmayan dinle- rin propagandası yapılıyorsa bu halk, barış ve istikrar için so- run yaratır” diye konuştu. İncillerin Afganistan’da dağõtõlõp dağõtõlmadõğõna ilişkin bilgi yok. Ancak İncillerin Peştun ve Dari dillerinde ba- sõlmõş olmasõnõn İncillerin dağõtõldõğõ- na kanõt oluşturduğu belirtiliyor. ‘Bir bütünün parçası’ ABD ordusu ise askerlerinin Afgan- larõ Hõristiyan yapmaya çalõştõğõ yö- nündeki iddialarõ yalanladõ. Ordudan ya- põlan açõklamada, görüntülerin bir bü- tünün parçasõ olduğu ve tek başõna doğru anlaşõlamayacağõ belirtilerek, İn- cillerin ise bir askere, ABD’de bağlõ ol- duğu kilise tarafõndan gönderildiği ve dağõtõlmadõğõ kaydedildi. Dış Haberler Servisi - Taliban ve El Kaide’nin, Pakistan’õn nükleer si- lahlarõnõ kaçõrmasõ tehli- kesinin arttõğõ bildiriliyor. ABD’de yayõmlanan New York Times gazete- sinin haberine göre üst düzey Amerikalõ yetkililer, nükleer silahlarõn bir yer- den bir yere götürülürken kaçõrõlmasõ, laboratuvar- lara ya da nükleer yakõt üretilen tesislere militan- larõn sempatizanlarõnõ sok- masõ ihtimalinden kaygõ duyduklarõnõ söylediler. Taliban’õn, Pakistan’õ, nükleer silahlarõn yerini değiştirmek zorunda bõ- rakacak eylemler düzen- leyebileceği ve tesislere soktuğu sempatizanlarõ sayesinde silahlarõn ne- reye götürüldüğünü öğ- renebileceği belirtiliyor. Reaktör inşası sürüyor ABD Dõşişleri Bakanõ Hillary Clinton’õn geçen hafta Temsilciler Mecli- si Tahsisat Komisyo- nu’na verdiği bilgiye gö- re Pakistan’õn nükleer si- lahlarõ tek bir merkezde bulunmuyor ve ülkenin çeşitli yerlerine dağõtõl- mõş durumda. Amerika- lõ yetkililer, Pakistan’õn içinde bulunduğu istik- rarsõzlõğa rağmen yeni silahlar için plutonyum üretmeye ve reaktör inşa etmeye devam ettiğini de belirtiyorlar. ABD’nin Pakistan’õn nükleer tesislerinin hep- sinin nerede olduğunu bilmediği, son iki hafta içinde Taliban’õn, İsla- mabad yakõnlarõndaki Buneyr’e girmesi üzeri- ne endişelerin arttõğõ bil- diriliyor. Pakistanlõ yet- kililerin de nükleer tesislerin yeri ve güven- lik durumuyla ilgili ABD’-den gelen bilgi ta- leplerini geri çevirmeye devam ettikleri öğrenildi. Pakistan’õn da, Tali- ban’õn nükleer tesislerin yakõnõna sokulmasõ ha- linde, ABD’nin nükleer silahlarõ ele geçirme ya da imha etmeye kalkõşma- sõndan endişelendiği be- lirtiliyor. İki ülkeden üst düzey yetkililerin henüz konuyu ele almadõklarõ, Devlet Başkanõ Asıf Ali Zerdari’nin yarõn Was- hington’da ABD Başkanõ Barack Obama ile ya- pacağõ görüşmeyle bir- likte sürecin başlayabi- leceği bildiriliyor. Obama geçen hafta yaptõğõ bir açõklamada, Pakistan ordusunun nük- leer tesislerin güvenliği- ni sağlamaya öncelik ver- diğinden emin oldukla- rõnõ, iki ordu arasõnda danõşma ve işbirliğinin sürdüğünü söylemişti. Ancak yetkililer, bu iş- birliğinin çok sõnõrlõ ol- duğunu belirtiyorlar. ABD, Pakistan’õn nükle- er tesislerinin güvenliği- nin sağlanmasõ ve nük- leer güvenlikle ilgili per- sonelin eğitimi için yõlda 100 milyon dolarlõk bir gizli program uyguluyor. Ancak bu programla il- gili çalõşmalarõn büyük ölçüde tavsadõğõ, Ameri- kalõ yetkililere paranõn ne kadarõnõn harcandõğõ, silahlarõn nerede saklan- dõğõ ya da ne kadar nük- leer silah üretildiği ko- nusunda bilgi verilme- diği bildiriliyor. ABD’NİN PAKİSTAN ENDİŞESİ Maocu başbakan istifa etti Dış Haberler Servisi - Ne- pal’de hükümetin genelkur- may başkanõnõ görevden al- masõyla ortaya çõkan kriz, Pra- çanda olarak bilinen Maocu Başbakan Puşpa Kamal Da- hal’õn istifasõyla derinleşti. Hükümetin, emirlerine kar- şõ gelmekle suçladõğõ Genel- kurmay Başkanõ Roop Man- gud Katval’õ görevden alma- sõna karşõn dün Devlet Başka- nõ Ram Baran Yadav bu ka- rarõ anayasaya aykõrõ bularak kabul etmediğini açõkladõ. Katval’õn görevde kalmasõ yönünde görüş bildiren Ya- dav’õn bu adõmõ üzerine, Baş- bakan Praçanda, televizyon- dan halka hitap ederek “Kabi- neden istifa ettim” dedi. Ül- kede demokrasi ve barõşõn ko- runmasõ için istifa ettiğini söy- leyen Praçanda, Devlet Baş- kanõ’nõ anayasaya uymamakla ve yetkilerini aşmakla suçladõ. Bir ordu yetkilisi, krize ne- den isim olan Mangud Kat- val’õn görevinin başõnda ol- duğunu söyledi. Ancak hükü- met daha önce General Kul Bahadur Hadka’yõ Genel- kurmay Başkanlõğõ görevine atadõğõnõ açõklamõştõ. Muhalefetteki Nepal Kongre Partisi üyeleri, Maocu karşõtõ sloganlar atarak, başkent cad- delerinde lastik yaktõ. Kat- val’õn görevden alõnmasõ üze- rine Maocularõn önderliğin- deki koalisyon hükümetinin kilit partisi Birleşik Marksist Leninist Parti, önceki gün hü- kümetten ayrõlmõştõ. Maocular, Katval’õ orduya 2800 yeni asker alarak ve hü- kümete danõşmadan 8 genera- li eski görevlerine tekrar geti- rerek, hükümetin talimatlarõna aykõrõ davranmakla suçluyor. Maocularla ordu, 19 bin eski Maocu gerillanõn ordu saflarõ- na katõlmasõ sorunuyla da kar- şõ karşõya. Katval, belli bir ideolojiye bağlõ kadrolarõn or- duya alõnmasõna karşõ çõkõyor. Son krizin, 10 yõllõk iç savaşõ 2006’da sona erdiren barõş anlaşmasõna zarar vermesin- den kaygõ duyuluyor. Talibannükleer silahlarõkaçõrabilir El Cezire’de yayõmlanan görüntülerde Amerikalõ askerler, Peştun ve Dari dillerinde basõlmõş İncilleri nasõl dağõtacaklarõnõ konuşuyor. Aynõ görüntülerde, askeri rahiplerin komutanõ, “Özel kuvvetler insan avlõyor. Biz de Hz. İsa için halkõ avlõyoruz” diyor. Nepal’de muhalefetin yandaşları, Başbakan’ın Genelkurmay Başkanı’nı görevden alma kararını protesto için başkent Katmandu sokaklarında lastik yaktı. (Fotoğraflar: AP) Nepal’depatlakveren‘genelkurmaybaşkanõkrizi’büyüyor Puşpa Kamal Dahal. HALKIMIZA ABD emperyalizmi ve işbirlikçilerine karşõ bağõmsõzlõk savaşõmõzõn bayraklaşan devrimci önderleri, baskõ ve sömürü ile her türlü gericiliğe karşõ omuz omuza savaşõm verirken idam edilen, inançlarõnõ yaşamlarõ ile birleştirerek bize devrimci bir gelenek bõrakan, Devrimci Yurtsever Savaşımın 3 Yiğit Temsilcisi