Katalog

CMYB C M Y B 13 MAYIS 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Şiddet Sarmalı... Şiddet ortamını besleyen nedir? Toplumsal doku; kültürel, sosyal, ekonomik öğe- lerden etkilenir. Sonunda o doku, birden dağılır, yok olur. Güneydoğu’da koruculuk sistemi var. Koruculuk PKK terörüne karşı oluşturulan silahlı bir güçtür. Özellikle aşiretlerden oluşan koruculuk, bugüne dek pek çok kanlı eylemin, baskının, kaçakçılığın bi- linen bir adresi olmuştur. Şiddet salt Güneydoğu’ya özgü değil. Türkiye’nin pek çok yerinde dün olduğu gibi bu- gün de şiddet vardır. ABD’de, İngiltere’de, Hollanda’da, Almanya’da, Azerbaycan ve Rusya’da da bu tür şiddet olayları olmuş, onlarca kişi yaşamını yitirmişti. Mardin’deki vahşet, töresel bir olay değil, katli- amdır. Olayın boyutuna bakıldığında bir sonuç çıkar- mak o denli kolay değil. Aklıma bir soru takılıyor yazımı yazarken: “Güneydoğu’daki adıyla ‘namus cinayeti’ gibi gö- rünen bu kanlı eylemin sonu nereye varacak?” Aynı soruyu sosyal bilimciler de soruyor. Mardin’in Mazıdağı ilçesi Bilge köyündeki erkek- lerinin tümü korucu... Ayrıca alabalık üretip satıyor- lar. Ekonomik durumları kötü değil, iyi! Türkiye’nin son otuz yılına bakacak olursak top- lumsal dokumuzun bozulduğunu görürüz. Çıkar ilişkileri, güce tapma güdüsü... İşini bilirlik, en yakın arkadaşını satma. Elbet koruculuk sistemi durduk yerden çıkmadı... PKK terörüne karşı koruculuk sistemi geliştirildi. Güneydoğu’da örtülü bir savaş var. Kimi DTP milletvekilleri koruculuk sistemini hak- lı olarak eleştiriyor... Tamam, eleştirelim... Peki silahlı eli kanlı terör örgütü PKK’yi eleştirme- yecek miyiz? PKK ve yandaşları ikide bir “Silahlar sussun” di- yor ama, bombalı tuzak kurup on askerimizi şehit ediyor, yollara mayınlar döşüyor. Kırsalda eli silahlı, bombalı teröristler dolaşacak, hain pusular kurup askerlerimizi şehit edecek, son- ra da televizyon ekranlarına çıkıp şöyle diyeceğiz: “Silahlar sussun!” Dünyanın hangi devleti böyle bir çağrıya uyar, söyler misiniz? Toplumsal doku bozulunca bunlar olur! Mardin katliamından sonra televizyon ekranla- rına çıkan DTP’li milletvekilleri “koruculuk sistemine vururken” dağda, ovada silahla dolaşan, askerleri- mize hain tuzaklar kuran PKK militanlarına toz kon- durmuyorlar. Bir de dillerinde artık alıştığımız şu tümce: “Demokrasi ve özgürlük!” Bunlar bana hiç inandırıcı gelmiyor! Türkler, Kürtler, Lazlar, Çerkezler, Süryaniler Cumhuriyeti kuran Türkiye halkıdır. Onların güç birliğiyle Ulusal Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlanmadı mı? Yüreğim günlerdir Mardin’de... Bir tarih ve kültür başkenti Mardin, karalar bağla- dı! Gökkuşağını anımsatan yedi renk, o toprakla- rın üzerini kara bir balçıkla örttü. Toplumsal barış, duyarsızlaşan o dokuya yeniden bir yaşam verir! Artık herkes şapkasını önüne koyup düşünme- li.. Benim yüreğim 29’unda şehit düşen askerimiz için de yanıyor, 16 yaşında dağa çıkan PKK’li genç için de. Örtülü ya da örtüsüz Türk Silahlı Kuvvetleri’ne saldıranlara da bir çift sözüm olacak: “Bu ordu bizim ordumuz!” 12 Eylül 1980’de ordudan atılan, işkence görüp hapis yatan bir arkadaşımla sohbet ediyordum... Konu dönüp dolaşıp TSK’ye gelince şöyle dedi: “Ben 12 Eylül 1980’de teğmendim ve Dev-Sol’cu olduğum gerekçesiyle gözaltına alındım, işkence gör- düm ve hapis yattım. Ben askerdim ve askerler bana işkence yaptı... Bugün 12 Mart’ın ve 12 Eylül’ün hesabını TSK’den sormak isteyenlerin, amansız bir ordu düş- manı olmalarına akıl erdiremiyorum. Ben de bugün askeri darbelere karşıyım. Savaş de- ğil barış istiyorum. Güneydoğu’da bir savaş var, orası can pazarı.” Mardin’deki katliamdan nereye geldim?.. Yüreğim Mardin’de.... Toplumsal barışa gereksinimimiz var... Sevgiye, kardeşliğe... Gökkuşağının yedi rengine... O zaman yaşamımız varsıllaşacak, o zaman ya- şamımız daha güzel olacak... Bazı internet siteleri deneyimli televizyoncu Ay- şenur Arslan’a “yargısız infaz” yaptı. Aslan,Cumhuriyet’tenyaptığıcanlıyayındanebe- nim ne de öteki arkadaşlarımın konuşmasını kesti. Cumhuriyet’ten yapılan “Medya Mahallesi”nde kısa sürede, özgürce her şeyi anlattım. Yargısız infaz yapan “tarikatçı medya”ya duyu- rulur. H.Ç. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Sarıgül: Halkımız başbakan arıyor FATSA (AA) - Ordu’nun Fatsa ilçesinde, avukatõ Murat Hazinedar’õn annesi İlhan Hazinedar’õn (64) cenaze törenine katõlan Şişli Belediye Başkanõ Mustafa Sarõgül, törenden sonra gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Türkiye’nin çözüm bekleyen birçok sorunu bulunduğunu ifade eden Sarõgül, “Halkõmõz yeni bir genel başkan aramõyor, halkõmõz yeni bir başbakan arõyor” dedi. Başbuğ, Çinli konuğunu ağırladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çin Merkez Askeri Komisyonu Başkanõ 1. Yardõmcõsõ Orgeneral Guo Boxiong, Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ’u ziyaret etti. Başbuğ, konuk komutan Orgeneral Guo Boxiong’u Genelkurmay Karargâhõ’na gelişinde askeri törenle karşõladõ. İki ülke milli marşlarõnõn çalõnmasõnõn ardõndan Orgeneral Guo Boxiong, tören kõtasõnõ denetledi. Basõna kapalõ gerçekleşen görüşmede, iki ülke arasõndaki askeri ilişkilerin gündeme geldiği öğrenildi. Silva, TBMM’de konuştu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan Portekiz Cumhurbaşkanõ Anibal Cavaco Silva, TBMM Genel Kurulu’nda milletvekillerine seslendi. Türk milletinin, yaptõklarõyla tarihin akõşõnõ değiştiren az sayõda milletten biri olduğunu söyleyen Silva, AB’nin, Türkiye’nin katõlmasõyla, çok boyutlu kültürel bir mirasa sahip büyük bir ulusun kazandõrõlacağõnõ söyledi. Küçük savcıyı şikâyet etti İstanbul Haber Servisi - Zirve Yayõnevi cinayetine ilişkin şüpheli olarak talimatla ifadesi alõnan “Ergenekon” davasõnõn tutuklu sanõğõ emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Malatya Cumhuriyet Savcõsõ Ömer Tetik’i Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’na (HSYK) şikâyet etti. Küçük’ün kõzõ ve avukatõ Zeynep Küçük’ün, hazõrladõğõ dilekçede Tetik’in soruşturmayõ usul ve yasalara aykõrõ olarak yürüttüğü, olmayan bir delil üzerinden Veli Küçük’ün ifadesini aldõğõ ileri sürüldü. Ortadoğu ve Filistin Konferansı İstanbul Haber Servisi - Filistin Halkõyla Dayanõşma Derneği 16-17 Mayõs tarihleri arasõnda Petrol-İş Sendikasõ’nõn Üsküdar Altunizade’deki merkezinde 10.00-19.00 saatleri arasõnda “Uluslararasõ Ortadoğu ve Filistin” konulu konferans düzenleyecek. Konferansa aralarõnda eski SP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayõ Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, Filistin Halk Kurtuluş Örgütü üyesi Leyla Halid ile gazeteci- yazar Mete Çubukçu’nun da bulunduğu çok sayõda konuşmacõ katõlacak. Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt bile dinlenmiş!.. Baykal, AKP’nin anayasa değişikliği ile yargõyla hesaplaşma planõ yaptõğõnõ söyledi ‘Meclis alet olmaz’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başka- nõ Deniz Baykal, AKP’nin anayasa değişikliği hazõrlõkla- rõnõn arkasõnda “yargıyla, özel- likle kendisini yargılayan Anayasa Mahkemesi ile he- saplaşma anlayışının yattığı- nı” vurgularken, “Parlamen- to, AKP iktidarının yargı ile hesaplaşmasına alet olmaz” dedi. Baykal’õn grup toplantõsõnda yaptõğõ açõklamalar ana baş- lõklarõyla şöyle: “Deniz Feneri” davası: Al- manya’daki Deniz Feneri ile Türkiye’dekinin birlikte çalõş- tõğõnõn belgeleri var. Alman- ya’daki YİMPAŞ dosyasõ De- niz Feneri dosyasõ ile birleşti- rildi. Belgeler gösteriyor ki, Al- manya’daki Deniz Feneri’nin paralarõyla Kanal 7 finanse edilmiş. Kanal 7’nin kurucusu meşhur kişiye elden paralar verilmiştir. Gemi ile ilgili vize başvurusunu Kanal 7 yapmõş- tõr, belgedeki mühür ise Deniz Feneri’nindir. Kanal 7 kuru- cusunun soruşturmayõ yürü- ten Alman başkomiserini Tür- kiye’ye misafir olarak çağõrdõ- ğõ da belgeyle tespit edildi. Almanlar nedense bu cazip teklifi reddetmiştir! Ergenekon soruşturması: Meşhur soruşturma, hem Tür- kiye hem de dünyada kaygõ ve kuşkuyla izlenir hale geldi. Anayasa Mahkemesi Başkanõ dahi uyarõlarõnõ ifade etme ih- tiyacõ duydu. Reuters tarafõndan “siyasi rövanş” değerlendir- mesi yapõldõ. Bizim, “AKP kendi hukuk dışı fiili iç dev- let yapılanmasını oluştur- maya çalışıyor” değerlendir- memiz paylaşõlmaya başladõ. Tarihi fırsatın dayanağı nedir?: Son zamanlarda birbiri ardõndan tarihi fõrsatlar yaka- landõğõna yönelik resmi açõk- lamalar geliyor. Şimdi durduk yerde Kõbrõs’ta, Kafkasya’da tarihi fõrsat müjdeleri aldõk. Sayõn Cumhurbaşkanõ, Kürt sorunu ile ilgili tarihi fõrsattan bahsediyor. Bu nedir? Terör ör- gütü yöntem, hedef mi değiş- tirdi? Bir işaret yok. Kan- dil’den müjdeler getirdiler, okuyoruz, silahlarõ bõrakmak- tan -geçici olarak susturmak de- ğil- söz edilmiyor. Söylem, Öcalan’õn yakalandõğõ zaman- ki söylemi. Türkiye’yi etnik temelde ay- rõştõrmaya yarayacak ara çö- zümler önümüze zaman za- man gelir. Terörle mücadele yöntemi olarak affõn kullanmasõ şaşkõnlõktõr. Terör bitiyor mu? Söylem bazõnda bile kimse bunu söylemedi. Türkiye’yi yönetenler aldatmacaya alet olmasõn. Yeni bir fõrsat müj- desiyle Türkiye ayaklanõyor. Birilerinin görevi, beyler ağõr olun, sakin olun, demektir. O AKP’nin anayasa değişikliğindeki asõl hedefinin kendisini yargõlayan Anayasa Mahkemesi olduğunu söyleyen Baykal, ‘‘AKP, Anayasa Mahkemesi tarafõndan laiklik karşõtõ eylemlerin odağõ olarak mahkûm edildi. Bu çoğunluk şimdi anayasa hazõrlayacak. Şaka gibi’’ dedi. Son zamanlarda pek çok konuda tarihi fõrsat müjdeleri verildiğine dikkat çeken Baykal, “Tarihi fõrsat, ‘tarihi mecburiyet yaratõlõyor’ mu demek oluyor?’’ diye konuştu. görev bizimdir. ABD, çö- zün, diyor. Tarihi fõrsat, “tarihi mecburiyet ya- ratılıyor” mu demek olu- yor? Anayasa değişikliği: Meclis’in süresi 4 yõl, cumhurbaşkanõnõn 5 yõl. Hiçbir hukuki cambaz- lõk kimseyi tersine ikna edemez. Anayasa Mah- kemesi’ne bireysel baş- vuru hakkõ verilecekmiş. Anayasa Mahkemesi’nin iş yükü artsõn, sonra mah- kemeyi genişletelim, ye- ni hâkimler atayalõm, bunlarõ Meclis’te seçe- lim... Bunun altõnda, yar- gõyla hesaplaşmak yatõ- yor. Özellikle de Anaya- sa Mahkemesi ile hesap- laşma yatõyor. Sen misin beni yargõlayan, seni bir daha böyle bir işe kalka- mayacak hale getirmek benim amacõm. Parla- mento, AKP iktidarõnõn yargõ ile hesaplaşma pro- jesine alet olamaz. AKP, Anayasa Mah- kemesi tarafõndan laik- lik karşõtõ eylemlerin oda- ğõ olarak mahkûm edildi. Bu çoğunluk şimdi ana- yasa hazõrlayacak. Şaka gibi. Başbakan, bizden şikâyetçi, sen nerede var- sõn ki, diye soruyor. Mil- letin önünde dokunul- mazlõk kaldõrõlacak diye beraber söz vermedik mi, orada var olmaya devam ediyoruz. Sen de gel ora- ya, birlikte yapalõm. ERDOĞAN İslam ile terör aynı kefeye konulamaz İstanbul Haber Servisi - Başbakan Recep Tayyip Er- doğan, İslam ve terörü aynõ kefeye koyan yaklaşõmlarõnõ kabul edemeyeceklerini belir- terek “İslamafobiya bir in- sanlık suçudur. Bu insanlık suçu üzerine inşa edilen her türlü politika yanlıştır ve tahrip edici olacaktır” dedi. Mezhep çatõşmalarõna da deği- nen Erdoğan, “Mezhebi farklı noktaya götürürsek, korka- rım mezhep din haline gelir. Bunun bedeli çok ağır oluyor ve olmaya da devam ediyor” diye konuştu. Diyanet İşleri Başkanlõğõ’nõn ev sahipliğinde düzenlenen, “7. Avrasya İslam Şûrası” Başbakan Erdoğan’õn katõlõ- mõyla İstanbul’da başladõ. Ceylan Intercontinental Otel’de gerçekleştirilen şûrada, saygõ duruşunda bulunularak İstiklal Marşõ ve ardõndan Ku- ranõkerim okundu. Sempozyu- mun açõlõş konuşmasõnõ yapan Başbakan Erdoğan, adõ “ba- rış” anlamõna gelen bir dinin mensubu olduğunu belirterek “Mensup olduğumuz dinin her bir mesajı barışı, hoşgö- rüyü, ilim ve hikmeti, insan sevgisini tavsiye ediyor. Bi- zim inancımızda cana kıyan, bütün insanlığın canına kıy- mıştır. Bizde kul hakkı her şeyin üzerindedir” dedi. Mar- din’de 44 kişinin yaşamõnõ yi- tirdiği katliama da dikkat çe- ken Erdoğan, “Alnı secdeye varan bir insanın hangi inan- ca sahip olursa olsun başka insanın canına kıymasını izah edemiyoruz. Irak’ta ya- şananları terazinin hiçbir ke- fesine sığdıramıyoruz.” dedi. Diyanet İşleri Başkanõ Ali Bardakoğlu da 11 Eylül olay- larõ sonrasõnda dünya kamuo- yunda şahit olunan İslam tar- tõşmalarõnõn İslamõn düşünce tarihine dini ve tecrübe alanõn- daki bilgi zenginliğine atõf ya- põlmadan gerçekleşmesini üzüntüyle izlediklerini söyledi. DP’de aday sayısı arttı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski TBMM Baş- kanõ Hüsamettin Cindo- ruk’un ardõndan halen DP Genel Başkanlõğõ görevini yürüten Süleyman Soylu ile eski DP Genel Başkan Yar- dõmcõsõ Mehmet Ali Bayar da 16 Mayõs’ta yapõlacak olağanüstü kon- grede DP Genel Başkanlõğõ’na aday ol- duklarõnõ açõkladõ. Soylu, parti genel merkezinde düzen- lediği basõn toplantõsõnda, yüzde birlerde, bir buçuklarda gösterilen, “bitti” denilen DP için yerel seçimlerde alõnan yüzde 3.9 oyun önemli olduğunu, bu sonuçla birçok kesimin takdirini kazandõğõnõ savundu. 28 Şubat, 27 Nisan süreçlerinde ve Cum- hurbaşkanlõğõ seçiminde millete izah edil- mesi gereken noktalar olduğunu ifade eden Soylu, şunlarõ kaydetti: “Tarihsel bir sorumlulukla da karşı karşıyayız. Dün benim partimi etkisizleştirmeye, de- mokrasiden uzaklaştırmaya çalışan an- layışlar, siyaset dışı arzuların, amaçla- rın merkezi haline getirmeye çalışan an- layışlar, DP ile ilgili yeni bir kurguyu or- taya koymaktadırlar. Burası, millete sadakat merkezidir. Bu tarihsel sorumluluktan benim kaçmam mümkün de- ğildir.” Eski DP Genel Başkan Yar- dõmcõsõ Mehmet Ali Bayar da yaptõğõ yazõlõ açõklamada, 16 Mayõs’ta yapõlacak DP Olağanüstü Büyük Kongresi’nde genel başkanlõğa aday ol- duğunu bildirdi. Büyük Kongre İzmir delegesi de olan Bayar, açõklamasõnda, “Gücünü milletten alan DP’nin, Tür- kiye’yi 21. yüzyılla buluşturacak parti olması gerektiğine olan inancımla par- timizin ve ülkemizin yarınları için ge- nel başkanlığa aday oluyorum” dedi. Cindoruk’un ardõndan Bayar ile Soylu da aday olduğunu açõkladõ Bayar, DP’nin Türkiye’yi 21. yüzyõlla buluşturacak bir parti olmasõ gerektiğini belirterek ve Türkiye’nin yarõnlarõ için aday olduğunu söyledi. Erdoğan, Gül’ün açõklamalarõna destek verdi, Bahçeli’ye ‘Kurusõkõ atma’ dedi ‘Gayretgösterilirse,iyişeylerolacak’ İstanbul Haber Servisi- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün Kürt sorununda tarihi fõrsat bulunduğu yönündeki açõklamasõna destek vererek, “her- kesin iyi şeylerin gayreti içinde olması ha- linde iyi şeylerin olacağını” söyledi. MHP li- deri Devlet Bahçeli’nin hükümete yönelik eleştirilerini de yanõtlayan Erdoğan, “Kuru- sıkı atacağına ne yapacağını anlat” dedi. Erdoğan, dün sürpriz bir şekilde 1. Ordu Ka- rargâhõ’na giderek 1. Ordu Komutanõ Orge- neral Ergin Saygun’u ziyaret etti. Ziyaret yak- laşõk bir saat sürdü. Ziyaretin ardõndan Azer- baycan’a gitmek üzere Atatürk Havalimanõ’na geçen Erdoğan burada basõn toplantõsõ dü- zenleyerek gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. ‘Gül iyi niyetini ortaya koydu’ Erdoğan, Gül’ün “Kürt meselesi konu- sunda tarihi fırsatlar olduğu” yönündeki açõklamasõnõn anõmsatõlmasõ üzerine “Cum- hurbaşkanımız burada bir iyi niyet ortaya koymuştur... Yani Cumhurbaşkanı kötü şeyler olacağını mı söyleseydi? Ne güzel iş- te... İyi şeyler olacağını söylüyor. Herkes iyi şeyler yapmanın gayreti içinde olursa iyi şeyler olur ama kötü şeyler olacağı bek- lentisi içinde olursak o ülkede kötü şeyler olur. Ben de iyi niyetli, iyi şeylerin olması- nı temenni ediyorum” dedi. 1. Ordu Komu- tanlõğõnõ’nõ ziyaretine ilişkin bir soru üzerine de Erdoğan, “Bir İstanbullu olarak kendi- sinin ataması yapıldığında ‘İnşallah fõrsat bulduğumda sizleri ziyaret edeceğim’ de- miştim. Gecikmiş olan bir nezaket ziyare- tidir” karşõlõğõnõ verdi. MHP lideri Bahçeli’nin partisinin grup toplantõsõnda hükümeti eleştirerek, “Hangi ihanet için destek aranıyor?” yönündeki sözlerini de yanõtlayan Erdoğan, “Sen ney- den rahatsızsın onu açıkla? Kurusıkı ata- cağına ne yapacağını anlat” dedi. Erdoğan, Orgeneral Saygun’a sürpriz zi- yarette bulundu.