Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
McCarthy Kimdir?
McCarthyizm Nedir? III
Ünlü listenin gerçek niteliği.
McCarthy’nin 205 kişilik sözde komünistler lis-
tesi yeni değildi.
1946 yılında üç bin federal memurun taranması
sonunda elde edilmişti.
Listede komünistlik yanında faşistlik, alkoliklik
ve eşcinsellik iddiaları ile karşı karşıya olan kişiler
de vardı.
O sırada McCarthy de incelenmiş olsaydı, al-
kolizm ve eşcinsellik iddialarından dolayı o da lis-
teye girmiş olacaktı.
Dönek senatörün muhbir işbirlikçileri, karşı
çıkanlar ve kurbanlar.
Eski bir Franklin D. Roosevelt taraftarı olan dö-
nek McCarthy, bizzat yönettiği Senato soruştur-
malarında, eski solcuların ancak arkadaşlarını ih-
bar ettikleri takdirde arınacaklarını söyleyerek ifa-
de verenleri büyük bir baskı altına aldı.
Elia Kazan gibi, Edward Dmytryk gibi pek çok
ünlü kişi bu baskıya boyun eğerek muhbirliği ka-
bul etti ve arkadaşlarına çamur attı.
Bertolt Brecht, Charlie Chaplin, Arthur Mil-
ler, Orson Welles, Pete Seeger, Joseph Losey,
Richard Wright, Ollie Harrington, James Bald-
win, Herbert Biberman, Lester Cole ve Ches-
ter Himes gibi pek çok ünlü ise baskıya boyun
eğmedi, ya işini kaybetti ya Avrupa’ya göç etti.
McCarthy kendisine karşı çıkan, yöntemlerini
eleştiren herkesi ya komünist olmakla ya da ko-
münistlere destek vermekle suçluyordu.
Senato’da ona karşı çıkmaya cesaret eden pek
az kişiye Encyclopaedia Britannica’nın sahibi
William Benton da katılmıştı.
Ama Benton da karalama kampanyasından na-
sibini aldı ve 1952’de seçilemedi.
McCarthy’nin “Sovyet casusu” diye çamur at-
tıkları arasında Johns Hopkins Üniversitesi’nin
Uluslararası İlişkiler Okulu Müdürü Profesör
Owen Lattimore da vardı.
Lattimore yalancı tanıklarla da desteklenen
bu iddialardan sonunda aklandı ama o da İngil-
tere’ye göç etti.
McCarthy’nin bir marifeti de kütüphanelerde-
ki kitapları sansürlemekti.
Komünistler, komünist taraftarları, eski komü-
nistler ve antikomünist karşıtları tarafından yazıl-
mış olduğu öne sürülen otuz bin kitap kütüpha-
ne raflarından kaldırıldı.
McCarthyizmin sonu.
Bu arada muhalifleri de boş durmuyor,
McCarthy hakkında dosyalar hazırlıyordu.
Alkolikliği ve eşcinselliği hakkındaki haberler ba-
sında yer almaya başlamıştı.
Derken McCarthy orduya sızmış olduğunu id-
dia ettiği komünistleri ve Ordu Bakanı Robert Ste-
vens’i de hedef tahtasına koydu.
Bu, Başkan Eisenhower’i bile kızdırdı.
Ordu, McCarthy’nin arkadaşları için istediği
çeşitli iltimasları ve yaptığı baskıları basına sızdırdı.
Edward Murrow gibi televizyoncular, Walter
Lippmann gibi ünlü yazarlar da artık açıkça
McCarthyizme karşı çıkmakta Drew Pearson’a
katılmaya başlamışlardı.
Televizyondan yayımlanan McCarthy’nin orduyu
sorgulaması, tüm çamur atma taktiklerini ve ha-
basetini kamuoyu önünde açığa çıkardı.
Senato yirmi ikiye karşı altmış yedi oyla
McCarthy’in davranışını telin etti.
Artık bu habis ve dönek senatör bütün gücü-
nü yitirmişti.
1957’de alkolizm sonucu yakalandığı sirozdan
öldü.
Genel bir değerlendirmeyi perşembe günkü ya-
zımda yapacağım.
ekongar@cumhuriyet.com.tr
www.kongar.org
CMYB
C M Y B
21 NİSAN 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 3
İstifanõn nedeni torpil
Haber Merkezi - Vakit gazetesi ya-
zarõ Hüseyin Üzmez’in cinsel istis-
marõna uğradõğõ öne sürülen B.Ç. için
rapor verecek Adli Tõp Kurulu’ndan
“Yine, ruh sağlığı bozulmadı rapo-
ru verilecek” diyerek istifa eden Doç.
Dr. Ayten Erdoğan’õn görevini bõ-
rakmadan 10 gün önce de kurumdaki
olumsuzluklarõ anlatan ve çözüm öne-
ren dilekçe verdiği ortaya çõktõ.
Erdoğan, kurum başkanlõğõna verdiği
dilekçesinde, öncelikli olarak kuruma
gelen vaka sayõsõndaki artõşa dikkat çe-
kerek “Bir muayene gününde 12
çocuk ve 5 erişkin hastaya bakabil-
mekteyiz. 6. İhtisas Kurulu’na gön-
derilen çocuk sayısı çok fazla olup
artık 2010 yılına randevular veril-
meye başlanmıştır” ifadelerine yer
verdi. Dilekçesinde randevulu hasta-
lar dõşõnda bazõ vakalarõn araya soku-
larak bunlara bakõlmasõ için ciddi bas-
kõlar gördüğünü belirten Doç. Dr. Er-
doğan, “Randevulu hastalar aylarca,
hatta yıllarca beklerken, her gün
randevusu olmayan 5-10 vaka ran-
devu dışında eklenmekte, vaka ek-
lemede hiçbir kriter bulunmamak-
tadır. Bu vakaları da görmem tek
uzman olarak mümkün olmadığı gi-
bi, durum adaletsizliğe yol açmak-
tadır. Randevusuz gelen hastalara
bakmam için her muayene günü ta-
rafıma büyük baskılar yapılmakta-
dır” görüşünü dile getirdi.
Ayten Erdoğan, Türkiye’nin tüm va-
kalarõna tek uzman olarak bakmasõnõn
imkânsõzlõğõnõ dile getirdiği dilekçe-
sinde, kuruma üniversitelerde görev-
li uzmanlarõn bilirkişi olarak dahil
edilmesinin gerekli olduğunu savundu.
Erdoğan’õn, kurum başkanlõğõna yaz-
dõğõ dilekçeden sonuç alamayõnca is-
tifa ettiği bildirildi.
Soysal’dan 23
Nisan armağanı
İstanbul Haber Ser-
visi - CHP İstanbul Mil-
letvekili Çetin Soysal,
23 Nisan Ulusal Ege-
menlik ve Çocuk Bayra-
mõ nedeniyle dün Fatih
Hattat Rakõm İlköğre-
tim Okulu’nda öğrenci-
lere spor ayakkabõsõ da-
ğõtõmõ yaptõ. Hattat Ra-
kõm İlköğretim Okulu
mezunu olduğunu belir-
ten Soysal, “Bu bayra-
mõn önemini hepimizin
yüreklerinde hissetmesi
gerekiyor” dedi.
Çukura düşen
çocuk öldü
CEYHAN (AA) -
Adana’nõn Ceyhan ilçe-
sinde, evinin bahçesinde
oynayan Tolga Pala (3),
lağõm çukuruna düştü.
Ailesi ve komşularõnõn
yardõmõyla yaklaşõk 2
metre derinlikteki çu-
kurdan çõkarõlan çocuk,
Ceyhan Devlet Hastane-
si’ne kaldõrõlmak iste-
nirken yolda öldü. Ço-
cuğun yakõnlarõ, sokak-
larõnda kanalizasyon
bulunmadõğõndan fos-
septik kazmak zorunda
kaldõklarõnõ söyledi.
Kahraman
Türklere ödül
MÜNİH (AA) - Al-
manya’nõn Bavyera eya-
leti başbakanõ Horst See-
hofer, aralarõnda 3
Türk’ün de bulunduğu
bazõ vatandaşlara, yaşa-
nan kötü olaylar karşõ-
sõnda gösterdikleri cesa-
ret nedeniyle “Kahra-
manlõk Madalyasõ” ver-
di. Erdal Tokat ve Hüse-
yin Buz, yanan bir ara-
cõn içinden sürücüyü
kurtardõklarõ, Yaşar Şim-
şek de bir adamõn saldõ-
rõsõna uğrayan ve ağõr
şekilde yaralanan bir ka-
dõnõ kurtardõğõ için ma-
dalyaya layõk görüldüler.
Ümraniye’de
polise saldırı
İstanbul Haber Ser-
visi - Ümraniye’de dev-
riye görevi yapan zõrhlõ
polis aracõna ateş açõldõ.
Olayda ölen ya da yara-
lanan olmadõ. Mustafa
Kemal Mahallesi 3001.
Cadde’de devriye gezen
ilçe emniyet müdürlüğü-
ne ait zõrhlõ araca silahlõ
saldõrõ gerçekleştirildi.
Zanlõlarõ yakalamak için
bölgede geniş çaplõ ara-
ma çalõşmasõ başlatõldõ.
Metrobüsler
‘beklemede’
İstanbul Haber Ser-
visi - Metrobüs hattõnda
hizmet vermesi beklenen
35 adet Phileas marka
otobüsün İkitelli’deki
İETT Garajõ’nda tutul-
masõ tepkilere neden ol-
du. Tanesi 2.5 milyon
TL olan otobüslerin de-
neme seferlerinin ta-
mamlanmadõğõ için sefe-
re sokulmadõğõnõ kayde-
den İETT Genel Müdürü
Mehmet Öztürk, “Araç-
lar nisan sonunda hizme-
te sokulacak” dedi.
6 kişiye
34’er bin TL
ANKARA (AA) - On
Numara’da kazanan nu-
maralar 9, 11, 21, 22,
24, 28, 29, 32, 35, 38,
39, 40, 42, 44, 45, 53,
62, 68, 76, 77, 78 ve 80
olarak belirlenirken, 10
bilen 6 kişi 34 bin 87 TL
kazandõ. Çekilişte, 9 bi-
lenler 880 TL, 8 bilenler
54 TL, 7 bilenler 8 TL,
6 bilenler 1.6 TL, hiçbir
numarayõ tutturamayan-
lar 1.45 TL kazandõ.
Adli Tõp Kurumu’ndan istifa eden Doç. Dr. Ayten Erdoğan’õn kurumda yaşanan
yoğunluğa çözüm bulunmasõ için yazdõğõ dilekçenin dikkate alõnmadõğõ ortaya çõktõ
Amasya,Yozgat,Çankõrõ,Çorum
veTokatgibiAnadolukentlerinde
kendilerine eş bulamayan veya
eşiölenerkeklerDoğuveGüney-
doğuAnadoluBölgesi’ndenpara
karşõlõğõ küçük yaştaki kõz çocuk-
larõnõ eş olarak “satõn alõyor.”
SEYFETTİN METE
ÇORUM - Para karşlõğõ evli-
likler Doğu ve Güneydoğu Ana-
dolu Bölgesi’nde yaşayan genç
kõzlarõn kâbusu olmaya devam
ediyor. “Başlık parası” adõ al-
tõnda bin ile 5 bin TL arasõnda
“satılan” küçük yaştaki kõz ço-
cuklarõnõn hikâyeleri yürek bur-
kuyor. Amasya, Yozgat, Çankõ-
rõ, Çorum ve Tokat gibi Anado-
lu kentlerinde kendilerine eş
bulamayan veya eşi ölen erkek-
ler Doğu ve Güneydoğu Ana-
dolu Bölgesi’nden para karşõlõ-
ğõ küçük yaştaki kõz çocuklarõ-
nõ eş olarak “satın alıyor”.
1990’lõ yõllardan bu yana İç
Anadolu bölgesi’nde yaşanan
bu tür evlilikler her geçen gün
yaygõnlaşõrken son 2 yõlda bu
yolla bine yakõn evlilik yapõl-
dõğõ ifade ediliyor. Bu tür evli-
liklerle ilgili gazetemize bilgi
veren, adõnõn açõklanmasõnõ is-
temeyen bir genç, yaşanan dra-
mõ şöyle anlatõyor:
“Burada Güneydoğu’yu bi-
len kişiler var. Bunlarla bir
şehre gidiyorsun ve burada
bu işleri ticaret gibi gören ki-
şiler var. Onlar hangi evde
nasıl kız var biliyor. Mesela
köye gidiyorsun, tüm köy kız-
ları sıraya diziliyor. Sen içle-
rinden birini seçiyorsun. Son-
ra kızlar gidiyor. Bu kişiler si-
ze soruyor ‘Hangisini beğen-
din’ diye. Sen de karar veri-
yorsun. Fiyatlar ise bin ile 5
bin TL arasında değişiyor.
Uygun olanı alıp geliyorsun.
Kızların itiraz etme şansı hiç
yok. Kimi zaman ailesi de
kısa süreliğine sizinle geli-
yor.”
2 yõl önce para karşõlõğõ Do-
ğulu bir kõz çocuğuyla evlenen
65 yaşõndaki A.K, eşinin 5 yõl
önce öldüğünü 1 yõl sonra ya-
kõn bir köyden dul bir kadõnla
evlendiğini, fakat 6 ay sonra ay-
rõldõğõnõ ifade ederek doğulu ka-
dõnlarõn daha çalõşkan olduğu-
nu söyledi. 3 yõl önce doğulu bir
kõz çocuğuyla evlendiğini be-
lirten A.K, bunun için yüklü
miktarda altõn aldõğõnõ, pek çok
kişinin de bu yolla evlendiğini
anlattõ.
‘Sevdiğimi şehirli
kızlara kaptırdım’
Meral ise çalõşmak için şeh-
re giden köy gençlerinin bir da-
ha geri dönmemesinden şikâyet
ediyor. Köyde sevdiği gencin
“Senin için başlık parası ka-
zanacağım” diyerek şehre git-
tiğini, ancak orada dul ve yaş-
lõ bir kadõnla evlendiğini öğre-
nen Meral, yanõmõzdan ayrõlõr-
ken gerçek adõnõn başka oldu-
ğunu, ancak bilinmesini iste-
mediğini, öğrenilirse kendisi
için felaket olacağõnõ belirtiyor.
‘Kõzõmõn
sonu bana
benzemesin’
A
ilesi tarafõndan 2 yõl önce 16
yaşõndayken para karşõlõğõ ev-
lendirilen Adõyamanlõ bir “ço-
cuk kadın” ailesini ve kardeşlerini
çok özlediğini söyleyerek söze başlõ-
yor. Eşini hiç görmeden evlendiğini
anlatan çocuk kadõn, kaderi kendisi-
ne benzemesin diye kõz çocuğu ol-
masõnõ bile istemiyor. Adõnõn açõk-
lanmasõnõ istemeyen bu kõz çocuğu,
“Bizim oralarda kız olarak doğ-
muşsanız çileniz daha bebekken
başlar. Kimi zaman okula gide-
mezsiniz, kimi zaman erkeklere
alınan bir çift ayakkabıdan bile
mahrum kalırsınız. Hep, ‘kõzõmõn so-
nu da benim gibi mi olur’ diye dü-
şünüyorum” diyor. Aşkõ yanlõzca
televizyonda izlediği filmlerde gör-
düğünü anlatan kõz çocuğu, şöyle de-
vam ediyor: “Kız olduğumuz için bi-
zim televizyona bile bakmamız ya-
saktı. Zaten baksam da anlamaz-
dım. Çünkü Türkçeyi burada öğ-
rendim.”
‘Bin liralõk
kõz değilim
ağabey’
H
eval İstanbul’da yaşayan ağa-
beyi ve yengesinin yanõnda ye-
ğenlerine bakarken yengesi
işsiz kalõnca Ağrõ’nõn bir köyünde otu-
ran ailesinin yanõna dönmek zorunda
kalmõş. Birkaç ay geçmeden Heval ve
diğer köy kõzlarõnõ görmeye gelenler
olmuş. O zaman “Heval’ın fiyatı” 5
bin TL imiş. Gelenler fiyatõ 2 bin olan
başka bir kõzõ seçmiş.
Bu olay nedeniyle evde babasõnõn,
annesine “Kız beğenmeye gelen çok
zenginmiş ama bizim kızı seçmedi.
İnşallah bir daha gelen olursa bizim
kızı seçer” diye bağõrdõğõnõ anlatan
Heval, bu duruma çok üzüldüğünü
söylüyor. Heval, kõsa süre sonra kö-
ye gelen başka görücülere 3 bin TL’ye
satõlmõş. 3 bin TL etmesine sevinen
Heval, “Ağabey ben bin liralık kız
değilim. Tam 3 bin lira ettim. Çok
mutluyum” diyor.
Bedeli
parayla
ödenen
yaşamlar
Çatalca’da
amca dehşeti
İstanbul Haber Servisi
- Çatalca’da bunalõma giren
işsiz bir kişi, ailesinden 6
kişiyi av tüfeğiyle vurarak
öldürdü.
Olay, önceki akşam Ça-
talca’ya bağlõ Halaç kö-
yünde meydana geldi. Bir
süredir işsiz olan Necdet
Ergün, birlikte yaşadõğõ
ağabeyi 44 yaşõndaki İsmet
Ergün ile tartõşmaya baş-
ladõ. Tartõşma kavgaya dö-
nüşünce Necdet Ergün av
tüfeğiyle ağabeyini vurarak
öldürdü. Ergün daha sonra
ağabeyinin evine giderek
evde bulunan yengesi 34
yaşõndaki İlknur Ergün’ü
de av tüfeğiyle birkaç el
ateş edip öldürdü, ardõndan
da yeğenlerinin uyuduğu
odaya daldõ. Fişeği biten
Necdet Ergün, bu kez be-
lindeki ruhsatsõz tabancayõ
çekerek yeğenleri 11 ya-
şõndaki İlkhan, 13 yaşõn-
daki Nesrin ve 14 yaşõn-
daki Hilal’e kurşun yağ-
dõrdõ. Kardeşler olay ye-
rinde can verirken Ergün,
silah seslerini duyunca sak-
lanan evin küçük çocuğu 9
yaşõndaki Furkan’õ ara-
maya başladõ. Furkan’õ da
saklandõğõ kapõnõn arka-
sõnda öldüren Ergün, jan-
darmaya teslim oldu.
4’Ü ÇOCUK 6 KİŞİYİ ÖLDÜRDÜTUNCELİ’DE GARİP ATAMA
Düğün dönüşü facia:
10 ölü, 12 yaralı
Samsun’da yakınların düğününe katıldıktan sonra
evlerine dönenleri taşıyan Kamil Kuşçulu yöne-
timindeki minibüs, Atatürk Bulvarı Cumhuriyet
Meydanı Kavşağı’nda önce Ahmet Coduroğ-
lu’nun kullandığı ağaç yüklü kamyonla, ardın-
da da Fatih Şahin idaresindeki minibüse çarptı.
Kazada 10 kişi öldü, 12 kişi de yaralandı. İfade-
sinde alkollü olduğu için minibüsü başkasının kul-
landığını öne süren Kuşculu ile Coduroğlu tu-
tuklandı. Kuşculu’nun aracı kullandığını iddia
ettiği Abdullah Baş ise serbest bırakıldı.
Haber Merkezi - Zonguldak’õn Ereğli ilçesinde
yaşayan Şahin Sasa (29) 1.5 ay önce karõn ağ-
rõsõ, baş dönmesi, kusma ve bulantõ şikâyetle-
riyle Ereğli Devlet Hastanesi’ne kaldõrõldõ. Bu-
rada yapõlan ilk tedavinin ardõndan Zonguldak
Karaelmas Üniversitesi Uygulama ve Araştõr-
ma Hastanesi Enfeksiyon Hastalõklarõ Bölü-
mü’nde tedavi altõna alõnan Sasa’da, hanta vi-
rüsü bulgularõna rastlandõ. Ön testlerinde virü-
sün negatif çõktõğõ Sasa, 32 gündür tedavi gör-
düğü yoğun bakõmda dün sabah “akut böbrek
yetmezliği” sonucu yaşamõnõ yitirdi. Hastane
yetkilileri ölüm nedenine ilişkin kesin sonuçla-
rõn 2 hafta içinde çõkacağõnõ kaydetti. Sağlõk
Bakanlõğõ olayla ilgili yaptõğõ açõklamada, ha-
yatõnõ kaybeden kişinin ölüm nedeninin “han-
ta virüsü enfeksiyonu” olmadõğõnõ bildirdi.
Hanta virüsü
can aldõ iddiasõ
Rus ruleti kanlõ bitti
İstanbul Haber Servisi - Şişli’de, Marmara Üni-
versitesi Turizm Otelcilik Bölümü Öğrencisi
Selahattin Erdem Aydın (21), babasõna ait pi-
de salonunda biri kõz 2 arkadaşõyla birlikte
Rus ruleti oynarken silahõn ateş almasõ sonucu
ağõr yaralandõ. Kuzeni Ramiz Can Akdağ ve
kõz arkadaşõ Hatice Kübra Balta ile birlikte
gece saatlerinde babasõnõn dükkânõna gelen
Aydõn, aşõrõ alkolün de etkisiyle babasõna ait
silahõ kendi kafasõna dayadõ. Silahõn ateş al-
masõ sonucu Aydõn ağõr yaralanõrken sağlõk
durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi.
BAKANLIK YALANLADI
BİR KİŞİ AĞIR YARALI
İsimler değişti
kafa aynõ kaldõ
TUNCELİ (Cumhuriyet) - Tun-
celi’ye 7 ay önce atanan ve bir
öğretmene “O küpeleri çıkar,
yoksa seni öğretmen değil baş-
ka bir şey sanırlar” dediği için
eğitimcilerin tepkisine neden
olan İl Milli Eğitim Müdürü
Mehmet Yıldırım’õn yerine,
etek giyen bir öğretmene “Siz
dükkânınızı kapalı tutun ki
komşunuz hırsız çıkmasın” di-
yen yardõmcõsõ İbrahim Kork-
maz vekâleten atandõ. Yõldõ-
rõm’la aynõ düşünce yapõsõna sa-
hip Korkmaz’õn bu göreve geti-
rilmesi eğitimcilerin tepkisini
çekti. Geçen ay Tunceli’de görev
yapan yüzlerce öğretmen, söyle-
diği sözlerden dolayõ Yõldõrõm’õ
protesto etmiş ve Milli Eğitim
Müdürlüğü binasõna kadar yürü-
yerek müdürü istifaya çağõrmõştõ.