DENİZ GEZMİŞ, YUSUF ASLAN, HÜSEYİN İNAN arkadaşlarõmõzõn idamlarõnõn 37’nci yõlõnda, onlarõ saygõ ve özlemle anõyoruz. Anma etkinliği, İstanbul’da her yõl düzenlediğimiz ve gelenekselleşen bir “Kitlesel Açık Hava Basın Toplantısı” biçiminde, devrimci ve yurtseverler için anlamlõ bir alan olan Dolmabahçe Rõhtõmõ’nda, 6 Mayõs 2009 Çarşamba günü saat 11.30’da yapõlacaktõr. Siyasal partiler, sendikalar, oda ve meslek kuruluşlarõ, demokratik kitle örgütleri, basõn yayõn kuruluşlarõ, iletişim organlarõ ile bağõmsõzlõktan, demokrasiden ve sosyalizmden yana olan tüm halkõmõz Açõk Hava Basõn Toplantõsõna davetlidir. 68’liler Birliği Vakfı BİRLİĞİ VAKFI TEŞEKKÜR Sevgili Annemiz NECMİYE GÖNÜL’ün Kõrõlan kalçasõnõ onararak ona yeniden yürüme sevinci yaşatan Prof. Dr. Şafak ŞAHLAN Uzm. Dr. Ekrem ERTEN’e Hastalõğõ süresince yakõn ilgisini esirgemeyen Hizmet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Osman AKALIN’a Sonraki hastalõğõ sürecinde başta yoğun bakõm ünitesi sorumlusu Uzm. Dr. Ramazan UZAN olmak üzere bütün hemşire, hasta bakõcõ ve 4. kat personeline, vefatõnda evlerimize ve camiye gelerek telefon, e–posta, mesajlarla bizleri yalnõz bõrakmayan, acõmõzõ paylaşan, çiçek gönderen, kurum ve kuruluşlara bağõşta bulunan bütün akraba, dost ve arkadaşlarõmõza en içten teşekkürlerimizi sunarõz. KARACALI–GÖNÜL–DİNÇ AİLELERİ KONFERANS “68 DEĞERLERİ VE GÜNÜMÜZ” Konuşmacı MUSTAFA İLKER GÜRKAN (Avukat – 68 Gençlik Lideri) TARİH: 06 Mayõs 2009, Çarşamba, Saat: 17:00 YER: Cumhuriyet Kültür Sanat Merkezi – ADANA İletişim: 0535 597 24 18 68’LİLER BİRLİĞİ VAKFI ADANA TEMSİLCİLİĞİ BASKI VE İŞKENCELER ATATÜRKÇÜLERİ YILDIRAMAZ AYDINLIK GÜNLER YAKIN “BALBAY ÇIKACAK YİNE YAZACAK” İSTANBUL CUMOK HAYKIRIYOR www.cumok.org [email protected] Berlusconi’lerin Savaşı Geçen yıl bu zamanlar… Berlusconi, Sardunya’daki malikânelerinden bi- rinde Putin’i ağırlıyor… Kendisi kısa süre önce Moskova’ya gitmiş, “son çar Putin’in” bir “göbek dansı gecesine” katılmış. E biri “çarsa”, öbürü “şövalye”… “Şövalye” bu jesti karşılıksız bırakır mı? O da, Sardunya’daki evinde konuk ettiği “çar”a bir “kabare gecesi” ile yanıt veriyor… Birbirinden güzel kabare kızlarını, özel olarak malikânesine getirtiyor, Putin’e unutulmaz bir gece yaşatıyor vs… Ertesi gün bahçede Putin’le birlikte basın men- suplarının sorularını yanıtlıyorlar. Putin’in peşinde, Moskova’dan gelen bir basın he- yeti var… Heyetten Natalia Melikova adında yeniyetme bir gazeteci parmak kaldırıp “çara”, “eşinden ayrıldığı- na ilişkin uluslararası medyada yayımlanan haberle- rin doğru olup olmadığını” soruyor. Sen misin soran… Putin celalleniyor ve gangster edasıyla şu yanıtı ya- pıştırıyor: “Sümüklü burunlarını başkalarının yaşamına so- kanlardan hiç hoşlanmam!” Konuğunda bet beniz attığını gören Berlusconi, o saniye Rus gazeteciye dönüp -güya espri yapmak adına- “Bittin sen! Öldün!” manasında, elleriyle “mitralyet” işareti yapıyor… Gazetecilerin sahiden de sokak ortasında vurul- duğu bir ülkeden gelen Natalia, iki gözü iki çeşme kameralar önünde ağlamaya başlıyor… Dördüncü güç medyanın düştüğü bu biçare ko- num karşısında basın mensuplarından -ne İtalyan, ne Rus- kimse çıkıp şövalye ve çara bir tavır koya- mıyor. Tavır koymak ne kelime… Korkudan muma dön- müş herkes. Gık çıkaran olmuyor… TV’ler sus pus “Yeni dünya düzeni artık böyle bir düzen” diye bu skandalı, geçmiş bir “Sağnak”ta anlatmıştım. (“Na- talia’nın Gözyaşları” 21 Nisan 2008). “Putin’lerden” bir yıl arayla bu kez “Berlusconi’ler” savaşı patlak verince.. işte o “Natalia’nın Gözyaşla- rı”nı hatırladım… Ortada gene “şövalye” imajının ayrılmaz parçası- na dönüşen “lolita”lar, “kabare kızları” ve “şövalye- nin şimşeklerini çekmekten” dehşetle korkan sinmiş bir medya var… Berlusconi, İtalyan gazetecilerine gerçi bu kez par- mağıyla “mitralyet” işareti yapmıyor. Ve Putin den- li kaba, (“Sümüklülerin yaşamıma burunlarını sok- masından hoşlanmam!”) gangster ifadeleri kullan- mıyor... Ama “Özel yaşamla ilgili olan bu konu konuşul- mamalı!” dediği anda, akan sular duruyor… Bu kısa cümle, İtalyan TV’lerinin durumdan vazi- fe çıkarmasına yetiyor. Muhalefetin umudu: ‘Yoldaş Veronica!’ Düşünün… Önceki gün…. Haber daha çok taze... 72 yaşında, defalarca dede olmuş Berlusco- ni’nin, kucağından son zamanlarda hiç indirmediği bu “kabare kızları kompozisyonundan” fena halde sı- kılan karısı Veronica Lario, sonunda patlamış... “Ko- casının kapsama alanı dışında kalan son gazetelere” -“La Stampa” ile “Repubblica”ya- verdiği açıkla- malarla isyan bayrağını çekmiş ve uluorta: “Artık ye- ter. Bıçak kemiğe dayandı! Bu adamı boşuyorum!” diye feryat etmiş… “Çizme’nin en zengin ve muktedir adamına niha- yet bir başkaldıran -hem de en yakınından- çıktı!” te- zahüratıyla zil takıp oynayan muhalefet ayaklanmış… Karizmatik lider özlemiyle yanıp tutuşan İtalyan so- lu, derebeyi edasıyla Çizme’yi yöneten Başbakan’a posta koyan cesur eşini, “Yaşa, var ol… Sen bizim Obama’mız ol! Yoldaş Veronica!” çığlıklarıyla bağrı- na basmış “Hıristiyan kültür dili” üzerinden konuşmayı yeğ- leyenler, Vatikan’a internetten “Bu kadını derhal azi- ze yapınız!” çağrıları yapmış… “Facebook”, “Veronica Lario hayranları” siteleri ile yıkılmış…. Dünyanın dört bir yanından basın, bu olaya sal- dırmış… Kısaca basit bir boşanmanın çok ötesine geçen, bir siyasi kimlik ve nitelik kazanan ilginç bir gazete- cilik olayı var ortada… Ama İtalya’da neredeyse tamamı Başbakan’ın kontrolünde olan TV’leri açtığınızda, ilk haber: Do- muz gribi. İkinci haber: Afganistan… Tüm Avrupa’nın tartıştığı ve konuştuğu “Berlus- coni’lerin boşanması” üçüncü, dördüncü sırada; kol- tuğuna her an kalkacak biçimde ilişmiş bir kadın spi- ker tarafından “on saniyede” okunup geçiştirili- yor… Berlusconi medyası, Putin’in gazetecileri denli te- dirgin neredeyse… Berlusconi çünkü giderek Pu- tinleşiyor. Yarına devam ederim.