Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 2009 SALI
8 HABERLER
‘Tanõkolarak
bildiklerimi
anlattõm’
Eski Genelkurmay Başkanõ emekli
Orgeneral Hilmi Özkök, tanõk olarak
ifadesine başvurulmasõnõn beklenen
bir şey olduğunu söyledi.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Ergene-
kon soruşturmasõ kapsa-
mõnda, eski Genelkur-
may Başkanõ Orgeneral
Hilmi Özkök savcõlara
8 saat ifade verdi. Öz-
kök verdiği ifadeyle il-
gili olarak “Ben tanık
olarak görevimi yerine
getirdim. Bildiklerimi
objektif olarak ifade
ettim” dedi.
Genelkurmay Başkanõ
olduğu dönemde “darbe
hazırlığı” yapõldõğõ id-
diasõyla Ergenekon savcõlarõ, emekli Orgene-
ral Hilmi Özkök’ün ifadesine başvurdular. Er-
genekon soruşturmasõnõ yürüten savcõ Zekeri-
ya Öz, geçen hafta iletişim kurduğu Özkök ile
ikamet ettiği İzmir’de hafta sonunda buluşmak
üzere randevulaştõ. Öz, İstanbul’dan ayrõlõşõ-
nõn dikkat çekmemesi amacõyla eşi ve çocuk-
larõ ile birlikte önce Bursa’daki ailesini ziyaret
etti. Bu sõrada Ergenekon soruşturmasõnda gö-
revli diğer Cumhuriyet Savcõsõ Seçen de İs-
tanbul’dan ayrõlarak İzmir’e gitti. Aile ziyare-
tini tamamlayan Öz, makam aracõyla İzmir’e
geçti. İzmir’de Seçen ile buluşan Öz, cuma sa-
bahõ erken saatlerde İzmir Adliyesi’nde Öz-
kök ile bir araya geldi. Çok gizli olarak ger-
çekleşen buluşma için İzmir Adliyesi’nde 2
savcõ ve Özkök’ün kullanmasõ amacõyla özel
bir oda tahsis edildi. Sabah 10.00 sõralarõnda
İzmir Adliyesi’ne gelen Özkök savcõlarla bu-
luştu ve ifade verdi.
Eski Genelkurmay Başkanõ emekli Orgene-
ral Hilmi Özkök, 8 saat boyunca savcõlarõn so-
rularõnõ yanõtladõ. Tanõk olarak ifadesine baş-
vurulmasõnõn beklenen bir durum olduğunu
ifade eden Özkök, şunlarõ söyledi: “Daha ön-
ce de belirtmiştim, böyle bir talep geldi.
Cumartesi günü cumhuriyet savcılarıyla İz-
mir Adliyesi’nde bir araya geldik. Bana de-
vam eden soruşturmaya yönelik, ihtiyaçları
olan bilgilerle ilgili sorular sordular. Ben de
bildiklerimi objektif olarak ifade ettim.”
“Adalet mülkün temelidir. Ben de tanık
olarak görevimi yerine getirdim” diyen Öz-
kök, soruşturma devam ettiği için kendisine
yöneltilen sorularõn içeriğiyle ilgili açõklama
yapmayacağõnõ bildirdi.
Ergenekon savcõlarõnõn hazõrladõğõ ikinci
iddianamede, dönemin Genelkurmay Baş-
kanõ Özkök’ün, iddia edilen darbe girişim-
lerine dönük olumsuz yaklaşõmõna ilişkin
bölümler yer almõştõ. Özkök, mahkeme ta-
lep ederse ifade verip vermeyeceğine iliş-
kin, “Hukuka saygı duyarım. Hukuk ça-
ğırırsa o zaman icabet etmek gerekir diye
düşünürüm” diye konuşmuştu.
Bakan Şahin’e
dinleme sorusu
ANKARA (AA) -
MHP’li Oktay Vural,
Adalet Bakanõ Mehmet
Ali Şahin’in yanõtlamasõ
istemiyle TBMM’ye
sunduğu soru önergesin-
de Ergenekon soruştur-
masõ kapsamõnda silinen
dinlemelerin izinsiz
kopyalanmalarõnõn nasõl
denetlendiğini sordu.
Vural, haklarõnda soruş-
turma nedeniyle dinleme
kararõ alõnõp suç unsuru-
na rastlanmayan kişiler-
den, son 3 yõlda kaç ki-
şiye bildirimde bulunul-
duğunu, kaydõ silinen
dinlemeler arasõnda in-
ternete ve medyaya dü-
şen kayõt olup olmadõğõ-
nõ öğrenmek istedi.
‘Onurumuzla
oynadılar’
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Başkent
Üniversitesi Mütevelli
Kurulu, Rektör Prof.
Mehmet Haberal ve üni-
versitenin onuruyla oy-
nandõğõnõ bildirdi. Yapõ-
lan yazõlõ açõklamada,
“Ortada yargõ kararõ bu-
lunmadan bazõ basõn or-
ganlarõ ve bazõ siyasiler
tarafõndan suçlu ilan edi-
lerek gerek Sayõn Rek-
törümüzün gerekse üni-
versitemizin onuruyla
oynanmõştõr. Bu suçu iş-
leyenlerin ve müfterile-
rin sonuna kadar takipçi-
si olacağõz” denildi.
AP’nin gündemi
Türkiye
BRÜKSEL (AA) -
Avrupa Parlamento-
su’nun (AP) 7 Mayõs’ta
Strasbourg’daki genel
kurulunda “Türkiye’de-
ki demokratik süreç”
tartõşõlacak. AB Komis-
yonu’nun da Türki-
ye’deki son gelişmelerle
ilgili bilgi vereceği top-
lantõda yerel seçimler,
Ergenekon davasõ ve te-
rör örgütüne yönelik
gözaltõlarõn gündeme
gelmesi bekleniyor. Bu
arada AP’deki aşõrõ sol
gruptan yapõlan açõkla-
mada, DTP’lilerin göz-
altõna alõnmasõ yerel se-
çimle ilişkilendirildi ve
DTP’nin cezalandõrõldõ-
ğõ iddia edildi.
Direndi, davayı
kazandı
İstanbul Haber Ser-
visi - Dearsan Tersane-
si’nin taşeron şirketi
Pozitif Denizcilik’teki
işinden geçen yõl kovul-
masõnõn ardõndan “İşimi
geri istiyorum” sloga-
nõyla başlattõğõ eylemi
226 gündür sürdüren
DİSK’e bağlõ Limter-İş
Yönetim Kurulu üyesi
Levent Akhan, işe iade
davasõnõ kazandõ. Mah-
keme kararõnda, Dear-
san patronlarõnõ ve Po-
zitif’i, Akhan’õn eylem-
de geçen günlerinin
maddi karşõlõğõnõ öde-
meye mahkûm etti.
Sahte polislere
557 yıl istendi
İstanbul Haber Ser-
visi - Avcõlar’da 24
Ağustos 2008’de bir
müzikholü basan polis
kõyafetli 6 kişinin, saçla-
rõndan sürükleyerek gö-
türdükleri 25 yaşõndaki
Cansever K. adlõ konso-
matrise tecavüz etmesi
olayõ ile ilgili başlatõlan
soruşturma tamamlandõ.
İddianamede sahte po-
lisler için toplam 557 yõl
hapis cezasõ isteniyor.
Ergenekon soruşturmasõnda tutuklanan eski rektörler Hilmioğlu, Yurtkuran ve Bernay’õ cezaevinde ziyaret ettiler
Teziç ve Yüzbaşõoğlu’ndan destek
MAHMUT LICALI
ANKARA - Eski YÖK Baş-
kanõ Prof. Dr. Erdoğan Teziç
ile YÖK Üyesi Prof. Dr. Nec-
mi Yüzbaşıoğlu, Ergenekon
soruşturmasõ kapsamõnda tu-
tuklanan eski rektörler Prof.
Dr. Fatih Hilmioğlu, Prof.
Dr. Mustafa Yurtkuran ve
Prof. Dr. Ferit Bernay’õ Silivri
Cezaevi’nde ziyaret etti.
Üç eski rektörle 20’şer da-
kika süren görüşmelerin ar-
dõndan Prof. Teziç, “YÖK’te,
Üniversitelerarası Kurul’da
ve Rektörler Komitesi’nden
beraber çalıştığımız yüksek-
öğretimle ilgili konuda sü-
rekli temas ettiğim arkadaş-
larımı ziyaret etmeyi bir
borç bildim” dedi. Tutuklu
rektörlerin zor günlerinde yan-
larõnda olmanõn ve yalnõz ol-
madõklarõnõ ifade etmenin bir
arkadaşlõk görevi olduğu kay-
deden Teziç, hapishane ko-
şullarõnõn yürekleri parçalayõ-
cõ bir durum olduğunu ifade et-
ti. Teziç, “Şikâyetçi değiller
ama yine de o koşullarda
bulunuyorlar” dedi. Teziç,
çok yakõndan tanõdõğõ ve ma-
sumiyetlerine inandõğõ eski
rektörlerin bir an evvel tahliye
edileceklerini düşündüğünü
dile getirdi.
Masumiyet karinesi
Teziç, eski rektörlerin duru-
mu hakkõnda şunlarõ söyledi:
“Morallerinin nasıl olduğu
önemli değil, bulundukları
koşullar sevimsiz koşullar.
İnsanın özgürlüğünden mah-
rum olmasından daha ra-
hatsız edici hiçbir şey düşü-
nülemez. Morallerinin ko-
lay kolay bozulması söz ko-
nusu değil. Dirençli insanlar,
güçlükleri yenmesini bilen
insanlar... Bir olumsuzluk
ve yanlış bir şey yaptıkları-
na inanmadıkları için de so-
nunda yargının en doğru
kararı vereceğine ilişkin
inançlarını koruyorlar. Ma-
sumiyet karinesinin olduğu
bir süreçte, henüz mahkûm
olmadıkları bir durumda
usul kurallarının insani bo-
yutlarıyla uygulanması bek-
leniyor. Onlar bunu arzu
ediyorlar.” Eski rektörlerin
delilleri karartacak bir durum-
da olmadõğõnõ belirten Teziç,
tutuklu bulunmalarõnõ gerekti-
recek şüpheli bir durumlarõnõn
olmadõğõna işaret etti. Teziç,
“Savunma olanaklarından
nasıl daha geniş yararlana-
bileceklerini konuştuk. ‘Hu-
kuki sorunlar üzerinden hangi
imkânlardan yararlanõlõr?’
Bunları konuştuk” dedi.
Moral ziyareti...
YÖK üyesi Yüzbaşõoğlu da
tutuklu bulunan rektörlerin be-
raber çalõştõğõ arkadaşlarõ ol-
duğunu belirterek “Bir moral
ziyaretinde bulunduk. Onları
teselli etmeye çalıştık” dedi.
Rektörlerin kendilerine hu-
kukçu olduklarõ için süreç hak-
kõnda sorular sorduklarõnõ ifa-
de eden Yüzbaşõoğlu, “Biz de
davanın ileriki süreçlerinde
belli aralıklarla tahliye tale-
binde bulunabileceklerini,
orada mahkemeye tahliye
edilme gereksiniminin anla-
tılmaya çalışılması gerekti-
ğini söyledik” diye konuştu.
Yüz yüze görüşme imkânõ bu-
lunmadõğõnõ anlatan Yüzbaşõ-
oğlu, şunlarõ dile getirdi: “Gö-
rüşmemizde arada cam var-
dı. Karşınızda telefonla ko-
nuşuyorsunuz. Telefonun se-
si kısıktı. Biraz zor anlaşılı-
yor. Öyle bir görüşme yaptık.
İyi görünmeye çalışıyorlar.
Morallerini yüksek tutmaya
çalışıyorlar. Ama tabii sü-
zülmüşler, üzgünler. Bunu
anlamsız buluyorlar. Ortada
bir iddianame yok. Ne za-
man çıkacağı belli değil. Ya-
ni bu belirsizliğin rahatsızlı-
ğını hissediyorlar. Ondan
endişeliler. ‘Tahliye edilelim
öyle yargõlanalõm’ diyorlar
haklı olarak. Tamamen in-
sani ve dostane bir ziyaretti.”
Gazetemizdeki nöbete devam
Destek için gazetemiz bahçesinde toplanan gruptakiler sloganlar attılar. (Fotoğraf: NİHAN İNAL)
Ergenekon kapsamında tutuklanıp sonra serbest bırakılan Yüksel, tutuklama gerektirecek bir şey yapmadığını söyledi
‘100 bin kõz çocuğuna ulaşacağõz’
HİLAL KÖSE
Yüzüncü Yõl Üniversitesi öğre-
tim üyesi, Çağdaş Yaşamõ Des-
tekleme Derneği (ÇYDD) gönül-
lüsü Prof. Dr. Ayşe Yüksel, “Şim-
di Türkiye’nin her yerinde daha
çok kız çocuğumuz okuyacak” di-
yor. “‘Ben okula gitmek istiyorum
ama maddi koşullarõm buna yet-
miyor’ diyen binlerce kız çocu-
ğuna ses vermek lazım. Bu ço-
cuklar okulsuz mu kalsın?” diye
soruyor.
Ergenekon soruşturmasõ kapsa-
mõnda ‘örgüt üyesi olduğu’ id-
diasõyla tutuklanan ve avukatõnõn
itirazõ üzerine tahliye edilen Prof.
Yüksel, tutuklama gerektirecek bir
şey yapmadõğõnõ; savcõlõkta, daha
önce haberdar olmadõğõ bir belge-
ye ilişkin sorgulandõğõnõ söylüyor.
Hurşit Tolon’un evraklarõ ara-
sõnda çõkan bir belgeden söz edil-
diğini ifade eden Prof. Yüksel,
“Bu belge 1997’de İstanbul’da
yapılan bir ihaleye benim katıl-
mamla ilgili. Ben hayatımda hiç
ihaleye katılmadım. Belgede adı,
soyadı gibi bilgiler doğru.. ama
adres olarak benim o tarihteki
adresim değil, şimdiki Van ad-
resim yazılmış. Ben o tarihte
Van’da değildim, Van’a gitmeyi
düşünmüyordum. Böylece bu
belgenin tamamen düzmece bir
belge olduğu ortaya çıktı” di-
yor.
ÇYDD üyesi çoğunluğu kadõn
olan 27 kişinin gözaltõna alõndõğõ-
nõ anõmsatan Prof. Yüksel şöyle de-
vam ediyor:
“Çağdaş dünyada, hukuk dev-
letinde bu uygulamalar daha
çağdaş olmalı. Polisler beni İs-
tanbul’dan Van’a dönerken, ha-
vaalanında misafir ettiklerinde,
emniyet müdürlüğünde ifade ve-
rip serbest kalacağımı zannedi-
yordum. Doğrusu budur diye
düşünüyorum. Daha doğrusu
davet edilmektir. Bir yolculuk sı-
rasında ya da evinizden alıkon-
mak değildir diye düşünüyorum.
Bu uygulamalar hepimizi incitti,
yaraladı.”
Prof. Yüksel, susma hakkõnõ kul-
lanmasõna karşõn, dört gün boyun-
ca emniyette tutulduğuna da dikkat
çekerek, “Günlerce beklettikten
sonra yıpranma süreci sonra-
sında nasıl sağlıklı ifade verile-
bilir?” diye soruyor.
Prof. Ayşe Yüksel, bir sağlõkçõ
gözüyle de uygulamayõ yanlõş bul-
duğunu kaydediyor. Emniyetteki
üçüncü günün sonunda, dördüncü
günün başõnda birçok kişinin gece
boyunca ifade vermeye çõktõğõnõ an-
latõyor.
“Tabii ki bunları hak etmedik..
asla. İnsan üzülüyor. Nedenini ise
yapanlara sormalı. Biz anlaya-
bilmiş değiliz. Hani eskilerimiz
der ya ‘Meyve veren ağaç taşlanõr’
diye. Belki bu açıklayan bir cüm-
le olur.”
Bakõrköy Kadõn ve Çocuk Ce-
zaevi’nde bir hafta kalan Yüksel,
tutuklulara yönelik atölye çalõş-
malarõna katõldõğõnõ anlatõyor: “Eb-
ru yapmaya başladık, dikiş atöl-
yesinde kırk yamadan bir yastık
diktim. Kütüphanesi çok iyiydi,
bol bol oradan yararlandım.”
Prof. Yüksel tutuklularõn zaman
zaman kendilerini iyi hissettikleri-
ni, zaman zaman da dibe vurduk-
larõnõ dile getiriyor: “Benim de zor
anlarım oldu tabii, olmaması
mümkün değil. 19 kişinin kaldı-
ğı bir koğuştaydık. İki katlı, 24
kişi kapasiteli bir koğuştu. İkişer
kişilik odada kalıyorduk. Ortak
alan ve havalandırması var. Fi-
ziksel anlamda iyi bir yerdi. Ama
özgürlük bambaşka bir şey.”
Hedef 100 bin kız çocuğu...
Şimdiye dek 39 bin kõz öğrenci-
ye destek sunan ÇYDD’nin, 100
bin kõz çocuğuna ulaşmayõ hedef-
lediğini vurgulayan Prof. Dr. Yük-
sel şu bilgileri veriyor: “Bu sayı-
ya ulaşmak o kadar kolay olma-
yacaktı ama.. bu olayla, ÇYDD
100 bin kıza daha kolay ulaşacak
gibi görünüyor. Bağışlar, gönül-
lü üye kaydı, ‘Sizinle çalõşalõm’ di-
yenler arttı.”
İstanbul Haber Servisi - Gazetemiz okurlarõ ve
sivil toplum kuruluşlarõ, Ergenekon operasyonu
kapsamõnda gözaltõna alõnarak tutuklanan Ankara
Temsilcimiz Mustafa Balbay ile gazetemiz yazarõ
Prof. Dr. Erol Manisalı için tuttuklarõ nöbeti dün
de sürdürdüler. Gazetemizin Şişli’deki merkez bi-
nasõ bahçesinde gerçekleştirilen eyleme, CHP İs-
tanbul Milletvekili Necla Arat da destek verdi.
Kadõn Araştõrmalarõ Derneği, Çağdaş Yaşamõ
Destekleme Derneği (ÇYDD), Atatürkçü Düşünce
Derneği (ADD) üyeleri dün gazetemiz bahçesinde
bir araya geldi.
Grup, Balbay ve Manisalõ’nõn fotoğraflarõnõ taşõ-
yarak “Susma sustukça sıra sana gelecek”,
“Balbay çıkacak yine yazacak”, “Manisalı çıka-
cak yine yazacak”, “Aydınlara uzanan eller kı-
rılsın”, “Biz susarsak kim konuşacak”, “Musta-
fa Kemal’in askerleriyiz”, “Türkiye laiktir laik
kalacak”, “Aydınların yanında nöbetteyiz” slo-
ganlarõ attõlar. Grup adõna konuşan Kadõn Araştõr-
malarõ Derneği 2. Başkanõ Meriç Velidedeoğlu,
nöbetlerini 53 gündür sürdürdüklerini belirterek
“Balbay için yaptığımız nöbete ne yazık ki Ma-
nisalı’yı da kattık. Burada haksız yere tutukla-
nan ve şu an aramızda olmayan diğer Atatürk-
çü, aydın insanlar için de nöbetteyiz” dedi.
Çağdaş Yaşamõ Destekleme Derneği (ÇYDD) gönüllüsü Prof. Dr. Ayşe Yüksel,
“Bu ülkede yaşayan herkesin sadece kendi çocuğu için iyi eğitim düşünmesi yeterli
değil. Bir başka çocuğun da eğitimini üstlenmek gerekiyor” dedi.
Hilmi Özkök.
Prof. Dr. Ayşe Yüksel.
İstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda Poy-
razköy’deki kazõlarda bulunan silahlarla ilgili olarak gözaltõna alõnan de-
niz Binbaşõ E.G. tutuklandõ. Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde sorgu-
lanan E.G. Hasdal’daki askeri cezaevine gönderildi. Bu arada Çorlu’da-
ki ÇYDD, ADD ve Memleket Sevdalõlarõ Derneği şubeleri eşzamanlõ
baskõn düzenlenerek arandõ. Baskõnda çok sayõda belgeye el konuldu.
BİNBAŞI
CEZAEVİNE
KONULDU
Eski YÖK Başkanõ Prof. Teziç, görüşmenin ardõndan
yaptõğõ açõklamada hapishane koşullarõnõn “yürek parça-
layõcõ” olduğunu belirterek “Ziyareti bir borç bildim.
Yanlõş bir şey yaptõklarõna inanmadõklarõ için yargõnõn
doğru kararõ vereceğine ilişkin inançlarõnõ koruyorlar” diye
konuştu. YÖK üyesi Prof. Yüzbaşõoğlu da “Haklõ olarak
‘Tahliye edilelim öyle yargõlanalõm’ diyorlar” dedi.
8 SAAT İFADE VERDİ
ZİYARETÇİ AKINI HIZ KESMEDİ
Saylan ve
Haberal’ın
tedavisisürüyor
İstanbul Haber Servisi - İstanbul Üniversitesi
(İÜ) Onkoloji Enstitüsü’nde tedavi gören Prof.
Dr. Türkan Saylan’õn genel durumunda değişik-
lik olmadõğõ, dün itibarõyla kemoterapi almaya
başladõğõ belirtildi. İÜ Kardiyoloji Enstitüsü’nde
geçen hafta anjiyo olan Başkent Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal’õn ise yoğun
bakõm bölümünde tedavisine devam ediliyor.
Onkoloji Enstitüsü’nde tedavi gören ÇYDD
Genel Başkanõ Saylan’õn doktorlarõ, kan değerle-
rinin normal düzeyde olmasõ nedeniyle yeniden
kemoterapi aldõğõnõ ifade et-
tiler. Saylan’õn enfeksiyon
riskine karşõ kõsmi ziyaretçi
yasağõnõn devam ettiği belir-
tildi. Saylan’õ ziyarete gelen
çok sayõda kişi Onkoloji
Enstitüsü girişine konulan
deftere duygu ve düşüncele-
rini yazõyor. Mesajlarda Say-
lan’õn bir an önce sağlõğõna
kavuşmasõ isteniyor.
Ergenekon soruşturmasõn-
da tutuklandõktan sonra kalp
spazmõ geçirerek İÜ Kardi-
yoloji Enstitüsü’ne kaldõrõlan
Başkent Üniversitesi Rektö-
rü Prof. Haberal’õn ise yoğun bakõm bölümünde
tedavisi sürüyor. Haberal’õ dün Türkiye Erozyon-
la Mücadele Ağaçlandõrma ve Doğal Varlõklarõ
Koruma Vakfõ (TEMA) Onursal Başkanõ Hay-
rettin Karaca ziyaret etti. Yaklaşõk yarõm saat
hastanede kalan ve çõkõşta basõn mensuplarõnõn
sorularõnõ yanõtlayan Karaca, “Haberal’la görü-
şemedim. Kendisine ‘geçmiş olsun ziyaretine’
geldiğime dair bir mesaj gönderdim” dedi.
Hayrettin Karaca,
Haberal’ı hasta-
nede ziyaret etti.