23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 2009 SALI 8 HABERLER ‘Tanõkolarak bildiklerimi anlattõm’ Eski Genelkurmay Başkanõ emekli Orgeneral Hilmi Özkök, tanõk olarak ifadesine başvurulmasõnõn beklenen bir şey olduğunu söyledi. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Ergene- kon soruşturmasõ kapsa- mõnda, eski Genelkur- may Başkanõ Orgeneral Hilmi Özkök savcõlara 8 saat ifade verdi. Öz- kök verdiği ifadeyle il- gili olarak “Ben tanık olarak görevimi yerine getirdim. Bildiklerimi objektif olarak ifade ettim” dedi. Genelkurmay Başkanõ olduğu dönemde “darbe hazırlığı” yapõldõğõ id- diasõyla Ergenekon savcõlarõ, emekli Orgene- ral Hilmi Özkök’ün ifadesine başvurdular. Er- genekon soruşturmasõnõ yürüten savcõ Zekeri- ya Öz, geçen hafta iletişim kurduğu Özkök ile ikamet ettiği İzmir’de hafta sonunda buluşmak üzere randevulaştõ. Öz, İstanbul’dan ayrõlõşõ- nõn dikkat çekmemesi amacõyla eşi ve çocuk- larõ ile birlikte önce Bursa’daki ailesini ziyaret etti. Bu sõrada Ergenekon soruşturmasõnda gö- revli diğer Cumhuriyet Savcõsõ Seçen de İs- tanbul’dan ayrõlarak İzmir’e gitti. Aile ziyare- tini tamamlayan Öz, makam aracõyla İzmir’e geçti. İzmir’de Seçen ile buluşan Öz, cuma sa- bahõ erken saatlerde İzmir Adliyesi’nde Öz- kök ile bir araya geldi. Çok gizli olarak ger- çekleşen buluşma için İzmir Adliyesi’nde 2 savcõ ve Özkök’ün kullanmasõ amacõyla özel bir oda tahsis edildi. Sabah 10.00 sõralarõnda İzmir Adliyesi’ne gelen Özkök savcõlarla bu- luştu ve ifade verdi. Eski Genelkurmay Başkanõ emekli Orgene- ral Hilmi Özkök, 8 saat boyunca savcõlarõn so- rularõnõ yanõtladõ. Tanõk olarak ifadesine baş- vurulmasõnõn beklenen bir durum olduğunu ifade eden Özkök, şunlarõ söyledi: “Daha ön- ce de belirtmiştim, böyle bir talep geldi. Cumartesi günü cumhuriyet savcılarıyla İz- mir Adliyesi’nde bir araya geldik. Bana de- vam eden soruşturmaya yönelik, ihtiyaçları olan bilgilerle ilgili sorular sordular. Ben de bildiklerimi objektif olarak ifade ettim.” “Adalet mülkün temelidir. Ben de tanık olarak görevimi yerine getirdim” diyen Öz- kök, soruşturma devam ettiği için kendisine yöneltilen sorularõn içeriğiyle ilgili açõklama yapmayacağõnõ bildirdi. Ergenekon savcõlarõnõn hazõrladõğõ ikinci iddianamede, dönemin Genelkurmay Baş- kanõ Özkök’ün, iddia edilen darbe girişim- lerine dönük olumsuz yaklaşõmõna ilişkin bölümler yer almõştõ. Özkök, mahkeme ta- lep ederse ifade verip vermeyeceğine iliş- kin, “Hukuka saygı duyarım. Hukuk ça- ğırırsa o zaman icabet etmek gerekir diye düşünürüm” diye konuşmuştu. Bakan Şahin’e dinleme sorusu ANKARA (AA) - MHP’li Oktay Vural, Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin’in yanõtlamasõ istemiyle TBMM’ye sunduğu soru önergesin- de Ergenekon soruştur- masõ kapsamõnda silinen dinlemelerin izinsiz kopyalanmalarõnõn nasõl denetlendiğini sordu. Vural, haklarõnda soruş- turma nedeniyle dinleme kararõ alõnõp suç unsuru- na rastlanmayan kişiler- den, son 3 yõlda kaç ki- şiye bildirimde bulunul- duğunu, kaydõ silinen dinlemeler arasõnda in- ternete ve medyaya dü- şen kayõt olup olmadõğõ- nõ öğrenmek istedi. ‘Onurumuzla oynadılar’ ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Başkent Üniversitesi Mütevelli Kurulu, Rektör Prof. Mehmet Haberal ve üni- versitenin onuruyla oy- nandõğõnõ bildirdi. Yapõ- lan yazõlõ açõklamada, “Ortada yargõ kararõ bu- lunmadan bazõ basõn or- ganlarõ ve bazõ siyasiler tarafõndan suçlu ilan edi- lerek gerek Sayõn Rek- törümüzün gerekse üni- versitemizin onuruyla oynanmõştõr. Bu suçu iş- leyenlerin ve müfterile- rin sonuna kadar takipçi- si olacağõz” denildi. AP’nin gündemi Türkiye BRÜKSEL (AA) - Avrupa Parlamento- su’nun (AP) 7 Mayõs’ta Strasbourg’daki genel kurulunda “Türkiye’de- ki demokratik süreç” tartõşõlacak. AB Komis- yonu’nun da Türki- ye’deki son gelişmelerle ilgili bilgi vereceği top- lantõda yerel seçimler, Ergenekon davasõ ve te- rör örgütüne yönelik gözaltõlarõn gündeme gelmesi bekleniyor. Bu arada AP’deki aşõrõ sol gruptan yapõlan açõkla- mada, DTP’lilerin göz- altõna alõnmasõ yerel se- çimle ilişkilendirildi ve DTP’nin cezalandõrõldõ- ğõ iddia edildi. Direndi, davayı kazandı İstanbul Haber Ser- visi - Dearsan Tersane- si’nin taşeron şirketi Pozitif Denizcilik’teki işinden geçen yõl kovul- masõnõn ardõndan “İşimi geri istiyorum” sloga- nõyla başlattõğõ eylemi 226 gündür sürdüren DİSK’e bağlõ Limter-İş Yönetim Kurulu üyesi Levent Akhan, işe iade davasõnõ kazandõ. Mah- keme kararõnda, Dear- san patronlarõnõ ve Po- zitif’i, Akhan’õn eylem- de geçen günlerinin maddi karşõlõğõnõ öde- meye mahkûm etti. Sahte polislere 557 yıl istendi İstanbul Haber Ser- visi - Avcõlar’da 24 Ağustos 2008’de bir müzikholü basan polis kõyafetli 6 kişinin, saçla- rõndan sürükleyerek gö- türdükleri 25 yaşõndaki Cansever K. adlõ konso- matrise tecavüz etmesi olayõ ile ilgili başlatõlan soruşturma tamamlandõ. İddianamede sahte po- lisler için toplam 557 yõl hapis cezasõ isteniyor. Ergenekon soruşturmasõnda tutuklanan eski rektörler Hilmioğlu, Yurtkuran ve Bernay’õ cezaevinde ziyaret ettiler Teziç ve Yüzbaşõoğlu’ndan destek MAHMUT LICALI ANKARA - Eski YÖK Baş- kanõ Prof. Dr. Erdoğan Teziç ile YÖK Üyesi Prof. Dr. Nec- mi Yüzbaşıoğlu, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda tu- tuklanan eski rektörler Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran ve Prof. Dr. Ferit Bernay’õ Silivri Cezaevi’nde ziyaret etti. Üç eski rektörle 20’şer da- kika süren görüşmelerin ar- dõndan Prof. Teziç, “YÖK’te, Üniversitelerarası Kurul’da ve Rektörler Komitesi’nden beraber çalıştığımız yüksek- öğretimle ilgili konuda sü- rekli temas ettiğim arkadaş- larımı ziyaret etmeyi bir borç bildim” dedi. Tutuklu rektörlerin zor günlerinde yan- larõnda olmanõn ve yalnõz ol- madõklarõnõ ifade etmenin bir arkadaşlõk görevi olduğu kay- deden Teziç, hapishane ko- şullarõnõn yürekleri parçalayõ- cõ bir durum olduğunu ifade et- ti. Teziç, “Şikâyetçi değiller ama yine de o koşullarda bulunuyorlar” dedi. Teziç, çok yakõndan tanõdõğõ ve ma- sumiyetlerine inandõğõ eski rektörlerin bir an evvel tahliye edileceklerini düşündüğünü dile getirdi. Masumiyet karinesi Teziç, eski rektörlerin duru- mu hakkõnda şunlarõ söyledi: “Morallerinin nasıl olduğu önemli değil, bulundukları koşullar sevimsiz koşullar. İnsanın özgürlüğünden mah- rum olmasından daha ra- hatsız edici hiçbir şey düşü- nülemez. Morallerinin ko- lay kolay bozulması söz ko- nusu değil. Dirençli insanlar, güçlükleri yenmesini bilen insanlar... Bir olumsuzluk ve yanlış bir şey yaptıkları- na inanmadıkları için de so- nunda yargının en doğru kararı vereceğine ilişkin inançlarını koruyorlar. Ma- sumiyet karinesinin olduğu bir süreçte, henüz mahkûm olmadıkları bir durumda usul kurallarının insani bo- yutlarıyla uygulanması bek- leniyor. Onlar bunu arzu ediyorlar.” Eski rektörlerin delilleri karartacak bir durum- da olmadõğõnõ belirten Teziç, tutuklu bulunmalarõnõ gerekti- recek şüpheli bir durumlarõnõn olmadõğõna işaret etti. Teziç, “Savunma olanaklarından nasıl daha geniş yararlana- bileceklerini konuştuk. ‘Hu- kuki sorunlar üzerinden hangi imkânlardan yararlanõlõr?’ Bunları konuştuk” dedi. Moral ziyareti... YÖK üyesi Yüzbaşõoğlu da tutuklu bulunan rektörlerin be- raber çalõştõğõ arkadaşlarõ ol- duğunu belirterek “Bir moral ziyaretinde bulunduk. Onları teselli etmeye çalıştık” dedi. Rektörlerin kendilerine hu- kukçu olduklarõ için süreç hak- kõnda sorular sorduklarõnõ ifa- de eden Yüzbaşõoğlu, “Biz de davanın ileriki süreçlerinde belli aralıklarla tahliye tale- binde bulunabileceklerini, orada mahkemeye tahliye edilme gereksiniminin anla- tılmaya çalışılması gerekti- ğini söyledik” diye konuştu. Yüz yüze görüşme imkânõ bu- lunmadõğõnõ anlatan Yüzbaşõ- oğlu, şunlarõ dile getirdi: “Gö- rüşmemizde arada cam var- dı. Karşınızda telefonla ko- nuşuyorsunuz. Telefonun se- si kısıktı. Biraz zor anlaşılı- yor. Öyle bir görüşme yaptık. İyi görünmeye çalışıyorlar. Morallerini yüksek tutmaya çalışıyorlar. Ama tabii sü- zülmüşler, üzgünler. Bunu anlamsız buluyorlar. Ortada bir iddianame yok. Ne za- man çıkacağı belli değil. Ya- ni bu belirsizliğin rahatsızlı- ğını hissediyorlar. Ondan endişeliler. ‘Tahliye edilelim öyle yargõlanalõm’ diyorlar haklı olarak. Tamamen in- sani ve dostane bir ziyaretti.” Gazetemizdeki nöbete devam Destek için gazetemiz bahçesinde toplanan gruptakiler sloganlar attılar. (Fotoğraf: NİHAN İNAL) Ergenekon kapsamında tutuklanıp sonra serbest bırakılan Yüksel, tutuklama gerektirecek bir şey yapmadığını söyledi ‘100 bin kõz çocuğuna ulaşacağõz’ HİLAL KÖSE Yüzüncü Yõl Üniversitesi öğre- tim üyesi, Çağdaş Yaşamõ Des- tekleme Derneği (ÇYDD) gönül- lüsü Prof. Dr. Ayşe Yüksel, “Şim- di Türkiye’nin her yerinde daha çok kız çocuğumuz okuyacak” di- yor. “‘Ben okula gitmek istiyorum ama maddi koşullarõm buna yet- miyor’ diyen binlerce kız çocu- ğuna ses vermek lazım. Bu ço- cuklar okulsuz mu kalsın?” diye soruyor. Ergenekon soruşturmasõ kapsa- mõnda ‘örgüt üyesi olduğu’ id- diasõyla tutuklanan ve avukatõnõn itirazõ üzerine tahliye edilen Prof. Yüksel, tutuklama gerektirecek bir şey yapmadõğõnõ; savcõlõkta, daha önce haberdar olmadõğõ bir belge- ye ilişkin sorgulandõğõnõ söylüyor. Hurşit Tolon’un evraklarõ ara- sõnda çõkan bir belgeden söz edil- diğini ifade eden Prof. Yüksel, “Bu belge 1997’de İstanbul’da yapılan bir ihaleye benim katıl- mamla ilgili. Ben hayatımda hiç ihaleye katılmadım. Belgede adı, soyadı gibi bilgiler doğru.. ama adres olarak benim o tarihteki adresim değil, şimdiki Van ad- resim yazılmış. Ben o tarihte Van’da değildim, Van’a gitmeyi düşünmüyordum. Böylece bu belgenin tamamen düzmece bir belge olduğu ortaya çıktı” di- yor. ÇYDD üyesi çoğunluğu kadõn olan 27 kişinin gözaltõna alõndõğõ- nõ anõmsatan Prof. Yüksel şöyle de- vam ediyor: “Çağdaş dünyada, hukuk dev- letinde bu uygulamalar daha çağdaş olmalı. Polisler beni İs- tanbul’dan Van’a dönerken, ha- vaalanında misafir ettiklerinde, emniyet müdürlüğünde ifade ve- rip serbest kalacağımı zannedi- yordum. Doğrusu budur diye düşünüyorum. Daha doğrusu davet edilmektir. Bir yolculuk sı- rasında ya da evinizden alıkon- mak değildir diye düşünüyorum. Bu uygulamalar hepimizi incitti, yaraladı.” Prof. Yüksel, susma hakkõnõ kul- lanmasõna karşõn, dört gün boyun- ca emniyette tutulduğuna da dikkat çekerek, “Günlerce beklettikten sonra yıpranma süreci sonra- sında nasıl sağlıklı ifade verile- bilir?” diye soruyor. Prof. Ayşe Yüksel, bir sağlõkçõ gözüyle de uygulamayõ yanlõş bul- duğunu kaydediyor. Emniyetteki üçüncü günün sonunda, dördüncü günün başõnda birçok kişinin gece boyunca ifade vermeye çõktõğõnõ an- latõyor. “Tabii ki bunları hak etmedik.. asla. İnsan üzülüyor. Nedenini ise yapanlara sormalı. Biz anlaya- bilmiş değiliz. Hani eskilerimiz der ya ‘Meyve veren ağaç taşlanõr’ diye. Belki bu açıklayan bir cüm- le olur.” Bakõrköy Kadõn ve Çocuk Ce- zaevi’nde bir hafta kalan Yüksel, tutuklulara yönelik atölye çalõş- malarõna katõldõğõnõ anlatõyor: “Eb- ru yapmaya başladık, dikiş atöl- yesinde kırk yamadan bir yastık diktim. Kütüphanesi çok iyiydi, bol bol oradan yararlandım.” Prof. Yüksel tutuklularõn zaman zaman kendilerini iyi hissettikleri- ni, zaman zaman da dibe vurduk- larõnõ dile getiriyor: “Benim de zor anlarım oldu tabii, olmaması mümkün değil. 19 kişinin kaldı- ğı bir koğuştaydık. İki katlı, 24 kişi kapasiteli bir koğuştu. İkişer kişilik odada kalıyorduk. Ortak alan ve havalandırması var. Fi- ziksel anlamda iyi bir yerdi. Ama özgürlük bambaşka bir şey.” Hedef 100 bin kız çocuğu... Şimdiye dek 39 bin kõz öğrenci- ye destek sunan ÇYDD’nin, 100 bin kõz çocuğuna ulaşmayõ hedef- lediğini vurgulayan Prof. Dr. Yük- sel şu bilgileri veriyor: “Bu sayı- ya ulaşmak o kadar kolay olma- yacaktı ama.. bu olayla, ÇYDD 100 bin kıza daha kolay ulaşacak gibi görünüyor. Bağışlar, gönül- lü üye kaydı, ‘Sizinle çalõşalõm’ di- yenler arttı.” İstanbul Haber Servisi - Gazetemiz okurlarõ ve sivil toplum kuruluşlarõ, Ergenekon operasyonu kapsamõnda gözaltõna alõnarak tutuklanan Ankara Temsilcimiz Mustafa Balbay ile gazetemiz yazarõ Prof. Dr. Erol Manisalı için tuttuklarõ nöbeti dün de sürdürdüler. Gazetemizin Şişli’deki merkez bi- nasõ bahçesinde gerçekleştirilen eyleme, CHP İs- tanbul Milletvekili Necla Arat da destek verdi. Kadõn Araştõrmalarõ Derneği, Çağdaş Yaşamõ Destekleme Derneği (ÇYDD), Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) üyeleri dün gazetemiz bahçesinde bir araya geldi. Grup, Balbay ve Manisalõ’nõn fotoğraflarõnõ taşõ- yarak “Susma sustukça sıra sana gelecek”, “Balbay çıkacak yine yazacak”, “Manisalı çıka- cak yine yazacak”, “Aydınlara uzanan eller kı- rılsın”, “Biz susarsak kim konuşacak”, “Musta- fa Kemal’in askerleriyiz”, “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Aydınların yanında nöbetteyiz” slo- ganlarõ attõlar. Grup adõna konuşan Kadõn Araştõr- malarõ Derneği 2. Başkanõ Meriç Velidedeoğlu, nöbetlerini 53 gündür sürdürdüklerini belirterek “Balbay için yaptığımız nöbete ne yazık ki Ma- nisalı’yı da kattık. Burada haksız yere tutukla- nan ve şu an aramızda olmayan diğer Atatürk- çü, aydın insanlar için de nöbetteyiz” dedi. Çağdaş Yaşamõ Destekleme Derneği (ÇYDD) gönüllüsü Prof. Dr. Ayşe Yüksel, “Bu ülkede yaşayan herkesin sadece kendi çocuğu için iyi eğitim düşünmesi yeterli değil. Bir başka çocuğun da eğitimini üstlenmek gerekiyor” dedi. Hilmi Özkök. Prof. Dr. Ayşe Yüksel. İstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda Poy- razköy’deki kazõlarda bulunan silahlarla ilgili olarak gözaltõna alõnan de- niz Binbaşõ E.G. tutuklandõ. Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde sorgu- lanan E.G. Hasdal’daki askeri cezaevine gönderildi. Bu arada Çorlu’da- ki ÇYDD, ADD ve Memleket Sevdalõlarõ Derneği şubeleri eşzamanlõ baskõn düzenlenerek arandõ. Baskõnda çok sayõda belgeye el konuldu. BİNBAŞI CEZAEVİNE KONULDU Eski YÖK Başkanõ Prof. Teziç, görüşmenin ardõndan yaptõğõ açõklamada hapishane koşullarõnõn “yürek parça- layõcõ” olduğunu belirterek “Ziyareti bir borç bildim. Yanlõş bir şey yaptõklarõna inanmadõklarõ için yargõnõn doğru kararõ vereceğine ilişkin inançlarõnõ koruyorlar” diye konuştu. YÖK üyesi Prof. Yüzbaşõoğlu da “Haklõ olarak ‘Tahliye edilelim öyle yargõlanalõm’ diyorlar” dedi. 8 SAAT İFADE VERDİ ZİYARETÇİ AKINI HIZ KESMEDİ Saylan ve Haberal’ın tedavisisürüyor İstanbul Haber Servisi - İstanbul Üniversitesi (İÜ) Onkoloji Enstitüsü’nde tedavi gören Prof. Dr. Türkan Saylan’õn genel durumunda değişik- lik olmadõğõ, dün itibarõyla kemoterapi almaya başladõğõ belirtildi. İÜ Kardiyoloji Enstitüsü’nde geçen hafta anjiyo olan Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal’õn ise yoğun bakõm bölümünde tedavisine devam ediliyor. Onkoloji Enstitüsü’nde tedavi gören ÇYDD Genel Başkanõ Saylan’õn doktorlarõ, kan değerle- rinin normal düzeyde olmasõ nedeniyle yeniden kemoterapi aldõğõnõ ifade et- tiler. Saylan’õn enfeksiyon riskine karşõ kõsmi ziyaretçi yasağõnõn devam ettiği belir- tildi. Saylan’õ ziyarete gelen çok sayõda kişi Onkoloji Enstitüsü girişine konulan deftere duygu ve düşüncele- rini yazõyor. Mesajlarda Say- lan’õn bir an önce sağlõğõna kavuşmasõ isteniyor. Ergenekon soruşturmasõn- da tutuklandõktan sonra kalp spazmõ geçirerek İÜ Kardi- yoloji Enstitüsü’ne kaldõrõlan Başkent Üniversitesi Rektö- rü Prof. Haberal’õn ise yoğun bakõm bölümünde tedavisi sürüyor. Haberal’õ dün Türkiye Erozyon- la Mücadele Ağaçlandõrma ve Doğal Varlõklarõ Koruma Vakfõ (TEMA) Onursal Başkanõ Hay- rettin Karaca ziyaret etti. Yaklaşõk yarõm saat hastanede kalan ve çõkõşta basõn mensuplarõnõn sorularõnõ yanõtlayan Karaca, “Haberal’la görü- şemedim. Kendisine ‘geçmiş olsun ziyaretine’ geldiğime dair bir mesaj gönderdim” dedi. Hayrettin Karaca, Haberal’ı hasta- nede ziyaret etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle