Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
bu sorunlar da bizzat hukuk tarafından çözüme ka-
vuşturulmalıdır” diyor.
Rahat bıraksa hukukun sorunları çözeceğinden
kimsenin kuşkusu yok, itirazı da...
Ama medyaya yüklenmeyi yaşamının bir parçasına
dönüştüren RTE; sorunların çözümüne işaret eder-
ken, insancıl sorunlara, hukuksal aksaklıklara de-
ğinmiyor bile.
Ergenekon soruşturması öne sürülerek gözaltına
alınıp salıverilenlerden.. cezaevinde savunma ola-
nağından yoksun olanlara himayesindeki dinci, ya-
laka, yeşil sermaye basınının sızdırma haberlerle sal-
dırılarından söz etmiyor.
Sanki Ergenekon savcılığına tam destek veren ken-
disi değilmiş gibi; suret-i haktan görünmeye çalışı-
yor.
Sözüm ona adaletin yerini bulması, suçlu ile suç-
suzun ortaya çıkmasını istiyor.
Tabii bu yalancı dolmayı yutan olursa?
Şu yalaka gazetelerin habercilik gazetecilik anla-
yışına sığınan yayınlarına göz atınız.
İnsanlığınızdan da hukuk devleti kavramından da
utanırsınız.
Emekli Orgeneral Şener Eruygur tutuklu olduğu
sırada hücresinde düştü. Başını vurdu, beyin kana-
ması geçirdi. GATA’da yattı.
İnsanlığı utandıracak birinci olay: Neden askeri has-
taneye kaldırıldı, orada tedavi görüyor diye yalaka,
dinci basın günlerdir ayakta.
İkinci olay: Şenuygur bir ölçüde düzeldi, ama bel-
leği hâlâ yerinde değil. Doğru dürüst konuşamıyor.
Geçen pazar günü eşi, direnmesine karşın Şe-
nuygur’u “dışarı çıkardı”. Bir cafede oturdu yarım sa-
at. Baharı soludu.
Yalaka, dinci basın hani hastaydı bu adam, çıkmış
evden cafede oturuyor diye insanlığa karşı suç iş-
lemeyi görev bildi.
Dün de bu tür yayınları sürdürdüler.
Sadece insanlığa karşı suç işlemiyorlar. Ahlak-
sızlığın abidesi bunlar!..
Anayasa Mahkemesi Başkan Yardımcısı Osman
Paksüt; Ergenekon savcılığınca beş ay sürekli “din-
lendiğini” belge açıklayarak kanıtladı. İddiasının
soruşturulmasını istiyor. Kimlerden?
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’tan,
Yüksek Mahkeme üyelerinden ve... Adalet Bakan-
lığı’ndan...
Paksüt kimi yönleriyle eleştirilebilir. Lâkin dededen
babadan miras, Atatürk Cumhuriyeti’ne sahip çıkan
bir yaşam çizgisi olduğunu yadsımak olanaksız.
Bütün uyarıları zamanında göz ardı ederek Ana-
yasa Mahkemesi başkanlığına oturttuğu Haşim Kı-
lıç’la anlaşmaları, uzlaşmaları olanaksız.
Önlerine gelecek telekulak olayı karşısında Yük-
sek Mahkeme üyelerini Paksüt aleyhine çevirmek için
yalaka, dinci basın harekete geçti.
Ama adı üstünde bir anlamda adaleti, hukuk
devletini temsil eden (veya AKP iktidarınca öyle sa-
nılan) Adalet Bakanlığı, iki-üç gündür Paksüt’ün bel-
geli açıklamalarına neden susuyor?
Ergenekon savcılığına yönelik suçlamalara niçin so-
ruşturma başlatmıyor?
Yeni Adalet Bakanı bu konuda Başbakanı ile gö-
rüşme fırsatını bulamadı mı acaba diye bir soru, bir
olasılık akla takılıyor.
Akla takılan bir başka olasılığa göre; gerçeğin or-
taya çıkmasını isteyen Paksüt’e karşı AKP ayarında
Anayasa Mahkemesi bünyesinde bir komplo mu söz
konusu?
Öteki basına gelince:
İtalyan Başbakanı Berlusconi’nin eşinden boşa-
nacağı haberi, birinci sayfaya taşınan önemli haberdi.
Baykal’ın “Değiştirilmesi gereken RTE’nin kendi-
sidir” sözü iç sayfalarda.
Böyle başa, böyle medya!
SAYFA5 MAYIS 2009 SALI CUMHURİYET
19HABERLERİN DEVAMI
İstanbul Y 16
Edirne B 21
Kocaeli Y 15
Çanakkale Y 18
İzmir Y 19
Manisa Y 18
Aydın Y 20
Denizli Y 16
Zonguldak Y 12
Sinop Y 14
Samsun Y 13
Trabzon Y 15
Giresun Y 14
Ankara Y 13
Eskişehir Y 11
Konya Y 11
Sıvas Y 16
Antalya Y 21
Adana Y 22
Mersin Y 23
Diyarbakır Y 20
Şanlıurfa Y 23
Mardin Y 23
Siirt Y 21
Hakkâri Y 9
Van Y 17
Kars Y 16
Oslo Y 15
Helsinki Y 15
Stockholm Y 13
Londra Y 20
Amsterdam Y 15
Brüksel Y 16
Paris Y 17
Bonn Y 15
Münih Y 17
Berlin Y 14
Budapeşte Y 23
Madrid B 26
Viyana PB 17
Belgrad Y 20
Sofya Y 18
Roma Y 20
Atina Y 21
Zürih PB 16
Moskova B 22
Aşkabat PB 26
Astana Y 18
Taşkent PB 27
Bakû Y 19
Bişkek Y 20
Tiflis Y 15
Kahire PB 26
Şam Y 23
Ülkemiz geneli parçalı
ve çok bulutlu, Trakya
dışında tüm ülke sağ-
nak ve gök gürültülü
ve sağanak geçecek.
Yağışlar Marmara’nın
güney ve doğusu, Ku-
zey Ege ve Batı Kara-
deniz’de hafif, Güney
Ege, Akdeniz,İç Ana-
dolu, Orta Karadeniz
ve Trabzon çevrelerin-
de kuvvetli olacak.
Paksüt: İstifa etmeyeceğim
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Anayasa Mahkeme-
si Başkanvekili Osman Paksüt,
“yasadışı” dinlemeyle istifaya zor-
landõğõna işaret ederek “Hiçbir şe-
kilde istifa gündemimde yok” de-
di. Ortada henüz başlamõş ya da so-
nuçlanmõş bir süreç olmadõğõnõ be-
lirten Paksüt, “Eşimle birlikte (be-
ni) yargılama niyeti açık, bilerek ya
da bilmeyerek. İstifam halinde
Sayın Cumhurbaşkanı herhangi
bir aday belirlemeksizin yerime
üye atayabiliyor” dedi. Paksüt, Hel-
sinki Büyükelçisi iken, Temmuz
2005’te Cumburbaşkanõ’nca Üst Dü-
zey Yönetici kontenjanõndan Ana-
yasa Mahkemesi üyeliğine seçildi.
Paksüt’ün atandõğõ kontenjana, Cum-
hurbaşkanõ aday belirlenmeksizin
doğrudan seçim yapabiliyor.
Danõştay ve Yargõtay üyeliklerinden
Anayasa Mahkemesi üyeliğine ise
bu kurumlarõn genel kurullarõnda se-
çilen adaylar arasõndan Cumhurbaş-
kanõ’nca atama yapõlõyor. Bu neden-
le Paksüt’ün üyelik kontenjanõ di-
ğerlerinden farklõ bir konuma sahip.
Paksüt’ün üyeliğinin düşmesi duru-
munda mahkemedeki 6’ya 5’lik den-
ge de bozulacak. Örneğin AKP ka-
patma davasõnda Paksüt’ün de içinde
bulunduğu 6 üye kapatma yönünde oy
kullanmõştõ. Olasõ bir boşalma duru-
munda buraya Cumhurbaşkanõ Gül ta-
rafõndan atama yapõlacağõ için denge
de değişecek.
Yaklaşõk 2 yõldõr sürdürülen telefon
dinleme yöntemi hep tartõşõlagelen Er-
genekon soruşturmasõnõn son “mağ-
duru” Anayasa Mahkemesi Başkan-
vekili Osman Paksüt, yaşadõklarõnõ ga-
zetemize değerlendirdi.
Paksüt, kendisinin rastlantõ sonu-
cunda bir telefon dinleme konuşma-
sõna takõlmõş olmasõ veya suç şüphe-
sinin belirmesi durumunda derhal so-
ruşturma kapsamõndan çõkartõlarak
bu konuda yetkili olan Anayasa Mah-
kemesi’ne durumun bildirilmesi ge-
rektiğini vurguladõ.
Anayasa Mahkemesi üyelerinden
suç şüphesi olanlar hakkõnda heyetin
karar vermesi gerektiğini bildiren
Paksüt, kendisinin izinli ya da rapor-
lu olduğu bir günde heyetin yedek
üyeyle hakkõnda bir karara varmõş olup
olamayacağõ sorusuna, şu yanõtõ ver-
di: “Böylesi bir gizli toplantı teknik
olarak mümkün tabii. Ama adale-
tin gerektirdiği şeffaflığa uymaz.”
Osman Paksüt, istifaya mõ zorlan-
dõğõnõn anõmsatõlmasõ üzerine de şu de-
ğerlendirmeyi yaptõ: “Hiç şüphe yok
bunu yapacaklar. Geçen yıl da ya-
pıldı. İddiada bulunanlar yanlış,
maksatlı yapıyorlar. Hukuk süreç-
leri işlemiş değil. İstifa hiçbir şekilde
gündemimde yok. İstifa ettiğim
takdirde Sayın Cumhurbaşkanı
herhangi bir aday belirlemeksizin
üye atayabiliyor.”
Yeni Adalet Bakanõ Sadullah Er-
gin, Paksüt’ün kendisi hakkõnda din-
leme kararõ isteyen savcõlarla ilgili suç
duyurusunda bulunacağõnõ açõkladõ-
ğõnõn ve bakanlõğõ göreve çağõrdõğõnõn
anõmsatõlmasõ üzerine, “Hiçbir mü-
racaat karşılıksız kalmaz. Gerçek-
ten yasaların ihlali söz konusuysa
gereği yapılır” dedi. Ergin, “Anayasa
Mahkemesi Başkanvekili’ni savcı-
lar dinleyebilir mi” sorusu üzerine,
“Anayasa Mahkemesi Kuruluş Ka-
nunu ve tüzüğü böyle bir soruştur-
manın Mahkeme Başkanlığı tara-
fından yapılmasını öngörüyor. Bu-
nunla ilgili olarak Bakanlığımıza in-
tikal edecek bilgi ve belgeler olur-
sa bunlar incelenir, gerekiyorsa iş-
lem yapılır” diye konuştu.
ADD’den 17 Mayõs’ta Cumhuriyet Mitingi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ata-
türkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Sekre-
teri Suay Karaman, 17 Mayõs’ta Ankara’da
gerçekleştirilecek “Cumhuriyet Mitingi”ne ka-
tõlõm çağrõsõ yaptõ. Cumhuriyet mitinglerinin de-
vam edeceğini vurgulayan Karaman, “Ülkemizi
yönetenleri uyarmayı, yurttaşlık görevi sa-
yıyoruz. Bu anlayışla tüm yurttaşlarımızı 17
Mayıs Pazar günü saat 12.00’de, Ankara
Tandoğan Meydanı’nda Cumhuriyet Mi-
tingi’ne davet ediyoruz” dedi. Karaman, Dü-
zenleme Kurulu adõna Türk Hukuk Kuru-
mu’nda yaptõğõ basõn toplantõsõnda, ADD ön-
cülüğünde yapõlan Cumhuriyet mitinglerinin de-
vam edeceğini söyledi. Atatürk’ün önderliğinde
19 Mayõs 1919’daki ulusal başkaldõrõşõn bu yõl
90. yõl dönümünün kutlandõğõnõ ifade eden Ka-
raman, “Bu günlerde vatanımızın kurtuluş
ve cumhuriyetimizin kuruluş felsefesine ay-
kırı bir süreçle karşı karşıyayız” dedi.
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’ne göre Yüksek Mah-
keme Başkan, Başkanvekili ve üyeleri hakkõndaki ceza
soruşturmasõnda izlenen yol şöyle:
Görevlerinden doğan veya görevleri sõrasõnda iş-
ledikleri suçlarla, şahsi suçlarõndan ötürü bir ihbar veya
şikâyet yapõlõr veya böyle bir hal öğrenilirse durum baş-
kanlõkça mahkemeye bildiriliyor. Başkan gereken hallerde
işi mahkemeye götürmeden önce bir üyeye ön inceleme
de yaptõrabiliyor. Üye, soruşturma açõlmasõna yer olup
olmadõğõnõ hazõrladõğõ raporla başkana bildiriyor. Raporu
görüşen Yüksek Mahkeme heyetinin kararõna göre du-
rum netlik kazanõyor.
Soruşturma açõlmasõna yer olmadõğõ yönünde ka-
rar verilirse, kararõn bir örneği ilgili üyeye, bir örneği de
şikâyette bulunanlara tebliğ ediliyor.
Soruşturma kararõ verildiğinde ise soruşturma yap-
mak üzere cumhuriyet savcõlarõna tanõnan tüm yetkile-
ri kullanmak üzere gizli oyla üç üyeden oluşan Soruşturma
Kurulu seçiliyor.
Soruşturma Kurulu davaya gerek görmezse evrak
işlemden kaldõrõlõyor. Dava açõlmasõ kararlaştõrõlõrsa üç
kişilik kurul iddianame düzenleyerek davayõ açõyor. Suç
görevle ilgili ise üyeler Yüce Divan’da, kişisel suçlar ne-
deniyle Yargõtay’da yargõlanõyor.
SORUŞTURMADA İZLENECEK YOL, YA YÜCE DİVAN YA YARGITAY...
/ IŞIL ÖZGENTÜRK
Bana sadece bir çiçek ver, yeter...
Kentleri şairleriyle anmak bana her za-
man iyi gelir. Petersburg’da da öyle oldu
ve birden anladõm ki, bu kent şair Puşkin’in
kentidir. 17 Ekim Devrimi’nin başladõğõ
Kõşlõk Saray’õn bahçesinde gezinirken,
kent dõşõndaki çarlarõn Yazlõk Sarayõ’nda
kahve içerken, kenti kuşatan kanallarda su-
yun akõşõna dalõp gittiğimde, bildim ki, bu-
ralarda bir şair yaşamõş ve o şair kente dam-
gasõnõ vurmuş. Nereye giderseniz gidin kar-
şõnõza Puşkin çõkõyor.. bir genç kõz kahka-
hasõnda, kahvede oturup bir şeyler yazmaya
çalõşan delikanlõnõn genç hüznünde.. en çok
da yõkõmlardan, savaşlardan geçmiş, ama
geleceğeinancõnõaslayitirmemiş,elindeko-
caman bir kasõmpatõ demeti hõzlõ hõzlõ yü-
rüyen yüreği genç adamõn adõmlarõnda...
Yõllar önce Moskova’ya gittiğimde de
şaşõrmõştõm, genç-yaşlõ herkesin elinde
bir demet çiçek vardõ.. hatta bir gün son de-
rece dik Moskova metrosunda, üşenmeden,
karşõ taraftaki, elinde çiçek tutan kişileri
saymõştõm, iki kişiden biri çiçekliydi. Kõ-
saca sözüm şu, Ruslar kadar çiçek seven
bir millet görmedim. En yoksul zamanlarda
bile bu alõşkanlõklarõnõ değiştirmediler.
