22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Bu davranış insafsızlığın, bellek zafiyetinin ve- ya nalıncı keseri gibi olayları, sorunları kendine yontmanın daniskası. Ana muhalefet “her konuda yapıcı değil, en- gelleyici bir tavır içine giriyor. Laf konuşmaya ge- lince de uzlaşıdan dem vuruyormuş”. Uzlaşma konusunda geçmişteki yaptırımla- rıyla, söylemleriyle ters düşmeyi umursamayan ilk başbakandır RTE. Yeniden anayasa değişikliklerini gündeme ge- tirdiği şu günlerde; CHP’nin, hatta pek çok ko- nuda iktidarına yardımcı olan MHP’nin karşı durmasını bir türlü sindiremiyor. Muhalefeti karalarken “biz samimiyet testle- rinden, tutarlılık sınavlarından hep başarıyla çık- tık” demiyor mu.. işte o zaman insanın ört ki ölem diye bağırası geliyor. Ama ulusal basınımızın güzide evlatlarından Başbakan’daki tutarsızlığı, haksız yere muhale- fete saldırılarını eleştiren tek satır yok! Medyadaki bu duyarsızlık neden? Yoksa RTE aylardır kavgalı olduğu Aydın Doğan grubundan bir gazetenin genel yayın müdürünü kabul edip söyleşti diye başta amiral gemisi ve filodaki di- ğerleri üç maymunları oynamayı mı yeğliyor? RTE’nin birden uzlaşma taraftarı kesilmesinin bir nedeni olmalı. Uzun araştırmalara gerek yok. RTE iktidarının yedinci yılında, tek başına ikti- dar olmanın anayasada dilediği gibi değişiklik yap- maya yetmediğini nihayet anladı. Birçok kez denedi. Olmadı. 15-20 maddeyi tek başına değiştiremiyor. Anayasayı bütünüyle de- ğiştirecek gücü de yok. Oysa uzlaşma arayışlarından önce uygulama yönteminde değişiklik yapması gerekiyor. Örneğin günün koşullarına uygun düşmeyen maddelerin partiler arası bir komisyonda sap- tanmasına yanaşmıyor. Zira parlamento içinde muhalefetle beraberli- ği aklı almıyor. Elinde bir metin, muhalefete gidip hangi mad- delerde değişiklik istiyorlarsa söylemelerini isti- yor. Muhalefetle görüşse ne olacak? Örneklerini gör- dük. Muhalefet akla, mantığa, sağduyuya ne den- li uygun önerilerde bulunursa bulunsun, bunları kabul edemiyor. İktidar öncülüğünde hangi maddelerin değiş- mesi gerektiğini saptayacak bir komisyon kurul- sa.. kurulabilse.. hayır, hayır! At gözlüğüyle olay- lara, sorunlara bakan, her dediğini yapan, yap- tıracağını sanan bu iktidarla... ...İnsan ancak hayal ettiği müddetçe yaşar! Kel başı, Ticani sakalıyla Başbakan’la söyleş- tiği anı saptayan fotoğrafın altına adı yazılmasa.. dinci Vakit’in kel başlı Ticani sakallı Abdurrah- man Dilipak’ı sanacağınız Radikal Genel Yayın Müdürü İsmet Berkan… Doğan medyasına ve kamuoyuna RTE’nin söylem dönekliğini şöyle açıklıyor: “…Başbakan, özellikle de ekonomik kriz ile mü- cadeleyi düşünerek, bundan sonra büyük siyasi kavgalar, sürtüşmeler, gerginlikler yaşansın ve hü- kümetin hızı kesilsin veya gündem değişsin iste- miyor…” Berkan’a göre Başbakan’ın önceliği; “o yüzden de anayasa dahil olmak üzere pek çok konuda ön- celiği uzlaşma olacak(mış)”. Uzlaşmadan söz eden RTE, muhalefetten ön- ce elini ilk olarak aylardır barışık olmadığı Doğan medya grubuna uzatıyor. Kimilerinin eteklerinde şimdiden zil sesleri... SAYFA13 MAYIS 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET 19HABERLERİN DEVAMI İstanbul B 26 Edirne Y 25 Kocaeli B 27 Çanakkale B 26 İzmir B 29 Manisa B 30 Aydın B 30 Denizli B 29 Zonguldak PB 23 Sinop PB 20 Samsun PB 24 Trabzon PB 22 Giresun PB 22 Ankara PB 23 Eskişehir PB 26 Konya PB 22 Sıvas B 19 Antalya B 29 Adana B 30 Mersin B 27 Diyarbakır B 25 Şanlıurfa B 28 Mardin B 23 Siirt B 23 Hakkâri PB 16 Van PB 16 Kars PB 17 Oslo B 16 Helsinki B 14 Stockholm B 15 Londra Y 19 Amsterdam B 20 Brüksel B 20 Paris Y 22 Bonn Y 16 Münih Y 20 Berlin PB 20 Budapeşte PB 22 Madrid PB 25 Viyana PB 18 Belgrad Y 22 Sofya Y 23 Roma B 22 Atina B 24 Zürih Y 22 Moskova Y 17 Aşkabat Y 26 Astana B 25 Taşkent B 32 Bakû PB 19 Bişkek B 27 Tiflis B 20 Kahire B 27 Şam B 31 Ülkemizin kuzey ve iç kesimleri parçalı çok bulutlu, Trakya ile öğleden sonra Bolu, Kastamonu ve Düzce çevrele- ri yerel sağanak ve gök gürülütülü sa- ğanak, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. SON haftalarda lider değişikliği dolayısıyla parti içi seçim havasına giren DSP’nin ar- dından, genel başkanlığa aday olduğunu açıklayan Cindoruk’un adı Demokrat Par- ti’deki seçim havasına da ilginçlik getirdi. Ku- rultaylar zaten siyasal yaşamın en ilginç olay- larıdır. Aynı inançları ve amaçları paylaştıkları var- sayılan insanlar, kurultaylarda bazen bir- denbire yırtıcı ve parçalayıcı olabiliyorlar. Gözlerin gözü görmediği, sandalyelerin havalarda uçuştuğu, sinirli üyelerin yumruk yumruğa kapıştığı anlar yaşandığı bile olur. Oysa, her kurultay aslında partinin gidişini değerlendirme, geleceğe bakma, temel hedefleri hep birlikte güncel programlara dönüştürme bakımından bulunmaz birer fır- sattır. Bunun böyle olmasını önleyen her- halde gerilimli seçim atmosferinin gergin- liği olmalı. Böyle olduğu içindir ki, klasik parlamen- tarizmin beşiği sayılan ülkelerde, özel- likle İngiltere’de seçimsiz kurultay düzen- lendiği sık görülür. Genellikle sonbahar aylarında ülke güneyinin nispeten ılıman ik- limli kentlerinde düzenlenip üyelerin biraz da- ha kaynaşmasını sağlayan toplantılardır bunlar. En ciddi tartışmaların yapıldığı, iyi ha- zırlanmış karar tasarılarının oylandığı, par- tideki kanatlarının hafifçe boy ölçüştüğü ve- rimli anlar yaşanır oralarda. Türkiye’deki kurultayları sadece birer se- çim yarışması olmaktan çıkarıp böyle toplantılara dönüştürmek büsbütün ola- naksız değildir. Kabul etmek gerekir ki, ge- nel başkan seçimi dolayısıyla böyle bir ha- va yaratılması, başkan adaylarının ulusal so- runları ele alarak görüşlerini açıklayıp par- tilileri düşünmeye özendirmeleri doğaldır. Ama, genellikle yalnız genel başkan aday- larıyla sınırlı kalan, partinin değişik düzey- deki organlarına, özellikle yönetim ve karar kurullarına girmek isteyenleri kapsamayan bir görüntüdür bu. Parti demek, her şeyden önce o kurullarda görev alacakların düşünce açıklamalarına, hangi konularda ne ölçüde birlikte davra- nacaklarını kararlaştırmalarına dayalı ol- ması gereken bir organizma demektir. Par- tiyi yaşatacak ve iktidara yürütecek olan on- lardır. Bizim ülkede bunun öyle olmayışı belki de “hizip” kavramının kötü ünü yüzünden “ka- nat” kavramının da “tu kaka” edilişidir. Oy- sa bir partide programın yorumlanması ve uygulanması bakımından aynı biçimde dü- şünen, değişik konularda nasıl oy kullana- caklarını birlikte kararlaştıran grupların bu- lunması normal karşılanmalıdır. Gruplaşma, ille de seçim yarışında kumpas kurmak için değil, daha çok bu çeşit düşünce birleş- meleri için olur. Bir parti kurultayındaki oy- lamalarla görev alma durumuna gelecek üyelerin de hangi kanattalarsa o kanadın partiye verebileceği hizmeti açıklayan gö- rüş açıklamaları herhalde hizipçilik sayıl- mayacaktır. mumtazsoysal@gmail.com AÇI MÜMTAZ SOYSAL Kurultay Havası Adliyeye uyuşturucu operasyonu Yükleri çok paralarõ yok ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türk Sağlõk Sen’in araş- tõrmasõ, son dönemde şiddete mağruz kalmasõyla gündeme ge- len hemşirelerin yoğun iş yüküne karşõn düşük ücretlerle çalõştõrõl- dõklarõnõ ortaya koydu. Araştõr- maya göre, OECD ülkelerinde bin kişiye 8.3 hemşire hizmet verir- ken, Türkiye’de bin kişiye 1.3 hemşire düşüyor. Vekil ebe-hem- şire olanlar 650 TL ile 700 TL ara- sõnda değişen ücretler alõyor. Türk Sağlõk-Sen tarafõndan “Hemşireler Haftası” nedeniy- le hazõrlanan araştõrma, Türki- ye’de çalõşan hemşirelerin iş yo- ğunluğunu ve buna karşõn çok dü- şük ücretlerle çalõştõklarõnõ gözler önüne serdi. 2008 yõlõ verilerine göre, Türkiye’de 92 bin 509 hem- şire görev yapõyor. Bu hemşire- lerden 67 bin 226’sõ Sağlõk Ba- kanlõğõ’nda 11 bin 378’i üniver- site hastanelerinde, 13 bin 905’i ise özel sektörde görev yapõyor. Türkiye’de bin kişiye düşen hem- şire sayõsõ 1.3 iken, OECD ülke- lerinde 8.3’e kadar çõkõyor. Al- manya ve Fransa’da ise bu oran 9.6 olarak hesaplanõyor. Türki- ye’de 12 tane Hemşirelik Meslek Yüksek Okulu faaliyet gösteriyor. Bu okullardan 1 yõlda mezun olan hemşire sayõsõ yaklaşõk 3 bin 800 olarak belirleniyor. Türki- ye’de 25 yõl görev yapan bir hemşire çalõşma hayatõnõn 3.5 yõlõnõ nöbet tutarak geçiriyor. Bir hemşire tuttuğu bir saatlik nöbet için yükseköğretim mezunu ise 2.14 TL, lise mezunu ise 1.6 TL alõyor. Hemşireler vekil ebe ve hemşire olarak istihdam edilerek kamuda 650-700 TL arasõnda üc- İstanbul Haber Servisi - Narkotik polisinin adliyeye gönderdiği soruşturma evraklarõndaki bilgileri uyuşturucu satõcõlarõna ilettiği ileri sü- rülen aralarõnda avukat ve adliye çalõşanlarõ- nõn da bulunduğu 10 kişi gözaltõna alõndõ. Beyoğlu bölgesinde ve özellikle Hacõ Hüs- rev ve Hacõ Ahmet mahallelerinde faaliyet gösteren çetelere karşõ teknik takip desteğinde operasyon başlatan narkotik ekipleri, bu çete- lere yönelik dinleme ve takip kararlarõnõ Be- yoğlu Adliyesi’nden alõyordu. Birçok operas- yon ve teknik takibin sonuçsuz kalmasõ ve te- lefon dinlemele- rinde çete üyeleri- nin dinlendikleri- nin farkõnda ola- rak dikkatli ko- nuşmalarõ üzerine “köstebek” ihti- mali üzerinde du- ruldu. Yapõlan ça- lõşmalarõn ardõn- dan sõzõntõnõn em- niyetten değil Be- yoğlu Adliye- si’nden olduğu be- lirlendi. Beyoğlu Adliyesi’nde çalõ- şan bazõ kâtiplerin operasyon bilgile- rini irtibatlõ olduk- larõ sokak satõcõla- rõna bildirdikleri anlaşõldõ. Adliye- lerde görevli kâ- tipler baskõn için izin istenen adresleri, dinleme yapõlacak tele- fonlarõ öğrendikten sonra sokak satõcõlarõnõn avukatlarõna bilgi veriyorlardõ. Avukatlar da müvekkillerini bilgilendiriyordu. Sokak satõcõ- larõnõn kâtiplere bilgiler için maaş bağladõlarõ iddia edildi. Bunun üzerine gözaltõna alõnan şüpheliler emniyete götürülerek ifadeleri alõn- dõ. Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’ndan ya- põlan açõklamada ifadesi alõnan 3 adliye çalõ- şanõnõn serbest bõrakõldõğõ bildirildi. Zonguldak için harekete geçtiler İstanbul Haber Servisi - Zonguldak TED Koleji’nin ilk mezunlarõ, 44 yõl önce modern yaşanabilir bir kent olan şehirlerinin, yõllar geçmesine karşõn gelişmediğini görünce hare- kete geçti. Aralarõnda, bugün mimar, mühen- dis, gazeteci-yazar ve sosyal hizmet uzmanla- rõnõn da bulunduğu lisenin ilk mezunlarõ Zon- guldak’õn, yõllar önceki modern, yaşanabilir şehir görüntüsüne dönmesi için önerilerini CHP’li Zonguldak Belediye Başkanõ İsmail Eşref, Zonguldak Valisi Erdal Ata’ya iletti. Mezunlar, önerilerini şöyle sõraladõlar:  1980’de işletmeye açõlmõş olan Madenci Gemi Sanayi’nin yeniden canlandõrõlmasõ.  Tarõmõn desteklenmesi ve çiftçilerin kooperatifleşmeye teşvik edilmesi.  Batõ Karadeniz Sualtõ Denizcilik Merke- zi’nin, düzenlenecek seminerlerle, araştõrma- larõnõ hõzlandõrõlmasõnõn sağlanmasõ.  Meslek edindirme projelerinin hõzlandõ- rõlõp, yeni imkânlarõn sağlanmasõ. SOSYAL HUKUK DEVLETİMİZE, DEMOKRATİK LAİK CUMHURİYETİMİZE, ÜNİTER YAPIMIZA VE TAM BAĞIMSIZLIĞIMIZA SAHİP ÇIKMAK İÇİN TÜRKİYE 17 MAYIS 2009 PAZAR GÜNÜ SAAT: 12.00’DE ANKARA - TANDOĞAN MEYDANI’NDA BULUŞUYOR TEHLİKENİN FARKINDAYIZ 17 MAYIS’TA ANKARA’DAYIZ BİLGİ VE YER AYIRMA: 0532 236 85 90 - 0535 815 62 47 - 0532 275 21 42 OTOBÜSLERİN KALKIŞ YER VE SAATİ ŞİŞLİ CEVAHİR ÖNÜ: 23.30 KADIKÖY HALDUN TANER ÖNÜ: 24.00 GİDİŞ – GELİŞ 30.–TL. www.cumok.org İSTANBUL CUMOK ÇAĞRISI “BALBAY ÇIKACAK YİNE YAZACAK” 40. Yıl Etkinlikleri Müzisyen Gözüyle Mizah Derneğimizin 40. yõlõnõ kutlama etkinlikleri kapsamõnda 13 Ma- yõs’ta “Müzisyen Gözüyle Mizah” konulu bir panel düzen- leniyor... “Müzisyen Gözüyle Mizah” konulu panelimiz, 13 Mayıs 2009 Çarşamba günü, saat: 13.00’te Doğuş Üniversitesi’nde ger- çekleşecek... KATILIMCILAR: Panel Yöneticisi: Kamil Masaracõ, İlhan Şeşen, Deniz Arcak, Ufuk Karakoç, Gülcan Altan “MÜZİSYEN GÖZÜYLE MİZAH” TOPLANTI ADRESİ: Doğuş Üniversitesi Tiyatro Salonu, Zeahmet Sok. No: 2 Acõ- badem, Kadõköy/İstanbul Tel: 0216 544 55 55 (pbx) Önümüzdeki günlerde düzenleyeceğimiz “Gazete Karika- türcülüğü” başlõklõ panelimize ise Milliyet gazetesi çizeri Er- can Akyol, Hürriyet gazetesi çizeri Latif Demirci, Cumhu- riyet gazetesi çizerleri Kamil Masaracı ve Musa Kart, Ha- berturk gazetesi çizeri Mehmet Çağçağ konuşmacõ olarak yer alacaklar... Toplantõyõ Karikatürcüler Derneği Başkanõ Metin Peker yönetecek... Mayõs ve haziran ayõ içerisinde, “Karikatür ve Edebiyat”, ile “Dergi Karikatürcülüğü” konu başlõklarõyla gerçekleştirilecek olan paneller, “29. Uluslararasõ Nasreddin Hoca Karikatür Ya- rõşmasõ” etkinliğinin ardõndan eylül, ekim ve kasõm aylarõn- da da sürdürülecek... Karikatürcüler Derneği Yönetim Kurulu OECD ülkelerinde bin kişiye 8.3, Türkiye’de ise 1.3 hemşire düşüyor. Vekil ebe-hemşire olarak çalõşanlar yalnõzca 650 TL ile 700 TL arasõnda ücret alõyor Hemşireler yürüdü retlerle çalõştõrõlõyorlar. ‘Şiddete önlem şart’ Türk Sağlõk-Sen Genel Başkanõ Önder Kahveci, şiddetin sağlõk kurumla- rõnda artarak devam etti- ğini belirterek “Her gün bir hastanemizde veya sağlık ocağında hemşire arkadaşlarımızın sözlü veya fiziki şiddete uğra- dığı haberlerini alıyo- ruz” dedi. Hemşirelerin sağlõk hizmetlerinin yü- rütülmesinde gösterdikle- ri fedakârlõklarõnõn karşõ- lõğõnda utanõlacak şiddet olaylarõna maruz kalma- larõnõn kabul edilemez ol- duğunu ifade eden Kah- veci, şiddeti sona erdirecek adõmlarõn acilen atõlmasõ gerektiğini vurguladõ. Kah- veci, Türkiye’nin her kö- şesinde hizmet veren hem- şirelerin lojman, kreş gibi sosyal sorunlarõnõn yanõ sõra malzeme eksikliği, fi- ziki mekân yetersizliği gi- bi çalõşma ortamlarõnda olumsuzluklarla karşõlaş- tõğõna işaret etti. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) sendikası Aksaray ve Şişli Şubeleri hafta nedeniyle Galatasaray Lisesi’nden Taksim Meydanına yürüdü. Sağlıkta Dönüşüm Projesi adı altında yürütülen özelleştirmenin en çok hemşireleri vur- duğunu savunan SES Şişli Şube Başkanı Rabia Tuncer, on binlerce hemşirenin kadro olmadığı için işssizlğe mahkûm edildiğini, hemşire sayısının yetersizliği nedeniyle, bir hemşirenin 2-3 kişinin işi- ni yapmak zorunda kaldığını ifade etti. (Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE) İstanbul Haber Servisi - Türkiye, Ulus- lararasõ Atlantik Orkinoslarõnõ Koruma Ko- misyonu’nce (ICCAT) belirlenen mavi yüz- geçli orkinos avlama kotalarõnõ ihlal etti. Gre- enpeace Akdeniz Denizler Kampanyasõ So- rumlusu Banu Dökmecibaşı, “Türkiye’nin sınırlamaları gözardı etmesi türün ticari anlamda yok olmasına yol açacak” dedi. Türkiye, mavi yüzgeçli orkinoslarõ avla- yan ülkeler arasõnda Akdeniz’deki en büyük av filosuna sahip. AKP hükümeti geçen ka- sõm ayõndaki ICCAT toplantõsõnõn ardõndan karara varõlan kota dağõlõmõna itiraz ederek kendi kotasõnõ oluşturma yoluna gitti. Bunun ardõndan İzmir’e bağlõ Karaburun Lima- nõ’nda 5-10 ton arasõ yavru boyutlarda or- kinosun yasadõşõ olarak avlanmasõnõ görün- tüleyen Greenpeace’in sorumlusu Dökme- cibaşõ, Tarõm ve Köyişleri Bakanlõğõ’nõ kontrolleri ihmal etmekle suçladõ. Dökme- cibaşõ, Akdeniz’deki filolarõn aşõrõ avlan- masõnõn orkinos stoklarõnõ hõzla yõkõma gö- türdüğüne dikkat çekti. Bilim insanlarõ mavi yüzgeçli orkinosla- rõn yõllõk av miktarõnõn 15 bin tondan fazla olmamasõ gerektiği belirtilirken 2007’deki av miktarõnõn 61 bin ton olarak gerçekleşmesi tehlikelinin boyutlarõnõ gösteriyor. Orkinos avlanma kotasını deldik Türün yok olma tehlikesini umursamayan AKP hükümeti önlem almıyor TED KOLEJİ MEZUNLARI 10 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI Hacıhüsrev’e operasyon İstanbul Haber Servi- si - Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tara- fõndan dün “Hacıhüs- rev” olarak bilinen İstik- lal Mahallesi’nde uyuştu- rucu madde satõldõğõ öne sürülen çok sayõda eve operasyon düzenlendi. 300 polisin katõldõğõ ope- rasyonda 45 evde arama yapõldõ. Evlerde satõşa hazõr halde “fişek” diye tabir edilen 50 paket es- rar ele geçirildi. Operas- yonda 4’ü kadõn 8 kişi gözaltõna alõndõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle