21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada bu sorunlar da bizzat hukuk tarafından çözüme ka- vuşturulmalıdır” diyor. Rahat bıraksa hukukun sorunları çözeceğinden kimsenin kuşkusu yok, itirazı da... Ama medyaya yüklenmeyi yaşamının bir parçasına dönüştüren RTE; sorunların çözümüne işaret eder- ken, insancıl sorunlara, hukuksal aksaklıklara de- ğinmiyor bile. Ergenekon soruşturması öne sürülerek gözaltına alınıp salıverilenlerden.. cezaevinde savunma ola- nağından yoksun olanlara himayesindeki dinci, ya- laka, yeşil sermaye basınının sızdırma haberlerle sal- dırılarından söz etmiyor. Sanki Ergenekon savcılığına tam destek veren ken- disi değilmiş gibi; suret-i haktan görünmeye çalışı- yor. Sözüm ona adaletin yerini bulması, suçlu ile suç- suzun ortaya çıkmasını istiyor. Tabii bu yalancı dolmayı yutan olursa? Şu yalaka gazetelerin habercilik gazetecilik anla- yışına sığınan yayınlarına göz atınız. İnsanlığınızdan da hukuk devleti kavramından da utanırsınız. Emekli Orgeneral Şener Eruygur tutuklu olduğu sırada hücresinde düştü. Başını vurdu, beyin kana- ması geçirdi. GATA’da yattı. İnsanlığı utandıracak birinci olay: Neden askeri has- taneye kaldırıldı, orada tedavi görüyor diye yalaka, dinci basın günlerdir ayakta. İkinci olay: Şenuygur bir ölçüde düzeldi, ama bel- leği hâlâ yerinde değil. Doğru dürüst konuşamıyor. Geçen pazar günü eşi, direnmesine karşın Şe- nuygur’u “dışarı çıkardı”. Bir cafede oturdu yarım sa- at. Baharı soludu. Yalaka, dinci basın hani hastaydı bu adam, çıkmış evden cafede oturuyor diye insanlığa karşı suç iş- lemeyi görev bildi. Dün de bu tür yayınları sürdürdüler. Sadece insanlığa karşı suç işlemiyorlar. Ahlak- sızlığın abidesi bunlar!.. Anayasa Mahkemesi Başkan Yardımcısı Osman Paksüt; Ergenekon savcılığınca beş ay sürekli “din- lendiğini” belge açıklayarak kanıtladı. İddiasının soruşturulmasını istiyor. Kimlerden? Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’tan, Yüksek Mahkeme üyelerinden ve... Adalet Bakan- lığı’ndan... Paksüt kimi yönleriyle eleştirilebilir. Lâkin dededen babadan miras, Atatürk Cumhuriyeti’ne sahip çıkan bir yaşam çizgisi olduğunu yadsımak olanaksız. Bütün uyarıları zamanında göz ardı ederek Ana- yasa Mahkemesi başkanlığına oturttuğu Haşim Kı- lıç’la anlaşmaları, uzlaşmaları olanaksız. Önlerine gelecek telekulak olayı karşısında Yük- sek Mahkeme üyelerini Paksüt aleyhine çevirmek için yalaka, dinci basın harekete geçti. Ama adı üstünde bir anlamda adaleti, hukuk devletini temsil eden (veya AKP iktidarınca öyle sa- nılan) Adalet Bakanlığı, iki-üç gündür Paksüt’ün bel- geli açıklamalarına neden susuyor? Ergenekon savcılığına yönelik suçlamalara niçin so- ruşturma başlatmıyor? Yeni Adalet Bakanı bu konuda Başbakanı ile gö- rüşme fırsatını bulamadı mı acaba diye bir soru, bir olasılık akla takılıyor. Akla takılan bir başka olasılığa göre; gerçeğin or- taya çıkmasını isteyen Paksüt’e karşı AKP ayarında Anayasa Mahkemesi bünyesinde bir komplo mu söz konusu? Öteki basına gelince: İtalyan Başbakanı Berlusconi’nin eşinden boşa- nacağı haberi, birinci sayfaya taşınan önemli haberdi. Baykal’ın “Değiştirilmesi gereken RTE’nin kendi- sidir” sözü iç sayfalarda. Böyle başa, böyle medya! SAYFA5 MAYIS 2009 SALI CUMHURİYET 19HABERLERİN DEVAMI İstanbul Y 16 Edirne B 21 Kocaeli Y 15 Çanakkale Y 18 İzmir Y 19 Manisa Y 18 Aydın Y 20 Denizli Y 16 Zonguldak Y 12 Sinop Y 14 Samsun Y 13 Trabzon Y 15 Giresun Y 14 Ankara Y 13 Eskişehir Y 11 Konya Y 11 Sıvas Y 16 Antalya Y 21 Adana Y 22 Mersin Y 23 Diyarbakır Y 20 Şanlıurfa Y 23 Mardin Y 23 Siirt Y 21 Hakkâri Y 9 Van Y 17 Kars Y 16 Oslo Y 15 Helsinki Y 15 Stockholm Y 13 Londra Y 20 Amsterdam Y 15 Brüksel Y 16 Paris Y 17 Bonn Y 15 Münih Y 17 Berlin Y 14 Budapeşte Y 23 Madrid B 26 Viyana PB 17 Belgrad Y 20 Sofya Y 18 Roma Y 20 Atina Y 21 Zürih PB 16 Moskova B 22 Aşkabat PB 26 Astana Y 18 Taşkent PB 27 Bakû Y 19 Bişkek Y 20 Tiflis Y 15 Kahire PB 26 Şam Y 23 Ülkemiz geneli parçalı ve çok bulutlu, Trakya dışında tüm ülke sağ- nak ve gök gürültülü ve sağanak geçecek. Yağışlar Marmara’nın güney ve doğusu, Ku- zey Ege ve Batı Kara- deniz’de hafif, Güney Ege, Akdeniz,İç Ana- dolu, Orta Karadeniz ve Trabzon çevrelerin- de kuvvetli olacak. Paksüt: İstifa etmeyeceğim İLHAN TAŞCI ANKARA - Anayasa Mahkeme- si Başkanvekili Osman Paksüt, “yasadışı” dinlemeyle istifaya zor- landõğõna işaret ederek “Hiçbir şe- kilde istifa gündemimde yok” de- di. Ortada henüz başlamõş ya da so- nuçlanmõş bir süreç olmadõğõnõ be- lirten Paksüt, “Eşimle birlikte (be- ni) yargılama niyeti açık, bilerek ya da bilmeyerek. İstifam halinde Sayın Cumhurbaşkanı herhangi bir aday belirlemeksizin yerime üye atayabiliyor” dedi. Paksüt, Hel- sinki Büyükelçisi iken, Temmuz 2005’te Cumburbaşkanõ’nca Üst Dü- zey Yönetici kontenjanõndan Ana- yasa Mahkemesi üyeliğine seçildi. Paksüt’ün atandõğõ kontenjana, Cum- hurbaşkanõ aday belirlenmeksizin doğrudan seçim yapabiliyor. Danõştay ve Yargõtay üyeliklerinden Anayasa Mahkemesi üyeliğine ise bu kurumlarõn genel kurullarõnda se- çilen adaylar arasõndan Cumhurbaş- kanõ’nca atama yapõlõyor. Bu neden- le Paksüt’ün üyelik kontenjanõ di- ğerlerinden farklõ bir konuma sahip. Paksüt’ün üyeliğinin düşmesi duru- munda mahkemedeki 6’ya 5’lik den- ge de bozulacak. Örneğin AKP ka- patma davasõnda Paksüt’ün de içinde bulunduğu 6 üye kapatma yönünde oy kullanmõştõ. Olasõ bir boşalma duru- munda buraya Cumhurbaşkanõ Gül ta- rafõndan atama yapõlacağõ için denge de değişecek. Yaklaşõk 2 yõldõr sürdürülen telefon dinleme yöntemi hep tartõşõlagelen Er- genekon soruşturmasõnõn son “mağ- duru” Anayasa Mahkemesi Başkan- vekili Osman Paksüt, yaşadõklarõnõ ga- zetemize değerlendirdi. Paksüt, kendisinin rastlantõ sonu- cunda bir telefon dinleme konuşma- sõna takõlmõş olmasõ veya suç şüphe- sinin belirmesi durumunda derhal so- ruşturma kapsamõndan çõkartõlarak bu konuda yetkili olan Anayasa Mah- kemesi’ne durumun bildirilmesi ge- rektiğini vurguladõ. Anayasa Mahkemesi üyelerinden suç şüphesi olanlar hakkõnda heyetin karar vermesi gerektiğini bildiren Paksüt, kendisinin izinli ya da rapor- lu olduğu bir günde heyetin yedek üyeyle hakkõnda bir karara varmõş olup olamayacağõ sorusuna, şu yanõtõ ver- di: “Böylesi bir gizli toplantı teknik olarak mümkün tabii. Ama adale- tin gerektirdiği şeffaflığa uymaz.” Osman Paksüt, istifaya mõ zorlan- dõğõnõn anõmsatõlmasõ üzerine de şu de- ğerlendirmeyi yaptõ: “Hiç şüphe yok bunu yapacaklar. Geçen yıl da ya- pıldı. İddiada bulunanlar yanlış, maksatlı yapıyorlar. Hukuk süreç- leri işlemiş değil. İstifa hiçbir şekilde gündemimde yok. İstifa ettiğim takdirde Sayın Cumhurbaşkanı herhangi bir aday belirlemeksizin üye atayabiliyor.” Yeni Adalet Bakanõ Sadullah Er- gin, Paksüt’ün kendisi hakkõnda din- leme kararõ isteyen savcõlarla ilgili suç duyurusunda bulunacağõnõ açõkladõ- ğõnõn ve bakanlõğõ göreve çağõrdõğõnõn anõmsatõlmasõ üzerine, “Hiçbir mü- racaat karşılıksız kalmaz. Gerçek- ten yasaların ihlali söz konusuysa gereği yapılır” dedi. Ergin, “Anayasa Mahkemesi Başkanvekili’ni savcı- lar dinleyebilir mi” sorusu üzerine, “Anayasa Mahkemesi Kuruluş Ka- nunu ve tüzüğü böyle bir soruştur- manın Mahkeme Başkanlığı tara- fından yapılmasını öngörüyor. Bu- nunla ilgili olarak Bakanlığımıza in- tikal edecek bilgi ve belgeler olur- sa bunlar incelenir, gerekiyorsa iş- lem yapılır” diye konuştu. ADD’den 17 Mayõs’ta Cumhuriyet Mitingi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ata- türkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Sekre- teri Suay Karaman, 17 Mayõs’ta Ankara’da gerçekleştirilecek “Cumhuriyet Mitingi”ne ka- tõlõm çağrõsõ yaptõ. Cumhuriyet mitinglerinin de- vam edeceğini vurgulayan Karaman, “Ülkemizi yönetenleri uyarmayı, yurttaşlık görevi sa- yıyoruz. Bu anlayışla tüm yurttaşlarımızı 17 Mayıs Pazar günü saat 12.00’de, Ankara Tandoğan Meydanı’nda Cumhuriyet Mi- tingi’ne davet ediyoruz” dedi. Karaman, Dü- zenleme Kurulu adõna Türk Hukuk Kuru- mu’nda yaptõğõ basõn toplantõsõnda, ADD ön- cülüğünde yapõlan Cumhuriyet mitinglerinin de- vam edeceğini söyledi. Atatürk’ün önderliğinde 19 Mayõs 1919’daki ulusal başkaldõrõşõn bu yõl 90. yõl dönümünün kutlandõğõnõ ifade eden Ka- raman, “Bu günlerde vatanımızın kurtuluş ve cumhuriyetimizin kuruluş felsefesine ay- kırı bir süreçle karşı karşıyayız” dedi. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’ne göre Yüksek Mah- keme Başkan, Başkanvekili ve üyeleri hakkõndaki ceza soruşturmasõnda izlenen yol şöyle:  Görevlerinden doğan veya görevleri sõrasõnda iş- ledikleri suçlarla, şahsi suçlarõndan ötürü bir ihbar veya şikâyet yapõlõr veya böyle bir hal öğrenilirse durum baş- kanlõkça mahkemeye bildiriliyor. Başkan gereken hallerde işi mahkemeye götürmeden önce bir üyeye ön inceleme de yaptõrabiliyor. Üye, soruşturma açõlmasõna yer olup olmadõğõnõ hazõrladõğõ raporla başkana bildiriyor. Raporu görüşen Yüksek Mahkeme heyetinin kararõna göre du- rum netlik kazanõyor.  Soruşturma açõlmasõna yer olmadõğõ yönünde ka- rar verilirse, kararõn bir örneği ilgili üyeye, bir örneği de şikâyette bulunanlara tebliğ ediliyor.  Soruşturma kararõ verildiğinde ise soruşturma yap- mak üzere cumhuriyet savcõlarõna tanõnan tüm yetkile- ri kullanmak üzere gizli oyla üç üyeden oluşan Soruşturma Kurulu seçiliyor.  Soruşturma Kurulu davaya gerek görmezse evrak işlemden kaldõrõlõyor. Dava açõlmasõ kararlaştõrõlõrsa üç kişilik kurul iddianame düzenleyerek davayõ açõyor. Suç görevle ilgili ise üyeler Yüce Divan’da, kişisel suçlar ne- deniyle Yargõtay’da yargõlanõyor. SORUŞTURMADA İZLENECEK YOL, YA YÜCE DİVAN YA YARGITAY... / IŞIL ÖZGENTÜRK Bana sadece bir çiçek ver, yeter... Kentleri şairleriyle anmak bana her za- man iyi gelir. Petersburg’da da öyle oldu ve birden anladõm ki, bu kent şair Puşkin’in kentidir. 17 Ekim Devrimi’nin başladõğõ Kõşlõk Saray’õn bahçesinde gezinirken, kent dõşõndaki çarlarõn Yazlõk Sarayõ’nda kahve içerken, kenti kuşatan kanallarda su- yun akõşõna dalõp gittiğimde, bildim ki, bu- ralarda bir şair yaşamõş ve o şair kente dam- gasõnõ vurmuş. Nereye giderseniz gidin kar- şõnõza Puşkin çõkõyor.. bir genç kõz kahka- hasõnda, kahvede oturup bir şeyler yazmaya çalõşan delikanlõnõn genç hüznünde.. en çok da yõkõmlardan, savaşlardan geçmiş, ama geleceğeinancõnõaslayitirmemiş,elindeko- caman bir kasõmpatõ demeti hõzlõ hõzlõ yü- rüyen yüreği genç adamõn adõmlarõnda... Yõllar önce Moskova’ya gittiğimde de şaşõrmõştõm, genç-yaşlõ herkesin elinde bir demet çiçek vardõ.. hatta bir gün son de- rece dik Moskova metrosunda, üşenmeden, karşõ taraftaki, elinde çiçek tutan kişileri saymõştõm, iki kişiden biri çiçekliydi. Kõ- saca sözüm şu, Ruslar kadar çiçek seven bir millet görmedim. En yoksul zamanlarda bile bu alõşkanlõklarõnõ değiştirmediler. Kanal sularõna dalmõş düşünüyorum.. acaba Puşkin’i bu denli vazgeçilmez yapan biraz da ölüm biçimi mi? Çünkü o güzel karõsõ Natalya Gonçarova’ya kur yapan, süvari subayõ Georges d’Anthes’le yap- tõğõ düelloda ağõr yaralanõp 29 Ocak 1837 yõlõnda öldü. Öldüğünde sadece 38 yaşõn- daydõ. Bu ölüm sadece Rus halkõnõ değil, Puş- kin’den sonra gelen şairleri de çok etkile- miş. Örneğin Rus şiirinin romantik ve dev- rimci şairi Lermontov genç yaşta kendi- ni vurdu. Rivayet odur ki, Lenin’e ’17 Devrimi’nin yüksek sesli şairi “Maya- kovski’yi mi yoksa Puşkin’i mi daha çok seversiniz” diye sormuşlar. O da Puşkin, demiş. Bunun üzerine Mayakovski intihar etmiş. Arada bir gönül macerasõ da yok de- ğil... Bu kadar şair ve şiirden söz ettikten son- ra Puşkin’den kõsa da olsa bir şiir almamak olmaz, şöyle demiş: Geldi bu gönlün uyanma anõ / Yine önüme çõktõn birden / Hem görünendin, hem de bir sanõ / Saf gü- zelliğin dehasõ sen / Ve yürek mest olmuş çarpõyordu / Ve onun için dirildi bak / Bir kez daha hem ilham / Hem Tanrõ / hem göz- yaşõ / hem aşk. Şimdi haksõzlõk yapmak istemiyorum, bir dönem Nâzım Hikmet’i bile etkileyen Ma- yakovski’den de bir şiir okumak adaletli olur. O da şöyle der: Siz ürkek çocuklarõ hüznün, ve siz gökyüzünün mavi olduğunu unutanlar! Dinleyin artõk Susun da! Belki de son aşkõdõr bu gökyüzünün: Ki onulmaz yarasõ Kanar da kanar veremli ciğerlerimin dokusunda... Düelloda, sürgünde, barikatlarda, sõca- cõk yatağõnda ve kendine sõktõğõ bir kur- şunla ölen dünyanõn cümle şairlerine say- gõyla. Baştarafı Arka Sayfada Anayasa Mahkemesi Başkanvekili, ortada henüz başlamõş ya da sonuçlanmõş bir süreç olmadõğõnõ vurguladõ HAŞİM KILIÇ ‘Yakında öğrenir’ İstanbul Haber Servisi - Anaya- sa Mahkemesi Başkanvekili Os- man Paksüt’ün, Ergenekon soruş- turmasõ kapsamõnda 5 ay süreyle dinlenmesine “Kalleşçe dinledi- ler” tepkisi göstermesine Anayasa Mahkemesi Başkanõ Haşim Kılıç, “Her şey kendi mecrasında yürü- yor. Kendisi de yakında ne olup bittiğini öğrenir” yanõtõnõ vermişti. Osman Paksüt, önceki gün yap- tõğõ açõklamada, Ergenekon soruş- turmasõ kapsamõnda 5 ay dinlendi- ğini açõklamõştõ. Soruşturmayõ yü- rüten savcõlarõn görevi kötüye kul- landõklarõnõ belirten Paksüt, Ada- let Bakanõ’nõ resen soruşturma başlatmasõ için göreve çağõrmõştõ. Haşim Kõlõç’õn ise “Her şey ken- di mecrasında yürüyor” ifadesi, Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten savcõ Zekeriya Öz’ün suç duyuru- sunun işleme konulduğu, Kõlõç’õn, Paksüt’e ilişkin iddialarõ incele- mek üzere bir üye görevlendirdiği şeklinde yorumlanõyor. YEREL SEÇİM SÜRECİNDE BAŞLAYAN KAVGA BÜYÜYOR Durak TBB Başkanlığı’ndan alındı Bursa’da fotoğraf sergisine müdahale ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Yerel seçimlerden sonra başlayan Başbakan Tayyip Erdoğan-Aytaç Durak kavgasõ Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanõ Durak’õn, İçişle- ri Bakanõ Beşir Atalay’õn imzasõy- la TBB Başkanlõğõ görevinden alõn- masõyla yeni bir sürece girdi. Görev değişikliğinin seçim sonuçlarõnõn Yüksek Seçim Kurulu’nca ilanõndan itibaren 30 gün içinde yapõlmasõ ge- rektiğini vurgulayan Durak, “Yük- sek Seçim Kurulu, 29 Mart 2009 seçim sonuçlarını henüz ilan et- memiştir. Bu nedenle 30 günlük süre de başlamamıştır. Bu bir yetki gaspıdır, sindirme politika- sıdır. Yürütmenin durdurulması için Ankara 2. İdare Mahkeme- si’ne başvurduk” dedi. Durak’õn açõklamasõna İçişleri Bakanlõğõ’ndan gelen yanõtta ise “Durak’ın gö- revden alınmadığı, geçici bir he- yet atanarak görevinin otomatik olarak sona erdiği” bildirildi. Erdoğan’õn 5 gün önce yaptõğõ, “Adana seçimlerine bulaşan şai- beler, siyasi tarihimize silinmez bir kara leke olarak geçmiştir” açõk- lamasõnõn ardõndan Durak’õn, TBB başkanlõğõ görevinden alõnmasõ, Adana siyasetine bomba gibi düştü. AKP’den istifa ettikten sonra MHP’den başkan adayõ olduğu ve seçildiği için özellikle Erdoğan’õn hedefi haline gelen Durak, görevden alõnmasõnõ “kanunsuz bir icraat” olarak değerlendirdi. AKP’den ay- rõlmasõndan 3 gün sonra, İçişleri Ba- kanlõğõ’nõn kendisiyle ilgili soruş- turma başlattõğõnõ anõmsatan Durak, şunlarõ söyledi: “ Bu baskılara bo- yun eğmeyeceğiz. Yürütmenin durdurulması için Ankara 2. İda- re Mahkemesi’ne başvurduk. Mü- cadelemizi hukuk zemininde sür- düreceğiz.” Pasaportunun süresini annesi uzatmak istemiş ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Lise öğrencisi Münevver Karabulut’un katil zanlõsõ olarak iki aydan bu yana aranmakta olan C.G’nin vekalet yoluyla pasaport süre- sinin uzatõlmasõ için annesi ve kõz kardeşi- nin Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliği’ne başvuruda bulunduğu ortaya çõktõ. Diplomatik kaynaklar, Münevver Karabu- lut’u başõnõ keserek öldürdüğü iddiasõyla 63 günden bu yana aranan C.G’nin vekalet yo- luyla pasaportunu uzatmak için annesi ve kõz kardeşinin Moskova Büyükelçiliği’ne geldiğini doğruladõ. Aynõ kaynaklar, “C.G. Moskova Büyükelçiliği’ne gelmedi ama anne T. ve kızı S.G, büyükelçiliğin konso- losluk şubesine geldi ve sonra ortadan kayboldular. Aldığımız bilgilere göre C.G’nin abisi Rusya’da çalışıyor. C.G’nin pasaportuyla ilgili bir işlem yapılmadı. Vekaletle pasaport süresi uzatılmaz. Za- ten interpol tarafından da aranıyor” bil- gisini verdi. Öte yandan interpol tarafõndan çõkartõlan arama sonrasõnda Rusya’nõn C.G’nin yakalanmasõ için Türkiye ile yakõn işbirliği yapmasõ bekleniyor. Kaynaklar, “Bu bir cinayet vakası, Rusya’nın bu ko- nuda yardımcı olacağına eminiz ama dip- lomatik açıdan tutuklanması için yapıla- cak bir girişim yok. Gerekli girişim inter- pol aracılığıyla yapıldı” bilgisini verdi. Görüntüsü var kendisi yok İstanbul Haber Servisi - Kadõnlarõn Medya İzleme Grubu’nca (MEDİZ) yapõ- lan “Medyada Kadınların Temsil Bi- çimleri” konulu araştõrmaya göre kadõnlar medyada fikir ve eylemleriyle değil, gö- rüntüleriyle yer alõyor. Türkiye Gazeteciler Sendikasõ’nca 3 Ma- yõs Dünya Basõn Özgürlüğü Günü nedeniyle düzenlenen “AB Yolundaki Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü: Engeller ve Sorunlar” konulu konferans sona erdi. Et- kinlikte konuşan MEDİZ temsilcisi ve Gala- tasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Hülya Uğur Tanrıöver, “Medyada Ka- dınların Temsil Biçimleri Araştırması”na ilişkin sonuçlarõ açõkladõ. Tanrõöver, özetle şunlarõ söyledi: “Medyadaki yöneticilerin ancak yüzde 15’i kadın, köşe yazarların- daysa bu oran yüzde 12’ye düşüyor. Siya- si programlara çağrılan kadınların oranı yüzde 11. Arka sayfa güzellerinin yüzde 100’ü kadınken genel yayın yönetmenleri- nin hepsi erkek. Kadınların çoğunlukta olduğu yerlerde maaşlar daha düşük, sos- yal hak ihlalleriyse daha fazla. Kadınlar, birinci sayfalarda yüzde 21, radyolarda yüzde 19, internette yüzde 36, ana haber bültenlerinde ise yüzde 58 yer buluyor.” Haber Merkezi - Fotoğraf Akademisi Belgesel Fotoğraf Seminerleri katõlõmcõlarõnõn Bursa’da Uludağ Üniversitesi’nde açtõğõ sergide yer alan eserlerden bazõlarõ, jandarma tarafõndan “sakıncalı” olduğu gerekçesiyle kaldõrõlarak ince- lemeye alõndõ. Üniversite yönetimi de öğrencileri uyarõrken geri kalan resimleri indirtti. Uludağ Üniversitesi’nde 30 Nisan’da düzenle- nen, 6. UFAT Fotoğraf Günleri kapsamõnda açõlan 8 Mart Kadõnlar Günü ve Yerel Seçimler temalõ fotoğraf sergisine jandarma tarafõndan müdahale edildi. Sergideki 32 eserden 11’i sakõncalõ bulunur- ken, panolardan alõnan resimler incelemeye alõndõ. Uludağ Üniversitesi yönetimi, festivali düzenleyen öğrencileri uyararak sergideki diğer eserleri indi- rirken, festivalin web sayfasõnda sergiye ayrõlan sayfa da aynõ gün yayõndan kaldõrõldõ. Galata Fo- toğrafhanesi ve Fotoğraf Vakfõ’ndan yapõlan açõk- lamada şöyle denildi: “Düşünceyi ifade eden üre- timleri sınırlandırmayı hedefleyen yasakçı zih- niyetlere karşı sessiz kalmamız mümkün değil. Emniyet güçleri ve üniversite yönetiminden kaynaklanan baskıcı anlayışlara karşı kamuo- yunu dayanışmaya davet ediyor, alıkonulan fo- toğraflarımızı geri istiyoruz. İfademizin önemli bir parçası olan fotoğraflar özgür kalmalı!” JANDARMA VE ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ ‘SAKINCALI’ BULDU Münevver’in katil zanlısı Medya yönetiminde kadın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle