17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 2009 SALI 10 DIŞ HABERLER [email protected] CMYB C M Y B KAVŞAK ÖZGEN ACAR 100. Gününde Zavallı Obama! Şurada 24 Nisan 2015’e ne kaldı? Bu gidişle altı yıl sonra Erivan’ın tanımadığı 1921 Kars Antlaşma- sı’ndaki TC-Ermenistan sınırı açılmış, ABD Kongresi’nce “medz yeğern (büyük felaket)” yerine “Ermeni soy- kırımı” karar tasarısı kabul edilmiş, ABD yatırımları Ermeni işgalindeki Karabağ’da gökdelenleri, tüten fab- rika bacaları yaratılmış olacak! Te- şekkürler Barack Hussein Obama! Bu yazının sonundaki yargı ile baş- langıçtaki bu sözleri lütfen bir çelişki olarak algılamayınız! Basınımızda Ermenice “büyük felaket” anlamın- daki “medz yeğern” söz- cüğünün yazılışının ayrın- tıları bile tartışılıyor. Ben de bu imlaya küçük bir katkıda bulunayım. Latin harflerin kullanılmadığı dil- lerdeki sözcükler Türkçe okunduğu gibi yazılır. Obama’nın konuşmasın- daki “yeghern” sözcü- ğündeki “gh” bizim “ğ” yani “yu- muşak g”mizdir. 24 Nisan öncesinde Dışişleri Ba- kanlığı, gece yarısı “İsviçre mutaba- katını” açıkladı. Sanıldı ki Kaliforni- ya’da, bir eli yağda bir eli balda 700 bin Ermeni davalarından vazgeçti. Eri- van, “soykırımı” unutacak, Kara- bağ’dan ve işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilecek! 19. yüzyıl Avusturya’sının başbaka- nı Prens Meternich’in “Bir işi sürüncemede bırakmak istiyorsan, komisyona ha- vale et!” dediği gibi, 1915 olayları hakkında karar ve- rilmesi de tarihçiler ko- misyonuna havale edile- cek. Gelin, günümüzde yaşanan 24 Nisan trajiko- mik tiyatrosunun kahra- manlarının geçmişlerini anımsayalım. ABD Başkanı seçilmeden önce Kongre’nin Dış İlişkiler Komite- si’nde Senatör Obama, Ermenis- tan’a atanacak büyükelçi adayına şu soruları sormamış mıydı? “Er- meni soykırımı kurbanlarını anmak için neler yapacaksınız? Dışişleri Bakanlığı Türkiye’nin Ermeni soykı- rımını tanıması ve bu konuda daha fazla araştırma yapılmasını teşvik için ne gibi adımlar atmalı?” Seçim kampanyasın- da “Amerika, Ermeni soy- kırımını gerçeklere en uy- gun biçimde tanıyan bir li- dere layıktır” sözleri ile de oy toplamamış mıydı? “Ermeni soykırımı” tanı- mını yazılı olarak da açık- layan Obama, Türkiye’de, üstelik TBMM kürsüsün- de “Önceki demeçlerim- deki sözlerimi saklı tutu- yorum!” diyerek “Ege- menlik ulusundur” söyleminin üzeri- ne “Demokles’in kılıcını” çakmamış mıydı? Basınımızda Obama’nın “Tür- kiye’nin kırmızı çizgisini geçmediği” yorumları çıktı. Burada bir yanlışlık var! Obama son açıklamasıyla bile kendi kırmızı çizgisi olan “soykırımın” tanımında kapı gibi duruyor. Tarihçi olmayan Obama “soykırım inancını saklı” tutarak “büyük fela- ket” dedi. Öncüllerinin “trajedi” sözlerini, laf ebeliği yaparak “He- pimiz Ermeniyiz!” diyen Türk ay- dınlarına da yalakalık yapmak için “medz yeğern” diyerek soykırıma yönelik çıtayı biraz daha yükseltti. Unutmayın Oba- ma en azından 2013’e ka- dar yani 100. yıldönüme 5 kalaya kadar bu kılıçla Baş- kan… Büyük olasılıkla 2015’te de… ABD siyasal yapılanmasına göre başkan ve başkan yar- dımcısına bir şey olması du- rumunda Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi (68) Beyaz Saray’da Başkanlık koltuğuna oturacak kişidir. 700 bin Ermeni’nin ya- şadığı Kaliforniya’dan Demokrat Par- ti bileti ile çeşitli kereler Kongre’ye gi- ren Pelosi, 2007 Ekimi’nde seçmen- lerinin isteği doğrultusunda “soykı- rım” tasarısını gündeme taşımış, ancak sonradan ertelenmişti. Seçmenlerinin oyuncağı ile gerde- ğe giren Bayan Pelosi’nin arkasında şimdi Obama’nın Demokrat çoğun- luğu da bulunuyor. Obama’nın gele- neksel başkanlık açıklamasından bir gün önce Kongre’de “Ermeni soykı- rımını anma” etkinliğine katılan 500 Amerikalı Ermeni’ye “ABD’nin resmen Ermeni soykırımını tanıma zamanı çoktan geldi geçti” dedi. Yunan-Rum lobisi ile Batı Ame- rika’daki Ermenilerin sözcüsü ko- numundaki Başkan Yardımcısı Jo- seph Biden’in Pelosi’ye desteği göz ardı edilemez. Biden, meslektaşımız Hrant Dink’in öldürülmesinden sonra Türkiye’yi kınama amacıyla Kongre’ye bir tasarı sunmuş, Tür- kiye’ye atanacak büyükelçilere “soykırım” dedirtmek için özel ça- ba göstermişti. ABD’nin tepesindeki üçlü sacayağı böyle olursa varın ge- lin gerisini siz düşünün… Gelelim Ermenistan Devlet Baş- kanı Serj Sarkisyan’a… Süresi do- lan şahin Robert Koçaryan’ın baş- bakanlığından son seçimlerde yüz- de 53 oy ve Pelosi’nin seçmenle- rinden mali ve siyasal destek alarak onun yerine geçti. Unutmamalı ki Sarkisyan, Azerbay- can’dan kopartılan Nahçivan-Karabağ doğumlu. Bu bölgenin işgalini yöneten, binlerce Azeri Türk’ünün ölümüne ve binlercesinin zorunlu gö- çüne neden olan komu- tan… Savunma Bakanlığı yaptı. Ülkenin ulusal gü- venliğinden sorumlu ku- rumun başında bulundu. O günlerde “1915 soy- kırımını tanıtıncaya kadar mücadeleyi sürdürmek- le birlikte Türkiye ile de ilişkileri iyileştireceğim” söylemi ile ikiyüzlü bir si- yasa yaptı. Koçaryan’dan farklı ola- rak İsviçre görüşmelerinde, Türk-Er- meni ulusal futbol takımlarının Eri- van karşılaşmasında daima yüzüne antik tiyatro sahnelerindekine ben- zer güler yüzlü bir maske taktı. Sarkisyan, Vall Street Journal ga- zetesinde yayımladığı bir makalede yüzündeki maskeyle şöyle yazdı: “Şimdi harekete geçmek için ce- surca ve öngörü ile hare- ket etmeliyiz. Ermenis- tan ve Türkiye sürekli düşman olamaz ve ol- mamalıdır. İki ülkenin iş- birliği ile Kafkasya, Avru- pa ve tüm dünya için ta- rihsel Doğu-Batı korido- runun açılması ulaşmamız gereken hedef olmalıdır.” Ama ne var ki “yol hari- tası” denilen, şimdiden içi “kof” çıkan İsviçre “muta- bakat” açıklamasından iki gün önce “Asla soykırımdan vazgeç- mem” demeyi de sürdürdü. Birkaç gün önce, ne istediğini bilen bir devlet adamı havasıyla, yine aynı gazeteye “Ekime kadar sınır açılmazsa maça gelmem” tehdidini savurdu. Hiçbir zaman ağzına “1921 sınırını tanırım, Karabağ’ın işgalinden ve Aze- ri topraklarından çekilirim” sözlerini al- madı. Tam tersine, son “yol haritası- na” isteklerini “önkoşul- suz ve makul bir zamanda gerçekleşmesi” vurgusuy- la koydurttu. Ankara’ya gelince… Cumhurbaşkanı Abdullah Gül maç için Erivan’a gü- ler yüzle gitti. Bu gövde gösterisiyle Obama’ya, An- kara’nın iyi niyetini anlat- mak istemişti. Ama şimdi Obama’nın açıklamasın- dan sonra düş kırıklığını “Konuşmada o olaylarda öldürülen yüz binlerce Türk’ten neden söz edil- miyor?” diyerek tepki gösterdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da önce “dengeli” dediği Obama’nın konuşmasına sonradan tepkisinin do- zajını arttırdı. Sonuçta “Türkiye el be- bek gül bebek okşanacak aldatılacak bir ülke değil” dedi. Karikatüristimiz Mu- sa Kart’ın kedisinden nefret eden Er- doğan, Ayasofya’da Gli adlı kediyi ok- şamanın, Obama ile el ele tutuşmanın “devlet yönetiminde” yeri olmadığını geç de olsa anlamış görünüyor. Satranç oynamakla övünen Ali Ba- bacan adına Dışişleri Bakanlığı’nca Obama’nın sözleri hakkında “Açık- lamada yer alan bazı ifa- deleri ve 1915 olaylarıy- la ilgili tarih yorumunu kabul etmemiz mümkün değildir” denildi. Baba- can’ın masada topladık- larının “piyon”, verdikle- rinin şimdilik “at ve fil” ol- duğunu geç de olsa an- ladığı anlaşıldı. Obama’ya en sert tepki Ermenis- tan’da koalisyon ortağı aşırı soykırımcı Daşnak Partisi’nden geldi. Parti koalis- yondan çekildi. Amerikalı Ermeniler “soykırım” denmediği için düş kırıklığı ya- şadılar. Böylece Obama, iktidarının ilk 100. gününde bir uluslararası siyasada resmen çuvalladı. Obama, acaba Türkçe atasözlerinden hangisini be- ğenir bakalım? Bizden yazması! Nab- za göre şerbet vermek istedi, ama ne İsa’ya ne de Muhammet’e yarandı. Hem şişi, hem de kebabı yaktı. Tü- kürüğü sakalla bıyık arasında kaldı. Ama konuşmasından bir gün sonra ABD Genelkurmay Başkanı Oramiral Michael Mullen’i Erbil’de Barzani gö- rüşmesinden ve Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın ani Bağdat ziyaretinden son- ra Ankara’ya göndermekte tereddüt etmedi. Mullen, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile Afganistan’a muharip Türk askeri gönderilmesi, Irak’tan Amerikan askeri ve silahlarının Türkiye üzerinden geri çekilmesini ko- tarmaya çalıştı. Elmek: [email protected] Faks: 0312. 442 79 90 İnsan,kuşvedomuzlardagörülenvirüslerinbirkarõşõmõAmerikakõtasõnõndõşõndadagörülüyor Domuz gribi Avrupa’ya geldi Dış Haberler Servisi - Mek- sika’da 100’den fazla kişinin ölümüne sebep olan ve etkili bir tedavi ilacõ bulunmayan domuz gribinin Avrupa’ya sõçramasõ en- dişeye yol açtõ. İspanya Sağlõk Bakanõ Trini- dad Jimenez, Albacete kentinde bir domuz gribi vakasõnõn tespit edildiğini açõkladõ. Yakõn süre ön- ce Meksika’dan dönen gencin tedavisinin, Dünya Sağlõk Örgütü’nün (DSÖ) açõkladõğõ protokole uygun olarak yapõldõğõnõ belirten Jimenez, ülkede do- muz gribi şüphesiyle gözetim altõnda tu- tulanlarõn sayõsõnõn 17 olduğunu kaydetti. İnsanlarda, domuzlarda ve kuşlarda gri- be sebep olan virüslerin bir karõşõmõnõn yol açtõğõ hastalõk nedeniyle Meksika’da en az 103 kişi öl- dü, 1600’den fazla kişi tedavi altõna alõndõ ve bunlarõn büyük çoğunluğu iyi- leşti. Meksika hükümeti, 20 milyon nü- fuslu Mexico City ile ülkenin orta ke- simlerindeki iki eyalette tüm okullarõ 6 Mayõs’a kadar kapattõ. Başkentteki kon- serler iptal edildi, bar ve gece kulüpleri- nin yüzde 70’i, kiliseler, sinema salonlarõ kapatõldõ, futbol maçlarõ seyircisiz oy- nandõ. Halka tokalaşmaktan, sarõlmaktan ve öpüşmekten sakõnõlmasõ ve ellerin sõk sõk yõkanmasõ çağrõsõ yapõldõ. A/H1N1 vi- rüsüne ABD’nin California, Kansas, Te- xas, New York ve Ohio eyaletlerinde de rastlandõ. Danimarka, İsveç ve İsviçre’de Meksika’yõ ziyaret eden 5’er kişinin müşahede altõna alõndõğõ belirtildi. Vi- rüsün Kanada, Brezilya, Fransa, İskoçya, İsrail, Yeni Zelanda ve Avustralya’da da yaygõnlaşmasõndan endişe ediliyor. Çin, Rusya, Tayvan ve Bolivya, domuz gribi belirtileri gösterenlerin karantina altõna alõnmasõna karar verirken, Güney Kore, Hong Kong, İspanya, İtalya, Polonya ve Venezüella hükümetleri vatandaşlarõna, Meksika ile ABD’deki hastalõk bölgele- rine gitmemeleri çağrõsõnda bulundu. Hastalõğõn Avrupa’da görülmesi üze- rine AB Komisyonu Başkanõ Jose Ma- nuel Barroso, üye ülkelerin sağlõk ba- kanlarõnõ acil toplantõya çağõrdõ. Yuna- nistan’da şüpheli vakalarõn bildirilmesi için özel bir telefon hattõ açõldõ. Domuz gribini, kuş gribinin 2003’te tekrar belirmesinden bu yana en ge- niş çaplõ yaygõn hastalõk riski olarak tanõmlayan DSÖ’nün stokunda virü- se karşõ etkili olan Tamiflu ve Relenza ilaçlarõndan 5 milyon adet bulunuyor. ABD de eyaletlere 12 milyon Tamiflu gönderildiğini açõkladõ. Ancak domuz gribi virüsü, kuş gribine yol açan H1N1 virüsünden farklõ. Hastalõğa ya- kalananlarda tüm grip vakalarõndaki ani ateş, kas ağrõsõ, boğaz ağrõsõ ve ku- ru öksürük belirtilerinin yanõ sõra, aşõ- rõ kusma ve ishal görülüyor. Do- muzlar aracõlõğõyla yayõlan, insandan insana hava yoluyla bulaşabilen has- talõk hõzla ilerleyerek zatürreeden ölüme neden olabiliyor. 1918’de 50 milyon kişinin öldüğü İspanyol gribi ve 1968’de 1 milyon kişinin ölümüne sebep olan Hong Kong gribi salgõnlarõndan alõnan dersler sayesinde salgõna karşõ daha hazõrlõklõ olunduğunu belirten DSÖ, ancak virüsün evrim geçirerek daha tehlikeli olabileceği uyarõsõnõ yaptõ. DSÖ’nün Batõ Pasifik bölgesi birimi sözcüsü Peter Cordingley, 2003’te Çin’de patlak veren ve 8 bin kişinin etkilendiği ağõr akut solunum yolu ye- tersizliği sendromu (SARS) salgõnõ döneminde ciddi önlemler alan As- ya ülkelerinin daha hazõrlõklõ oldu- ğunu ifade etti. Obama’da belirti yok Beyaz Saray’dan yapõlan açõkla- mada, ay ortasõnda Meksika’yõ zi- yaret eden ABD Başkanõ Barack Obama’da grip belirtileri görülme- diği kaydedildi. Sözcü Josh Earnest, Obama’nõn Meksika gezisine Beyaz Saray doktorlarõndan onay aldõktan sonra gittiğini belirtti. Meksika’da yayõmlanan Reforma gazetesi ise Obama’ya başkentteki antropoloji müzesini gezdiren arkeolog Felipe Solis’in gribe yakalandõktan sonra öl- düğünü yazdõ. Ancak yetkililer So- lis’in ölüm nedeni konusunda açõk- lama yapmadõ. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlõk Bakanlõğõ Temel Sağlõk Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Seracettin Çom, do- muz gribine önlem olarak Ankara ve İs- tanbul’daki havaalanlarõnda giriş çõkõşlarda sağlõk kontrolü uygulamasõ başlattõklarõ- nõ bildirdi. Çom, “Türkiye birinci ve ön- celikli olarak tehlike altında değil. Ama dikkatli olunması gerekli. Bizi de etki- si altına alabilir” dedi. Çom, bakanlõğõn domuz gribine karşõ al- dõğõ önlemleri, düzenlediği basõn toplan- tõsõyla açõkladõ. Çom, Meksika’ya coğra- fi olarak yakõn bir ülke olmasa da ulus- lararasõ hava ulaşõmõ nedeniyle Türkiye’nin de risk altõnda olduğunu kaydetti. Çom, “Uluslararası hava trafiğine açık ha- valimanlarımızdan Ankara ve İstan- bul’dakilerde ulusal eylem mücadele planı gereği olarak giriş ve çıkışlarda sağlık kontrolü uygulamasını başlattık. Meksika ve komşu ülkelerinden gele- ceklere ve bu ülkelere gidenlere yöne- lik kontroller yapılacak, virüs taşıyan- lara ilk müdahaleler yapılacak” diye ko- nuştu. Uygulamanõn gerekli olmasõ halinde diğer havaalanlarõnda da yürürlüğe konu- labileceğini belirten Çom, bakanlõk bün- yesinde daha önceden kuş gribi için ge- liştirilen ve bu virüste de kullanõlabilen 1.2 milyon ilaç ve 2.5 milyon adet koruyucu kitin hazõr bulundurulduğunu söyledi. ‘Daha hızlı yayılabilir’ Marmara Üniversitesi Tõp Fakültesi En- feksiyon Hastalõklarõ Uzmanõ Doç. Dr. Ön- der Ergönül, hastalõğõn aşõsõnõn henüz bu- lunmadõğõnõ anõmsatarak “Kuş gribi- nin ortaya çıkması bekleniyordu. H5N1 virüsünün ortaya çıkması bek- leniyordu. Bu domuz gribi denilen salgına H1N1 virüsü neden oluyor. Bu hiç hesapta yoktu” dedi. Ergönül, vi- rüsün evrim geçirerek yayõlma hõzõnõn ar- tabileceğine dikkat çekti. Türkiye’de de önlem alınıyor Domuz gribinin 100’den fazla kişinin ölümüne sebep olduğu Meksika’da kiliselerin önünden geçenler dua etmeyi ihmal etmiyor. Hastalõk Avrupa kõtasõnda, hatta İsrail ve Avustralya’da da görüldü. AB sağlõk bakanlarõ olağanüstü toplantõya çağrõldõ. Obama’ya müze gezdiren kişinin de gripten öldüğü, ABD Başkanõ’nda ise hastalõk belirtisi görülmediği bildirildi. (Fotoğraflar: AFP/AP) Barack Obama. Nancy Pelosi. Abdullah Gül. Serj Sarkisyan. Bilim insanları özellikle, Meksika’daki vakaların neden diğer ülkelere göre daha ölümcül olduğu sorusuna cevap ararken, bütün dünyada önlemler arttırılıyor. Tay- land’da havaalanında, ateş ölçmek için ter- mal tarayıcılar yerleştirildi. KOOP - C’DEN BAŞSAĞLIĞI Kooperatifimizin II. Başkanlarõndan ÖZDEN GÖNÜL’ün annesi NECMİYE GÖNÜL yaşamõnõ yitirmiştir. Kendisine, ailesine ve dostlarõna başsağlõğõ ile sabõr diler, acõlarõnõ paylaşõrõz. KOOP – C YÖNETİM KURULU Eskişehir Çifteler Köy Enstitüsü Dokuma Usta Öğreticisi Sayõn ASİYE ELİÇİN 26 Nisan 2009 günü aramõzdan ayrõldõ. Güzel günlerin geleceğine dair umudunu hiç yitirmemişti. Tõpkõ Köy Enstitüleri’ndeki gibi, yoksul köylü çocuklarõnõn da eğitim alabileceği günler... Bizler, onun düşlerini devraldõk. 28 Nisan 2009 Salõ günü Söğütlüçeşme Camii’nde kõlõnacak öğle namazõ sonrasõnda Karacaahmet Mezarlõğõ’nda sonsuzluğa uğurlanacaktõr. Köy Enstitülerini Araştırma ve Eğitimi Geliştirme Derneği (KAVEG) VEFAT Baromuzun 6501 sicil sayõsõnda kayõtlõ AVUKAT ALPARSLAN ÖKTENER vefat etmiştir. Aziz meslektaşõmõzõn cenazesi 28.04.2009 Salõ günü (bugün), Ortaköy Büyük Mecidiye Camii’nde kõlõnacak ikindi namazõnõ müteakip ebedi istirahatgâhõna defnedilecektir. Merhuma Tanrõ’dan rahmet, kederli ailesine ve meslektaşlarõmõza başsağlõğõ dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI DÜNYA HALK SAĞLIĞI KONFERANSI BAŞLADI ‘Gençleri vuruyor’ İstanbul Haber Servisi - İstanbul’da düzenlenen “12. Dünya Halk Sağlığı Konferansı”nda konuşan Dünya Halk Sağlõğõ Dernekleri Federasyonu Başka- nõ Prof. Dr. Paulo Buss, domuz gribi vi- rüsünün daha çok gençleri etkilediğini belirterek “Gribal enfeksiyon olarak or- taya çıkan hastalık, akciğere inerek za- türree ile ölüme neden oluyor” dedi. Hilton Oteli Kongre Merkezi’nde başlayan ve 1 Mayõs’a kadar sürecek olan konferans öncesinde gerçekleştiri- len basõn toplantõsõnda konuşan Prof. Dr. Paulo Buss, tüm dünyayõ etkisi altõna al- maya başlayan domuz gribi virüsünün domuz, kuğu ile insandan ortaya çõkan kombine bir virüs olduğuna dikkat çe- kerek, bu gribin aşõsõnõn hazõrlanmasõ için 2 ay kadar zamanõn gerekli olduğunu söyledi. Buss, Türkiye’de henüz domuz gribi virüsü tehlikesi olmadõğõnõ ancak virüsün seyahat yoluyla Türkiye’ye de ulaşabileceğini belirtti. Virüsün gençler üzerinde daha etkili olduğuna dikkat çe- ken Buss, bu virüs için iki ayrõ ilaç bu- lunduğunu, ilaçlarõn ise yaşlõlar üzerin- deki etkisinin daha geçerli olduğunu be- lirterek “Domuz gribi virüsü için da- ha önce geliştirilen 2 grup ilaç mevcut. Türkiye’de her iki grup ilaç yine bu- lunuyor. Domuz gribi öncelikle gribal enfeksiyon olarak ortaya çıkıp son- rasında akciğere inerek zatürree ile ölüme neden oluyor. Hava yoluyla bu- laşan bu virüsten korunmak için mas- ke gerekiyor” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle