25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Ergenekon’a ‘İtalya Kılavuzu’ (IV) İtalya’nın “paralel devleti” P-2’nin hedefi; Çiz- me’de “sağ darbe” tezgâhlamaktı. ’70’lerin ilk yarısında “darbenin”, Şili usulü “askeri dikta” yoluyla hayata geçirilmesi planlanmıştı. Ne var ki Avrupa’nın sağ diktaları ’74-’75 arasın- da -Yunanistan, Portekiz, İspanya’da- birer birer dü- şünce, projenin bu şekliyle tutmayacağı anlaşıldı. ’70’lerin ikinci yarısından sonra bu kez aynı he- defe, “demokrasinin yeniden doğuşu” (“rinascita democratica”) adı altında hazırlanan bir “sivil planla” varılmaya çalışıldı. Planın adındaki “demokrasi” sözcüğü sadece bir aldatmacaydı ve amaç her halükârda İtalya- nın “aşırı sağa” kaydırılmasıydı. “Sağ darbeyi” kurgulayanlar; Çizme’yi ’70’li yıl- larda büyük bir siyasi istikrarsızlık ortamına sü- rüklediler. İstikrarsızlık o denli tırmandırıldı ki; bir Başba- kan -Aldo Moro- kaçırılıp, öldürülebildi. “Tırmanma”; “P-2” tarafından yönlendirilen ve fiiliyatta “gladio”lar eliyle icra edilen bir “gerilim stra- tejisi” uyarınca uygulamaya sokuluyordu. Gerilim stratejisinin hedefi: Korku toplumu “Gerilim stratejisinin” hedefi, denize düşen yı- lana sarılır psikolojisiyle hareket eden sinmiş, pus- muş, yıldırılmış, edilgen bir “korku toplumu” ya- ratmak; huzur, asayiş özlemiyle yanıp tutuşan hal- kın “baskıcı bir rejime” gönüllülük temelinde razı edilmesiydi. Bu amaca ulaşmak adına her türlü propagan- da, dezenformasyon ve provokasyonu kullanmak mübahtı. Meydanlarda, istasyonlarda patlayan bomba- lar; suikastlar, adam kaçırma ve terör eylemleriyle ortaya çıkan “gerilim stratejisini”, İtalya ilk kez ’69’da Milano’nun “Piazza Fontana” Meydanı’na konan bir bombayla tanıdı ve 1980’de 85 kişinin yaşamını yitirdiği Bologna İstasyonu bombaları- na dek on küsur yıl bu gerçekle yaşadı. ’70’lerin tamamını kapsayan ve “misteri d’Ita- lia” (İtalya’nın esrarları) ifadesiyle anılan bu karanlık dönem; hâlâ tam aydınlanmış değil. Yıllar süren davalar, aklanmalar, karşı davalar, tem- yizler, parlamento komisyonlarıyla uzayıp giden süreç kapsamında “P-2” adı, çözümlenmemiş terör eylemleri ve siyasi cinayetler bağlamında hep gün- deme geldi.. ancak derin devlet temelinde aranılan “hukuki bağlantılar” ve “kanıtlar” bulunamadı… Dava süreçleri nasıl gelişti? Roma mahkemesi, önceki yazılarımda da değin- diğim gibi, “P-2”den yargılanan 20 civarında ismi, ön- celikle “örgütlü suç” kapsamından çıkardı. Konu yargıtaya intikal ettiğinde “zamanaşımı” devreye girmişti. Parlamentoda kurulan araştırma komisyonunun kararı aslında aksi yöndeydi. Parlamento komisyonu; P-2’nin “gizli bir suç ör- gütü” olduğuna kanaat getirmişti. Ama parlamento çatısı altındaki komisyonda, “derin devlete” isnat edilen siyasi cinayet ve terör eylemlerinin bizzat P-2 tarafından yönlendirildiğine dair “somut ka- nıtlara” ulaşamamıştı. P-2’nin “bir numarası” sayılan, “üstadı âzâm” Li- cio Gelli’ye daha sonra; -banker Calvi, gazete- ci Pecorelli cinayetleri; devlet sırlarını ifşa; ca- susluk; silahlı çeteye mali destek; yasadışı yol- lardan yurtdışına sermaye transferi gibi- P-2 bağlantılı çok sayıda başka davalar ve “spesifik suçlamalardan” soruşturma açıldı. Gelli, ilk fırsatta yurtdışına kaçtı. İtalya’ya dön- düğünde hakkındaki tüm davalardan aklanmıştı. Yılan hikâyesine dönen karmaşık ve çetrefilli yargı sürecinin ardından ’90’lı yıllar sonunda ni- hayet bir banka -Ambrosiano Bankası- iflasıyla il- gili “sahtekârlıktan” ötürü 12 yıla mahkûm oldu. Bu ceza sonra ev hapsine çevrildi. Toskana’daki malikânesinde 90. yaşını yeni kut- layan İtalyan derin devletinin bir numaralı ismi; ga- zetelere verdiği demeçlerde şimdi “huzurlu, din- gin” bir yaşlılık yaşadığını söylüyor. ‘Gladio’ on yıl sonra keşfedildi Bunca dava, mahkeme, parlamento araştırma komisyonu mesaisi ardından, İtalya P-2’de yalnızca aysbergin ucuna ulaşabildi. P-2 doğrultusu ya da yörüngesinde hizmet ve- ren “gladio”lar konusunda aslında bu kadarı da mümkün olmadı. Halk; “gladio”dan ’81’de patlak veren P-2 skandalından ancak on yıl sonra, Doğu Blo- ku’nun çökmesi sonucunda haberdar olabildi. Çünkü.. yirmi yıl öncesinin bir terör olayını araş- tırmakta olan Felice Casson isimli bir savcının 1990’da ortaya çıkartabildiği “gladio” üzerine NATO hemen kalın bir sır perdesi indirdi. “Gladio’nun yargıç Casson tarafından İtalya’da çökertildiğine” dair medyamızda ileri sürülen id- dialar, büyük bir şehir efsanesidir. Yarın devam ederiz… nilgun@cumhuriyet.com.tr 28 NİSAN 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B OSMAN İKİZ STOCKHOLM - Dünyanõn gerginlik bölgesi Ortadoğu’ya silah akõşõnõn son 4 yõl- da bir önceki dört yõl- lõk döneme göre yüzde 38 oranõnda arttõğõ bil- dirildi. Stockholm Uluslararasõ Barõş Araştõrmalarõ Enstitü- sü SIPRI’nõn 2004- 2008 silah piyasasõ ve silahlanma ile ilgili ra- porunda, Ortadoğu’da en büyük silah ithalat- çõsõnõn Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ol- duğu, bu ülkenin Çin ve Hindistan’õn ardõn- dan dünyanõn 3. bü- yük silah ithalatçõsõ ol- duğu ifade edildi. 4 yõlda Ortado- ğu’daki silah ihracatõ- nõn yüzde 34’ünün BAE’ye, yüzde 22’si- nin İsrail’e, yüzde 14’ünün Mõsõr’a ya- põldõğõ belirtilen rapo- ra göre, Türkiye silah ticaretinde yüzde 3’lük pay ile, geçen yõllara göre alt sõraya düştü. Silah satan ülkele- rin başõnda ise yine ABD yer alõyor. Barak,3günsürecekTürkiye-SuriyeSõnõrBirlikleriDeğişimTatbikatõ’natepkigösterdi İsrail’in tatbikat rahatsõzlõğõ Dış Haberler Servisi - İsrail Savun- ma Bakanõ Ehud Barak, Türkiye ile Su- riye kara kuvvetleri arasõnda dün baş- layan ortak tatbikatõ “rahatsız edici bir gelişme” olarak niteledi. Barak, Türki- ye ile Suriye arasõnda ilk kez gerçekle- şen ve 3 gün sürecek tatbikatõn kaygõ ve- rici olduğunu ancak “İsrail ile Türki- ye arasındaki stratejik ilişkilerin, Türkiye’nin bu tatbikatta yer alma- sını gerektiren nedenlerin üstesin- den geleceğine inandığını” söyledi. Gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Barak, İsrail’in Suriye’ye yaptõğõ, “her- hangi bir ön koşul öne sürülmeden ya- pılacak Suriye-İsrail dolaylı görüş- melerinin başlatılmasına hazır ol- dukları” yönündeki önerinin Suriye parlamentosunca reddedilmesiyle ilgi- li olarak ise şu ifadeleri kullandõ: “İs- rail’in bir yandan çıkarlarını her yolla korurken bir yandan da Suriye dahil bütün komşularıyla anlaşmaya varması, ülkenin yüksek çıkarları gereğidir. ” Türkiye ile Suriye ortak tat- bikatõ hakkõnda İsrail istihbarat kay- naklarõna yakõnlõğõyla bilinen DEB- KAfile internet sitesinde yer alan ha- berde ise Türkiye’nin bir Arap ülkesiyle ilk askeri tatbikatõ gerçekleştiren NA- TO üyesi olduğuna vurgu yapõldõ ve bu tatbikatõn Washington yönetimi tara- fõndan onaylandõğõ savunuldu. Bu son gelişmenin ABD Başkanõ Barack Obama’nõn onayõyla gelişen Türkiye-Suriye-Lübnan üçlü askeri it- tifakõnõn yeni göstergesi olduğu görü- şü dile getirildi. Ankara’nõn tatbikat ya- põlacağõ açõklamasõnõn, ABD Dõşişleri Bakanõ Hillary Clinton’õn Lübnan zi- yareti sõrasõnda geldiğine dikkat çekil- di. Ayrõca bu açõklamadan yaklaşõk 4 gün önce de ABD yönetiminin Türki- ye’nin Lübnan’a silah satmasõ ve or- dusunu eğitmesine yönelik girişimleri- ni onayladõğõna işaret edildi. Asker Netenyahu’ya tepkili Tatbikatõn, son dönemde İsrail ile Tür- kiye arasõndaki stratejik işbirliği ala- nõnda yaşanan sorunlarõn gelebileceği son nokta olarak değerlendirildi. İsra- il’in sõnõrlarõnda yaşanan stratejik de- ğişikliklerle ilgili olarak ABD yöneti- mi tarafõndan bilgilendirilmediği de öne sürüldü. Sitede, İsrail ordusunda- ki komutanlarõn, Benyamin Netanya- hu hükümetini Obama’nõn keskin po- litik değişimine yeterli cevap vereme- mekle eleştirdiği iddia edildi. Türkiye- Suriye ve Lübnan arasõnda yaşanan askeri işbirliğindeki gelişmeler, “İsra- il’in son yıllarda karşılaştığı en teh- likeli” gelişme olarak yorumlandõ. Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn internet sitesinde önceki gün yer alan bilgi no- tunda, Türkiye-Suriye Sõnõr Birlikleri Değişim Tatbikatõ’nõn, Kilis’teki Yük- sektepe Hudut Karakolu ile Suriye’nin Şamarin-Azez bölgesinde icra edilece- ği açõklanmõş, tatbikatõn iki ülke kara kuvvetleri unsurlarõ arasõndaki, dostluk, işbirliği ve güveni pekiştirmek amacõyla gerçekleştirileceği kaydedilmişti. İki ülke kara kuvvetleri unsurlarõ arasõnda ilk kez icra edilecek tatbikata, Türkiye ve Suriye’den birer hudut takõmõnõn ka- tõlacağõ belirtilmişti. 300 intihar komandosu yolda Dış Haberler Servisi - 300 Taliban intihar komandosunun Pakistan’õn başkenti İslamabad’da saldõrõ düzenlemeye hazõrlandõğõ bildirildi. Pakistan İçişleri Bakanlõğõ kaynaklarõna göre, başkent yolundaki militanlarõn hedefleri arasõnda, büyükelçilikler de var. Aynõ kaynaklar, Pakistan’daki Taliban güçlerinin lideri Beytullah Mesud’un yakõn danõşmanlarõ olan 5 Taliban komutanõnõn önderliğindeki intihar komandolarõnõn, Ravalpindi ve Lahor kentlerinde de eylemler düzenlemeyi planladõğõnõ söylediler. Karzai yasayı okumamış Dış Haberler Servisi - Afganistan Devlet Başkanõ Hamid Karzai, kadõnlarõn kocalarõ tarafõndan tecavüzünü de meşru sayan ve bütün dünyada çok tepki çeken yasayõ tam olarak okumadan imzaladõğõnõ söyledi. Karzai önceki gün kadõn haklarõ savunucularõ ve kadõn milletvekillerinden oluşan 30 kişilik bir grupla bir araya geldi. Toplantõda bulunan Fatima Hüseyni’nin aktardõğõna göre Karzai, “Yasayõ imzaladõğõmda maddelerin farkõnda değildim. Daha sonra bazõ maddelerin kabul edilemez olduğunu anladõm” dedi. Kırgız-Kürt gerginliği Dış Haberler Servisi - Kõrgõzistan’õn bir köyünde Kürt kökenli ailelerin evleri ve araçlarõ tahrip edildi. Kõrgõzistan İçişleri Bakanlõğõ’nõn açõklamasõna göre, saldõrõlar önceki akşam Çüy bölgesi Moskva kazasõna bağlõ Petrovka köyünde meydana geldi. Kürtlerden birinin 4 yaşõndaki bir Rus çocuğa tecavüz ettiği iddiasõnõn yayõlmasõ üzerine toplanan birkaç yüz kişilik Kõrgõz, Karaçaylõ ve Rus grup, Kürt kökenli Kõrgõzistan vatandaşlarõna ait 20 evle 10 kadar aracõ tahrip etti. Çocuğa tecavüz ettiği ileri sürülen kişiyle birlikte olaylara karõşan 50 kişi tutuklanõrken köyde bulunan Kürtler evlerini terk ederek kaçtõ. Kõrgõzistan’da 30 binden fazla Kürt yaşarken olaylarõn çõktõğõ Petrovka köyünde 120 Kürt ailesi yaşõyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD Başkanõ Barack Obama’nõn “Ermeni Anma Günü” nedeniyle yaptõğõ açõklamaya ilişkin Ankara’nõn tepkisinin ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey’e doğrudan iletildiği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, Jeffrey geçen cumartesi günü bakanlõğa çağrõldõ. Dõşişleri Bakanlõğõ Müsteşarõ Ertuğrul Apakan’õn Jeffrey’e, Obama’nõn konuşmasõna ilişkin olarak Ankara’nõn görüş, yorum, değerlendirme ve aynõ zamanda tepkisini dile getirdiği bildirildi. Dõşişleri Bakanlõğõ, Obama’nõn Ermeni Anma Günü nedeniyle yaptõğõ açõklamada yer alan bazõ ifadelerin ve 1915 olaylarõyla ilgili tarih yorumunun kabul edilemez olduğunu açõklamõştõ. Bakanlõktan yapõlan yazõlõ açõklamada, “Söz konusu açıklamada yer alan bazı ifadeleri ve 1915 olaylarıyla ilgili tarih yorumunu kabul etmemiz mümkün değildir” denilmişti. Apakan’õn, bu açõklamada yer alan değerlendirmeleri, Jeffery’e de ilettiği öğrenildi. ABD ELÇİSİ ‘Meds yeghern’ tepkisi iletildi İlk kez gerçekleşen Türkiye-Suriye ortak askeri tatbikatõnõ İsrail Savunma Bakanõ Barak, “rahatsõz edici bir gelişme” olarak değerlendirdi. DEBKAfile internet sitesindeki haberde ise tatbikatõn Washington yönetiminin onayõyla gerçekleştiği ve bunun Türkiye-Suriye-Lübnan üçlü askeri ittifakõnõn yeni göstergesi olduğu görüşü dile getirildi. Haberde “Bu İsrail’in son yõllarda karşõlaştõğõ en tehlikeli gelişme” yorumu yapõldõ. Correa ikinci kez kazandõ Ekvador’da yapılan devlet başkanlığı seçimini, yeniden aday olan solcu Devlet Başkanı Rafael Correa açık ara kazandı. Correa yüzde 51 oranında oy toplarken, rakibi milliyetçi aday Lucio Gutierrez yüzde 28.3’te kaldı. Ancak Gutierrez yenilgiyi kabul etmeyerek usulsüzlükler yapıldığını öne sürdü. Aynı anda yapılan 124 sandalyeli parlamento seçimlerinde ise ilk sonuçlara göre, Correa’nın partisi Ülke İttifakı’nın 60 sandalye kazandığı bildiriliyor. (Fotoğraf: AP) Yakõnlaşma Erivan’õ karõştõrdõ Dış Haberler Servisi - Ankara-Erivan yakõnlaşmasõ Ermenistan’daki koalisyon hükümetini karõştõrdõ. Geçen hafta ya- põlan Türk-Ermeni ortak açõklamasõna tepki gösteren koalisyon ortaklarõndan Taşnak Partisi hükümetten çekilme ka- rarõ aldõ. Ermenistan’da yayõmlanan Armenia Today gazetesinin haberine gö- re Ermenistan Güvenlik Konseyi’nin Taşnak Partili üyesi Armen Rüstemyan, hükümetten çekilme kararõnõn ardõn- dan, konseyin son toplantõsõna katõlma- dõ. Taşnak Partisi Siyasi Büro Şefi Ki- ro Manoyan, Türkiye-Ermenistan ortak açõklamasõndan sonra, kendisini alda- tõlmõş hissettiğini belirtmişti. Türk-Er- meni ilişkileri konusunda sert bir poli- tika izleyen milliyetçi Taşnak Parti- si’nin, dört partili koalisyon hükümetinde toplam üç bakanõ, yedi bakan yardõmcõsõ bulunuyor. Ermeni Meclisi’nin başkan yardõmcõlarõndan biri de Taşnak Parti- si’nden. 131 sandalyelik parlamentoda 16 koltuğu olan partinin koalisyondan çekilmesine rağmen hükümet mecliste çoğunluğunu koruyor. FT: İhtiyatlı olmak gerek Financial Times gazetesi, Türkiye ile Ermenistan arasõnda ilişkilerin normal- leşmesi çabalarõnõn iyi haber olduğunu, ancak yine de ihtiyatlõ olmak gerektiği- ni yazdõ. Türkiye ve Ermenistan’õn 1915’te yaşananlarla ilgili düşmanlõk- larõnõn bölgeyi de istikrarsõzlaştõrdõğõnõ belirten gazete, Ermenistan’õn tecrit al- tõnda ve yoksul kalmasõna yol açtõğõnõ, Türkiye’nin Avrupa ve ABD ile ilişki- lerine de gölge düşürdüğünü kaydetti. Türk-Ermeni ortak açõklamasõnda, yol haritasõnõn ayrõntõlarõ ve takvimine iliş- kin bulgu bulunmadõğõnõ belirten gaze- te, ABD Başkanõ Barack Obama’nõn 1915’te yaşananlarla ilgili açõklama- sõnda soykõrõm sözcüğünü kullanma- masõnõ sağlamaya yönelik bir adõm gö- rüntüsü verildiğini yazdõ. Obama’nõn sözlerinin, Türkiye’yi uzaklaştõrmamak için, seçim kampanyasõnda verdiği söz- den makul bir şekilde geri çekilme ola- rak anlaşõlabileceği belirtilen yazõda, “Türk-Ermeni uzlaşması buna değer. Ancak süreç hâlâ kırılgan ve güven- sizliklerle dolu” denildi. ORTADOĞU SİLAHLANIYOR ACI KAYBIMIZ Merhume Şerife ve Merhum Rüstem Özselam’õn oğlu, Tahsin Bumin’in kayõnbiraderi, Füsun Bumin’in dayõsõ, Nazan Bumin’in sevgili ağabeyi, Emel Köprülü’nün hayat arkadaşõ, Neslihan ve Can’õn dedeleri, merhum Celal Özmat’õn kardeşi, Özmat ailesinin amcasõ Mim. Müh. NURETTİN ÖZSELAM’õ (Yõldõz Teknik 1947) 24.04.2009 tarihinde kaybettik. Merhumun cenazesi 28 Nisan Salõ günü (bugün) Ataköy 5. Kõsõm Camii’nde kõlõnacak öğle namazõndan sonra Avcõlar Mezarlõğõ’nda toprağa verilecektir. AİLESİ “TÜRK-YUNAN MÜZİK DOSTLUĞU İKİLİSİ” ŞAN KONSERİ 29 Nisan Çarşamba 2009 Saat: 20.30 Ünlü PARNASSOSS Salonu/Atina Bariton Prof. Mesut İKTU (M.S.Ü Opera Ana Sanat Dalı Başkanı) Piyanist Prof. Zoe SAMSARALOU (Piyano Ana Sanat Dalı Başkanı) Program: Evrensel Besteciler ile Türk-Yunan bestecileri.. İletişim: 0212 261 61 10 www.birakinoksevdasi.net YAŞAMAK GÜZEL YAŞATMAK DAHA DA GÜZEL 0 212 557 70 70 / PBX TÜRK KALP VAKFI Bir yürek de sizin katkılarınızla çarpsın. 19 Mayıs Cad. No:8 Şişli / İSTANBUL Tel: (212) 212 07 07 (pbx) http://www.tkv.org.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle