Katalog

CMYB C M Y B 28 NİSAN 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Darbe - Marbe... STRASBOURG - Kaç gündür kendi kendime so- ruyorum: “Ankara Gölbaşı’nda yakılan 800 klasör kimlerin elin- deydi bunca yıldır?” Bunun yanıtını kim verecek, onu da bilmiyorum... Bu konu gazete köşelerinde derinliğine yazılma- dı, TV’lerde tartışılmadı... Öğrendiğim kadarıyla yakılan 800 klasörün ara- sında “çok gizli” belgeler bulunuyor... Neler bunlar? Susurluk’un kayıp silahları, terörle mücadeleye iliş- kin belgeler... Büyük olasılıkla 1993-1999 yıllarını kapsıyor... Tansu Çiller’in Başbakanlık ve Başbakan Yar- dımcılığı yaptığı yıllar. Biliyorsunuz 800 klasör birkaç gün önce Gölba- şı’nda yakıldı... Kimler yaktı? Bilinmiyor! 1993-1999 yılları arasında Türkiye’de pek çok fai- li meçhul cinayet işlendi... Özel Harekât Dairesi Başkanlığı’nı Ergenekon’dan tutuklu İbrahim Şahin yapıyordu... Susurluk kazasında İsrail’den alınan Uzi taban- calar ortaya çıktı. Yine o kazadan sonra kayıp silahlar gündeme geldi. Gazetelerde yer alan haberleri okuyunca kafam ka- rıştı... Hani şu “Özel Çiller Örgütü” vardı ya, o aklıma geldi. Bizim liberal faşistler yine dört koldan saldırıya geçtiler... Türkan Saylan’ın evinin aranmasından sonra başlayan halk desteği liberal faşistleri şaşırttı.. Ne diyorlar şimdilerde: “Ergenekon bir darbe davasıdır!” Güldürmeyin beni. Gerekçeleri de Özden Örnek ve Mustafa Balbay günlükleri... Özden Örnek dışarıda, Balbay darbecilikten içe- ride... Peki darbe olmuş mu? Olmamış! Olmamış darbenin davası olur mu? İşte asıl sorun bu! 12 Eylül’ün darbeci paşası Kenan Evren kaç gün önce Çankaya’ya çıkıp Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ziyaret etti, anımsamıyorum... Eğer darbe planları 2003-2005 yılları arasında dü- şünülmüşse, Recep Tayyip Erdoğan Başbakandı. Genelkurmay Başkanı da emekli Orgeneral Hilmi Öz- kök. Başbakan o tarihte gerekeni yapar, darbecileri gö- revlerinden alıp yargılatırdı. Darbe tankla, tüfekle yapılır, kalemle değil! Cumhuriyet mitingleriyle darbe yapılır mı? Zaten o dönemde Tolon ve Eruygur Paşalar emekli değiller miydi? Darbeyi sivil paşalar yapabilir mi? Gerçekten olup bitenler beni değil artık herkesi şa- şırtıyor! Şaşırmayanlar ise Fethullahçı müritler... Liberal faşistler... Nakşi Barzani’nin Türk medyasındaki pa- ralı askerleri. Öç alma duyguları gün gün kabarıyor! Mustafa Balbay 1998’den beri günlük tutuyor... Günlük tutan bir gazeteci darbecilikle suçlanıyor. Tüm yurtseverlere, sosyalistlere, Kemalistlere ay- nı yafta yapıştırılıyor. Eğer darbe girişimine ilişkin somut bir belge var- sa Balbay bu davada sanık değil tanık durumunda değil midir? Bedrettin Dalan’ın Beykoz’daki İSTEK Vakfı ara- zisinde lav silahları, patlayıcı ve mermiler bulundu... İSTEK Vakfı açıklama yaptı: “O araziyi 1992 yılında satın aldık... Ancak asker- lerin kontrolünde olduğu için inşaat yapamadık. Üstelik orası SİT alanı ve askerler arazide eğitim ya- pıyorlar.” Malum gazetelere baktım, manşetler şöyleydi: “Dalan’ın cephaneliği!” Bazı muvazzaf askerler gözaltına alındı... Açık açık yazıyorum: “Bu olayın üzerine gidilmeli, bu tür eylemlere kim- ler katılıyorsa sivil-asker ortaya çıkarılmalı.” Cumhuriyet yazarı Prof. Dr. Erol Manisalı darbeci olabilir mi? 28 Şubat sürecinde yazdıkları ortadadır Manisa- lı’nın... 28 Şubat’taki “post-modern” darbenin ABD desteğinde olduğunu ve AKP’yi kurdurup Türkiye’de “ılımlı İslam”ın yolunu açtığını kim bilir kaç kez yaz- dı. Erol Manisalı yurtseverdir, AB, ABD karşıtıdır. Bizim liberal tosuncular bunu bilmezler mi? Özellikle Fethullahçı Samanyolu TV... Mahir Kaynak, Erol Manisalı, Emin Gürses Sa- manyolu’nda tartışma programı yapmadılar mı? Bakın nereden nereye geldim... Ankara Gölbaşı’nda yakılan 800 klasör, Beykoz’da askeri bölgedeki İSTEK Vakfı arazisinde toprak al- tından çıkan silahlar, mermiler ve patlayıcılar. Bekleyelim, bakalım daha nelere tanık olaca- ğız!.. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com SHP: Birleşme beklentimiz yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Başkanõ Uğur Cilasun, SHP’nin birkaç üst düzey yöneticisinin, SHP ile ilgili çelişkili açõklamalarõnõn bazõ basõn yayõn organlarõnda yer aldõğõnõ, bu açõklamalarõn, kişisel görüş olduğunu belirtti. “Partimizin, CHP ile de, DSP ile de birleşme için bir beklentisi ve ilişkisi yoktur” diyen Cilasun, SHP Kurultayõ’nõn, siyasi değerlendirmelerini yapacağõnõ ve yeni organlarõ ile 2012 genel seçimlerine katõlmak üzere çalõşmalara başlayacağõnõ kaydetti. Şandır’dan AKP’ye eleştiri ANKARA (Cumuhriyet Bürosu) - MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandõr, TBMM’de, Türk Diyanet Vakfõ-Sen Genel Başkanõ Hazõm Zeki Sergi ve yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Şandõr, gazetecilerin anayasa tartõşmalarõyla ilgili sorusu üzerine “Ülkemizi 7 yõldõr AKP yönetiyor. Türkiye’nin gündeminin sõkõştõğõ her dönemde AKP, anayasa değişikliğini gündeme getirir ama bir sonuç alõnmaz” dedi. Aytaç Durak’tan suç duyurusu ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Adana Büyükşehir Belediye Başkanõ Aytaç Durak, yerel seçimlerdeki rakibi AKP adayõ Mehmet Ali Bilici hakkõnda suç duyurusunda bulundu. Durak, Bilici’nin yerel seçimler öncesi ve sonrasõ kendine yönelik karalama kampanyasõ başlattõğõnõ, çirkin iftiralar atõp hakaret ettiğini öne sürdü. Zirve davasında yeni karar Yurt Haberleri Servisi - Malatya’da 18 Nisan 2007’de Zirve Yayõnevi’nde 3 kişinin öldürülmesi olayõnõn azmettiricisi olmakla suçlanan Varol Bülent Aral ve Hüseyin Yelki hakkõnda hazõrlanan iddianame Malatya 3. Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõndan kabul edildi. Mahkeme, davanõn halen görülmekte olan 5’i tutuklu 7 sanõklõ davayla birleştirilmesine karar verdi. Varol Bülent Aral ve Hüseyin Yelkin, Zirve Yayõnevi davasõnõn duruşmasõnda daha önce tanõk olarak dinlenmişlerdi. Yargıtay’da seçim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Zeki Aslan’õn yaş haddinden emekliye ayrõlmasõyla boşalan Sekizinci Ceza Dairesi Başkanlõğõ için Yargõtay Büyük Genel Kurulu’nda dün seçim yapõldõ. Seçim sonucunda aynõ daire üyesi Serpil Özün Çetinkol, Sekizinci Ceza Dairesi başkanlõğõna seçildi. Yargõtay Üçüncü Ceza Dairesi ve Yargõtay Sekizinci Ceza Dairesi Tetkik Hâkimliği görevlerinde bulunan Çetinkol, 1991’de Yargõtay üyeliğine seçildi. YSK itirazları reddetti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YSK , İzmit, Bodrum, Tosya, Abana ve Bayõndõr belediye başkanlõğõ seçimlerine yapõlan itirazlarõ reddetti. Bayõndõr ve Tosya’da asker olan kişilerin oy kullanmasõyla oluşan farkõn, seçim iptaline neden olmadõğõ kaydedildi. Erdoğan, kabineyle birlikte seçimi kaybeden il örgütleri ve parti yönetimini de değiştirecek Üç koldan revizyon EMİNE KAPLAN ANKARA - Kabinede bu hafta revizyon yapmasõ bekle- nen Başbakan Tayyip Erdo- ğan, gelecek ay başlayacak il kongrelerinde seçimi kaybeden örgütlerin yönetimini değiştir- meyi, sonbaharda da parti yö- netiminde ciddi değişiklikler yapmayõ planlõyor. Erdoğan, partide üç koldan re- vizyona gitmeyi planlõyor. Ka- bine revizyonu için Milli Gü- venlik Kurulu (MGK) toplantõ- sõnõ bekleyen Erdoğan’õn per- şembe günü Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül ile yapacağõ ola- ğan görüşmede yeni listeyi su- nabileceği belirtiliyor. Reviz- yonun Gül’ün bazõ isimlere iti- raz etmesi nedeniyle geciktiği de öne sürülüyor. Erdoğan’õn geçen hafta yapõlan Bakanlar Kurulu toplantõsõnda, bütün bakanlara çalõşmalarõndan dolayõ teşekkür ettiği öğrenilirken, bunun kabi- ne revizyonunun kõsa zamanda yapõlacağõnõn işareti olarak de- ğerlendiriliyor. Erdoğan, önceki gün de il başkanlarõ toplantõsõnõn ardõndan Kültür ve Turizm Bakanõ Er- tuğrul Günay, İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, Devlet Bakanõ Mehmet Aydın, Enerji ve Ta- bii Kaynaklar Bakanõ Hilmi Güler ile bir araya gelmesi dikkat çekti. Kulislerde Erdo- ğan’õn bu bakanlara çalõşmala- rõndan dolayõ teşekkür ettiği ve yeni kabinede yer almayacak- larõnõ haber verdiği yorumlarõ yapõldõ. Erdoğan, önceki gün bir süre eski TBMM Başkanõ Bü- lent Arınç ile de görüştü. Arõnç’õn TBMM Başkanlõğõ görevinin sona ermesinden be- ri hükümette yer almak istedi- ği biliniyor. Maliye Bakanõ Kemal Una- kıtan’õn sağlõğõ nedeniyle ba- kanlõktan affõnõ istediği dile ge- tirilirken; Unakõtan’õn bir ilçe belediye başkanõnõn ödenek is- temesi üzerine “Geldim para, gidiyorum yine para” demesi yeni kabinede yer almayacağõ- nõn işareti olarak yorumlandõ. Unakõtan dün de gazetecilerin sorusu üzerine “Biz her za- man görevdeyiz. Ancak sayın Başbakan’ın iradesinde. İn- sanlar dünyaya bile bir gün geliyor, bir gün de gidiyor” di- ye konuştu. AKP, bir süredir bazõ bakan- lõklarõn ikiye bölünmesini tartõ- şõyor. Kültür ve Turizm Ba- kanlõğõ ile Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanlõğõ’nõn ikiye bö- lünmesi üzerinde duruluyor. Ancak bunun için yasa deği- şikliği yapõlmasõ gerektiğinden Erdoğan’õn önce kabine reviz- yonunu yapacağõ, TBMM’nin yaz tatiline girinceye kadar da bu bakanlõklarla ilgili yasalarõ çõ- karmayõ planladõğõ dile getirili- yor. Yasalarõn çõkmasõnõn ar- dõndan ise yeni bakanlõklara atama yapõlacağõ kaydediliyor. AKP’nin il kongreleri 5 Ma- yõs’tan itibaren başlayacak. Er- doğan, kabinenin ardõndan par- tideki ikinci revizyonu seçimi kaybeden il örgütlerinde yapa- cak. Seçimi kaybeden il örgüt- leri, kongrelerde değiştirilecek. Erdoğan, üçüncü revizyonu ise sonbaharda yapõlacak kon- greyle birlikte parti yönetimin- de gerçekleştirmeyi planlõyor. Kongrede, yeni MKYK’yi be- lirleyecek olan Erdoğan, Merkez Yönetim Kurulu’nda da (MYK) revizyona gidecek. Erdoğan’õn yeni yasama yõlõnõn başlama- sõyla grup yönetiminde de de- ğişiklik yapabileceği belirtiliyor. Ne kadro ne de maaş var! MAHMUT LICALI ANKARA - Türki- ye’de görev yapan öğre- tim elemanlarõnõn yüzde 45’ini oluşturan araştõr- ma görevlileri “kadro garantisi olmadan” ve “düşük ücretlerle” ça- lõşmak zorunda kalõyor. Araştõrma görevlilerinin 1981 yõlõndaki maaşõ bir profesör maaşõnõn yüzde 60’õna denk gelirken bu- gün bu oran yüzde 44’e kadar geriledi. Araştõrma görevlilerinin ücretleri bir polis memurunun üc- retinden daha az. Türk Eğitim-Sen’in yaptõğõ çalõşmanõn so- nuçlarõ, üniversitelerde- ki araştõrma görevlileri- nin durumunu bütün açõklõğõ ile gözler önüne serdi. Türkiye’de görev yapan 73 bin 724 öğre- tim elemanõndan 33 bin 25’i araştõrma görevlisi olarak çalõşarak, Türk yükseköğretim sistemi- nin geleceği ve belke- miği rolünü üstleniyor. Buna karşõn araştõrma görevlileri kadro garan- tilerinin olmamasõ ve görev tanõmlarõndaki be- lirsizlikler nedeniyle ge- leceğe kaygõyla bakõyor. Maaşları eriyor Araştõrmaya göre 1972 ile 2005 yõllarõ ara- sõnda bir profesörün maaşõ yüzde 8 oranõnda artarken, araştõrma gö- revlilerinin ücretleri ise söz konusu süreç içeri- sinde yüzde 25 oranõnda eridi. Araştõrma görevli- leriyle profesörlerin üc- retleri arasõndaki oran 2009’da yüzde 44.54 olarak hesaplandõ. Tür- kiye’de bazõ kamu ku- rumlarõnda çalõşanlarõn 2004 ile 2009 yõllarõ ara- sõndaki maaş verilerinin sõralandõğõ araştõrmada, lise mezunu 8/3’teki bir polis memuru ile bir kay- makam adayõnõn, bir araştõrma görevlisinden daha fazla maaş aldõğõ belirtiliyor. Araştõrma- da, “Bu durum araş- tırma görevlilerinin aç- lığa mahkûm edildik- lerinin, ülkemizde bili- me verilen önemin gös- tergesidir” denildi. YÖK Yasasõ’nda ya- põlacak düzenlemeyle araştõrma görevlilerine başka bir üniversitede iş bulma ve 2 yõl çalõşma zorunluluğu getiriliyor. Buna göre bir araştõrma görevlisi doktorasõnõ ta- mamladõktan sonra en fazla 2 yõl daha kendi üniversitesinde araştõr- ma görevlisi olarak ça- lõşmaya devam edecek. 2 yõl sonra başka bir üni- versitede en az 2 yõl ça- lõşmakla yükümlü tutu- lacak. Başka bir üniver- sitede 2 yõl çalõştõktan sonra kendi üniversite- lerine dönebilecek. Dok- torasõnõ tamamlayan araştõrma görevlileri 2 yõl içinde başka bir üni- versiteye atanamazsa işi- ne son verilecek. Prof. Tural görevinden alındı Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nun 9 yõldõr başkanlõğõnõ yürüten Tural, Ermeni açõlõmõna sõcak bakmayan isimler arasõndaydõ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Atatürk Kültür, Dil ve Ta- rih Yüksek Kurumu Başkanõ Prof. Dr. Sadık Tural, 2000 yõ- lõndan beri yürüttüğü başkanlõk görevinden alõndõ. Prof. Tural’õn, Türk Dil Kurumu Başkanõ (TDK) Prof. Dr. Şükrü Haluk Aka- lın’õn yerine vekâlet ederken TDK başkan yardõmcõlõğõna İd- ris Karakuş’u atamasõ Bakan Mehmet Aydın ile arasõnda kriz yaşanmasõna neden olmuştu. Amerika’da bulunan Prof. Tural yõllõk iznini kullanõrken görevden alõndõğõ öğrenildi. Prof. Tural ile Devlet Bakanõ Aydõn arasõnda yaşanan atama krizi TDK Başkanõ Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalõn’õn Çin gezisi sõrasõnda ortaya çõkmõştõ. Prof. Akalõn gezisi öncesi vekâleti Prof. Tural’a verirken, Tural da İdris Karakuş’un TDK başkan yardõmcõlõğõna atanmasõna ilişkin yazõsõnõ Bakan Aydõn’a gönder- mişti. Aydõn da Karakuş’un ata- masõnõ onaylamõştõ. Atamayõ Çin dönüşü öğrenen Akalõn, Bakan Aydõn’a yazõ ya- zarak atamanõn usulsüz olduğu- nu bildirmişti. Aydõn ise Aka- lõn’õn yazõsõnõn ardõndan Başba- kanlõk Teftiş Kurulu’nu göreve çağõrmõştõ. Teftiş Kurulu’nun in- celediği atamayla ilgili Karakuş, maaşõnõn ödenmediği gerekçe- siyle Akalõn hakkõnda suç duyu- rusunda bulunmuş ve tazminat davasõ açmõştõ. Prof. Dr. Tural’õn kurumdaki başkanlõk görevinden üçlü ka- rarnameyle alõnmasõnõn bir baş- ka nedeni olarak da Türk-Erme- ni ilişkilerinin son dönemde hõz kazanmasõ gösteriliyor. Eski Türk Tarih Kurumu Baş- kanõ olan ve Ermeni açõlõmõna sõ- cak bakmayan Prof. Yusuf Ha- laçoğlu’nun 23 Temmuz 2008’de görevinden alõnmasõnõn ardõn- dan, benzer yaklaşõmlarõ olduğu bilinen Prof. Tural’õn da Türk-Er- meni ilişkilerinin hõz kazandõğõ bir dönemde görevine son verilme- si dikkat çekti. DTP VE CHP, MEB’İN YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİNİ SORU ÖNERGESİYLE MECLİS GÜNDEMİNE TAŞIDI Çelik’ten liseliye nişan izni ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanlõğõ’nõn “lise ve orta- okullar yönetmeliği”nde değişiklik ya- parak, lise öğrencilerine “nişanlanma vi- zesi” vermesini CHP ve DTP Meclis gün- demine taşõdõ. CHP İzmir Milletvekili Canan Arıt- man ve DTP Şõrnak Milletvekili Seva- hir Bayındır, Milli Eğitim Bakanõ Hü- seyin Çelik tarafõndan yanõtlanmasõ is- temiyle TBMM Başkanlõğõ’na verdikle- ri soru önergesinde, lise öğrencilerinin ni- şanlanmasõna serbestlik getiren yönet- melik değişikliğinin, zaten Türkiye’de sosyal bir sorun olan “erken evlilikleri özendireceği” eleştirisinde bulundu. CHP’li Arõtman, soru önergesinde, yö- netmelik değişikliğinin toplumda tartõşma ve tedirginlik yarattõğõna dikkat çekti. Arõtman, lise ve ortaokullar yönetmeliğinde “evli, nişanlı olanlar okula alınmazlar” ifadesindeki “nişanlı” sözcüğünün çõka- rõlmasõnõn çocuk yaşta nişanlanmayõ ve do- layõsõyla erken yaş evliliklerini teşvik ede- ceğini belirterek “Bu uygulama çocuklar üzerinde de özendirici bir etkiye yol aç- maz mı” diye sordu. Bayõndõr da soru önergesinde, düzenle- menin nişanlõ olduğu için okula gidemeyen çocuklar adõna “olumlu” olduğunu, ancak erken yaşta nişanlanan eğitim çağõndaki ço- cuklarõn eğitim sürecini olumsuz etkile- yeceğine işaret etti. Türkiye’de erken yaşta evlilik gerçeği- nin önüne geçilemediğini belirten Bayõn- dõr, “Evli olanlar okuyamaz, nişanlılar okuyabilir” diye düzenlemelerin yapõl- masõnõn var olan sorunlarõ meşrulaştõraca- ğõna dikkat çekti. Düzenlenen yönetmelik değişikliğinin erken evliliklerin önünü açacağõnõ kaydeden Bayõndõr, Bakan Çe- lik’e “Bu yönetmelik, henüz gelişim ça- ğını tamamlamamış ergenlerin yanlış ka- rar vermelerini tetikleyecek etken değil midir” sorusunu yöneltti. Başbakan Erdoğan, önce kabinede değişiklik yapacak. Ardõndan seçimi kaybeden il örgütlerini değiştirecek. Erdoğan, son olarak sonbaharda gerçekleştirilecek kongrede parti yönetiminde ciddi değişikliklere gidecek. ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİ Türk yükseköğretim sisteminin geleceği ve belkemiği rolünü üstlenen 33 bin 25 araş- tõrma görevlisi, kadro garantilerinin olma- masõ ve görev tanõmlarõndaki belirsizlikler nedeniyle geleceğe kaygõyla bakõyor.