Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
13 MAYIS 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Lider Yok
Grup da Yok
Yazılı olmayan bir kuralı uygulayan parlamentodaki
partilerin grupları, salı günleri genel kurullarını top-
luyorlar.
O toplantılar 12 Eylül öncesinde sadece genel baş-
kanların “haftalık vaazları” da denebilecek olan mo-
nolog türündeki konuşmaları ile sınırlı kalmazdı. Mil-
letvekilleri de tıpkı Meclis Genel Kurulu’nda olduğu
gibi adına “gündem dışı” denilen konuşmalarla, se-
çim bölgelerinin ya da ülkenin ana sorunlarını kür-
süye taşırlardı. Meclis’te ele alınacak yasa tasarısı ve
teklifleri o toplantılarda görüşülür, kurulmuş olan özel
komisyonların raporları tartışılırdı.
Özetle iktidar ya da muhalefette olmanın yükledi-
ği sorumlulukların gereği yerine getirilen bir tür “ai-
le meclisleri” olarak kapalı kapılar arkasında eleşti-
ri ya da savunmalar yapılırdı.
Ülkede çoksesliliği istemeyen 80 darbesi, de-
mokratik parlamenter düzenin olmazsa olmazı sa-
yılan bu geleneği de altüst etti. Sıfırdan başlayan ye-
ni partilerin çalışmaları içinde yerini alan parlamen-
to grupları, tek adama bağlanmış çalışma takvimlerine
titizlikle uyan ve daha çok kamuoyuna doğrudan ses-
lenen birer propaganda arenası olarak algılandı.
Milletvekili olmayanların da izleyebildiği o toplan-
tıların Meclis televizyonunda “canlı” olarak yayım-
lanmasını fırsat bilen liderler, kürsüden birbirlerine sal-
vo ateşi yöneltmeyi, tadına doyulmaz bir yöntem ola-
rak gördükleri için o toplantıları adeta cami vaaz-
larına çevirdiler.
Başkan yok, toplantı da yok!
Dün de, bir “salı” günüydü ve Meclis’teki parti grup-
larının genel kurullarının toplanması ve yine yazılı ol-
mayan çalışma düzenine göre, sırasıyla MHP, AKP,
DTP, CHP liderlerinin alkışlar arasında kürsüye çı-
karak, kendilerini ayakta selamlayan milletvekilleri ve
öteki dinleyicileri ile toplantıyı yöneten başkanlık di-
vanına yerlerine oturabilecekleri işaretini vererek ko-
nuşmalarını yapmaları bekleniyordu.
Bir teki dışında toplantılar gerçekleşti ve o sere-
moniler dün de yerine getirildi..
İktidar partimizin meclis grubu ise dün toplanmadı.
Gerçi ülke gündeminde Kürt sorunu, AKP’den ge-
len anayasa değişikliği paketi, Fransa ve Alman-
ya’dan AB için Ankara’ya gönderilen “giremezsiniz”
mesajları, Mardin olayı ile gündemde öne çıkan ko-
ruculuk kurumu gibi birden çok olay vardı. Özellikle
iktidar milletvekilleri, kabine değişikliği nedeni ile ku-
lislerdeki sohbetlerinde içlerini döküyorlardı ve bu iç
dökmeleri niçin kürsüden yapmadıkları da bilinmiyor
değildi.
Toplantının yapılmayışının görünen nedeni Baş-
bakan ve AKP Genel Başkanı’nın, İstanbul’da Av-
rasya İslam Din Adamları Şûrası’na katılımı olarak
öne çıkartılmıştı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye göre ise; “Kürt
Sorununda Açılım” adı altında kapalı kapılar arka-
sında yapılan bazı düzenlemeler nedeni ile Erdoğan,
bir süre perde gerisinde kalarak Cumhurbaşkanı’nı
öne sürmek ve yıpranmamak istiyordu.
Başbakan olmayınca da iktidar partisi grubunun
kapıları kapatılmıştı. Sanki assolistin mazereti nedeni
ile o gece gazinonun açık olmayacağının bildirilme-
si türünden bir duyuru nedeni ile AKP milletvekille-
ri dün Meclis koridorlarında stres atan kulislere dal-
mış oldular.
“Tek adam”a ya da “sayın genel başkan”lara bağ-
lı parti yönetimlerinden beklenilen böyle bir olguya,
Batı’nın yerleşmiş demokrasilerinde, örneğin İngil-
tere’de tanık olmanız olanak dışıdır.
1950 ile 80 arasının Türkiyesi’nde, bizim demok-
rasimiz henüz emekleme çağındaydı. Ama “patron
olmadığı için dükkânımız açılamadı” türünden ma-
zeretleri içlerine sindirmek, en başta o partilerdeki
başkan yardımcıları, başbakan vekilleri, grup baş-
kanvekilleri için kabul edilemez bir aşağılama olarak
karşılanırdı.
Erdoğan’ın o ünlü tekerlemesi ile “Nereeeden, ne-
reye” gelmişiz?..
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Kürt açõlõmõnda ‘demokratikleşme projesi’ eşiği tam olarak kesinleşmedi
Hükümette ‘eşik’ kaygõsõ
Kanunsuz dinleme
sorun çıkarıyor
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Devlet Bakanõ Cemil
Çiçek, “kanunsuz
dinlemeler”in en başta
özel hayatõn gizliliği
dahil, pek çok hak ve
özgürlükler açõsõndan
“sorun çõkardõğõnõn
ortada olduğunu”
söyledi. Çiçek, “Yeni
düzenleme gerekiyorsa
bunu yapabiliriz” dedi.
TBMM Genel
Kurulu’nda, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’a
yöneltilen sorularõ
yanõtlayan Çiçek, hangi
suçlar için ve hangi
şartlar altõnda dinleme
yapõlacağõnõn yasayla
belli olduğunu söyledi.
MİT’ten
yalanlama
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
MİT Müsteşarlõğõ,
“Bedrettin Dalan’õn bir
MİT görevlisinin uyarõsõ
üzerine yurtdõşõna çõktõğõ
ve bu görevli hakkõnda
soruşturma açõldõğõ”
iddiasõnõ yalanladõ. MİT
açõklamasõnda,
“Müsteşarlõğõmõzca,
konuya ilişkin olarak
haberlerde yer aldõğõ
şekliyle herhangi bir
idari soruşturma
açõlmamõş olup, adli
makamlarca da hukuki
soruşturma açõldõğõna
dair müsteşarlõğõmõza
intikal etmiş resmi bir
belge bulunmamaktadõr”
denildi.
Rektörlerini
istiyorlar
ANKARA (AA) -
Başkent Üniversitesi ve
Mütevelli Heyeti adõna
yapõlan açõklamada,
“Rektörümüzün bir an
önce görevine
döndürülmesini
bekliyoruz” denildi.
Açõklamada, Başkent
Üniversitesi Rektörü
Prof. Mehmet
Haberal’õn
özgürlüğünün
kõsõtlanmasõnõn
yaklaşõk bir aylõk
süreyi tamamlamakta
olduğu belirtildi.
İki İngiliz kadın
ölü bulundu
MARMARİS (AA)
- Muğla’nõn Marmaris
ilçesine 2 haftalõk tatil
için gelen 45 yaşõndaki
Jane Caroline Birth,
kaldõğõ Paşa Beach
Otel’deki odasõnda,
erkek arkadaşõyla
birlikte ilçede tatil
yapan 32 yaşõndaki
Sarah Samanta Jones
ise Keskin Otel’deki
odasõnda ölü bulundu.
Marmaris İlçe Emniyet
Müdürlüğü, iki olayla
ilgili inceleme başlattõ.
TUS için
tercih işlemleri
ANKARA (AA) -
Tõpta Uzmanlõk Eğitimi
Giriş Sõnavõ (TUS)
2009 ilkbahar dönemi
ile ilgili tercih işlemleri
bugünden itibaren
ÖSYM’nin internet
adresinden
yapõlabilecek. ÖSYM
Başkanõ Prof. Dr. Ünal
Yarõmağan, yaptõğõ
yazõlõ açõklamada,
tercih işlemlerinin
18 Mayõs’a kadar
www.osym.gov.tr
internet adresinden
yapõlabileceğini
bildirdi.
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - AKP’nin Kürt açõlõ-
mõnda, PKK’nin dağdan indirilmesi ve
TCY’nin 221. maddesinin “esnetile-
rek uygulanması” gibi teknik konu-
lar üzerinde çalõşmalarõn büyük ölçüde
tamamlandõğõ ancak açõlõmõn ikinci
aşamasõ ile doğrudan bağlantõlõ “si-
yasal tavrın” henüz netleştirilemediği
öğrenildi. Bunda hükümetin açõlõmõn
nereye kadar götürüleceği sorusunun
yanõtõnõ oluşturan “demokratikleşme
projesi” eşiğinin henüz tam olarak ke-
sinleştirilememiş olmasõnõn etkili ol-
duğu belirtildi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
ve Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül’ün, Kürt açõlõmõ konusunda
yaptõğõ açõklamalar sonrasõnda An-
kara’daki kulisler hareketlendi. Ulaş-
tõğõmõz bilgilere göre Kürt açõlõmõ iki
aşamalõ olarak planlanõyor.
Bu aşamalardan ilki, PKK’nin si-
lah bõrakmasõ, TCY’nin 221. mad-
desinin esnetilerek uygulanmasõ, bu
çerçevede iş ve topluma kazandõrma
gibi sosyal önlemlerin devreye so-
kulmasõ, üst düzey kadronun izole
edilmesi, bu bağlamda sayõsõ 250’yi
bulan üst düzey yöneticilerin hangi
ülkeye gönderileceği ya da Irak’ta ka-
lõp kalmayacağõ gibi konularõ kapsõ-
yor. Ancak özellikle örgütün üst dü-
zey kadrolarõ konusunda şimdiye
kadar nihai bir karara varõlamadõ.
İkinci aşamada ise AKP’nin “de-
mokratik açılımı” söz konusu ola-
cak. Bu açõlõm, demokrasisi gelişmiş,
Batõlõ ülkelerdeki uygulamalardan
farklõlõk taşõmayacak. Yerel anlam-
da Kürt kimliği kültürel olarak ko-
runacak.
Bu çerçevede, anayasa ve mevcut
yasalara ters düşmeyecek şekilde
uygulama değişiklikleri yapõlacak. Bu
üniversitelere bağlõ Kürt dili bö-
lümlerinin kurulmasõ, Kürtçe isimler
üzerinde uygulamadan kaynaklanan
engellemelerin kaldõrõlmasõ, Kürtçe
dil kurslarõna çok daha fazla kolay-
lõk sağlanõp teşvik edilmesi, Kürt kül-
türünün korunmasõ ve geliştirilmesi
için önlemlerin alõnmasõnõ da kapsõ-
yor.
Bu açõlõm çerçevesinde “terörist-
lerle pazarlık görüntüsü” veril-
mesinden kaygõ duyulduğu belirti-
lirken, AKP’nin söz konusu demok-
ratik açõlõmlarõn nereye kadar götü-
rüleceği sorusuna henüz bir yanõt bu-
lamadõğõ dile getirildi.
Ancak diplomasi kulislerine yan-
sõyan bilgilere göre demokratikleşme
çerçevesinde etnik siyasal kimlik
konusu anayasal ve yasal düzenle-
melerde yer almayacak. Açõlõmda
ağõrlõklõ olarak toplumsal ve kültürel
önlemler öne çõkarõlacak. Bu kararõn
alõnmasõnda ise hem askerin hem de
Dõşişleri Bakanlõğõ’nõn etkisinin ol-
duğu öğrenildi.
Abdullah Öcalan’õ kapsamasa da
örgütün diğer lider kadrosunun Tür-
kiye’de önünü açacak olan ve siya-
sal af anlamõna gelen “genel af” gün-
demde bulunmuyor. Ankara’da bu
aşamalarõn eşzamanlõ olarak mõ yok-
sa belirli bir takvim çerçevesinde mi
devreye sokulacağõ sorusuysa henüz
yanõt bulmadõ.
Ankara öncelik olarak silahlarõn
susmasõnõ, PKK’nin silah bõrakma-
sõnõ hedeflerken, bu aşamada doğ-
rudan TCY’nin 221. maddesi esne-
tilerek uygulamaya konulacak. Bu
noktada PKK’nin, “Koşullarımı
kabul ettiğiniz için silah bıraktım”
demesine olanak tanõnmamasõ he-
defleniyor.
AKP’nin açõlõmõnda, teknik konular üzerinde çalõşmalarõn büyük
ölçüde tamamlandõğõ ancak açõlõmõn ikinci aşamasõ ile doğrudan
bağlantõlõ “siyasal tavrõn” henüz netleştirilemediği öğrenildi.
AKMAN’NIN ÜYELİĞİ DAVASI
‘Şirket yöneticiliği
göreviylebağdaşmaz’
Zahit Akman’õn RTÜK üyeliğinin
düşürülmesi davasõ Ankara 4. İdare
Mahkemesi’nde görüldü.
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
RTÜK Başkanõ Zahid
Akman’õn şirket or-
taklõğõ nedeniyle gö-
revinden düşürülmesi
isteminin reddine yö-
nelik Üst Kurul kara-
rõnõn iptali ve yürüt-
mesinin durdurulma-
sõ istemiyle açõlan da-
va, dosya üzerinde ya-
põlacak inceleme son-
rasõnda karara bağla-
nacak. RTÜK üyesi
Şaban Sevinç, kendi-
sinin kooperatif üyeli-
ğinden bile istifa etti-
ğini belirterek “Ak-
man babasının şir-
ketinde bile yöneti-
cilik yapamaz” dedi.
RTÜK üyeleri Şa-
ban Sevinç, Hülya
Alp ve Mehmet Da-
dak, RTÜK Başkanõ
Akman’õn, bazõ şirket
yöneticilikleri ve or-
taklõklarõ ile kurul üye-
liğinin aynõ döneme
denk gelmesi nede-
niyle RTÜK Yasa-
sõ’nõn 9. maddesi ge-
reği görevden çekil-
mesi gerektiğini öne
sürerek, RTÜK üyeli-
ğinin düşürülmesini is-
temişti. Üst Kurul, 19
Eylül 2008’deki top-
lantõsõnda istemi red-
dederek oyçokluğuyla
Akman’õn göreve de-
vam etmesine karar
vermişti. Bu karar üze-
rine Sevinç, Alp ve
Dadak da RTÜK ka-
rarõnõn yürütmesinin
durdurulmasõ ve ipta-
li istemiyle Ankara 4.
İdare Mahkemesi’nde
dava açmõştõ. Ankara
4. İdare Mahkeme-
si’nde görülen davanõn
duruşmasõna, RTÜK
üyesi Şaban Sevinç,
davacõ avukatõ Tez-
can Çakır ve RTÜK
Hukuk Müşaviri Ars-
lan Narin katõldõ.
Avukat Çakõr, Ak-
man’õn, “Kanal 7 te-
levizyonunun Al-
manya temsilciliği
görevini yürütürken
Deniz Feneri e.V.
Derneği’nden akta-
rılan paralarla ku-
rulan şirketlerin ku-
rucusu, idarecisi ve
dernekten Türki-
ye’ye para taşıyan
kurye” olduğunu iddia
etti. Çakõr, “RTÜK
başkanı olan bir ki-
şinin, dolaylı veya do-
laysız herhangi bir
şirketin ortağı, yöne-
ticisi olması kamu
göreviyle bağdaş-
maz” dedi.
1 Mayõs davasõna tepki
1 Mayıs mitingi öncesinde, Taksim’in emek-
çilere açılması için yapılan yürüyüş nedeniy-
le Eğitim-Sen Adana Şube Başkanı Güven
Boğa hakkında dava açılmasına KESK’e
bağlı sendikaların temsilcileri tepki gösterdi.
İnönü Parkı’nda, Boğa’ya açılan davayı kı-
nayan KESK üyeleri, “Baskılar bizi yıldıra-
maz”, “Yaşasın demokrasi mücadelemiz”,
“Güven Boğa yalnız değildir” sloganları attı.
Grup adına açıklama yapan KESK Dönem
Sözcüsü Kahraman Oğuz, “1 Mayıs Mitingi
öncesinde yapılan eylem 2911 Sayılı Toplantı
ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na aykırı bu-
lunmuş ve Boğa hakkında dava açılmıştır.
Burada Boğa’nın bilinçli olarak yalnızlaştı-
rılmak ve hedef haline getirilmek istendiği
açıktır. Açılan bu davayı kınıyoruz” diye ko-
nuştu. (Fotoğraf: YUSUF BAŞTUĞ)
‘Hükümet herkesi izleyecek’
Terörle mücadeleyi hedefleyen Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlõğõ’nõn
güvenlik birimlerinin ‘istihbarat havuzu’ olarak kullanõlacağõ belirtildi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Te-
rörle mücadelede birimler arasõndaki ko-
ordinasyonu sağlamayõ hedefleyen Kamu
Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlõğõ, güven-
lik birimlerinin “istihbarat havuzu” ola-
rak kullanõlacak. Tüm istihbari bilgiler İç-
işleri Bakanõ başkanlõğõnda değerlendiri-
lecek. YARSAV Başkanõ Ömer Faruk
Eminağaoğlu, yeni yapõya operasyonel yet-
ki verilmemesinin yaşanacak sorunlarõ per-
deleme amacõ taşõdõğõnõ belirtti.
TBMM’ye sunulan, terörle mücadeleye
ilişkin politika ve stratejileri geliştirmek ve
birimler arasõ koordinasyonu sağlamak üze-
re kurulmasõ öngörülen Kamu Düzeni ve Gü-
venliği Müsteşarlõğõ yapõlanmasõnda pek çok
nokta dikkat çekti. Tasarõya göre, müste-
şarlõk, istihbari bilgileri değerlendirerek
strateji belirleyecek, ayrõca halkla iletişimi
de sağlayacak. İnceleme ve denetleme yap-
ma görevi de verilecek olan müsteşarlõk bün-
yesinde İstihbarat Değerlendirme Merkezi
oluşturulacak. Bu merkezde, güvenlik ku-
ruluşlarõ ve istihbarat birimleriyle Dõşişleri
Bakanlõğõ’nca elde edilecek stratejik bilgi ve
istihbarat değerlendirmeye alõnacak.
Tasarõyõ değerlendiren YARSAV Baş-
kanõ Eminağaoğlu, müsteşarlõğõ “Gerek
görevleri gerekse idari yapılanması iti-
barıyla, bir hukuk devletinde oldukça
fazla sorunları ortaya çıkaracak yapı-
lanma” olarak nitelendirdi. Eminağaoğlu,
“Bu yeni yapılanmada terör söylemi kul-
lanılarak iktidarı kullanan güçle aynı
söylemde olmayan her türlü düşüncenin
iktidar tarafından izlenmesi yolunda
çalışmalar yürütülebilecek ve toplum bu
eksende rahatlıkla yönlendirilebilecek-
tir” diye konuştu.
Eski Milli Eğitim Bakanõ Hüseyin Çelik özel yetkisiyle 70 okula müdür atamõştõ
Çelik’in atamaları yargıda
NİHAN İNAL /
HİCRAN ÖZDAMAR
İSTANBUL/İZMİR - Eski
Milli Eğitim Bakanõ Hüseyin
Çelik’in giderayak yaptõğõ ata-
malar sendikalarõn ve eğitim-
cilerin tepkilerine neden oldu.
AKP’ye yakõnlõğõ ile bilinen
Eğitim Bir-Sen üyeleri, AKP’li
milletvekillerinin yakõnlarõ ile
vali kardeşlerinin, Bakan Çe-
lik’in yaptõğõ usulsüz atama-
larla çeşitli eğitim kurumlarõ-
na müdür olduğu ortaya çõktõ.
Yöneticilik koşullarõnõ taşõdõ-
ğõ halde atanmayan yüzlerce
öğretmen ise MEB’e itiraz di-
lekçesi veriyor.
Türk Eğitim-Sen Genel
Mevzuat ve Toplu Görüşme
Sekreteri Musa Akkaş, AKP
yandaşlarõnõn okullara müdür
olarak atanmasõnõ, “Çelik had-
dini aştı” şeklinde yorumladõ.
Akkaş, “Eski Bakan Çelik,
Aksaray’daki Cumhuriyet
İlköğretim Okulu’nda öğ-
retmen olan Aksaray Eğitim
Bir-Sen Başkanı Mahmut As-
lan’ı Aksaray Hizmetiçi Eği-
tim Müdür Başyardımcılığı-
na, Kahramanmaraş Eğitim
Bir-Sen Başkanı Hacõ Datlõ’yı
Kahramanmaraş Öğret-
menevi Müdürlüğü’ne, Bolu
Valisi Halil İbrahim Akpõ-
nar’ın kardeşi Sadõk Akpõ-
nar’ı 23 Nisan İlköğretim
Okulu Müdür Yardımcısı
iken Eğitim Uygulama Oku-
lu’na müdür olarak atadı”
dedi.
Eğitim-İş Genel Başkanõ
Yüksel Adıbelli ise “76. mad-
de acil durumda bakana ve-
rilen bir yetkidir. Diyet öde-
mesi için kullanılsın diye de-
ğil. Yeni Bakan Nimet Çu-
bukçu’dan, Çelik’in 76. mad-
deyi kullanarak yaptığı hu-
kuksuzluğu gidermesini bek-
liyoruz” diye konuştu. Eğitim-
Sen Genel Başkanõ Zübeyde
Kılıç ise Çelik’in yaptõğõ ata-
malara ilişkin, “Çelik gör-
evinden alınacağını biliyor-
du ve giderayak kendi siya-
si duruşunu sergileyerek ata-
maları yaptı. Biz Eğitim-Sen
olarak konu ile ilgili suç du-
yurusunda bulunduk” dedi.
Eski Milli Eğitim Bakanõ
Hüseyin Çelik’in bakanlõğõ-
nõn son günlerinde 76. mad-
deye göre makam onayõnõ
kullanarak yaptõğõ atamalara
karşõ sendikalar dava açar-
ken İzmir’de 70’e yakõn okul-
da bu kapsamda atama yapõl-
masõ eğitimcilerin tepkisini
çekiyor.Hüseyin Çelik.
MESLEK ÖRGÜTLERİNDEN PROTESTO
Ankara’da dört
avukata gözaltı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Ba-
rosu’na kayõtlõ 4 avukatõn dün “Terör örgütü
PKK Kongra Gel ile ilişkileri bulunduğu”
iddiasõyla gözaltõna alõnmalarõ protesto edildi.
Çoğunluğunu İnsan Haklarõ Derneği (İHD)
ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyele-
rinin oluşturduğu; Türkiye İnsan Haklarõ Vak-
fõ, KESK, MAZLUMDER ve Halkevleri üye-
lerinin de destek verdiği grup, Ankara Adalet
Sarayõ önünde toplanarak alkõşlarla gözaltõlarõ
protesto etti. İHD Genel Başkanõ avukat Öz-
türk Türkdoğan gözaltõna alõnan avukatlar-
dan Hasan Anlar’õn İHD Genel Sekreter Yar-
dõmcõsõ, Filiz Kalaycı’nõn MYK üyesi, Halil
İbrahim Vargün’ün eski MYK üyesi, Murat
Vargün’ün ise insan haklarõ savunucusu ol-
duğunu söyledi. Ev ve bürolarõnda arama ya-
põlan avukatlarõn gözaltõna alõnmalarõndan
vazgeçilmesini isteyen Türkdoğan, “Mesleki
konumları itibarıyla avukatların gözaltına
alınmaları sadece kendileri için değil, sa-
vunma mesleği ve hakkı açısından da ağır
bir ihlal oluşturmaktadır” dedi. Türkdoğan,
“Soruşturmanın, hukukun üstünlüğü, avu-
katlık mesleği ve insan hakları savunucula-
rının güvencelerine saygılı biçimde yürü-
tülmesini istediklerini” söyledi.
ÇHD Genel Başkanõ avukat Kâzım Bay-
raktar ise “DTP’ye yönelik operasyonların
avukatlara doğru devam ettiğini gösterdi-
ğini” belirterek, “Savunma hakkının ba-
ğımsızlığının çiğnendiğini” kaydetti. ÇHD
Genel Yönetim Kurulu üyesi avukat Selçuk
Kozağaçlı da avukatlarõn gözaltõna alõnmala-
rõnõn yasalara ve uluslararasõ sözleşmelere ay-
kõrõ olduğunu aktardõ. Kozağaçlõ gözaltõ kara-
rõna itirazda bulunacaklarõnõ da bildirdi.