Kanal sularõna dalmõş düşünüyorum..
acaba Puşkin’i bu denli vazgeçilmez yapan
biraz da ölüm biçimi mi? Çünkü o güzel
karõsõ Natalya Gonçarova’ya kur yapan,
süvari subayõ Georges d’Anthes’le yap-
tõğõ düelloda ağõr yaralanõp 29 Ocak 1837
yõlõnda öldü. Öldüğünde sadece 38 yaşõn-
daydõ.
Bu ölüm sadece Rus halkõnõ değil, Puş-
kin’den sonra gelen şairleri de çok etkile-
miş. Örneğin Rus şiirinin romantik ve dev-
rimci şairi Lermontov genç yaşta kendi-
ni vurdu. Rivayet odur ki, Lenin’e ’17
Devrimi’nin yüksek sesli şairi “Maya-
kovski’yi mi yoksa Puşkin’i mi daha çok
seversiniz” diye sormuşlar. O da Puşkin,
demiş. Bunun üzerine Mayakovski intihar
etmiş. Arada bir gönül macerasõ da yok de-
ğil...
Bu kadar şair ve şiirden söz ettikten son-
ra Puşkin’den kõsa da olsa bir şiir almamak
olmaz, şöyle demiş: Geldi bu gönlün
uyanma anõ / Yine önüme çõktõn birden /
Hem görünendin, hem de bir sanõ / Saf gü-
zelliğin dehasõ sen / Ve yürek mest olmuş
çarpõyordu / Ve onun için dirildi bak / Bir
kez daha hem ilham / Hem Tanrõ / hem göz-
yaşõ / hem aşk.
Şimdi haksõzlõk yapmak istemiyorum, bir
dönem Nâzım Hikmet’i bile etkileyen Ma-
yakovski’den de bir şiir okumak adaletli
olur. O da şöyle der:
Siz
ürkek çocuklarõ
hüznün,
ve siz
gökyüzünün
mavi olduğunu unutanlar!
Dinleyin artõk
Susun da!
Belki de
son
aşkõdõr
bu
gökyüzünün:
Ki onulmaz yarasõ
Kanar da kanar
veremli ciğerlerimin dokusunda...
Düelloda, sürgünde, barikatlarda, sõca-
cõk yatağõnda ve kendine sõktõğõ bir kur-
şunla ölen dünyanõn cümle şairlerine say-
gõyla.
Baştarafı Arka Sayfada
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili, ortada henüz başlamõş ya da sonuçlanmõş bir süreç olmadõğõnõ vurguladõ
HAŞİM KILIÇ
‘Yakında
öğrenir’
İstanbul Haber Servisi - Anaya-
sa Mahkemesi Başkanvekili Os-
man Paksüt’ün, Ergenekon soruş-
turmasõ kapsamõnda 5 ay süreyle
dinlenmesine “Kalleşçe dinledi-
ler” tepkisi göstermesine Anayasa
Mahkemesi Başkanõ Haşim Kılıç,
“Her şey kendi mecrasında yürü-
yor. Kendisi de yakında ne olup
bittiğini öğrenir” yanõtõnõ vermişti.
Osman Paksüt, önceki gün yap-
tõğõ açõklamada, Ergenekon soruş-
turmasõ kapsamõnda 5 ay dinlendi-
ğini açõklamõştõ. Soruşturmayõ yü-
rüten savcõlarõn görevi kötüye kul-
landõklarõnõ belirten Paksüt, Ada-
let Bakanõ’nõ resen soruşturma
başlatmasõ için göreve çağõrmõştõ.
Haşim Kõlõç’õn ise “Her şey ken-
di mecrasında yürüyor” ifadesi,
Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten
savcõ Zekeriya Öz’ün suç duyuru-
sunun işleme konulduğu, Kõlõç’õn,
Paksüt’e ilişkin iddialarõ incele-
mek üzere bir üye görevlendirdiği
şeklinde yorumlanõyor.
YEREL SEÇİM SÜRECİNDE BAŞLAYAN KAVGA BÜYÜYOR
Durak TBB Başkanlığı’ndan alındı
Bursa’da fotoğraf sergisine müdahale
ADANA (Cumhuriyet Bürosu)
- Yerel seçimlerden sonra başlayan
Başbakan Tayyip Erdoğan-Aytaç
Durak kavgasõ Türkiye Belediyeler
Birliği (TBB) ve Adana Büyükşehir
Belediye Başkanõ Durak’õn, İçişle-
ri Bakanõ Beşir Atalay’õn imzasõy-
la TBB Başkanlõğõ görevinden alõn-
masõyla yeni bir sürece girdi. Görev
değişikliğinin seçim sonuçlarõnõn
Yüksek Seçim Kurulu’nca ilanõndan
itibaren 30 gün içinde yapõlmasõ ge-
rektiğini vurgulayan Durak, “Yük-
sek Seçim Kurulu, 29 Mart 2009
seçim sonuçlarını henüz ilan et-
memiştir. Bu nedenle 30 günlük
süre de başlamamıştır. Bu bir
yetki gaspıdır, sindirme politika-
sıdır. Yürütmenin durdurulması
için Ankara 2. İdare Mahkeme-
si’ne başvurduk” dedi. Durak’õn
açõklamasõna İçişleri Bakanlõğõ’ndan
gelen yanõtta ise “Durak’ın gö-
revden alınmadığı, geçici bir he-
yet atanarak görevinin otomatik
olarak sona erdiği” bildirildi.
Erdoğan’õn 5 gün önce yaptõğõ,
“Adana seçimlerine bulaşan şai-
beler, siyasi tarihimize silinmez bir
kara leke olarak geçmiştir” açõk-
lamasõnõn ardõndan Durak’õn, TBB
başkanlõğõ görevinden alõnmasõ,
Adana siyasetine bomba gibi düştü.
AKP’den istifa ettikten sonra
MHP’den başkan adayõ olduğu ve
seçildiği için özellikle Erdoğan’õn
hedefi haline gelen Durak, görevden
alõnmasõnõ “kanunsuz bir icraat”
olarak değerlendirdi. AKP’den ay-
rõlmasõndan 3 gün sonra, İçişleri Ba-
kanlõğõ’nõn kendisiyle ilgili soruş-
turma başlattõğõnõ anõmsatan Durak,
şunlarõ söyledi: “ Bu baskılara bo-
yun eğmeyeceğiz. Yürütmenin
durdurulması için Ankara 2. İda-
re Mahkemesi’ne başvurduk. Mü-
cadelemizi hukuk zemininde sür-
düreceğiz.”
Pasaportunun
süresini annesi
uzatmak istemiş
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Lise
öğrencisi Münevver Karabulut’un katil
zanlõsõ olarak iki aydan bu yana aranmakta
olan C.G’nin vekalet yoluyla pasaport süre-
sinin uzatõlmasõ için annesi ve kõz kardeşi-
nin Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliği’ne
başvuruda bulunduğu ortaya çõktõ.
Diplomatik kaynaklar, Münevver Karabu-
lut’u başõnõ keserek öldürdüğü iddiasõyla 63
günden bu yana aranan C.G’nin vekalet yo-
luyla pasaportunu uzatmak için annesi ve
kõz kardeşinin Moskova Büyükelçiliği’ne
geldiğini doğruladõ. Aynõ kaynaklar, “C.G.
Moskova Büyükelçiliği’ne gelmedi ama
anne T. ve kızı S.G, büyükelçiliğin konso-
losluk şubesine geldi ve sonra ortadan
kayboldular. Aldığımız bilgilere göre
C.G’nin abisi Rusya’da çalışıyor. C.G’nin
pasaportuyla ilgili bir işlem yapılmadı.
Vekaletle pasaport süresi uzatılmaz. Za-
ten interpol tarafından da aranıyor” bil-
gisini verdi. Öte yandan interpol tarafõndan
çõkartõlan arama sonrasõnda Rusya’nõn
C.G’nin yakalanmasõ için Türkiye ile yakõn
işbirliği yapmasõ bekleniyor. Kaynaklar,
“Bu bir cinayet vakası, Rusya’nın bu ko-
nuda yardımcı olacağına eminiz ama dip-
lomatik açıdan tutuklanması için yapıla-
cak bir girişim yok. Gerekli girişim inter-
pol aracılığıyla yapıldı” bilgisini verdi.
Görüntüsü var
kendisi yok
İstanbul Haber Servisi - Kadõnlarõn
Medya İzleme Grubu’nca (MEDİZ) yapõ-
lan “Medyada Kadınların Temsil Bi-
çimleri” konulu araştõrmaya göre kadõnlar
medyada fikir ve eylemleriyle değil, gö-
rüntüleriyle yer alõyor.
Türkiye Gazeteciler Sendikasõ’nca 3 Ma-
yõs Dünya Basõn Özgürlüğü Günü nedeniyle
düzenlenen “AB Yolundaki Türkiye’de
Basın ve İfade Özgürlüğü: Engeller ve
Sorunlar” konulu konferans sona erdi. Et-
kinlikte konuşan MEDİZ temsilcisi ve Gala-
tasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.
Hülya Uğur Tanrıöver, “Medyada Ka-
dınların Temsil Biçimleri Araştırması”na
ilişkin sonuçlarõ açõkladõ. Tanrõöver, özetle
şunlarõ söyledi: “Medyadaki yöneticilerin
ancak yüzde 15’i kadın, köşe yazarların-
daysa bu oran yüzde 12’ye düşüyor. Siya-
si programlara çağrılan kadınların oranı
yüzde 11. Arka sayfa güzellerinin yüzde
100’ü kadınken genel yayın yönetmenleri-
nin hepsi erkek. Kadınların çoğunlukta
olduğu yerlerde maaşlar daha düşük, sos-
yal hak ihlalleriyse daha fazla. Kadınlar,
birinci sayfalarda yüzde 21, radyolarda
yüzde 19, internette yüzde 36, ana haber
bültenlerinde ise yüzde 58 yer buluyor.”
Haber Merkezi - Fotoğraf Akademisi Belgesel
Fotoğraf Seminerleri katõlõmcõlarõnõn Bursa’da
Uludağ Üniversitesi’nde açtõğõ sergide yer alan
eserlerden bazõlarõ, jandarma tarafõndan
“sakıncalı” olduğu gerekçesiyle kaldõrõlarak ince-
lemeye alõndõ. Üniversite yönetimi de öğrencileri
uyarõrken geri kalan resimleri indirtti.
Uludağ Üniversitesi’nde 30 Nisan’da düzenle-
nen, 6. UFAT Fotoğraf Günleri kapsamõnda açõlan
8 Mart Kadõnlar Günü ve Yerel Seçimler temalõ
fotoğraf sergisine jandarma tarafõndan müdahale
edildi. Sergideki 32 eserden 11’i sakõncalõ bulunur-
ken, panolardan alõnan resimler incelemeye alõndõ.
Uludağ Üniversitesi yönetimi, festivali düzenleyen
öğrencileri uyararak sergideki diğer eserleri indi-
rirken, festivalin web sayfasõnda sergiye ayrõlan
sayfa da aynõ gün yayõndan kaldõrõldõ. Galata Fo-
toğrafhanesi ve Fotoğraf Vakfõ’ndan yapõlan açõk-
lamada şöyle denildi: “Düşünceyi ifade eden üre-
timleri sınırlandırmayı hedefleyen yasakçı zih-
niyetlere karşı sessiz kalmamız mümkün değil.
Emniyet güçleri ve üniversite yönetiminden
kaynaklanan baskıcı anlayışlara karşı kamuo-
yunu dayanışmaya davet ediyor, alıkonulan fo-
toğraflarımızı geri istiyoruz. İfademizin önemli
bir parçası olan fotoğraflar özgür kalmalı!”
JANDARMA VE ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ ‘SAKINCALI’ BULDU
Münevver’in katil zanlısı
Medya yönetiminde kadın