23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İstanbul PB 18 Edirne PB 19 Kocaeli B 19 Çanakkale PB 17 İzmir PB 20 Manisa PB 20 Aydın PB 22 Denizli B 22 Zonguldak Y 13 Sinop B 15 Samsun B 14 Trabzon PB 14 Giresun PB 14 Ankara Y 17 Eskişehir Y 17 Konya Y 17 Sıvas B 15 Antalya PB 24 Adana PB 24 Mersin Y 23 Diyarbakır Y 19 Şanlıurfa B 21 Mardin B 19 Siirt Y 8 Hakkâri Y 9 Van Y 11 Kars Y 9 Oslo B 15 Helsinki PB 9 Stockholm B 19 Londra B 15 Amsterdam Y 17 Brüksel PB 16 Paris Y 14 Bonn PB 23 Münih B 24 Berlin PB 23 Budapeşte B 22 Madrid Y 19 Viyana PB 21 Belgrad B 18 Sofya Y 13 Roma Y 20 Atina PB 19 Zürih Y 22 Moskova B 19 Aşkabat Y 17 Astana Y 11 Taşkent Y 18 Bakû Y 11 Bişkek Y 13 Tiflis PB 19 Kahire PB 25 Şam PB 24 Ülkemizin İç ve Doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Batı Karadeniz, İç Anadolu’nun batısı, Doğu Anadolu ile Sa- karya, Bilecik, Kütahya, Afyonkarahisar, Mersin, Diyarbakır, Batman ve Siirt çevreleri yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada gül bebek muamelesini kimlere uyguladığını nedense duyumsamak istemiyor. Başkan Obama Çankaya Köşkü’ne çıktı. Orada- ki AKP’li konuştu, -Hayrünnisa Hanım’ın yemekle- rinin baş menüsü- Kayseri mantısını afiyetle yedi. Köşk’e girer ve çıkarken AKP’li Cumhurbaşkanı’nın yüzünde güller açıyordu. Çankaya’daki AKP’li, bugün ABD Başkanı’nın yazılı açıklamasında “katılmadığı yönler” olduğunu söylüyor. 1915’te Ermeniler kadar katledilen Türk- lerden neden söz etmediğine takılıyor. Oysa perşembenin gelişi çarşambadan bellidir der- ler: Siyahi yüzlü, beyaz yürekli Başkan, 24 Nisan’dan günlerce önce Çankaya Köşkü’nde AKP’linin yüzü- ne soykırımla ilgili görüşlerinin -seçim kampanyası sırasında- “kayda geçtiğini ve bu görüşlerinde de- ğişiklik olmadığını” söylemedi mi? Söyledi. Çankaya’daki ne yaptı? Obama’ya Tür- kiye’nin soykırım karşısında sert tepki verebileceği- ni söyleyemedi. RTE’ye gelince: Başkan Obama’nın el bebek gül bebek muame- lesi yaptığı kişilerin başında Başbakan geliyor. TBMM’de konuştuktan sonra genel kuruldan ay- rılırken Obama kimin iki yanağından öptü? RTE’nin! Başbakanlık’taki görüşmelere gelirken kamerala- rın önünde kimin elini dakikalarca bırakmadı? RTE’nin! Kulağına fısıldamışlar Obama’nın; Türkler onurla- rına çoook düşkün bir ulustur. Bu yanlarını okşamak yararlıdır demişler. O da çoğunluğu elinde tutan ada- ma el bebek gül bebek muamelesi yaptı! ABD Başkanı 24 Nisan’da soykırım sözcüğünü kul- lanacak mı kullanmayacak mı? Bu tartışma Obama geldiği günlerde de doruktaydı ve herhalde bizim böy- yük devlet adamlarımız (öncelikle RTE) Bay Obama’ya “şayet bu sözcüğü kullanırsanız…” diye başlayan ve Türkiye’nin olası tepkilerini özetleyecek “bir şeyler” söylemişlerdir, diye düşünüyorsanız: Yanılıyorsunuz. Türkiye, askerinin başına çuval ge- çirdiği zaman ne yaptı? Olayı sindirdi. Bugün de ay- nı sürece girdik... Olan oldu. Obama’nın 24 Nisan soykırım vurgu- laması medyada, iktidarda, muhalefette sert tepkiyle karşılandı. Oysa şimdi şapkayı önümüze koymamızın günü- dür. ABD dostluğunun gerçek yüzünü bu vesileyle ma- saya yatırıp bundan sonra ABD’nin ulusal yararları- na koşut hareket edeceğimiz yerde, kendi ulusal ya- rarlarımıza nasıl bakacağımızı hesaplamamız; kısa, orta ve uzun vadede olası davranışlarımızı planla- mamız gerekiyor: Ne çare şu günlerde hükümetten bundan sonra uy- gulanacak devlet politikalarını planlayacağını gösteren bir işaret alınmıyor. Bellekler zayıftır. Zaman içinde aldatılmış duygu- sunu atlatırız diye düşünüyor. Obama’nın ABD’li Ermenilere (seçmene) başkan seçilirse soykırımı kabul ettiğini açıklayacağını vaat ettiğine değinen RTE; “basit bir seçim çıkarının sağlanmasından veyahut oyun garantiye alınmasın- dan yana değiliz” diyor. Diyor demesine de Obama’nın seçim önceki sö- zünü seçildikten sonra yerine getirmesinden bir ders çıkarmamış görünüyor. Oysa Obama sözünde durdu; ha Ali ha Veli diye- rek soykırımı kabul ettiğini kanıtladı. Ya beyefendi? İktidar oldu olalı seçimlerde vaat et- tiklerinin pek çoğunu gerçekleştiremedi. Bu yaklaşımlar tencere yüzün kara seninki benden kara deyişini akla getirmiyor mu? SAYFA28 NİSAN 2009 SALI CUMHURİYET 19HABERLERİN DEVAMI Bunu tahmin etmek için müneccim olmak ge- rekmiyor. Şöyle bir bakõyorum, kanlõ 1 Mayõs’õn üs- tünden tam 32 yõl geçmiş ve hâlâ Taksim, 1 Ma- yõs kutlamalarõ için yasak. İktidarlarõn bu hõrsõ- nõ anlamak mümkün değil. Anlaşõlan o ki, o gün- lerde fena halde korkmuşlar ve bu korku sürüp gidiyor. Kanlõ 1 Mayõs’taki kalabalõğõn hayale- ti hâlâ onlarõ takip ediyor. Bu hayaleti yok etmek için 12 Eylül darbesini planladõlar. Binlerce in- sana işkence yaptõlar, yüzlerce insanõ öldürdü- ler; sürgünler birbirini kovaladõ ama anlaşõlan o ki, bu hayalet her gece rüyalarõna giriyor. Tek yapabildikleri de yasak koymak ve orantõsõz güç kullanmak. Bu yõl inatla 1 Mayõs’ta Taksim’e gitmek is- tiyorum. Geçen cumartesi günü Cemevi’nde Al- manya’da bağõrsak düğümlenmesinden ölen Şirin Cemgil’in cenaze töreni vardõ. Saçlarõ ağar- mõş, yüzlerinde çizgiler oluşmuş 68’liler ora- daydõlar ve hep birlikte umut dolu gençliğimi- zi anõmsadõk. Bu yõl sadece kendim için değil, Şirin için de 1 Mayõs’ta Taksim’de olacağõm. Ha- yat bu.. ölmeden önce Taksim’de bir 1 Mayõs’õ kutlamak var. Bunlarõ yazarken, beni acõtan bir anõ aklõma geldi. Sanõrõm kanlõ 1 Mayõs’tan beş yõl sonraydõ, gene 1 Mayõs’tõ. Gene yasak vardõ ama.. ben bir turist olarak meydanda geziniyordum. Kazancõ Yokuşu’nun başõna gelmiştim, onu gördüm. Yaş- lõca bir adamdõ. Duvara dayanmõş, zorlukla ne- fes alõyordu, elinde bir karanfil vardõ. Hemen ya- nõna gittim. Kravatõnõ gevşettim, oturmasõna yar- dõm ettim ve o hüngür hüngür ağlamaya başla- dõ.. bir yandan da ağladõğõ için özür diliyordu. Ve hikâyesini anlattõ. 21 yaşõndaki kõzõ işte tam burada, onun olduğu yerde kanlõ 1 Mayõs’ta ezi- lerek ölmüştü. O günden sonra hayatlarõ altüst olmuştu. Anne kansere yakalanmõş, altõ ay için- de bir melek gibi uçup gitmişti; o babaydõ ve kõ- zõ için yaşõyordu.. her yõl bu günü bekliyordu.. elinde bir karanfil, güzeller güzeli kõzõyla ko- nuşuyordu. Hikâyesini bitirdikten sonra kalktõ, beni öpe- rek Kazancõ Yokuşu’ndan aşağõ inmeye başla- dõ, bir süre sonra onu gözden kaybettim ama yü- zünü hiç unutmadõm.. kim bilir daha kaç aile bu acõyõ yaşadõ, kim bilir kaç aile için 1 Mayõs ka- ra bir gün oldu... Kanlõ 1 Mayõs, başarõya ulaştõ, korku saldõ. Ai- leler şimdilerde 1 Mayõs’a katõlmak isteyen genç- lere izin vermiyorlar. Bu gerçek, en aydõn olan- lar bile... Geçen yõl yeğenimin arkadaşlarõ yalan söylemek zorunda kaldõlar. “Pikniğe gideceğiz” diye Çağlayan’daki 1 Mayõs gösterilerine ka- tõldõlar, sağ salim eve dönünce de itiraf ettiler: “Biz 1 Mayıs’a gittik.” Artõk bu yalanlar bitsin.. Taksim şenlikli 1 Ma- yõs’lara mekân olsun; 32 yõlda bir arpa boyu yol alamadõk, artõk yeter! Bu iktidarlar ne kadar kor- kakmõş. Sadece orantõsõz güç kullanmayõ bel- lemişler. Başka bir şey bellemeye niyetleri de yok. Bazõ şeyleri bizim onlara öğretmemiz ge- rekiyor, tez elden. Hepinizin 1 Mayõs’õ kutlu olsun. / IŞIL ÖZGENTÜRK Baştarafı Arka Sayfada İkinci Ergenekon iddianamesinin ekleri sanõk avukatlarõna dağõtõldõ ‘Gazi provoke eylem’İstanbul Haber Servisi - Er- genekon soruşturmasõnõn ikinci iddianamesine ait delil klasörün- de yer alan Emniyet Genel Mü- dürlüğü raporunda, 22 kişinin öl- dürüldüğü Gazi olaylarõnõn ‘pro- voke olay’ olduğu belirtilerek “Olayın yapılış şekli ve sonuç- ları itibarıyla ülkemizde faali- yet gösteren terör örgütlerinin yöntem ve metotlarıyla çelişti- ği görülmektedir” denildi. Emniyet Genel Müdürlüğü, Er- genekon soruşturmasõnõ yürüten savcõlõğõn isteği üzerine, Gazi ve Ümraniye olaylarõyla ilgili, TBMM Özel Komisyonu tara- fõndan hazõrlanan raporlarla arşiv kayõtlarõnõn incelenmesi sonu- cunda bir değerlendirme raporu hazõrladõ. Ergenekon dosyasõna konulan raporda, Gazi olayõnõn provoke ve organizeli, toplumsal gerginlik çõkarõlmasõna yönelik bir olay olduğu ifade edildi. Gazi olaylarõnõn hiçbir örgüt ta- rafõndan üstlenilmemesinin dikkat çekici olduğu kaydedilen raporda, “Söz konusu eylemde özel bir şahıs hedef alınmamıştır. Oy- saki terör örgütleri cezalan- dırma yapmak istediklerinde, hedef şahsı seçmekte ve ona yönelik eylem gerçekleştir- mektedir. Kahve taranması ola- yında özel bir hedef seçilmedi- ği gibi olay sonrasında gelişen- lere bakıldığında, eylemin ama- cının sadece halkı tahrik et- mek olduğu öngörülmektedir. Meydana gelen olayın Alevile- re yönelik olduğu ancak bilinen hiçbir terör örgütünün ne o güne kadar ne o tarihten gü- nümüze kadar böyle bir eylem yapmadığı gözlemlenmektedir” denildi. Terör örgütlerinin ger- çekleştirdiği bir eylem hakkõnda, üzerinden 13 yõl geçmesi de göz önünde bulundurulduğunda, bil- gi sahibi olunmasõnõn kaçõnõl- maz olduğuna dikkat çekilerek, olay tarihinden itibaren yüzlerce örgüt mensubunun yakalandõğõ ifade edildi ve “Aradan geçen zamandan bugüne dek eylem- lerde kullanılan silah ya da si- lahların başka hiçbir eylemde kullanılmaması da üzerinde durulması gereken bir ayrıntı- dır” denildi. Göngören’deki saldõrõda oldu- ğu gibi bazõ olaylarõn tepki çek- memek amacõyla üstlenilmediği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Öğ- renci Seçme Sõnavõ’na (ÖSS) hazõrlanan lise son sõnõf öğrencileri, bu yõla özgü, sağlõk ra- poru yerine velilerin yazõlõ izin isteği doğrul- tusunda 25 güne kadar izin kullanabilecek. Milli Eğitim Bakanõ Hüseyin Çelik valilik- lere gönderdiği “Özürlü devamsızlık” konu- lu genelgede, ortaöğretim kurumlarõnda öğre- nim gören öğrencilerin, özürlü devamsõzlõkla- rõ ile ilgili yönetmelik hükümlerinin uygulan- masõnda tereddüde düşüldüğü yönünde bilgi- ler geldiğini belirtti. Genelgede, “Ortaöğre- tim kurumlarında öğrenim gören son sınıf öğrencilerinin, yıl boyu yoğun bir çalışma temposu göstererek ÖSS’ye hazırlandıkla- rı göz önünde bulundurularak, sınav stres- lerinin azaltılması, derslere motivasyonla- rının sağlanması ve sınavlara psikolojik olarak daha rahat girmeleri amacıyla bu yıla mahsus olmak üzere öğrenci velisinin okul müdürlüğüne yazılı olarak başvur- ması halinde beyan edeceği sürenin özürlü devamsızlıktan sayılması, öğrenci ve velile- rine moral kazandıracaktır” denildi. Amaç sahte raporları engellemek MEB yetkilileri, öğrencilerin “sahte” ge- rekçelerle rapor almalarõnõn önlenmesi ama- cõyla böyle bir uygulamaya gidildiğini savu- narak, velilerinin yazõlõ başvurmalarõ kaydõy- la öğrencilere toplam 25 güne kadar izin veri- lebileceğini, bu sürenin “özürlü izin” olarak sayõlacağõnõ ifade ettiler. Öğrencilerin özür- süz olarak 20 gün okula devam etmeme hakkõ bulunduğunu anõmsatan yetkililer, “özürlü” ve “özürsüz” devamsõzlõklarõn toplam 45 gü- nü geçmeyeceğine işaret ettiler. Münevver Karabulut cinayeti Zanlõnõn babasõ tutuklandõ Bakan Çelik’ten genelge Liselilere izin kolaylõğõ İstanbul Haber Servisi - Etiler’de bir çöp konteynõrõnda başõ kesilmiş şekilde cesedi bulunan Münevver Karabulut’un katil zan- lõsõ C.G’nin babasõ M.N.G. tutuklandõ. Cesedin 3 Mart’ta Etiler’deki bir çöp kon- teynõrõnda bulunmasõnõn ardõndan soruştur- ma başlatan polis, katil zanlõsõ C.G’ye. C.G’nin ailesinin Bahçeşehir’deki evinde in- celeme yapan polis, Karabulut’a ait olduğu belirlenen kan izlerine ulaşmõştõ. Olayõn ar- dõndan C.G’nin annesi T.M.G. ve babasõ M.N.G. gözaltõna alõnmõş ancak mahkemece tutuksuz yargõlanmak üzere serbest bõrakõl- mõştõ. Garipoğlu çiftinin serbest bõrakõlmasõ- na savcõ tarafõndan yapõlan itiraz da redde- dilmişti. İstanbul Emniyet Müdürü Celalet- tin Cerrah, polisin olayõ çözmekte yavaş kaldõğõ eleştirileri üzerine, “Kızlarını takip etselermiş” diyerek aileyi suçlamõştõ. Cer- rah’õn bu sözleri tepkilere neden olmuştu. Gülersoy’un anıtı dikilecek Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu (TU- RİNG) Yönetim Kurulu Başkanı ve Erenköy Rotary Kulübü Onursal Başkanı Çelik Gü- lersoy’un anıtı, 9 Mayıs Cumartesi günü saat 13.30’da düzenlenecek törenle Turing Fener- bahçe Parkı’na dikilecek. 2003’te yaşamını yitiren İstanbul âşığı Çelik Gülersoy, 55 yıl Turing’de genel müdür ve yönetim kurulu başkanlığı görevlerinde bulunmuştu. Heykel- tıraş Hüseyin Suna tarafından tasarlanan Çelik Gülersoy anıtı, 5 metre yüksekliğinde ve 350 kilogram ağırlığında demirden yapıl- dı. Erenköy Rotary Kulübü Başkanı Prof. Dr. İbrahim Gözükara, Çelik Gülersoy’un anısının gelecek kuşaklara taşınması amacıy- la anıt eser yapmak istediklerini söyledi. Açlık sınırı 738 TL Ekonomi Servisi - Türk-İş, nisan ayõnda dört kişilik bir aile için açlõk sõnõrõnõ 738, yoksulluk sõnõrõnõ ise 2 bin 405 TL olarak hesapladõ. Türk-İş’ten yapõlan yazõlõ açõklamada, “dar ve sabit gelirli işçinin, memurun, emeklinin, es- nafõn ve köylünün geçim şartlarõnõn yaşanan ekonomik krizle daha da bozulduğu” belirtildi. Maaşlar 1 Mayıs’ta kesilecek Ekonomi Servisi - İskenderun Demirçelik AŞ (İSDEMİR) Genel Müdürü İsmail Akçakmak, işçi maaşlarõndaki yüzde 35’lik düşüş kararõ- nõn 1 Mayõs 2009’dan itibaren uygulamaya konulacağõnõ duyurdu. Akçakmak, uygulama- nõn unvan ve makam gözetmeksizin tüm çalõ- şanlarõ kapsayacağõnõ, uygulamanõn toplu iş sözleşmesi kapsamõndaki personelin yanõ sõra üst düzey yöneticiler ve toplu iş sözleşmesi kapsam harici personeli de kapsadõğõnõ belirtti. 1977’de katledilenler anıldı İstanbul Haber Servisi - Emekçi Hareket Partisi (EHP) üyesi bir grup, 1 Mayõs 1977’de Taksim’de öldürülen işçilerini anõsõna Kazancõ Yokuşu’na karanfil bõraktõ. Grup adõna açõkla- ma yapan Eylem Akkaya, toplumsal ve siyasal bellekte derin izler bõrakan katliamõ gerçekleş- tirenlerin ortaya çõkarõlmadõğõnõ belirterek, “Bu olay ülkemizin ve toplumumuzun tarihin- de kara bir sayfa olarak durmakta” dedi. BBP, yurtdışına gönderecek ANKARA (ANKA) - BBP Genel Başkan Yardõmcõsõ Dr. Ahmet Şanverdi, BB lideri Muhsin Yazõcõoğlu’nun da yaşamõnõ yitirdiği helikopter kazasõyla ilgili olarak Çukurova Üniversitesi Adli Tõp Kurumu tarafõndan dü- zenlenen raporun ellerine ulaştõğõnõ söyledi. Raporda, kazada ölen kişilerin ölüm sebepleri- nin belirtildiğini, ölüm zamanlarõnõn belirtil- mediğini anlatan Şanverdi, pilotun ileri derece kalp hastasõ olduğunun anlaşõldõğõnõ, cesedin- den alõnan parçalarõn BBP tarafõndan inceleme için yurtdõşõna gönderileceğini bildirdi. ancak hangi terör örgütünce yapõldõğõnõn değişik kaynak- lardan tespit edildiği ifade edildi. Raporda şöyle denildi: “Gazi olaylarının, Alevi va- tandaşları kendileri için mü- zahir kitle olarak gören sol terör örgütleri tarafından yapıldığı ihtimali düşüktür. Semt merkezinde polise taş- lı saldırıda bulunmada sol terör örgütü mensupları- nın aktif bir rol üstlenmiş olabileceği ancak bunun ıs- marlama değil, doğal bir hareket tarzı olduğu değer- lendirilmektedir. Sol terör örgütlerinin tepkilerinin normal seyrinde olduğu dü- şünülmektedir. Olayların Alevi-Sünni gerginliği çı- karmak için provokasyon amaçlı çıkarıldığı değerlen- dirilmektedir.” ‘Fail Osman Gürbüz olabilir’ DHKP/C’ye yönelik 1 Ni- san 2004’te düzenlenen ope- rasyonlar kapsamõnda, Hol- landa’dan getirilen dokü- manlarda, 8 Ekim 2000 tarihli “Hakan Kavasoğlu ile gö- rüşmemiz” başlõklõ bir belge bulunduğu belirtildi. Belgede, “Hakan’ın gayri meşru iş- leri kovalayan arkadaşları, bazen ortak mekânlarda, gazetelerde bolca çıkan THKP-C kökenli itirafçı Osman Gürbüz’le karşılaşı- yorlarmış. Çevresine gu- rurla Gazi katliamında ilk kurşunu kendisinin attığını söylüyormuş. Gazi’deki kahve taramalarını kendi- sinin yaptığını söylüyor- muş” şeklinde ifadenin yer al- dõğõ kaydedildi. Ergenekon iddianamesindeki 9 No’lu gizli tanõğõn, kahve taranma- sõ olayõnõ Veli Küçük ile bir- likte hareket eden Gürbüz’ün gerçekleştirdiğini söylediği belirtilen raporda, gizli tanõk “9” ile DHKP/C arşivinden çõkan dokümanlarõn birbirle- rini teyit eden bilgiler içerdi- ğine dikkat çekildi. ‘MGK EVRAKLARI ERUYGUR’UN OFİSİNDE YAZILDI’ İDDİASI Ergenekon soruşturmasının ikinci iddianame- sinin dijital ortama kaydedilen delillerinin yer aldığı iki DVD, dün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce sanık avukatlarına dağıtıldı. Toplam 240 klasör ve 100 bine yakın sayfadan oluşan dosyada, soruşturmayı yürüten Cum- huriyet Savcısı Zekeriya Öz’e ait özel bilgilerin Emekli Orgeneral Şener Eruygur’un ofisinden çıktığı belirtiliyor. Ayrıca Savcı Öz’ün çocuk- larının okuduğu okullarla ilgili bilgilerin yer aldığı belgeler de dosyada. Dosyada, MGK ve Jandarma Genel Komutanlığı’na sunulan bazı gizli evrakların Eruygur’un ofisinde yazıldığı- na dair bilgilerin yanı sıra, operasyonlar baş- ladıktan sonra Eruygur’un sekreterini araya- rak belgeleri yok etmesini istediğine dair ifade- ler yer alıyor. ATO Başkanı Sinan Aygün tara- fından Şener Eruygur’a gönderildiği iddia edi- len bir yazıda ek belgelerin arasında yer alı- yor. Söz konusu yazıda, “ATO her zaman em- rinizdedir… Uygun görürseniz emirlerinizi öğ- renmek ve gelişmeler hakkında değerlendir- melerimizi size sunmak için görüşme talebinde bulunuyoruz” şeklinde ifadeler yer alıyor. ‘Gülen cemaatine karşı önlem’ yazısı delil sayıldı İstanbul Haber Servisi - Ge- nelkurmay Başkanlõğõ’nõn Haziran 2004 tarihli bir yazõsõnõn ekinde yer alan gizli ibareli, “Fethullah Gü- len Grubu’nun Faaliyetlerine Karşı Alınması Gereken Tas- lak Tedbirler” konulu değerlen- dirmesi de Ergenekon davasõnõn 32. delil klasöründe yer aldõ. Metinde, Gülen grubunun dini esaslara dayalõ bir devlet kurma he- definin ve õlõmlõ görünümünün yanõltõcõ olduğuna ilişkin gerçek- lerin, psikolojik harekât boyutu da dikkate alõnarak kamuoyuna zamanõnda bildirilmesi gerektiği kaydediliyor. Grubun yurtiçi ve yurtdõşõ faaliyetlerinin İçişleri, Dõş- işleri bakanlõklarõ ile MİT ve ilgi- li kurumlar aracõlõğõyla yakõndan ta- kip edilmesi gerektiği ifade edile- rek, gruba ait özel okullardaki şüpheli ve yasadõşõ faaliyetlerin pe- riyodik olarak Başbakanlõk Uygu- lamayõ Takip ve Koordinasyon Kurulu’na rapor edilmesi gerekti- ği belirtiliyor. Gülen grubunun askeri okullara öğrenci sokma gayretleri hakkõn- da askeri okullarõn kayõt kabul komisyonlarõnõn ve mülakat ko- misyonlarõnõn uyarõlmasõ, alõna- cak öğrencilerin soruşturmalarõnõn merkez komutanlõklarõ aracõlõğõy- la daha etkin yapõlmasõnõn sağlan- masõ isteniyor. “Gülen grubu- nun Abant Toplantıları kapsa- mında ABD’de gerçekleştirilen toplantıya hükümet ve devlet temsilcilerinin katılması rahat- sızlık vericidir. İrticai bir unsur olarak faaliyetleri izlenmekte olan bir örgüte devlet desteği ve- rilmesiyle, devlet ve onu koruyan güvenlik güçleri arasında bü- yük bir çelişki ortamı oluştu- rulmuştur” deniliyor. Devlet ve temsilcilerinin, siya- si fikir özgürlüklüklerini bahane ederek, devletin laik, demokratik, sosyal hukuk devleti özellikleri- ni değiştirmeyi hedefleyen giri- şimlerden uzak durmalarõ gerek- tiği kaydediliyor. Halkın krizine çözüm bulun Yedinci paket inisiyatifi üyesi bir grup, ekono- mik krize karşı çıkarılmasını istedikleri 7. pa- ket için dün 1 günlük açlık grevine başladı. Tak- sim Tramvay Durağı’nda bir araya gelen ey- lemciler adına açıklama yapan Can Atalay, ekonomik krizin insanların hayatlarını karart- tığını belirterek “Hükümet krize karşı önlem pa- ketleriyle büyük şirketlerin krizini çözmeyi he- defliyor. Şimdi de IMF’nin isteklerini temel alan 6. paket hazırlığındalar. Buna karşı biz de mil- letvekillerine halkın taleplerini içeren 7. pake- te ilişkin faks çektik” dedi. (Fotoğraf: ALİ AÇAR)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle